Kieslowskii

Kim Müslüman yav? Tartışmanın çıktığı noktayı bir geri dönüp, oku bakalım.

Ulus-devletten bahseden kim ya? Liberal-parlamenter demokratik modelden bahsediyorum ben. Ulus-devletli bir liberal-demokratik devlet de olur, ulus-devletsiz de.

Liberal derken? Uluslararası hukuki bağlamda hemen tüm Batılı devletler liberal-demokratik devletlerdir misal.

Evrime inanmıyorum, bilimsel teoriler hakkında 'inanma/inanmama' kategorisi çerçevesinde söz etmeyi de sevmiyorum. Böceklere ilişkin insiyaki-biyolojik 'territory' nosyonundan, politik-ekonomik-sosyolojik bir nosyon olan ve bir güçler dengesini yansıtan memleket nosyonunu çıkarsamaya çalışırsan, 'category error' yaparsın diyorum ben de, açık değil mi?

Vay anasını, bu territory'yi özel mülkiyeti meşrulaştırmak için kullanan da var, vatanı meşrulaştırmak için de, böcekler ne mühimmiş anasını satiim Böceklerden yola çıkarak 'dünyanın melezliği, dünya vatandaşlığı' kavramına değil de, illa politik-ekonomik sınırlara atıfta bulunulacak, bu da doğalcılık/evrimcilik olacak Hayvanlar çiftleştikleri, avlandıkları bölgeyi korumak istiyorlar; bunun özgüm bir hukuki sözleşme olan özel mülkiyetle de, yine özgün bir politik güç dengesini yansıtan ulus-devletle de zerre kadar alakası yok...

Tersinden Kemalizm işte, İslamcıyla Kemalist'in var mı birbirinden farkı? Bu aralar okuduğum kitabı herkese tavsiye ederim: Eric Hoffer, Kesin İnançlılar.

Fatih Altaylı'yı bile O programa katılan 'ütopik liberal' Çiğdem benim arkadaşım, programın arkaplanını anlattığı bir yazı da yazmıştı, arayan bulur. NOT: Kürtlükle, türban arasındaki bağı kuramadım yav EDİT: Olayın üstünden ne sular aktı, yazının tarihinden haberin var mı senin üstat? Hani tehlike 'yaklaşıyor' ya, tarihe o yüzden önem verelim derim

http://faculty.washington.edu/chudler/tenper.html Cahillik başa bela işte.

:D Kaç tane örnek vermek lazım sana? Kesin veya yaklaşık sayıyı biliyorsun demek ki, hepsinin 'numunelik' olduğunu ortaya koyabiliyorsun. İstatistiki verileri alabilir miyiz senden? Araya 'glabal' yazınca entel olunmuyor da, ondan soruyorum.

CHP'yi hiç sevmediğimi bu forumda herkes bilir, ama bir il teşkilatına gidip UFO'ları, ırkçılığını, komplo teorilerini onlara anlatsan seni bir temiz döverler sanıyorum.

Ama haksızlık! Komplo teorisi kitaplarında bu yazmıyordu!!

Başörtülüleri vergi dairesine ve askere almaktan da vazgeçtikleri gün, başörtüsü takacağım

Malatesta dedin ya işte, Makhno'yla mektuplaşmaları ortada. Adam gereken herşeyi söylemiş. 10 defa okudum platform metnini, merak etme dostum

Sorun, o entelektüel emek dediğin şeyi, zaman bazında ölçmemizin artık mümkün olmadığı sorunu. Yattım ben de...

Nestor Makhno dedin beni bitirdin, bari Malatesta demeseydin be hacı. Tam da Makhnovist olduğun için Leninist diyorum ya sana! Takır tukur yenildiniz, yenilince de düşmanın tarzını benimsediniz. Kimdi düşman? Bolşevizm

La Marcos, Leninist-anarşist olmasan senle acayip anlaşacağız ama öylesin maalesef

Türkiye 20.yy'da Batı tarafından 'fazlasıyla şımartılmış' bir ülkedir bence, tıpkı Rasim Ozan'ın yazdığı gibi. Daha kendisini SSCB'den koruyamayacak durumdayken, ABD'den korunma dilenirken, aynı zamanda Suriye'yi tehdit edebilmiş bir ülkedir. ABD İngiltere'yi ikna edip, Türkiye'yi Batı Güvenlik Sistemine kazanmak için 40 takla atmıştır zamanında. Bir ülke, bugün girmek istediği birliğin ülkelerinden birini tanımıyor ve ABD hala, bu birliği 'Türkiyeyi içine almaya' zorluyor, daha ne olacak ya? Gücü/güçsüzlüğüne oranla bugüne dek çok ciddi bir uluslararası etki yaratabilmiş, istediğini gücü

Bunlardan hiçbiri benim sorduğum sorulara yanıt değil, bilmem farkında mısın sevgili dostum? 'Canavar, kötü komünistler' ve 'canavar, vampir kapitalistler' şeklinde bir tartışma propaganda metinlerine özgüdür, bunları bir kenara bırakalım. Gayet fikirsel/mantıksal birşey tartışıyoruz burada Ha, emeği ve 'çalışma'yı ilahileştirenin de, inan otantik Marksistler olduğunu düşünmüyorum

Bu da yetersiz bence; kimin neye ihtiyaç duyduğu, en temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra tamamen sübjektif bir noktaya kayar. Bütün insanlar için tek bir tüketim sepeti hesaplamak makul kaçmayacağına göre, herkesin aşağı yukarı ne kadar alması gerektiğini bu yöntemle belirleyemeyiz.

'Market ekonomisinde işçi emeğinin karşılığını tam olarak alır' önermesinin doğruluğunu nereden biliyoruz? Tekrar formüle edebilirim sorunu. Sorun, kimin neyi saptadığı sorunu değil, saptanan şeyin işçinin hakettiğini varsayacağımız noktaya ne derece denk düştüğü sorunu. Bir de, hem tam rekabet piyasasında, hem oligopolistik rekabet piyasasında, hem de oligopoller piyasasında fiyat/gelirleri belirleyen güç dengesi farklılaştığına göre, her birinde işçinin tam hak ettiğini aldığını nasıl söyleyebiliriz? Hem sen sosyal demokrat değil misin haci? Piyasa insanlara tam olarak 'hak ettiklerini'

'İşçi, kapitalizmde emeğinin tam karşılığını alıyor' dediğimizde de, benzer bir sorunla karşı karşıya kalmıyor muyuz?

Kanka, valla Marx'ın metinleri ortada yav. Kimse okumuyor ve bilmiyor, o ayrı

++1

Bu ikisini ilk defa büyük bir düşünür, 'Gotha Programı'nın Eleştirisi' adlı eserinde dile getirmiş. Kim sence kanka, bil bakalım