Jump to content

illusion_

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    417
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne illusion_ kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Öncesinde canlılık vardı dakika başı yorum yazılan konular olurdu. 

     

    Çok güzel yazan bilgili forum üyeleri vardı, uzun bir süredir bakıyorum foruma çok durgun.

     

    İmla kurallarına uymayan yazarlar uzaklaştırılmalı vs diye konu açılmıştı, pek takan olmadı. Bununla birlikte saçma sapan konular açılıp, en azından noktası bile olmayan yazılarla dolmuştu. İnsan okumaya çalışınca okuyamıyordu o derece... 

     

    Ben sırf bu yüzden forumdan soğumuştum o sıralar ve uzun süredir de girmiyordum. 

     

    Nitelikli üyelerin atıldıkları da oldu. Bu da durgunluğa bir etken olabilir. 

     

    Burası forum olduğu için, yazı burada birinci etken. En azından nokta koymayı bilmeyen insanları uzak tutmak gerekirdi. 

     

    Kimse yazı uzmanı değil ama temel şeylere bile dikkat edilmesi yeterli olurdu. 

     

    Trolllediler forumu herkes kaçtı gitti o ara. 

     

    Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? 

  2. Bir saat önce, Türk Ateist yazdı:

     

    Ben senin yerinde olsam hiç üstünde durmaz, Tanrı'ya inanmaya devam ederdim. Bu çok kötü, çok yanlış, korkunç bir şeymiş gibi davranmak o kadar anlamsız ki.

    Bu konuda sürekli bir mücadele, gel-git içindesin. Kendine neden böyle yükleniyorsun bilmiyorum ama bence gereksiz.

    İnanç işi pek öyle mücadele falan tanımıyor, akıl ve mantıkla birlikte çalışmıyor. Tanrı'ya inanan insanlar akıl ve mantığı tatile gönderiyor da değil. Din tehlikeli, gerçekten dayanılmaz biçimde sıkıcı ve aptalca ama diğeri o kadar değil.

    Nasıl daha huzurlu, daha rahat hissedecek ve yaşayacaksan öyle inan. Yoksa paranoyaya doğru gidiyorsun gibi; valla garip şeyler düşünüyorsun.

     

     

    İnanırsam bir işime yaramaz... İnanmazsam daha rahat hissederim, bu dünyayı yaratan bir tanrının veya tanrıların veya yaratıkların her neyse sorunları olan bir dünya yarattıklarını düşünüp ne mantıkla yaptıklarını anlamaya çalışmam.

     

    İnanmak pek işe yarayan bir şey değil.

  3. 7 saat önce, Geta yazdı:

    bizim daha zeki olmamız, bir patrona inanmak için değil, kendi sorunlarımıza kendimiz çözüm bulmamız içindir.

    bilim de bunun için var. evet sorunlar hep olacak, insanın bu sorunlara çözüm bulma gayreti de.

    zekamızı hayali patronlar yaratmaya değil, bu sorunlara makul çözümler bulmak için kullanalım.

     

    Bu konuda çok haklısınız... Hayat çoğu zaman bilinçsiz insanlar yüzünden daha kötü hale geliyor...

  4. 15 saat önce, Yeni Üye yazdı:

    Üzerine dökülen şeyden dolayı dağılıp bitecek kadar, incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerden intiharı çıkaracak kadar zavallı bir adamsan neyine senin Tanrıyı öldürmek?

     

    Bu bir örnek sadece, tabii ki böyle saçma bir şey çok umrumda olmaz. Bir anlık sinirlenirim o kadar. Olayın mantığını anlatmak istedim.

     

    15 saat önce, Yeni Üye yazdı:

    Doğal düzeni düşün örneğin. Süslenip püslenip caka satarak yürüyen bir kedi, boka bastığı için intiharı düşünür mü? Özenip bezenip yuva yapan bir kuş, yuvası rüzgarda bozulursa hayata küser mi? Bunlar uzun ve meşakkatli yaşama mücadelesinden diskalifiye olmayı gerektirecek aksaklıklar mıdır?

     

    Bu örnek güzel, hayvanlarda da işler ters gidebilir... Bir tanrı hayvanları sınayacak kadar da ruh hastası değildir herhalde...

     

    15 saat önce, Yeni Üye yazdı:

    Bir kere istatistik açısından baksan bile işlerin yarısı ters gitmeli. 24 saatin 12 saati ters gitmeli. 1 saat düz giden bir iş bir anlık terslikle bozulur. O yüzden her şey ters gitmeye mahkûmdur.

    Aksini istiyorsan ve umuyorsan Tanrıyı öldürme.

     

    Bu hangi istatistik? 24 saatin bir kısmını zaten uyuyarak geçiriyoruz... Saçma bir istatistik...

  5. 7 saat önce, Teşup'unOğlu yazdı:

    Çünkü eğitimimiz koca bir sıfırdan ibaret. Hayata dair bakış açısını çocukluktan dini dogmalarla yanlış aldık. Bunun yerine temel felsefe ,psikoloji, biyoloji, matematik, fizik,kimya eğitimlerimiz iyi olsaydı, çocukluk travmalarimiz tolere edilebilir bir düzeyde olsaydı hayata bakışımız ve yaşam kalitemiz çok farklı olacaktı. 

     

    Çok doğru söylüyorsunuz... İnsanın beynine, en saf olduğu zamanlar kazınan şeyler çıkmıyor... 

  6. 5 saat önce, Geta yazdı:

    evet, bende de böyle bir his var.

    fakat rasyonel bir düşünce değil bu.

    bazen işler ters gider...

    bizde biraz fazla ters gidiyor!

    bunun sebepleri var.

    biri bizi izlemiyor.

    biri planlarımızı bozmuyor.

    bu kesin.

    bazılarının işi hep rast gider.

    onları da birileri hep kollamıyor.

    hayat adil değil tabii.

    sebep-sonuç ilişkisi aleyhimize işliyor çoğu zaman.

    bir şeyleri yanlış yapıyoruz.

    ya da beceremiyoruz.

    bu sebeplere eğilebiliriz.

    ya da akışına bırakabiliriz.

    ümitsizlik doğru değil.

    küçük şeylere de sevinebiliriz.

    göğe bakalım:))

     

     

    En çok rasyonel olmaması can sıkıcı bu düşüncenin... 

     

    Kurtulmaya çalışıyorum bir şekilde ama işler istediğim gibi gitmeyince aklıma geliyor ve tanrı var da benle dşk geçip gülüyor mu ne yapıyor diye düşünüyorum... 

     

    Sanki işler yolunda gidince morali bozulup müdahale eden bir güç var tepemde...

     

    Bu çok saçma bir durum, böyle bir varlığın olması onu adi bir yaratık yapar, ama bu durumdan çıkan sonuçlar arasında bu yok desem yalan olur. 

  7. 5 saat önce, husnu yazdı:

    "Kelin ilacı olsa başına sürer. " Diye atasözümüz var. :)

     

    Ne çevre değişkenlerine ne de iç değişkenlere mutlak hakimiyetimiz yok.

     

    Üçden fazla değişken olunca hesaplanamıyor.Üç cisim problemi.

     

    Kelebek etkisi var.Kesin ölçme imkansız.Ölçtüğün değerleri yuvarlamak zorunda kalıyorsun.Hesaba katmadığın bu değerler zaman geçtikçe birikiyor.Geleceği hesaplayamıyorsun.

    Termodinamik yasalara göre verimin bire eşit  birden büyük olması imkansız.Sağlığımız bozulacak.Öleceğiz birgün. :)



     

     

    Termodinamik ve 3 değişkenin bağlantısını açabilir misiniz? 

     

    Ölüme doğru giriyorsak bu her şeyin kötüye gittiğini mi gösterir ?

  8. Murphy kanunları mı desem bilemiyorum... Ama ciddi ve insanı intihara sürükleyen bir durum bu... 

     

    Güzel giden bir şey olunca, bu işte terslik var diyebiliyorsunuz bazen.

     

    Bir şeyler yolunda giderken, beklenmedik ve olumsuz durumlar ortaya çıkıyor...

     

    Sanki sizden öte bir güç işlerinizin yolunda gitmesini engelliyor...

     

    Çok saçma bir durum, ne söyleyeceğimi de bilmiyorum bu konuyla ilgili... İnsanı bir kukla gibi hissettiriyor... 

     

    Basit bir örnek: Bir yere gideceksiniz, hazırlandınız üstünüzü düzgünce giydiniz ve sonrasında üstünüze bir şekilde bir şey döküldü ve bir anda her şey yolundandan çıktı... 

     

    Bir şey almak için para biriktirirsem, sonuna geldiğimde parayı kaybedecek ve tüm çabam boşa gidecekmiş gibi hissediyorum... Bu örnek biraz olsun açıklıyor durumu... 

     

    Bu konuyla ilgili bana yardımcı olabilir misiniz?

  9. İki seçenek var ya öylesine yarattı ya da ibadete ihtiyacı var. 

     

    Öylesine yarattı ise olayları bu kadar büyütüp insanları cehenneme atması haksızlık ve adaletsizlik olur ki yine öylesine yarattı ise neden her şey düzgün değil demek ki ruh hastası... 

     

    İbadete ihtiyaç duyuyor ise bu varlık bencil ve ahmak bir varlık olur. İhtiyaç duymak acizlik göstergesidir. 

     

    Yok ben sizi bana ibadet edin diye yarattım ama buna ihtiyacım yok demek mantık hatasıdır. İnsanları buna mecbur kılmak ve yönlendirmektir. 

     

    *İnsanları ibadet edip etmemeye mecbur bırakmaya yol açıp, onları yaratmaya da mı ihtiyacın yoktu?

     

    İhtiyacın vardı demek ki yarattın. Eğer bunu da öylesine yaptıysan yine yol ruh hastası olduğuna çıkıyor. 

     

    Anlayacağınız bu tanrı profili neresinden tutsan elinde kalıyor. 

  10. Yani ihtiyaç duyuyor ibadete. Eğer bir şeye ihtiyaç duymayıp öylesine yaratıyorsa, neden cehennemde yakıyor ruh hastası mı bu? Tabi ihtiyaç duyup yaratsa bile yine ruh hastası olur. 

     

    Anlayacağınız kendi yarattığı varlıkların onu yüceltmesine ihtiyaç duyup bundan zevk alan bir tanrı profili ile karşı karşıyayız. Üstelik bu zevkini karşılamayanları sonsuza kadar yakıyor. 

  11. Dışarıda bu insanlardan sıklıkla görüyoruz. Beyin seviyesi gelişmemiş bu insanlar yaşamı kalitesizleştiriyorlar.

     

    Küfürlü konuşan, saygısı olmayan, başkasının kapısına çöp atan, gürültü yapan, başkalarının hakkını çalan, yalan söyleyen, başkasını düşünmeyen, ahlaksız olan, kırıcı olan . . . böyle insanların insan olarak bir değeri olmamalı. İnsanlar kendisini daha çok geliştirip böyle insanları kendisinden ve toplumdan uzaklaştırmalı. 

     

    Bu insanlar yüzünden bir çok kişinin hayatı kalitesiz hale geliyor.

     

    Bence daha yaşanabilir bir dünya için düşüncesiz insanlara karşı ciddi bir hukuki düzenleme getirilmeli. Ağır cezaları olmalı.

     

    Düşünce ve ahlak seviyesi yerlerde gezen aşağı seviyedeki insanlar yüzünden hayat yaşanmaz hale gelmemeli. 

  12. 10 saat önce, Buzul yazdı:

    İşin ilginç yanlarından biri de şu. İslama göre yaşamı yaratan allah, yaşamı eleştirmek de allahı eleştirmek, ona karşı çıkmak anlamına gelir. Şu yukarıdaki görüntüleri desteklemediğiniz için kafir oluyorsunuz. Düşününsene bunları desteklemediğiniz için sizi sonsuza dek yakmak isteyen bir tanrı profili var ortada. İslamın ne kadar akıl dışı, mantıksız bir şey olduğunu bir kez daha anlamış oluyoruz.

     

    Böyle vahşi bir doğa yaratan tanrı/allah saygıyı hiç bir zaman hak etmiyor. Acı varsa saygı yok. 

     

    Görüntülerdeki durumu ve daha nicelerini yaratan tanrının o zebranın kuyruğundaki kıl kadar değeri var mı yok mu bu da ayrı bir tartışma konusu olabilir.

  13. 9 saat önce, ck789 yazdı:

    burada maddi unsurlar irade dahil her şeyi oluşturur diyorsunuz. bu felsefi bir görüştür. bu görüşe kadar zaten maddeden, fiziksel süreçlerden başka bir şey yoktur. irade ilizyondur, özne yoktur. buna göre aslında biz de özne olarak düşünmüyoruz ve öznel anlamda yokuz. 

     

    bu felsefi bir görüştür, mutlak hakikat falan değildir. çoğu insan materyalizm ile bilimsel düşünceyi aynı kefeye koyuyor. halbuki bilim öznel, felsefi düşünceleri muhatap almaz. ironik bir şekilde materyalizm özneyi açıklamayor, iradeyi bir kenara koysak bile ben öznel bilincimin farkındayım. materyalizm bu konuda ne söylüyor? bizzat benim yaşamımın kendisinin bir yanılsama olduğunu mu söylüyor. 

     

    Beyin fonksiyonlarının özneyi oluşturduğunu düşünüyorum. Alkol alınca karar verme mekanizmasının değişmesi buna en anlaşılır örnektir bence. 

  14. 12 saat önce, sağduyu yazdı:

     

    Tanrı için her şeyi bilir derler, bir varlık her şeyi bilirse zaten düşünme, akıl yürütme, karar verme gibi bir şey olmaz, sadece bildiklerini sırasıyla uygulayan bir makineden başka bir şey olmaz.

     

    Şöyle düşünelim, ortada evren ve canlılar yokken, bu evrendeki tüm varlıkların özelliklerinin ve eylemlerinin bilgisi bu tanrıda mevcut, o sadece bu senaryoyu gerçekleştiriyor.  Mesela bir sapığın küçük bir çocuğa tecavüz edip öldürdüğü sahneyi ele alalım, bu sahne tanrıda daha gerçekleşmeden bilgi olarak mevcut, o sadece bu bilgiyi maddi olarak gerçekleştiriyor.

     

    Anladım ne demek istediğinizi. Mantıklı bir cevap bunun üzerine düşüneceğim. 

  15. 22 saat önce, ck789 yazdı:

    burda iradeyi komple reddetmişsiniz. tanrının iradesi ile kişinin iradesi aynı anda nasıl var olabilir o belki de en tartışmalı konu dinler açısından ama temel iddia şu insanın kendi iradesi var ve o sınanıyor. yani birebir aynı maddi koşullarda iki farklı irade farklı davranabilir dinlerin mantığına göre. 

     

    İradeyi oluşturan unsurlar var bunlar aynı olduğunda diğer kişinin farklı olması için bir sebep var mı? Elbet yok olsaydı zaten mantıksız olurdu. 

  16. 23 saat önce, Rhodium yazdı:

    Mantık şöyle, ruh var. Ruh aynı kalan ve manevi değerli olan şey. Beden ise maddi ve değersiz olan kısım. 

    Özetle Tanrı insanları yok etmiyor. Ruhun varlığını devam ettiriyor. Dolayısı ile bir başka kişi olunmuyor. 

     

    Ruh anlamsız bir şeydir. İnsanın kararlarını beyin fonksiyonları veriyor. Fiziksel şeylere bağlı. Bunu da tanrının gelişmemiş olarak yaratması kimin suçu olabilir ki.. Cehenneme kendisi girmeli, kişiye verdiği beyin aslında kendisi ve kendisinin eseri. Tabi tanrıyı var sayarsak. 

  17. 11 saat önce, sağduyu yazdı:

     

    Tanrı iddiasında bilgilerin oluşması diye bir şey yok, tüm bilgi onda her zaman mevcut. Şimdi bir zamanlar tek başına olan bir varlıkta korku, ölüm, merak, kıskançlık nasıl olabilir? Ölümsüz bir varlıkta ölüm bilgisi, Kendisinden başka hiç bir varlık olmayan, gücü sınırsız olan bir varlıkta korku bilgisi, tek başına olan bir varlıkta kıskançlık, hırs, depresyon, aşk, sevgi vs. nasıl olabilir?

     

    Bu açıdan düşününce tanrının veya bu varlığın kolunu bile kıpırdatamıyor olması gerekir. Çünkü ortada düşünme diye bir şey yokken neye göre düşünmeye başlamış olabilir ki.. 

  18. Tüm koşullar, her şey birebir aynı olduğunda bir kişinin diğerinden farkı olmaz. O kişi diğer kişi olur zaten. 

     

    Hal böyleyken nasıl olur da insanlar adil olarak yargılanabilir? 

     

    Şöyle düşünün, her şeye gücü yeten bir tanrı sizi yok edip sizin aynınızdan bir tane daha yapıyor. Her şey aynı. Bu durumda sizin yeni kopyanız yine sizin gibi yaşamaya devam edecek. Sizin yaptıklarınızı yapacak, çünkü o sizsiniz zaten. Her şey aynı değişen bir şey yok.

     

    Ya da başkasına bir başkasındaki tüm koşulların (her şey) aynısını verse, bu durumda iki kopyanın veya koşulları alan kişinin cezalandırılması saçma olurdu değil mi? Her şeye gücü yeten bir tanrının bu kopyalardan çoğaltıp çoğaltıp cehenneme atması yine oldukça saçma olurdu, işte sınav mantığı da böyledir.

     

    Bu dediğim toplumdaki adalet sistemi için geçerli değil elbette, toplumun huzurunu bozup zarar veren kişiler cezalandırılmalıdır. 

×
×
  • Yeni Oluştur...