beş kalır

Ben de bazı kerametler gördüm ve yaşadım. Vicdanım inkar etmeye izin vermiyor. Hani şahit olmasam belki derim, bu gözler şahit. Ben olmasam benim dışımda insanlar şahit oldular.

Vicdanım izin vermediği için daha fazla inkar edemeyeceğim. Kabul ediyorum. Tanrı var. 

Adına şimdilik Allah demiyorum. Üzerine gidecek, idrak etmeye çalışacağım. 

Pişmanım forum, umarım Tanrı affeder, sizlere de vesile olur. 

Hoşçakalın.

31 dakika önce, gariban_derviş yazdı:

Yakında Filistin durumuna düşeceğiz. Toprak satışları başladı. Zamanında Filistinde toprak alan Rockfeller şuan milyonlaca dönüm arazi Türkiyede almış durumda. Bu saatten sonra geri dönüş yok yakında Filistinin yaşadıklarının aynısını bizler yaşayacağız artık gerçekleri kabullenme zamanı geldi.

Bu bilginin kaynağı nedir? Bizimle de paylaşır mısınız? Dönümünü bile hesaplayabilenler, hangi araziler olduğunu da biliyor olmalıdırlar.

N'ayır, n'olamaz. Yalan söylüyorsunuz, sizi gidi alçaklar. Başaramayacaksınız. Diz çöktüremeyeceksiniz. Bu halka boyunduruk vuramayacaksınız.

Çünkü borçları var. Zaten başlarını kaldıramıyorlar.

Çokta şey yapmayın yani. Önce kredileri borçlarını ödesinler, elde paraları kalırsa artıklarını vergilerle toplarsınız. 

17 saat önce, dr.Kemal yazdı:

 

kaynak alalım öyle işkembeden sallamakla olmaz

''Ruh'' kelimesi İbranice bir kelimedir, רוּחַ‬ diye yazılır ve okunur. Temel de ağzınızdaki soluğa/nefese verilen ad ve kullanıldığı yere göre de rüzgar anlamına gelir.

2 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Şu tanrıdaki yüzsüzlüğe bak, şimdi de suçu kendi yarattığı Adem ile Havva'ya atmış. Bu kadar salakça bir şeye insanlar nasıl inanabiliyor hayret!

Adem ve Havva karakterlerinin var olup olmamaları bir yana, Tanrı ilk başta Adem ve Havva'yı uyarmıştı. Bu ağaçtan yersen, ölürsün demişti. Sorumluluk yine Adem ve Havva'ya aitti. Yaratılış 3. Bölümde, bu yasağın bilindiğini ve yasağı çiğnemenin bedelinin ne olacağını bildiklerini okuyoruz. 

1 dakika önce, sağduyu yazdı:

Bu sevgi dolu, merhametli, adaletli,  şefkatli, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan neden canlıların hayatta kalmak için birbirlerini yedikleri, acı, şiddet, vahşet, adaletsizlik dolu bir dünya yaratmış? Neden bir bebek açlıktan acı çekerek kısa bir süre bu dünyada yaşadıktan sonra ölüyor? Nedir  açlıktan acı çekerek ölecek bir bebek yaratmanın nedeni? Amacı ne bu tanrının?

Tanrı böyle bir dünya yaratmış değil, Adem ve Havva İyiliği ve Kötülüğü Bilme ağacını yedikten sonra, yeryüzü kötülük ve günah ile tanışmıştır. Hristiyanlığa göre bütün bu hastalıklar suçlar, zulüm ve en başta da ölüm, Adem ve Havva'nın günahının sonucudur. 

Ayrıca Tanrı YHVH, Musa aracılığıyla bir yasa kitabı getirdi ve insanlardan o yasalara uymalarını istedi. Halbuki hiç bir kimse Tanrının yasasını yerine getirebilecek yetkinlikte değildir. Sonuçta herkes yasaya göre günah işlemiş ve bu yüzden Tanrının gözünde suçlu konumdadır. Bu yüzden Yahudiler,  her Fısıh bayramında günahlarının bağışlanması için kurban sunarlar.

Hristiyanlığa göre son Fısıh kurbanı İsa'dır. Bütün insanların günahlarının bağışlanması için bir Fısıh kurbanı gibi çarmıha gerilmiş ve ölmüştür. Tanrı bu kurbandan razıdır. Artık her kim İsa'ya iman ederse günahları bağışlanmış olacak ve kurtulacaktır. 

Hristiyanlık öğretisi kabaca budur. 

1 dakika önce, Tengrizm yazdı:

Bulunduğum yerde kilise olmadığı için mezhebim belli değil,ve  hristiyanlık dinini biraz biliyorum.

Samimiyetiniz için teşekkür ederim.

16 dakika önce, Fikir Adamı yazdı:

Evet ayrıca şu var: Ayetler bu kadar yanlış anlaşılabiliyorsa ve farklı yorumlanabiliyorsa neden bu kitaptan sorumlu tutulup cennete yada cehenneme gidiyoruz ? Diyelim ki bu kitap vahşeti, sapıklığı ve terörü onaylamayan bir kitap . O zaman neden böyle anlaşıyor ?Hani tanrının sözüydü? Açık açık dinden çıkanı çarmı

ha gererek katledin diyor. Daha neyin muhabbeti? Boş boş konuşmayalım. İsa denen piçi ciddiye alıcak gerizekalı biri değilim. Muhammed denen sapık katilde İsa denen piçte Musa denen züğürt köpekde aynı gözümde. Şu aptal orta doğu masallarını kopyalayıp kendilerince yeni bir din yaratmıştır bu gerizekalılar. İnsan yerine konulmayı hak etmiyorlar. 

1 dakika önce, Fikir Adamı yazdı:

Müslümanlarda aynısını söylüyor. " Burada bu denmek istenmiyor." , "Bu mecazi sembolik anlatım." , " Çeviri hatası." diyerek kaçılmaz , kıvrılmaz. Hıristiyan yaratıklar orta çağda kadınları cadı diye çarmıha gerip yaktılar. Buna da " Gerçek hıristiyanlık bu değil." diyecek değilsin herhalde.

Bu argüman Hristiyanlık için geçersizdir çünkü Hristiyanlıkta otorite vardır. Bu otorite Havarisel yetkiye/atamaya dayalıdır. İznik İman Bildirgesine göre her Hristiyan Elçisel bir kiliseye inandığını söyler ama Havarilerden bu yana bu atamanın geçerli olduğunu bildiğimiz iki kilise vardır; Katolik ve Ortodoks Kiliseleridir. Bu iki kilisesinin dışında mesela hiç bir Protestan pastörün atama, öğreti verme yetkisi yoktur. Çünkü hiç bir pastör, bu yetkileri Havarisel hiyerarşi de almamıştır. 

Mesela Titus Giritte ihtiyarlar atamıştır, o zamandan bu yana atamalar devam etmektedir (Titus 1. Bölüm). Ayetler bu kadar yanlış anlaşılıyorsa sözü Protestanları ilgilendirir. Mesela bir Katolik, Magisterium'un yapacağ/yaptığı yorumunun doğru olduğuna ve bu yorumdan dışarı çıkamayacağını kabul eder.

Diğer yandan, Hristiyanlık, savaşı hiçbir zaman desteklememiştir. Sırf savaş konusunda ''haklı savaş öğretisi'' bile geliştirilmiştir. Savaşa girme, Hristiyanlık için sonrasında kazanılmış/onaylanmış bir öğretidir. Savaş, eğer kötü bir şey/zulüm savaş dışında durdurulamayacak ise, devlet yöneticinin/yöneticilerinin isteği ve izni ile gerçekleşir.

Bu yüzden, İncil yerine Tevrat/Eski Antlaşmadan örnek verilmesi yerinde olur. Ayrıca @Tengrizm, siz tam olarak kimsiniz, dininizi ne kadar iyi biliyorsunuz ki burada katılım gösteriyorsunuz ve mezhebiniz nedir?

"Yazık," dedi ukalaca. ''Hamle o kadar da kötü düşünülmemişti. Aslında amatör olduğu düşünülürse, olağanüstü yetenekli bu bey." - Santranç, Stefan Zweig.

Başlığın yeri forum çöplüğü olacak. 

Son.

2. Not: Soru sayısı arttırıldı.

Temelde üç ve bir tanesi de ek olmak üzere toplam dört tane soru sormak istiyorum.

• Neden Müslümansınız? 
• Diğer dinler hakkında ne biliyorsunuz?
• Diğer dinleri nasıl elediniz, mesela Hristiyanlık hakkındaki kanıya, nasıl vardınız?
• İslam hakkında hiçbir şey bilmiyormuş gibi sonradan Müslüman olmayı hiç denediniz mi?
• Ek: Gerçekten de sonradan Müslüman olduysanız, neden?  

Not: Sorulara öncelikle ve mümkünse yalnızca Müslümanların cevap vermesini istiyorum çünkü sorunun asıl muhatabı onlardır. Konu başlığını açan kişi olarak, herhangi bir yorumda bulunmayacak ve sadece gönderilerinizi okuyacağım. Elbette başlığa katkı vermek isteyen herkesin de yorumda bulunabileceğinin altını çizmek istiyorum.

On 12.05.2018 at 23:50, John Ahmet yazdı:

 

Zihinsel engelliyi ateist kabul edersek ki haklıdır. Sonraki seviyelerdeki insanları örneğin sınırda zekayı sorgusuz bir teist yine donuk zekalıyı sorgusuz ateist kabul etmeye devam edip tüm listeyi bu şekilde tamamladığında Çok üstün zekalının ateist olduğunu görürsün geriye bu listede olmayan ve 130 IQ nun çok daha üzerindeki grup kalıyor geriye.

 

Bu gruptakiler ise dahileri oluştururlar. Onlar teisttir ve çok sağlam argümanlar sunabilirler. Belki de çoğu Peygamberdir. Bunu biraz düşün.

.

@John Ahmet, neden Müslümansınız?

2 dakika önce, TheRationalAtheist yazdı:

 

"Allah bizim cehenneme mi cennete mi gideceğimizi dinimiz -veya dinsizliğimiz- ile, yaptığımız ve yapabilecek hâldeyken  yapmadıklarımız eylemler ile niyetlerimiz ile belirleyecek. Dolayısıyla Allah bazı ateistleri affedebilir." mı diyorsunuz?

Siz ateistlerin IQ seviyeleri düşüktür. Allah, kıt aklınız yetmediği için sizleri affedebilir diyor.

7 dakika önce, John Ahmet yazdı:

Özel soru sorarak beni küçültebileceğini mi sanıyorsun? 

Siz İslam dışında başka hiçbir dini bilmeyen bir cahilsiniz, siz zaten küçüksünüz. Bu yüzden, sırf size gösterilmiş sınırda düşündüğün için Müslümansın.

@John Ahmet, neden Müslümansınız?

@John Ahmet, Müslüman mısınız?

Sevgili @John Ahmet, düşüncenize katılıyorum ancak eksik buluyorum, yalnızca zeka, teknoloji veya bilim değil, ilahiyat/teoloji ve tarih bilgisi de gerekmektedir. Hangi din olursa olsun, teolojik alt yapısı zayıf olan kimseler yanlış kararlar alabilirler. Bu nedenle ilahiyat öğreniminin, alt yapısının olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Birçok kişinin içine doğduğu kültür toplumu olan İslam'ı bilmediklerini, yanlış ve çarpık anladıklarını gördüm. Sanırsam biz dinsizlerin dogması dinlerdir, bazı konuları anlamamakta diretiyoruz yahut dediğiniz gibi kapasiteleri yetmiyor. 

Öbür yandan Tanrı fikri gerçekten de muazzam bir fikirdir. Sonradan var olanlar olarak, var olmamıza sebep veren veya sebebi olan bir şey(ler) olduğunu reddemeyiz. Hakeza, reddetmeyi deneyebiliriz ama genellikle çelişkiye düşeriz. 

Örneğin birisi teist/deist, diğeri ateist açıklama da görüleceği üzerine;

-Evren nasıl var oldu? Cevap; Tanrı/Allah/Yahve... yarattı. Peki O'nun temelinde ne var/varlığı nereden kaynaklıdır? Cevap; O her zaman vardı. Yorum; Hiçbir şeyden nedensiz var olmaz, bakın, Tanrı fikri hiçbir çözüm getirmiyor hatta karmaşık hale getiriyor çünkü O'nun kökenini açıklayamıyoruz.

-Evren nasıl var oldu? Cevap; (teorilerden biri) kuantum dalgalanmaları sayesinde. Peki O'nun temelinde ne var/varlığı nereden kaynaklıdır? Cevap; o enerji her zaman vardı. Yorum; bakın, evrenin kökenini Tanrısız çözdük(?!..)

Mormon Kitabından çok sevdiğim bir sahne vardır. Alma 30. Bölüm, 43. ve 44. ayetlerde şöyle yazılıdır:

Alıntı

43. Ve şimdi Korihor Alma’ya: “Eğer sen Tanrı’nın var olduğuna dair beni ikna edebilecek bir işaret gösterirsen, evet, bana O’nun gücünü gösterirsen, o zaman sözlerinin doğruluğuna inanacağım” dedi.

 

44. Fakat Alma ona şöyle dedi: Sana yeteri kadar işaret gösterilmiştir! Tanrını mı deneyeceksin? Bütün bu kardeşlerinin ve ayrıca bütün kutsal peygamberlerin tanıklığı ortadayken, bana bir işaret gösterin mi diyeceksin? Kutsal yazılar önünde duruyor, evet ve her şey Tanrı’nın var olduğunu gösteriyor; evet, hatta dünya ve üzerindeki her şey, evet ve onun hareketi, evet ve kendi düzeni içerisinde hareket eden bütün gezegenler, Yüce bir Yaratıcının varlığına tanıklık ediyor.

Yazıldığı gibi, adına kutsal denilen yazılar önümüzde duruyor. İnsanların Tanrıya dair tanıklıklarını biliyoruz, okuyoruz fakat Tanrı vardır demekte kendi başına çözüm gerektirmiyor. Hangi Tanrı, hangi din ve o dinin hangi yorumu gibi kıstasları da beraberinde getiriyor.

Soruya dönersek, Allah affeder mi sorusuna, Müslümanların deyimi ile Allah-u alem diyelim. Yani en iyisini Allah bilir, bütün teoriler Allah'ın yapmak isteyeceği şey dışında geçersizdir. Teorik olarak, biz O olmadığımız gibi, O'nun gibi de düşünemeyiz. Tabii kişinin karar alma mekanizmasında şayet bir eksiklik veya problem var ise de, kurtuluşu hakkındaki hükmü en nihayetinde Allah verecektir.

Cevap: Alkol ve alkol bağımlılığı hakkında sıkça sorulan sorular - yesilay.org.tr

Her yönden onlara benzemeye çalışmak halkımın zoruna gitmezken, en başta onların adlarını taşımak ise zorlarına gidiyor, tuhaf. Sen zaten adı konmamış bir mandasın Türkiye'm, hepsi bu.

Bence benim ülkemin vatandaşlarının Birleşik Devletlere veya Birleşik Krallığa gitmesi yerine, Birleşik Devletler veya Birleşik Krallık bize gelebilir. Zira onların dilini konuşmayı öğrenip, onların öncülüğünde yasalarımızı, kültürümüzü, ekonomimizi şekillendireceğimize doğrudan onların parçası olabiliriz. Bu, ilerleyişimizi hızlandıracaktır. Ya da Singapur'u inceleyip, örnek almamız kâfidir.

7 saat önce, Kör Saatçi yazdı:

Adam biyoloji profu falan değil, veterinerlik fakültesinden mezun olmuş sadece:

 

http://m.iha.com.tr/haber-adem-tatli-kimdir-319250/

Fotoğraftaki kişiye bakarak, isimlerin karıştığını rahatlıkla söyleyebilirim. Böylece aslen bir veteriner olan Milletvekili Adem Tatlı'ya söz hakkı vermemiş oluruz.

Fotoğrafta da göreceğiniz üzere, bahsi geçen Adem Tatlı budur:

http://www.sorularlaevrim.com/icerik/profdr-adem-tatli

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/prof-dr-adem-tatli-hak-8-yil-sonra-yerini-buldu_16201

Sevgili @güven, eğer konuyla ilgiliyseniz, Linux tabanlı işletim sistemlerini artıları ve eksileri ile bu bağlantı da bulabilirsiniz: https://linux.org.tr/dagitimlar-kilavuzu/

15 dakika önce, güven yazdı:

bunlarda ne  anlamdım taryıcımı?

Bildiğiniz üzere, akıllı telefonların çalışmasını sağlayan üç işletim sistemi var; Android, IOS ve Windows Phone'lar. 

Bilgisiyarlarımızın da çalışmasını sağlayan bazı işletim sistemleri vardır ve bu yalnızca Windows değildir. Tamamen ücretsiz, açık kaynak koda dayanan Linux işletim sistem(ler)i vardır. Örnek vermek gerekirse Pardus, TÜBİTAK'ın ortaya attığı ama şimdilerde ise özel sektöre verilmiş eski bir milli işletim sistemidir. Hem dilediğiniz Linux tabanlı işletim sistemlerinden birisini bilgisayarınıza indirebilir, dilerseniz hem Windows hem de Linux işletim sistemini beraber kullanabilirsiniz. 

Ayrıca, eğer bir Android telefonunuz varsa, çoktandır bir Linux kullanıcısı olduğunuzu unutmayınız.   Zira Android de Linux tabanlı bir işletim sistemidir.

Çözüm olarak da; başta ABD olmak üzere; NATO'ya üye ülkelerin olası Türkiye işgalini önlemek adına, Türkiye'yi NATO'dan çıkaracaksınız(?!). 

Kendimi Ulusal Kanal canlı yayınında gibi hissediyorum.