Kieslowskii

System OF A Down'dan holy mountains gelsin.

Bu sana gelsin dostum (bunu dün yolladım mı hatırlamıyorum):

böylesine sevilecek bu dünya "yaşadım" diyebilmen için...

http://www.youtube.com/watch?v=Rn2HIBcirqM

Bunlar niye bağırıyo yoldaş varmı fikrin

'Devrimci bağırır' diye öğretmişler onlara.

43. "Firavun'a gidin, çünkü o azdı."

Tövbe tövbeeee....

Boşuna demiyoruz işte, bağlama tikat edin diye.

Bir müdahalede daha bulunmam şart: Bir pozitif ateist, evrenin ezelden beri varolduğunu varsaymak durumunda değildir.

Tanrı'yı her tür yanlışlama çabasından sağ çıkarmanın yegane yolu, onu yalnız negatifliklerle adlandırmaya girişmek ve/veya onun evrene dair açıklayıcı, semantik açıdan anlamlı bir önermeyle ilişkilendirilemeyecek olduğunu kabul etmektir.

Bu bağlamda, mantik'in 'kavramları netleştirelim' yaklaşımını makul kabul ediyorum. Örneğin, Wittgensteinci fideizm denen ve bence Wittgenstein ile zerre kadar alakası olmayan hedeye göre, dinin dili hiçbir şekilde gündelik hayata/dünyaya, kavramlara atıfta bulunmamaktadır. Bu durumda Tanrı ne bir açıklayıcı unsur olabilir, ne de Kutsal Kitaplar idrak edilebilir metinler biçiminde tahayyül edilebilir. Semantik anlamlılığı olmayan bir önermenin yanlışlanamazlığını tartışır durumda kalıveririz öylece, ama bu saçma olmaz mı?

Negatiflik hususunda da benzer bir sorun söz konusu: 'Kapı komşum olan Ali olmayan şey'den bahsettiğimizi varsayalım: Bu düzeyde bir epistemik içeriğe sahip bir hedeyi, evrendeki sayısız nitelikte şeyi ve bu şeylerin birbirleriyle ilişkisi gibi kompleks bir olgular bütününü açıklamaya çalışan geniş kapsamlı bir teoriyle ilişkilendirerek, uzun uzadıya değerlendirmek mümkün olabilir mi?

Bence bunları düşünmek lazım. Ben yabancı dilde bir kelimeyle karşılaştığımda ve o kelimeyi bilmediğim durumlarda, onu birşeylerle ilişkilendirmeye çalışmadan evvel, onun ne olduğunu anlamaya çalışırım. Bunu yapmayan birinin rasyonellik iddiasını da şüpheyle karşılarım.

Bu bağlamda, yanlışlanabilirlik ölçütüyle ilişkisi tartışılan Tanrı nosyonunun, şeylerle ilişki kurmaya müsait bir nesnelliği olduğunu varsaymalıyız ki, böyle bir ilişki anlamlı bir biçimde tartışılabilsin.

O halde soru açık: Tanrı nedir?

Deha, yanıtını bekliyorum

Bilim Forumu süper olmuş...

Daha azıyla yetindiğin için teşekkür mü etmek gerekir acaba?

Neyse, başlık taşınırsa sevinirim. İstediğim 'uyku-rüya' ilişkisine dair yapılan çalışmalara göndermeler yaparak ortaya konacak çıkarsamalarla, rüyada bir korku objesinin görünmesinin engellenip, engellenemeyeceğini bilmekti. (Ki bence buradan önemli bir psikoloji tartışması çıkabilirdi.) Lamira da psikoloji dersinde bunu gördüğünü söyleyince, sorayım dedim.

Maalesef 'derimin rengini nasıl açabilirim?' sorusu kadar bilimsel bir soru olmadı, veya ben öyle soramadım.

Kies, bu adamı ne kadar düşünürsen, konuya ne kadar kafayı takarsan adamı rüyanda görme ihtimalin de o kadar artar gibime geliyor. Bence otur film-dizi falan izle, ya da kitap oku, adam kafandan çıksın, rüyana da girmesin.

Şarkı dinledim sakinleştirici fln, rahatladım sanırım

Birazdan da bir aşk filmi izlemeyi düşünüyorum

Benim kendisine şarkı yollamam akabinde, bu başlık altında bana yolladığı ve cevapsız kalan iki şarkıdan dolayı gereken güzel sözleri ve teşekkürümü duyamamış akıllı şahsiyet metaphor'a, çok sevdiğim bir şarkıyı yollamak isterim, bu yolla eşekliğimi affetmesini dilerim: http://www.youtube.com/watch?v=KLIboc0PFT8

lamiracıq Coldplay yollamış, oradan aklıma geldi. Onu da öpüyorum

BU ARADA: Dilbilgimi ...

Senin beni ciddiye aldığını biliyorum. Zira ben de seni alıyorum.

Eyvallah, sağolasın

Tecavüz etme isteğimi buraya taşısan ne yorumlar gelecek ? İstersen yap ama nasıl bir malzeme çıkacağını anlamadım. Sen yorumumu ciddiye almıyorsan tamamdır. Daha fazla yazmana gerek yok. Ben de ne saçma yorumlar yapıyormuşum, 24 yaşında bir genci yanlış yorumladım diyip korkar kaçarım. Sonra niye korkuyorum ben diye bilim bölümüne bir başlık açaarım, orda devam ederim. Senin bunlarla ilgilenmene hiç gerek yok.

Dediğim şu: senin o görüşünü buraya taşırsak sana diyecekleri şeylerin başında 'dikkat çekmeye çalıştığın, muhalefet yapmak için muhalefet ediyor oluşun' vs. olacaktır. Eminim sen de bununla karşılaşmışsındır, o yüzden böylesi bir eleştiriyi ciddiye alamıyorum. Ha, senin de diğer mesajlardaki iletilerimi böyle yorumlamaya eğilimli olacağını varsaydığım için söylüyorum tüm bunları.

İlgi çekmek istesem, ilgi çekmek istiyorum diye bir başlık da açabilirim, ki sanırım bir başkasının ilgisine en az muhtaç olduğum dönemlerden birindeyim, ziyadesiyle ilgileniliyorum şu aralar

24 yaşında oluşumla ilgili vurgumun nedeni belliydi, her neyse. Kolay gelsin, bilim forumunda açacağın başlığı merakla bekliyorum.

EK BİLGİ: Yav şu başlığı taşıyın gözünüzü seveyim, 'insan kabus görmemek için şunu yaparsa iyi olur denir; demek ki sen de şunu yap ki böyle bir rüya görme' gibi bir çıkarımdı tüm beklediğim.

Dostum burasının bilim forumu olduğunu görmedim. Ben 25 yaşındayım. Yazdığım sırf bu mesaj için değil senin tüm yazdıklarından çıkarttığım birşeydi. Yorum istedin ve sunabileceğim en gerçek yorumu yazdım. Ama tekrar özür dilerim ki burası bilim forumuymuş.

Önemli değil, ama insanın karmaşık felsefi ve aykırı birşeyler savunduğunda, bundan daha farklı bir tepki almayacağını bildiğim için, bu yorumunu ciddiye almadım. Yaşın da önemli değil, kaç yazımı okudun onu da bilmiyorum ya, okuduklarından yola çıkarak bile hayatıma dair çok az şey öğrenebileceğini (bu, esasında insana dair evrensel bir önerme olarak okunabilir) bilmeni isterim.

İnsanlar büyük tespitler yapmaktan hoşlanır, en çok da büyük tespitler yaparken küçülürler. O yüzden dikkat et diyorum.

Yazabileceğin en gerçek yorumunun, buraya senin 'ben kızlara tecavüz etmek istiyorum' mesajını asıp, altına anket koysam; senin için de yazılacağını bildiğim için, umursamıyorum.

Aramızdaki fark, insanların farklılığın rahatsız edici teröründen kurtulmak için, farklılığı daima negatif sıfatlarla bezeyerek, sembolleştirdiğini biliyor olmam sanırım.

Bu arada "Ben bu resmi rüyamda görmek istemiyorum ya" diyip bilim bölümüne başlık açmak ne kadar bilimsel o da tartışılır. Sana niye bu resmi gördüğünü uzun uzun ve bilimsel olduğuna inanan bir şekilde anlatmaya çalışan birileri oldukça bu başlık buraya yakışır tabi. O yüzden bu mesele beni aşar. Sana güzel rüyasız uykular diliyorum.

Ben bilimsel bir kuram ortaya atmadım, bilgi vermeye de çalışmadım; 'hangi ilacı kullanayım?' ya da 'saçlarımın rengini açabilir miyim?' başlıkları ne kadar bilimsel araştırma konularına özgüyse, bu başlık da o kadar ona özgüdür ve bilgi alma amaçlıdır; örneğin psikoloji bilimi uyku teröründen muzdarip olan insana yardım edebiliyorsa, bana da pratik öneriler sunabilir diye düşünüyorum.

Neyi nereye yakıştırdığın da beni ilgilendirmiyor, yine Nietzscheci ve pür kayıtsız bakışını attın tabii foruma, 'yakışır' diye. Zerre ciddiye alınmadığını bilmeni isterim.

Umarım sen de bana bu keyfi armağan edersin...

Roq,

Resmi görene kadar rüyana filan girmiyormuş bu adam. Okudum o başlığı. Bunun gerçek olduğuna nasıl inandın, bu bir.

İkincisi, bunun bir oyun olduğunu nasıl görmedin?

Dünyada binlerce insan aynı adamı rüyasında görüyor olamaz. Yani önceden karşılaşmadıkları bir resmi, bir kişiyi, birbirinden habersiz binlerce insanın görmesi mümkün değil.

Her beyin kendi kahramanını yaratır. Ama burada sana hazır bir resim sunuluyor ve şartlandırılıyorsun.

Soru, kişiyi yönlendiriyor zaten...

Bu zaten yanlış ve tehlikeli bir yöntemdir. Bir terapist en çok buna dikkat eder, etmelidir mesela. Soru sorarken karşısındakini yönlendirmemelidir çünkü her şey değişir o zaman.

"Aslında anneni sevmiyordun, değil mi/öyle mi?" gibi..

Rüyanda görmemenin yolu da bunun bir telkin olduğunu ve boş bulunup kaydettiğini kabullenmen olacaktır.

Önemseme, çok fazla düşünme, sorun haline getirme ve hatta kendine de birazcık kız.

Ablacığım,

Ben buna inanmadım, derdimi anlatamadım sanırım.

Rüyama bu sebeple -herkes görüyor diye- girecek de demedim zaten, aslında düşündüklerimin küçük bir kısmını yazıya geçirmemden kaynaklanan bir sorun doğmuş gibi. Ben bu adamın yüzünden korktum, korktuğum için de rüyamda görmek istemiyorum, olay budur yani

Hani insanlar, korktukları şeyleri rüyalarında görür ya, öyle birşey

Kieslowski sadece dikkat çekmeye çalışıyorsun. Kendi maceralarını bizle paylaşmak istedin hepsi bu. Büyütülecek birşey yok.

Dikkat çekmeye çalışsam bu forumda paylaşmazdım bu bilgiyi, misal face profilime koyardım, veya başka ve çok kullanıcılı bir foruma, ve -tıpkı senin genel mesaj yazış tarzını yansıtacak şekilde-, bozuk imla kurallarıyla asardım.

Sen de forumdaki nihilist abilerini mi örnek almaya başladın? Dostum, ben 24 yaşındayım; reel hayatında tanımadığın, oturup özelden iki muhabbet yapmadığın insanlarla ilgili 'büyük tespitler' yaptığında olağanüstü biri olduğuna inanıyor olabilirsin, hatta bu 'hayatın ipini çözmüş 16'lık genç' imajının sahteliğine dikkat çektiğimde 'yooo yooo, freezing moon tadında bir teenager'ım ben' diyebilirsin ama, yazdığım şiirlerden birini kaybettiğimi fark ettiğimden beri dertliyim. Seninle uğraşamayacağım, git ssinerr abin uğraşsın seninle.

Bilim forumunda benimle polemiğe girerek 'karizmanı kurtarmayı denememen' dileklerimle...

böylesine sevilecek bu dünya "yaşadım" diyebilmen için...

Arkadaşlar,

bu nihilistkoyun arkadaş yüzünden, nedense aşırı derecede tırsmış durumdayım.

Sürekli korku filmleri izleyen biri olarak, hayatımda herhangi birşeyden bu kadar çok korktuğumu hatırlamıyorum. Hatta bunu, lamira sayesinde öğrenmiş olduğum http://www.thisman.org adresine yazıcam ama, resmi görünce 'şak!' kapatıyorum siteyi, mail adresini almam mümkün olmuyor

Bir yandan da -Allah kahretsin beni-, bu resime böylesi bir bilinçaltı yatırımı yapıyor oluşumun sebebini de bilmiyorum ve merak ediyorum, açıklaması olan var mıdır?

Neyse, benim asıl sormak istediğim, bu resmi rüyamda görmemem için pratik bir önerisi olan var mı?

İsteyen istediği kadar t.şak geçebilir, yeter ki ben bu resmi rüyamda görmeyeyim

Lütfen, ciddi yanıtlar istiyorum.

EDİT: Yav sanki nihilistkoyun bişi yapmış gibi olmuş mesaj, arkadaşın tavanarasındaki başlığında gördüğüm resmi kastediyorum.

Teşekkürler,

ancak elimde yüzlerce sayfa yazılmış olan birer satır boşluklu bir metin var, tek tek uğraşılması mı gerekecek? Yüzlerce yazılmış olan boluğu düzeltme ihtimalim var mı?

Word'de arat kısmına bir satır boşluk koy, bir satır boşluk çıkan her yerde yarıma çevir onu, düzelt.

Teşekkürler,

ancak elimde yüzlerce sayfa yazılmış olan birer satır boşluklu bir metin var, tek tek uğraşılması mı gerekecek? Yüzlerce yazılmış olan boluğu düzeltme ihtimalim var mı?

Bu soru gerçekten önemli sevgili Pisicik, ve sorunun cevabını ben bilmiyorum. Bakalım arkadaşlar arasından bilen çıkacak mı?

Şimdilerde herkesin Mevlana diye alıp başına taç yaptığı adam:

- 66 yıllık ömründe bir tek kelime Türkçe yazmamış, Türkçeyi aşağılamış ve bütün 'eserlerini' Farsça kaleme almış bir İranlı ya da Afgan'dır.

- 'Her ne kadar kadar Farisi yazıyorsam da aslen Türkmenem' deme yüzsüzlüğünü gösteren bir Türkçe düşmanıdır.

Vay anasını yav! Ömründe tek kelime Türkçe yazmadığı ve bütün 'eserlerini' Farsça kaleme aldığı, bir de buna rağmen 'utanmadan' Türkmen'im dediği için 'Türkçe düşmanı' olan, alıp başa taç yapılmayacak adammış Mevlana!

Buluştuğumuzda yaman'a karşı benimle ittifak olup, Lenin'in 'kendi ülke egemenlerine karşı savaş' düsturunu savunan, yurtseverlik/milliyetçilik geyiğine itibar etmeyen satsuma öldü mü, kaldı mı? Yoksa beyin felci filan mı geçirdi?

- Şems-i Tebrizi ve Selahattin Zerküb denen adamlarla aykırı ilişkiler yaşamış bir sapıktır.

Vay anasını yine, sayın seyirciler! Peki devrimle birlikte ensesti, eşcinselliği, kürtajı, evlilik-dışı ilişkiyi legal hale getiren Lenin sapığına ne demeli?

satsuma'yı adam bilirdik, adam değilmiş meğer...

ben de onu düşünüyordum tam. lodish'le evlenip seni evlat edinmek negsel olurdu bebichu.

Bu mesajdan sonra Davos benim için bitmiştir, bidaha da gelmem foruma

Mutluluğun formülü çok açık: Bir sen, bir ben bir de lodish!

bol teşekkür!

http://www.youtube.com/watch?v=yfGxHgysvfg

ben şimdi biricik aşkım lodish'in kitabına bakıp onun aslında beni sevdiğini anlamak istiyorum.

bir de lodish severler için gelsin: http://www.facebook.com/group.php?gid=2215481491&ref=ts

lodish'i bilemem, benden sana gelsin:

Sen seversin, bilirim

Georgia on My Mind:

bence o şarkıyla onu tanıştıran benim.

bence doğru mudur pipili?

Doğru güllük gülistanlık, fıstığım benim

hem bizden önce parsellemedi mi bütün sözleri şairler?

O pasaj çok güzeldi ama

Sende de başka şarkı yok be kanka, aynı şarkıyı 10 kere yolladın bu başlıkta :p

lamiranın sevdiği şarkı bu

Hem başka şarkı olmasın gerekirse, nolur? Kendini iyi ifade etmek için hep yeni kelimeler mi icat etmeli?

i want to be myself but not all by myself.

Mucuk!

koyduğun gibi bir izlenime kapıldım, çok sert çıktıysam kusuruma bakma.

Estağfurullah, hafif sinirliydim ben de, kusuruma bakma

Biz seninle forumda öm ile olsun, telefonla olsun, msnde ya da facebookta olsun zaten konuşuyoruz, birbirimize kitap vs. tavsiye ediyoruz; bunda elbette yanlış bir şey yok ama ben burada tartışırken yazdığım argümanları alıntılayıp "böyle bi kitap var, yazarı da harvard'da, tüm dediklerini de yanlışlıyor" dediğinde çok hoş karşılamadım.

Yav tamamen aramızdaki samimiyete güvenerek yazdım onu işte, umrumda değil tartışma, maksat muhabbet olsun

O yüzden anlayamadım tepkini zaten

Birincisi, hocalardan biri Harvard'da değil. Chang Cambridge'de, Grabel da Denve Üniversitesi'nde.

Bu kitapta senin dediklerini çürüten şeyler yazıyor demek de ne kadar anlamlı bilemiyorum, elinde konu ile ilgili veri ve argümanlar varsa getir beraberce tartışalım. Bu yaptığın biraz çocukça. Hele benim benim dediklerimi destekleyecek çok daha fazla kitap getirme imkanım varken, ben bilmiyor muyum Jeffrey Sachs'ın, Jagdish Bhagwati'nin, Xavier Sala-i-Martin'in falan kitaplarına link yapıştırmayı? Biliyorum elbette, ama yapmıyorum, zaman ayırıp bilgi ve düşüncelerimi paylaşıyorum.

Valla ya kitapta öyle yazıyordu, ya da zırt pırt alıntılanan Dani Rodrik'le karıştırdım onun ismini. Hakikaten Denver'daymış. Chang zaten Cambridge'te, onu biliyorum

Böyle demek 'anlamlı' bence, zira okudum kitabı. Sen de gider okursun, o açıdan. Hayatımı foruma bağlamadığım ve hali hazırda MA çalışmalarıyla uğraşıyor olduğum için, makale yazar gibi tartışma yapmayı uygun bulmuyorum. Dostum olduğunu düşündüğümden, bu kitaba da bakıver demeye getirdim, bunu 'çocukça' bulabilirsin tabii, ama ben senle 'tartışma' yapmak amacıyla o kitabın ismini vermedim. 'Şimdi açıp bakamam' kitaba dememin amacı da oydu zaten. Yani tartışırken 'buna buna bak' dememişim, ondan evvel tek bir iletim de yok bu başlıkta, senle 'tartışıyor' olduğum.

Bana o dediğin adamların 'şu, şu kitabını oku' dersen bunu çocukça bulmam, hoşuma gider kenara da not ederim. Esasında ben, 'hayatının her anı tartışmaya hazır ve nazır olamayacak insanların, kibarca kitap önerisinde bulundukları zaman, onlara çocukluk atfetmenin' kendisini çocukça buluyorum.

Umarım 'zaman ayıramadığım' için bir Haçlı Seferi başlatmayı uygun bulmazsın.