Tanrisalbicak

Sayın Astur, Ben kendinize ait demiştim ama siz objektivist felsefeyi öne sürmüşsünüz. Selâm.

Selâm. Sualim sadece ateistlere ve onun türevlerinedir; sebebi ise, inanan (teist) bir insanın zaten varoluşa ait belirli kalıplarda düşüncesi, felsefesi olmasıdır. Ateistlerin kendilerine ait yaşam felsefesi var mıdır? Eğer varsa bu neyin üzerine temellendirilmiştir? Hayat kavramı üzerine midir? Üreme kavramı üzerine midir? Yoksa daha farklı şeyler üzerine midir? Bu sualin cevablarıyla ilgileniyorum; çünkü bizim inancımız dışındaki insanların hayata bakış açısını ve değerlendirmesini nasıl şekilllendirdiğini merak ediyorum. Selâm.

Müslüman kardeşimlerim, aman diyeyim buluşmaya falan gitmeyin. Bu ateistler öldürürler sizi, domuz bağı yaparlar. Selâm.

Pardon, ben dindar bir yayından çıkan kitapları önermeliyim değil mi? Yahu burası bilim forumu demişsiniz, dini konular buradan uzak tutulacak demişsiniz... Bende böyle bir kitab önerdim, kötü mü ettim? Ayrıca ben bu kitab'ı okudum; ama okumuş olmam, evrimi kabul edeceğim demek değildir. Selâm.

Sizce ben o yazının devamında yanlışlığı "iyiliği içten yapmaya" mı bağladım? Yazıdaki anlamsal bütünlüğü nasıl kavrıyorsunuz siz? Selâm.

Nerede demişim müslümanın iyiliği içtendir diye? Benim savunduğum şey HAK... Ben haktan söz ediyorum. Bunu hâlâ anlayamadınız değil mi? Selâm.

Çıkar diye birşey yok, anlamıyor musunuz?! HAK, gerçek olan birşey üzerinden değerlendirin diyorum. Sonradan edilmiş bir sistem değil bu.. Selâm.

Muhterem kardeşim, O söylediğin söz güzeldir ama şimdiki dünyada işler buna benzememektedir, insanoğlu sapkınlık içindedir. Ne zamanki iyi niyet gösterirsin, bunu suistimal ederler. Bunu anlamak o kadar da zor olmasa gerek... Selâm.

Muhterem kardeşim, Nasıl ki bir çocuğa birşey anlatmak için onun seviyesinde konuşmak gerekir, aynen bu gibi durumlarda da böyle kişilere kendilerinin dilinden konuşmak icab eder. Umarım beni anlarsın. Selâm.

Muhterem kardeşim, Bu ateistlerin hepsi bu hitab tarzıyla müslümanlara yaklaşıyor. Forumda dikkatlice gezinirseniz bütün ateistlerin içinde bir kinlik, düşmanlık olduğunu görürsünüz; çünkü bunlar anca böyle anlıyorlar. Selâm.

İlgilenenler için şu kitabı önerebilirim; "Beynimiz, hazır, bitmiş bir şekilde gökten düşmedi. Bakınca anlaşılıyor bu. Beynimiz yaklaşık bir milyon yıl önce, yavaş yavaş kendi varlığının bilincine varmaya başlarken, en azından 1 milyar yaşındaydı. Öznenin yaşantısında ilk kez dünyanın bir tür izdüşümü, bir tür kopyası ya da imgesi ortaya çıktığında, bu imgenin neye benzeyeceği konusundaki kararlar evrimce çoktan alınmıştı... Her halükârda bunlar biyolojik kararlardı..." Yazar: Hoimar von Ditfurth / 543 sayfa Dil: Türkçe http://www.pandora.com.tr/urun.aspx?id=156427

İşte ateistlerin kıt zekalarına ve bakış açılarının subjektifliğine verebileceğimiz en iyi örnek: Şu başlıktaki konu. Efendim, müslümanlar cennete gidecekleri için iyilik yapıyor, cehenneme gitmemek için Allah'ın yasalarına uyuyor olabilirler; ama bu, ateistlerin düşündüğü şekilde bakılırsa yanlış sonuçlar doğuracaktır. Cennet, cehennem ve Allah müslümanlar için Haktır, gerçektir. Böyle bir gerçek karşısında bu buyrukları yerine getirmemek, Kâinat'ın efendisi ve yaratıcısı Allah'ın varlığını inkâr etmek, elbette aptal bir kişinin sergileyeceği davranış olur. Ateistler bunu değerlendirirken ken

İşte ateistlerin kıt zekalarına ve bakış açılarının subjektifliğine verebileceğimiz en iyi örnek: Bu başlıktaki konu. Efendim, müslümanlar cennete gidecekleri için iyilik yapıyor, cehenneme gitmemek için Allah'ın yasalarına uyuyor olabilirler; ama bu, ateistlerin düşündüğü şekilde bakılırsa yanlış sonuçlar doğuracaktır. Cennet, cehennem ve Allah müslümanlar için Haktır, gerçektir. Böyle bir gerçek karşısında bu buyrukları yerine getirmemek, Kâinat'ın efendisi ve yaratıcısı Allah'ın varlığını inkâr etmek, elbette aptal bir kişinin sergileyeceği davranış olur. Ateistler bunu değerlendirirken ken

Yazının başlangıcı şu şekildedir; Bu makale, Tanrı'nın saltık kudretini koruma ve mucizeyi temellendirme adına nedensel ilişkinin zorunluluğunu yadsıyan Gazzâlî ve öncüsü Eş'arîler karşısında, nedensel zorunluluğu onaylayan ve savunan İbn Rüşd'ün bu zorunluluk içerisinde insanın irade özgürlüğünü nasıl temellendirdiğini; daha açık bir deyişle, temellendirip temellendiremediğini göstermeye çalışmaktadır. İslam'ın klasik çağında, İslam filozoflarıyla İslam kelâmcıları, özellikle Eş'arîler arasında yaşanan en temel tartışmalardan birisi Tanrı-evren ilişkisi bağlamında ortaya çıkan nedensellik

Selâm. Aşağıda sunduğum bu makale, Bilim ve Gelecek dergisinin 51. sayısında yayımlanmıştır. Dini mevzuları seven arkadaşlar tarafından ilgi çekici olduğunu umarak paylaşıyorum. Makale PDF dosyası halindedir ve 8 sayfadan oluşmaktadır. Buraya yazı olarak dökmek isterdim ama bu yorucu olurdu, o nedenle bu şekilde paylaşmayı tercih ediyorum; PDF Dosyası: (Sağ tıkla, hedefi farklı kaydet) Selâm.