Jump to content

Natüralist Ateist

Sadece Ateistler Grubu
  • İçerik sayısı

    1.577
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Natüralist Ateist kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Bir saat önce, Yeni Üye yazdı:

    Bismillah

    Bu soruyu kendi anlayışım nispetinde cevaplamaya çalışacağım. Ama soru yüksek seviyeden ve zor bir soru olduğu için zanlara dayalı konuşmaktan korkuyorum. O yüzden en iyisini Allah bilir demekle başlıyorum.

     

     O yazdığım ayeti dikkâte almışsındır umarım. Yoksa çoğu dediğiniz güme gider.

    Bir saat önce, Yeni Üye yazdı:

    Tanrının sınamasından ne anladığımı ifade edeyim öncelikle. Tanrının iman edenleri sınamasıyla inanmayanları sınaması farklıdır.

    Tanrının iman edenleri sınamasının sebebi sadakatlerini test etmek, onları olgunlaştırmak ve temizlemek onlara mertebe kazandırmaktır.

    Delili şu ayettir:

    "İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?"

    "Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!"

     

     

     Neden direk onlara öğretmiyor? İlla yeryüzüne mi indirecek bizi?

    Bir saat önce, Yeni Üye yazdı:

    Tanrının inanmayanları sınaması onları imana eriştirmek içindir. Delilleri şu ayetlerdir

    "Ve onları yeryüzünde birçok ümmetlere ayırdık. İçlerinde iyi olanları da vardı, olmayanları da. Onları biz, bazen nimetlerle, bazen da musibetlerle imtihana çektik. Sonunda belki hakka dönerler diye."

     "Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere belâya çarptırılıp imtihan ediliyorlar. Sonra ne tövbe ediyorlar, ne de ibret alıyorlar."

     

     

     Neden direk ulaştırmıyor? Konuyu açan arkadaşımızın sorusu halâ cevapsız.

     

     

     Çok uzun cevaplar vermediğimden dolayı, daha alıntılamayacağım.

     

     1- Sanatçı örneğinden gidelim;

     

     Bir sanatçı neden sanatla uğraşır? Bu değişebilir, belki bilinmek için yapar, belki duygularını açığa vurmak için yapar vs. Bizim zeki sanatçımız ise, anladığım kadarıyla yeteneğini göstermek için sanatla uğraşıyor. Peki, neden yeteneğini göstermek istiyor? İnsan sanatçılar ya egolarından -bu kısım önemli- ya duygularını açığa vurma isteğinden, ya da her ikisinden dolayı sanatla uğraşır. Şimdi, bu ikisinden herhangi biri bizim tanrıya uyuyor mu, bakalım;

     

    A. Duygularını Açığa Vurma

     

     Burada bahsedilen duygular, hem fikirleri kapsar, hem de nesnel tanımıyla duyguları. Buna fazla değinmeyeceğim, zîra, Allah'ta hormonlar bulunmaz.

     

     

    B. Ego

     

     Bir sanatçı neden bilinmek ister? Çünkü bu ona güç sağlar. Bu da sanatçıya A durumundaki olayı yapmak, bu gücü kullanarak insanları iyi veya kötü emelleri için yönetmek ve fikirlerinin ciddiye alınmasını sağlamak gibi birçok seçenek sunar. Ama Tanrı için böyle bir durum yoktur.

     

     

     Tanrı yaratacağı şeyin çürük olup olmayacağını bilmiyor mu? Yine aynı soruya geldik;

     

    "Bir Tanrı, herşeyi biliyorsa, neden insanları sınava sokar?"

     

  2. On 25 Aralık 2017 at 03:38, Mistik Filozof yazdı:
    İlahi Aşk'a ve Allah'a ulaşmanın formülü;

    Birini uzaktan seviyorsanız.
    Ve bunu O'na söylemiyorsanız
    Bu, potansiyel İlahi Aşk'tır.
    O'nun Aşk'ına iman ederseniz.
    O'na teslim olursanız.
    Ve benliğinizi O'na teslim ederseniz.
    İlahi Aşk'a ulaşırsınız.
    İşte, Allah'a ve Gerçek Aşk'a 
    ulaşmanın formulü budur. 

     

     Laf salatasından ibaret bir başlık olmuş. Bahsettiğiniz duygular, hormonlardan ibâret sadece.

  3.  Bu konuda, Müslüman arkadaşların cevap verirken dikkâte alması gereken ayeti, Zariyat 56'yı, paylaşmak istiyorum;

     

     "Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım."

     

     Madem ibadet etmeleri için yarattı, neden sınıyor?

  4. 6 saat önce, Kataküteist yazdı:

    Burada Türklük Bir sıfattır. Elbette Müslümân Olmayan kişinin Türklüğü bitmiştir. Her Müslümân da Türk değildir (Türklük sıfatı yoktur). Siz ateistler türk olmadığınız gibi arap müslümânlar içinde arap ırkına mensûb olmalarına rağmen Türk olanlar vardır. Hz. Muhammed (s.a.v.) hem sıfat olarak bir akıncı olduğu için Türk'tür. Hem de genetik olarak Türk soyludur. Kureyş'ten sâdece Hâşîmîler de Türk kanı vardır.

      Arap ırkına mensub olan birisi nasıl Türk ırkından oluyor?

    40 dakika önce, Buzul yazdı:

    Saçmalıkta nirvanaya ulaşmışsınız.Kutlarım.

      Buda görse kıskanırdı.

  5. 2 dakika önce, FETİH yazdı:

     

    sana ölüm gibi bir fiili Azrail as. yapıyor deniyor.

    sen inanmıyorsan ölüm fiilini kim işliyor. sen Azrail as. yerine kimi koyuyorsun.

     

    1. "Ölüm" kelimesinin fiîl olduğunu nereden çıkardın? Bahsettiğin, "öldürmek" fiîli mi?

     

    2. Bilim kimseyi koymuyor.

  6. 17 dakika önce, DeepBlue yazdı:

    Anlama sorunun mu var?Azrael birçok yazılı ve sözlü edebiyata konu olmuştur.Michael,Azrael,Gabriel,Israfel taâ Hz.Adem'den beri hep anlatıla,yazıla,çizile gelmiş ki haklarında tarihte birçok malumat var.Sen hala  aynı şeyi söylüyorsun.Sahihi müslimde geçmiyor diye yok olduğu manasına gelmez bazı hadislerde geçmektedir mesela ibn-i hacer el Asgalani kitabinda zikretmiştir.

     

    Özür dilerim, Bilgivehis'in "Azrael'in hikâyesinin palavra olduğu gerçeği..." sözünü "Azrael'in hikâye olduğu gerçeği..." olarak anlamışım. Affınızı dilerim.

     

     

     

     

      Ama, yine de hikâye tanımın yanlış. Hikâye, gerçekçi veya gerçek olayların yazı yoluyla anlatıldığı düzyazı türüdür.

  7. 4 saat önce, DeepBlue yazdı:

    Git edebiyat hocana sor kalıplaşmış fikirlerin/putların var.Bilmediğini bile bilmiyorsun.

     Yahu, hikâyenin edebiyattaki anlamı farklı, Bilgivehis'in kullandığı anlam farklı. Türk Dil Kurumu'nun resmi sitesindeki anlamını bile verdim, hala özür dilemeyip kalıplaşmış putlarımın olduğunu -inanç ayrımcılığı var burada, fark etmedim sanma- söylüyorsun. Hattâ bekle, ekran görüntüsünü atayım, millet kimin haklı olduğunu görsün.

  8. 3 dakika önce, DeepBlue yazdı:

    Birbaşkasıda çıkar diğer zıt manayı alır.Eee ne anladık.

     

    Siz gidin bir edebiyat hocasına sorun.Boyunuzun ölçüsünü alırsınız.Tasarlanmış, yani ; "gerçek olma olasılığı" olabilen anlamındadır.İlla küççük mü düşürelim.

     

    Gerçek ile gerçek olma olasılığı olan şeyi neden karıştırıyorsunuz? Mesela, romanlar gerçekçidir, ama çoğunlukla anlattığı olaylar gerçek değildir. TDK bunu bilemeyecek değil herhalde. Ayrıca, Bilgivehis arkadaşımızın edebiyattaki anlamını değil, "Aslı olmayan söz,olay." tanımını kullandığını söylemiştim. Alıntı yaptığım bölümdeki söyledikleriniz doğru olsaydı bile, ikinizin kullandığı tanım farklı olduğundan, yine de sizin, onun "hikâye" kelimesini yanlış kullandığı hakkındaki iddianız çürütülmüş kalırdı.

  9. On 9 Aralık 2017 at 17:36, DeepBlue yazdı:

    Teizm inançtır idiot.Sende bir teistsin.Çok putlu ziktiri b.ktan bir din kurmuşsun.Senin inancın sana benim inancım bana...

      Eğer onlardan birisinin aksini kanıtlayamazsan, onların -eğer inanmazsan- seni cehennemde diri diri kanırtıp, üstüne o filin hortumundan çıkan ateşle öleceğine, ardından da diriltilip aynı acıyı tekrar yaşayacağını kabûl etmen lazım, zındık kâfir!*

     

     

     

     

    *: Son iki kelimeyi hakâret etmek için kullanmadığımı anlıyorsundur herhalde.

  10. 15 saat önce, DeepBlue yazdı:

     

    Hikaye mi? Hikaye zaten yaşanmış "gerçek" olaylara denir.

    Yanlış. Hikâye, edebiyattaki anlamıyla tasarlanmış ya da gerçek olan olayları anlatan düzyazı türüdür*. Ama, Bilgivehis adlı arkadaşımız onun 2. Anlamı olan "Aslı olmayan söz, olay."** tanımını kullanmış.

     

     

     

     

    *:Bknz. TDK resmi sitesi.

    **: Bknz TDK resmi sitesi.

×
×
  • Yeni Oluştur...