nogodbutAllah

Demokrasi ülkeleri ab ve abd liberal ve özgürlükçü yaklaşım ile Covid konusunda daha yumuşak davrandı hatta kimseyi maske takmaya zorlanamaz yada eve kapatılamaz özgürlüğü kısıtlanamaz gibi düşünceler ile koronanın ,önlenemez şekilde yayıldığı söylendi hayati konular kişilerin özgürlüğü denilerek ferde bireye bırakılabilir mi? çoğu kişi hala sigara içmekte maske takmakta direnmekte esasen para cezaları da pek önleyici değil oysa kişinin özgürlüğü ,başka kişinin hayatını tehdit edecek se o özgürlük orda sonlanmalı değil midir? ** benim demokrasi hakkındaki fikirlerim belli. d

bu konu gerçekten ilginç hala tatminkar bir cevap bulamadım yazılan cevaplar için teşekkürler. şurda hardvard tarafında yapılan ilginç bir araştırma var http://adsabs.harvard.edu/full/1974Moon....9..295C " The Ultraviolet Reflectivity of the Moon" sanırım yansıma ışık ile direk ışık arasında spekturum kaybı var malum ışık geniş bir spekturumdan meydana geliyor ve sanırım ısı üreten bazı spektrum katmanları yansıma ile kayboluyor yada güneşten aya gelen ışıktaki ısı ay tarafından absorbe ediliyor ve sadece soğuk ısısız ışık yansıyor şu linkte : https://www.quo

Bu konu değişik yerlerde hep karşıma çıktı baktığım yerlerde ,ay ışığının mercekle toplansa dahi ateş yakamayacağı fikri vardı hatta bir üniversitenin fizik bölümüne dahi soru olarak sorulmuş ve kesin cevap verilmemiş daha çok ateşin yakılamayacağı ancak teorik olarak olabileceği idi ayın yüzeyindeki sıcaklığın 100 derece olduğu bunun ötesinde ateşin bu ısı ile yakılamacağı söylenmektedir https://www.quora.com/Can-you-start-a-fire-with-focused-moonlight https://van.physics.illinois.edu/qa/listing.php?id=18061&t=starting-a-fire-with-moonlight bu k

aslında güneş ve ay husban yani hesaplayıcı olarak addedilmiş rahman 5.ayet güneş asıldır ay zaten onun ışığı ile adeta var olur zira güneşi ziyalı ayı nurlu kıldık ayetinde ziya hakiki ışık kaynağının ışığı iken nur yansıtma ışık olarak kadim arabi sözlüklerde geçer misal mum yakıldı karşısına ayna konuldu mumdan aynaya kadar olan hakiki kuvvetli ışık ziyadır aynadan yansıyan da nurdur zira nur ziyanın zayıflatılmış halidir hatta güzel bir ifade vardı kadim arapça eserlerde nurun ziyadan farkını açılarken :el nuru ziaun işrak bi gayri ihrak yani ısısı

https://avesis.aybu.edu.tr/ferkocoglu/yayinlar prof dr fatih erkoçoğlu şu an ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ, İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, TARİH BÖLÜMÜ öğretim üyesi islam tarihi alanında yetkin birisi Kur'an da inkarcı taife hz peygamberin anlatıklarını esatiri evellin öncekilerin masalları hikayeleri storileri derler story kelimesinin aslının arapça satır سطر dan geldiği söylenir kalem suresinde vel kalemu ve ma yesdurun kalem ve onun yazdıklarına satır satır yazdıklarına denir story geçmiş ile ilgili olayları anlatığı için history de ona yakındır ancak m

şu sitede: https://www.cngcoins.com/Coin.aspx?CoinID=300886# emevi halifesi abul melik ibni mervan devrinde bastırılmış ön ve arka yüzünde ihlas suresi ve kelimei tevhid olan altın sikkeler sasani ve bizans dönemindeki sikkeleri ortadan kaldırıyordu bu sikkeler mervan ile aynı devirde tahta geçen bizans imparatoru of Justinian II nin (malum o devirler biri tahta geçtiğinde alamet olarak adına sikke de basılırdı) bastırdığı sikkeler üzerinde hz isa figürü tanrı olarak yer alıyordu http://labarum.info/lbr/img/sb1249.jpg http://labarum.info/lbr/show.php?coin=12490

mutlak iyi kavramı farklıdır.bunu daha çok mutlak hayır kalıbı karşılar.zıddı şerdir. birr veya berr ise zıddı ukuktur manası isyandır birr bu manada asıl manası itaatir diğer baskın manası vaadine yeminine sadık olma doğru olma demektir.iyilik ve hayır manası çok zayıftır berr aslında çok manaya sahip biride bahr yani denizin karşıtı manasında kara anlamına gelir ve bu manası vüssat yani genişlik manasından almıştır ki genişlik anlamınada sahibtir bu sıfat Kur'an da yoğun anlamda insanların sıfatıdır sonra melekler içinde kullanılmış diye biliyorum tek bir ayette tur 28 rahim in

Kur'an da bildiğim kadarı ile Allah için mutlak iyi sıfatı veya ismi yok 99 isim içinde de yok arapçada kötülük çok kelime ile ifade edilir şerr başta olmak üzere seyiat hata zulüm gibi arapça da iyilik h-s-n hasen ahsen ihsan gibi kelimelerle ifade edilir hayır gibi kelimelerde iyiliği niteler ne hayır ne de hasene mutlak manada Allahın ismi veya sıfatı değildir ancak bu hasan mübalağa şekilde en iyi surette yaratan en iyi rızk veren gibi şeylere sıfat olarak gelir hayır kelimesi esasında ihtiyar yani seçme manası barındırır iki şey arasında en iyi olanı seçme anlamında dır ş

"وَكَأَيِّن مِّن دَآبَّةٍ لاَّ تَحْمِلُ رِزْقَهَا ٱللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ " :"Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." ** yumurtada ki besin yavrunun yumurtayı çatlatıp çıkıncaya kadar büyümesine yetecek kadardır adeta süreye göre rızk depo edilmiştir.hemde akışkan yumurta beyazı sıvısı yumurtanın yuvarlanması durumunda merkezdeki canlı yavruyu korur aynen insanın rahimde etrafını saran sıvı gibi.suda rahatça yüzer. ** insan yumurt

bu arada yazılan dil konuşulan dil ayrımını doğru bulmuyorum zira tüm diller öncellikle fıtri olarak sesli konuşma ile başlar yazı formu daha sonradır ve formeldir elbette osmanlıca da konuşuluyordu bürokrasi dili idi saray dili idi yetişmiş eğitimli dili idi tüm belgeler osmanlıcadır ancak velakin harf devrimi öncesi okullarda zaten elifba denilen osmanlıca bir nevi Kur'an alfabesi öğretiliyordu halkta belli kelime ve kalıpları kullanıyordu zira hem dini hem normal eğitimi alıyordu kitaplar vardı bir çok romanın osmanlıca nüshaları ortadadır nutuk aslı osmanlıc

ders kelimesi arapçadır 3 harftir:درس- d-r-s medrese kök olarak dersten türemiş:dersin yapıldığı yer ismi mekandır:مدرسه latinize medrese:7 harf osmanlıca: 5 harf aslında kökü 4 harf müderris:yine dersten türemiş ders veren kişi :latinize 8 harf orjinali:مُدَرِّسْ: 4 harf yarı yarıya tedrisat:تدریسات medrese de müderrisin verdiği dersler eğitim vers vermeler bu 4 kelimenin kökü derstir arapça baştan sondan ortadan ek aldığı için ve sesli harfler angarya olduğu için süzülmüş süzme yoğurt gibi bir dildir bunu hala anlatamadık tek ders kelimesini bil yeter kökü orası diğer on

"ليس المؤمن الذي يشبع وجاره جائع إلى جنبه" komşusu aç iken kendisi tok yatan mümin değildir diyen din de sadece dua ile aç olanı doyuruyor değildir bu hadis sahihdir ve mümin değildir demekte. müslüman değil dese bir derece kurtulurda mümin değildir demek çok ağırdır. fiil istiyor.yani komşuna yardım et bir tas çorba götür derdine derman ol der hatta bu komşu kafir dahi olsa durum değişmez aynı ameli yapmak durumunda malının belli oranını fakire muhtaça zekat ver diyen din her halde sadece kavli dua yap demiyordur sadaka ver miskine yolda kalana fakire yardı

ortak zemin lafzı bana diyalog tolerans takiyye kavramlarını çağrıştırdı

Allah'ın bilmesinin ,insanın fiilini etkilemesi için ,insanında bilmesini gerektirir misal eceli kul bilmez ancak Allah bilir nerede ne zaman öleceğini insan bilmediği için sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar gider bu birazda insanı ayakta tutan bir şey .zira ne zaman öleceğini bilmesi insana ağır yük yükler insan bunu taşıyamaz,strese girer.kanser ve benzeri hastalıklarda tabibin şu kadar ömrü kaldı demesi esasen o insanı binlerce kez ölümden daha ağır bir baskı yaşatır bilmemek rahmettir çoğu yerde. insanda Allah'ın bildiğini bilse idi misal 30 unda öleceğini bilse acaba ne yapar?

dayağı kavga edenleri ayıran yer misali ikiside bize vurmuş canınız sağolsun.

acizane kanaatim tam ters istikamette iran bu gibi konularda daha sabırlıdır uzun süre için plan yapar her kesin unuttuğu rahatladığı bir anda hemen planını devreye geçirir amansız yakalar ancak şu ana kadar bilim adamlarını ülkenin kalbinde koruyamaması büyük zaaftır israil mossad sanırım içerden muhalif arabistan tandanslı kişileri kullandı ahvaz bölgesinde çok radikal ayrılıkçı araplar vardır iran son dönemlerde dışarıya odaklandığı için içeriyi boş geçti sanırım oysa en derin darbeler içerden gelir hele uzaktan kumandalı ise vehabbi araplar şiile

hukuk bilim midir değilmidir? hala tartışılır ancak doğal tabii naturel hukuk denilen hukukun insan aklı ile oluşmadığı zaten var olan fıtri doğal hukukun ve kuralların bir keşfi olduğunu anlatır yani yerçekimi zaten vardı manyetik zaten vardı keşf edildi ancak hukuksal pozitivism : " Kanunlar insanlar tarafından yaratılan kurallardır. Hukuk ve etik (ahlaklılık) arasında doğal ve kaçınılmaz bir bağlantı yoktur." derki bu hak adalet hukuk ilahi tanrısal sezgisel fıtraten zaten vardır lar diyen doğal hukuka zıttır ben acizane doğal tabii hukuku daha sağlam ve mantıklı görürüm e

hz peygamber annesiz büyüdü süt annenin kollarına bırakıldı sonra ebu talibin eşi adeta annesi oldu 25 inde 40 lık hz hatice ile evlendi ondan önce hz hatice adeta onun patronu idi uzun süre onun altında çalıştı sonra kızı fatıma ve eşi aişe ve diğer eşler ve kız evlatlara hürmeti sonsuzdu süt annesi ve kızı geliğinde hırkasını çıkarıp onlara sermiş saygı göstermiş kızları diri diri gömen cahiliye adetine son vermiş mal gibi alınıp satılan kadını nikah bağı ile korumuştur hz zeynep hz peygamberin büyük kızı islam oldu ve müşrik kocasından ayrıldı nikah düştü medineye hicret e

önce olmak mühimlik olmadığı gibi son olmakta ehemiyetsizlik değildir hz peygmamber son peygamber hz Kur'an son kitap hz Ali son halife ama bu sonlar sonda olmalar onları önem değer kıymet noktasında ilk yapmaktan çıkarmaz savaşta zor şartlarda en kuvvetli dayanıklı olanlar en tecrübeli olanlar önde gider askerler özel harekat komando önde gider tehlkelidir mayına basmak gibidir ancak gereklidir komutan ise karargahta merkezi korunmuş noktada planlar yapar komutlar verir strateji belirler gazi paşa afyon koca tepede üsten manzarayı umumiyi görüp plan yapıyordu onu tutup ön s

Allame i cihan gelmiş (k)açılın

Allame i cihan gelmiş açılın

açılın ben doktorum. ** başka meslekte bu açılın kısmı yok bir tıpta vardır bayağıda hayati bir olaydır misal açılın ben mühendisim açılın ben pilotum filan her halde olmaz keşke her meslekte bu açılın olsa:)

tele sekreter gibi otomatiğe bağlanmış mesajlar dikkat bu bir bant kaydıdır tam aynı frekansa girmişsiniz bakalım zinciri kim kıracak.

islam duru berrak zülal su gibidir en ufak tortu bulanıklık zan süphe kaldırmaz bazen kaynak su çeşmelerinde su karıştırıldığında bulanır içilmez sonra su akar durulur tertemiz hale gelir dibi görünür ve su içilir güvenilir olmak istiyorsanız eyleminiz ile sözünüz birbirine uymalıdır Takiyye öyle bir hastalıktır ki islama girdi güven sadakat kalmadı dili ile kalbi farklılaşma bir hastalıktır.

hz yusuf ve emirin karısı olayında ne erkek ne de kadına itibar edilmemiş ve bir delil istenmiştir delilde yusufun gömleğinin önden mi arkadan mı yırtıldığı olayı hakikat nazarında kadın erkek farkı yoktur öyle kadınlar vardır ki yüzlerce erkeğe denk gelebilir ilk islam şehidi sümmeyyedir kocası gibi ikisi de köledir bilali habeşi gibi tüm zulümlere rağmen açıktan müslümanlığını ilan eden türlü çilelere uğrayanlardır erkek te tek başına şahitliği makbul sayılmamış iki erkek denmiştir veya 1 erkek iki kadın denmiştir borcun ilk başta yazılması gerektiği ifadesi esasen erkek kadın t