Barbak

Ben araştırıyorum henüz tamamlamadım .Sende dene ,sevgili Kavak Hatta sana bi ipucu vereyim (Telomer ) yaz arama motoruna patentli bilgiler bulursun . ölüm yazarsan Cübbeli Hocayı yada Nihat Hatipoğlu nu ..

Doğru bişey yazmışsın sen bu forumda vakit kaybediyorsun .. Israr ediyorum lütfen yazdığım linke git ve oku .ondan sonra yorum yap

Arkadaşlar ve Sayın Admin kusura bakmayın tabletin azizliğine uğradım yayınlanmadığını düşünüp bir çok kez yanıtlamışım...

Kitabımı sormuşsun Teflon; Ölümü araştırıyorum tüm gerçekleri ile .Keza tüm din sistemleri ölümden sonraki ceza ve ödül sistemi üzerine kurulu. Bence herkes düşünsün bunu bilim ölümün sırrını çözdü de bazı sistemler çökecek diye açıklama yapmıyor mu yoksa gerçekten çözülemedi mi ? Bu konuya biraz ışık tutabilirsem bir kaç zihni aydınlatabilirim belki. Nacizane bir insanlık görevi yani

Kitabımla ilgili (Teflon sordu diye yazıyorum ) ise Ölümü araştırıyorum tüm gerçekleriyle Ölüm kapısının arkasında ne olduğunu yada ne olmadığını insanlara anlatabilirsem belki bir kaç zihni aydınlatabilirim diye düşünüyorum naçizane bir insanlık görevi yani Çünkü bilinen din sistemlerinin hepsi bu inanı üzerine kurulu.... Bence herkez bir düşünsün ölümden sonra ne olduğu yada ne olmadığı bilimsel olarak neden açıklanmıyor Gerçekten bilinmiyor mu ,yoksa bazı sistemler çökecek diye açıklanmıyor mu ?

Kitabıma gelince (sorduğunuz için söylüyorum ) Kitabın ismi ölümün kapısı Ölümü araştırıyorum ve eğer becerebilirsem o kapının arkasında ne olduğunu yada ne olmadığını insanlara anlatmaya çalışacağım. çünkü din sistemlerinin hepsi bu inanı üzerine kurulu.....!!! Yine anlayana tabi....

Kitabıma gelince (sorduğunuz için söylüyorum ) Kitabın ismi ölümün kapısı Ölümü araştırıyorum ve eğer becerebilirsem o kapının arkasında ne olduğunu yada ne olmadığını insanlara anlatmaya çalışacağım. çünkü din sistemlerinin hepsi bu inanı üzerine kurulu.....!!! Yine anlayana tabi....

Kitabıma gelince (sorduğunuz için söylüyorum ) Kitabın ismi ölümün kapısı Ölümü araştırıyorum ve eğer becerebilirsem o kapının arkasında ne olduğunu yada ne olmadığını insanlara anlatmaya çalışacağım. çünkü din sistemlerinin hepsi bu inanı üzerine kurulu.....!!! Yine anlayana tabi....

ironi yi farketmiş olmanız güzel; yorum yazanlar zahmet edip linkte yazanları okusalardı ne demek istediğimi anlarlardı... Bu forumda sadece ateistler yok,atıf kuranı en güvenilir kaynak gösterenlere idi ama toplum olarak araştırmadan yorum yapmayı, yargılamayı sevdiğimiz ve yazılanı işimize geldiğimiz gibi algılamayı asla bırakamayacağımız ortada.Hazır linki bile tıklayıp okuma zahmetine girmeden saçma sapan yorumlar yapıyoruz ( Bunu sizi tenzii ederek söylüyorum ) zira siz daha vicdanlı çıktınız en azından ne anlamadığınızı yazacak kadar medenisiiz. Teşekür ederim

https://islamingercekleri.wordpress.com/2013/05/25/2-kuranda-dunya-ve-evrenin-yaratilis-asamalari/ Birde lütfen Tanrının dünyayı nasıl yarattığını merak edenler bu linke gitsin. Bilgiler en güvenilir kaynak sayılan kuran dan alınmadır dikkat edin …! Yazıyı paylaşmak isterdim ama çok uzun üşenmeyip okuyun lütfen …..:)

Aslında sorulması gereken soru şu: Neden Hiç in peşine düşüyoruz ? Çünkü adı üstünde hiç, Cevap : Kitapta öyle yazıyor , hem de gününe kadar Tanrı evreni yoktan var etti . Bence bu Tanrının her şeyin sahibi olduğunu savunabilmek için Onun gücünün fütursuzca abartılmasından başka bir şey değil. Ve Hiç hiçbir zaman var olmamıştır Bu yüzden peşine düşmeye de gerek yoktur

Sevgili Kirec, ve Sütlü Kase Tekillik, sıfır hacme ve sonsuz yoğunluğa sahip; alışık olduğumuz fizik kurallarının geçerli olmadığı oluşumlara denilir. Örneğin kara delikler gerçekte kendi çaplarında küçük birer tekilliktir.Bu yüzden dir ki aslında 1. adım daki söylev kesinlikle doğru .Hiçlik ,hiç bir şeyin var olmadığını ifade eden bir ifadedir ,hiçbir şeyin var olmadığı bir olgudan var diye söz edilemez . Açılanan konunun cevabı da burada saklı kanımca Dogmalarda anlatıldığı gibi Tanrı her şeyi yoktan yani hiçten var etmiş olsaydı oranın bir hiç olması için kendisinde orda o

Selam ir kitap yazmaya çalışıyorum konu kitabımda var olduğu için cevaplayım istedim bu kitabım için bulduğum bilgi sanırım ışık tutar

"PARMENİDES'İN BİR 'İ" Parmenides (D. MÖ 540), Antik Yunan felsefesinin Sokrates öncesi kuşağının en önemli düşünürlerinden birisidir. Parmenides’e bu önemini sağlayan da “var olan (ya da hakikat) Bir’dir” sonucuna götüren; o zaman kadar benzeri görülmemiş, olağanüstü akıl yürütmesidir. Parmenides’in akıl yürütmesini adım adım izleyelim. 1. Adım -Hiç’ten var diye söz edemeyiz. -Hiç’ten var diye söz edemezsek, hiç, hiçbir zaman var olmamıştır. -Hiç, hiçbir zaman var olmamışsa, “hiçten var olma” diye bir şey de olamaz. -O halde, “var olan” her zaman vardı demek