Jump to content

Kör Saatçi

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    208
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Kör Saatçi kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. On 08.04.2019 at 14:06, priest of nature yazdı:

    Yayınladığı resimlere  yaşantısına göre şizoid olması imkansız.

     

    evet yanlış çevrilmiş.Bu özellikte yok garipoğlunda.:)

     

     

     

    bullet.jpg Doç. Dr. Kültegin Ögel (Psikiyatrist): Testlerde 'şizoid yapı' gözlenmiş. Şizoid yapı, şizoid kişilik bozukluğundan farklıdır. Biz 'şizoid yapı kişinin tüm davranışlarını açıklar' diyemeyiz. Davranışların bütününden ortaya çıkarız. Hukuksal yorum yapmak zor. Yani şizoid yapıdaki kişi dürtüsel davranıp ani bir kararla cinayet işleyebilir ya da planlayarak cinayet işleyebilir. 
    bullet.jpg Prof. Dr. Arif Verimli (Psikiyatrist): Cem Garipoğlu'nun kesinlikle şizoid olabileceği izlenimini edinmedim. Geçen yıl televizyon programlarında İspanya'da kızlarla aşk ve eğlence alemi görüntüleri yayınlandı. Bir şizoid kişilik bunu yapamaz. Şizoid kişilikler, evlerinden çıkmazlar. İnsan korkusu vardır. Sosyal ilişkilerinde yetersiz, donuk, kapalı, izole ve yalnızdırlar. 
    bullet.jpg Uğur Poyraz (Avukat): Adli Tıp raporu mahkemeler için bağlayıcıdır. Avukat değerlendirme yapabilir. Zaten burada da olaya ikinci bir kişinin karıştığını iddia ediyor. Ama bunu somut bir delille belgelemesi gerekir. 'Olsa olsa' metoduyla olmaz. Şizoid kişilik üzerine bu deliller tahmin yapılarak çözümlenemez. Hâkim, maddi deliller üzerinden hareketle vicdani kanaat kullanır. 

     

    https://www.sabah.com.tr/gundem/2010/12/22/uzmanlar_nasil_degerlendiriyor

  2. On 31.03.2019 at 17:43, adalet123 yazdı:

     

    Ben cem garipoğlu nun cinayet işlediğini düşünmüyorum bence aileden birisi işledi ve onun üstlenmesini istedi.

     

    Zaten hapslisten çıkarılıp,yurtdışına götürüldü diye düşünüyorum.

     

    Bu arada unutkanlığın genel olarak sebebleri nelerdir?

     

     

    Garipoğlu gizli şizoid olamaz mı ?

     

    On 31.03.2019 at 20:47, priest of nature yazdı:

    Şizoid kişilik bozukluğu tanı ölçütleri nelerdir?

    Aşağıda sayılan özelliklerin dördünü ya da daha fazlasını taşıyan kişilere bu rahatsızlığın tanısı konulabilir.

    • Ailenin bireyi olmadığını düşünen, yakın ilişkilerden kaçınan kişilere
    • Sürekli olarak tek bir etkinlik yapmayı yeğleyenler
    • Başkalarıyla cinsel ilişki isteği duymayanlar
    • Çok az sayıda etkinlikten zevk alma durumu
    • Sadece birinci derece akrabalarıyla iletişim halinde olanlar
    • Başkalarının övgüsüne ve eleştirisine ilgisiz kalanlar
    • Duygusal açıdan soğuk, kopuk ya da tek düze süren duygulanım yaşayanlar

     

    2.özellik yanlış çevrilmiş çoğu Türkçe sitede, doğrusu şu:

     

    (2) almost always chooses solitary activities 
     

    Türkçesi neredeyse her zaman yalnız başına yapılacak aktiviteleri seçer diyor.

     

    Kaynak: https://behavenet.com/diagnostic-criteria-30120-schizoid-personality-disorder

  3. On 12.05.2017 at 12:19, Türk Ateist yazdı:

    Bir de sağda solda şizoidin, şizofreninin öncüsü olduğu ve genetik bağlar bulunduğuyla ilgili görüş veya iddialar duyar veya okursanız hiç ciddiye almayın, endişeye kapılmayın. Bu kuramlar uzun süredir dikkate alınmıyor ve tercih edilmiyor. Çünkü doğru değil, olmadığı net olarak biliniyor.

     

     

    Bozukluğun şizofreni başlangıcı veya sadece çok hafif bir şekli olabileceğini gösteren kanıtlar vardır.Birçok ciddi kaynakta yazıyor bu, ben önceki cümleyi şuradaki üçüncü paragrafın sonundan çevirdim:

     

    https://www.psychologytoday.com/us/conditions/schizoid-personality-disorder

  4. On 07.01.2019 at 16:07, Bir Buçuk yazdı:

    Evrendeki en büyük sır, bana kalırsa bilinçtir.

    İnsanı insan yapan bu şey henüz çözülememişken, nasıl ateist olunabiliyor?

    Bilinç bir muammadır. Bilinç bir sırdır. Bilinç materyalistin rahatsız olduğu konudur. Rahatsız olmuyorsa olması gerekir. 

    Size göre bilinç nedir ve nasıl varolabilmektedir?

    Sorumu yanlış anlamayın.

    Zihin değil, zeka hiç değil.

    Bilinçten bahsediyorum.

     

    Ateist olmamızın nedeni tanrıya inanmak için sebepler görmememiz, aksi yönde sebepler görmemizdir. Mesela Darwin'den önce bilim canlı türlerin kökenini açıklayamıyordu, ama tanrıya inanmayan filozoflar (Epikür, Hume, Holbach vb)  tanrısal açıklamaların doğru olmadığını biliyor, tanrıya karşı argümanlardan dolayı inanmıyorlardı.

     

    Bilincin kökenine dair çok bilinmeyen şey olduğu doğrudur, ancak bu bizi doğaüstücülüğe yöneltmemelidir, bilincin materyalist açıklamasının eldeki en sağlam açıklama olduğuna dair filozofların çalışmalarına da bakılmalı, bu konudaki Türkçe derlemeler:

     

    Bilinç Üzerine Konuşmalar

     

    Bilinç Açıklanıyor

     

    Madde ve Bilinç

     

    Aynı zamanda şuna da bakılmalı:

     

     

    http://alfa-sorgulama.blogspot.com/2014/09/bilinc-uzerine.html

     

  5. On 07.01.2019 at 16:19, Ulusalcı yazdı:

    Yıllarca bize demokrasi iyi bir şeymiş gibi empoze edildi. Demokrasi çağdaş yönetim biçimiymiş, ondan başka yol düşünülemezmiş gibi zihinlerimize yerleştirildi. 

     

    Atatürk'ü de bu kirli propagandalara bolca alet ettiler. Halbuki Atatürk bu ülkeyi demokrasi ile falan yönetmedi. Bu gerçeği kabullenelim artık. 1923-1938 arası dönem bir demokrasi dönemi değil düpedüz askeri bir vesayettir.

     

    Demokrasinin iyi bir şey olduğunu iddia edenler AKP gibi kötü örnekleri gösterince bunun gerçek demokrasi olmadığını iddia ediyorlar. Tayyip halkın yüzde 50'sinden fazlasının oyunu almış, tamamen demokratik yöntemlerle başa gelmiş birisi. Demokrasi bu değilse nedir o zaman? Kıçınızdan demokrasi uydurmayınız. Demokrasi işte tam olarak budur. Aptalların, cahillerin egemenliğidir. Cahil çoğunluğun diktatörlüğüdür.

     

    Aptal çoğunluk yerine bu ülkeyi elitist, aydın ve donanımlı bir grup insan yönetmeli. Türkiye'de elitist denince de akla gelen ilk kesim de tabi ki Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Bu yüzden bu demokrasi saçmalığına bir son verilmeli. Ülke askeri ve Kemalist bir diktatörlükle yönetilmeli. Yönetim tamamen ordunun elinde olmalı. 

     

    Evet, yüzeysel  tanımıyla demokrasi odur, çoğunluğun en çok şeyi belirleyebildiği  toplum en demokratik toplumdur. Ancak yakından baktığımızda sadece bunun demokrasiyi sağlamadığını görürüz, bu yüzden laik demokrasi, anayasal demokrasi, insan haklarına bağlı demokrasi, liberal demokrasi gibi kavramlar vardır. Bu kavramlara temel düzeyde giriş yapan siyaset bilimi ya da sosyoloji eserlerine bakmanızı öneririm.

     

    cem.PNG.18f50c4fcba5ad3befe449eba96c1409.PNG

     

    Diğer dediğiniz tarzda sistemlerin temel sorunu ise sapıtmaya çok müsait olmalarıdır.

  6. On 29.11.2018 at 14:29, Ulusalcı yazdı:

    28 Şubat Devrimi'ni savunan birisi olarak türban konusunda biraz aşırıya kaçıldığını düşünüyorum. Herkes de aile baskısının zoruyla kapanmıyor. Benim annem evlendikten sonra kendi hür iradesiyle kapanmış mesela.

     

    O şiddete maruz kalan, sürüklenen, coplanan türbanlılar eğer takmak istemeseler o kadar eziyete katlanmaya kalkmazlar ve kolayca türbanlarını çıkarırlardı. Evet, eminim ki çok büyük bir kısmı ailelerinden de baskı görmüştür ama zamanla alışıp kendileri de benimsiyorlar.

     

    Hangi çağdaş batı ülkesinde türban yasağı var ki? Hepsi rahat rahat okula da giriyor, milletvekili bile olabiliyorlar. O yüzden bana göre yargı, emniyet ve ordu dışında türban yasağı olmamalı. 

     

    Yani doğru şey 11-12 yaşlarında çocukların türban takması ? Ayrıca:

     

    https://tr.euronews.com/2018/11/24/avrupa-da-basortusunu-burkayi-ve-nikabi-yasaklayan-ulkeler

  7. 11 saat önce, Emre Karaköse yazdı:

    Hatalı çevirilere ve hadis/mezhep öğretilerinin söylediklerine sığınmanız çok normal. Zaten başka türlü gerçeklerden kaçamazsınız.

     

    Ve  Hıristiyan misyonerler olanlarınız da yani rol yapanlarınız da aldığı maaşı haketmek için ayetleri çarpıtmaya, geleneksel kabulleri gerçekmiş gibi göstermeye çalışmaya devam edecek.

     

    Fakat gerçeğin karşısında elinde sonunda kaybediyorsunuz gördüğünüz üzere.

     

    Ayet açıkça dişi sivrisineğin üzerindeki canlıdan bahsediyor. Nokta.

     

    Hadi şimdi İngilizce veya Çince hatalı çevirilere sığınıp kendinizi teselli etmeye devam edin.

     

    Selam

     

    Sonsuz kudret ve bilgelikteki bir tanrının mesajının bu kadar çarpıtılmasına izin vermemesi, bizi nice çevirmene vb muhtaç bırakmaması gerekirdi mantıken. Çok mu zordu ulan herkesin hemen anlayabileceği bir dil yaratmak ?

     

    1400 yıllık vahşetin tarihine şöyle bakmak yeterli aslında ilkel dininizi anlamak için, o kadar araştırmaya vb gerek yok, nasıl Hitler'i anlamak için illa Kavgam'ı okumaya ya da Afrika ülkelerinin fakir olduğunu bilmek için Afrika ekonomisine dair kitapalr okumaya gerek yoksa. Bazı yazarlar vs ise utanmadan bu pisliği iyi bir şey gibi gösteriyorlar, şuna da bakılmalı:


    http://alfa-sorgulama.blogspot.com/2014/03/kuran-mucizeleri-uzerine.html?view=timeslide

     

    Yazdığında ise öyle bir şey yok, daha ötesindeki varlıklardan bahsetmiş sadece, yani daha öte  örnekleri kast etmiş, üzerinde duranı değil,  parazit olduğunu düşünmek için sebep yok

  8. On 18.11.2018 at 00:04, Sundance yazdı:

     

    Çağrı Mert Bakırcı bildiğim kadarıyla evrimsel yapay zeka üzerine çalışıyor Amerika'da.

     

    Neden evrimin çok önemli olduğuna, evrimin gelecekte nasıl çok yer alacağına örnek dallardan biri bence.

     

    Biz ise okullarımızda çocuklarımızın evrimi öğrenmelerini engelliyoruz.

     

    Belki de geleceğin bilimini ortaya çıkaracak Çağrı Mert Bakırcı gibi beyinlerimizi yurtdışına kaptırıyoruz.

     

    Sonra da 24.000 TL verelim gelsinler deniyor.

     

    Kurduğu evrimagaci.org sitesi evrim hakkında Türkçe en kapsamlı online kaynaktır herhalde.

     

    @Kör Saatçi ODTÜ mezunu musunuz?

     

    Evet, geçenlerde evrimsel robotik üzerine yaptığı doktorasını bitirdi, bu alan dünyada pek az üniversitede mevcut günümüzde.

     

    Evrim Ağacı ise sadece evrimsel biyoloji alanında değil, genel olarak Türkçe en büyük bilim sayfasıdır, onla yarışacak bir site yok internette bu konuda.

     

    Hayı, ODTÜ mezunu değilim.

  9. On 15.11.2018 at 22:37, akılsızşuursuzatom yazdı:

    hayır  tesadüf  ve  kendi  kendine  bilinçsiz  şuursuz  karşitiyim sadece  yoksa  evrim  mümkün  elbette 

     

    evrim her şeyin tesadüfen olduğunu savunmaz, seçilim tesadüfün tam tersidir mesela, hem öyle olduğunu savunsaydı bu kadar araştırma neden olurdu, öyle deyip geçerlerdi

     

     

  10. On 01.12.2017 at 18:01, hermes21092018 yazdı:

     

                   Size, Hermes'in birliğinden gelen kişinin Yahudilerin İlya'sı Hristiyanların Kuzu'su Müslümanların Hatemü'l-Evliya'sı olduğunu söylesem inanır mısınız?

           Elbette, inanmazsınız. yeryüzündeki kimse inanmaz. Olağanüstü kanıt istersiniz ki herkes ister. Asıl önemli olan o kanıta inanmaktır. 

    İstediğiniz kanıt 21 Eylül 2018 günü, sabahından önce Şam'da deprem olmasıdır. ve bu deprem ile Mescid-i Aksa'nın yıkılmasıdır.

     unutmayın Hristiyanların Kuzu'su sizi Kahinler yapacaktır. bunu sağlayacak olan ise drive.google.com/file/d/1Bg- Y5WdmjDxfWgx_3OrblUpGK1eVQzJF/ view?usp=sharing adresindeki kitaptır.

    bu kitaba bugün inanmayın. size söz veriyorum 21 Eylül sabahı bu kitaba inanacaksınız. Yorumlarınızı ve görüşlerinizi O güne saklayınız. acele etmeyiniz. hep beraber bekleyelim görelim ve o gün tekrar konuşalım.

     

     

     

    (olmadı ya la sdjsddgsdgjsd zaman kaybı bu tarz şeyler sadece) 

  11. doğada ereksellik değil nedensellik kanunları işler. yağmur canlılar için yağmaz, yağmur nedensellik çerçevesinde buharlaşma ve yoğuşma süreçlerinin sonunda yağar. yağmur yağışının "canlıları besliim, yaşatiim" diye bir gayesi, ereği, amacı yoktur. 

    yağmurun ortamı yeşertmek ve hayat bahşetmek gibi amacı olsaydı bugün çöller olmazdı. canlılar, karıncaların besinlere doğru yol alması gibi verimli ve yağış alan bölgelere göç ederler. neden çöle yağmur yağmaz ya da çok az yağar? insanların topunu çöle koyun bakalım yağmuru çekecek mi.

     

    alıntı: https://eksisozluk.com/entry/52874074

     

    süreçlere uyum sağlayamayan canlılarsa zaten elenir, şu ana kadar var olmuş canlı türlerinin yüzde 99'undan fazlasının yok olmuş olması erekselliği değil nedenselliği gösterir, seçilim de tasarımın zıttıdır. bahsettiğiniz olay ise bazı fiziksel yasaların ve onları tetikleyen koşulların sonucudur sadece, araştırın az.

     

    6 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

    çağrı  mert  bakircinin  videosunu  izledimde  orada  atomlarda  zeka  bilinç  yok  diyordu

     

    evet, yoktur, videonun tamamına da bak, hiçbir ciddi kimse var demiyor zaten, doğal süreçleri açıklıyorlar:

     

     

  12. On 08.06.2018 at 01:29, Mistik Filozof yazdı:

     

    Mistik hesabımın şifresini unuttum. Ayrıca özgün bulduğum için filozof da diyebilirim.  Sonuçta İlahi sırlara erişip burada tanrıyı gördüm dinler gerçek değil diyerek kısır müslüman ateist tartışmalarına orjinal bir bakış açısı sunuyorum. 

     

    On 07.06.2018 at 22:49, John Ahmet yazdı:

     

    Neden öyle düşündün? Filozofların sorularının kaynağı olan hayat sana göre gizemli değil midir? Her şey sana çok olağan ve anlaşılır gibi mi geliyor?

     

    Şu yüzden:

     

     

  13. On 10.11.2018 at 15:16, Ulusalcı yazdı:

    Milli duyguları olmayanlar için anlamsızdır ancak böyle şeyler. 

     

    O duyguları da bırakmak lazım nasıl dini duyguları bırakmak lazımsa. Çünkü bu du duygular insan merkezli değil, tanrı ya da toplum merkezlidir, birey mutluluğunu ertelerler, bu duygularda insan özne değil nesnedir. Bir de dini duyguları aşıp onları aşamamak denizde yüzüp havuzda boğulmaya benzer. Bir alıntı da yerindedir:

     

    "Milliyetçilik bizi yoksullaştırır çünkü onun Siyam ikizi korumacılıktır ve bu iç piyasayı yok ederken uluslararası ticareti sekteye uğratır.''

     

    "Milliyetçilik bizi güçsüzleştirir çünkü sürekli düşman bulma, başkalarını küçümseme, kendini üstün görme ihtiyacı, başka uluslarla ortak bir özgürlük ve güvenlik sağlama arayışı için işbirliğini çok daha zorlaştırır.

     

    https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45295222

     

     

     

     

  14. On 07.11.2018 at 01:13, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" yazdı:

    ha server yurt disindaysa o zaman bisey yapamazlar evet ama abd turkiye arasi iyi suan sayin cumhurbaskani trumpa rica etse belki yerine getirebilir ?

     

    böyle bir şey için uğraşaklarını sanmam, bu hem çok gereksizdir hem de masraflıdır. ayrıca kolay kolay satın alamazlar oralarda yargıyı.

  15. On 10.11.2018 at 16:16, Ulusalcı yazdı:

    İlk kez atamızın mezarını bir ziyaret edelim dedik onu da güvenlik görevlileri ve polisler boka çevirdi.

     

    Hiç ne zaman kapıları açacağız falan diye bilgi vermedikleri gibi yolun kenarlarını kapatıp izdiham yaşanmasına neden oldular. Aç yolun tamamını insanlar rahat rahat yürüsün işte. Ama yok illa kenarları tutacaklar ki yanlardakiler kaynamaya çalışsın ve böylelikle bir kargaşa yaşansın.

     

    Yaklaşık 4-5 saat sürdü Anıtkabir bölgesine girmem. Kabrin içine girmem ise 2-3 saati falan buldu. Tam bir rezillikti.

     

    Bence bu kesinlikle Akköpek iktidarı tarafından kasıtlı olarak insanları yıldırmak ve Atatürk'ten soğutmak amaçlı yapılmıştı.

     

    Ama ben yılmadım ve 7-8 saat ayakta dikilip sonunda kabre ulaşmayı başardım.

     

    Yüzbinlerce insanın sırf bir kabri ziyaret etmek uğruna birbirlerini ezmesi, saatlerce ayakta dikilmesi duygulandırdı beni. Milli duyguları olmayanlar için anlamsızdır ancak böyle şeyler. 

     

    Bayram, anma vb olmayan herhangi bir günde gitmeye bakın, o günlerde rahatça gezilebilir, öyle dolu olmasa da pek boş değildir o günlerde.

  16. 1 saat önce, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" yazdı:

    biliyorsunuz sayin cumhurbaskanimiz islamiyeti cok seviyor ve bizler gibi ozgur haklarini kullanip allahin olmadigini savunan insanlarada sicak baktigini dusunmuyorum ateistforum sahibini ele gecirip veri tabanindan bizlerin ip lerini alip adreslerimize baskin yaparsa kimin haberi olur medyada onlarin kontrolunde sonucta.

     

    site serveri ip'si falan abd'de, türkiye'de değil, bir halt yapamazlar o yüzden.

×
×
  • Yeni Oluştur...