Jump to content

akılsızşuursuzatom

Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    3.975
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne akılsızşuursuzatom kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. 9 saat önce, teflon yazdı:


    Sadece keyfi ve afaki bir opsiyonunuz olabilir. Ötesi değil. Yani haddinizi ve yerinizi bilerek kendi çapınızda kullanabilirsiniz.

     

    Önemli olan tanrıyı oraya ipsiz sapsız yamamak değil, o "yamaya" ihtiyaç duyup duymadığımız...?

    Bu hususta sınıfta kalmaya mahkumsunuz.

    Aniden  yaratiyor  dediğimizde  hokus  pokus  diyorsunuz.Fizik  yasalarıyla  aheste  yaratıyor  her şey  şartlara  göre  değişiyor  oluşuyor  dediğimiz de  böyle  tanrı  mı  olur  nasıl  metot  diyorsunuz.

  2. 3 saat önce, Buzul yazdı:

     

    Norveçde yıldırım düşüyor ve 393 ren geyiği ölüyor.Yıldırım oluşuyor ve geyiklerin üzerine düşüyor.Olan bu.Bu olay zincirinde bir tanrıya yer yok.Ancak akılsızlıklar doğa olaylarına bir tanrıyı yerleştirip,doğa olaylarını ona atfedip,bunu bir gerçek olarak sunar.Mitolojik masallarda uydurduğun tanrılara istediğini yaptırabilirsin,bunların mitolojik masallar olduğunu kabul etme,gerçek,doğru olduğunu kabul etmeme koşuluyla.Ama bu uydurduğun ya da başkası tarafından uydurulan mitolojik masalları gerçekmiş,doğruymuş gibi sunamaz,buna inanmayanlara da nefret kusamazsın.Siz müslümanların yaptığı tam olarak bu işte.

    yıldırım  düşmesiyle  öldüklerini  nasıl  bileceğiz. Belki  topluca  hastalıktan  ölmüşlerdi.Bize  yıldırım  diyorlar?

  3. 2 saat önce, teflon yazdı:

     

    Yapay değil, yine doğal seçilim. Neyse..

     

    E ağaçlar nasıl da lezzetli meyve yapıyor canım deyip, arkasından esas durumu anladığını belirttiğin, yani ilk bakış açının ne kadar yanlış ve hatalı olduğunu kabul ettiğin yerde, aynı şeyin bu durum için de geçerli olabileceği hiç mi aklına gelmiyor?

     

    Bir zamanlar indirgenemez komplekslik diye bir şey ortaya atıldı. Oldukça da ses getirdi. Ama bugün onun bir nevi fahri temsilcisi sayılan Michae Behe bile evrimi ve ortak atadan türemeyi kabul etti. Hem de bu kaçınılmaz olarak belli şeklindeki ifadelerle. Ortaya atılan iddiaların hepsi tek tek çürütüldü. Ama teistler halen kalkmış kendi çapında ulumaya devam ediyor. İt ürüyor kervan yürüyor.

     

    Köpeklere bak misal, bu kadar kısa sürede bu derece değişikliklere kadir olan sistem, milyarlarca yıllık süre zarfında neleri başaramaz ki? Ufkunuzu geliştirin biraz. Benim kafa almadı yöntemi üzerinden giderek kendiniz aşağılıyorsunuz asıl.

     

    Evrimi de tanrı yapmıştır demek aslen hiçbirşey demiş olmak değil. Önemli olan teistler için keyfi bahaneler uydurmak değil. Önemli olan teistlerin bardağın boş tarafından bakabilmesi. Ve o boş tarafın hesabını verip veremedikleri.. Evrim orada ve başka bir ilahi etkene gerek yok. Sen istersen kendi kafana göre "onu da tanrı yapmıştır.." diyerek masturbasyon yapmaya devam edebilirsin ama bu sadece seni bağlar. He he.. der geçeriz.

     

    Delilmiş, tanrının hangi delili??

     

    - tanrının canlılığı bugünkü haliyle ortaya çıkarmak için ~4 milyar yıl uğraşmış olması mı?

    - O tasarım dediğiniz şeyler içerisinde sayısız hata ve kusurun da bulunması mı?

     

    Kusurlara gelince hikmet diye kıvırmaya başlıyorsunuz bu sefer. Tanrıya sadece mükemmelik ve eksiksizliği şahit gösterebileceğinizi unutarak hem de.

    Eksiklikler diğer ihtimalleri de beraberinde getirdiği üzere, ortaya attıklarınızı "salt tanrıya dair" bir delil şeklinde kullanım hakkınızı da ortadan kaldırıyor. Bunu güzelce sindirin artık.

    Hangi kapıya giderseniz gidin oradan eli boş ve "ihtimallerle" dönüyorsunuz, döneceksiniz. Bunu da sindirin.

    Gerçeklik ve bilim tarafından mütemadiyen refüze edilmek teistlerin kaderi. Bunu da sindirin.

    Teistler ve boşlukların tanrısının kaderi bu işte.

     

    Tanrının  yaratım  şekli  aheste  olamaz  mı  hokus  pokus  Tanrı ya  inanmıyoruz  zaten  .

  4. 45 dakika önce, teflon yazdı:

     

    "Sen ağaçlar nasıl olur da lezzetli meyve verir.." mevzusunu anladın mı, yoksa hala daha şaşırmaya devam ediyor musun, ondan haber ver bize önce..!

    Bir çeşit troll değilsen net cevap ver buna.

     

    Çünkü orayı anlayamayan, algılayamayan adamın bundan sonrasını anlamasını beklemek saflık ve hayalperestlik olur. 

    Bırakalım da kendi küçük dünyasında "şaşırma ve benim kafa almadı yöntemleriyle" aciz tanrısına inanmaya devam etsin.

    Kafası alan ve alacak insanlar için mesai harcamak lazım.

    onu  anladım  yapay  seçilim  olması  mantıklı  .

  5. Bir saat önce, poiuz yazdı:

    Karada, denizlere nazaran daha çok hayvan türü vardır. Bunun nedeni karada daha değişik koşulların var olmasıdır. Bunu, bir tanrıya gereksinme duymadan doğa ve evrimle bilimsel şekilde açıklayabiliriz.


    Günümüzde hala yeni hayvan türleri keşfedilmektedir ve hayvan türleri yok olmaktadır.
    Din kitaplarındaki "yarattım" sözü yanlıştır, doğrusu "yaratıyorum" olmalıydı!
    Bu da, bir yaratıcı düşüncesinin yanlış olduğunu gösterir, bir tanrıya gereksinim duyulmadan evrimin işlediğini gösterir.


    Bu canlı türlerinin yüzde 90-95i aynı "yaratıcı" tarafından yok edilmesi de yine yaratıcı kavramının mantıksızlığını gösterir!  


    Aslında bir çok hayvanların organları, biz (tanrının halifesi ? insanlardan daha gelişmiş, daha kullanışlı olması, bir çok hayvanın insanlardan milyonlarca yıl önce var olduğunu ve insanlardan sonra da var olacağı, insan merkezli bir yaratıcı düşüncenin yanlışlığını göstermiyor mu?

    o  her an  farklı  bir  yaratımdadır.ayeti vardı  sanırım. 

  6. 1 dakika önce, sağduyu yazdı:

     

    Acaba bir zamanlar tek başına takılan bir varlık bu kadar çeşitliliği nasıl düşünebildi? 

     

    Düşünsene, ortada sadece tek bir varlık var, başka hiç bir şey yok. Bu kadar canlının, bu kadar çeşitliliğin bilgisi nereden geldi bu tanrıya?

     

    Trilyonlarca yıl yalnız oturmaktan canı sıkılıp yahu ben neden böyle tek başıma takılıyorum, en iyisi bazı canlılar yaratıp bunlarla oynayayım, birbirlerini nasıl yiyorlar diye seyredeyim mi dedi?

     

    Bir de bu tanrı yaratma yeteneğinin olduğunun nasıl farkına vardı? Hiç bir şey yaratmadan önce ne yapıyordu? Hindi gibi düşünüyor muydu? Yoksa boş boş volta atıp sağına soluna mı bakınıyordu?

    birinde  yaratma  yeteneğini  ezelde  varsa  o  kişi  o  yaratma  sıfatını  göstermedi  diye  ona  yaratıcı  değil  diyemeyiz  sonuçta  zatı  vardır  ve  bir de  sıfatları  vardır.Ahmet  çok  iyi  akrobasi  yapar  yeteneği  vardır  ama  ortaya  koymadığı  için  akrobasi  yeteneği  yoktur  diyemeyiz.Tanrida  da  yaratma  kabiliyeti  vardır  iradesiyle  bunu  gerçekleştirmiştir.

  7. 22 dakika önce, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" yazdı:

    dostum bu isi anlaman icin zeka gerek zeka yoksa anlayamazsin bosuna ugrasma ben sana yunus baliginin karada yasiyan bi hayvandan evrildigini soylesem burda kafan almaz ve gulersin o yuzden sen neye inaniyosan ona inanmaya devam et fazla kurcalama kafani bozarsin bakiye yetersiz sende cunki. solar dedigin teknolojik bi yapi degil gelen titresime daha duyarli sinir uclari var o kadar ve bunlar

    850 milyon yillik genetik mirasin sonucunda ortaya cikiyor.

    naturalist  bakış  açısı  doğru  olan  olabilir  ama ardindaki  bilinci  görmek  lazim  her  biri  farkli  özellikte  canlılar  (evriliyor-yaratılıyor) ama  bunlar  bize  hic  şaşirtmiyor. 

  8. 25 dakika önce, sağduyu yazdı:

     

    Bu iki canlıda radar özelliği olması tanrının delili ise diğerlerinde olmaması da tanrının olmadığını delilidir o zaman. Diğer canlılara bu sistemden kurmayı unutmuş mu?

     

    Benim delilim daha çok.

     

    Bu arada Allah Kuran'da neden radar sisteminden bahsetmemiş?

    her  bir  canlının  çeşit  çeşit  özelligi  var  bu da  yaratılıştaki  çeşitliliktir. Her  canlının  özelliklerinin  aynı  olmaması  tuhaf  değil  mi  sizcede  yani  direk  evrim  deyip  naturalizmi  ilahlaştirmak  değil  mi  bizzat

  9. Yarasalardaki radar  sistemi  yunuslardaki  radar  sistemi  ve  diğer  hayvanlardaki  nice  özellikler  Tanrı nın  delilidir. Ateistler  bunlara  rağmen  neden  ateisttir  hem  hayret  etmişimdir. Yani  daha  ne  olmalı  sizce  basit  bir  doğal  seçilimle  kazanilmis  onlarca  canlida  onlarca  özellik  mevcutken  bunlara  kör  olmak  kuma  başımızı  sokmak  ne kadar  akli  ve  vicdanidir?

     

    not; yunusla  yarasayi  özel de  verdim  odagimiz  bu  değil  tüm  canlılar  olmalı  bence 

  10. 6 dakika önce, teknisyen yazdı:

    Aklıma gelenler erkeklerde memeler ,apandisit,kulak kepçeleri ve kası,yirmi yaş dişi.

     

    Yirmi yaş dişlerim çıkar çıkmaz kendiliğinden düştüler.Diğerleride bir işe yaramıyor.Aksesuar gibi taşıyoruz.:)

     

    Evrim zaman içinde değişimin adı değişimin sebebi değil.Sebebe tanrı yada doğa dersek bu hatalar bir  bilince sahip olmadığını gösterir.

     

     

    erkeğin  memeleri  cinsel  uyarilmaya  yarıyor  diye  biliyordum  ama?

  11. 10 dakika önce, poiuz yazdı:

    Apandis, ince bağırsağın kalın bağırsağa açıldığı bölgede yerleşen parmak şeklinde kör bir uzantıdır. Tavşan ve at gibi hayvanlarda selülozun sindirimindensorumludur. İnsanda apandisitin görevleri konusunda net bilgiler olmamakla birlikte biliminsanları arasındaki yaygın kanı, insan apandisin evrimsel süreçte yavaş yavaş yok olduğu yönündedir.[4]

     

    Kuyruk Sokumu Kemiği, pelvis tabanını oluşturan kaslar için bir tutunma bölgesi olarak işlev görür.

     

    Kulak kasları, iç ve dış kaslar olmak üzere ikiye ayrılır. Bu kaslar toynaklıların ve yırtıcı etoburların kulak kepçelerini hareket ettirmelerine yarar, insanlarda ise kulak şeklinin oluşması için gereklidirler.

     

    Plantaris kası, insanlarda proprioseptif fonksiyonlar için özelleşmiş bir kastır.

     

    Yirmiyaş Dişi, beslenme alışkanlıklarının değişmesi nedeniyle daha az kullanılan çenelerin yeterli genişliğe ulaşamamasına bağlı olarak bazen problem oluşturabilmektedir.

     

    Erkek Memesi, memelerin tek işlevi olan yavruyu emzirme, sadece dişiler tarafından gerçekleştirilmesine rağmen aynı doku erkeklerde de bulunur. Bu durum, embriyolojik bir gerekliliktir. Zira erkek ve dişi bireylerin her ikisi de aynı otozomal kromozomlara sahiptirler. İki cinsi farklı kılan şey, erkeklerin bir Y kromozomuna sahip olmasıdır.

     

    Plica Semilunaris, taşıdığı bol miktarda bez sayesinde gözü koruyucu bir sıvı üretmektedir.

    https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Körelmiş_yapılar

     

    Evrim, bir tasarım değildir!!!

    Evrim, var olan birşeyin üzerine başka birşey koyarak funktionunu kolaylaştırır veya değiştirir!!!

    Bazen de bir organ işlevini tamamen kaybeder.

    benim  anlamadığım erkek  meme  ucunun  işlevi  yok  mudur  ve kuyruk  sokumu  da  bariz  olarak  işe  yaramaktadır. Tamamen  etkisiz  ve  fazlalık  olarak  net  bir  şekilde  hangilerini  söyleyebiliriz.  Fazlalık  olabilirken  eksik  organ  diye  bir  şey  mümkün  mu  yani  insan  veya  canlılarda  bu da  olmalıydı  tarzında  hep  fazlaliklar  üzerinden  konuşulduğu  için  sordum?

  12. canlılarda  ne  gibi  körelmiş  organlar  vardır  ve  bunların  olması tasarım  açısından  ne  gibi  sorunlar  oluşturur. Tasarım derken  akıllı  tasarımdan  bahsetmiyorum  .Evrimi de  bir  nevi  tasarım  görenlere  karşı  körelmiş  organlar  ne  gibi  yanıtlar  vermiş  olur  sizce?

  13. 6 dakika önce, teflon yazdı:

     

    Suyu kim ıslattı (kim geçersiz soru, ıslatmak geçersiz fiil)

    Evreni kim yarattı? (kim geçersiz soru, yaratmak geçersiz fiil) 

    Ha şunu bileydin :0_80cbc_37a71a73_L:

    Tanrı  icsel  mekanizmalariyla  enerjiye  evrene  sebep  olabiliyor  sıfatları  itibariyle  vs. Maddenin  nedensiz  bir  şekilde form değiştirmesine  madde  veya  enerji  neye  dayanarak  sahip  olabiliyor  enerjinin  böyle  bir  özelliği  mi  var  kendi  kendine  organize  olup  sebepsiz  yere  değişebilecek?

  14. Şimdi, akılsızşuursuzatom yazdı:

    hidrojenle  oksijen  ıslatmistir  herhalde  onlar olmasa su da  olmaz  .

    ya  arkadaş  ateistler  tanrıyı  kim  yarattı  sorusunu degilleme  olarak  soruyorlar  yoksa  Tanri  varda  onu  yaratan  kim  demek  istemiyor  nedensiz  bir  şey  mümkünse  bu  neden  evren  veya  madde  veya  fiziksel  bir  etmen  olamaz  demeye  getiriyor  benim  anladığım  bu

  15. 5 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

     

    Kuran 1200 yıllarına kadar yazılmaya devam edilmiş ve bu tarihlerden sonra bildiğimiz kuran halini almıştır.

    Eski tarihli kuranların hiçbiri "tam" kuran değildir, sadece bir kısım sure ve ayetleri içerir.

    google üzerinden kendiniz kontrol edebilirsiniz, arama kısmına "oldest complete quran" yazıyorsunuz..

    hristiyan din adamı john damaccus 7. yüzyılda emevi sarayını ziyaret etmiş ve "nisa" adlı apayrı bir kitabın varlığından bahsetmiştir

    ayrıca "tanrının devesi" isimli bir kitaptan daha bahseder, görünen o ki çok daha sonra bu yazıtlar geliştirilmiş eklenmiş, çıkarılmış ve bildiğimiz

    kuran halini alıp iki kapağın arasına girmiş.

     

    Aşağıdaki konuları incelerseniz islam'ın gerçek tarihiyle ilgili  detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz;

    İslam egemenliği altındaki hristiyan literatüründe yeni bir dinin izleri?

    Muhammed Efsanesinin Doğuşu

     

    islam  litaretüründe  kuranin  toplanma  şekli  zamanı  bellidir  bunlar  fitne  sokmak  için  yapıyor. 

  16. 41 dakika önce, teflon yazdı:

     

    Sağduyu'nun dediği gibi tanrının bilgisini sınırlamasının absürdlüğü bir yana, böyle bir durum bile tanrılı bir sistemin özgür irade meselesinde zevahiri kurtarmasına yetmez.

     

    Çünkü tanrı o bilgiyi kendinde sınırlıyor, kısıtlıyor olsa dahi, bu, "orada bulunan" ve "bilinebilen" bir bilginin sonradan perdelendiği anlamına gelir ki, o bilginin ister saklansın ya da gizlensin, yine de "mevcut olduğunu" gösterir. Bu durumda insanlar ve özgür iradeleri tanrının ürettiği, ürettiği için nasıl hareket edeceğini bildiği ya da bunu hesap edebileceği, ya da zaten hesap edebileceği için üretebildiği kukla modeller olmaktan öteye gidemeyecektir. O bilginin sonradan gizlenmesi değil, hiç olmaması, mümkünsüz olması gerekir.

     

    Tanrının özgür iradeyi herhangi bir algoritma ya da sistem gözetmeksizin rastgele bir şekilde ürettiğinin düşünülmesi durumunda ise, bu sefer her bir insan ve özgür iradesi, piyangodan çıkmış gibi belirlenmiş, ama yine kendisine bağlı olmayan ve "verili" bir sistem olacaktır. Ayrıca tanrının kendisi bile özgür iradenin "ne"liğini ve bileşenlerini bilmiyorsa eğer, insanları o "bilmediği" özgür iradeye göre nasıl yargılayacaktır?

     

    Velhasılı;

     

    - tanrının sonradan bu bilgiyi perdelemek için bile önceden "bilerek" üretmiş olması ya da o bilginin "mevcut olması" gerekmekte,

    - nasıl ürettiğini bilmeden üretmesi gibi akla ziyan bir yöntem uygulaması durumu ise, hadiseye -benim bile ne dediğimi anlamadığım- rastgelelik unsurlu oksimoron bir eklenti getirmektedir.

     

    İnsanların gerçekten özgür iradeye sahip olabilmesi için yapıp ettiklerinin sadece "kendilerine bağlı olması", bu bağlamda hesaplanamaz ve öngörülemez olması gereklidir. Mantıksal olarak ve kati olarak, yani mutlak bir mümkünsüzlüğü olmalı. Bu olmazsa olmaz bir koşuldur. Bu durum/koşul ise tanrının alim-i mutlaklığına aykırıdır. Ya biri vardır, ya öteki.

     

    Sonuç:

     

    Sıfatları ile gelen bir tanrı ile özgür irade meselesini aynı anda çözümlemenin insan aklı açısından hiçbir yolu yoktur. Ya özgür iradeden vazgeçeceksiniz. Ya da tanrının sıfatlarının bir ya da bir kaçından. Kadiri mutlak bir tanrının bir işi/amacı kotarabilmek için bilgisini sınırlamak gibi eylemlerde bulunmak "zorunda kalması", sınırlamak vb. şeklinde insana dair aciz fiilerin öznesi olması ise ayrıca ironik bir durum olarak gözümüze çarpar.

    esas nokta  burada  Tanrı  olmayan  bir şeyi  bilemezdi  aslında.BU da  bir  kusur  değildir  yani  olan  bir şeyi  bilmemesi  elbette  kusurdur  ama  o şey  zaten  ortada  yoktur  öyle  bir şey yoktur 

     

  17. 29 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

    Bakara 278 - 279

    Ey inananlar, Allah'tan sakının ve artık almadığınız faizleri bırakın inancınız varsa.

    Bunu yapmazsanız bilin ki Allah'la ve Peygamberiyle savaşa giriştiniz. Tövbe ederseniz anamalınız sizindir, ne zulmedersiniz, ne zulüm görürsünüz.

     

    Maide 33

    Allah'a ve Resûlüne savaş açanlarla yeryüzünde bozgunculuk etmeye koşanların cezaları, ancak öldürülmektir, yahut asılmaktır, çapraz olarak elleriyle ayaklarının kesilmesidir, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu, onların dünyada uğradıkları horluktur, âhiretteyse pek büyük bir azap vardır onlara.

    burada  savaşa  girmek  emrine  hükmüne  itaat  etmedinizde  faiz  yedinizdir. 

×
×
  • Yeni Oluştur...