Unholy

ben sana ilk ermeni başbakanının mektuplarından bahsedince sen ne dedin peki??

en çok midemi bulandıran da ben türküm diyerek hainlik etmeniz.....

ne izmiri be ,git tarih oku gel beynini yıkamışlar senin

Geçen gün bir arkadaş bana bir soru sormuştu, aklıma geldi de. Türkiye dış borçlarını ödemezse, ödemiyorum kardeşim derse ne olur demişti. Kim Türkiye'yi borçlarını ödemek için zorlayabilir, savaş mı açarlar, açarlarsa savaşırız demişti. Ben de ona şunu söyledim. Dünyada her ülke hem hızlı büyümek hem de zaman zaman mecburen oluşan bütçe açıklarını kapatmak için borç alır. Borç almak bütün ülkeler için bir gereklilik. Eğer sen borcunu silersen bir daha borç alamazsın. Kredi notun sıfır olur. Yatırımcıya güven vermek zorundasin ki, düşük faizle borçalanbilesin. Güven vermeyen, borcunu erteleten ülkeler ise yüksek faizle borçlanıyorlar. Uzun vadede büyük zarara uğruyorlar.

İşte seninle aramızdaki fark bu. Sen bana vatan haini diyorsun. Sen borcu silelim diyorsun. Ben ise Türkiye'nin uzun vadedeki geleceğini düşünüyorum. Bu soykırım bu ülkede gerçekleşti ve bunun inkarı Türkiye'ye daha çok şey kaybettiriyor. Ermeniler haklı olarak acılarının tanınmasını istiyorlar. Türklere kızgınlar. Bunu gören ve tarihten haberi olmayan Türkler ise Ermenilere düşman oluyorlar. Sonra ABD, Avrupa tanıyınca onlara düşman oluyorlar. Böyle sürekli kızgınlık, gerginlik. Bütün dünya tanıyacak ileride, bütün dünyaya küsecek miyiz? Şu gerçeği kabul edelim, kendimize saygımızı kazanalım, Türkiye için o zaman umutlu bir gelecek düşleyebiliriz.

bana kanıt getir canım hangi bir buçuk milyon????????

osmanlılardan banane başımıza bela oldular ama bu trajedi ermeni çetelerin bölge halkına saldırıp ruslarla işbirliği yapmasından dolayı yaşandı

Sana buraya yüzlerce kanıt koyarım. Ama istediğin kanıt ne? Sana mektuplar göstereceğim sahte diyeceksin. Resimler koyacağım sahte diyeceksin. İnternette araştır bul. İnternete armenian genocide yaz belgeler, resimler hepsi var. Ama sen kabul etmeyeceksin ki zaten?

Evet Ruslar taa İstanbul'a, İzmir'e, Adana'ya, Malatya'ya kadar girmişti değil mi? Oralarda da nasıl olmuşsa Ruslarla işbirliği yapmışlar. Yahu seninle şurada konuşmak zaman kaybı. Ama sen türünün tek örneği değilsin. Türkiye senin gibilerle dolu. O yüzden cevap veriyorum.

unholy kırmak istemiyorum ama utanmadan sanki durduk yerde bu olaylar yaşanmış gibi konuşman adiliktir

ayrıca sen hala asalayı kınamayacak mısın??

Ben Asala'yı kınıyorum. Ama aynı zamanda da anlıyorum. Yaptıkları yanlıştı ama bunları yapma nedeni çaresizlikti. Yüzbinlerce insanları ölmüş, olay hiçbir şey olmamış gibi kapatılmıştı. Üstüne Türk diplomatlar olayları inkar edici konuşmalar yapınca adamlar çileden çıktı.

Ben yaklaşık 46 kişinin ölümüne neden olmuş Asala'yı kınıyorum. Peki sen 1,5 milyon Ermeni'nin öldürülüp göç etmesine neden olan 2. Abdülhamit'i, Talat Paşa'yı, Enver Paşa'yı, Jön Türkleri, onlara uyup Ermenilere saldıran Türk ve Kürtleri kınıyabiliyor musun?

Bu uydurma bir haber.

İzmir'in işgal edildiği günlerde yabancı uyruklu kimse çıtını çıkaramazdı.

Ermenilerin Yunanlılara ait evleri yakmalarının nedeni ne olabilir?

Bu aptalca bir iddia.

Yangın ya kendiliğinden çıktı, ya da Sakallı Nurettin paşanın sessizce el altından desteklediği bir çete tafafından başlatıldı.

Bence tek başına Sakallı sorumlu.. Ama elde yeterince delil yok.

Olsaydı onu Atatürk cezalandırırdı.

Ayrıca zaferin sarhoşluğu sırasında ve Yunan ordusu o kadar zulmetmişken, kim takar Yunan gavurunun mahallesinin yakıldığı..

Orası da ayrı bir konu..

Kundak vahşettir. Bunu kabul edelim.. Ve sorumluluğu da kabul edelim.

Tam anlayamadım. Türk Tarih Kurumu'nun şimdi İzmir'i Ermenilerin yaktığını iddia ettiği haberi mi yalan yoksa İzmir'i Ermenilerin yaktığı mı. İzmir'i kimin yaktığını bilmiyorum ama Türk Tarih Kurumu'nun birden fikir değiştirdiği gerçek.

Bize Tarih derslerinde öğretilen tarihin yarısı yalan. Şu Türklerin severek İslam'a geçişi zaten tarih kitaplarımızdaki en büyük yalan. İkinci büyük yalan da elbette Osmanlı ve özellikle son dönemleri. Bu ülkeden Ermeniler kaybolmuş ve kitapta ne tehcir anlatılıyor, ne başka bir şey. Sanki Ermenilere hiçbir şey olmamış. Ama nedense bir kaç Ermeni derneğine uzun uzun değinilmiş.

Ermenilere Millet-i Sadıka lakabı Balkan isyanları sırasında verilmemiştir. Fatih Sultan Mehmet Han döneminde Fatih tarafından verilmiştir. Fatih dönemi nere Balkan isyanları nere arada kaç asır var sayı saymayı biliyor musunuz?

Saygılar.

Sen az önce moderasyona çağrı yapıp bu muhabbeti kapattırmak isteyen kişi değil misin? Ne oldu, bir hata görünce hemen sen de konuya girdin. Doğrudur orada bir hata yapmışım. Ama bu söylediğimin anlamını değiştirmiyor. Ermeniler herhangi bir isyanda bulunmamışken Ermenilere katliamlar başlamıştır.

bir milyon ermeni öldüyse diaspora nüfusu nerden türedi??

Vay be, şu dünyanın göremediği bir noktayı görmüşsün. Helal olsun. Soykırım iddiaları işte böyle çürütülür. Tam bir komedi. Olayın üzerinden 100 sene geçmiş. Herhalde diaspora o yıllarda şimdiki nüfusuna sahip değildi. Türkiye 10 milyon nüfustan çıkmış 75 milyona. Onlar da sabit mi kalacak sandın?

ermenilerin ilk başbakanlarının bile olayda ermeni taşnakları suçladığı mektuplar var fransada ve ermeniler bunu saklıyorlar kamuoyundan ,linkini getirmiştim forumda var

Ya bu neyin kanıtı oluyor ki? Siz öyle bir alışmışsınız ki Türklere propaganda yapmaya. Her kafadan salladığınıza inanılacağına öyle bir inanmışsınız ki. Türkler milliyetçi ne de olsa. Ermeni Soykırımı'nı reddeden her şeye kafa sallayıp evet der. Çıkın akademik ortamlarda sunun bu belgeleri. Ama yok. Ancak böyle işkembeden şu şöyle demiş de, şu şöyle yapmış da.

Geçen ay da başka bir komedi oldu. Yıllarca bize İzmir'i Yunanlıların yaktığı söylendi. Sonra Türk Tarih Kurumu çıktı, yok aslında 22 tane Türk üniformalı Ermeni yakmış meğer.

http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=14305753

Bu Türk tarihçiler yurt dışında tamamen etkisiz. Ellerinde delil yok. Güçlü argümanları yok. Ancak Türkiye'de kabul görüyorlar. Çünkü Türk halkı iddianın objektifliği ile, gerçekliği ile ilgilenmez. Politik çıkarlarına uyuyor mu onunla ilgilenir. Türklere propaganda yapmak kolaydır. Çıksınlar yurt dışında yapsınlar. Ama kendileri de biliyorlar Türkiye'de savunduklarını dışarıda akademik dünyaya savunduklarında nasıl rezil rüsva olacaklarını.

unholy sen henüz anne karnındasın sanırım...

buraya kaç kere türklerin bu olayı inceleme çağrısına ermenilerin kulak tıkadığı yazıldı çizildi

Bu da başka saçmalık. Türkiye diyor ki, biz arşivlerimizi açtık. Ya soykırımın belgesi mi olur? Soykırımın belgesi saklanır mı? Ermeniler bunu elbette çok iyi biliyor. Kabul etseler ne olacak? Arşivlere bakılacak, belge yok. Ondan sonra soykırım yokmuş diyecek Türkiye. Ya bunu Ermeniler neden kabul etsin? İşin arka planını çok iyi biliyorlar.

Ya ne derseniz deyin. Bu ülke sınırları içerisinde bir zamanlar yüzbinlerce Ermeni yaşıyordu. Hatta onlara Balkan isyanları sırasında Osmanlı'nın yanında kaldıkları için Millet-i Sadıka adı verilmişti. Onlar şimdi yoklar burada. Türkler ise her yerde. Bu Ermeniler nasıl bir katliam yapmışlarsa bize artık.

Bugün bu ülkede Ermeniler kalsaydı, bu ülke çok daha kültürü zengin, demokratik bir ülke olurdu. Sırbistan 8 bin Bosnalının öldürülmesinde pay sahibi olduğu için meclis kararı ile özür diledi. Bizim ülkemizden 1 milyon Ermeni kayboldu. Bırakın özürü, hala Ermenilere kabadayılık yapıyoruz. Başbakan çıkıyor Ermenileri kovmak ile tehdit ediyor.

Sizin bilmeniz gerekiyor asıl.Ermeni'ler Türk'lerin dostudur,Ama siz düşmanınızı seçemiyorsunuz.

Osmanlı-arap devleti tarafından katliamlara maruz kaldınız,aynı şeyler bizede yani Türk'lerede oldu,Aynı şekilde doğulular sizleri katletti ama hala Türk'lere düşman kesiliyorsunuz.

Türk'ler sizi korumak için elinden geleni yaptı,Atatürk yurdunuza dönebilmeniz için elinden geleni yaptı ama siz '' bizi Türk'ler katletti '' diyip sizi asıl katledenlerle yani araplarla ve doğulularla işbirliği yaptınız,dostluk kurdunuz.

Eğer Ermeni'ler gerçek katillerini farkederlerse bu ülke daha çok barışçıl olucak,ama siz elin teröristleriyle işbirliği yaparsanız halk size kin besler.

Asırların hatrına,Kardeşliğimiz hatrına Osmanlı-arap devletinin ve doğuluların katliamlarını bize yıkamayacak kadar dostluğumuzun farkında olmalıydınız.

Yahu sen neden bahsediyorsun? Yukarıda Ermeni olmadığımı söyledim.

Ya hakikaten şurada en aklı başında görünen kişi sendin. Sen de şunları yazınca artık duvara konuşacağımı anladım.

Yanımda olsan bir güzel dayağı yerdin.

Vatan Hainliğinden dolayı.

Sözlerimi kanıtladığın için teşekkürler.

Vatan haini değilim. Ben Türkiye'nin geleceği için daha iyi olanı senden daha iyi görüyorum. Senin zihniyetinin bugün geldiği nokta belli.

Boş konuşma , canımı sıkma....

Sorulara cevap ver...

Okumuş olduğun kitabın ismini ver.

Ne kadar Türk öldü biliyormusun ....

Tabiki bilmiyorsun....

Bilgi kaynağın neresi....

İşkembe....

Neymiş babaannesinden masallar dinlemiş....

Ermenilerin evleri alındıysa burda kürtleri araştıracaksın Türkleri değil.

Bilgi kaynağını değiştir, önce araştır , oku.

cahil yurdumun cahil bireyi.

Oku , oku , oku.

Ben sana söylüyorum. Doğu Anadolu'ya git. Türk, Kürt fark etmez. Hepsi bilirler oralarda neler olduğunu. Ama bu ülkede elbette bu gerçeği dile getirmek yürek ister. Şu forumda bile baksana moderasyon göreve çağrıldı konudan bir bahsettik diye. Gerçek hayatta söylesen dayak yersin. Ünlüysen Türklüğe hakaretten hakkında dava açılır ya da Hrant Dink gibi vurulursun. Madem o kadar tezlerinize güveniyorsunuz, niye bu kadar yasak, baskı bu konuda? Niye ABD'de, Avrupa'da tezlerinizi tanıtmıyorsunuz da "İncirlik'i kapatırız", "büyükelçimizi çekeriz" tehditleri yapıyorsunuz. Tezlerinizi tanıtamıyorsunuz yurt dışında çünkü tezlerinizin absürdlüğü o kadar ortadaki. Elinizde akademik olarak kabul görecek delil yok. Ancak senin gibi milliyetçi Türkler bu tezleri kabul edebilir. Türkün Türke propagandası yapılır sadece.

Konu hakkında okumuş olduğun bir kitap ismi ver bana. Sen kendin Türk değil ermeni dönmesisin. pandoranın kutusunu açtırma bana, o yüzden okuduğun kitap ismini yaz.

Tamam sen Ermeni olduğumu düşün. Söylediklerimin anlamı değişiyor mu o zaman? Eğer Ermeniysem Ermeniler ölmemiş mi oluyor?

Benim için fark etmiyor ama madem bu kadar önemli söyleyim. Türküm. Ermenilik, Kürtlük ya da Rumluk ile hiçbir alakam yok. Fakat büyük babaannemden hikayeler dinledim. Nasıl Ermenilerin evlerinden alındığını, bizimkilerin nasıl Ermeni kadınları ve çocukları evlerinde sakladıklarını, evinde Ermeni saklayanların tehdit edildiğini. Bizim memlekette kimse Ermeni soykırımını reddetmez. Hepsi bilirler orada neler olduğunu. Bu arada memleket Malatya.

Yukarıda söyledim. Sizin gibi cahilleri suçlamıyorum. Çünkü cahilsiniz. O Ermenilere yapılan insafsızlıkları bilmiyorsunuz. Aslında önyargılarınızdan kurtulup biraz araştırsanız siz de görürsünüz bu ülkede nasıl bir soykırım yapılmış olduğunu. Tazminat falan umrumda değil. Ben kendi payıma düşeni öderim. Duyduklarım, okuduklarım kanımı donduruyor.

Eğer bu olayları kabullenip çocuklarımıza öğretseydik, bugün Almanya gibi bir demokrasi olabilirdik. Fakat bu ülkede faşizm korundu, gizlendi. Suçlular cezalandırılmadı. İşte sonuç olarak böyle bir ülkede yaşıyoruz.

Öldürülen Türk ve Kürtleri herkes unuttu Eğer 24 Nisan'da bir anma yapılacaksa bu Ermeniler için değil o yıllarda hayatını kaybeden herkez için olmalıydı.Her ne kadar anma törenlerini düzenleyen grupların (savaşkarşıtları gibi.) samimiyetinden şüphe etmesemde taktiklerinin son derece yanlış olduğunu söylemek zorundayım.24 NiSAN' da Ermeniler için bir anma yapmak faşist Taşnak Partisinin tezlerini doğrulama anlamına geleceğini de unutmamak gerekir.Hem buralarda birileri Ermenileri anmak için törenler düzenlerse birileride kalkar öldürlen Türk-Kürtler için anma törenleri düzenler birileri Hocalı'da öldürülen Azariler için düzenler.Samimiyetle başlayan bir hareket tam tersi sonuçlara yol açabilir.Barış halklar arası dayanışma uğruna savaşı öfkeyi halklar arası kutuplaşmayı arttırabilir.

Eğer Türkler ve Kürtler de öldürüldüyse, çıksın birileri onları da savunsun. Belgeleri ile gösterip katledildiler desin. Buna itiraz mı ediyoruz? Ama kusura bakma, bu ülkede 10 milyona yakın Kürt yaşıyor. Ermeni nüfusu ise sadece 70 bin. Yani birileri başkalarından baya bir daha çok öldürülmüş. Düşün bir de bu inkar ediliyor, Ermenilere hala faşistçe saldırılar var.

Bu olay kabul edilene kadar siz Türkiye'de demokrasi, farklı görüşlere saygı, ifade özgürlüğü beklemeyin.

bak sen benden önce hem osmanlıyı hem türkiye cumhuriyetini katillikle suçlamışsın

buraya gelip a ben de türküm demenizi yemezler...

Aramızdaki fark şu ki, ben gerçekleşmiş bir olaydan bahsediyorum. Sen ise gerçekleşmemiş bir olaydan.

Sana Türklüğümü ispatlamak zorunda değilim. Bu topraklarda Ermenilere yapılanlar ve ardından gösterilen duyarsızlık beni rahatsız ediyor. Böyle bir olayı cahillikleri nedeniyle inkar edenler var. Onlar hoşgörülebilir, sonuçta herkes kendisine sunulan belgeleri öğreniyor. Herkes tarih araştırmacısı olmak zorunda da değil.

Ama bu ülkede bazıları da var ki, Ermenilere neler yapılmış olduğunu çok çok iyi biliyorlar. Bunların içinde dincisi de var, Kemalisti de var, ülkücüsü de var. Onların korkusu tazminat ödemek, toprak vermek. Bir de gururlarına yediremiyorlar tabi.

Ermenilere düşmanlık duyanlar acaba farkındalar mı, ait olduğu milletin yüzbinlerce öldürülmüş, kovulmuş Ermeni'nin malları üzerinde oturduğunu. Türk Tarih Kurumu, Yusuf Halaçoğlu bile bunu kabul ediyor. Ermenilerin malları resmen gasp edildi. Bundan hiç utanç duymuyoruz.

Ben olayın politik boyutunu çok önemsemiyorum. Soykırım densin, denmesin. Ama o ölen Ermenilere gösterilen duyarsızlık gerçekten oldukça vahim.

Atatürk'ün dini görüşlerini pek bilemiyorum. Kendisi sanırım inançsızdı. Ama şunu kesin olarak söyleyebilirim ki. Son otuz yıldır Türkiye'de Kemalistler müslüman. Kemalizm adeta bir İslam mezhebine dönüştü. Türk-İslam sentezi denilen bir garabet. Türbanın ve cemaatlerin olmadığı bir İslam. Onun dışında İslam'a itiraz yok, hatta büyük bir kabul var. İlker Başbuğ da zaten kendisi söyledi, Türk ordusu "Allah Allah" diye taaruza geçen bir ordudur.

CHP seçmenine bakın. Onlar dine karşı değiller. Onlar sadece Arap kültürüne karşılar. Bilimsel düşünce, insan hakları gibi görüşleri benimsemiş insanlar değiller.

Şimdi bunları neden anlattım. Dinciler de şu andaki Kemalizm'i sevmiyor. Ona karşılar. Halbuki 12 Eylül darbesi en çok kendilerine yaradı. Fakat dinciler karşı diye bazı ateistler de Kemalistlere yakınlık duyuyor. Bu işte çok büyük bir hatadır. Bu hayatı ben de geçmişte yaptım. Şu andaki Kemalistler müslümanların en büyük dostudur.

Şu zihniyete bakın! Tam bir Türk düşmanı.

"Katil" demek yerine "Türk" diyor. Sanki o katil Türklüğü temsil ediyor.

Almanya Türklere kucak açmışmış.

Kim kalkıp da ihtiyacı olmadığı halde işçi alır.

Dişlerini bile kontrol ederek aldılar, sağlam olsun diye.

Çünkü en pis işlere işçi bulamıyorlardı kendi vatandaşlarından.

İki Almanya birleşince, Türkler fazla gelmeye başladı ama gönderemediler geri.

Hoşgörüymüş. Tabi ki sosyal haklarına sahip olacaklar.

Hristiyan azınlıklar üzerindeki baskıyı Türklükle değerlendireceğine, dinle değerlendir, ırkçılık yapma.

Ya ben Türklere neden ırkçılık yapayım. Ben kendim Türküm zaten. Bildiğim kadarıyla başka bir etnik kökenim yok. Ben özeleştiri yapıyorum. Batıda bu tür özeleştiri çok yaygındır, bilmiyorum takip ediyorsun. Bu ülkede biraz pozitif ayrımcılık gerekli. Elbette bütün Türk halkına katil demiyorum. Ama arkadaş bütün Ermenistan'a katil dedi. Ona cevaben yazdım.

Ben bu konuda düşündüm, taşındım ve şu karara vardım ki, eğer gelecekte bir kopyamız yaratılırsa, şu anda benimsediğimiz benlik anlayışına göre o kopya ile biz aynı kişiyizdir. Evet, bu şekilde bir ölümden sonra yaşam mümkün. Ama dediğim gibi, şu anda benimsediğimiz benlik anlayışına göre. Eğer hayatımız boyunca yaşadığımız bütün fizyolojik, zihinsel değişimlerimize rağmen 5 yaşındaki halimize ben diyebiliyorsak. Çoğumuz bunu diyor. Eğer hafızamızı bir şekilde bilinçli bir bedene ya da bilgisayara aktarabilirsek, ölümden sonra yaşam olabilir.

Fakat acı taraf şu ki. Biz ölmeden hafızamızı aktarabileceğimiz ve saklayabileceğimiz bir teknolojinin ortaya çıkmasının oldukça düşük olasılıklı olması.

türkler ermenistana gidip hepimiz türküz dese onları yaşatmazlar...

O Türk hoşgörüsünü zaten Hrant Dink cinayetinde gördük. Bir de şu milliyetçi havanız yok mu? Sanki çok demokratik, özgürlükçü bir ülkeymişiz gibi. Türkler akın akın Almanya'ya gitti. 3 milyon Türk var Almanya'da. İşte asıl hoşgörü budur. Adamlar camilerini açıyorlar, cemaatlerini kuruyorlar. Türkiye'de ise Hıristiyanlar resmi istatistiklere göre nüfusun %0.2'si. Buna rağmen hala papaz, misyoner cinayetleri işleniyor.

Bir de şu 75 milyonluk Türkiye ile 3 milyonluk Ermenistan'ı karşılaştırmak yok mu? Yahu bu kadar acizlik olmaz.

senin ateislik ecnebiler auvkatigimi? , krim tatarlari , sibirya tatarlari , endulus ve rumeli Türkleri icinde aglayin

kaukasyadaki 100 yil önceki Müslüman nüfüsa bakin birde bugüne bakin .

hiristiyanlarin gercek yüsünü görmek istiyorsan iraka pakisnata afgana git bombalari kim patlatiyor bi arastir

Ben Rusya'nın ya da ABD'nin avukatlığını yaptığımı hatırlamıyorum. Onları mı savundum? Onların eylemlerini mi savundum? Oku bir bakayım. Ama sen tabi müslüman aklı, hemen kafanda genellemeler yapıyorsun. Burada konu Anadolu Hıristiyanları. Eğer ABD ve Rusya ile ilgili sorunların varsa aç bir başlık, fikrini söyle. Söylediklerine göre hak veririz ya da vermeyiz. Konuyu çarpıtma.

Benlik-bilinç bir tür süreçtir oluştan ölüşe doğru uzanan.Bir sayı doğrusu düşün.Kopyalama anı x olsun.Kopyalanan kişiyle kopyasının ortak noktası başlangıçtan(0) kopyalama anına(x) kadar olan süreç olacaktır.Kişiyle kopyası arasında (0,x) aralığında bir özdeşlik olsa da x ten sonraki süreçte bir farklılık olması kaçınılmazdır.Herşeyden önce ikisinin aynı anda aynı noktada bulunması olanaksız.Bize önemsiz gibi görünse de sadece bu bile ikisi arasında matematiksel olarak bir farklılık yaratıyor.

İki kopyanın farklı yol izleyeceği şüphesiz doğru. Fakat bilincin kesintisiz bir süreç olduğunu iddia etmek oldukça zor. Her gün 8 saat bilincimiz tamamen kapanıyor. Her sabah beynimizdeki bir hafıza ile uyanıyoruz. Uykudan önceki insan ile uykudan sonraki insan arasında özdeşliği sağlayan hafıza. Bilmiyorum hücrelerinizi, organlarınızı benlik olarak sayıyor musunuz? Biliyorsunuz onlar sürekli yenileniyor. Bilincin sürekliliği bile aslında özdeşlik için yeterli değil. İnsan sürekli fiziksel ve zihinsel bir değişim içinde.

Dediğim gibi bu konu çok kafa karıştırıcı, zaten yüzyıllardır filozofların önemli bir tarışma konusu. Hala büyük görüş ayrılıkları var. Ama benliği sadece bilincin sürekliliğine bağlamak kanımca çok mantıklı değil.

Peki bilgisayar sen ölmeden çalıştırılırsa ? "Benim orjinalim daha ölmedi çalışmıyorum" mu diyecek? Basbayağı çalışacak ve işlevini yerine getirecek.Bu durumda aynı anda 2 tane sen olamayacağına göre bilgisayar senden tamamen bağımsız bir kopyan olur.Sen ölünce yine ölü olacaksın.Belki bilgisayarla konuşan 3. kişiler senin vereceğin tepkilerin aynısını alacak ve senin yokluğunu hiç hissetmeyecek ama o sen olmayacaksın.

Bilim bu noktaya gelirse kanıtlanan şey ölüm sonrası yaşam filan değil,tersine ruh dediğmiz kavramın materyalist bir olgu olduğudur.Tıpkı bilgisayar belleği gibi.

Ya bu konu o kadar karmaşık ki. Senin söylediklerin de kendi içinde bazı çelişkiler barındırıyor. Eğer kopyan sen olmuyorsan ölen kim? O zaman ben diye bir şey zaten hiç yok. Bu benlik problemi çok karmaşık.

Bunu internette bir yazıda okumuştum. Bir gün çok üstün teknolojiye sahip uzaylılar dünyayı keşfediyor ve insanları incelemeye geliyor. İnsan biyolojisini incelemek için bir insan örneği almak istiyorlar ama iz de bırakmak istemiyorlar. Bu nedenle gece uykunda odana geliyorlar, seni kopyalıyorlar. Yanlarına seni alıyorlar ve beynini tarayıp birebir hafızan ile birlikte bir kopyanı bırakıyorlar. Kopyan senin hafızan ile hiçbir şey olmamış gibi uyanıyor. Yıllarca gerçekten yaşadığını düşünerek. Belki de o kopya şu anda sensin.

Senin kopyan sen olabilir. Olmayabilir de. Dediğim gibi çok karmaşık bir konu. Seni sen yapan sadece hafızan ise, kopyan da sen olabilirsin.

Osmanlı Anadolu'daki bütün Hıristiyanları temizledi. Ardından Cumhuriyet döneminde de İstanbul temizlendi. Hıristiyanlık dinine hiçbir sempati duymasam da, bu olayların sorumluluğunun alınmaması ve yeni nesillerden saklanması bu ülkede faşizmin güçlü bir şekilde devam etmesinin en önemli nedeni.

Bugün hala Türk halkı kendisini masum ve mağdur sanıyor. Halbuki atalarımız neler çektirdi başkalarına. Biz ateistler olarak bu konuda tavır almalıyız. Bu katliam ve zorunlu göçleri savunmamalıyız. Bir gün biz de benzer olaylara maruz kalabiliriz. Sivas katliamını unutmayın. Bu milliyetçilik ve dincilik karışımı mantalite bir gün biz ateistleri de yakabilir. Bunu düşünmesek bile en azından vicdanımızı dinlemeliyiz. Bu ülkede tarih boyunca Hıristiyanlara yapılanlar hiç kimsenin vicdanının kabul edebileceği şeyler değil.

Böyle bir anma faaliyeti Ermenilerin demokratik bir hakkıdır. Fakat aynı hoşgörüyü Ermenilerin, Türklere göstereceklerini hiç sanmıyorum.

Nette konuştuğum Ermeni bir çocuk; "Bir Türk Ermenistan'a giderse, öldürülür" demişti... O milliyetçiydi ama fazla abartmış olabilir.

Yahu şunu anlamıyorum. Türkler ile Ermeniler eşit bir şekilde karşılaştırılabilir mi? 75 milyonluk Türkiye ile 3 milyonluk Ermenistan. Katliamları, tehciri yapan da Osmanlı.

Bu arada Hrant Dink'in hapis cezasına mahkum edilmesi ve sonrasında da suikaste uğraması ile o anlı şanlı demokrasimizi de gösterdik. Maşallah.

Şunun farkına varmamız gerekir ki, eğer ruh yoksa ve benlik hafızamızın bir ilüzyonuysa, zaten anlık var oluyoruz. Sadece şu an varız. 5 dakika önceki insan sen değilsin. Materyalist bakış açısı ile baktığımız zaman bunu kabul etmek zorundayız.

Ama benim de bu konuda kafam karışık. Çok karmaşık bir konu. Bu konuda David Chalmers ve Daniel Dennett'in ilginç tartışmaları var. Google'dan bulabilirsiniz.

24 Nisan'da 1915 olayları ile ilgili İstanbul'da iki buluşma düzenlenecekmiş. Katılmak isteyenlere:

1915te, nüfusumuz henüz 13 milyonken, bu topraklarda 1,5 2 milyon Ermeni yaşıyordu. Trakyada, Egede, Adanada, Malatyada, Vanda, Karsta Samatyada, Şişlide, Adalarda, Galatada

Mahalle bakkalımız, terzimiz, kuyumcumuz, marangozumuz, kunduracımız, yan tarladaki rençberimiz, değirmencimiz, sınıf arkadaşımız, öğretmenimiz, subayımız, emir erimiz, milletvekilimiz, tarihçimiz, bestekârımız Arkadaşlarımızdılar. Kapı komşularımız, dert ortaklarımızdılar. Trakyada, Egede, Adanada, Malatyada, Vanda, Karsta Samatyada, Şişlide, Adalarda, Galatada

24 Nisan 1915te gönderilmeye başlandılar. Onları kaybettik. Artık yoklar. Çok büyük çoğunluğu aramızda yok. Mezarları bile yok. Büyük Felaketin vicdanlarımıza yüklediği Büyük Acı ise olanca ağırlığıyla VAR. 95 yıldır büyüyor.

Bu Büyük Acıyı yüreğinde hisseden bütün Türkiyelileri 1915 kurbanlarının anısı önünde saygıyla eğilmeye çağırıyoruz. Siyahlar içinde, sessizce. Ruhlarına yakacağımız mumlarla, çiçeklerle

Çünkü bu acı BİZİM acımız. Bu yas HEPİMİZİN.

24 Nisan 2010

19.00

Taksim Meydanı, Tramvay Durağı

http://www.buacihepimizin.org/index.php?s=4

24 Nisan 1915'de İstanbul'da Ermeni toplumunun önde gelen aydınları, milletvekilleri, yazarları, doktorları, müzikologları, hukukçuları, şairleri, kısaca bir gecede yaklaşık 220 aydın tutuklandı ve Haydarpaşa İstasyonu'ndan Anadolu'nun içlerine doğru yola çıkarıldı. Bu yolculuktan çok azı sağ çıktı. İstanbul tutuklamaları tüm Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeni varlığına son verilmesinin habercisiydi.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi olarak 95. yıldönümünde 24 Nisan kurbanlarını anmak ve BİR DAHA ASLA demek için, 1915 utancını yüreğinde duyan herkesi 24 Nisan 2010 Cumartesi günü Haydarpaşa Garı'nın girişinde düzenlenecek anma buluşmasına davet ediyoruz.

Bugüne değin ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı tutumunuzla her zaman yanımızda hissettiğimiz sizlerin bu buluşmaya mümkün olduğunca aktif katılımı bize ve etkinliğimize güç katacak, çok değerli bir katkıda bulunacak.

24 Nisan 2010 Cumartesi günü saat 13.30'da Haydarpaşa Garı girişinde birlikte olmak umuduyla, bir kez daha BİR DAHA ASLA demek üzere katılımınızı bekliyoruz.

İnsan Hakları Derneği

İstanbul Şubesi

Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon

YER : HAYDARPAŞA GARI GİRİŞİ

TARİH : 24 Nisan 2010-CUMARTESİ

SAAT : 13.30

http://www.savaskarsitlari.org/arsiv.asp?ArsivTipID=9&ArsivAnaID=57084&ArsivSayfaNo=1

Benim bir huyum var, internette ilginç şeyler görünce heyecanlanıyorum ve hemen paylaşmak istiyorum. Aslında şu fotoğrafı koyarken daha iyi bir açıklama yapabilirdim. Ben türbanlı öğrencilerin üniversitelere girmesine karşı değilim. Yalnız bu adamların ellerinde tuttuğu pankartlara bakarsanız savundukları aslında tam olarak türbanlıların üniversitelere girmesi değil. Başörtüsünün kadınlara özgürlük sağladığını düşünüyorlar.

Bu mantık şudur ki başörtüsü takmayan kız sokaklarda rahat gezemez, insan içine rahat çıkamaz. Müslümanlar böyle düşünüyor, başörtüsü kadınlara özgürlük sağlıyor diye düşünüyorlar. Halbuki o kadınlarda o rahatsızlığı yaratan kendileri. Sokakta her gördükleri kadını taciz ederek. Sürekli dedikodu yaparak. Bir de aralarına hiçbir kadın almıyorlar dikkatinizi çekerse. Yani bu adamlar kadınları tamamen erkeklerden izole edilmesi gereken insanlar olarak görüyorlar.

Bir de Hacı'nın dediklerine de katılıyorum. Eğer bir din başörtüsünü savunuyorsa ve başörtüsü takmayanlara aynı özgürlüğü sağlamıyorsa, orada özgürlük yoktur.

"Komediye bakın.

Başörtüsü özgürlükmüş."

DEYİP dalga geçmişsin.

Gerçi senin de fıtrqtın bu la...

Biz daha ne diyim ki?

Ne demek istediğini pek anlayamadım.

Bir grup erkek toplanıp "başörtüsü özgürlüktür" diyor. "Başörtüsüne özgürlük" demiyor. Hadi ikincisini söylese pek itirazım olmayacak.