-
İçerik sayısı
21 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
Borri kullanıcısının paylaşımları
-
İsrail ile yapılan bütün anlaşmalar iptal edilsin önergesi AKP-MHP oylarıyla reddedildi
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Maalesef bir çok ülkenin ihracatına bagimliyiz. Ekonomimiz imar ve rant üzerinden gelir elde ettiği sürece, zihne ve bilme sermaye yaratılmadığı sürece, sözler havada uçar milletim buna inanir biz de boyle bakariz. -
AKP'liler nasıl bu kadar gerizekalı olabiliyor?
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Konuyu bir kitleye dağıtmak yerine zihniyeti paylaşanlara yönlendirmek daha mantıklı olur. Bunun seçilen inanış ile değil de daha çok yobazlik ile alakası olduğunu düşünüyorum. Maalesef kovan-zihin uygulamasına sahit olduğumuz için toplum bunu sorgulamıyor bile. Sen ben görüyoruz lafta kaldığını. Gel de bunu millete anlat. Yine de her şey değişir. Kim bilir? Belki... -
Makul bir değerlendirme fakat bende yanlış buluyorum. Sosyalizmin saldırı amacı güden bir ideoloji olduğunu da düşünmüyorum. Söylemek istediğim şey var olan liberal düzeni yıkmak adına bir proleterya diktatörlüğünün kaçınılmaz olduğudur. Buna karşı çıkanların ise sonu zaten bellidir. Kastedilen mevzu budur. Fiziksel şiddeti meşru bulur. Bu meşruiyeti kabul buyuranlar ise çoğunluktadır. Sosyalizm, liberalizme yönelik haklı eleştirileri sebebiyle taraftar toplamıştır. Bu doğrudur. Fakat marksizme baktığımızda sosyalizm bir aşamadır. Komün düzeninin bir parçasıdır. Bunu g
-
Düşünceleri vahşi yapan şeylerin çoğu düşüncenin kendisinden değil, düşüncenin çarptırılmasından kaynaklanır. Mevzu bahis islam değil, herhangi bir ideoloji de olabilir. Dolayısıyla düşünüşün kendisine bakmadan önce uygulayıcının kendisine bakıp yorumlamakta fayda var. Zira boşluğun olduğu her yerde bir ses yükselir. Boşluğun olduğu her yerde bir kişi kendini katarak yorum yapar. Önemli olan bu yorumun doğruluğu veya yanlışlığıdır.
-
Sosyalizm her ideoloji gibi özünde mutluluğu hedefliyor. Fakat karşı çıktıkları düzeni değiştirmek için bunu yıkmaları gerektiğini biliyorlar. Bu yüzden de fiziksel şiddeti esas alan görüşleri çoğunlukta. Bu yüzden de bakıldığında eleştiriye açık olan bir yönü her zaman olacak diye düşünüyorum.
-
Özür diliyorum, yanlış anlamış olabilirim. Ölüm unsuru olmasaydı ben inanıyorum ki insanoğlu "Tanrısal irade" boyutuna ulaşırdı. Daha henüz güneş sistemi dışına 1 tek araç yollamışken görülebilir evren sınırlarını çizebiliyoruz. Bunları çark gibi üreten bilim insanları silsilesine borçluyuz. Hepsinin bir arada yaşadığını düşününce gerçekten çağ atlatacak devrimler yapmak, bir sonraki boyuta dair bilgi öğrenmek, evren hakkında tüm gizemleri çözmek, genom değiştirerek yeni insancıl varlıklar üretmek gibi şeyler ütopik gelmiyor. Zaten genel görüşte bu yöndedir. Ölüm olmas
-
Doğru ve yanlış kavramları coğrafya ve kültüre göre değişiklik gösterebilir. Ahlak da bu konuda yer alır. "Çağdaş" kavramı bile her insana göre değişiklik arz edebiliyor. Fakat ben bir yerde genel nitelikli olduğuna inanıyorum. En azından çoğunlukta olan bir genel ahlak söz konusu olabilir. Bu genel ahlak içerisinde "insan öldürmeyi" ele alabiliriz. Çoğu kişinin vicdan duygusu buna karşı çıkar. Meşru müdafa gibi olağan halleri de kabul eder. İşte bu genel ahlak olabilir. Bazı toplumlarda insan yemek ahlaki kabul ediliyor ama az öncede dediğim gibi "çoğunlukla" ifadesini tekrar vurg
-
IŞİD'çi genç kızın hazin sonu ve ön tavsiyeler
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Bu konularda öncelikle düşünülmesi gereken şey eğitim düzeyidir. Eğitim insanı belirleyen en önemli faktörlerden birisidir. Eğitimde; 1- Anne - Babaya 2- Aile Büyüklerine 3- Devlete çok önemli görevler yüklenir. Bunlar ne kadar yerine getirilirse bir kişinin sapkın düşüncelerden arındırılması da sağlanır. Fakat eğitim eğitim diyoruz da, "hakiki eğitim" den bahsettiğimizin altını çizelim. Ezberci zihniyete dayalı çocukları yarış atı koştururcasına gereksiz bilgilerle kafalarını doldururcasına verilen eğitim eğitim değildir. Birilerini aşağıda bırakmak için kurulmuş bir -
Eğitime verilen değer ile doğru orantılıdır bu sorunun cevabı. Maalesef eğitime ilme bilime uzaya bu kadar değer verilmiyor. Profesorluk unvanı almak birilerini tanımaya gidiyor. Halbuki yeni bir tez üretmek zorunda kalınmıyor, bu zorundalığa birakilmiyor insanlar. Her şeyden önce bir şey öğretmek için değil, para kazanmak için akademisyen olunuyor. Ben bir şey öğretebilir miyim denmiyor. Öte yandan konunun uzmanı iyi hoca olur diye profesorluk yapan da var. Öyle değil işte.. Her konu uzmanı öğretim görevlisi olamaz. Öğretmek ayrı bir sanat ister. Hal böyle olunca kadrolar kendi kafasına göre
-
Botulinum toksini gıda zehirlenmelerinde duymuştum maalesef yakinen acısını çektiğim bir hastalık olduğu için araştırmama konu olmuştu. Panzehirini bulmak kolay diyorlar ne kadar doğrudur bilmem. Elinize sağlık.
-
Aslında çok sayıda ağızları açık bırakacak gelişmeler yaşanıyor fakat ülkece gündemimiz maalesef bunlardan çok uzak. E bize de yabancı kaynaklardan bakması icap ediyor. Zihniyet değişse de ilme bilime önem veren ve bunları konuşan bir çevre oluşsa diye düşünmediğim bir gün bile yok. Dedikodu sevdalıları olarak devam.
-
Bu konuda çok sık savunulan cevaplardan ilki Tanrısal iradenin kendi kudretini gösterme isteği oluyor. Nasıl ki insan makama mevkiye ulaşma arzusu varsa nasıl ki vücut geliştirip güçlü olduğunu hissettirme isteği varsa Tanrısal iradenin de bu isteğe sahip olduğunu söylüyorlar. Sahsen bunu makul ve mantıklı da buluyorum. Kendimi tanrısal ırade yerine koysam bende bana itaat edilmesini ister, bende gücümü tüm yarattıklarıma göstermek isterdim. Bunun bir gereksinimden ziyade istek / arzu olduğunu düşünüyorum. Evreni yaratma isteği duymasının da onun güçlerinin sınırlı olup olmadığı ile bir alakas
-
Güzel bir düşünüş, açıkçası zannetmiyorum. Oksijen aldığımız her saniye hücrelerin zarar gördüğü hakkında bir makale okumuştum. Ölüm her organik madde için kaçınılmaz bir gerçek oluyor şu noktada. Sizin dediginizi gerçekleştirmek için öncelikle organik bedenden kurtulmamız gerekiyor. Bu konu hakkında beyni sanal zekaya aktarma gibi teoriler var ve bunlar gerçekten makul teoriler. Şayet böyle bir şey olduğunda gerçek anlamda olumsuzluğu ve sınırsız bilgeliği sağlamış oluruz. Zira matrix evreni gibi şirketlerin böyle bir uygulama yapacağı da bir belgeselde geçiyordu şimdi hatırlamıy
-
deniz gezmiş hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Umarım sevdiğiniz ve kavga etmediğiniz birisidir çünkü ben yeni birisiyim -
deniz gezmiş hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Aslında bakarsanız her ideoloji mutlak bir sonucu amaçlar. Bu amaç kutsaldır; mutluluktur. Mutlu bir düzen inşa etmek ister. İnsanların huzurlu olacağı bir ütopya hedefler. Bu kutlu bir amaçtır. Fakat bu noktaya gelinene kadar kullanılan araçlar çok büyük bir tartışmaa konusudur. İnsan hakları bakımından tartışma konusudur, insan hayatı bakımından tartışma konusudur, özgürlük anlayışları açısından tartışma konusudur.. İşin içine bir de bireycilik - toplumculuk tartışması dahil olur. Hangisi daha önemlidir? Hangisi sağlanmaya çalışılmalıdır? Bireyi esas alırsak tam demokratik düzeni -
Atatürkçüler karma ekonomiyi neden savunurlar?
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Merhabalar, "Kemalist" olarak nitelendirdiğiniz insanların savundukları ideolojiyi M.Kemal' e bağlandırıyor ve bundan dolayı düzeltme yapıyorsanız M. Kemal'in öğretilerinin hangisinde onları takip edenlerin savunduğu kapitalizm vardır bilmek isterim. "Sosyal demokratlar kapitalisttir." önermesi ise yanlıştır. Sosyal demokratlar, Liberal değillerdir. Bilakis, kendilerine Marksistlerce yönlendirilmiş haklı eleştiriler neticesinde devletin sosyal güvence sağlama ödevi vb. sosyal yükümlülükleri destekleyen, karma nitelik taşıyan Sosyal Liberalizm anlayışına sahiplerdir. Zaten "sos -
Atatürkçüler karma ekonomiyi neden savunurlar?
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Atatürkçüler kesimini Sosyal Demokratlar olarak nitelendirirsek bu kesim iktisadi olarak bireyi ve fakat bazı noktalarda toplumu - devleti savunur. Devletin piyasaya bazı noktalarda müdahale etmesini ister. Bireyin iktisadi ve sosyal özgürlüğünün sağlanması ve rekabetin korunmasını devlete yükler iken, bazı işleri sadece devletin yapabileceğini öngörür; Milli Savunma gibi.. Sosyalist düşünüşlü ülkeler haricinde zaten genel olarak her ülkede "Karma Ekonomi" benimsenir. Bu ülkelerde bazı işleri devlet tekelden kontrol etmek ister, bazı işleri ise özel sektöre bırakır. Bunun dışında özel sektörün -
deniz gezmiş hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
"Kendimi, Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum" "Biz daima ezilenlerden yana çıkmak zorundayız!" "Biz şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık!" Sözleriyle ideolojilerin insanları ne boyutlara götürebileceğin bir başka canlı örneğidir. Düşünüşünü yaymak adına ölümü ve öldürmeyi göze almıştır. Ölümüyle epikleşmiş, sol kesimlerce "kahraman" gözüyle kendisine bakılmıştır. Komünizmin kurtuluşa yol gösteren tek araç olduğuna inanması ise işçi - işveren çatışmasının şiddetle yaşandığı dönemlerde meydana gelmiştir. -
Atatürk Jakoben mi Diktatör mü Demokrat mı
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Atatürk'ün Selanik'te doğup büyümesi onun ilim şehvetine kapılıp kitap okuma alışkanlığını kazandırmasında en önemli faktördür. Zira o dönemlerde ülkenin batısından doğuya doğru seyehat etmek eğitim seviyesinde ileriden geriye gitmek demekti. Atatürk'ün ilim ve okuma sevdası Rousseau, Bodin gibi bireyci özgürlük anlayışlarını savunan düşünürlerden etkilenmesine vesile olmuştur. Bu sayede yaptığı her yenilikte düşünürlerin düşünüşlerini yerine getirme amacı olduğu söylenebilir. Anadolu buhran içerisindeydi. Zira asırlarca tebaa olarak kalma, sorgulamama, işi ehline bırakma, tek bir yönetici -
ÖZGÜR VAROLUŞLAR VE ÖZGÜRLER BİLDİRGESİ /MANİFESTOSU -edim1
Başlık, Borri kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
Şekilsel anlamda dediklerine katılıyorum. Hatta bu şekil noksanlıkları sebebiyle yazınızı maddi anlamda okuyamadım desem yeridir. Vurgulanan noktalar çok soyut kalmış ve bir soruya ayrıntılı cevap verilmek istenirken araç maalesef amacın önüne geçmiş. Bildirge olması ve anlaşılabilmesi açısından, özellikle maddi anlamda eleştirilere açık olabilmesi, cevap verebilmesi açısından bunlara dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyorum. -
Elinize sağlık. Açıklayıcı bir yazı olmuş fakat ideolojik düşünce olmadığı bence bir yanlış yaklaşımdır. Bireycilik bir felsefi ideolojik düşüncedir ve bir çok ideolojik düşüncenin de ya temelini oluşturur ya da karşısında durur. Bunların yanında din ile olan bağlantısını anlayamadım özellikle "dinler için ateizm ne ise.." kısmı. Pek çok din bir yerde bireyci bir yerde toplumcu normlar düzenler. Bazen bireyin kendisine bazen toplumun kendisine yönelik ifadeler barındırır. Kanımca bu da yanlış bir yaklaşım olmuş. Yine kanımca asil olarak bireycilik olması gereken bir düşünce olmamalıdır. Bi