ehl-i dünya

hayır yani; senin neyi nereye bağladığın kimin, kimsenin sikinde mi zannedersin?

tamamen bilimsel olacaksam; yalnız en tamamen,

her türlü, her şey sikinin keyfine yapılır. en basiti bu.

istersen gidip en kral bilim adam ve hanımlarına sor

sınavla mı alıyolar sizi buraya? yani; ne bileym ya da belediye mi dağıtıyor?

öledir heralde .

takk tıss yani

en uzun sinir hücresi tek'tir.

ara veya duyu nöronu olmaksızın. direkt reflex oluşturur.

ateizm inanç değil; inançsızlıktır.

vayy amk ya. bunlarıda mı duyacaktık.

Öyle elbette bende onu anlatmaya çalışıyorum, sürekli birileri ateizm'e saldırıyor ya da ateistler efendim bu bir basamak ben en üstteyim bir gün herkes ateist olacak diye yaklaşımlarda bulunuyor. Yani ateist olsam, deist olsam, ya da agnostik ne değişecek? Neden bu fikirler çatışıyorsa işte bu anlamsız. İnsanın egosu diyorum ben buna.

Ateizm bir görüştür efendim. bilimsel bir bulgu değildir. Bir seçimdir. Tercihe de bağlıdır. Kutunun arkasında ne var sorusuna verilecek bir cevabı seçiyorsunuz. Gerçek olan şey söylemi ise dogmatik yaklaşımdır. Ben sizi bir kutunun içine koysam ve oradan çıkışınız hiç olmazsa, dışarıyı görme imkanınız, efendim beni kutuya hamdi abi koydu gerçek olan budur demeniz de dogmatiktir. Bu kutu hep vardı zaten ben bu kutunun arkasında da bir şey yok diyorum demenizde dogmatiktir. Kesin bilgiye sahip değilsiniz çünkü. Bu maçı artvinspor kazanır demeniz ile eşdeğer bir durum. tavşanlılinyit te kazanabilir.

Aynı zamanda bilim dünyası size kendi evrenini yapabileceğini söylediği sürece, sizin evrenininizi de yapabilecek birilerinin olmasını engelleyen bir durum ne yazık ki olamıyor. Ama kalkıp ben buradan, efendim hayır kesin bu evreni göbekli hamdi abi yaptı dersem dogmalara bürünüürüm. Ya da bu evren aynı bilim adamlarının yaptığı gibi gerçekleşti başta sadece x koşulları vardı ve kendiliğinden ortaya çıktı dersem, yine dogmalara bürünürüm. Bilmediğim bir konuda ahkam kesmem sadece.

Ha bu benim görüşüm elbette, millet ateist-deist-agnostik ya da türevleri zerre önemi yok bana. Beni ilgilendiren tek şey, üzerinde yaşadığımız şu dünyada hayatlarımızı mümkün olabildiğince iyi ve güzel yaşamaktır. O yüzden bu tip tartışmaların yeri ve zamanı olduğunu pek düşünmüyorum.

aha burda örrör vermiişsn

yok, toplu halde değil.

delinin pösteki sayması misali taraman gerek ki zor iş. samanlıkta iğne aramaya benzer.

oysa eğer admin'in önüne bir tık'ta gelecekse böyle bir kıyak geçmesi iyi olur. yoksa o kadar mesai sarfetmeye değmez.

üyeler ancak 2 seneye kadarki (kendi) geçmiş iletilerine ulaşabiliyorlar.

eğer teknik olarak mümkünse, daha önceki hesaplarımkiler ile birlikte onlara ulaşabilirsem memnun olurum; arz ve rica ederim.

neticede bilmemne kanunu gereği burada her ne yazmışsa üyeler, telif hakkına sahip olur ve yasal sorumluluğunu üstlenir.

öte yandan asıl önemlisi, ilk üyeliğimden(7 sene falan) bu yana düşünce ve fikir evrimim hakkında fikir vermesi açısından benim için merak konusu oldu.

olumlu veya olumsuz dönülürse sevinirim.

Agnostik bakış açısıyla yaklaşmanız lazım bence.

Birisi size yavşak diyorsa, yavşak olup olmadığınızı kesinlikle bilemezsiniz.

temel roma hukuku: müddei ispatla mükelleftir.; ispat iddia makamına aittir.

biri bana hırsız derse (veya başka bir suç isnat ederse, ne olursa), ben hırsız olmadığımı ispat etmek zorunda değilimdir. o hırsız olduğumu ispat etmelidir. ya neyse kime konuşuyoruz.

-arkadaşlar ben bir yavşağım, yani bir bit'im, hadi iyimser olayım 2 bit'sin.

-tabii, aksini müdafaa etmek kabil değildir.

kusura bakmayın da dostlar, tost acı söyler, ne demiş cühela tanrısı ilberthos pasha: mutlak cahilden değil, az buçuk okumuş cahilden korkarım. o daha fenadır.

biri düşünce deneyine, hayal ürünü der;

diğeri ilk kez berrak suda yansımasını görmüş, yahut mıknatısın çekimini keşfetmiş homo kadar şaşkın; ''lan bu fizik ötesi mi?'' deyu buzlu camın neden erimediğine şaşım şaşım şaşıran bir laziO taraftarı tadında. kıyamıyor da insan.

dawkins dahi 7 kategoriye ayırdığı inanç skalasında kendi 6.ya koyar.- kati suretle ve katı tutumla ''tanrı asla yoktur, olamaz'' demez. bir bakıma negatif ateizm olarak da ifade edebileceğimiz agnostik ateizm'de kendini konumlandırır, ki tutarlı bi entelektüel tutumu da budur.

aGnostizm adı üzerinde bilinmezciliktir. bu tanrı'yı nasıl tarif ettiğine bağılı olarak değişir. semavi dinlerin tanımladığı tanrı'nın var olamayacağı asgari akıl, mantık ve verileri dayalı eleştrel düşünen bir zihin için apaçıktır.

ancak balık denizde yüzer, derya'yı bilmez misali, yahut dişinizin kavuğundaki bir bakteri göz önüne alın. o bilmez ki ağzın içi gibi bir ''kapalı sistem''de yaşar. insanda bu bakımdan böyledir. kapalı sistemde yaşar. sistem ötesini gözlemlemek şansı dahi yoktur. düşün ki müthiş zeki bir bakteri, araştırıyor ediyor, ileri teknoloji ve matematik hesaplarıyla ağzı dili keşfediyor ama yine de ancak o kadar ilerliyor. bir tanrı bu evren diye kapalı sistemi tasarladıysa, zaten onun irade ve ilmi dışına çıkamazsın. bu yadsıyamayacağız varsayımı dikkatli düşünürsek, bu tarz bir tanrı var olabilir.

ya da diyelim bir zaman gelecekte, bir kısım insan uzayda kolonize oldu. vee burada da bir takım insanoğlu bıraktı. yalnız psikolojik deney hesabı kobay'ın haberi olmasun deyu onları haberdar etmedi. bu kolonize ekip öyle ki, meteorolik olayları kontrol ediyor, hatta depremler yaratıyor. sonra da ''hımm bakalım neler yapıyor aşağıdaki dingiller diye notlar alıyor''.

şimdi o kolonize tim'e kim ''tanrı değil'' diyebilir ki...

velhasıl sanki hangi sözlük tanrı tanımını vermişte ki, aç sözlüğe bak deniliyor.

la havle ve la kuvvete....

zavall,

salak mısın?; yoksa rol mü kesiyosun? kimi yiyorsun.

argo yahut diyelim ki dar alanda kısa jargonlaşmalar, bu kadar mı safsın?

40. saniyeden sonra ki ''traşş'' mem'ini göremiyor musun?

tevebe estapiti piti ya. taşşak mı geçiyonuz lan apartman çocukları

en cool biziz.

hatasız cool olmaz

Appendisin işlevi, ayıp bölgesin için ilâve antikorlar üretmektir. Örneğin hemoroid ameliyatından sonra, normal şartlarda sürekli viral etkenlerle karşılaşan (yaralı) bağırsaklar, apendisitin ürettiği ek antikorlar sâyesinde zararsızlaştırıyor.

ee bilen bilir.

-20 yaş dişleri.

-kuyruk sokumu

-apandisit.

elma'nın gücü adem'den bu yana testedilegelmiştir.

ahmet'i mehmet'ten ayıran 2 şey vardır. bütün insanları diğer bütün insanlardan ayıran 2 şey.

insan iki varlıktan mürekkeptir. vücut ve psike. başka dil ve kültürlerde ruh, nefs gibi de denir.

bunlardan ilk'i ve herkesin ilk elden müşahede ettiği bedensel varlığıdır. kaynağı genetik kodlardır ve tek yumurta ikizleri hariç herkeste farklı kombolarda yer alır.

ancak ''ben''i var eden bu uzviyet değil de, psikedir.

psikeyi var eden materyal dış dünyadır. algı ve duyularımız nispetinde gözlem ve tecrübe ettiğimiz şeyler psikeyi teşekkül eder.

embrionik kök hücre çalışmaları diye araştırırsan bilgi edinebilirsin.

Aslında ben bu mektubun gerçekten yazıldığından kuşkuluyum.

Buraya asmamın nedeni onu gerçek kabul ettiğimden değil..

Türkiye'nin o zamanki içler acısı durumunu açık, net ve katı bir şekilde belirttiği için astım.

Muhammed'e atfedilen hadisler gibi, Atatürk'e atfedilen binlerce uyduruk yazı var..

Ama bu mektup, uyduruk da olsa, bize unutmaya çalıştığımız geçmişimize ait bazı acı gerçekleri hatırlatıyor.

lafı ağzımdan aldın hacı abi.

içeriği bir yana koyarsak, sadece dil ve üslup açından bakarsak da atatürk'ün kaleminden çıkmadığı açıkça anlaşılıyor.

sen öyle zannet... teoride bile yokmuş...

nücleer santrallerde kontrollü radyoaktif çekirdek tepkimeleri ile üretebilecek ve kullanılabilecek enerji miktarı devasa boyutlardadır. teori ve pratik uygulamalar çok ileri düzeydedir.

amerikan petrol kartelleri petrol rezervlerinin illaki tükeneceğini bilmiyor olabilirler mi? tabii ki bu konuda ileri teknolojiler geliştirdiler ve geliştiriyorlar, devasa finansman ve yatırım ile.

hatta şunu söylesem sallamış olmam; şu an hala ekolojiye çok zararlı fosik yakıtlar kullanılıyorsa, bu kartellerin hala kar etmek istemelerinin doğal sonucudur.

cennette yaprakları yakuttan altın ağaçlar olacak. ırmaktan tatlı bir hışırtıyla nur akarken, bakanların gözlerini alacak. gökyüzünde kadife atlas üzerine serpilmiş elmaslar gibi parlayacak yıldızlar.

herşeyi geçtim, teni pembemsi ve yumuşacık, hatları oval, göğüsleri kabarık havva da var.

yannız elma ağacından kopartmak yassak

bu başlığı fark etmeyerek, kendini özgür sanarak mı açtın?

hacılar şiva'nın ruhunun saklandığına inanılan çok eski tapınak.

halk ve hacılar akın ediyor.

hele bi sahne var ki hala gülüyorum.

geçerli dakikadan itibaren o hacılardan bi grubu çekiyolar.

toplu bi çekimleri var almışlar bunları karşılarına konuşuyorlar. doğrusu hacılar onları karşılarına almış konuşuyor.

şiva'ya ancak bu kafayla iletişim kuruyoruz muhabbeti vaziyeti meşru kılıyor. üstelik allah(şiva) iç emri vermiş, iç emri

not: aşırı derecede komiktir, ama belki bazılarını rahatsız edebilir.

bu da bonus.

http://www.youtube.com/watch?v=bQ-lJyLckmg

la olm saf mısınız?

bu belli ki ordaki aşırı sağın antiislamist propagandalarından. zevzekçe yazılmış genelev kuralları falan..

hatta bu resmen kara mizah.

paso bel altı geçirmişlar müslümanlara (yani toptan kuzey avrupa'da yaşayan, cezayirli, faslı, türk, sudanlı müslüman populasyon, aslında yabancı ve azınlık kesin).

kaale alınacak bi genelev değil. hatta kuvvetle muhtemel açılmayacak bile. sadece sansasyon amk:D tatlı su balıklarına.

Bir şeyi kullanmak ve istifade etmek için onun herşeyini bilmeniz gerekmez

kullandığınız bilgisayar ve cep telefonları gibi

müslümanlar Kuranın manasını bilmeselerde faydalanıp huzur buluyorlarsa

onları anlamını bilmedikleri ayetler huzura kavuşturuyorsa bu yeterlidir

siz anlamını bildiniz de ne oldu?

bu sizi saptırmadı mı?

islam jargonunda sapmak demek istiyorsan, evet saptırdı.

yalnız sapmak, sapıtmak ne demek, senin anladığın biçimde sapmak ne demek?

kafanı tütsülemiş bu sapmak konseptini kafandan at.

sapık falan da değilim...