BilgehanBengi

Geçen yıl "İslam Kısır Döngüsü" diye bir başlık açmıştım... O başlığa astığım grafik...

İslam peygamberi fethettiği şehirlerin kadınlarını seks kölesi yapmadı mı? Ümmeti de onu takip ediyor işte... Adamlar İsveç'i ele geçirmişler, İsveç'in kadınları bunlara helal olmuş, tepe tepe kullanıyorlar, itiraz edeni de yamultuyorlar. Bazı ezikler de gelmiş isveç sağı, norveç solu diye bık bık ediyor. İnsanda azıcık haysiyet olur, senin şehrini Araplar, Somalililer bassa, sonrada anana, bacına, karına tecavüz etseler "Bunlar ülkücülerin, buduncuların propagandasıdır" mı diyeceksin? Tecavüzler istatistikleri ile ortada... Tecavüz aşağılık adamın işidir ve aşağılık adamın en âlâsını İslam y

Abdest, namaz bilmezsiniz... Oruç tutmazsınız... Selamlaşırken, beğeninizi bildirirken, umutlarınızı dile getirirken Arapça laflar etmezsiniz... Dua etmez, dualara "amin" demezsiniz... Hayatınızda "din" yoktur. Ayrıca... facebook'ta en süper müslüman gruplarına üye değilsinizdir, sık sık İslami videolar da paylaşmazsınız. Unutmadan... Kandil, bayram vesilesi ile dini temalı yapmacık sms'ler de göndermezsiniz. Bu ipuçlarını birleştiren "zeki" bir müslüman din konusunu pek takmadığınızı farkeder. Kendini sizin imanınızdan sorumlu hisseder. Ancak "Sen müslüman değil misin?" diye sormak çok cür

İslamcıların bir iddiası vardır; Avrupa'nın İslam'a koştuğunu söylerler. Bu iddia doğrudur arkadaşlar. Aşağıdaki fotoğrafta İslam'a koşmuş İsveçli bir kızcağızı görüyorsunuz. İsveç'te son yirmi yıl içinde tecavüz vakaları 4 katına çıkmış. Tecavüzlere öldürmeye yakın bir dayak da eşlik ediyor. Tecavüzden hüküm giyenlerin %85'i göçmen. Göçmenlerin çoğu müslüman ülkelerden. İsveç, son yirmi yılda çok sayıda göçmen kabul etmiş. Tipik bir İsveçli aile başına 1.6 çocuk düşerken göçmenler fare gibi üremişler ve Malmö gibi bazı kentlerin bazı semtlerini kurtarılmış bölge ilan etmişler. Örneğin

BilgehanBengi Avatarı, Estetik ve Evrim (Güzelliğin kaynağı nedir?) http://bilgehanbengi...k-ve-evrim.html

"İnsan dediğiniz nedir?" diye bir başlık açmış, Üner Tan'ın keşfettiği sendromdan da bahsetmiştim; iki de link vermiştim. Forumun arama sistemi son bir yılı arıyor, benim açtığım başlık çok daha eski... Forumdan bulamıyorum ama bloguma kopyalamıştım o başlığı; http://bilgehanbengi.blogspot.com/2008/12/insan-dediiniz-nedir.html 2006 yılından konu ile ilgili bir haber; http://news.softpedia.com/news/Backward-evolution-Five-members-of-a-Kurdish-family-walk-naturally-on-all-fours-19343.shtml Hastalığın VLDLR geninde bir defekte bağlı olması çok ilginçmiş... Lipid reseptörü ve quadripedal yürüy

Terbiyesiz herif! Sen de kanser olacaksın... Sen de amansız bir hastalığa yakalanacaksın... Sen de bir gün geberip gidecesin. Ama gebermeden önce ateist bilimadamlarının geliştirdiği tıbbi tekniklerden, ilaçlardan yararlanmak için elinden geleni yapacaksın; doktorlara, hastanelere gideceksin; "Ateistlerin biliminden bir medet!" diye zırlayacaksın. Ölümünün pençesindeyken dandik allahına ettiğinin duaların bir boka yaramadığını çok iyi bildiğinin için senin gibi "allah devesi" olmayan açık zihinli insanların geliştirdiği tıbba sığınacaksın.

Ne demişim bak? Bu arada şunu da belirteyim; Hitchens'in bu konularda kafasının karışık olduğu açıktır, bunu hakaret anlamında söylemiyorum; kimisinin kafası karışıktır ama illa keskin bir şekilde bir görüşe taraf olmanın şerefli bir şey olduğunu sanır ve içine tam sinmese de keskin görüşlerin bayraktarlığını yapar. Hitchens zamanında sosyalist görüşlere sahip bir adammış, yaşı ilerledikçe sosyalist düşünceleri terk etmiş ama bu görüşün kuramcılarına atıfta bulunmaya devam ediyor. Benim bu başlığı açmamın nedeni Hitchens'in siyasi görüşlerini tartışma isteğim değil, kanser olmuş olması

Uzun süredir foruma zaman ayıramıyordum, bugün biraz gözattım. Dikkatimi çeken bir şey oldu; Christopher Hitchens hakkında başlık yoktu. Bilmiyorum haberiniz var mı; Christopher Hitchens kansere yakanmış, Bu kötü haberi 3 ay kadar önce bizzat kendisi duyurmuş. Yakalandığı kanser özofagus kanseri, oldukça hızlı ilerleyen ve kurtulma şansı çok az olan bir kanser. Hitchens içkiye sigaraya düşkün bir adamdı, kansere bizzat davetiye çıkarıyordu, röportajlarda, sohbetlerde, kamera karşısında bile durmadan içki ve sigara içmesi beni çok üzüyordu. Şimdi bunları konuşmak ne derece doğru bilmiyorum, Hit

Bu konuda şöyle bir şey yazmıştım; http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=23327

Sevgili mantık, Aşağıda adresini verdiğim sitede Türkçe karakterler kullanılmadan yazılmış yazıları düzelten bir servis var. Sıfır hata ile çalışmasa da işin büyük kısmını hallediyor. http://www.hlst.sabanciuniv.edu/TL/deascii.html

15 kilogram demek -tamamını yağ dokusundan verdiğini düşünürsek- 135.000 kCal demektir. Bu miktarı bir aya homojen olarak yayarsak günde 4500 kCal yakman gerektiğini görürüz. 4500 kCal ne demek? Eğer 75 kilogram ağırlığında normal vücut yapısında bir erkekseniz; 5 km/s hızla bir saatlik yürüyüş sırasında 266 kCal yakarsınız. Ortalama bir tempoda (5 km/s) yürüyüşle 4500 kCal yakmak için 17 saat yürümeniz gerekir. Hergün 17 saat yürüyüş yaptığınız bir ayın sonunda hala sağ olur musunuz bilemiyorum. Birim zamanda harcadığınız enerji miktarını artırmak için daha "sert" sporları deneyebilirsin

Bizim Elif Şafak TED'de konuşmuş. TED'in Youtube kanalına aboneyim. Bugün bir baktım "Elif Shafak" diyor. TED'in neredeyse tüm konuşmalarını dinlerim; gerçekten çok ilham verici, zihin açıcı konuşmalar oluyor. Elif'in konuşması güzel ama teması çok dağınık... Nereye bağlayacak diye bekliyorsunuz. Ama arada güzel tespitler yapıyor, güzel laflar ediyor. Özellikle gelişmekte olan (az gelişmiş) ülkelerin aydınlarından beklentiler konusunda güzel laflar ediyor. Yabancı ülkede Türk olmak konusunda tespitleri var. Ayrıca anneannesinin şifacılığı felan mizahi bir dilde anlatıyor. TED'de konuşanlar

Ekşisözlük'te bahsi geçen başlığa birileri benim 124.000 peygamber konususu ile ilgili yazımı koymuş, nedense imzamı silip de koymuş... Bahsi geçen yazının orjinali Ateistforum'da şu adrestedir; http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=23327 http://bilgehanbengi.blogspot.com/2009/10/peygamber-bollugu-ve-peygamber-ktlg.html

Kusura bakmayın, fazla vaktim yok, döndüğümde daha geniş yazacağım; şimdilik kısaca şöyle... Kuşlarda cinsiyet belirleme sisteminin farklı olduğu eskinden beri bilinir, yeni bulunmuş bir şey değil. Kuşlarda bizdeki gibi -memelilerdeki gibi yani- XY > erkek, XX dişi değildir... Kuşlarda ZW sistemi var... ZW dişi, ZZ erkek... Dikkatinizi çekerim heterogamet olan erkek. Neyse... Gece döndüğümde daha uzun yazarım... Hormon olayları felan var... Asıl mevzu o...

http://bilgehanbengi.blogspot.com/2008/12/insan-dediiniz-nedir.html

Güncelleme... Bu başlık için hazırladığım "Kısır Döngü" grafiğini facebook'ta paylaşan arkadaşlar olmuş. Yaptığımız şeylerin böyle dolaşıma girmesi, böylece daha çok insana ulaşması çok güzel...

Tüylüdür gergedandır o... Mamut gibi tüylüdür yani. O bölgelerin gergedanı tüylü çünkü... Bu arada "600.000 yılllık gergedan fosili bulundu" diye Zaman haber yapmış, sen de buraya alıp gelmişsin... Umarım bu bulgunun -sizin tabirinizle- "evrim teorisini çökerteceğini" düşünmüyorsunuzdur. Zira o bölgede gergedan en az bir milyon yıldır var... Sumatra taraflarında 15 milyon yıllığı da varmış... Bunu da bugün öğrendim...

Eğer olay lens flare ise gözün merceği ile fotoğraf makinesinini merceği farklı özelliklerde olduğu için gözünle gördüğün görüntüyü fotoğrafta yakalayamayabilirsin.

"Lens flare" olayını mı kastediyorsun?

Fikri...??? Sen misin?

Müslümanların "bir tanrı olduğuna inanmamak" durumunu anlaması, idrak etmesi çok zor... Bu adamlar bizim inanmamamızı bile Allah'ın işi olarak görüyorlar... Onlara göre Allah'ın vesvese vermekten sorumlu günah keçisi Şeytan gelip kulağımıza fısıldıyor, bize vesvese veriyor... Yani doğal halimizde biz de inanıyoruz ama şeytan gelip fitleyip durduğu için inanmıyoruz, şeytana uyuyoruz. Aşağıda facebook'ta rastladığım bir diyalog var. Fikri Bayhan adlı müslüman vatandaşın yazdıkları durumu özetiyor.

Çizim masasının başında çaylak bir tasarımcı düşünün; aklına bir fikir geliyor... O fikrin iyi bir fikir olup olmadığını anlamak için önce çizimler yapacak, sonra prototipler geliştirecek ve tasarımı hayata geçirerek test edecek... Tasarımın hatalı olduğunu görecek ve planlama aşamasına geri dönecek. Daha tecrübeli bir tasarımcı ise fikrini kağıda dökecek... Kağıttaki skeçleri incelerken tasarımdaki hatayı görecek... Böylece prototip yapma zahmetine katlanmayacak... Şimdi bir de sonsuz tecrübeli bir tasarımcı düşünün; bu tasarımcı fikirler daha kafasındayken hatalı mı, çalışır mı, çalışmaz m

Liberaller evrensel hukuku ve hukukun üstünlüğünü savunurlar. Hukuk, bireyin özgürlüğünün teminatıdır. Birey, bir başkasının tahakkumu, otoritesi altında değildir; temel hak ve özgürlüklerin bizzat sahibidir. Bu hak ve özgürlükleri devlet ya da başka bir merciden almaz, insan olması itibarıyla bu haklara sahiptir. Birey bir toplumda uyum içinde yaşamak için bu hak ve özgürlüklerinde kısıtlamalara gidebilir. Bireyler mülk edinme özgürlüğü, seyahat etme ve bulunma özgürlüğü gibi özgürlüklerden karşılıklı ödün vererek anlaşırlar.Bu kısıtlamalar, bireylerin kendi aralarında yaptıkları sözleşme i