memjan21

Bağımlılık hayatımızın her alanına nüfus etmiş. İş, aşk, eğitim, aile vs vs nereye bakarsak bakalım bir bağımlılık var. Hayatta herkes iki yüzlüdür. Karakter diye bir şeyin olduğuna falan inanamıyorum aslında herkes böyle bir şeyin olmadığına inanıyor olsa böyle durumlarda acının adı geçmezdi. Herkes aldatma potansiyeline sahip. Uygun şartlar sağladığında herkes aynı boku yer bence. Tek şansızlık aldatılan olmak.

Sıfır bir doğal sayı mıdır?

Ayet bükücü bunların hepsi. Bakara 229 da farklı farklı mealler var. Hepside erkek tarafı ?

Senin gibi adamlara göt denir dünyada. Bakara 229 da kadının boşanma hakkı olduğunu nereden uyduruyorsun demeyeceğim çünkü belli. Ulan ne yavşak adamlar var

Konuyu nereye çekiyorsun? Bilime terso bir durum diye lanse etmene gerek yok.

Yanağımda bir siğil çıktı iki ay önce. Halan bir böbreği yarıp içine bir arpa deni yerleştirip gömdü.Gömerken dualar okuyup üfledi bir ay kırk gün sonra siğilim kuruyup gitti. Bunun nasıl bir açıklaması olabilir sizce?

Doğaüstü olaylar ile olağanüstü olaylar farklı şeyler. Çıkıp bir gökdelenin bilmem 100.üncü katında uçabiliyor isen o zaman mucize vardır dersin. Yaşamın varlığı sana mucize gelebilir ancak evrim ve entropi bu evrenin kurallarına uygun. Dinlerin mucizelerine inanmıyorum lakin yaşamın bir mucize olduğuna inanıyorum, inanmıyorum da, arasında gidip geliyorum ? “Hayat iki şekilde yaşanır: Ya hiç mucize yokmuş gibi ya da her şey birer mucizeymiş gibi…” Albert Einstein

E tamam işte. Böyle şeyler normal şeyler diyorum ben de

Hayır saçmalık değil, doğruyu söylüyor. Muhammed peygamber, peygamberliğini ilan ettiğinde amcası kabul etmiyor, peygamberin Rukiye adındaki kızı, oğlu ile evli, boşuyor oğlunu. Peygamberliğini ilan ettiğinde 40 yaşında idi ama kendisi 33 yaşında iken Rukiye doğmuş. Yani kızını 5/6 yaşların iken hadi 7 olsun bu yaşlarda evlendirmiş olmalı. İslam kaynakları bunu söylüyor.

Mesela iki zar atıyorsun, 3 geliyor. 3 tüm olasılıklar arasında olan bir durum. Zarların tekrar üç gelme olasılığı, zarı tutuş biçimin, atış hızın, havanın yoğunluğu vs vs.. yani aynı koşullar tekrar sağlandığında yine üç gelir. Canlılıkta bunun gibi. Yaşam için uygun şartlar sağlandığı için ortaya çıkmıştır. Ama kontrolü yok. Einsteinın şöyle bir sözü vardır, 'yaşamanın iki yolu vardır: biri hiçbirşeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri herşeyin mucize olduğunu düşünmek.'

Teşekkür ederim

Üç sorum var 1. sıvılarda derinlerde basınç neden fazla olur.. 2. Basınç kuvveti ile yerçekimi tepkisi arasındaki ilişki nedir? 3. Dünyanın merkezine indikçe yerçekimi azalır mı?

Herkesin beyninde ki hakikatin başka olduğu için bir hakikatten de bahsedilemez. Tanrının insan bilincinde ki şekillenişini falan fark etmekte değil mesele. Konu aslında tanrı da değil. Daha başka bir şey, belki insan beyninin hiçbir ürünü değil aradığı cevap. Ateizm, agnostisizm falan bunlar değil. Daha başka bir şey var, adına mucize demekten başka bir şey diyemiyorum.

Dincilerin ya da yaratılışçıların ümit ettiği veyahut inandığı bir tanrının varlığına inanmıyorum. Evrim bir kanundur ve gerçektir benim için. Ateizm ise faydasız bir his uyandırıyor, bilmiyorum belki bu da evrimsel bir sürecin sebebidir vs. Dinlerin iddia ettiği tanrının varlığı dışında kendi mantığım ile yani deistik bir tanrının varlığına da inanmıyorum. Bilim şu an agnostisik bir temelde olduğunu söylüyor ki öyle olmasıda hoşuma gitmiyor değil. Ama elbette herkesin aklını meşgul eden tanrı ile bir muhakemesi var. Eğer bir tanrı ya da süpergüç var ise ona ulaşmamız için bizden aklımızı kull

İlkin o ahmak kafana şunu sok ki ben dinci falan değilim. İkincisi şu ki sen burada müslümanlarla ayetlere uğrasa uğraşa dinin ne olduğu falan öğrenmemiş bilime ve akla aykırı her satırın altını çizmekten başka bir halt öğrenmemişsin din ile ilgili. Felsefe dinin ele aldığı konuları akla uygun bir şekilde sen ona bilimsel olarakta diyebilirsin, anlatır. Din, felsefenin ortaya koyduğu bilimsel kanıtları mecazi bir dille anlatır. Semboliktir. Şiirseldir. Çünkü insanlar ikiye ayrılır. Birincisi senin gibi kendini elit, entelektüel sananlar, ikincisi halk. Din halk içindir, bilim ise sizin gibiler

Bilime böyle bakmaları sadece can sıkıyoror. Tüm zaman içinde insanın şu anki konumuna kimse mucize diyecek kadar dürüst değil. Tanrı olsun olmasın konu bu da değil benim için. Ama yaşam bir mucize ne kadar gözlerimizi kapatsakta görüyoruz.

Yahu onu geç olgu ve algı diye birşeyler var. Algılarımiz devamlı değişiyor. Sabıtlemek için olceriz ve ölçerkende matematigi kullanıriz. Ama bu da yine insan içindir.

Kimse bir bok bilmiyorda ondan. Bilim bilinmezleri cevaplar başka bilinmezler koyar önüne. Neden sorusu da bu yüzden bilimin konusu olmaz. Nasıl olduğunu açıklar. Örneğin yağmurun nasıl yağdığını sana çok güzel açıklar vs. Ama neden sorusunun ucu bucağı yok.

Dine sığınmış mışım, komik olan sizin gibi ateistlerdir asıl. Buraya gelen dincilerle egonuzu şişiren sizsiniz ben değilim.

Hadi ya, gerçekten mi? Biz diyoruz ki Neden var? Mesela Entropi neden var?

En azından deney, gözlem, kanitlarla test edilebiliniyor. Bunlar tatminkar sebebler. Ayrıca bu adam yavsağın teki

O kadar biliyorsan sen açıkla o zaman Evrim neden var? Neden başlamıştir Evrim? İlk etken nedir?

Konu mürşitliği ona tek gerçekmiş gibi bakılması. Bilgelik efsaneler ile başlar. Bilim 200 yıldır yükselişte bu insanları aldatıyor. Herşeyin cevabını onda aramak beklemekte cahilliktir.

?

Felsefe de bir Nevi yorumdur baştan aşağı lakin akla uyguluğu vardır. Mantık vardır içinde. Her şeyi bilime yüklemekte akıl dışıdır. Bilim de devamlı değişiyor. Yeniliyor kendini, onarıyor.