Jump to content

TesupunOglu

Üyeliği Sonlandırılmış Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    93
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne TesupunOglu kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. 2 saat önce, DeepBlue yazdı:

    ha sen bu kafayla gidersen ne vereceği belli o ayrı.kendinin kurtulacağını sanıyor hayalci şirin.anca bıdı bıdı..

     

    2 saat önce, DeepBlue yazdı:

    ...

    aynen bro vaadi haktır; al yanaklı,bal dudaklı,iri siyah gözlü, beyaz tenli,tomurcuk memeli Alllaaaaahuuuuakbaaarr

     

     

     

     " hayalci şirin "

  2. 2 saat önce, DeepBlue yazdı:

     

    aynen bro vaadi haktır; al yanaklı,bal dudaklı,iri siyah gözlü, beyaz tenli,tomurcuk memeli Alllaaaaahuuuuakbaaarr...

     

    kabul ederse cennetine, atlayıp şarap ırmağına kafayı sokup bi kendime gelecem : D offff offf... ulan hayal etmesi bile mest ediyor, dayanımıyorum :Sss

     

     

    Sen bu kafayla anca bı elinle kendi götünü avuçlayip, diğer elini sikersin.

  3. On 13.10.2019 at 16:30, nogodbutAllah yazdı:

    bilim maddeyi inceler

    daha doğrusu somut doğayı inceler 

    ancak bilim paradigmasının üstünde de bilim adamının imanı vardır neye inanırsa onun peşinde gider.

    misal ibni heysem müslüman bir ilim adamı gündüzü görücü kıldık ayetinden görmenin gündüzde gündüzünde güneş ve ışıktan olduğunu görmenin dıştaki ışıktan olduğunu gördü optiğin gözün görmenin mekanizmasını açıkladı 

    o devirlerde ortaçağ hristiyanlara gözden ışık çıkar fener gibi onunla görürüz derlerdi

    ibni heysem eğer gözden çıkan ışıkla görme olsa idi geceleyinde görmemiz gerekir dedi ki ayete mutabık düşünce

     

    bilim bir sonuçtur sebeb değildir

    şayet yaratılan kainatta düzen nizam kanun olmasa idi bilim diye birşey olmayacaktı zira sabit kanunlar temel hazılıyor.

     

     

    İmanın iman olabilmesi için kanitlanamaz, mucizevi ve saçmalık olması gerekir. Eğer bir düşünce ne kadar sacmaysa o kadar çok iman edilebilir bir hal alır.

     

    Felsefe tarih hocan kim olum, optigin mekanizması ilk çağ filozofu arsimet tarafından yazılmıştır . Senin ibni Heysem de ondan öğrenip paylaşmıştır.

     

    Şu düzen nizam zirvaliklarini da görmezden geleceğim , zira aynı zirvaliklari cevaplamaktan yoruldum.

  4. Halife Ömer bir gün Muhammed’e gelip, “Aman helak oldum (yani ağır bir suç işledim)” der. Muhammed, “Hayırdır; ne yaptın ki?” diye sorunca, Ömer, “Ben eşimle cinsel ilişkide bulunurken makattan (arkadan) yaptım” cevabını verir. Muhammed hiç yanıt vermeden belli bir süre bekler ve o arada istenen ayet iner. (239) Anlamı şu:

    “Kadınlarınız sizin tarlanızdır. Dolayısıyla tarlanıza istediğiniz yerden girebilirsiniz” 

     

    Ömer’in yukarıdaki “Helak oldum. Çünkü eşimle arkadan seviştim” sözünü içeren ve ayetin bunun üzerine indiğini açıklayan birkaç kaynağı aşağıya alıyorum. (240) Bu ayetle ilgili farklı sebep-sonuç ilişkilerinden de söz edilir; ama tabii ki başrolde olan Ömer’dir!

     

    İmam Suyuti, ‘Dürrü’l Mansur’ adlı tefsirinde ilgili ayetin açıklama kısmında çok teferruatlı bilgiler, görüşler aktarır, bu ayet hakkında İslam âlimleri arasında üç görüşün var olduğunu belirtip açıklar. Burada bu üç görüşü özetlemekte kanımca yarar var. Şu da önemli: Bir kere görüş ne olursa olsun az önceki ayet üzerinde herhangi bir etki yapmaz. Çünkü ayet gayet nettir ve savunulacak yanı yoktur; ama yine de bir özet vereyim.

    Şunu da belirteyim ki, burada bu ayete değinmemin nedeni, halife Ömer’i daha iyi tanıma fırsatına sahip olmaktır. Ayrıca İslam'da eşcinsellere yönelik nefret ve anüs un seks için yaratilmadigini söyleyen İslamcılara ders olsun.

     

    Birinci görüş: Mekke’den Medine’ye giden Müslümanlardan bir grup bir ara kendi aralarında “Biz hanımlarımızla sevişirken onları her pozisyonda tutarız: Ayakta, yatırarak, domaltarak gibi (kaynaklarda bunlar ismen geçmektedir, bu 21. asırda insanlar hâlâ neyin peşindeler, kimlerin arkasına takılmışlardır diye var olan bilgiyi olduğu gibi aktarmak durumundayım). Bunu duyan bir Yahudi, “Hey Allah’ım bunlar hayvan mıdır nedir ya!” diyerek hayretini dile getirir. Güya Yahudilerde sevişme anında tek yön kullanılıyormuş; başka pozisyonlar yokmuş. İşte benzer olaylardan dolayı bu ayet inmiş ki, bir erkek her pozisyonda eşini tutup sevişebilir; ancak sevişme yeri belli ve hep aynı olmalı. İşte ayetin niçin geldiği (oluştuğu) konusunda bir görüş bu.

     

    İkinci görüş: Bu ayete göre insanlar hanımlarıyla hem mutad yoldan, hem makattan istediği şekilde cinsellik yaşayabilir; ayet buna bir fetvadır diyenlerin görüşü. Bunu savunanlar arasında İmam Ahmet b. Hanbel, Abd b. Hamit, muhaddislerden Tirmizi, Nesai, Ebu Ya’li el-Mevsıli, İbni Cerir, İbni Munzir, İbni Ebi Hatem, İbni Hiban, İmam Taberani, Beyhakı, Haraiti, İbni Ömer, Nafi gibi isimleri sıralar İmam Suyuti. Hatta şunu da aktarır: İmam Şafii’den sormuşlar: Bir erkek eşiyle sevişirken makattan da ilişkiye girebilir mi? diye. O da, “Bu konuda kanıt yok, anlaşılan o ki, helaldir/dinen sakınca yoktur.” yanıtını vermiş.

    Hatta İmam Şafii ile Muhammed b. Hasan arasında bu konuda bir tartışmanın geçtiğini de aktarıyor İmam Suyuti. Muhammed diyor ki, mademki İcadını tarlaya benzetmiş (verimlilik demek) o halde bilinen yol dışında haramdır. Çünkü başka yerlerden sevişmekte verimlilik yok. Çocuk ancak o malum yerde cinsellik olursa oluşur. Onun için başka yerler anlaşılmamalı diyor. İmam Şafii buna karşı, peki diyelim bir erkek eşinin karnıyla oynadı veya bacaklarıyla oynadı ve tatmin oldu. Peki, bu (durumda bir sakınca var mı? Adam hayır yanıtını veriyor. O zaman imam Şafii, “O halde arkadan da sevişmek bu ayete göre helaldir” diyor, tabii ki dine her halükârda toz kondurmayanlar, burada da “Ola ki imam Şafii’nin bu görüşü, (daha Bağdat’ta iken ortaya attığı eski görüşüdür (ki buna kavl-i kadim denir)” şeklinde bir kurtarma operasyonu iddiasında bulunabilirler!

    Suyuti, ‘Dürrü’l Mensur’ adlı, Cessas da kendi tefsirinde şu somut örneği veriyorlar: Malik b. Enes’ten sormuşlar; insan arkadan/makattan cinsel ilişkide bulunsa acaba bunun dinde yeri nedir? O da demiş ki, hele bir saçıma bakın ıslak daha; ben aynısını az önce eşimle yaptım ve yıkanıp dışarı çıktım” diye karşılık verir. İbni Kudaime de, yukarıdaki ayete göre kadınla makattan cinsellik yaşamakta sakınca yoktur yorumunu yapmıştır (Muğni adili kitabında).

    Üçüncü görüş: Anılan ayetin azl için inmesi mümkün demişler. Yani cinsel ilişki anında erkeğin, menisini dışarı akıtması demek. İşte bu ayet inmiş ki erkek böyle bir durumda özgür olsun/yapabilirsin diye. Hâlbuki bunun az önceki ayetle uzaktan yakından ilgisi yok. Ayet açık diyor ki, kadın erkek için bir nevi tarla durumundadır. Dolayısıyla tarlasına istediği yerden girebilir. O kadar açık ve net.

    Bazen bir fotoğraf-bir manzara, açıklamaya gerek duymadan birçok şey ifade eder. Kanımca bu ayet ve geliş seyri de böyledir: Yani iş gelir dolaşır yine Ömer’e dayanır; diğerleri önemli değildir: Acaba kendisi Muhammed’e gidip eşimle ters yattım demeseydi bu ayet gelir miydi! Asla! Gerçek şu ki, kalan diğer yorumlar boşuna yazılmış, gerçeği yansıtmıyor. Ayetin gerçek nedeni, Ömer’in az önceki olayıdır.

     

    Anlatıldığı gibi Yahudiler, genelde Hz. Muhammed’in yandaşlarının, özelde Ömer’in cinsel ilişki biçimlerini beğenmeyip onlarla alay edince, Allah da ayet gönderip Müslümanların yaptıklarının normal olduğunu söylüyor ve bunu meşrulaştırıyor. Demek ki yeryüzünde artık başka problem kalmamış, Tanrı da kalkmış bu gibi konular için ayet gönderiyor

     

    --------------------------------

    239) Bakara suresinin 223.

    240) a- Tefsirlerden: Cessas, İbni Kesir, Kurtubi, Ibni’l Arabijaberi, Suyuti, Er-Razi, Begavi ve daha niceleri ilgili ayet yorumunda Ömer’in yukarıdaki olayı üzerine bu ayetin indiğini belirtiyorlar.

    b- İbni Hibban, 9/516-no:4202.Burada dipnotta başka birkaç kaynak da veriyor: Ebu Ya’li Mevsıli, imam Ahmet b.Hanbel, Abdullah b. Abbas hadisleri kısmında. Bir de Tirmizi, Taberi tefsiri ilgili ayette, Nesai, Vahidi, Begavi tefsiri ilgili ayet, suyuti…

    c- Tirimizi, no: 2906 Bakara tefsiri, Tuhfet’ül Ahvazi Tirmizi şerhi burada Ebu Davud ve İbni Mace’nin de bunu aldıklarını yazıyor.

    d- Ahmet b. Hanbel Müsned, 1/297 Abdullah b, Abbas hadisleri kısmında.

    e- Beyhakı, Sünen’ül Kübra 7/321, hadis no: 14125. Burada dipnotta ayrıca kaynaklar veriyor,

    f- Sünen-i Nesai, 5/314. ve 6/302.

    g- Taberani, Mucem-i Kebir 12/10-no: 12317. Taberani’nin muhakkiki Hamdi Selefi burada açıklama kısmında bu hadisin İmam Ahmet, Tirmizi, Nesai, Ebu Ya’li ve Heysemi tarafından da alındığını yazıyor.

    h- Mecme’ü Zevaid, 6/319.

    j- İmam Nevevi, Mecmu’, 16/419.

    k- Tehzib-i Kemal, 1/337. Tirmizi, 4/184…

  5. 8 saat önce, HATEM yazdı:


    Türklük iddiâ ediyorsan evet, Kendini kandırıyorsun.
    Türk,, Ateist olmaz.
    Genetik olarak soyunda Türkler olduğunu farzetsek bile Soyuna dâhil olmuş Gâvurlara mensubsun. Sen onlardansın, Türklerden değil...
    Soyundaki Erkek gâvurları kastediyorum, Kadınlar soy durumunu bozmaz.
    Târihi gerçeklikte de Türk yerine müslümân, müslümân yerine türk,, kullanılmıştır. Türk eşittir müslümândır.

     

    Yanılıyorsun, söylediklerin ilkokul tarih kitaplarındaki bilgilere benzedi. O kitaplarda da Avrupa'ya giden Türkler için Hristiyanlığı seçince Turklukten çıktılar , asimile oldular yazıyordu . Bu bilgi yanlış. Türkiye Türkleri bildiğin Arap. Ama orta Asya göçebe türkleri hala var. Öncelikle Türkler göçebe topluluklardir. Çekik gözlü , seyrek sakalli, iyi at binen ve Gök tanri inancına sahip insanlardir . Bu çok tanrılı bir inanctir , Arap putu Allahla uzaktan yakından alakası yoktur. 

     

  6. Hurileri direk zeytin gözlü , memesi yeni tomurcuklasmis, sutbeyaz, genç bir halde yaratirken , dünya kadınını çirkin bir şekilde yaratiyor. Dünya kadını dini gereği kocasına saçını süpürge ediyor. Sonra kocası cennete girince kadını hurilerle aldatıyor. Dünya kadınına hem bu dünya cehennem, hemde öteki dünya cehennem.

  7. 9 dakika önce, KuranMumini2698 yazdı:

    Güvenilir kişilere verdiğin zaman bir sıkıntı olmaz.

     

    Elçi gidenler vahiy/mesaj sorumlu olacaklar. 

     

    Ben bunu araştırdım ve buharlar birbirine karışmıyor. Allah, elçi gönderilmeyen hiçbir yeri yok etmez.(17:15) Elçi gitmeyenler  ise iyilik-kötülük sorumlu olacaklardır.(2:110-2:272-4:85)

     

    Siktir lan, evrensel mesaj gönderecek olsan internetin keşfinden sonra; iletişimin global olduğu dünyada gonderirsin. Madem elçi gitmeyen toplumlar da var, eee 1000 yıl daha beeseymis tanrı; internet aracılığıyla ne mesaj istiyorsa bütün toplumlara cok kolay gonderirmis. İnternetin keşfinden önceki toplumlarda senin söylemine elcisiz toplumlarin akıbeti geçerli olurmuş zaten.

  8. Tam bir putperest davranışı, bı tek senin putun herseyi yapar. Herşeyi bilendir,görendir , en büyük put senin putundur, en yüce put senin putundur. Tapinmaya devam et, başkalarının putunu kotulemesine izin verme.

     

    Sandalyenin atomları mi ? tabiki Allah putu ! sandalyeye hızlan der hızlanır, yavaşla der yavaşlar, herşeyi Allah put u yapmıştır cunku.

  9. Kuran'da çelişki bulunan ayetleri anlamak için mensuh ayetlere bakmamız yeterli. Nedir mensuh ve nesuh ayetler ? Nesuh(hükmü ilk hali) mensuh(hükmü değiştirilmiş olan son hali) Kuran'da ayetin mensuh sayılması için ilk soylediginden tamamen tersine birşey söylemesi gerekir. Örnek vermek gerekirse , "senin dinin sana benim dinim bana" (kafirun6) ayetiyle farklı inanislara kısa bir donem hoşgörü gösterilmiştir. Ama daha sonra gelen cihad ayetleriyle " bulduğunuz yerde öldürün " (tevbe5) ayetiyle kafirun 6 nesuh, Tevbe 5 de mensuh hükümde sayılır. Yani nesuh ayetin mensuh ayetle durumu düzeltilmesi durumudur. Buda tam anlamıyla ilk soylenenle sonra söylenen arasında tam zıt anlamlar çıkacak bir durumda olur. Yani ayetlerin mensuh ve nesuh hukumde olması için çelişkili ayetler olması gerekir. İki ayetin arasındaki bu çelişki de mensuh ayet hükmüyle giderilmiş olur, mensuh ayet kabul görür , nesuh ayetler geçerliliğini yitirir. Bu durumda olan 200 e yakın ayet vardır. İlk hali başka ikinci hali başka olan tavsiyeler. Kur'an'ın en büyük çelişkileri den biri budur, bu yüzden bı yerde hoşgör bı yerde öldür der , herkes kendince birtakım manalar çıkarır. Tanrı tarafından yazıldığı iddia edilen bir kitabın böyle çelişkilerle dolu olması düşünülemez. İnsan ürünü oldugu mensuh ayetlerin varlığıyla bu durumu kanıtlar. Birde kimse kuran gibi bir kitap yazamaz çok mucizevi bir kitaptır balonu yerleştirirler sonuna, mucizeye bak heryerde farklı tavsiye veriyor .

    Cihad ayetleriyle ilgili olarak ekleme gereği duyduğum bir durum vardır. Muhammed 'savas hiledir' stratejisinden yararlanmaktadır. Bunu hadislerde ve ayetlerde belirtmektedir. İslam devleti güçsüz olduğu zamanlarda; güçlenmek için müşriklere hoşgörülü (kafirun6) davranmis hatta zaman zaman ittifaklar kurmuştur. Ama İslam devleti güçlendiği zaman cihad ayetleriyle(tevbe5) kılıç zoruyla müşrikler müslüman olmaya zorlanmıştır. Hoşgörülü ayetler bu sebeple İslam devleti güçlendiği vakit nesuh ayet hukmune düşmüştür . Hoşgörü ortadan kalkmıştır. Bugün tatlı su islamcilari üzüm çekirdeğine bakıp "  bakın bu çekirdek ne güzel, toprağa atıyorsun salkım salkım üzüm oluyor bu Allah'ın kanıtı " diyip üzümden allahi görmeye çabalıyor  ama Kur'an'ın içindeki 200 mensuh hükmündeki ayeti gormezden geliyor.

  10. Eşimin dedesi mirası pay ederken kayınvalideme 3 dönüm arazi verdi. Hemen bu arazinin bitişiğinde eşimin dayisinin payı var ona da mirastan pay edilmiş arazi 10 dönüm , üstelik tek arazisi bu değil başka arazisi de var. diğer dayilarinin kaç dönüm aldiklarini tek tek saymayayim.

    köylerde zaten bu sistemi uyguluyorlar, özellikle baba sağken mirası kendi kafasına göre paylasiyor, kız çocuklarına az veriyor , baba öldükten sonra da zaten herkes payını çoktan almış oluyor . Tabi Türkiye'nin her yerinde böyle değil ama köy/ilçe kesiminde yaşayanlar böyle 

  11. İstediğini yorumla , istediğine inan, istersen kendine yeni bir kuran yaz onun peygamberi sen ol.

    Laik sosyal hukuk devletinde;

    toplumsal ahlak anlayışında 

    Kadın haklarında

    Hayvan haklarında 

    Çocuk haklarında medeni hukuk kurallarını çignemedigin sürece istersen kurbağa yi yorumla ona tap, kimsenin umrunda olmaz. İnancın için bir başkasının özel hayatına müdahale etmedigin surece; istersen dinazora tap. 

  12. 6 saat önce, Nuri Kara yazdı:

    Peygambere atılan bir iftirayı aktardın diye, iftira atmış olursun. Peygambere atılan iftiramı yok, heryerde var sizde(ateistler) işinize geleni alın.

     

    Peygamberin 0 cariyesi var, o değil sıfır. Nerden okudun gözlerini dağlamış falan, yinemi içi boş hadislerden?

     

     

    He he iftiradir , kim söyledi iftira diye kuran kursu hocan mi ? Azcik ac oku, olaylar sahih hadislerden ortaya çıkıyor. Tabi dansöz gibi kivira kivira mantığa bağlanmaya calisiliyor ama nafile. Önce iftira dersiniz sonra da yok o öyle değil sebebi başka dersiniz.

     

  13. 9 saat önce, İLİMCİK yazdı:

     

    Tamam..bütün bunlar şeytanın imanınızı çaldığı şeyler kabul ediyorum..fakat, bizim fikirlerimize karşı sağlam bir fikri yok ki ağzını bozuyor..fikirlerimizi çürüten birinin böyle lağım ağızlı olmasına gerek yok..aramızda sadece fikirle mukabele eden çok arkadaşlar var..

     

    Sizin sağlam bir fikriniz olduğunu mu dusunuyorsun ? Nedir bu sağlam fikirler az bakalım, topraktan geldin, Adem'in kaburga kemiğinden karı yapıldı, Musa asasiyla ölüleri diriltti, Muhammed ayı ortadan ikiye yardi. Muhammed gokyuzune merdivenle çıktı allahla konuşup aşağı indi. Said hapisanede meleklerle konuştu, balinanın içinde adamın biri 1 hafta yaşadı , zebaniler falan var; eğer bunlara inanmazsam o zebaniler beni ateşte çorba yapacak. Bumu senin sağlam fikirlerin ?

     

    Asıl bizim fikirlerimize karşı sizin cevaplariniz yok. Laik ve sosyal devlet anlayışı sayesinde toplumda bugün hayvan hakları, cinsiyet eşitliği , çocuk hakları mevcut. Bunlar dinlerden gelen haklar değil. Ayrica evrim gerçeğini harun Yahya belgeselinden izleyip maymundan geldik yaa diye konunun üstünü kapatırsan zaten varacagin nokta suanki konumundur, sasirmiyorum . İnsanin oluşumuna en somut ve en mantıklı yaklaşım evrimdir. İnsanoğlu adem ve Havva dan gelmemiştir. Havva Adem'in kaburga kemiği değildir. İnsan toplumu adem ile Havva nin çocuklarının ensest ilişki sonucu oluşmamıştır. İlk insanin ten rengi siyahtır . Ama hikayede anlatilan ademin ten rengi beyazdır. İlk insanlar avcı toplayici gruplar halinde magaralarda yaşamışlardır. Ama adem hikâyesinde adem tarım toplumunda yerleşik düzende yasamaktadir. Şimdi bu gerçeklerin sonucu olarak adem ile havva hikayesinin balon olduğu açıktır. Ve sen bunlara karşılık yine askerler,hapishaneler diye anlatmaya baslayacaksan yorma kendini.

  14. 9 saat önce, Nuri Kara yazdı:

    Şapşal kumar Kur-an'da yasak, işkence ile adam öldürmüş, 10 köle, ben onbir diye hatırlıyorum... varmı başka iftiran?

     

     

    Bütün bunlar şeytanın imanlarını çaldığı konularmı, bunları kabül edip iman edecek kadar vicdansızmısın?

     

    Kumar yasak ama Allah tüyo verir Ebubekir bahis e girer Muhammed de oranları belirlerse (10 değil 100 deve ) kumar serbest olur. Allah bahis yoluyla adamın 100 devesini alır sonra da kumarı yasak eder.

    Gözleri daglanip çölün ortasında susuz birakarak öldürülme emrini Arap peygamberin vermistir . Ayrıca bu peygamberin kaç cariyesi var sen daha iyi bilirsin ya 10 mu 11 mi ? Bunun haricinde 10-12 tane de karısı var ettimi sana 20 kişilik am ordusu. Hergun birine gitse ayda bir diğerine sıra anca gelir heralde. Varmı başka iftiram ?

     

     

×
×
  • Yeni Oluştur...