Jump to content

akılsızşuursuzatom

Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    3.975
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne akılsızşuursuzatom kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. 4 saat önce, Ebu Kafir yazdı:


       Zamanın dışında olmak mantık dışıdır,  bütün eylemler, buna düşünmek de dahil zamanın dışında olamazlar, örneğin düşünme eylemi geçmişte bir anda başlar ve gelecekte sonlanır, bu sebeple mantığı çöpe atarak zaman ve mekandan münezzeh tanrı deyince hileli bir şekilde işin içinden sıyrılıp bütün mantıksızlıklar ve çelişkilerden kurtulduklarını sanıyorlar ama kaş yapayım derken göz çıkartmak bu olsa gerek çünkü  tanrı'yı  mantık kurallarının dışına atmak  çözüm değildir, çünkü onun hakkında konuşmayı imkansızlaştırır.

      Mantık kurallarının dışında olan bir Tanrı, kavranılması imkansız, üzerine konuşulması olanaksız bir Tanrı'dır. Zira, Tanrı'nın tek ve gerçek din gönderdiğini iddia ediyorsunuz ve karşı dindeki kişi de sizin inanışınızın tersi yönünde tek Tanrı'nın kendi tanrısı olduğunu iddia ediyor. Bu durumda karşı tarafla iletişim içinde olmak imkansızdır zira Tanrı hem bir hem çok olabilir! Bu muhakkak monoteist bir inançlının pozisyonu olmayacaktır. Benzer şekilde mantık kurallarının dışında olan bir Tanrı'dan bahsediliyorsa, bir inançlının bir ateiste karşı çıkmasının hiçbir anlamı yoktur, çünkü Tanrı mantık kurallarına tabii değilse “hem var hem yok” olabilir. Tanrı hem ahlaklı hem ahlaksız olabilir. Tanrı hem her şeyi biliyor hem de hiçbir şeyi bilmiyor olabilir. Tanrı hem güvenilir hem güvenilmez olabilir.  (
     birden çok olmaya, ahlaksız ve güvenilmez olmaya, kitabında verdiği sözlere uymamaya vb. kadir olan bir tanrı! )  Bu tür bir Tanrı modeli savunusuyla teist, hiçbir Tanrı modeline ve dini duruşa karşı kendini savunamayacak konumda olur. Bu tür bir inanç şüphesiz ki saçmadır.  

    alfa  sorgulamadan  kopyaladiniz  sanırım alt  kısmı  ?

  2. 47 dakika önce, democrossian yazdı:

     

    Hiç anlamlı değil. Gökte çatlak olması zaten olanaksız. Saçma sapan bir laf. Yeri göğü yaratan bir gücün gökte çatlak olmasının olanaksız olduğunu bilmesi gerekirdi. Bu boş laf Kuran'ın insan sözü olduğunun kanıtı. Hem de cahil adamların sözü.

    orada  Tanrının  bilmesi  mesele  değil  bizim  bakmamizi  istiyor  yoksa  dağlara  tepelerede  bakın  diyor  zaten  onun  için  sorun değil  bunlar  kudreti  zaten  yetiyor  yaratmaya  tasarlamaya  önemli  kısım  insana  hatırlatması  ve  nazarimiza  sunması. 

  3. 3 saat önce, poiuz yazdı:

     

    Nihayet, Güneş'in battığı yere varınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında bir de kavim buldu. Dedik ki: "Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya da haklarında güzel bir tavrı esas alırsın." Kehf 86


    Bir süre sonra, Güneş'in doğduğu yere varınca onu, ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız bir topluluğun üzerine doğar buldu. Kehf 90

     


    Allah Kuranda "balçıkta batar gördü" diyor, müslümanlar ise "batar gibi(!)" diyor.


    1- Güneşin (Kuranda yazdığı gibi) balçıkta batmadığını biliyoruz. "Gibi" müslümanlarca sonradan eklenmiştir!
    2- Düz bir dünyada güneşin doğduğu ve battığı yere gitmesi anlam kazanıyor ama yuvarlak bir dünyada...
    Kuranda "gidilebilecek en doğuya ve en batıya gitti ve gözlemledi"  demiyor. 
    Gerçi sen de yazmışsın, o gittiği yerden de bizden değişik bir şey göremez!

    Bizim gibi güneşin UZAKTAN battığını görür!!!

    Kuran üstüne basa basa güneşin doğduğu ve battığı yere vardığını yazıyor!!!

     

    Tarafsız ve objektif olmak bazen çok zor oluyor galiba.

    Acaba müslümanlar Kuran değil de başka bir kitaptan da aynı anlamı çıkarırlar mıydı? Çıkarmaya çalışırlar mıydı?

     

    ama  bakın  kuranın  fenni  ayetleri  vardır  peygamber  zamanın da  farklı  anlaşıldı  şimdi  farklı  bin  yıl  sonra  daha  farklı  anlaşılacak  belki  evrensel  mucizeler  olduğu için  döneme  göre  farklı  anlaşılma  yapısı  var  hangi  kitapta  var  böyle  bir şey  diyelim  ki  kuranı  müslümanlar  eğip  büküyor  tamam da  başka  bir  kitapta  bu  şekilde  bir  yapı  neden  yok  ?

  4. 5 saat önce, Side Effect yazdı:

    Nurcuların bataklığından en kısa sürede çıkman dileğiyle senin beynini iyi yıkamışlar. Demir ayetide uzaydan geldi,  kuranda evren genişlemesi var da diyorlarmı bari ?

    fikirler  önemli  değil  mi  şucu  bucu  olmakta  ne  demek  bu  yüzden  ayetler  ve  fikirler  üzerinden  tartışalım  lütfen örneğin;1-2-5.maddeleri  tartışabiliriz. 

  5. 5 saat önce, sağduyu yazdı:

     

    Bunlar Kuran'daki zırvaları insanlara yutturmak için ortaya atılmış zavallıca yorumlardır, bunlara ancak beyni arap masalları, zırvaları ile yıkanmışlar inanır, aklı başında, mantıklı ve bilimsel metotlarla düşünen hiç bir insan bunlara güler, geçer.

     

     

    Daha kundaktaki bir bebeği bir depremle öldürmenin neresi ilahi bir ceza ve ihtar oluyor? Ne suçu var da bu kundaktaki bebek ilahi bir cezaya uğruyor? Bebek öldükten sonra ne ihtarından bahsediyorsun?

     

    Yahu insan ben ne diyorum, lafım nereye gidiyor diye azıcık düşünür. Bu kadar mı zor düşünmek? Bazı insanlara düşünmek ne kadar da zor geliyor, beyni çalıştırmak yerine eskilerin zırvalarını papağan gibi tekrarlamak daha kolay ve zahmetsiz onlar için.

    7.yorumum  hariç  digerlerinde  ne  sıkıntı  var  hoşunuza  gitmedi  sanırım.  Hata  yok  deyip  açıklayınca 

     

    not; ayetler  üzerinden  gidelim  rica  ediyorum. Yoksa  konu  ad  hominem  olup  manipüle  olur. 

  6. 5 saat önce, sağduyu yazdı:

     

    Yahu şu zırvaları kopyala yapıştır yapacağına biraz beynini çalıştır da kendi fikirlerini, kendi yorumlarını üret. Senin aklın yok mu da gidip elalemin yorumlarına tapıyorsun?

    kendi  fikirlerimi  yansıttığı  için  yazdım  zaten; zaman  mekan  yok  ama  nasıl  karar  verebiliyor sorusu  akla  takılan  bir  sorudur  ve  anladığınızi  umuyorum  bundan  sonra. 

  7. 4 dakika önce, güven yazdı:

    o zaman kuranda azrailde yok netcez şimdi

    - Kainatı yaratmak karar vermeyi icap eder sanırım. "Karar verme" işi de zaman, zaman içinde gerçekleşecek bir şey.
    - Allah zamandan münezzeh olup ta kainatı yaratmaya nasıl karar verdi. Bu bir paradoks değil mi?

    pasral tarafından Cu, 09/05/2014 - 12:58 tarihinde gönderildi

    Cevap

    Değerli kardeşimiz,

    - Allah için kullanılan bazı ifadeler, insanların dar kapasitesinden kaynaklanır.

    Allah’ın kader ve kazası için şayet “karar verme” diyorsak, bu gerçekten insanların daha sonra düşünüp bir karara vardığı anlamına gelmez. Bu, insanların kendi örf ve adetlerine uygun gördüğü bir ifade tarzıdır.

    - İşin doğrusu şudur: Allah’ın kararı onun iradesinin eşyaya taalluku manasına gelir. Her şeyin sonradan var olacağına dair bilgi Allah’ın ezeli ilminde yer almaktadır. “Mevcudat-ı ilmi” denilen bu varlıklar arasında bizzat zamanın kendisi de vardır. Çünkü zaman da yaratılmıştır.  Örneğin; dünyamızdaki zaman mefhumu, yerküresinin güneş etrafındaki dolanımından meydana gelen bir periyot limitidir.

    Allah’ın ezeli ilminde var olan kâinatın diğer unsurları gibi elbette zaman da o ezeli ilmin bir zarfı / bir dairesi olamaz. Olsa olsa, her şeyi kuşatan ezeli ilim zarfı içinde ilmî vücudu ile yer alan bir mazruftur.

    - “... Amma 'Levh-i Mahv-İsbat' ise, sabit ve daim olan Levh-i Mahfuz-u A'zam'ın daire-i mümkinatta, yani mevt ve hayata, vücud ve fenaya daima mazhar olan eşyada mütebeddil bir defteri ve yazar bozar bir tahtasıdır ki, hakikat-ı zaman odur. Evet her şeyin bir hakikatı olduğu gibi, zaman dediğimiz, kâinatta cereyan eden bir nehr-i azîmin hakikatı dahi,'Levh-i Mahv-İsbat'taki kitabet-i kudretin sahifesi ve mürekkebi hükmündedir ...” (Sözler, Otuzuncu Söz, s. 548-549)

    - “Sonradan karar verme” ifadesi, İslam literatüründe Mutezile mezhebinin NESH konusu için kullandığı “BEDA” (sonradan Allah için malum olan) mefhumunu çağrıştırmaktadır. Mutezile bu sebepten ötürü, neshi kabul etmez.

    Ehl-i sünnete göre, Allah’ın bazı ayetlerin hükmünü sonradan kaldırması, onun sonradan bu hikmetin farkına vardığı manasına gelmez. Bunun tam tersine, Allah sonsuz ezeli ilmiyle neyi ne zaman nasıl yapacağını çok iyi bilmektedir. Onları zamanı gelince yapması ise, yeni verdiği bir karar değil, ezelden beri var olan o kararın, daha doğrusu kaderin kazaya dönüşmesi manasına gelir. Bu ise Allah’ın iradesine bağlı olarak tahakkuk eder. Allah’ın bu iradesinin hareket geçmesi de ezeli ilmine uygundur. (krş. Katade, en-Nasihu ve’l-Mensuh, Müessesu’r-Risale, 1418/1998, 1/7)

  8. 5 saat önce, güven yazdı:

     

    KURANIN NERDEN GELİYOR  BİR OKUYALIP TÖBE BOBE DEMEDN

    HURHCL.jpg

    ayette  zaman  dediğimiz  mefhum  ; o  olayı  düşündürmek içindir  yoksa  zaman  olduğu  anlamında  değil  kaldı  ki  diyelim  ki  cennette  zaman  var  Allah'ın  zamanda  olduğunu  yine  göstermez  zaten  ademe  göre  veya  meleklere  göre  vardır orada  zaman. 

  9. 41 dakika önce, democrossian yazdı:

     

    Böyle bir şeyin olması değil olmaması normal. Dünyayı yalpalatmak neredeyse olanaksız. Neredeysesi bile fazla aslında ama neyse...

    yani  konu  kurana  da  geldiği  için  soruyorum.goge  tekrar  tekrar  bakın  bir  çatlak  bir  kusur  gorebiliyor  musunuz  diye  sizce  ne  kadar  anlamlı  bir  söylem?( buradaki  çatlak  yarık  gibi  kelimelere  takılmadan)

  10. 1 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

    Kuran adeta bir çelişkiler yumağıdır, hemen her suresinde bir çelişki bulmak mümkündür,

    öyleki bu çelişkileri kategorilere ayırıp tasnif bile edebilirsiniz, örneğin bilimsel çelişkilerden bir kısmı aşağıda;

     

     

    tarık  suresinde  bel  ile  kaburga  arasından  çıkan  insandır.Cunku  ayetlerin  ilk  konusu  insandır. Insan  bakmaz  mı  neyden  yaratıldığına  diye  gider  sonra  konu  meniye  gelir bundan  yaratildiniz  ve  sonra  (insan bel  ile  kaburga  arasından  çıkar der) bilimsel  bir  mucize  değildir  zaten  ama  bilimsel  hatada  değildir. 

     

    2.olarak  düz  dünya  meselesinde  onlarca  alim  var  dünya  yuvarlaktir  diyen  ve  kurana  ters  olarak  görmeyen  (gazali  imam  şafii  fahreddin razi gibi)

     

    3.her  canlı ifadesi  ayette  geçmez  her  şeyi  der  ve bu  iyi  kötü  güzel  çirkin  gece  gündüz  kötülük  iyilik veya  modern  bilimde  olan  elektron-anti elektron proton-anti  proton  gibi  hep  zıttı  ile  yaratmış  anlamındadır. 

     

    4.cennetin  gök  yer  kadar  olması  mübalağa  sanatıdır  yani  büyüklük  ve  ferahligina kinaye  yapılmıştır. 

     

    5.ortadiguda  yaşayan  hayvan  ve  meyve  demişsiniz  bu da  çok  meşhur  bir  soru  ama yanlış  bir  mantık;insana  bildiğinden  örnek  vermiş  kuran  bilmediğini  verse  ne  alaka  ben  patates  patlıcan  bilmem  diyecektiniz. Kutup  ayısı  kanguru  nedir  saçmalıyorsunuz derdiniz. 

     

    6.balçık  olayi da  (zulkarnerynin  gözünden  öyle  görünmüştür  anlamındadır  yani  olay  zulkarneyne  öyle  gibi  gelmiş  ki  bugun  bize  bile  güneş  batıyor gibi  gelir  esasında  güneş  batmaz  malum. Onun  gözünden  bu  şekilde  diyor  ayette. 

     

    7.yıldırım  çarpması olayı  normal  doga olayidir  ama  Allah  onu  bir ceza  yöntemi  bir  ilahi  ihtar  olarak  kullanacak  şekilde  dizayn  etmiştir  ki  depremler  volkan  patlamaları  seller meteor  düşmesi  gibi. 

  11. 12 dakika önce, Buzul yazdı:

    Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur. Sonra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları düzenlemiştir. O her şeyi bilir.Bakara 29

     

    Ve üstünüze, yedi sağlam gök bina ettik.Nebe 12

    Ve parıl parıl parıldayan bir kandil yaptık.Nebe 13


    O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.Enbiya 33

     

    Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.Ali imran 133

     

    Ve andolsun ki, dünyanın göğünü kandillerle süsledik. Ve onları, şeytanlar için atılacak taşlar kıldık. Ve onlar için alevli ateşin azabını hazırladık.Mülk 5

     

    Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yeterse geçin gidin.Ama bir güç olmadan geçemezsiniz.Rahman 33

     

    O zaman ki insanlara yerde olanların hepsi göklerden önce yaratılmıştır,üstünüze yedi kat gök bina ettik denilmiştir.Kuranın ortaya koyduğu model düz bir yer ve yedi kat gökten oluşur.Ay,Güneş ve yıldızlar yerden sonra yaratılan göklere yapılarak yerleştirilmişlerdir.Neden gezegenleri yerleştirmiştir diye yazmadın diye soran olursa,Kuran gezegen nedir bilmez de o yüzden yazmadım.Yine aynı şekilde Kuranda evren anlamında tek bir sözcük yoktur.Ayrıca Kuranda Ayın ve Güneşin yörüngesinden söz edilir.Müslümanlar burada Ay ve Güneşin evrendeki yörüngesinden söz ediliyor,bu büyük bir mucize derler.Kuranda Ay ve Güneşin evrendeki yörüngelerinden söz edilemez,çünkü Kuranı yazan evren nedir bilmez.Burada ki önemli bir ayrıntı şudur.Kuranda Dünyanın yörüngesinden söz edilmemiştir.Müslümanlar evren nedir bilmeyen Kuran için,Ay ve Güneşin evrendeki mucizelerinden söz ediliyor derlerken,neden Dünyanın evrendeki yörüngesinden söz edilmemiş sorusunu kendilerine sormazlar.Edilmez,edilemez,bu oldukça normaldir.Çünkü Kuranın Dünyası düzdür.Kuranın bilimsel açıdan yanlışlar dolu olmasını görmezden gelip,bu gerçekleri kabul etmeyip,Kuranda Dünyanın yörüngesinden,evrenden söz edilmemiş,çünkü efendim bunlardan söz edilseydi o gün ki insanlar bunu kabul etmezlerdi demek nasıl bir akıl tutulmasıdır.Birde Kuranda yazanlar görünüşte bilimsel kanıtlara aykırıdır diye eklemiş.Görünüşte yanlış,bilimsel kanıtlara aykırı gibi,ama aslında öyle değil.Yok öyle bir şey.Doğru söylem şudur.Kuranın ortaya koyduğu model,6 günde yaratılan düz bir yer ve onun üstüne inşa edilmiş,direksiz yükseltilmiş yedi kat gökten oluşan bir modeldir.Göklere de Güneş,Ay ve yıldızlar yaparak yerleştirilmiştir.Kuranda Dünyanın yörüngesinden edilmemesi de normaldir,çünkü Kuranı yazan Dünyayı düz sanmaktadır.Ayrıca Kurana göre cennetin genişliği yer ile göklerin arası kadardır.Yıldızlar şeytanlara atış taneleridir.Belli ki Kuranı yazan gece kayan uzay taşlarını,yıldız sanmış,bu sanısını da fantastik ögelerle harmanlayıp ortaya bu masalı atmış.Yine Kuranda ey insanlar ve cinler yer ve göklerin çevresinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa diyip meydan okunmuştur.Burada denilen şudur.Düz bir yer ve yedi kat gökten modelin dışına çıkabiliyorsanız,hadi çıkındır.Çünkü cinler zaten göklerin bir yerlerinde cirit atmakta,melekleri dinleyip,söz kapmaya çalışmaktadırlar.Söz kapanın ardına da onu vurmak için alev topu düşmektedir.O yüzden rahman 33de Dünya atmosferinden ve bunun dışına çıkılmasından söz edilmiş demek Kuran açısından doğru bir söylem değildir.Tabi Dünya atmosferini o ayetin neresinden çıkardın diye de sorulabilir.

     

    Kuşkusuz biz dünya göğünü yıldızlarla süsledik.

    İnatçı ve asi şeytandan koruduk.

    Onlar artık yüce topluluğa kulak veremezler.Her yandan taşlanırlar.

    Kovulup atılırlar, onlar için ahirette ardı arkası kesilmeyen bir azap vardır.

    Yüce topluluktan bir söz kapan olursa, onu da delice bir alev izler.Saffat 6,7,8,9,10

     

    Doğrusu biz cinler, göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev hüzmeleri ile doldurulmuş bulduk.

    Halbuki biz, göğün dinleyebileceğimiz yerlerinde oturuyorduk. Fakat şimdi, kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev hüzmesi buluyor.Cin 8,9

     

     

    sorularla  islamiyette  hepsinin  cevabı  var  cidden  incelediniz mi?

  12. 11 dakika önce, democrossian yazdı:

    Kuran'da bilimsel bilgi verilmiyor değil ki! Bilime aykırı saçma sapan yanlış bilgiler veriliyor! Yok dünya düzmüş, yok güneş balçıkta batarmış, yok yıldızlar şeytanlara atılırmış, yok gök yedi katmış da direksiz havada duruyormuş! :D Bunun gibi bir sürü saçma sapan hurafe! 

     

    Kuran'da bir tek farkındalık yaratan işe yarar bir bilgi yoktur! Hepsi ya zaten en cahil kişinin bile gördüğü bilinen şeyler, ya da saçma sapan olmadık hurafelerdir. Cehennemdeki zakkum ağacının meyveleri şeytanların başları gibidir diye cahil kocakarı ağzıyla konuşan bir metin bu yahu! Şu saçma sapan lafı cahil bir kocakarı eder ancak! Bunu yazarken insan ne saçmalıyorum ben böyle ülen diye bir utanır, bir sıkılır! Bu kadar cahil ağzı ile laf edilmez! 

    hata  dediğiniz  bilimsel  şeyleri  islami  sitelerden  objektif  bir  şekilde  araştırdıniz  mı  acaba  yoksa  direk  buradaki  bilgilerle  mi  tatmin  oldunuz?

  13. 49 dakika önce, hemdemo yazdı:

    Hayır, o iş öyle değil.

    Kuran'da ancak Muhammet zamanında bilinen bilimsel bilgiler açıkça açıklanmıştır.
    Muhammet'in kendisinin de bilimsel bilgileri kısıt olduğundan tabii müpphem bırakmıştır. İzahat getirememiştir.

    gerçekten  açık  açık  yazsaydı  ne  anlayacaklardı ki attığım  yazıda  belirttiği gibi?

  14. Neden Kur’an bilimsel keşiflerle ilgili meseleri müphem/belirsiz/üstü kapalı bırakmıştır ve neden bazı ayetleri zahiren aklî delillere aykırıdır?

    Bu konuda Bediüzzaman Said Nursî, İşaratül İcaz’da açıklayıcı bilgiler ve örnekler vermiştir. Detaylı bilgileri oradan alabilirsiniz. Ben sadeleştirerek kısaca bir alıntı yapayım:

    "Yaratılışa ve maddiyata dair meselelerde Kuran mübhem/belirsiz geçmiştir dedikleri ikinci şüphelerine cevap, şöyle ki:

    Alem ağacında, meylül istikmal/olgunluğa ulaşma meyli vardır. Yani kainatın, bir ağaç gibi, bütün atomları ve parçaları kemale meyleder ve kemale doğru yürümektedirler. O genel meylül istikmalden ayrı olarak, insanda da meylüt-terakki/ilerleme meyli vardır. Bu ilerleme meyli çekirdek gibidir; büyüme ve gelişmesi pek çok tecrübeler vasıtasıyla olur ve çok fikirlerin mahsulü olan neticelerin bir araya gelmesiyle teşekkül ve tevessü’ etmekle/genişlemekle fenleri netice verir. Bu fenler de, irtibatlı/bağlantılıdır. Yani her ikinci fen, birincisinin neticesidir. Birincisi olmasa, o olamaz. Birincisinin ona mukaddeme/hazırlık ve ulûm-ı müteârefe/yaygın, herkesçe bilinen ilimler olması şarttır.

    Bundan dolayı, bundan on asır önce gelen insanlara günümüz bilimlerini ders vermek veya garip meselelerden bahsetmek; onların zihinlerini şaşırtmaktan ve o insanları safsatalara atmaktan gayri bir fayda vermezdi. Mesela, Kur’an-ı Kerim, “Ey insanlar! Güneş’in hareketsiz durmasına, arzın hareketine ve bir damla su içinde binlerce hayvanatın bulunduğuna dikkat ediniz ki azamet-i İlahiyeyi anlayasınız” demiş olsaydı, bütün o zamanların insanlarını yalanlamaya sevketmiş olurdu. Çünkü, hiss-i zahirîye/dış duyuya aykırıdır. Bununla beraber, on asırdan beri gelip geçen insanları şaşırtmak; yalnız modern bilimlerin ortaya çıkmasından sonra gelen insanları memnun etmek, irşad makamına aykırı olduğu gibi, belagatın ruhuyla da bağdaşmaz." İşaratül İcaz, Bakara Suresi 23-24. ayetin tefsiri

  15. 3 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

     

    Dünya her yıl yaklaşık olarak 15 cm kadar Güneş’ten uzaklaşır.  
    80 yıl yaşayan bir insan, ömür süreci boyunca Güneş’ten 12 metre uzaklaşır. 
     

    örneğin  size  göre  dünya  bazında  düzensizlik  ne  var  ömrünüz  boyunca  100  bin  kez  dışarı  çıksanız evden. Ya  bu  dünya da  yörüngeden  sapıp  yalpaliyor  veya  mevsimler  düzenli  işlemiyor  ,nereye  ayak  bassam  tehlike  var  şeklinde  bir  düzensizlik  var  mı  peki  sizce?

  16. Bir saat önce, sağduyu yazdı:

     

    Cennette nasıl zaman kavramı yok? Bütün o varlıklar heykel gibi duruyor mu? Hiç hareket etmiyorlar mı?

     

    Zaman kavramı yok demek ya hiç bir şey yok demektir ya da bir şeyler varsa da hareket yok demektir.

     

    Zaman yoksa bu put eylemlerini neye göre sıralıyor? Neyi neyden önce veya sonra yaptığını neye göre tayin ediyor?

     

    Mesela Adem mi önce yaratıldı yoksa İblis mi? Bu ikisinin bir yaratılma sırası yok mu? Zaman yoksa Adem daha önce yaratılmıştır desek yanlış mı olur?

     

    Bu inanan tayfasının en karakteristik özelliklerinden birisi de duyduğu dini bir iddia hakkında hiç düşünmeden, akıl yürütmeden ezbere o iddiayı papağan gibi tekrarlamaları.

     

    Hac 47. Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin yanında bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

     

    Şimdi insanlar kime inansın, puta mı yoksa kölelerine mi?

     

     

    ben  Tanrı için  zaman  yoktur  yani  zamanın  bizatihi  içinde  değildir  yoksa zaman  gibi  sonlu  olur  ki  bu  sonsuz  olan  bir  Yaratıcıya  yaraşmaz. Önce  sonra  kavramları  hep  zamansal  ifadeler  ama  Tanrı  zamandan  munezzeh mekandan  da.

  17. 48 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

     

    Hayır yoktur.

    Aksine, herşey bir kaos halinde, evrende var olduğunu zannettiğimiz düzen sadece bir yanılsamadan ibaret.

    Evren'in yaşı yaklaşık 14 milyar yıl, siz insan ömrü gibi evren için bir göz açıp kapama süresi bile olmayan bir zaman aralığını referans alarak akıl yürüttüğünüzde sanki her şey düzenli ve sabit bir konumda gibi görünüyor, örnek vermek gerekirse super slow motion kamera kurup bir patlamayı

    İzliyorsunuz, patlama sonucu çıkan partiküller çok yavaş ve ahenkli şekilde etrafa dağılırken kısa bir kesit alıp bu kısımda bir düzen ve işleyiş aramaya benziyor.

     

    Evren hakkında konuşmak için mikro bakış açısını terk edip kozmik zaman ölçeği olan milyar yıllık sürelerden bahsetmeliyiz,

    Kozmik ölçekten evrene baktığımız zaman güneşin git gide ısınıp dünyayı kavuracağını, andromeda galaksisinin samanyolu galaksisiyle çarpışacağını, ay'ın dünyadan git gide uzaklaştığını, dünya'nın geçmişte defalarca defa toplu yıkımlardan geçtiğini ve türlerin 99%'nun yok olduğunu vb. göreceksiniz, dolayısıyla var olduğu zannedilen düzen cehaletten kaynaklanan bir yanılsamadır..

    dedikleriniz  doğru  hem  dar  zamanlı  hem de  insan  merkezli  düşünüyoruz  örneğin;şu an  mevsimler  güzel  bir  döngü  içinde  gibi  görünür. (Ekstra  olarak  sorayım  dediniz  ya  ay  dünyadan  yavaşça  uzaklaşıyor  diye  dünya  güneşten  uzaklaşıyor  mu  ?)

  18. 3 saat önce, kirec yazdı:

    Eğer bir düzen olmasaydı onun hakkında konuşamazdık bile...

     

    Önceleri karmaşık ve düzensiz gibi görünen pek çok şeyin bilgi arttıkça farkedilmesi zor olan bir düzen içinde oldugu görülebiliyor...

     

    Her bilimsel kural farkedilen bir düzen parçasını ifade eder....

     

     

    yani  salt  bir  düzen  var  mıdır  evrende her zaman  aynı  işleyen  ve  değişmeyen?

  19. Bir saat önce, sağduyu yazdı:

    Olaya hep madde açısından bakmayın, biraz da canlılar açısından bakın, adalet, vicdan açısından bakın, ortada canlıların rasgele birbirlerini yiyerek hayatını sürdürdüğü bir sistem var, korkunç bir acı, adaletsizlik, vahşet ve şiddet var. Buyurun bu tablodan bir düzen çıkarın, bakalım nasıl bir düzen çıkaracaksınız?

    canlılar  açısından  sormadım  evren  ve  güneş  sistemi  açısından  sordum.(canlılarda evrende  değil  mi demeyin  lütfen  o  ayrı  bir  başlık  elbette) buna  ne  dersiniz  ?

  20. Var  diyenler; güneş sistemimizi  ve  yörüngelerini  oldukça  düzenli  bir  sistem  olarak  görür  ve  güneş ve  ay  tutulması  gibi  durumları  hesaplayabiliyorsak  esasen  düzen  vardır  ki  biz  net  bir şey  söyleyebiliyoruz derler. Ayrıca  evrende  de  güneş  sistemi gibi  duzenlidir  mukemmel  işliyor derler. Eleştiri  olarak  ne  yapılabilir?

  21. 1 saat önce, Dontcryforme yazdı:

    O zaman kuranda neden bahsetmemiş bunlardan ya da dinazorlardan falan ? Diğer gezegenlerden de bahsedebilirdi. Sadece görülenlerden bahsetmiş bundan da bir insanın yazdığı kanıtı çıkıyor. Yani kuranı senin benim gibi biri yazmış sınırlı bilgiyle. Allahın bilip insanın bilmediği bir şey yok kuranda. Ne görülmüşse o yazılmış.

    konu  benim  için  kuran  değil  ; deist  bir  tanridan  bahsettim  ama  madem  konu  açıldı  size  şu an gelip  bir  kitap  hiç  bilmediğiniz  görmediğiniz  x  hayvan  türünden  bahsetse  salıyor  derdiniz  belki  veya  tatmin  olmazdiniz.Din  ereksel bir  tarzda  bakar  meselâ  deve  der  normalde  kıymeti  yoktur  her gün  gördüğün  devedir  ama  din  erek  atfettiği  için  tekrar  düşünmeni ister.

     

    not; bir  konuyu  (kuranın dediğini) kötü  eleştirilere  karşı  savunmak  kendisini  savunduğum  anlamına  gelmez  objektif  olmak  lazım  (neyse asıl  konumuza  dönelim  yukarıdaki  yorumuma  bir  öncekine  yani  kurani  eleştiri  dışında  eleştiriniz  var  mı?

  22. On 26.03.2014 at 17:19, skander yazdı:

    Sana zaten cevap verilmez.Cunku sacmaliyorsun. Malesef sacmaladigini anlayacak kapasitede degilsin. Senin yazdiklarina muslum kardeslerin bile bir tarafiyla guluyor. Bizi zaten sormana gerek yok. En basitinden "bizler, seni hamt ile tespih ediyoruz; seni kutsayip yüceltiyoruz." lafini Ruhun yaratildigi ilk halin adi melek. diye cevirmissin, ucmussun, konusacak pek bisey yok, ultra mega zayifsin, biktik zaten bu aptallikliarinizdan. Biliyorsan goster hadis veya kuran ayeti, ruhun yaratildigi ilk halin melek oldugunu gosteren., yoksa ki yok zaten salaldiginin gostergesi. Amacin zaten klasik musluman savunmasina gecmek, olayi kisisellestirmek. Sacmaliyorsun, ve sacmalamakta sinir tanimiyorsun. Sende basarisiz oldun, akla mantiga dayali, malum yerinden sallamadan, hadis ve kurana dayali asagidaki soruya cevap verecek musluman araniyor?

    iblis melek mi, cin mi?

    aslında  arkadaşın  yaptığı  sembolik  ve  bir  o  kadar da  insan  vasiflarina  uygun  bir  yorum  tabi  bizim  bakışımıza  ters  gibi  gorunsede kuranda  tuhaf  anlatımlar  mevcut.Bir  nevi  işari  yorumu  bu  olayın  yoksa  zahirem  yorumlarsak  arkadaşın  dediği  asla  çıkmaz. Belki de  panteizme  panenteizme  kadar  gider  ki  ibn  arabi  mevlana  tarzı  adamlarda  böyle  düşünmüşler  sanırım. 

  23. 13 dakika önce, Dontcryforme yazdı:

    Tamamda canim benim. Bunu 1 dunyayla yapabilirdi o zamanlar insan uzaya çıkmıyordu bile. Nasil görsünler? Ayrica çıksa bile sadece bizim Samanyolumuz olurdu mesela yine ikna olurduk. Bu şekilde ikna olmaktan çok ikna olmamaya baslamaz miyiz?

    Tanrı  sadece  belli  bir  zamanı  baza  alarak  değil  teknolojinin gelişeceği  hatta  milyonlarca  galaksiyi  keşfedecegimizi  öngörerek  yaratmış  olabilir  ki  bilimin  gelişmediği  zamanlarda  bakışımız dar  ve  yaşadığımız çevreyle  sınırlıydı.  Bakışımıza  göre  dünya  çok  büyük  ve  sanattı.Simdi  başka  galaksiler  keşfettik  ve  bu  olay  bugüne  göre  normal.100  yıl  sonra  daha  fazlası  olursa  o  zamanki  insan  için  büyüleyici  olacak  vs. bu  şekilde  artan  seviyelerde  güncel  duruma  göre  düşünebilirsiniz. 

  24. 1 dakika önce, Dontcryforme yazdı:

    Sen şuna cevap ver. Neden milyarlarca yıldız var?  İşimie yaramiyor israf degil mi bu? Yada 5 10 tane olabilirdi. Onu da gectim quintrilyonlarca boylemi yaziliyordu bilmiyorum ama bu kadar gezegen var.  Ve sadece bizim yasadigimiz samanyolunda bile dunyaya benzeyen gezegenler varken neden dunya tesadüfen oluşmasın?gezegenlerk.gectim milyarlarcada galaksi var.... Koca bir israf.

    Basit  değil  mi  Tanrı  insana  sanatını  gösterip  ,tefekkür  etmesine  vesile  kılmış yüceliğini  ve  gücünü  anlamamızı  bir  kez  daha  sağlamış 

     

×
×
  • Yeni Oluştur...