GME

Ne kadar basitçi ve ben merkezci bir yaklaşım. Sonsuza kadar yaşamak, cennet gibi bile yer de dahi olsa, sıkıcı gelmiyor mu? Bana öyle geliyor. Açık konuşmak gerekirse, senin dediğin gibi bir arayış içinde değilim. İnsanlar senin yaptığın kadar basit bir şekilde, tek bir grup altında toplanamaz.

Bakkım, ama gördüğüm hiç hoşuma gitmedi! Bilim değil şehir efsaneleri forumu olarak adını değiştirillerse, tekrar bakabilirim...

İddianızın bilimsel bir temeli olduğunu sanmıyorum. Kalıtımın korunumu kanununa tamamen aykırı. İddianızı temellendiren hangi tür bilimsel çalışmalar yapılmıştır ve/veya gözlemler elde edilmiştir?

İmkansız! Bahsettiğiniz konu genetik ekleme (genetic splicing). Genetik olarak, genetik iz (genomic imprinting) adı verilen, sadece erkek veya dişiye özgü genler vardır. Yani, zorunlu olarak vuücut hücresi de olmak zorunda değil, iki kadında alınan genlerin (veya erkekten) birleşmesi şu anki teknolojiyle imkansızdır. Diğer bahsedilen olay ise, klonlama. Bunun için erkek veya dişi hücresi gibi cinsiyete bağlı hücreler söz konuusu değil. Herhangi bir cinsiyetten bir kişi klonlanabilir. Ama klonlanan canlılarda daha sonraki yıllarda bazı sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Madem bilimkurgud

Ben koyun değilim; başka insanların görüşleri beni hiç alakadar etmez. Ben olaylara bilimsel olarak yaklaşıyorum. Ama yine de tavsiyen için teşekkürler, o konulara da inceleyeceğim.

- İnançla bilimi birbirine karıştırmamalısınız. - 6 yaşındaki kız çocuklarına bakıp cinsel zevk alan Müslüman değil, sapıktır. BU bence çirkin bir iftira.... - Tiksinmek kavramını epey bir karıştırmışsınız. İslamiyette de bu hayvanlardan tiksinin diye birşey yok; ama domuz eti yenmez prensibinden bahsediyorsanız, bunun İslamiyet'le de bir alakası doğrudan yok. Türkiye'de Müslümanım deyip içki içenlerin haddi hesabı yok; ama kimse de domuz eti yemiyor. - Arapça kelimeler bana da komik gelebilir. Zararı yok, önemli olan anlam. - İslamiyette ayrımcılık yoktur. Herkes Allah önünde eşittir

Güçsüz kendinden daha güçlü olana itaat eder.

"hilafet orduları" demek istemiştim.

Bazı noktaları gözden kaçırıyorsunuz. Evet, hilafet olduları dahi Anadolu hareketine karşı savaşmıştır; ama bu dinin iyi veya kötü bir olgu olduğunu göstermez. Bu o zaman ki bireysel bir kararı gösterir. Unutmayınız ki, aynı makamın adı da Hindistan'daki Müslümanlar üzerinde kullanılmış, İngilizler köşeye sıkıştırılmıştır. Yani, bir nakam iyi veya kötülük için kullanılabilir. İyilik ve kötülükte burada göreceli kavramlardır.

Beyazların yaptığı soykırımlar değil; "Beyaz Soykırımı"! Dediğine katılmıyorum; bir kişinin "ben Müslüman'ım ve bunun günah olduğunu kabul ediyorum; ama günahsa da benim günahım" deyip, "kötülük" (burada kötülük biraz da olsa felsefi oldu ama...) yapmaya devam etmesi ile "benim dini inancım yok veya bence bu günah değil gibi bir yaklaşımla, toplumun belirli bir kesimince hoş karşılanmayacak eylemlerde bulunması arasında ne fark var? Bu tür insanların olduğunu ret edebilir misin? Kim edebilir?! O zaman, din de insanları kötülüklerden kesin bir şekilde alı koyduğu da söylenilemez. Karşıt ola

Son derece yanılıyorsun! Orası ufak bir beyaz topluluğun hegemonyası altındadır. Ve, o ülkede de etnik çatışmalar yaşanmıştır. Beyaz soykırımı hiç duydun mu? Ama neyse, konumuza gönersek, ben kötü olan kötüdür, bunun dini inancı olup olmamasıyla alakası yok dedim. Örnek olarak ta, "bazı" beyaz Hristiyanlar'ın tutumlarından bahsettitim ki bence bu insanlar kötüdür. Ama bu tüm beyaz Hristiyanlar kötüdür demek değil. Ve, bir ülkenin kurulması için de kimse, bazı ırkçıların onaylamasına ihtiyaç duymuyor. Dediğin de benim dediğimi çürütmüyor zaten. bana neden böyle bir cevap yazdıysan...

Herhangi biri olabilir. Mesela, Hristiyanlık'ın beyazların dini olduğunu öne sürenler zencilere yönelik insanlık dışı tutumlar sergilemişlerdir. Buna karşın, Sovyet Rusya'da herkes eşit ama Ruslar daha çok eşit olmuşlardır. Macarlar adeta hayvan gibi kullanırmış, Ukraynalılar ise açlığa mahkum edilmiştir. Kötü olan bir kişi kötüdür. Dine inansın veya inanmasın. Karşıtı da doğrudur.

Bilim ve inanç faklı kavramlardır. Kökenleri bile "bilmek" ve "inanmak" farklıdır. dinler inanç; bilim bilme eyleminden kaynaklanır. Evrimm teorisine karşı düşünceleri benimsiyorum; ama bunun nedeni yine bilimdir; çünkü bilim ile inanç karıştırılmamalıdır. Kalıtım kanunlarına göre evrim imkansızdır. Teoriye giden yol ise son derece düzenlidir. Bir çoğunuzun lise biyoloji derslerinden hatırlayacağı gibi: 1. Bilim adamı sorunun çözümüne yönelik olarak, kişisel bir çözüm yolu ortaya atar; -Hipotez. 2. Hipotezin doğru olup olmadığınınn tespiti için sürekli gözlem ve deneyler yapılır. 3. Hi

İlk yazılı kuralların dini metinler oldukları doğru. Bu metinler genel olarak sosyal hayatı düzenleyen metinlerdir. İlk yazılı hukuk metinlerin ortaya çıktığı medeniyetlerde bile, din adamlarının oluşturduğu toplulukların belirli bir ağırlıklarınnın olduğu, bazense yönetici ve din adamı kavramlarının birbirlerine bağlı olduğu da. Yani, dinin bahsedilen yönü göz ardı edilemez. Ama bu genel olarak her inanç ve/veya dine uygulanamaz. Sen bir Müslüman olarak, bir dinden türemiş olan Haçlı Seferler'inin doğruluğunu savunabilir misin? Musevi inancına bağlı olarak; Fırat ve Dicle nehirleri arasında