-
İçerik sayısı
24 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
İletiler bölümüne testigo kullanıcısının eklediği dosyalar
-
-
varız... kendimizden ne kadar şüphe etsekte boşş. şüphe bir tür düşünmektir. bir şeyin düşünebilmesi için var olması gerekir. çünkü şüphe etmek için bile şüphe eden bir varlığın olması zorunludur..
-
5 saat önce, ck789 yazdı:
Şüphe edilemeyecek tek varoluşun hayat deneyimimiz kendisi olduğunu düşünüyorum. Bu soruları sorabilmemiz de, bu soruları soran bir öznenin var olduğunu gösterir. Felsefi bir sorgulamadan da bahsetmiyorum, hayata dair en basit deneyimleri bile yaşamamız tecrübe etmemiz bile hiçlikten bizi ayırır diye düşünüyorum.
https://seyler.eksisozluk.com/descartes-dusunuyorum-oyleyse-varim-derken-ne-demek-istedi
descartes düşünüyorum öyleyse varım derken, şüpheden bilgiye geçişini dile getiriyor.. yani varlığı metafiksel değil, akılsaldır, akla bağlar o da.
-
dolaşık iki parçacığı birbirinden ayırıp ikisinide farklı ayrı yerlere koyduğumuzda evrenin iki ayrı ucunada koysak birinde bir değişiklik yapsak diğeride aynı şekilde değişir be etkileşime uğruyor bu eş zamanlılık anlamlı değil midir kendi içinde?
-
55 dakika önce, haci yazdı:
Teorik olarak elbette olasıdır. Ama bu olasalık anlamsızdır.
bir defa olması mı sizce anlamlıdır. mesela einsteinin genel görelelik kuramı bizim evrenimiz için oldukça anlamlıdır herhalde..ama başka evrenler için muhtemelen anlamsızdır.. demek istediğim şey tüm bu var olanlar ne için anlamlıdır sizce?
-
32 dakika önce, Buzul yazdı:
Yaşama içgüdüsü olan, ölümden korkan varlıkların, ölüm süreci ve psikolojisini yaşamaları, yaşadıkları acılardan dolayı intihar etmek durumunda kalmaları büyük bir yavşaklık olabilir ancak. Bu dünyada kendilerini yakıp, intihar eden insanlar var. Bu mu övülesi olan? Bu pişkinliğe ancak sövülür. Evren bizimle alay ediyor. Çocuğun acı çekmesini istemiyorlar. Ama çocuğa hastalık verip, acı çektiriyor dedikleri allahın da yalaka ve yancılığını yapıp, ona tapınıyorlar. Bir dakika ya. Anlamadım. Çocuğunuza acı çektiren allaha mı tapınıyorsunuz? Çocuğun ölmesini istemiyorlar. İyi güzel de çocuğu sonu ölüm olan bir yola atan kendileri. Bir ölümlü var etmişler. İstemiyorlar, ama aynı zamanda da istemişler. Böyle bir tuhaf durum söz konusu. Aynı zamanda hepinizi öldüreceğim diyen, öldürülmeden kaçamazsınız diyen allaha da tapınıyorlar. Bu allaha tapınarak yine çocuğun varoluşuna neden olarak, onu öldürenlerin kendileri olduğunu yine onaylamış oluyorlar. Birde evlat acısı yaşatıyor dedikleri allaha, allah kimseye evlat acısı yaşatmasın diye dua ediyorlar. Kimseler yaşamış, yaşıyor ya işte. Sen şimdi böyle dua ettin de, kimseler yaşamadı mı yani. Bu mantıksız yakarış ne diye. Ortada büyük bir zihinsel uyumsuzluk var. İşte allah da bu evreni, yaşamı öven, çocuklarından, var ettikleri muhtaç bedenlerden, hakkınızı ödeyemeyiz diyip şükür bekleyenlerin ve annelerine, babalarına hakkınızı ödeyemeyiz diyip şükür edenlerin uydurduğu bir tanrıdır. Ben de konuda bundan söz ediyorum. İnsanlar sorunu tanrılaştırıyorlar, tanrılaştırdıkları soruna da tapınıyorlar. Ama tabi aynı zamanda da tüm bu yaşananlardan yakınabiliyorlar. Geçim derdinden yakınıyor örnek olarak. Ama muhtaç bedeninin varoluşuna neden olarak kendini geçim derdine düşüren anneye, babaya ve bunların mitolojideki yansımaları olan allaha beni neden var ettiniz de, geçim derdine düşürdünüz diye eleştiride de bulunmuyor. Peki tamam da sorunu üreten bunlar diyorum.Yok. Eleştirmem, onlara karşı çıkmak diyor.
sen istiyorsun yakarış olmasın şu anlamsız bu mantıksız bu çirkin bu adaletsiz vs vs ama bunun adı hayat işte. kimin neye taptığı beni bağlamaz seni de bağlamamalı. sen o saçma şeyi eleştiriyorsun bir de. yaşadığı acıdan dolayı int,har eden insanlar var evet ama ne kadar rezilce görünse de size göre şuan böyle olsa da yıllar sonra bu da böyle olmayacak. acı dediğiniz şey artık pek hissedilmiyor desem belki inanmazsınız yani toplu büyük acılar yok denecek kadar az. belkı de hep böyleydi..
-
6 dakika önce, Brad pit yazdı:
Hocam biraz daha açıklayıcı yazar mısınız?
vejeteryanlık bir seçimdir ama senin algınla alakalı bir seçimdir. ilkin algın değişmeli daha sonra vegan olursan birgün demek ki algın değişiyor demektir. bunda biraz birlik algısı vardır bence. dinler gibi geliyor veganlıkta.hepimiz biriz, eşitiz vurgusu ister bir tanrıyı baz alarak söylesinler, ister evreni vs fark etmez . hayatın nasıl verildiği varolduğu önemli değil hepimiz aynı derecede yaşama hakkına sahibiz.. insanların yasabilmeleri için hayvan eti şart değildir. bunu üretip tüketmek ise bir vahşettir. dünyayı onlar kadar hak ettiğimizi düşünmüyorum.
-
23 dakika önce, Buzul yazdı:
Zengin, refahı yüksek ülkelerde de insanlar acı çekiyorlar, baskı, stres yaşıyorlar. Belki yeme, içme sıkıntılar yok ama, hastalıklar yüzünden acı çekerek yine ölüyorlar. Oralarda bir sürü insan intihar ediyor. Çünkü karnın tok olsa bile bunalıma girebilirsin. Bir varoluş sancısı sarabilir seni. Yaşam ne kadar saçma diyebilirsin. Tüm bu çabalar ne için, kaçınılmazı geciktirmek için mi diye sorabilirsin kendine. Evlat acısının yaşandığı bir yerde, evlat acısı yaşayan kimseler varken, evlat acısı yaşattığı söylenen allaha, allah kimseye evlat acısı yaşatmasın diye dua etmek de, bu mantıksızlık da neyin nesi, burası da nasıl bir yer diyebilirsin kendine.
hayat o kadar adildir ki sana verdiğini senin almana dahi müsaade ediyor. cok mu sıkıcı, yorucu vs çıkmak istersen çıkıyorsun. ama tüm bu her şeyi görmek var olmak büyük bir şanstır..evlat acısı şunu bunu boşver. sırf sevdiği kız tarafından terkedilen ergen genç pompalı ile kendisini kalbinden vuruyor. bu bir dilektir sadece evlat acısı yaşayan birileri bu acının dayanılmaz bir acı olduğunu bildikleri için annelerin babaların evlat acısı yaşamamaları için var oldukalrına inandıkalrı alllahtan dilerler.. bunu sizde biliyorsunuz, allahın nasıl bir karekteri olduğunu. onlara bakarak biliyorsunuz..ama yinede her şeyin yüklendiği o allaha sizde soru soruyor onu soruya çekiyorsunuz..bundan 2000 yıl önceki insanların allahı ile şimdikilerinki de aynı değil.allah diye birisine tanrı diye birisine seslenilmiş.bu bir fikirdir sadece her şey gibi. kimileri buna inanır. kimileri inanmaz ama sizinde keyfiniz pek yerinde
-
1 dakika önce, Buzul yazdı:
Evet bir insana yapılabilecek en büyük kötülük onun varoluşuna neden olmaktır. Bir insanın yaşadığı tüm sıkıntılar, sorunlar, acılar varoluşundan kaynaklanmaktadır.
hangi coğrafya hangi milletten bahsetdiğinize göre değişir bu. bir genelleme yapmak saçma olur..
-
bir vejeteryen olarak söylüyorum kendinizi kandırmayın boş yere. bir başka halde görmek gerekiyor yaşamı. yaşamak için bizden daha az veya çirkin bir şansa kesinlikle sahip değiller. insan her şeyden öte kendi yerini unutmamalıdır. saygısızlık etmemelidir..derim
-
On 20.05.2020 at 22:08, testigo yazdı:
kürt tarihi, dili. inançları vs hakkında bilgi alabileceğiniz önemli birisidir kanımca. youtube da bu bahsettiğim başlıklarla ilgili yayınları mevcuttur.
-
2 saat önce, teflon yazdı:
Hay "tesadüf" kadar taş düşe başınıza..
Şu kafayı artık bi aşın be istirham ederim.
çok biliyorsanız anlattın. istirham etmem mi bekliyorsunuz?
-
hayvanlar ile yaşadığımız dünya da onlarla oldukça algı farkları ile yaşıyoruz. mesela bir yılanın gördüğü ve beyninde işlediği şey ile bizim işlediğimiz şeyin farkı. her canlı bizim dünyayı ya da varolanı kendi gözüyle görüyor. iinsalar alemi ile hayvanlar alemi arasında dahi büyük bir algı fark var maddeye karşı. tüm bu yaşanan her şey bir tesadüf mü? canlılığın oluşması için sağlanmış bu uygun koşullar sizce de haddinden fazla bir tesadüfü hak etmiyor mu?
-
11 saat önce, Teşup'unOğlu yazdı:
Kimsenin bize yüklediği birşey yok. Epistemoloji var. Bilgi nedir ? Bilgi birikimi nasıl olue Bilgi nasıl kazanılır, nihai doğru bilgi olmayacağı gibi suanki bilginin de eski bilgilerin ışığında öğrenildiğini, ve eski bilgilerden daha kapsamlı yeni bilgiler kazanıldığını epistemoloji bize çok güzel acikliyor. Tabi bunun için genel felsefeden başlamak gerekiyor . Öncelikle genel felsefe okuyup daha sonra epistemoloji okursanız, bildigimizi nerden biliyoruz gibi sorulara iç dünyanızda cevap bulabilirsiniz.
teşekkür ederim...
-
4 saat önce, anibal yazdı:
Nerenizle anlıyorsunuz anlamak zor.
Gidip, "machine learning" öğrenin, o zaman biraz anlarsınız ucundan bucağından.
Biz, bizde olan bilgiyi keşfetmiyoruz. Biz ortalıkta olan şeyin bir modelini beynimizde oluşturup adına da bilgi diyoruz.
yaptığımız modellemeler de kişilere göre değişiklik göstermeyecek mi? algılarımız farklı sonuçta olgularımızda farklı olmayacak mı? deneyle kanıtlanmış şeyler kesin bilgi olarak saymak ne kadar doğru?
-
13 saat önce, anibal yazdı:
Hala aynı saçmalıktamısın sen?
O taş varya, o taş... O taş bırakınca yere düşüyor ya... Ha, bunu yapması için, Einstein'ın genel görecelilik teorisini biliyor olması mı gerekiyor? Ama düşerken tam olarak bu teoriye uyuyor.
Şunu bir anlamadın geri zekalı. Götünle düşünmeyi bıraksan, belki anlayacaksın ama, bırakmıyorsun. Bilgi falan dediğin şey, bir bilgi işleme makinası olan senin ortadaki şeyden çıkardığın bir ilişki sadece. Bilgi orada yok, bilgi sadece sende mevcut. Bir şeyin olması için, bilgi falan hiç bir şekilde gerekmez.
aklımızda ki tüm bilgiler bize yüklenmiş mi demek istiyorsunuz? bilgi yaratmıyoruz bizde olan bilgiyi keşfediyoruz?
-
38 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:
ozanlar geleneğinde önce atışırlar ortam kızar birbirlerini sazla sözle döverler adeta
son bitiş anında toparlarlar barışırlar haddlerini aştıklarını kabul ederler
büyük ozan Aşık Veysel en son mısrada toparlamış
ilk mısralarda adeta bir atışma bir kızışma var
son da:
"veysel neden aklin ermez
uzun kisa dilin durmaz
eller tutmaz gozler gormez
bu acaip sir da senin. "**
en sonda daha önce yazdılarının acaip harika harikulade bir sır olduğunu
bu sıra Veyselin aklı ermez ama dili uzar elleri tutmaz gözleri de görmez olur
yani aczini itiraf edip çizgiye geliyor büyük ozan
Allah rahmet etsin.
bu şiir bir pentagramdır birlik ve sonsuzluk demektir.son dörtlükte kendi acizliğini dile getiriyor bir şey toparlamıyor.
-
8 saat önce, deadanddark yazdı:
Senin isin tapinmak. Git tapin yahu.
Güzellik para etmiyormus!!!
Ne güzeller var , darphane gibi para basiyorlar. Sen tabi magarada yasadigin icin haberin yok.
güzellikten beş para etmezde ki kastı 'değer' aşık veyselin. veysel de içindeki tanrı ile konuşuyor bu şiirinde. ama açık açıkta söylüyor ben sevmezem sana aşık olmasam adım bile anılmazdı.
hatta bir de şöyle bir şiri vardır bir kısmını bırakıyorum. tam bir pentagramdır.
evli misin ergen misin
esin yoktur bir sen misin
carki sema nur sen misin
bu balkiyan nur da senin
kilisede despot kesis
isa allahin oglu demis
meryam ana neyin imis
bu isin var bir de senin.
kimden korktun da gizlendin
cok aradin, cok izlendin.
goster yuzunu cok nazlandin
yuzun mahrem ferde senin
binbir ismin bir cismin var
oglun, kizin ne hismin var
her bir irenkte resmin var
nerde baksam orda senin
turlu turlu dillerin var
ne acaip hallerin var
ne karanlik yollarin var
sirat koprun nerde senin
ademi surdun bakmadin
cennette de birakmadin
seytani nicin yakmadin
cehennemin var da senin
veysel neden aklin ermez
uzun kisa dilin durmaz
eller tutmaz gozler gormez
bu acaip sir da senin. -
6 saat önce, Yeni Üye yazdı:
Tanrı, doğanın (o ne demekse artık!) kendisi olamaz. Çünkü bir şeyin Tanrı olması için Onu başka bir sebebe bağlamaman lazım. Kendisinin sebebi ve açıklaması kendisi olunca Tanrı olunur. Doğa ise başka sebeplere bağlayarak açıklamaya çalıştığımız parçalardan oluşuyor. Doğa, sonsuz ismin ve müsemmanın toplamını ifade eden bir isim. Bu, sonsuz müsemmayı (zaman/mekan, madde/ enerji) başlıklarına indirgesek, bunların toplamına da evren desek bile evrenin neden var olduğu (insanlığın son idrak ve bilgi seviyesine göre) kendi sınırları ve yasaları dahilinde açıklanamıyor. Herkes, her açıdan görünenin arkasında bir görünemeyen (gayb), bilinen ve ölçülen ölçeklerin ötesinde bilinemeyen ve ölçülemeyen ölçekler olduğu sonucu ve varsayımına ulaşmak zorunda kalıyor.
Akan bir nehir gördüğünde onun bir kaynaktan doğuyor olması zorunluluğunu aklen bilirsin. Mevcudat akan bir nehirdir. O nehrin doğduğu kaynak ise Tanrıdır. O nehirde yüzen balık kendi gücü , idraki ve ölçüm araçları ile o nehrin kaynağına ulaşamaz, Onun ne olduğunu bilemez. O, sadece akan nehrin kendisine uygun bir kısmında yüzebilir. Kendi muhitini bilebilir. Bakarsın bir de ateist olur ve "içinde yüzdüğüm bu nehrin bir kaynağı yok, kendi kendine akıyor işte" der. Halbuki o nehrin sadece var olmasının (ortaya çıkmasının) değil varlığını devam ettirmesinin sebebi de o kaynaktır. O kaynak bir an bile kesilse o nehrin akması durur.
bu şekilde bir tanrı bulamazsınız. en büyük anlam belkide anlamsızlıktır?? bilimde hiçbir zaman bir cevap veremeyecek bu soruya. bundan 2000-3000 yıl öncesinden düşünelim.. mesela o zamana gidebilseydik ve deseydik ki bilim diye bir şey peydah olacak ve insanlar uzay diye bir yer var bu göğün üstünde oralarda dünya varı gezegenler var bilmem kaç milyar tanesine gidecekler vs vs kim inanırdı? anne karnında ki çoçuğun cinsiyetini kaç yıldır biliyoruz mesela?? bizlerde tıpkı 3000 yıl önceki insanların vereceği tepkileri 3000 yıl öncesi için şimdi veriyoruz.. efsane falan diyoruzz.. tanrı da insan aklı gibi devamlı değişiyor ve değişecekte.. onunla ilgili hiçbir fikrimiz olmayacak tam olarak.. belki de olmadığı için olabilir.. kim bilir..
-
On 29.05.2020 at 23:38, SUPERULLAH yazdı:
Cahil ateistleri bulup güya mat eden bir dinci tayfası daha.. buradaki sorulara en güzel cevapları bulalım..
bu adamın ataist olup olamadığını boşverin bu adam adanalı bile değil. adanaya izmirin denizsiz hali gibi düşünün. adanada denizin olmadığını zannediyor
-
On 21.05.2020 at 00:20, testigo yazdı:
farsça kürtçe zazaca ya baktığımız vakit kadim dillerdir
evet kürtçe zazaca farsça nın altında dır dil ağacında
ancak misal zazaca da öyle kelimeler var ki modern farsça da yok
misal pehlevicede var
buda gösterir ki zazaca modern farsçadan bile daha eskidir
kürtçe de böyledir
zaza ve kürtlerin irani halklar olduğu söylenmektedir
dillerin bağlantıları bunu pekte yalanlamıyor
misal terzi kelimesi osmanlıcada derzi dir
derzi esasen kürtçede iğne demek
zazacada derzen derzin demek
farsça suzen ancak derzen duze de denir
misal çuval-duz esasen çuval diken büyük iğnedir
iğneyi kendine cuvaldızı başkasına batır da burdan gelir:)
duz iğne demek
biduze farsça dik demek emir dir.
zazaca dediğiniz şey zaten kürtçedir zazalarda kürttür. ayrıca derzi kelimeside derz den gelir. 'derz vermek' yani.. derz ayrıkları, yarıkları birleştirnek için yapılır. eski dönem insanları sanırım neolotik çağlarda bu kelimeyi kullanıyordı.
-
On 26.05.2020 at 20:56, tolonbey yazdı:
iste böyleee,
islamda dini nikah yoktur.
Pekiiiii bunu simdiye kadar neden müslümanlara söylemedilerki?
Demekki ben bos yere söylememisim.
Bu din ALLAHIN degil Fellahindir diye.
Dini Nikâh Yoktur - İhsan Eliaçık - YouTube
www.youtube.com › watch
11.11.2013 - http://youtube.com/uguraustriaDedenizİslamın aslında böyle bir olmadığını arapların bozduğunumu söylüyorsnuz?
-
9 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:
farsça kürtçe zazaca ya baktığımız vakit kadim dillerdir
evet kürtçe zazaca farsça nın altında dır dil ağacında
ancak misal zazaca da öyle kelimeler var ki modern farsça da yok
misal pehlevicede var
buda gösterir ki zazaca modern farsçadan bile daha eskidir
kürtçe de böyledir
zaza ve kürtlerin irani halklar olduğu söylenmektedir
dillerin bağlantıları bunu pekte yalanlamıyor
misal terzi kelimesi osmanlıcada derzi dir
derzi esasen kürtçede iğne demek
zazacada derzen derzin demek
farsça suzen ancak derzen duze de denir
misal çuval-duz esasen çuval diken büyük iğnedir
iğneyi kendine cuvaldızı başkasına batır da burdan gelir:)
duz iğne demek
biduze farsça dik demek emir dir.
dil bağlantıları tarihin köklerine götürür
Gazi paşa boşuna tdk ttk larını kurmuyor
**
kürt kardeşlerimizin dilini kültürüne saygımız sonsuz
emperyalistlerin gazına gelip Türkiye ile kavga etmesinler
bundan hem kürt kardeşlerimiz hem Türk halkı hemde Türkiye zarar görür
sadece emperyalsitler fayda görür
her kesin faydasına olan kardeşliktir
ülkemize sadakat ve birliktir.
fars dili kürtçeden daha eski değildi, persler ile kürtler zaten komşular birbirlerine. bugün bile kürtlerin kan harıtasına bakıldığında 4 atadan geldikleri biliniyor ki tarihleride oyledir. bir dönem iranın yaptıgını fetihler sonrası zerdüştlüğü kabul etmişlerdir bir kısım kürtler ama sosyolojik ya da kültürel yapılarında gözle görülür bir tema bulunmuyor. yani islam kadar etkili olamadılar. kürtler yasadığı bölge sebebiyle tarıma ilk defa gecen halkta olabilme özelliğini elinde bulunduruyor.. mısıra hindistana dahi tarım buralardan gittiği söyleniyor. hatta avesta ya bile kürt tanrılarının isimlernin zamanla isim değiştirerek geçtiği düşünülüyor
-
kürt tarihi, dili. inançları vs hakkında bilgi alabileceğiniz önemli birisidir kanımca. youtube da bu bahsettiğim başlıklarla ilgili yayınları mevcuttur.
https://www.youtube.com/results?search_query=ibrahim+halil+baran
İslam Nedir?
in ATEİSTFORUM
gönderildi
İslamiyet bir antlaşma dinidir. rab ile köle arasında yapılan bir antlaşmaya dayanan bir site yönetimidir.