Jump to content

Magnesia

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    373
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Magnesia kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Hep bayrağı yeni kuşağa devretmek için çabaladık durduk, ama yeni kuşak nedense bayrağı teslim almadı. 20 yıl aynı kadro (ne kadrosu bir kaç kişi) sürdürdü durdu. O kadro ise 20 yıl boyunca eskidi, yıprandı, bıktı ve yoruldu. Hal böyle olunca bu noktaya gelmek kaçınılmazdı. Ama Ateistforum kapanmıyor, mevcut içeriği ile varlığını sürdürecek...

  2. Ateistforum hiç bir zaman büyük paralar kazanan bir yer olmadı. Kazandığı reklam gelirleri masraflarını bile karşılamadı.  Aylık ödemeler hep yöneticiler tarafından karşılandı. 20 yıl boyunca hep böyle oldu.

     

    Ateistforum yazmaya kapatılıp arşiv haline getirilse bile hala bir masrafı olmaya devam edecek. Bu masraf reklam gelirleri yetmediğinden yine birileri tarafından ödenecek.

     

    Yıllar boyu birileri bu tür para mevzularını gündeme getirip, yöneticilerin para kazandığından söz edip durur. Ama tamamı boş lakırtılardır. O nedenle gider ayak yine aynı mevzuları ısıtıp ortaya koymayın, kendinizi komik duruma düşürmeyin.

  3. Kürtlerin değeri denilen şey, aşiret liderinin şahsi değerlerinin ta kendisidir. Hiç bir Kürt mensubu olduğu aşiret liderinin düşüncesinin dışında düşünemez. O nedenle Kürtler tarihlari boyunca iflah olmamış, aşiret lideri denen küçük zümrelerin esiri olmuşlardır. İşin acı tarafı bu döngüden kurtulmak için hiç bir çaba göstermezler. 

  4. Tolonbey, Osmanlı'da oğlancılığı saraydan dışarı fışkırmış bir aktivite olarak göstermeye çalışmışsınız. Ama işin gerçeği bu değildir. Oğlancılık Osmanlı halkında yaygın bir olaydır. Hamamların tamamı oğlancılık yapılan mekanlardır. Hamamlar o kadar yaygın ve talep gören yerlerdir ki, hamamları denetleyen ve düzenleyen yüksek rütbeli devlet memuru olan Hamamlar Kethüdaları vardır. 250 yıl önce İstanbul'da 500'ün üzerinde hamam olduğu kayıtlara girmiştir. Her türlü kepazeliğin yaşandığı bu hamamlar Osmanlı halkı için sıradan mekanlardır. İşletmesi çoğunlukla Yeniçeri ağalarının elinde olan bu hamamlar tam anlamıyla kepazelik merkezidir. Oğlanlar için gelmeyenler, kendisi oğlan olanlar için de oğlancı servisi olan yerlerdir. İstanbul hamamları, oğlancıları ve namlı meşhur oğlanlar üzerine o dönemde yazılmış belge niteliğinde onlarca kitap mevcuttur.

     

  5. Sağdaki resimde rover'ı indiren modül (skycrane) henüz motorlarını çalıştırmamış durumda. Çükü hala paraşüt aşaması devam ediyor. Daha sonra yüzeyin görüntüsü verildiğinde zeminde uçuşan tozlar var, işte o anda skycrane'nin motorları çalışır durumda olduğundan yerden toz kalkmakta. Ama bize egzos görüntüsü verilmediğinden alev ve gaz çıkışını göremiyoruz.

  6. akp'nin gitmesi, en azından ülkenin çılgınca soyulmasının önüne geçecektir. akp'den sonra ülke soyulmayacak mı? Elbette soyulacak, ama bu seviyede bir talan olmayacaktır. Zaten cumhuriyet tarihi böyle bir talan görmedi. Yandaşın zenginleştirilmesinin önüne geçildikten sonra, daha adil bir dağıtım olacaktır. Ama öncelikle bu çürümüş kadroların temizlenmesi gerekiyor. İktidara kim gelirse gelsin işi zor olacak.

  7. 3 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

    İslam'da Resul ve Nebi farkı 


    nebi kendisine mucize ve kitab verilmemiş,daha önceki resullerin kitab ve şeriatlarını tebliğ ile görevlidir
    resul ise mucize ve kitab ile yeni şeriat getiren kişidir
    hz musa hz isa resuldürler ikiside öldürülmek için çabalanmış hz musa ta bebeklikten itibaren korunmuş çeşitli mucizeler ile deseklenmiş deniz yarılarak firavundan kurtarılmış firavun boğulmuştur
    hz isa yine öldürülmek istenmiş Kur'an onlar hz isayı öldürmediler ona benzeyen kafirlerden biri öldürüldü onu katımıza yükseltik denir

    o yüzden mesihin hz isanın yeniden gelmesi ve dünya da her fani gibi ölüp tamamlama inancı islamda da vardır
    öldürülenler hz zekerriya ve hz yahya dır ikiside yahudilerin nebileridir resul değillerdir
    eski tevrat ve hz musa şeriatını yeniden tebliğ ile görevlidirler
    hz ibrahimde ateşten kurtarılır ve kendisine suhuf verildiği yani resul olduğu belirtilir
    **
    beş ulul azm peygamber hz Muhammed ,hz nuh hz musa ,hz isa hz ibrahim bunlar en büyük peygamberlerdendir.
    hz peygamberde mekkeden çıkarken,hicret esnasında mağarada saklanırken,çok az kuvvetle inanmayanlar ile savaşırken pekala öldürülebilirdi 
    resullerini Allahın şerlerden masum edip muhafaza ettiği genel kabul görmüş ve ayetlerlede sabittir.
    değişik orjinal tefsirlerde de bu şekilde anlatılmaktadır.
    **
    bu video da da adnan ibrahim hasan basriden gelen rivayetle aynı şeyi öyler
    resulleri  Allah korur zira bir şeriat  ve kitap ile gelir ,diğerleri nebi ise daha önce gelmiş  şeriat ve kitabı  tebliğ ile görevli birisine bir hal olsa diğeri gönderilir ancak yeni şeriat ve kitap  sadece bir resul ile gelir o resul kitab ve şeriatını tebliğ ile tamamlar görevi biter vefat eder
    yani adeta dere geçerken at değişmemesi gibi şeriat ve kitap gelmiş iken resul değişmez  ancak nebi onu tebliğ eder.

     La olm sen bizimle testis mi geçiyon? Nebi ayrı, peygamber ayrı deyip, kimi nebi kimi peygamber saymak da neyin nesi? Ulan beyin fukarası, senin dinin İslam biz 24000 peygamber gönderdik diyor, bunun hangisinin nebi, hangisinin peygamber olduğu belli mi? Nerenden uydurup nebi peygamber mevzusu yapıyorsun? La ha sektör beyin fukarası... Eskiden İslam'ı savunanlar daha sağlam, daha bilgiliydi... 

     

  8. 6 saat önce, bilibid yazdı:

    Biliyorsunuz  malum ekonomik kriz var ateistler ücret ödemeden doğada fazla bulunan at, köpek, eşşek,  yarasa, böcek gibi  hayvanları yemez müslümanların yemediği bişeyi yemek istemediği için mi yoksa başka bir neden mi  açıklarsanız sevinirim....

     

    Sen nerenin malısın olum? Minik beyninle Ateistlerin her şeyi yediğini mi, ya da beslenme alışkanlıklarını dinlerin belirlediğini mi sanıyorsun? Ayrıca Çinliler bunları yiyorsa Ateistler neden yiyecekmiş? Ulan öküz, Ateizm Allah denen konu mankenini ve dinleri reddeder, şunu yiyeceksin, bunu yemeyeceksin diye bir öğretisi yoktur. Kimsenin yeme içme diyetine karışmaz. Yemekle ilgili kurallları olan öğretiler, din adı verilen ilkelliklerdir.

     

     

  9. Dua etmek çaba ve emek harcamadan bir şeye sahip olma güdüsüdür. Dua etmek insanı tembelliğe, edilgenliğe ve avantacılığa alıştıran dinsel bir ritüeldir. Din koyucular, dini pompalayan bezirganlar insanları dua etmeye sevk ederek, kendi hükümranlığını sürdürmeyi amaçlarlar. Dua müessesesi egemenlerin halkı miskinleştirerek rahatça sömürmesi için uydurulmuş, hiç bir karşılığı olmayan boş bir ritüeldir.

     

  10. Bu olay ilk değildir. 90'lı yılların başında da Şırnak da benzeri bir olay yaşanmıştır. THK uçakları iki adet Kürt köyünü bombalayıp 40'a yakın insanı katletmiştir. Hava kuvvetleri önce inkar etmiş, sonra PKK yaptı demiş, türlü yalanlarla olayın üstünü örtmüşlerdir. Görgü tanıkları olmasına rağmen yapılanlar hiç bir zaman kabul edilmemiş, en son menşei belirlenemeyen uçaklar olabilir denilip olay kapatılmıştır.

     

  11. 1 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

     

     

     

    Kamerin ister hilal halini kullanın ister dolunay halini

    yeter ki kullanın ve yıl hesabını yapın

    yalnızca güneş yıllarının sayısını öğrenirsiniz.

    Kur'an "ziyadetun fîl kufr"den hareketle uydurulmuş olan kamerî yılı reddeder. 

    .

     

    image.jpeg

     

    Kuran nerede hesap yapmış, doğruyu göstermiş? Kuran, o dönem Arap bilim adamının bile gerisindedir, bu ince hesapları yapıp doğrulama ya da yanlışlama bilgisine sahip değildir. Gök yüzünün direksiz durduğunu , güneşin bir balçıkta battığını söyleyen Kuran'ın yıl hesabı yapması, ya da yapılana yanlış demesi söz konusu değildir. Kuran'ı müthiş bir kitap haline getirme çabaları boştur 

  12. 2 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

     

    "Yıl"ı 10-11 gün eksik hesaplamanın nedeni

    gökteki 13'ncü aya NESî (öteleme) uygulanmasıdır

    ki 9:37'de ziyadetun fîl kufr sayılıp reddedilir.

    Yani Kur'an ne diyorsa onu söylüyorsun sen

    ama Kur'an ile hemfikir olduğunun ayırdında değilsin.

     

    Örnek üzerinden anlatayım;

    örneğin Miladî 611,

    Nübüvvetin ikinci yılı... 

     

    Dolunayların görüldüğü tarihler 

    611 ve 2015'te, 1 günlük hata payı ile, aynı* idi

    ve en uzun gündüzden sonraki ilk dolunay Şehru Ramazan** idi.

    Bir sonraki en uzun gündüze uzanan

    365 günün yani 1 güneş yılının içinde yer alan dolunaylar:

     

    01. ay: . 01 Tem 611 (ramazan dolunayı)

    02. ay: 30 Tem

    03. ay: 29 Ağu
    04. ay: 27 Eyl

    05. ay: 27 Eki 

    06. ay: 26 Kas

    07. ay: 25 Ara 

    08. ay: 23 Ocak 612

    09. ay: 22 Şub

    10. ay: 22 Mar

    11. ay: 21 Nis

    12. ay: 20 May

    13. ay: 19 Haz 612

     

    Birileri

    12 ay = 1 kamerî yıl olsun vehmiyle

    13. aya kağıt üzerinde NESî uyguladılar yani ötelediler onu

    ve onu en uzun gündüzden sonraki ilk ay sayıp

    Şehru Ramazan budur dediler.

     

    01. ay: 19 Haz 612 (ÇAKMA ramazan)

    02. ay: 18 Tem

    03. ay: 17 Ağu

    04. ay: 16 Eyl

     

    Böylece 

    612'nin ÇAKMA ramazanı (19 Haz)

    611'in  ramazanından (01 Tem)

    11 gün erken geldi. 

     

    Ama yalnızca kağıt üzerinde yapabildiler bunu,

    gök yüzünde öteleme yok

    çünkü o birilerinin gökteki aya uzanabilen eli yok, gücü yok.

    Gökte aylar Allah'ın gökleri ve yeri ayrattığı günden beri Allah onları nereye koyduysa ordalar.

     

    01. ay: 18 Tem 612 (GERÇEK ramazan)

    02. ay: 17 Ağu

    03. ay: 16 Eyl

    04. ay: 15 Eki

     

    612'nin GERÇEK ramazan (18 Tem)

    611'in ramazanında (01 Tem)

    19 gün GEÇ geldi.

     

    Gökte durum bu.

     

    Gökte aylar 

    11 gün erken, 11 gün erken, 19 gün geç, 11 gün erken... gelerek

    bir bakıma yerlerinde sayarlar;

    o yüzden mevsim olarak sabittirler.

     

    Gökte aylar "ay dizileri"dir, yıl değildir;

    gökteki aylardan yıl olmaz.

    Yok, ben yaptım oldu denirse

    o uyduruk yıl zaman kavramına sahip değildir,

    şu soruya cevap veremez:

     

    Muhammed nebi

    12 aylı kamerî yılın hangi mevsiminde doğdu?

     

    __________________________________________________________________________

     

    https://www.timeanddate.com/calendar/?year=611&country=4

    https://www.timeanddate.com/calendar/?year=2015&country=4

     

    ** https://www.al-habib.info/islamic-calendar/hijri-global/hijri-calendar-1436-AH.htm

     

     

    Bunlar boş laflar, küllüğüm laf salatası... Adamlar aya bakarak hesap yapmışlar, bunu sen de söylüyorsun. Ama İslamı revize etme, modern ve güzel gösterme telaşında olduğundan uydurup duruyorsun.

     

    Arap takvimi eksik mi? Eksik, o halde Arap yıl hesabını yapamamış. Yok şurdan kırp, şurası çakma, burası sallama, şu kısım dolunay molunay diye hesap olmaz. Yaparsın hesabı, koyarsın ortaya. Bak kefereler Arabın takviminden yüzlerce yıl önce takvimi gayet başarılı bir şekilde hesap etmiş, orası böyle, şurası şöyle diye kıvırtmamış. Madem sen bu işi beceremiyon, bari hazır hesap edilmişini kefereden al kullan...

  13. Gelelim başlıktaki temelsiz iddiaya,

     

    Araplar asla güneş yılını hesap etmeyi başaramamışlardır. Kuran'da da güneş yılından söz ediliyor demek zırvalamaktan başka bir anlam taşımaz. Güneş yılını bilen bir toplum, yıl hesabını 10-11 gün eksik hesaplamaz.

     

    Arabın takvimi ay takvimidir, bilgileri ancak kolay olan ay takvimi hesabını hesaplamaya yetmektedir.

  14. 21 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

    şu sitede:
    https://www.cngcoins.com/Coin.aspx?CoinID=300886#

    10100712

    emevi halifesi abul melik ibni mervan  devrinde bastırılmış ön ve arka yüzünde ihlas suresi ve kelimei tevhid olan altın sikkeler sasani ve bizans dönemindeki sikkeleri ortadan kaldırıyordu
    bu sikkeler mervan ile aynı devirde tahta geçen bizans imparatoru  of Justinian II  nin
    (malum o devirler biri tahta geçtiğinde alamet olarak adına sikke de basılırdı)
    bastırdığı sikkeler üzerinde hz isa figürü tanrı olarak yer alıyordu 

    http://labarum.info/lbr/img/sb1249.jpg
    http://labarum.info/lbr/show.php?coin=12490

    ibni mervan buna tepki olarak kelimei tevhid ve ihlas suresi yazılı sikkeler bastırıyor

    "Thus, the legends encapsulated a vigorous response to the Byzantine gold solidus of Justinian II where an image of Christ was placed on the obverse and that of the Emperor grasping a cross on the reverse."
    ibni mervan 685-705 yılları arasında hüküm sürüyor hicriye göre ve bu paralar hicretten 77 yıl sonra yani 622+77: 699 698 yıllarında basılıyor hz peygamber  632 vefat ettiğine gör bu paralar 67 sene sonra basılmış ve hala müzelerde duruyor 
    paralar üzerinde tevbe 33: " muḥammadur rasūlu-llāh arsalahu bi-’lhudā wa dīn al-haqq lī-yuzhirahu ’ala al-dīn kollihi"
    " Āllah ahad Āllah āl-samad lam yalīd wa lam yalūd "  ihlas süresi de hz isa ya tanrı diyen bizanslara karşı bir cevap olarak yer alıyor
    **
    bu arada 
    https://en.wikipedia.org/wiki/Abd_al-Malik_ibn_Marwan

    abdulmelik ibni mervan döneminde ilk  kez olmak üzere camın fırında eritilerek sence denilen cam damgalarda üretilmiştir bunlar adeta mihenk taşı gibi ağırlıkları kontrol etmek için kullanılmıştır 
    ilk basılanlar bakır sonra durum iyileştiğinfe gümüş ve altın olarak basılmışlardır
    umum tarih boyunca hem Kur'an hem hz peygamber isimleri hem bakıra hem altına hem cama kazınarak  gelmiştir hala müzelerde korunmaktadır
    5000 yıllık  fosiller tabaklar mağara resimleri çivi yazıları vb delil kabul edilirken
    canlı tarihimizin altına demire kazınarak darb edilerek günümüz getirdiği hala müzelerde korunan hakikatleri silemezsiniz  belki fırınlarda eritip yok edebilirsiniz
    ama oda imkansız.

     

    İyi de bu yazdığın zırvaların başlıkla alakası ne? Adam Kuran'da güneş yılından söz ediliyor diyor, var mı bir fikrin?

  15. 4 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

    Tamam öyle diyelim  kuranda akraba evliliği  serbesttir.Fakat bunun olası  yararları da vardır  diyor yazıda. AKRABA derken hala oğlu  kızı  amca oğlu  kızı gibi vs.

     

    Yazıda olası yararları var diyorsa yararını açıklaması lazım yazan  götverenin. Nedir ulan bu yararlar? Yazının sahibi söylemiyorsa destekçisi olarak sen söyle ibne. 

     

    Ulan göt herifler, insanlık sizin gibi parazitlerden nasıl kurtulacak?

  16. 5 saat önce, fezadabirtürk yazdı:

    Kabe eskide olsa, kara küp yeni.kara bezin önceden mavi renkte olduğu iddialarıda var.tıpkı ikonadaki gibi.

    kabe gerçekten eski bir tapınma yerimi sorgulamak lazım (rivayetlere şüpheyle yaklaşmak gerekir diye düşünüyorum)

    veya kabe eskide olsa ,yeni eskinin üzerine kurulmuş olabilir. objektif olmak her olasılığı değerlendirmek mümkün.benim yaptığım benzerlikleri ortaya koymak.

    benzerlikler gerçeklerle de örtüşüyor.Meryem Ana ikonası "Tanrıdoğuran" ı simgeler.islamda bu küfürdür.Kabe de "Tanrıdoğuran" a hakaret edilmişse,şaşırmamak gerekir,çünkü Kuran'ın Meryem Ana'yı "Tanrıdoğuran" olarak kabul etmemesi İncil'e göre zaten küfür .ha bu küfrünü sözle dile getirmiş,ha küp tasarlayıp tiyatrosunu yapmış ne farkeder ? 

     

    Ne demek istediğin pek anlaşılmıyorsa da bir iki laf edeyim. Kabe denilen mekan İslam öncesi putperestlerin putları sakladığı yerdir. Çok eski bir mekan olduğundan, Hristiyan kurucularının da bu mekandan haberdar oldukları kesindir. Ortada bir malzeme varsa, elbette ki onu kendi yararlarına kullanmaları mümkündür. Aynı şekilde Muhammed de eski kitaplardan malzemeler alıp kendi dinine katmıştır. Din kurarken en kolay iş diğerlerinden aşırmaktır. 

     

    Asırlar içinde pek çok değişikliğe uğramış olsa da Kabe temelde aynı mekan, aynı ortamdır. Kabe'nin, varlığı tartışmalı İsa ve onun erkek yüzü görmeden çocuk doğuran annesi ile ilişki ihtimali sıfırdır. Unutulmasın; tüm dinlerin temeli yalandır...

  17. Kabe binası oldukça eski bir tapınma merkezidir. Hristiyanlığın kurucularının da bu binadan haberdar olması aşikardır. Binlerce insanın tapındığı bu binadan sebeplenmek, kendi kurdukları din için bir pay kapmaya çalışmak, bunun için çeşitli hikayeler uydurmak ise son derece normaldir. Zaten Muhammed de kendi kurduğu dine bu eski putperest "putunu" monte etmemiş midir?

×
×
  • Yeni Oluştur...