marechal1

Savaş öncesi devletlerin durumu:

Rum Suresi ve Mucizevi Tarafları Doğu Roma İmparatorluğu ve Sassani İmparatorluğu.. Vaktiye ataları Romalılar ve Partlar gibi sürekli birbirleriyle savaştılar. Kimi zaman İran kazandı, kimi zaman da Rum. Bu savaşlar çok yıkıcıydı. Lakin hiçbir savaş 602-628 yılları arasında yapılanı kadar yıkıcı değildi. 26 yıllık sürede imparatorluklar maddi kaynaklarını tükettiler, askeri bakımdan çöktüler ve nitekim ilerki yıllarda çıkacak ''İslam Devleti'' karşısında güçsüz kaldılar, bunu da tarihin tozlu sayfalarına girerek ödediler... 591 yılında, Sassani İmparatorluğu'nda hak idd

Boş uzaydan bahsetmiyorum. Krauss zaten ''var olan'' şeyler üzerinden hiçlik tezi ortaya atıyor. Diyorum ki, boş uzay demek hiçlik değildir. Temel olarak, boş uzayda deneysel olarak rastlanılan kuantum ilkeleri ''hiçlik'' ile ilgili olamaz. Eğer ilgli olursa bu durum ''hiçlik'' olamaz zaten. Ortada potansiyel bir güç varsa, boş uzay da olsa ''hiçlik'' diyemeyiz.

Bak işte, hiçlik nedir önce onu bir kavrayalım. Boş uzay bir hiçlik değildir. Bu hiçlik nasıl deneysel oluyor merak ediyorum doğrusu. Çünkü boş uzayda illia ki bir kütleçekime, veya bir fizik yasasına veya bir kuantum fiziği ile ilgili ilkelere rastlarsın. Boşluk demek hiçlik demek değildir.

Yalnız başlıktan baya uzaklaştı tartışma. Yakında başlıkla ilgili bir yazı yazacağım tekrar ve daha uzun.

Peki bir şey soracağım. Lawrence Krauss'un ''enerji sıfır olunca..'' ifadesini hiçten var olabilen evren tezi çıkmıştı ya. Yani evrenin başında enerji olduğunu iddia ediyordu. Bu iddia tam olarak doğru mu? Lawrence'ın bahsettiği ortam kuantum vakum ortamı mı oluyor, eğer böyle oluyorsa bu hiçlikten var olmayı tam olarak açıklar mı? Kuantum vakumu sonuçta potansiyel bir enerjisi olan şey değil mi? Cahilsem cahilliğime verin lütfen. Yani demek istediğim, ortada bir enerji var ki sıfırlanıyor. Pozitif ve negatif enerjiler var yani sonuçta. Sonradan ortaya çıkan enerjilerin

O'nun hakkında bildiğimiz şey bize akıl ve vahiy yoluyla ulaştırdığı şeyler. Anlamak çok güç. İnsan Tanrı'yı buluyor ama tanımını tam olarak yapamıyor. Aklında hayal edemiyor çünkü sen hayatın boyunca hiçbir zaman göremeyeceğin ve hiçbir tanımın senin aklında şekillenemsine izin vermediği bir Tanrı var.

Tanrı ne bir madde, ne de bir şekil. Sanırım panteistler buna göre izah etmeye çalıştılar Tanrı'yı ama o da açıkçası pek yeterli kalmıyor. Tanrı, dediğim gibi akılötesi bir şey. Kavramak mümkün değil çünkü bize başhedilen akıl buna elveremez.

Bir teist olarak aklımız sadece her şeyden münezzeh bir Tanrı'yı kavrayabilir diyorum. Big Bang'den önce neredeydi, napıyordu, nasıl ezeli ve ebedi işte bunu kavramak mümkün değildir.

O zaman Tanrı olamaz

Araştıracağım zaten sadece hem daha bir öğrenciyim hem de vaktim yok.

Olabilir belki de subjektif bakıyorum

Ben cevap verince cahil yobaz oluyorum maalesef..

Tamam merak etme bir daha foruma ileti göndermem cahilim çünkü, sizin seviyenize yetişmem lazım. Gerçekten beni devirmeyi başardın bravo !

Yahu kardeşim sanane benim atıp tutmamdan, mantıksız yorum yapmamdan. Bu benim görüşüm ve dahi birçok kişinin görüşü. Sana saygı duymak düşüyor.

Bu bilimsel bir olay değil. Felsefi bir yaklaşım.

Benim demek istediğim şey o değildi. Zaman nasıl oluyor da Karadeliklerin yanında yavaş, dünyada ona nazaran hızlı geçiyor oydu. Tanrı ile ilgisi yoktu onun. Gerçekten de merak konusu açıkçası.. Uzayı büken bir madde var ve bu bükülme zamanı da etkiliyor.

Tanrı zaman ve mekana bağlı olsaydı Tanrılık özelliğini kaybederdi çünkü Tanrı, her şeyden üstün, var olan her şeyden de münezzehtir. O her an hey yerde. Onun için zaman mekan diye bir engel yok.

Peki insan aklı neden diğer canlılara nazaran farklı, mesela üretken, kaşif, meraklı, yeni şeyler yapmayı seven..

Cevapları merak ediyorum açıkçası.

Bu konular hakkında önerebileceğin kitaplar var mı? Objektif kitaplar. Howking'in kitapları iyi mi?

Pekala. Siz çok biliyorsunuz ben cahilim özür diliyorum. İnsanı bu ahlak ilkesinin dışına çıkaran şeyi merak ediyorum. Bildiğimi iddia etmedim de. En kısa vakitte belki de yaz tatilinde mümkün olduğunca bu konular hakkında kitaplar okumayı düşünüyorum vesselam.

Şimdi sorumu açayım. İnsan aklı evrim sonucu oluştu, doğru mu? Evet. Peki benim sormak istediğim şey: Hayvanlarda bu ahlak ve edep yokken nasıl oluyor da insanda oluyor? Bunun bir açıklaması var mı? Hayvanlar alemi kim kime dum duma. Hayvanın cinsel ihtiyacı olunca direk gideriyor, acıkınca beklemiyor direk avlanıyor. Canlılar evrim geçirirken, insanları bunun dışına çıkaran şey nedir?(özel bir düzenleme dışında)

Yani Big Bang'den önceki ''inanılmaz sicak nokta'' sonsuzdan beridir var mı?