Jump to content

baglanti

Üyeliği Sonlandırılmış Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    3.082
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne baglanti kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Saplantı mısın nesin önce git bir aynaya bak.

    Forumda üç senedir yazar çizerim, daha Deicide'ye sana söylediği türden sözler söyletebilen 5 adam sayamadım. Gerizekalı olman mesele değil. Olabilir, anlayışla karşılarız. Hem gerizekalı hem salak olunca çekilmez oluyorsun. Kendi halinde burnunu karıştıran, pantolonuna işeyen sıradan bir gerizekalı ol da insanlar seni bu kadar antipatik bulmasın.

    Bir de gelmiş tartışmaktan, fikirlerden falan bahsediyor. Kendini tuvaletlerimizdeki b.kumuzdan kıymetli zannediyorsan üzgünüm ama çok hayal kırıklığına uğrarsın...

    Crow çok terbiyesizsin. Usandım bu halinden ama sen hep böylesin. Bir insanın fikirlerine karşı olabilirsin. Ama bu ne ya? Fikirlerinle tartış benimle. Deicide ilah mı? Benim ona karşı olma hakkım yok mu? Oda bir insan işte. İlahı öldürmüş zaten nickinde.:)

    .yani şu siteye yeni üye olan birisi bile anlar bizim farklı insanlar olduğumuzu baglantı <_<

    .tabi ki sangre ben değilim, sadece kısa bir süre önce üyeliğini dondurduğu için benim nickimle yazmıştı ve bunu da yazılarında belirtmişti o kadar

    .karışıklığını giderebilmişimdir umarım

    Farklı olmamız normal. Bunda ne gibi bir sorun var? Farklı görüşlerle tartışmak için var bu forum zaten. Herkes aynı olsa neyi tartışacaktık acaba?

    Şimdi bişey dicem, ama bu terbiyesiz kişilik yine aynı üslubuyla cevap vericek.. Bu yüzden karşındaki insan olmayınca susmak gerekiyomuş.

    Bir de gelmiş medeniyetsizlikten vs. bahsediyor..

    Sinirli olmak iyi değildir sangre. Sakin ol ve doğru düzgün tartışmayı öğren. Fikirlere ve görüşlere tahammül etmeyi öğren. İnançlar yerden yere vurulacak birşey değildir. Onlara inanan bu kadar insan varken biraz daha saygılı olun. Karşı olmanıza birşey diyen yok.

  2. ben böyle durumlarda edenden önce ettirene bakalım derim. :D

    Aşkolsun murteddd. Yani ben ettiriyorum o lafları bunlara. Ben durup dururken kimseye kötü birşey demem kolay kolay. Kimileri gelip köpürerek saldırıyor bana. Ama fikirlerinden dolayı insanlara böyle yapılmaz ki. Bu resmen medeniyetsizlik. Tartışmayı bilmiyor çoğu kişi daha.

    .tabi ki sangre :wub::rolleyes:

    .bi de thecrow özellikle okutturuyor kendisini :acute:

    Başta crow olmak üzere bu forumdakileri söyleye söyleye biraz değiştirdim gibi geliyor. Birde tabii sadece söylemekle olmuyor. Arada hak ettiği lafları insanlara söyleyeceksin ki akılları başlarına gelsin. Sadece uyarmak boş oluyor. Minnacık bir değişiklik yaptım sanırım forumda. sangre ise azıttı. Ama geçici bir durum diye düşünüyorum. Sen zaten bir ara sangre değil miydin? Ne karışık adamsın ya.

  3. Doğru söylüyor. Dünya zaten yuvarlak değil ki. Geoid şeklinde. Ayrıca dünyanın döndüğüde yalan. O konudada doğru söylüyor. Çünkü dünya döndürülüyor. Bütün gök cisimlerini Tanrının yasaları döndürüyor. Yasalar öyle yasalar ki döndürülen bir gök cisminin üzerinde olan bizler bir sabitlik duygusu içinde yaşıyoruz. Bu kişi Tanrının bu mucizeleri yasaları ile yapmaktan aciz olduğunu söylemeyecek herhalde. Bana hak vermek durumunda kalacağını düşünüyorum. Bu hali ile bu müslümanın söylediklerine katılırım. Ancak benim açıklamalarımı duyunca o bana katılır mı bilemem? Aslında merak ettim ama konuştuğumuz dil bile aynı değil sanırım. Nasıl anlaşacağız ki?

    Ayrıca dünyanın düz olması konusunda şunu söyleyebilirim. Dünya geoid şeklinde ama alan alan bölersek düz diyebileceğimiz bir sürü kare olur elimizde. Üzerinde yaşayanlara göre bu anlamda dünya düzdür elbette. Algımız böyle. Kıble konusunu müslümanların çok dert etmemesi gerekir. Onun sembolik anlamı daha önemli. Hem kişi niyette düşündüğü yerdedir zaten.

  4. Türkçenin çok melodik ve güzel olduğunun farkındayım. Tvde ingilizce yayın yapan bir kanalı uzun süre izleyince biraz rahatsız oluyorum. Çünkü bırakın diğer dilleri ingilizce bile Türkçeye göre yorucu bir dil. Dilimizin ve kültürümüzün kıymetini bilelim. Ayrıca kültür mirasımızıda unutmayalım. Oda muhteşemdir.

    Bunun dışında dinlediğim bazı arapça konuşmalar çok etkileyici idi. Hepsi değil ama bazıları güzel konuşuyor. Gerçekten çok estetikti. Ama ne söylediklerini anlamıyorum tabii.

    Birde İspanyolca çok etkileyici. Ben İtalyancayı birşey sanırken birgün İspanyolca ile karşılaştım ve çok beğendim.

  5. bağlantı gayet güzel söylemiştin..ortamda bende vardım hatırlıyorum..

    ayrıca arkadaşlar don kisot(bruce lee) abinin sesi mükemmel ötesiydi..yemin ederimki hiç türkü sevmeyen beni bile hayran bıraktı..

    bütün anti islam söylemlerine karşı duyduğum öfkeyi bile kaybettim o anda..

    Teşekkürler Sweet. Arada senin söylediğin kısa şarkılarda hoştu. Bruce nin mihriban şarkısını söylemesini hala unutmam bende. Gerçekten güzel şarkı türkü söylüyordu. Çok eğlenmiştik be.

  6. Bağlantı şu patent meselesinde senin verdiğin kaynakları yanlış okuduğunu düşünmüştüm ama sen belli ki verdiğin kaynakları okumuyorsun bile...

    Crow ne diyorsun sen? Mavi ile yazılı olanlar Vikipediden. Benim söylediklerimi açıkça oradada söylüyor işte. Sen dikkatli okur musun lütfen ya? Tabii sonra ben yorum yazdım altlarına siyah yazı ile ama o kadar yorumda yapayım yani değil mi?

  7. Kayış koptu, kafa boş dönüyor!..

    Ne alakası var ? Sen önce terbiyeli ol. Bu ne densiz laftır. Fikrini açıklayan birisine bunları söyleme hakkını admin olmandan mı alıyorsun? Ben o lafları sana iade ederim. Böyle pat diye söyleyebildiğine göre onlar sana yakışır. Senin olsunlar.

    Ayrıca sözlerimin açık dayanağı aşağıdadır.

    Entropi

    Vikipedi, özgür ansiklopedi

    Fizikte Entropi, bir sistemin mekanik işe çevrilemeyecek termal enerjisini temsil eden termodinamik birim. Çoğunlukla bir sistemdeki rastgelelik ve düzensizlik olarak tanımlanır ve istatistikten teolojiye birçok alanda yararlanılır. Sembolü S'dir.[1]

    Sistemlerdeki düzensizlik arttıkça, entropi de artar. Bu durum da faydalı (iş yapabilir) enerji miktarını azaltır. Faydasız enerjiyi (entropi) arttırır.

    Örnek : Bir akışkan ısıtıldığında, molekül hareketleri düzensizleştiği

    için entropisi artar.

    Eğer bir sistem tamamı ile düzenli ise entropisi sıfır olabilir. Entropi, enerji gibi korunan bir özellik değildir. Bütün enerji değişimlerinde çevre ile sistemin entropi değişimlerinin toplamı daima pozitiftir. Bu da evrendeki toplam entropinin sürekli artmasına sebep olur.

    Termodinamiğin ikinci yasasına göre entropi ile ilgili olarak şu bağıntı verilmiştir.

    dS =dQ/T (buradaki q tersinir sistemler içindir. tersinmez olaylar için q'yu tersinir q'ya dönüştürmek gerekir)

    Termodinamiğin ikinci yasasının değişik (ama eşdeğer) ifadelerinden birinde, kapalı bir sistemin entropisinin hiç bir zaman azalamayacağı belirtilir. "Kapalı" deyimi dışarıyla madde veya enerji alışverişinde bulunmayan sistem anlamına geliyor.

    Klasik termodinamikte hacim, basinç, sıcaklık, enerji, ve entropi gibi kavramlar temel alınır. Diğer yandan termodinamik aynı zamanda istatistiksel kavramlar kullanılarak da ifade edilebilir. Mekanik (klasik veya kuantum) yasalarının istatistikle birleştirilerek kullanılması sayesinde geliştirilen "istatistiksel mekanik" veya "istatistiksel termodinamik", klasik termodinamiğin tarif ettiği ancak açıklayamadığı bazı olgulara derin açıklamalar getirmiştir. Bunlardan biri de entropi yasasıdır.

    İstatistikte Entropi

    Entropinin istatistik biliminde de ayrı bir tanımı vardır. Örneğin Boltzmann'ın ünlü denkleminde

    S = k log W

    entropi, S, bir sistemin girebileceği mikroskopik durumların sayısı, W, yoluyla tanımlanır. Burada k Boltzmann sabitidir. Sözü edilen mikroskopik durumların tanımı ve sayılması ise, sistemi oluşturan atomları tarif eden temel mekanik yasalar kullanılarak yapılır.

    Entropi yasasının zaman açısından tek taraflı niteliği ve gelecek ve geçmiş arasında ayrım yapması, onu fizikte bilinen tüm diğer yasalardan farklı kılar. (Yüksek enerji fiziğindeki muhtemel bir istisna dışında.) Doğal fiziksel olayların, insanların ve diğer canlıların kurdukları düzenlilikleri artırmak değil azaltmak eğiliminde olması (örneğin depremde binaların yıkılması) ve benzeri bir takım olgular, entropi yasasına onun bilimsel tanımını aşan anlamlar yüklenmesine önayak olmuştur. Dawkins, özellikle "The Blind Watchmaker" (Kör Saatçi ) adlı kitabında, bu eğilimin genelleştirilmiş bir biçimi ile biyolojik evrim arasındaki bağlantılardan sözeder. Reichenbach, Bohm, Feynman, Popper ve Grünbaum gibi bazı düşünürler entropi yasası ve zaman kavramı arasındaki ilişkiyi değişik yollardan açıklamaya çalıştılar.

    İşte sözlerime ciddi bir dayanak. Kırmızı ile işaretlediğim yerdir yukarıda.

    Teoloji ve felsefede entropi

    Entropinin sürekli artması, tüm hareket enerjisinin tamamen "işe dönüştürülemez ısı enerjisine" dönüştüğü bir noktayı tarif eder. Bu ise, sonunda tam anlamıyla hareketsiz bir evren oluşturacağından, birçok İslam düşünürü entropinin varlığını Kuran'da anlatılan kıyamet kavramının varlığına dair açık bir delil olarak sunmuşlardır.

    Bu yorumu yapan İslam düşünürleri var. Hatta big crunch tezinden hareketle kıyameti öngörenlerde var. Görüldüğü üzere entropinin artması bir yıkım öngörülmesine sebep oluyor. Ancak ben farklı düşünüyorum. İslamda kıyamet öncesi fiziksel anlamda hiçbir bozulmadan bahsetmez. Sadece toplumun bozulmasından bahseder. Üstelik sefahat içinde bir bozulma bu. Kıyamet ise sura üfürülmesi ile kopacaktır. İslama göre Allah yürüttüğü sistemde hiçbir bozunma olmadan emri ile kıyameti koparacaktır. Bilimsel bilgilerle dini örtüştürmek isterken bence bir sürü yanlış yapılıyor. Big crunch ise bir anlamda yakın. Ama İslama göre yıkımın Allahın emri ile gerçekleşmesi bilgisini değiştirmiyor.

    Budha düşüncesinde de bir entropi yaklaşımı vardır. Budha, "Bileşik olan heşeyin eninde sonunda çözüleceğini, dağılacağını" söyler. Budha'ya göre bu, evrensel bir yasadır ve istisnası yoktur. Entropi yasasındaki evrensel "düzensizliğe gidiş" olgusu, Budha düşüncesinde de yer almaktadır. Ayrıca Budha düşüncesince, bu düzensizliğin ardından yeniden düzenlilik geleceği öngörülmemiştir. Bu alan Batı düşüncesinde Kaos kuramları, Doğu düşüncesinde ise Tao açılımlarında ele alınır.

    Budizm doğal olarak Hint inanışlarından etkilenmiştir elbette. Dağılıp dağılıp toplanan evren düşüncesi burada da var. Gerçi ateizmde de olan farklı değil. Aynı kapıya çıkıyor. Yani bu entropi yaklaşımı çok eski. Ben değil Vikipedi söylüyor.

    Ben kendi hesabıma bu basit düşüncelere inanmıyorum. Dağılıp dağılıp toplanan evren, evrenin bir ekosistem olmasını öngörür. Aslında ilk bakışta insana neden olmasın dedirtiyor. Ama ben evrenin Tanrısız olamayacağını düşünüyorum. Bu sebeplede evren her ne olacaksa bunu Tanrı yönetecektir. Ekosistemleride Tanrı yaratır ve O sürdürür. Öyle herşey kurallar dahilinde de gitmez. Gitmiş olsa idi bugün elimizdeki bilgilerle böyle şaşkın olmazdık. Evrenin kaderi Tanrının elindedir. Entropinin bir yıkım olma durumunun abartı olduğunu düşünüyorum. Yok böyle birşey. Bu bir uydurma. Entropi her zaman toparlanır evrende. Yoksa bu evren milyarlarca yıldır nasıl düzensizliklere kaymadan akışını sürdürebilirdi? Ateistlerin kafasında var negatiflik. Onlar hep böyle birşeyleri anlatır durur. Oysa evreni Tanrı yönetir ve düzeni kusursuz işler.

    Madem kendi cümlelerimle yazdıklarıma inanmadınız işte size kaynakçalı ispatı. Boş atıp dolu tutmuyoruz burada. Uydurmayı sevmem. Sıkı araştırırım. Benimle tartışırken bunu dikkate alın bir daha.

  8. Entropi çok tartışılan bir konudur. Fizktede tanımı vardır. Ama çok karışık bir konudur. Ne var ki dön dolaş iş düzene çıkar. Ateistlerin entropiye yüklediği anlam çok tartışmalıdır. Yemeyin ateistlerin bakış açılarını. İşte entropinin genel tanımı. Hemide TDK kaynaklı.

    İstatistik kurallarına göre yönlendirilen bir haber kaynağının haber içeriklerinin oranı.

    Ateistlere sorsan evren bozunmaya gidiyordur. Oysa bunun böyle olduğu kanıtlanamaz. Zaten milyarlaca yıldır süren düzen bozunumu toparlayan unsurlar olduğunu gösteriyor. Tabii ki bu çok iyi işleyen bir düzen sadece. Entropi falan hikaye kalır. Fizikteki tanımı itibarıyla entropi tabii vardır. Ama uzayıp giden birşey olduğu hikayedir. Ateistler böyle kavramları alıp oynamayı ve yutturmayı pek sever. Biraz deş iş öyle çıkmaz. Bunlara bilim insanları bile karşı çıkar ama ateistler bildiklerini okumaktan usanmaz.

    Entropik evrenmiş. Yok ya. Sana göre öyle o. Bize göre değil. Atma atma alpcakir.

  9. >>> Madde adı altında Tanrıya tapıyorsun. Çıkart maddeyi aradan. O bir bahane yada vesile.

    Ne tanrısı bağlantı: Madde, madde.. İşine gelmiyor mu? Çıkamadın mı işin içinden? Sana bilfiil madde diyoruz, tanrı değil..

    Gömdün kendini maddeye. Peki maddenin açıklanamayan doğası ne olacak? Bilmiyorsun ki onu daha. Ya ölünce devam edersen ne olacak? Buna dur diyebilecek misin? Ben oynamıyorum diyebilecek misin? Madde Tanrıya perde ise ne yapacaksın? Yaşarken bile fikir değiştirmek çok sancılı olabiliyor. Orada belki daha zor bu işler. Madde benim işime gelse ne gelmese ne? Şu anda zaten yaşıyorum. Esas mesele Tanrı. Hem sizin atomlardan oluşmamız sebebi ile ölünce yok oluyoruz demeniz saçma. Yaşarkende atomların sende durumuyor zaten. Altı ayda bir hepsine bay bay diyorsun. Yenileri ile yer değiştiriyor. Sende nasıl bir güç var ki bu iş oluyor? Atomlar olsa sebebin bu değişimle nasıl hayatta kalırdın? Ruh var sende ruh.

  10. Zaten çözdük ki: "Maddenin eseridir" diyoruz.. Daha ne olacaktı ki? Çözemesek, bilmiyoruz neyin eseri derdik.. İşte gayet açık ve net, gün gibi bir hakikat: Maddenin aklı var, beyni var, iradesi var. Madde madde olduğunu biliyor ki senin gibi bilinçli bir varlığı oluştursun...

    Madde adı altında Tanrıya tapıyorsun. Çıkart maddeyi aradan. O bir bahane yada vesile.

    Bizler ateizmde cihadın farz olduğuna inanan bir grubuz...

    Oooooo cihada ve farza kadar geldiysek Andromeda da imana geldi gelecek demektir.:)

    Bir psikiyatriste falan söyleme ama tamam mı?... :)

    Psikiyatristler inancı normal karşılar. Bunu defalarca tvde ağızlarından duydum.

  11. Hergün yeni bir şey çözülüyor; Asıl lab'da üretilen bebeklere müslümanlar çok bozuluyor ama çaktırmıyorlar...

    Ondan mı o lablara gidip bebek sahibi oluyorlar? Bozulsalar oralara gitmezlerdi. Milletin kafasında hiç böyle ayrımlar yok. Siz bunları abartıyorsunuz. Oradan bebek sahibi olan müslümanlar yine Allah verdi diyor. Bencede sonuçta Tanrı yarattı. Çünkü bu iş doğanın işi olamaz sadece.

  12. >>> Farkında olmadan iman ediyorsun anibal. Taşın bilinci varsa bu madde kaynaklı olamaz. Ben madde kaynaklıdır demedim zaten. Madde madde olduğunu biliyor diyorsun. İspatın nerede?

    Ne imanı Bağlantı? Taşın bilinici var elbette, maddede madde olduğunu biliyor. Ne ispatı, neden ben ispat edecem, sen bilmediğin ispat etsene..

    >>> Madde eğer madde olduğunu biliyorsa, yani taş örneğinde olduğu gibi bu maddenin eseri bir iş değildir.

    Ne alaka? Bu bal gibide maddenin eseridir, madde budur, böyledir.. Nerdne çıkarıyorsun ki bunun maddenin eseri olmayacağını?

    Maddenin eseri olsaydı işin çoğunu çözmüş olurduk şimdiye kadar. Oysa yok böyle birşey. Ha madde daha nerelere kadar uzar gider diyorsan o zaman işin zor. Çünkü ateistler buna fena bozuluyor. Zaten oradanda yol imana çıkıyor biraz gidince. Bekleriz buyrun.:)

  13. >>> Algı merkezi imiş nörofizyoloji imiş. Neden nörofizyologlardan Tanrıya inanan var öyleyse?

    Nörofizyolog tanrıya inanabilir, ama sen gibi çıkıp, amanda bu beyinde MR'da filan göremediğimiz, doğaüstü bir şey varda, bilnici vs. o etkilyior demez.. Bilmem anladın mı?

    Mesele basit.. Ben diyorum ki, taşın aklı fikri, beyni, bilinci vs. vardır. Buyur, olmadığını göster o zaman..

    Eh, taşın, toprağın ve maddenin bilinci vs. varsa, gene madde olan insanın da bilinci olacaktır, doğal olarak.. Maddenin aklı var, beyni var, iradesi var. Madde madde olduğunu biliyor ki senin gibi bilinçli bir varlığı oluştursun.

    Buyur, hadi aksini kanıtla o zaman, yada sus ve maddenin önünde diz çök :)

    Farkında olmadan iman ediyorsun anibal. Taşın bilinci varsa bu madde kaynaklı olamaz. Ben madde kaynaklıdır demedim zaten. Madde madde olduğunu biliyor diyorsun. İspatın nerede? Nereden biliyormuş madde madde olduğunu? Ben bildiğini sanmam. Taşın bilinci ruhani ve dinsel bir anlayışa göre var olabilir. Bunun dışında kabul görmez zaten. Madde eğer madde olduğunu biliyorsa, yani taş örneğinde olduğu gibi bu maddenin eseri bir iş değildir. Sizin kabul ettiğiniz madde kendisini bilemez.

    Sen tanımsız Tanrımın önünde diz çöktün mü ne anibal?:)

    "Varlık kavramından kaçış yoktur. Varlığı yokluktan öncelikli değilse bile, en azından ona eşdeğer görmek mümkün olan tek açıklamadır. Nitekim farkında olarak ya da olmayarak, zaten bu yapılmaktadır."

    Böyle zorlama açıklamalar mı yapıyorsun bana? Ki burada bile benim argümanımı onaylıyor sayılır. Sonradan işi çeviriyor tabii doğal olarak. Ama felsefe yapıyor sadece. Görüşüne paralel felsefe işte yani. O kadar. Kayda değer birşey yok.

  14. "Ol" dedi oldu. O hep vardı... Bunlar ne; orijinal açıklamalarınız mı?...

    Varlık şart olandır. Eğer öyle olmasa bugün biz olmazdık. Yokluk senin zihninde sadece. Senden önce varlığının şart olduğu bir varlık olacak ki sen bugün var olabilesin. Ayrıca sen zaten sonradan oldun baştan yoktun. Yokluk algın bile belki bundan kaynaklanıyor. Maddenin yaratılmış olmaktan başka şansı var mı? Alakasız bir enerji bir yerlerde neden olsun? Hadi oldu diyelim neden seni oluştursun? Sen kendine bir sebep aramıyorsun. Madde neden seni sebepsiz oluştursun? Hadi onuda yaptı diyelim. Peki seni oluşturmayı nereden bilsin? Böyle bir bilgisi yok ki. Sendeki bilgi yığınlara sığmaz dökmeye kalksan. Madde bunca şeyi nereden bilmişte seni oluşturmuş? Bana bilginin kaynağını söyle. İşte bunu asla açıklayamazsın.

  15. Aynı akıl ile görememek de pekala mümkün olduğuna göre, neyi tartışıyoruz biz burada... Tanrı "akıl" ile değil "aklı unutarak" bulunabilir ancak... Dogmalardan kurtulup, aklınızı başınıza alınca gider...

    Esas aklı unutmak faili red etmekle oluyor. Ateizmin dön baba dönelim düz açıklamaları doğal olarak birçok insanı tatmin etmiyor. Dogmalara bende karşıyım. İnanç dogma olmak zorunda değildir ki. İsteyen öyle yaşar ama ben öyle değilim.

    İnsanın içinde başka bir akıl daha var. Aslında bunu hiç bilmiyor olamazsınız. Sizde hissediyor olabilirsiniz. Bu garip birşey. Sanki kalbinin oralarda bir yerde. Fiziksel değil sanırım o. Çünkü tıp böyle birşeyden bahsetmiyor. Beyninle algılıyor ve düşünüyorsun ama birşeyi anladığın zaman diğer akılda devreye giriyor sanki. Yada anlama aşamasında da biraz faaliyette gibi. Anladığın şey hayatla ilgili olsada daha çok manevi ve soyut bir taraf taşıyorsa o diğer aklı hissediyorsun. Yada faaliyetini hissediyorsun. Manevi veya soyut bir duygu ve bilgi onda güzel bir hisse dönüşüyor. Onunda bir hafızası var. Bunları unutmuyor. Bilemiyorum ama sanki beyinden başka bir faaliyet daha var bizde.

  16. Sizin "soyut" dediğiniz her şey maddi ve somut kimyasallarla manipüle edilebiliyorsa, niye bu argüman sağlam olmasın...

    Hiçbir sağlıklı toplum tümüyle ilaç kullanan insanlardan oluşmaz. Hemen her zaman bu tür tartışmalarda bahse konu olan ortalama insanlardır. İlaçla insan öldürebildiğine göre alkol sarhoş ettiğine göre bunların etkisindeki insanlar konu dışıdır. Hem soyut kavramları üretenler ve kullananlar ilaç almış veya sarhoş insanlar mı? Ne alakası var? Bu durumdaki bir insan bunlardan bahsetse bile söyledikleri fazla ciddiye alınmaz.

    Hem manüple edip neyi ne kadar manüple ediyorsun ki? Onlar bile sınırlıdır. Bir kısım duyumlarını manüple edersin. Peki her soyut kavramı ilaçla manüple edebilir misin? Bence olacak iş değil.

  17. Bak arkadaşım "görünmemek" fizikte bir sınır değildir... Lab'a sokabiliyorsan, bu yeter... CERN de bu labın adı...

    Hııımmm bak bu güzel işte. Demek görünmeyen şeylerde var olabiliyormuş. Zaten bunu tartışmak bile anlamsız. Görme ve duyma algılarımız sınırlı. Bilim bunu söylüyor. Demek ki varlığı aslında çok aşikarane olanı bile görmememiz mümkünmüş değil mi? Demek ki Tanrıyı görmek akıl ile oluyormuş. Çünkü Tanrının bu şartlarda bizim görebileceğimiz bir varlık olmadığı açık.

    Esas lab doğadır ve evrendir. Labı sınırlandıramazsın. Bu sebeple bilim yapabildiği kadarı ile heryerde incelemelerini sürdürür. Sen işi laba çekip iyice materyalistleştirmek istiyorsun ama geçti o devirler. Lablar bile bambaşka birşey oldu artık.

  18. Her şey madde değilse, bunu lab'da gösterirsin... Maddi ilaçların soyut kavramlara(!) etkisi olmadığını gösterirsin...

    Evet fizikçiler deneylerini böyle yapıyor zaten. Labda işi bitirdiler. Hatta sosyal bilimciler önce herkese ilaç veriyorlar ve toplumun davranışlarına bakıp ona göre tahliller yapıyorlar. Ne diyorsun sen Andromeda ya?:)

    Fizikçiler görünmeyen parçacıkların peşine düştü. Sence hala madde tanımlı mı? Bir kısmı tanımlı. Ama bildiğimiz kadarı ile herşeyi çözemiyoruz. Hatta iş çözdükçe büyüyor. Sosyal bilimciler değerlendirmelerini genellikle ortalama insanlara göre yapar. Psikiyatrlar psikiyatrik açıdan sağlıklı insanı rahatlıkla tespit eder ve normal insanlarla uğraşmazlar. Onlara ilaç vermeye kalkmazlar. Soyut kavramlar sağlıklı insanlar ve toplumlar için daha sağlıklı değerlendirilebilen kavramlardır. Diğerlerinden istisna tipler olsada bu böyledir. Maddi ilaçla soyut kavramları ilişkilendirmek saçmalıktır. Bu boş bir ateist argüman. Artık daha sağlam şeyler bulun bir zahmet.

  19. >>> Benim beynim sadece maddeden oluştu diyorsun yani. Peki o zaman ne diye soyut kavramlar üretiyorsun? Ne diye Tanrının yokluğunu anlatıp duruyorsun?

    Gayet basit, algı merkezi ile alakalı bir mevzu.. Git biraz nörofizyoloji üzerine çalış..

    Ama mesele bu değil.. Mesele, senin burada ilave bir halt, bir töz, bir ruh, bir cin vs. var derken, maddede var olduğunu inkar etmen :)

    Maddenin, yani şuradaki taşın bir bilinci vs. olmadığını nerden çıkarıyorsun? Bizde sana bunu soruyoruz..

    Algı merkezi imiş nörofizyoloji imiş. Neden nörofizyologlardan Tanrıya inanan var öyleyse? Onların bu işi çözdüğünü nereden çıkardın? Atma anibal atma.

    Taşın bilinci olması pekala mümkündür. İslama göre olanını henüz tam araştırmadım ama bundan biryerlerde bahsedildiğini hatırlıyorum. Tabii taşın bilincide taşa göre olmalı varsa ki bence taşta bile bir bilinç var. Çünkü onunda kaba maddeden gayrı bir varlığı olmalı.

×
×
  • Yeni Oluştur...