Jump to content

RadikalKemalist

Üyeliği Sonlandırılmış Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    205
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne RadikalKemalist kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. CalTech'e geldiğimden beri sürprizler birbirini kovalıyor. İnsan bu durumda tüm dünya bilim adamlarının aslında ne kadar küçük bir topluluk oluşturduğunu anlıyor. Burada bana yardımcı olan jeoloji ve gezegen bilimleri bölümü sekreteri Bayan Marcia Hudson, Pasadena'ya varışımdan kısa bir süre sonra, CalTech'de gençliğini Türkiye'de geçirmiş meşhur bir Alman uçak mühendisliği profesörünün olduğunu, beni bir gün onunla tanıştıracağını söyledi. "Adı?" diye sordum. "Hans W. Liepmann." "Bu," dedim, "meşhur jinekolog Wilhelm Liepmann'ın oğlu olmasın?" "Evet o!" diye heyecanla cevap verdi Marcia. "Tanıyor musun?" Tabii ki Hans Liepmann'ı tanımıyordum, ama baba Liepmann'ın 1939'da öldüğünü, Türk öğrencilerinin omuzlarında taşınan naşının Feriköy'e gömüldüğünü bildiğimi söyledim. Adını 1936'da İstanbul Üniversitesi'nde İkinci Zaman'ın bir deniz sürüngeni olan ihtiyozorlarda doğum olayı hakkında verdiği konferanstan hatırlıyordum. İhtiyozorlar hakkında konferans veren bu kişinin meşhur bir jinekolog olduğunu da aile dostumuz Prof. Dr. Orhan Esen'den öğrenmiştim. Uzun lafın kısası, bugün(23 Mayıs) Prof. Liepmann beni odamda ziyarete geldi. 87 yaşında, fakat dinç, çakı gibi bir ihtiyar. İlk hoşbeşten sonra bana Türkiye'deki gençlik günlerinden anılar nakletti. "Türkiye'nin benim gönlümde özel bir yeri vardır." dedi. "Hele Mustafa Kemal Paşa'nın!" Yanında İsmet Paşa'nın İnönü ailesindeki bir doğuma yardımı nedeniyle babasına çektiği bir teşekkür telgrafını getirmişti.

    Atatürk ise Liepmann'da bir tutku. "Aptal Hitler" diyordu. "Atatürk'ten ders alsaydı bugün Avrupa nasıl bir cennetti, düşünebiliyor musun? Ama Atatürk'ün dehasını yakalamak kolay mı? Onun gibisi yoktu." Naklettiği anılarından onu en çok heyecanlandıran, gözleri yaşararak anlattığı meşhur diş hekimliği hocası Kantorowicz'in Türkiye'ye çağırılması hikayesiydi:

    "Schwarz başkanlığında bir komisyon kurulmuştu" diye başladı, "Avrupa'dan İstanbul Üniversitesi'nin ihtiyaç duyduğu hocaları bulup çağırmak için. Diş hekimliği için bir hoca lazımdı. Atatürk, olabilecek en iyilerin çağrılmasında ısrarlıydı. Komisyon Kantorowicz'de karar kıldı. Fakat Naziler Kantorowicz'i sosyal demokrat milletvekili olduğu için konsantrasyon kampına atmışlardı.

    Komisyon bu durumu göz önüne alarak Kantorowicz'den bir sonraki en iyiyi çağırmaya kalkıştı. Atatürk buna dehşetli kızdı.

    Derhal Türk Dışişlerine emir verildi ve Prof. Kantorowicz Almanya'dan resmen istendi. Fakat aradan haftalar, hatta galiba aylar geçmesine rağmen Almanya'dan cevap gelmiyordu. Komisyon ümitsizliğe düşmüştü. Gene en iyi ikinciyi çağıralım lafları edilmeye başlandı. Bunu duyan Atatürk, Türk Dışişleri'nden cevap gelmemesinin Türkiye Cumhuriyetine karşı yapılan kasıtlı bir hareket olup olmadığının sert bir dille sorulması emrini verdi. Naziler Kantorowicz'i 24 saatte konsantrasyon kampından çıkarıp Türkiye'ye yolladılar!

    Prof. Liepmann daha sonra İran Şahı Rıza Pehlevi'nin Türkiye ziyareti esnasında Kantorowicz'in Dolmabahçe Sarayı'nda kendisine takma bir diş takımı yaptığını anlattı. "Şahın bulabileceği en iyi dişçi o zaman Türkiye'de, Atatürk'ün himayesindeydi" dedi, göz yaşlarını silerken.

    "Matematikte çatallanma kavramını bilir misiniz Herr Şengör? Hani kaosta geçer?" diye sordu heyecanla bir ara. İşte Gelibolu benim yaşamımda öyle bir çatallanma yaratmıştır. Gelibolu Mustafa Kemal'i, o da modern Türkiye'yi yarattı. Onun modern Türkiye'si de bizlerin hayatını kurtardı. Prof. Liepmann ile uzun ve tatlı bir sohbet yaptık. Soyadı kanununun çıkışını, metrik sistemin kabulünü, nasıl polisin gelip bir günde üniversiteden eski Fahrenheit termometrelerini topladığını anlattı. "Amerikalılar o işi hala beceremediler!" diye gülüyordu.

    Büyük bir hassasiyet ve nezaket göstererek Türkiye'nin bugünkü halini sormadı. Yalnız babasının mezarını yakında ziyaret ettiğini, İstanbul'un eski güzelliğini bulamadığını üzüntüyle nakletti. Ama her sözünde döne döne Türkiye'ye ve Mustafa Kemal'e olan sevgisini vurguladı. "Der war wirklich unglaublich!" (O gerçekten inanılmazdı!) diyordu durmadan. Atatürk hayranı 87 yaşındaki delikanlı yanımdan ayrılırken Türkiye'ye Atatürk'ün kazandırdığı ve ondan sonra akılsız ve görgüsüz yöneticiler elinde kaybettiğimiz haysiyetin iadesinin en önemli görevimiz olduğunu düşündüm. Onun yolu da herkesin görevini en iyi şekilde yapmasıdır.

    Mustafa Kemal'in yaptığı gibi: Amacı şöhretin üstünde tutarak, oyunu ödülden çok severek!

  2. 13 saat önce, bilgivehis yazdı:

     

    İyi de her ne olursa olsun sonu Türkçülüğe dayanan bir anlayış ırkçılık olmaz mı?

    Ben şahsen Atatürk'ü hiç bir şekilde Türkçü olarak göremiyorum.

    Tamam Türkleri küllerinden kurtarmıştır, Türk olduğundan övünmüştür, Türkleri yücelten sözler sarfetmiştir ama o zamanın koşullarında bu gerekliydi ve zorunluydu. Atatürk bunu çok iyi görmüş ve yerinde değerlendirmiş, lakin bunları ben Türkçülük olarak değil yurtçuluk olarak değerlendiriyorum, çünkü o tarihte her şeyden önemlisi ülkeyi emanet edeceği yegane halk Türklerdi. Üstelik bunu yaparken de hiç bir halkı ayırmadan yapmayı da çok iyi değerlendirdi.

    Bence sorun bizde Türkçülük ile Atatürk'ün bu konudaki bakışını ayırt edemiyoruz, en kolayına kaçarak Türkçü deyip aklımızca sıyrılıyoruz.

    Türkçü olan adamın en yakın dava arkadaşı Kürt olmazdı, diğer halkları incitici mutlaka bir kelime sarfederdi, diğer halklara aynı hakkı vermezdi, yani illa bir yerde belli ederdi.

    İsmet Paşa'nın babası Kürt, annesi İzmirli bir Türk diye biliyorum ben. Ama bir önemi yok. İsmet Paşa sonuç olarak kendini Türk hisseden, Türk milliyetçisi bir insandı. 

     

    Atatürk'ün ve Ziya Gökalp'in belirlediği Türkçülük anlayışı ırkçı değil kendini Türk kabul eden herkesi kucaklayan bir Türkçülük anlayışıdır.  

  3. Bir saat önce, bilgivehis yazdı:

    Ayrıca Atatürk'ün Türkçü olduğunu da sanmıyorum, Osmanlı tarafından asimile olmuş, adam yerine konmamış Türklerin milli şuurunu canladırmak ve bu sayede Türkiye Cumhuriyetini, vatanı korumak gibi bir zorunluluk hissetmişti ki, o tarihte dünyada yaygın olan milliyetçiliğe karşı da böyle bir gereksinim zorunlu olmuştu.

    Dolayısıyla Atatürk ne batıcı ne Türkçü, onu tanımlayan en doğru kavram yurtçuydu, Altı OK'u harmanladığımız zaman bu daha net görülür.

     

    Tamam işte buna Türkçülük diyoruz zaten. Osmanlı'nın son dönemlerinde aydınlar arasında dağılmak üzere olan imparatorluğu elde tutmak dört fikir ortaya atıldı: Batıcılık, İslamcılık, Osmanlıcılık ve Türkçülük. Ümmetçiler yani İslamcılar Müslüman kimliğini, Osmanlıcılar Osmanlı vatandaşı kimliğini, Türkçüler ise Türk kimliğini savunuyordu. Atatürk'ün en büyük fikir babalarından Ziya Gökalp zaten Türkçülüğün kurucusudur.

     

    Türkçülük denince senin aklına Ülkü ocaklarında çay içen, duvarlara sloganlar yazan, elinde tesbihle gezen hilal bıyıklı tipler geliyor galiba. Türkçülük bu değildir. Gerçek Türkçülük Atsızcılık da değildir. 

  4. Atatürk hem Türkçü hem Batıcıdır. O, Ziya Gökalp'in de savunduğu gibi Batı medeniyeti içerisinde yer almayı fakat Türklük şuurunu diriltmeyi ve korumayı hedeflemiştir.

     

    O dönemde medeniyet dünyanın tek bir yerinde vardı o yer de Batı idi. Dolayısıyla Ulu Önder'in Batı medeniyetini örnek almasından daha doğal bir şey olamaz.

     

     

  5. Bir saat önce, Smile Buddha yazdı:

    Kürtler olmasaydı PKK olmazdı.
     

    Müslümanlar  olmasaydı IŞID   olmazdı.

    Müslümanlar tabi.

     

     

     

     

     

     

     

    Her zamanki gibi saçmalıyorsun. 

     

    Eline silah almamış, teröre başvurmayan, kimseye zarar vermeyen kendi halinde bir sürü Müslüman varken bütün Müslümanları IŞİD gibi vahşi bir örgütle aynı kefeye koyamazsın. 

    Evet IŞİD İslamcı bir örgüttür, evet sapına kadar Müslüman'dır. Ama Türkiye'de IŞİD'i destekleyecek kadar radikal İslamcı bir taban yoktur. Dolayısıyla IŞİD'den "Müslümanlar" diye bahsedemezsin. Aynı şekilde PKK'dan "Kürtler", Nazilerden "Almanlar", faşistlerden de "İtalyanlar" diye bahsedemezsin.

  6. Gerek yabancı haber ajansları olsun gerekse ülkemizdeki Cihangir kafalı pembe popolu entel solcular olsun vb. art niyetli olduğu bariz kişiler bunu çok sık yapıyor. Terör örgütü PKK, onun militanları ve sempatizanlarından daima "Kürtler" diye bahsediyorlar. Sanki Kürtler sadece PKK'dan ibaretmiş, sanki PKK sadece Kürt haklarını savunan masum bir kuruluşmuş gibi.

     

    Böylelikle hem dünyanın gözünde sanki Türkiye Cumhuriyeti masum Kürtleri öldürüyormuş algısını başarıyla yaratıyorlar hem de PKK'ya düşman olan insanlara ırkçı ve Kürt düşmanı yaftası yapıştırarak insanları PKK'ya ve PKK'lılara sövmeye korkar hale getirmeye çalışıyorlar. Böylelikle akılları sıra PKK'yı yavaş yavaş herkesin gözünde meşrulaştırmaya çalışacaklar. 

     

    Bu sinsi algı operasyonlarına asla prim verilmemeli ve çok dikkatli olunmalı. PKK ve Kürtlerin ayrı kavramlar olduğu unutulmamalı. Hatta gerçekten Kürt düşmanı olanlar da bu ayrıma dikkat etmelidir. Çünkü dolaylı yoldan da olsa PKK'lıların ekmeğine yağ sürüyorlar. 

  7. Bir saat önce, Googler yazdı:

     

    Ben diyeceğimi dedim. Hala anlamış görünmüyorsun. Kürt seçmenden oy alabilmek için yapılan şeyler bunlar. 

     

    Sanki aynını Muharrem İnce yapmayacak mı? Daha şimdiden Kürt kartına oynamaya başladığını göremiyor musun? 

    Taraf gibi Fetullahçı-liboş bir gazetede yazmış birisinden bahsediyoruz sonuç olarak.

     

    Bütün bunlar sadece HDP'lilerden oy almak için mi yani? 

     

    Peki ya Türkler bunlar yüzünden CHP'ye oy vermiyorsa?

  8. On 11.08.2020 at 11:22, Googler yazdı:

    Pekala Blediye seçimlerine ne diyeceksin? Muharrem İnceye göre "belediye seçimlerini bize Kürtler hediye etmiş"

     

    Şimdi buna ne diyeceksin.

     

    Aynı lafı Kılıçdar deseydi adamı kim bilir nerelere sokardınız.

     

    Peki ya şimdi siz nereye girdiniz?

     

    Öküzün altında buzağı aramayın. Komplo teorilerine sığınmayın.

     

    Olan olmuş bir kere. 

     

     

    https://aydinlik.com.tr/haber/bu-da-oldu-taraf-yazari-chp-nin-tepesinde-215638

    Bu habere ne diyorsun?

  9. 46 dakika önce, kavak yazdı:

    Bu tür davranışlar, siyaset dünyasında çok doğaldır. Türkiye gibi çağdaşlaşmayı bir türlü yakalayamamış ülkelerde daha da doğaldır, çünkü seçmenler siyasetçilerin bu tür davranışların hesabını ciddi bir şekilde sormuyorlar veya umursamıyorlar. Siyasetçiler de bunun farkındalar.

    Yani "dün dündür, bugün bugün" zihniyeti hălă geçerlidir.

    Batı ülkelerinde bu şekilde siyaset yapmak olanaksız, çünkü oradaki seçmenler bu tür ucuz siyaseti kolay kolay affetmez.

    Evet ama Meral Akşener neden çıkıp bu soruyu sormuyor? Sorsa çok fena rezil edecek ama yapmıyor.

  10. 5 dakika önce, Smile Buddha yazdı:

    Kenan Evren  hayranı olduğun için kürtlere özerk devlet istemen normal.

    TRT televizyonlarında  özerk devlt istiyordu Kenan evren kürtler için. :)

    Ben istekte bulunmadım. Sadece fikirlerini soruyorum forumdakilerin. 

     

    Ayrıca Ayrılıkçı Türkler Kürtlere özerklik değil bağımsızlık vermeyi savunuyor. Bildiğim kadarıyla PKK'nın istediği de zaten bağımsızlık değil özerklik. "Kürdistan bizim ama Türkiye hepimizin" diyorlar.

     

    Evren Paşa nerede Kürtlere özerklik vermekten bahsetmiş? 

  11. Kaynak atmaya üşendim ama mutlaka herkes duymuştur. 

     

    Devlet Bahçeli Meral'e "yuvana dön" çağrısı yapmış. Tayyip de "İyi Parti gibi yerli ve milli bir partiye HDP ile birlikte olmak yakışmaz" gibisinden bir laf etmiş. 

     

    Peki bu Meral'in aklına gelmiyor mu çıkıp "Ulan daha düne kadar bana Fetöcü diyordunuz şimdi ittifak teklif ediyorsunuz" diye? 

     

    Hakikaten bu nasıl bir omurgasızlık ve dönekliktir böyle? Kadını 3 sene boyunca Fetullahçı olmakla suçladılar, sonra işler kötüye gidince de tükürdüklerini yaladılar. Bu olaya çok sevindim. Çünkü AKP'nin bitişinin resmidir bu.

     

     

     

  12. 25 dakika önce, Googler yazdı:

    68 kuşağı tiksinilecek en son şeydir. Hataları elbette vardır. Ama aslında 68 K tüm uygarlığın belki de en sağlam serüvenidir. 

     

    Radyoyu aç. 60'lardan, 70'lerden dinlediğin kalitede müzik dinleyeibiliyor musun?

     

    O dönemde yetişmiş sanatçıların karizması başka kimde var? 

     

    Kemalist olacaksan onu bunu değil bizzat Mustafa KEmalin kendisini okuyayacaksın. Sen onu yorumlayanların bok yoluna gitmişin evlat.

     

    Hayatta her zaman kendi yorumunu yapmayı bileceksin.

    Yerli müziği kastediyorsan 2000'lerin rock müziklerini her türlü tercih ederim.

     

    Ayrıca ben Mustafa Kemal ismini kullanmaktan zerre haz etmem. Her zaman Atatürk demeye gayret ederim.

     

    Ben de zaten Atatürk'ün bizzat kendisini okudum. Üstelik Turhan Feyzioğlu'nu çok daha sonra tanıdım. Ve baktım ki bu adam Atatürk'ü tıpkı benim gibi anlamış. Tamamen tesadüf yani.

     

    Elbette ki herkes kendi yorumunu yapacak. 68 kuşağı da kendince bir Atatürk yorumu yapmış. Bana göre baştan aşağı yanlış bir yorumdur bu. Kimsenin bunu doğru Atatürk yorumu diye dayatmaya da hakkı olamaz.

     

  13. Ülkemizdeki hızla artan Arap ve Kürt oranı beni ve benim gibi vatansever Türkleri endişelendiriyor. Böyle giderse yakın gelecekte Türkiye Cumhuriyeti Türklerin ülkesi olmaktan çıkıp Arap ve Kürt federasyonlarından oluşan bir ülke haline gelecek.

     

    Bu kötü gidişatın önüne geçmek için AKP'den kurtulur kurtulmaz uygulanacak şöyle bir proje aklıma geliyor:

     

    Diyorum ki başka ülkelerden Suriye Türkmenleri, İran Azerileri ya da Doğu Türkistanlılar gibi Türk kökenli olan göçmenler getirip bunları Doğu illerine yerleştirsek nasıl olur? 

     

    Evet oldukça masraflı bir iş olur ama uzun vadede kesinlikle Türkiye'nin yararına olacaktır. 

     

    Siz ne düşünüyorsunuz?

  14. 5 dakika önce, Googler yazdı:

    Fakat, bu tür sapkınlıkları K.K.'nın onayladığını kanıtlayan bir delil hala sunamadın.

     

    Bunlar Canan K. denen kadının twitleri. Elbette partiyi de bağlar ama hiçbir parti lideri tüm üyelerini kesin olarak kontrol edemez.

     

    K.K.'nın bu kadını HDP tabanından oy alabilmek uğruna elinde tuttuğu olasılığı hala çok diridir.

     

    Ki esasen şu anki konjonktürde daha akıllıca bir seçenek de ufukta görünmüyor. 

     

    K.K. yeri gelmiş bozkurt işareti yapmıştır ülkücülere karşı. Hoş gerçi, siz adam ne yapsa ağzına sıçmaya şartlanmışsınız. Sonuçta kendi ağzınıza etmekten öteye gidemediğiniz de ortada:

     

    Öküzün altında buzağı arıyorsunuz. Bu k,ürtçü zevatın sınırlarda yaşadığı, yaşamın her türlü sınırını zorladığı geleneklerinden belli bir şey. Bunlar senin gibi ya da buradaki çğu insan gibi sadece e-ortamda değil bizzat yaşamın içinde aktif olarak mücadele eden bir takım yaratıklar. Sen ya da senin gibiler, ve hatta ben, göt büyütürken bunlar bilfiil mücdeleni, olayın içindeler. 

     

    Sen hala abazan gezerken bunların her biri en az 18 çocuk yapıyor.

     

    Sen ben birbirimizi yerken bunlar dönüşümlü olarak birbirlerine ev alıyorlar. 

     

    Bu gidişle sadece CHP değil her yan onlarla dolacak ve Türkiye Kürdiye olacak. 

     

     

     

     

     

    Anladım. Sen de diğer tatlı su ulusalcıları gibi Dersimli Kemal'in Kürt oyları için takiyye yaptığını iddia ediyorsun.

     

    Ayrıca Dersimli Kemal'in bunları kontrol edemeyeceğini iddia etmek komik geldi bana. Partide her şey onun iki dudağı arasında. Adam istediğini partiden ihraç edebiliyor. İsterse Canan'ı da anında ihraç edebilir ki niye etsin zaten onu o mevkiiye getiren bizzat kendisi değil mi?

     

    3-5 tane PKK'lının oyu için 90 yıllık CHP'nin ilkelerini ayaklar altına almak, partiyi HDP'nin bahçesi yapmak ne derece mantıki? Önümüzde 1991 seçimlerinde SHP'nin yaşadığı hezimet gibi bir örnek dururken hem de. Kürt oyları için Kürtçülük yapmanın bize kazandığımız Kürt oylarından daha fazla Türk oyu kaybettirdiğini göremiyor musunuz?

     

     

  15. 24 dakika önce, Teşup'unOğlu yazdı:

    Kürtler bu topraklarda Türklerden eskidir. Beğenin veya beğenmeyin, hal bu iken söylediğiniz komplo teorisi bugüne kadar gerçekleşmesiyle bugünden sonra da olmaz.

    Kürtler Doğu'ya Yavuz zamanında yerleşti. O topraklarda önceden Türkmenler çoğunluktu.

     

    Velev ki senin dediğin doğru olsun bu yine bir şeyi değiştirmez. Amerika'da Kızılderililer de Amerikalılardan eski diye ne yapmamız gerekiyor? Keza Avrupalı ulusların hemen hemen hepsi Kavimler Göçü ile o bölgeye geldi.

     

    Sonuç olarak Türkiye Türklerin memleketidir.

  16. 6 saat önce, Googler yazdı:

     

    Internette Atatürk'ün İngiliz ajanı olduğunu iddia eden kaynaklar da var. 

     

    Senden hala bu iddialarına ilişkin sağlam kaıntlar istiyorum. Samimi olarak istiyorum bunu.

     

    Canan Kaftancıoğlu'nun iğrenç tweetlerinden bazıları:

    v0zOoK.jpg

    bP6mld.jpg

    una4SS.jpg

    Görüldüğü gibi Atatürk'ü katliam yapmakla suçlamış, PKK'nın kurucu üyesi Sakine Cansız ve onunla beraber geberen iki terörist kadın için "üç devrimci kadın" demiş.

     

    Bu da 2010'a ait bir haber. Malum referandumda evet diyenler arasında Şener de var.

    AyXUKl.jpg

    Kendisi Madımak Katliamı raporunda da "tahrik şerhi" düşmüştür:

    https://onedio.com/haber/sener-tbmm-madimak-raporuna-tahrik-serhi-dusmus-444666

     

    Oğuz Kaan Salıcı için kaynak:

    http://www.gelecekgundem.com/politika/chp-kapatilsin-diyenler-chpyi-yonetiyor-h2917.html

×
×
  • Yeni Oluştur...