Kafkaslı

Kendi kararlarını kendisi almayı seven ve asla başkasından onay almaya gerek duymayan kadınlar için bu geçerli değil galiba çünkü böyle bir kadın gidip de erkeğe saçımı kestireyim mi diye sormaz hatta erkeğin beğendiği şekli bile önemsemeden kestirip gelir. Dediğini anlıyorum, kadın erkekte sürekli uğraşacak bir şeyler bulursa o erkekten vazgeçmez demiştin. Olay doğru kadının doğru erkeğe denk gelebilmesinde kitleniyor kısaca.

İnternet ortamında birileri ile tanışıp da o kişinin tek kendisi ile görüştüğü ya da yazıştığını düşünmek çok büyük bir saflıktır. Öncesinde daha kaç kişi olduğunu asla bilemezsiniz ve baştan bunu kabulleniyorsanız bir ilişki adımı atacaksınız, boşuna soru sorup doğru cevaplar almayı da beklemeyin. Bu kadar toplum baskısı olan bir ülkede sayıyı doğru söyleyecek dürüstlükte kadın zor bulursunuz. Peki sayı önemli midir? Benim için önemli fakat başkası için olmayabilir yani ben herkesin kolayca elde etme olasılığı olan birini çekici bulmam, bu sebeple bu internet işine de asla girmem, yüzyüze tan

Doğru bir tespit kesinlikle ve salak yığınları üzerinde çok etkili olduğu için zaten ortalıkta sürekli her baktığı kadından etkilenen tipler dolaşıyor.

Anladığım kadarı ile işlenen sadakat kodu sebebi ile ölen ya da giden eşini unutamadığını fakat bunun sevgi ile alakası olmadığını söylüyorsun daha doğrusu bildiğimiz türde bir sevgiden bahsedemiyoruz.

Sevgiyi yorumlama şekilleri farklı diyorsunuz ki bunu anlayabilirim elbette.

Yukarıda yazdıklarınıza katılıyorum ve çok örneğini de biliyorum ancak yine de seven kadınlar da tanıdım ve bana hiç de rol yapıyor ya da sevemiyor gibi görünmüyorlar, bu sebeple aklıma yatmıyor.

Bu bahsettiğin tip örnekleri ben de çok gördüm ve kadın pes etmezken, benzer durumda erkeğin arkasına bile bakmadan hatta coçuklarını falan bırakıp kaçtığına da şahit oldum.

Bu örnek için söylemiyorum fakat bir de farklı şehirde bulunup hiç görüşmeden yıllarca aşk yaşadığını sananlar var. Bir araya gelmeden ve paylaşım olmadan böyle bir durum, kişinin kendini kaldırmasından başka bir şey değildir. Bir yerlere yalnız gitmek zorunda kalıp sevdiğim uzakta diyenler bir süre sonra sıkılıyorlar hatta mesafe evlilikleri bile bitirebiliyor.

Kadının özgürleşmesi ve erkeğe ihtiyaç duymamasını anlıyorum fakat bu özgür kadının hangi gerekçe ile bir erkek için tüm ömrünü feda edip, yalnız kalmayı seçtiği kısmını @anibal'ın ifade ettikleri ile bağdaştıramıyorum. Sevmeyen bir kadın şayet erkek öldü veya gittiyse neden halen onu düşünür, gözyaşı döker ve hayatına başkasını almaz ki? Aşk değilse nedir bunun mantığı, onu anlamaya çalışıyorum.

Kendi adıma ben de senin gibi düşünüyorum. Şahit olduğumuz örnekler ile kadının aşık olamadığının söylenmesi birbirini tutmuyor. Verdiğim örnekte bahsettiğim üzere, aşık olmayan bir kadın hangi gerekçe ile ölen erkek için sadakat duygusu besler ve kalan ömrünü feda eder ki? Aşık olmuyorsa bu davranışın açıklaması nedir? "Aşk" dışında cevap bulamıyorum.

Dişi sevmiyor kısmını bir türlü aklım almıyor çünkü aşk acısı çeken çok kadın tanıdım hatta eşi ya da sevgilisi öldü diye 'ondan başkasını bir daha sevemem' diyen ve yanlızlığa gömülen kadınlar biliyorum. İyi de bu nasıl oluyor peki? Bu kadınlar hayal mi görüyor yoksa kendini mi kandırıyor? O dökülen gözyaşları ne için bu durumda? Hiç anlamıyorum bu kadının sevemiyor oluşunu...

Kadın ya da erkek fark etmez, internette tanıştığı birisi ile ilişki başlatanlar muhtemelen daha çok kişi ile tanışıyor ve yazışıyordur, bu riski gözardı etme çünkü sanalda bu işler çok daha kolay ve hızlıdır. Bak kendin bile bir fotoğrafa tav olmuşsun. Bu tip tanışmalar yüzyüze iletişimin yerini tutamayacağı için en fazla arkadaş olunabilinir. Yaşı 25 ve 9 yıldır kimseyi hayatına almamış diyorsun. İyi de 15-16 yaşında bir kızın ne ilişkisi olabilir ki? Kadınlar toplum baskısı sebebi ile genelde yaşadıkları ilişki sayısını saklarlar. Örneğin 10 erkekle görüşse karşısı

Travma, büyük kayıplar ya da yaşanan korku verici bir olay sonucu da oluşabiliyor ve içine düşülen çaresizlik hissinden kolay kolay kurtulmak mümkün olmuyor. Kişinin yaydığı enerjinin yetersiz oluşu derken ne demek istediğini pek anlamadım, nasıl bir enerjiden bahsediyorsun?

? Anlıyorum.? Atıp tutmanın sonu bu işte.:)

Yahu senin bu iddiaların Emre'nin vampir ve sarımsak anlatımını da geçti. Gizli bir kaydı dinlediğini iddia ediyorsun, bilmem farkında mısın?? Kayıt varsa da senin dinlemen imkansız, bu sebeple atıp tuttuğunu kabul etmelisin.

BM Agnes Callamard'ın hazırladığı raporda MİT tarafından yollanan bir ses kaydından bahsediliyormuş, anlaşılan o ki bu konu kolay kolay netleşmeyecek.

Ciddi bir dezenformasyon var ve kim ne diyor belli değil.

Bu olayın içinde istihbarat olduğunu ben de düşünmüyorum fakat ortada amatörce alınmış bir kayıt olabilir mi, ondan da emin olamıyoruz. CIA Başkanı Kaşıkçı’nın Ölümüne İlişkin Ses Kayıtlarını Dinledi mi? Türkiye’nin elinde gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin ses kaydı var mı? Son bir haftadır bu konuyla ilgili iddialar ulusal medya organlarında yer alsa da Türk yetkililer bu konuda herhangi bir açıklama yapmış değil. Ancak önce Washington Post gazetesi ardından Reuters haber ajansı, Pazartesi günü Türkiye’ye gelen CIA Başkanı Gina Haspel’ın Ankara temaslar

Ses kaydının nasıl alındığına gelirsek; iddiaya göre konsolosluğa girmeden cep telefonunu nişanlısına teslim etmiş ve kolundaki saat kayıt alıp, sesi telefona aktarmış. Nişanlısı ajan olsa gidip ses kaydını teslim eder mi? Kayıt böyle mi alındı bilemiyorum fakat iddia edilenler bu şekilde ve doğruysa şayet, gitmeden önce şüphelendiği bir durum olmalı.

@Düşünen Hayvan bu gizli ses kaydını dinlediğini iddia ediyor ancak tabii ki bu mümkün olamayacağı için ben de "Nerede ve hangi dilde?" diye bir soru sordum. Ortada bir kayıt olduğu CIA tarafından doğrulanıyor fakat nişanlısının ajan olduğu yönünde bir ifade yok. Soru şu aslında: CIA tarafından dinlenen bir kayıda @Düşünen Hayvan nasıl ulaştı? Nişanlısının ajan olduğunu hangi kaynaktan duydu? Yoksa @Düşünen Hayvan da bir CIA ajanı mı?şeklinde soruyu genişletebiliriz fakat tabii ki sağlıklı bir cevap almamız mümkün olmayacaktır çünkü belli ki basında duyduklarını kendi dinlemiş gibi anlattı.

CIA başkanına dinletilen bir ses kaydı vardı ve orada Kaşıkçı'nın 'ağzımı kapatmayın, boğuluyorum' diye bağırdığı iddia edilmişti. Nişanlısının ajan olduğuna dair bir bilgi ya da kayıt var mı, bilmiyorum. Kayıt varsa bile @Düşünen Hayvan nasıl ulaştı? Gizli değilse link verir, onu da yapmıyor.

Fazla bilim kurgu izlemekten böyle oluyor olabilir.:)

İnsanlara türlü türlü iftira atmak ve söylemedikleri şeyleri sanki söylemişler gibi çarpıtmak, senin gibilerin işidir. Tecavüz konusunda yorumlarını bilmeyen yoktur, nik değiştirince unutulduğunu mu zannediyorsun? Kendi çarpık düşüncelerini başkalarına mal etmeye çalışma. Katil bir insanın kendi algısında ne düşündüğünü yazdım, bu benim öldürmeyi mutluluk verici kabul ettiğim anlamına gelmez. Onlar gibi düşünenlerin penceresinden baktığımız zaman, her mutluluk verici eylemin doğru olmadığı sonucuna varırız ve bu da senin "Her mutluluk verici eylem aynı zamanda özgürlüktür, özgür o

İnanmamakla ne ilgisi var? Böyle gizli bir kayıda nasıl ulaştığını ve hangi dilde dinlediğini merak ettim. Orjinal kayıt mıdır, nasıl emin olabiliyorsun? Kadının ajan olduğunu nasıl öğrendin?