
kale
-
İçerik sayısı
168 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
İletiler bölümüne kale kullanıcısının eklediği dosyalar
-
-
Sokaktaki 5 yaşındaki, Allah'a inanan bir çocuk tabii ki bilir.
Ama ben sizin gibi cahil ve bağnaz ateistleri eğitiyorum burada.
Selamlar.
Sokaktaki 5 yasindaki cocuk Allaha degil ne soylersen ona inanir.
Asil cahillik 1974 yilindan beri 5 yasindaki halinde kalip bunu da marifet saymak olsa gerek.
-
Şans diye birşey olmadığını ispatlıyorum, hem de bir şans oyununda bile.
Gunaydin o zaman.
Da konu acmaya ne gerek vardi.Sokaktan gecen birine sorsaydin soylerdi.
-
Birinci top tamam tuttu,ikinci top tamam bu da tuttu diyelim.Ama bunun böyle bir trilyon kez tekrarlanması imkansız gözüküyor.Fakat buna karşılık bu olay gerçekleşecek başka yolu yok
Niye imknasiz gorunsun ki.Benim elimdeki bilette 1 trilyon tane rakam varsa bu islem tabiki o kadar tekrarlanacak.
Herkese de 1 er bilet basildiysa makineden her yeni top dustugunde bu 1 trilyon kisiden bazilari elenir.Taa ki son kisi kalana kadar.
Bu ornek uzerinde biraz dusunuldugunde evrimin mekanizmasini da cok iyi acikiyor.Bir kisi bazinda dusunuldugunde dusuk ihtimalli bir olayin. Butune bakildiginda zorunluluk oldugu goruluyor.
-
Madde 1'deki durumdan dolayı 2'deki durumu anlamamanız çok normal. Siz de 4 yıl okuduktan sonra iş bulamamış biri olsaydınız onları ve diğerlerini çok iyi anlardınız..
Saygılarımla
İyi de Hallac bunun zaten böyle oldugunu Kirlisakal kendisi söylemiş.
Asıl sen burda Madde 0'ı anlamamışsın.
-
Sevgili Mantık, burada bir açıklama getirilmesi gerekiyor. Çünkü Tanrı'yı bu şekilde ifade edenler "sebep" sözcüğünden, senin anladığından farklı bir anlamı kastediyorlar. Bu da teistin kafa karışıklıklarından en önemlilerinden birisi oluyor.
Genellikle bir Teist, ereksellik (causality) ile nedenselliği (teleology) bilinçli ya da bilinçsiz olarak birbirine karıştıran, bulanık bir anlayışa sahiptir. "Her şeyin bir nedeni/sebebi var" deyip bunu temellendirmeye çalışırken, nedensellik ile ilgili argümanları kullanır. Verdiği örnekler sürekli bununla ilgilidir. Oysa esasen "her şeyin bir amacı/hikmeti vardır"ı kastetmektedir ve birinci türden önermeyi temellendirdiğinde, ikincisini de temellendirmiş olduğunu zanneder
Burda bir karışıklık olmuş.
Pozitif bilimlerde kullanılan t anındaki bir outputun (t+1) anındaki inputundan bagımsız oldugunu soyleyen nedensellik (causality). Dincilerin kullandığı purpose olan (teleogy ) olması lazım.
-
Isigin sayisal olarak olculmesi icin oncelikle isiga genelde voltaj ya da direnc olarak tepki veren bir elemen alinir.
Bu componentin olctugu deger (adc) analog to digital converter ile orneklenir.Sonuc lineer degilse ya da sclasi farkli ise componentin ozelligine gore fonksiyondan gecirilebilir . Sayisal sonuc digital ortamda islenebilir saklanabilir. Ornekleme nin temelinde de yukarida bahsedilen transistorler ve opamplarlarla yapilan karsilastirma vardir.Daha da detayli bahsedilebilir.
Ayrica Veriyi saklamak icin orneklemenin yaninda kuantalama da yapilir.Kuantalama ayni ornekleme isleminin time domeninde de yapilmasi anlamindadir.
Ornekleme sayisal teknolojinin analog dunyaya entegre olmasi icin olmazsa olmaz yontemdir.Cunku gercek dunya tamamen analog ve nonlineer.Bu tarz sistemlerde islem yapmak daha zor.Bunun icin sayisal ve lineer modellemeler cok kullaniliyor.
Hatta temel muhedisligin ozeti bu iki islem bence.
-
Ben de nomadUn a katılıyorum. Vilppu7 senin aradığın pratik çözümlerse,
İnsanlarla birlikte vakit geçirmeye çalış. Daha fazla ortama gir çık fazla bir beklentin olmasın ama.
Hata yapmaktan korkma Kabuğuna çekilme,kendini fazla dinleme çok fazla izole olmamaya çalış en mantıklısı olur.
Bir de tanımlara,isimlere fazla takılma bırak onu uzmanlar halletsin.
Sen pratik hayattakilere bak.
-
Karaamidli (Diyarbakırlı) İ.El-Cezeri, 800 sene önce hidrolik sistemle pek çok otomatik eser ortaya koymuştu. Ta o zamanlar biz, yaptığımız robot atlara, hareket kabiliyeti verirken, batılılar henüz saatin işleme keyfiyetini bile bilmiyor ve "Acaba içinde cin mi var?" diyorlardı. İşte o devirde medrese bu denli çağının önündeydi...
Bu ifade tümden sallama.
Medrese çağının önünde falan degildi.Hidrolik sistemler pnomatik yunanda çok esliden beri biliniyordu. Yaptıkları mekanik saatler var.
zaten pnoma sözü latinceden geliyor.El cezeri ye gelene kadar birçok bilgin var.
Yapılmış olan incelemelerden teknik yönden gerçekleştirildiği bilinen ya da belgelerde bilinçli olarak tasarlanmış ve çalışabilirliği denenmiş olan en eski otomatik kontrol düzenleri Hellenizme kadar uzanmaktadır. En eski uygulamalar su saatlerindeki debi kontroluna ilişkindir. İskenderiye'de Ktesibios'un (M.Ö. III. Yüzyıl) geliştirmiş olduğu debi kontrolu modern otomobillerdeki yakıt akışını ayarlayan karbüratörlere benzemektedirKtesibios'tan bir nesil sonra yaşadığı tahmin edilen Bizantion'lu Filyon (MÖ. III. Yüzyılın ikinci yarısı) Pnömatika adlı eserinde kandillerde yağ seviyesinin ayarına ilişkin örnekler vermektedir. Bu düzenlerde hava sızdırmayan yağ deposuna giren hava miktarı kandil yağı seviyesi h tarafından kontrol edilerek seviyenin aynı kalması sağlanmış olur (Şekil.3). İlginç olan bugün Pnömatika'nın sadece Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan Arapça çevirilerinden bilinmesidir (Ayasofya 2755 ve 3713).görüldüğü gibi tam tersi batılı içinde cin var falan sanmıyor.Bizzat müslümanlar kaynaktan çeviri yapıp içinde cin olmadığını anlıyorlar.
http://www.kontrol.itu.edu.tr/?k=tarihce&t=onculer
El cezeri gibi alimler önemli işler yapmıştır.Kendideğerlerimize sahip çıkmak çok yerinde.Ama bunu islama yamamak yanlış. Çünkü söylenildigi gibi bunu islam sayesinde degil islamdan bağımsız tam tersine dinden bagımsız olan yunan,helen görüşlerinden esinlenerek yapmışlardır.
İslam ise adeta bir asit yağmuru gibi bozkırda açan filizlerin üstüne yağıp büyümelerini engellemiştir.
-
Elindeki 10 ytl den bastığına göre hepsinin seri numarasını aynı .
Kiracı da uyanmış ?
-
Doktorluk misyonerlik degil diyen arkadaşların düşünmediği bir nokta var burda.
Sağlık işi çok hassas bir nokta. Zurnanın zırt dediği bir yer.
Burada Arz talep sabit kalmaz.Dengeye oturmaz çünkü talep ne kadar yükseğe çıkarsa çıksın mutlaka o malın alıcısı bulunur.Bu da bazılarının bu hizmeti alamaması olabilir.
Bu işi yapanlara para verilebilir ama işin aslı verilen para ne kadar çok olursa olsun hiç bir zaman gerçek degeri olamaz.Çünkü söz konusu insan hayatıdır.
-
Huseyin
bunlar defalarca anlatılmasına rağmen hala anlamamzlıktan gelmen, mal bulmuş gibi ateisteler ırkçıdır ,güçsüzün yok olmasını ister vs demen senin gerçek niyetini,seviyeni hem ateistelere hem de aklı başında müslümanlara gösteriyor.
Dikkat edersen ben bir ateist olarak senin aksine bu yaptığın çirkefi tüm müslümanlara degil sadece sana malediyorum.
-
Sizce hangisinin tasarımı daha iyi?, tablosunun mu, yoksa kendisinin mi
Soruya bakar mısınız. Bizi allah yaratmadıysa kim yarattı gibi.
İlkinin tasarımcısı ortalıkta dolanıyor.
İkincinin tasarlandığını nasıl da önkabul yapmış.
Bir de çaktırmadan kıyas soruyor.
-
Havada kar hafif hafif atıştırıyor.Kahramanımız Emre1974tr camdan dışarı bakar hava soğuk ve yağışlıdır.Dışarı çıkıp insanların arasına karışmak istemez.Mamafih eczaneye uğrayıp ilaçlarını almak zorundadır .Son görüşmede doktoru sert bir dille kendisini uyarmıştır. Emre bey Ispanak+ tere ile olmaz şu ilaçları düzenli almanız gerek yoksa sizi bir süre daha alıkoymamız lazım diye. İçinden neyse yaw, pazara da uğrarım evde portakal falan bitti der ve dışarı çıkar emre. Pazarda gezerken gördüğü sulu portakallardan ve kividen birer kilo alıp torbasına koyarken birden ampül beyninde çakar.Ulan ben bu portakalı en çok kışın pazarda görüyorum.Eee hava da karlı, aylardan da ocak o zaman bu portakal kış meyvesi olmalı der. Hay yüce rabbim bizi kışın soğuğundan koruyan portakalı nasıl da kışın bize veriyorsun.Varlığını hergün yeni yeni mucizelerle gösteriyorsun diye düşünür.
Derken aniden aklına böyle ilginç düşüncelerin özellikle ilaçlarını almadığı zamanlar geldiğini farkeder.Anında irkilir,İşte şeytan ve cinler bana gene vesvese veriyor,zaten benim doktorun da ruhçu olduğu belli diyip son portakalını torbasına atıp eczaneye uğramadan dosdoğru evin yolunu tutar.
-
Diyelim çocuğuna araba çarptı ve öldü nasıl üstesinden geliyorsun?
cübbeli bunun üstesinden gelinmez. sen de gelemezsin.herkes ne yaparsa sen de onu yaparsın.Ne kadar koyu müslüman olursan ol.
Bunun örnekleri çok açık degil mi.Birçok hoca falan ölünün arkasından ağlamak bağırmak fazla yas tutmak haramdır,mekruhtur tarzında zırvalar ama başta kendileri olmak üzere kimse bu konuda dini mini dinlemez.oğlu ya da çok yakınını kaybederse görürüz.
Bu örnek aslında benim bahsettiğim pratik hayatta ateistlinize çok uyar.Oğlunu genç yaşta kaybeden ana hiçbir zaman neyse yaw nasılsa cennete gitti oğlum ,orda görüşecez fazla günah işlememiş oldu iyiki öldü diye düşünmez.Teselli için aklına getirse bile uygulamada nasıl olduğunu acı şekilde görüyoruz.
Halbukü sizin mantığınıza göre tamtersi sevinmesi gerektir. Ort. 30-40 yıllık bir bekleme sonunda görüşmelri hem de sonsuza kadar beraber olmaları kuvvetle muhtemeldir .
-
Allah inancı olmayan insanlar hayata nasıl tutunuyorlar?
Allah inancı yaşamak için en önemli motivasyon degil. İşin daha da ilginci bu sadece ateistlerde degil müslümanlarda da böyle.hepimiz bir hayat yaşıyoruz.günlük hayatın akışı içinde allah kimin kaç kere aklına geliyor.
Bir insan sıkıntıya düştüğünde sığınacak bir kapı arar ve o an ona ne annesi ne babası ne de başka biri yardım edebilirCümlenin başı doğru da sonu çok yanlış bir çıkarım.Sıkıntıya düştüğünde insan sığınacak bir kapı arar da bu kapıyı niye hayali gözle görülmeyen emin olunmayan bir varlıktan istesin. bu dünyanın maddesel sorunları yine bu dünyanın maddi koşulları ile çözmek akılcıdır. Özellikle de anne babaya sığınmak yardım istemek çok çok daha mantıklı.Bu insanlar önce sizi dünyaya getirmiş sonra size para emek harcayarak yetişmenizi sağlamış .
Ama eğer ki dersen çok çaresiz, kimsenin yardım edemeyeceği bir durumdasın ölümcül hastalık,tedavisiz bir durum vs gibi o zaman da senin " İnançlı insanlar Allah'a dua ederek,el açarak onun manevi gücünü hissederler" dediğin yöntemi ve başarısını test etmek isterim.
Acaba bu yöntem ne kadar başarılı?
Birde şunu söylim.kendi gördüğüm müslüman olup da başarılı olan tiplerde hep gözlediğim şey gizli ateist olmalrıdır.Moral motivasyon olarak devamlı allaha sığınmalarına rağmen iş uygulamaya gelince karşılaştıkları problemleri hep maddi koşullar ölçüsünde çözmeye çalışırlar.İş bitene kadar da allahın adını anmazlar.
-
Sen bilirsin bu kafayla girdiğin her konuda şamaroğlanı olmaya mahkumsun.
-
Bundan sonra kış meyvaları hakkında "ama onları sıcak yerlerden kamyonlar getiriyor, yazın da benzinleri bittiği için getirmiyorlar" şeklinde kendini rezil eden açıklamalar yapmazsın.
Bu kadar da düşme bence.Nerede böyle benzinleri bittiyor da getirmiyorlar dedim.Argümanının fosluğuna kafan basınca çamura yatmaya gerek yok.
Daha ilkokul seviyesindeki bilgilerden yoksun senin gibi insanların bu forumda yazmaya kalkması bile bir utanç vesilesidir.O yoksunluk degil ilerleme kardeşim.İlkokulda takılıp kalmışın .Sana dünya dünyanın heryerinde kış diye bir mevsim olmadığını öğretiyorum. Sense yok bana bunun ilkokulda böyle öğrettiler, kargadan başka kuş tanımam diyorsun.
Sen bilirsin bu kafayla girdiğin her konuda şamaroğlanı olmaya mahkumsun.
-
emre görülüyorsun ıspanak+ tere ile olmuyor bu işler.
Durum o ki hayal dünyan, sanrılar devam ediyor.
Sen en iyisimi ilaca devam!
-
Kış meyveleri ve sebzelerini bol bol tüketin
Kış aylarında yani mevsiminde yetişen meyve ve sebzelerin bolca tüketilmesi gerekir. Portakal, mandalina, greyfurt, kivi gibi meyveler bol bol C vitamini içeriği sayesinde cildin daha genç ve diri kalmasını sağlarken tüm vücudumuz içinde doğal bir antioksidan işlevi görür. Bu besinlerin içerdiği yüksek miktarda sıvı da vücuda alınması gereken sıvı miktarını destekler
http://www.memorial.com.tr/saglikrehberi.php?Id=2005
Yaz meyve ve sebzelerini kışın tüketmeyin
KIŞ MEVYE VE SEBZELERİ YİYİN
“Hem kanserojen, hem de pahalı olan bu meyve ve sebzeler yerine kışın yetişen ve vitamin, mineraller yönünden zengin olan ıspanak, pırasa, karnabahar, yerelması, elma, portakal, mandalina gibi kış sebze ve meyvelerini tercih ediniz. Bu şekilde hem sağlıklı olursunuz hem de kanserden korunursunuz. Biz sivil toplum örgütü olarak sizleri kanserden korumak istiyoruz. Tek amacımız budur.”
http://www.hurriyet.com.tr/yasam/5477634.asp?m=1
Selam ve sevgiler.
fikirlerinin fos olduğunu anlayıp filitre etmen güzel de salt magazin+gazete haberlerini buraya niye taşıyorsun ki.
Seda Sayan da bunları söylüyor zaten
-
aynen öyledir.. mevsimlerine göre sebze ve meyveler bir bakarsınız ki ortaya çıkı verir... allah'ın muhteşem ilminden size sadece 1 tane örnektir bu... koyun ve keçilerde kurban bayramında bize verilmiş allah tarafından nimetlerdir...
hala inkar mı edersiniz?
Aynen öyle falan degil.Tam tersidir. Bizi soğuk algınlığına karşı koruyan dediğiniz portakal mandlin gibi turunçgiller +kivi vs hep sıcak,ılıman iklimlerde yetişir.Kışın onu sana getiren kamyondur, allah degil.
Erzurumda, ağrıda yaşıyorum soğuk var deli gibi hani portakal, kivi vs .Ulaşım olmadan -yani insan - allah beni korumuyor o zaman . Bu mantık tamamen yanlış görüldüğü gibi
Bu başlıkda ilk iletilerde bahsedildi. Başlık sahibi cahil de sustu kaldı herzamanki gibi başka yerlere sardı.
-
insan74,
boş laf olunca balıklama atlıyorsun da sana ve dindaşlarına son iki sayfadaki evrim çöktü iddianızla ilgi ciddi sorular var.Onlara niye hiç deginmiyorsunuz.Sorular haklı olarak altında kalma da nerde kalırsan kal cinsten bir bak istersen.
Buyur, yazdıklarının cımbızlama olmadığını göster o halde.. Gösteremiyorsan, utanmaz, arlanmaz, yalancı ve iftiracı bir rezil olduğunu kabul et..Hadi ateistlerinki ideolojik olsun burada ateistin utanç duyması gereken ne gibi bir durum var? -
Oooof of hepinizmi aynısınız siz, ne yaptı bu harun yahya sizin bi taraflarınıza yaw !
Olm az kafanı çalıştır HY nin hedef kitlesi sizsiniz.Bize ne yapabilir.Herif sizi düdükleye düdükleye bir yerlere geldi. Beleşçinin allahı oldu, kral gibi yaşıyor.
-
insan74,
Sizlere verilen cvblar ve sorulan sorular var. Milliyetperver e koltuk çıkmak istiyorsdan boş laftan ziyade onlara da cevap verseniz.
-
'mucizeler' isimli sitede ayni bilim adamlarinin bulgularini delil olarak kullanip kurandaki bazi ayetleri isaret etmissiniz. bu nasil bir celiskidir.
TunBagaTarhan buna cvb bekleme.Çünkü cvb kabızlığı çaresizliğini gösteriyor.
İşine gelmedi mi bilim adamları tukaka ,yanlı ruhçu ,örgütçü.
Geldi mi de kuran zaten bilimi doğruluyor.
Hangisinin doğru hangisinin yanlı olduğunu kurana bakıp karar vercez de. O zaman Kuranın doğru olduğunu neye bakıp anlıyacaz.
Bir piyango biletinin düşündürdükleri
in ATEİSTFORUM
gönderildi
Haha 5 yasinda iken ole mi gorunuyor.Tabiki ulasamam ben 5 yasinda da senin kadar dusunme ozurlu oldugumu kabul etmiyorum zaten
Cikacak kisi tamamen sansadir.Bunun aksini ispatlamak istiyorsan her deneyde biletin ayni kisiye cikmasi lazim.
Aklin sira her rakamda cikan benim numaramdir falan diye dusunme son numaraya kadar o bilet sana cikmamistir.