Jump to content

Bilge Atun Uguk

Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    702
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Bilge Atun Uguk kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Hangi kavramı yanlış kullanmışım da beni bununla eleştiriyorsun? Bir örnek ver bakayım...

    Bu arada, sürekli olarak kendinin siyasi kavramlara ne kadar da hakim olduğunu, dünya siyasi ve felsefi tarihine ne kadar da egemen olduğunu söyleyip duruyorsun ama daha birşey göremedik. ''Ben şöyle iyiyim, herşeyi bilirim'' v.s. diye kendini yağlamaktansa, okuyanların senin kendi anlatımından bunu çıkarsamalarını sağlayacak yazılar yaz. Sadece kuru kuru kendini pazarlamayı biliyorsun, reklam yıldızı mısın? Presentabl faşist. :lol: Güreşçiler bile kendilerini senin kadar yağlamıyor.

    Fredi seni tanımasam bilmesem yazdıklarının sana ait olduğunu yutturacaksın.

    Senin benimle konu tartışabilmen için daha on fırın ekmek yemen lazım.

    Senin üstadların yazamıyor bana sosyalist forumda sen kimsin.

    Bir ekonomi politiğini devlet bütçe rakamlarıyla versem haaa bu ne diyeceksin.

    Önce çalış fredi.

    kendi yaş grubunla bol bol tartış.

    Mesela olmayan ekonomi politiğiniz ile dünyayı sosyalist yaptıktan bir adım sonra ne yapacaksınız onu düşün.

    3 tane lenin çevirisi ile olmaz bu işler.

    sen portakalda vitaminken biz lenin okuyorduk.

  2. Bu iktidarın adı da dünyanın her yerinde sosyalizmdir. Nabucco kataküllisine de ancak sosyalist bir iktidar karşı durabilir. Bu konuların, sandığının aksine, sosyalizmle çok ilgisi vardır.

    Önce kavramlara , dünya siyasi ve felsefi tarihine hakim ol sonra bana söylem yap.

  3. Tolon abi Türkiyenin asıl gündemi fakat okumuşunun dahi cahil olduğu bir ülkede siyaset tartışmaları, kapitalizm-sosyalizm, Türk-kürt, neşenin kepek sorunu gibi abuk subuk konuları aşamadığımız için atı alan üsküdarı geçiyor.Biz ermeni soykırımını , kapıyı konuşuyoruz fakat derinliğinde ne var konuşan yok.

    Ne zaman adam oluruz. !!!!!

    Satrançta piyon olmayıp oyunu oynayan olduğumuz zaman.

  4. 'Türk gaz anlaşması Rus boyunduruğunu kırdı'

    Nabucco doğalgaz boru hattı ile ilgili Guardian'ın yaptığı özel haberde "Türk gaz anlaşması Rus boyunduruğunu kırdı" başlığı kullanıldı. Haberde şu ifadelere yer verildi:

    Üst düzey Avrupa Birliği yetkilileri, bir yıllık kördüğümün ardından, AB ile Türkiye'nin, Hazar havzasındaki potansiyel bir enerji madeninin kilidini açacak çığır açıcı bir boru hattı anlaşmasına ulaştılar. 25 Haziran'da Ankara'da imzalanacak anlaşma, Orta Asya, Kafkasla ve Orta Doğu'dan Avrupa'ya doğal gaz taşıması planlanan Nabucco boru hattı projesi, Kremlin'in gaz ithalatı konusunda Avrupa'ya uyguladığı engelleri kırmak için kilit önemde. Üst düzey bir Avrupa Birliği yetkilisi, "Türkler şartlarımızı kabul etti. Herhangi bir koşul yok." dedi.

    Ankara Nabucco boru hattından pompalanacak gazdan vergi almak ve taşınan gazı yüzde 15 indirimli kullanmak için sıkı bir pazarlık yaptı. Müzakerelerdeki tıkanıklık geçen hafta Prag zirvesinde aşıldı. Avrupa Komisyonu'nun enerjiden sorumlu üyesi Andris Piebalgs bu zirvede Türkiye'nin Nabucco'nun taşıyacağı gazı yüzde 15 indirimli kullanma isteğinden vazgeçtiğini söyledi. Avrupa Birliği yetkilileri Türkiye'nin şimdiye kadar ortaya koyduğu şartların, Nabucco projesini finansal açıdan çekici olmaktan çıkardığını belirtiyorlardı. Prag'daki zirveyi organize eden üst düzey bir Çek yetkili, müzakereleri "İstanbul'daki bir pazaryerinde yapılan pazarlıklara" benzeterek sonuca dair bir şey söylenemeyceğini belirtti.

    Ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu kritik anda Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'ya "Anlaşma birkaç hafta içinde imzalanacak" dedi. Türk lider, Nabucco konusundaki bir anlaşmayı dolaylı olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili müzakerelerde sağlanacak ilerlemelere bağladı. Ancak, Barroso ve diğerleri, Ankara'nın Nabucco anlaşması için bir koşul öne sürmediğini belirtti.

    NEDEN ÖNEMLİ?

    Avrupa, yıllık doğalgaz ihtiyacının 3'te birini, yani yaklaşık 140 milyar metreküpünü Rusya'dan ithal ederek karşılıyor. Güney koridoru olarak anılan Nabucco ve 2 ayrı doğalgaz boru hattı projesi, 2020 yılında Rusya'yı by-pass ederek yılda 60 milyar metreküp doğalgaz pompalayacak.

    http://w9.gazetevatan.com/_Turk_gaz_anlasm...237738/1/Manset

  5. BABİL KRALI NABUCCO (NEBUKADNEZZAR)

    Nebukadnezzar (Latince: Nabucco), güçlü Babil Kralı olarak Mezepotamya’ya hükmeder. Ünü ve gücü israiloğullarının üzerinde kurduğu egemenlikle pekişen Nebukadnezzar, yahudileri köle olarak, oldukça zor koşullar altında çalıştırır. Bu durum, İncil’de, Yeremya bölümünün 21. kısmında anlatılır:

    “1- Kral Sidkiya Malkiya oğlu Paşhur’la Maaseya oğlu Kâhin Sefanya’yı Yeremya’ya gönderince, RAB Yeremya’ya seslendi. Paşhur’la Sefanya ona şöyle demişti:

    2- “Lütfen bizim için RAB’be danış. Çünkü Babil Kralı Nebukadnessar bize saldırıyor. Belki RAB bizim için şaşılacak işlerinden birini yapar da Nebukadnessar ülkemizden çekilir.”

    3- Yeremya şu karşılığı verdi: “Sidkiya’ya deyin ki:

    4- ‘İsrail’in Tanrısı RAB şöyle diyor: Surların dışında sizi kuşatan Babil Kralı ve Kildaniler’le savaşmakta kullandığınız silahları size karşı çevireceğim; hepsini bu kentin ortasına toplayacağım.

    5- Ben de elimi size karşı kaldıracağım; kudretle, kızgınlıkla, gazapla, büyük öfkeyle sizinle savaşacağım.

    6- Bu kentte yaşayanları yok edeceğim; insan da, hayvan da korkunç bir salgın hastalıktan ölecek.

    7- Ondan sonra da, diyor RAB, Yahuda Kralı Sidkiya’yla görevlilerini, bu kentte salgından, kılıçtan, kıtlıktan sağ çıkan halkı Babil Kralı Nebukadnessar’ın ve canlarına susamış düşmanlarının eline teslim edeceğim. Hepsini kılıçtan geçirecek, canlarını bağışlamayacak, merhamet etmeyecek, acımayacak.’

    8- “Bunun yanısıra halka şunları da söyle: ‘RAB diyor ki: İşte yaşama giden yolu da ölüme giden yolu da önünüze koyuyorum.

    9- Bu kentte kalan kılıçtan, kıtlıktan, salgından ölecek; dışarı çıkıp kenti kuşatan Kildaniler’e teslim olansa yaşayacak, hiç değilse canını kurtarmış olacak.

    10- Bu kente iyilik değil, kötülük etmeye karar verdim, diyor RAB. Bu kenti Babil Kralı ele geçirip ateşe verecek.” İncil, Yeremiya, 21. Bölüm.

  6. Bu köşede daha önce bazı detaylarını yazdım ama elime yeni bilgi ve belgeler geçtikçe “daha da rahatsız oluyorum” ve inanamama katsayım artıyor. Lafı uzatmayacağım; aşağıda özet halinde yazacaklarımın bütün Türkiye’de yayılması için hatta bizi yönetenlere “her yerden mektuplarla, fakslarla, mesajlarla” yağmur olup yağması için sizlerden yardım istiyorum. Karar vericileri uyarmalıyız! Onların çok işi olabilir, algılamaları karıştırılmış-bozulmuş olabilir ama bizler, dışarıdan bakarken gördüklerimizi aktarmalıyız!

    Sevgili dostlar, ana soru şu; bütün pisliği ve maddi yükünü çektiği ve bütün haklarını Avusturya’da bir şirkete devrettiği bu projeden Türkiye’nin kazancı ne?

    Şimdi sizlerden “her yere yayın” diye rica ettiğim detaylara geçelim;

    1- 6 milyar dolarlık bir proje olan Nabucco Projesi ile ilgili olarak, Avrupa ülkeleri tarafından hükümete ve bakanlığımıza “Karar mekanizmalarında yer almayacaksınız” yönünde bir baskı var!

    2- Nabucco Projesi’nde, inşa edilecek münhasır boru hattının en büyük bölümün Türkiye’den geçecek olmasına rağmen, Avrupa ülkelerinden gelen bu baskının sebebi Türkiye’nin “düşünemez hale getirilip” ipin ucunu kaptırması!

    3- Bu proje kapsamında en büyük yatırımı Botaş yapacak olup, yüzde 30 özkaynak, yüzde 70 kredi kullanacağı planlanmakta. Ancak 6 ortaktan oluşan Nabucco Projesi’nde her ülke tüm haklarını, Avusturya merkezinde kurulu Nabucco Gas Pipeline International GMBH’ye kayıtsız şartsız devretmeyi kabul etmiş durumda. Kabul edilen bu duruma göre Türkiye bu anlaşmadan dolayı bütün haklarını kaybedecek.

    4- Nabucco Projesi’nde yer alan bu 6 ortağın, Nabucco Gas Pipeline International GMBH’ye ortaklık hissesinin ülke bazında ne olduğu bile belli değil!

    5- Nabucco Gas Pipeline International GMBH’nin Avusturya’ya ödeyeceği vergilerden bu 6 ortak nasıl faydalanacak, bizi sırtımızdan kazanılan para Avusturya devletine vergi olacak!

    6- Nabucco Gas Pipeline International GMBHi, ilgili ortaklara sadece taşıma tarifesinden iletim bedeli ödeyecek yani Türkiye “hava alacak.” Ana borunun geçeceği en önemli ortak Türkiye diğer 5 önemsiz ortak gibi değerlendiriliyor ve değerlendirilecek.

    7- Nabucco Gas Pipeline International GMBH, boru hatlarındaki tasarruflarda tek yetkili olacak ve Türkiye’nin bu tasarruflarda ne kadar payı ve yetkisi olacak tamamen belirsiz!

    8- Bu konuda, hükümetlerarası anlaşma imzalanması, Avrupa ülkeleri tarafından ısrarla istenmekte olup, Türkiye’nin atacağı adımın ne olacağı konusunda ortada bir devlet politikası yok!

    Sevgili dostlar, bu proje kapsamında en büyük yatırımı Botaş yapacak olup, yüzde 30 özkaynak, yüzde 70 kredi kullanacak. Ancak 6 ortaktan oluşan Nabucco Projesi’nde her ülke tüm haklarını, Avusturya merkezinde kurulu Nabucco Gas Pipeline International GMBH’ye kayıtsız şartsız devretmeyi kabul etmiş durumda. Böyle bir yapı içinde diğerlerine göre kat kat fazla yatırım yapacak Botaş ve binlerce kilometre toprağını kullandıracak Türkiye de maalesef “teslim olmuş” durumda!

    Sonuç: Bu gerçekleri bütün Türkiye’ye anlatmama ve “bu haksızlıkların” yetkililer tarafından farkedilene kadar “mesaj, faks, mektup” olup yağmasına lütfen yardım edin! Sizin çocuklarınızın geleceğini çalmasınlar diye savaşıyorum, lütfen yardım edin!

    Not: Yandaki resme bakın ve elinizi vicdanınıza koyun; Türkiye diğer 6 ülke ile “aynı” pozisyonda mı?

  7. Geleceğimizi çalıyorlar...

    Evet, yanlış okumadınız çocuklarımızın geleceği çalınıyor ve atılan imzalara Türkiye sessiz kalıyor...

    Kim mi çalıyor?

    Avrupa’nın en küçük ülkelerinden birinde kurulmuş bir şirket... Şirket’in “ülkesi” küçük ama ortakları çok büyük ve etkili...

    Daha mı açık yazayım?

    Yazarım... Avusturya’da kurulu Nabucco Gas Pipeline International GMBH, Türkiye’nin gelecekteki “bütün haklarını” üstüne geçirmek üzere! Türk kamuoyunu uyardım, bir daha uyarıyorum!

    Bu noktada konu hakkındaki sorularımı sizlerle paylaşmak ve “faks-telefon-mektup” her yollar bunları Türk kamuoyuna dağıtmanızı rica etmek istiyorum... İşte sorular

    1- 6 milyar dolarlık bir proje olan Nabucco Projesi ile ilgili olarak, Avrupa ülkeleri tarafından hükümete ve Bakanlığımıza “Karar mekanizmalarında yer almayacaksınız” yönünde bir baskı var mı?

    Bu baskıya karşılık olarak ne gibi cevaplar, hangi tarihteki belgeyle verilmiştir?

    2- Nabucco Projesi’nde, inşa edilecek münhasır boru hattının en büyük bölümü Türkiye’den geçecek olmasına rağmen, Avrupa ülkelerinden gelen bu baskının nedeni nedir?

    3- Bu proje kapsamında en büyük yatırımı BOTAŞ yapacak olup, yüzde 30 özkaynak, yüzde 70 kredi kullanacağı planlanmaktadır. Ancak 6 ortaktan oluşan Nabucco Projesi’nde her ülke tüm haklarını, Avusturya’da kurulu Nabucco Gas Pipeline International GMBH’ye kayıtsız şartsız devretmeyi kabul etmiş durumdadır. Kabul edilen bu duruma göre Türkiye bu anlaşmadan hangi kazançları sağlayacaktır?

    4- Nabucco Projesi’nde yer alan bu 6 ortağın, Nabucco Gas Pipeline International GMBH’ye ortaklık hissesi ülke bazında nedir?

    5- Nabucco Gas Pipeline International GMBH’nin Avusturya’ya ödeyeceği vergilerden bu 6 ortak nasıl faydalanacaktır?

    6- Nabucco Gas Pipeline International GMBH’nin ilgili ortaklara sadece taşıma tarifesinden iletim bedeli ödeyeceği doğru mudur?

    7- Nabucco Gas Pipeline International GMBH, boru hatlarındaki tasarruflarda tek yetkili olacağı ifade edilmektedir. Türkiye’nin bu tasarruflarda ne kadar payı ve yetkisi olacaktır?

    8- Bu konuda, hükümetlerarası anlaşma imzalanması, Avrupa ülkeleri tarafından ısrarla istenmekte olup, Türkiye’nin atacağı adım ne olacaktır?

    Sevgili dostlar, bu projenin “en büyük ve en önemli ülkesi Türkiye”... AB’nin kaynak çeşitliliğini ve arz güvenliğini artırmak için olmaz olan şey Türkiye’nin jeopolitik konumu. Azerbaycan, Irak, İran, Mısır, Türkmenistan gazının Avrupa’ya ulaşması, Türkiye’nin jeopolitik konumu sayesinde söz konusu oluyor ve bu jeopolitik konum “satın alınabilecek” bir özellik değil... Fakat ne hikmetse Nabucco tasarısında Türkiye’ye bir Bulgaristan ya da Romanya imiş muamelesi yapılıyor ve siyasal iktidar da Türkiye’nin bu farklılığını vurgular/kullanır şekilde gözükmüyor. Avusturya bir yandan Nabucco Boru Hattı’nın biteceği yer olan Baumgarten’deki doğalgaz depolama alanını Gazprom’a satıp, hem Rus hem de Nabucco’dan gelecek gazı kullanarak Baumgarten’i Hub yapmaya çalışırken, Türkiye kendi jeopolitik konumu ile Avusturya’yı (Baumgarten’i) enerji jeopolitiği açısından “ihya” ediyor...

    Sonuç: “Bu proje kapsamında en büyük yatırımı BOTAŞ yapacak olup, yüzde 30 özkaynak, yüzde 70 kredi kullanacak... Ve işin en acısı Türkiye, haklarını, Avusturya merkezinde kurulu Nabucco Gas Pipeline International GMBH’ye kayıtsız şartsız devretmeyi kabul etmiş durumda... Böyle bir yapı içinde diğerlerine göre kat kat fazla yatırım yapacak BOTAŞ ve binlerce km toprağını kullandıracak Türkiye, bu işten sadece” çırak çıkacak...

    Son söz: Uyan Türkiyem Uyan! Geleceğin “senin ellerinden alınıyor”, toprağın bedavaya kullanılmak üzere pazarlanıyor ve bizler hâlâ uyuyoruz!

    Yiğit Bulut.

  8. Herkes eski sınırlarına dönsün o zaman.

    5000 seneye geri saralım filmi.

    Toprakların eski sahibi yoktur , yeni sahibi vardır.

    Cevaplasana aynı durum yer değiştirse , Türklere toprak verirmiydiniz.

    Şu kırolara yazıp pirim yaptırma.

  9. BBC Televizyonu, Amerikalı bilim adamları tarafından keşfedilen ve insan evriminin kayıp bağlantısı olabileceği tahmin edilen `fosilleşmiş iskeletleri', şimdilik sır gibi saklanan bir belgeselle izleyicilerine sunmaya hazırlanıyor.

    Belgeselin en can alıcı noktasında, fosilleşmiş iskeletleri bulunan `Adapid' adındaki nesli tükenmiş hayvanın, ilk kez tam iskeleti gösterilecek.

    BBC'nin hazırladığı belgeseli, İngiltere'nin en önde gelen doğa bilimleri belgesellerinin spikeri olan İngiliz sinema yönetmeni ve oyuncusu Richard Attenborough sunacak. Belgeselde insan evriminin `kayıp bağlantısı' olabilecek hayati öneme sahip, nesli tükenmiş bir hayvanın fosillesmiş iskeletlerinin gözler önüne serileceği belirtildi.

    Dail Mail gazetesi, 90 dakikalık belgeselin `çok gizli' tutulduğunu belirtirken, pazar günleri yayınlanan The Mail on Sunday gazetesi, Amerikalı kaynaklardan bu bilgiyi edindiğini ve araştırma sonuçlarının, bir grup bilim adamı ve yayıncı tarafından New York'da gözler önüne serileceğini yazdı. Programın en can alıcı noktası ise `Adapid' adındaki nesli tükenmiş bir hayvanın, ilk kez tam iskeletinin gösterilecek olması.

    Almanya'nın Frankfurt şehri yakınlarında fosilleriyle ünlü `Messel Shale Pit' bölgesindeki terk edilmiş taş ocağında bulunan fosilleşmiş kemiklerin, 37- 47 milyon yıl öncesine ait olduğu sanılıyor.

    Bilim adamları, genç ve dişi olan hayvanın, Madagaskar Ormanları'nda bulunan kendine özgü kuyruğu bulunan memeli Maki'ye (Madagaskar maymunu) benzediğini açıkladı. Richard Attenborough'un sunacağı belgeselde, araştırmacılar, fosilin sadece bir Maki değil, ayrıca maymunlar ve insanı içeren memeliler takımı Primatlar ile akraba olduğunu da anlatacaklar.

    BBC'nin bilimsel araştırmalara dayanarak hazırladığı belgeselin, Cambridge ve San Fransisco'da büroları bulunan `Public Library of Science'de yayınlacağı belirtildi.

    New York'taki akademik çevrelere göre, keşfin bir diğer önemi de, bunun insanların primatların hangi türüne ait oldukları yönünde şiddetli yeni tartışmalar başlatacak nitelikte olması.

    http://haber.gazetevatan.com/BBCden_...237606/7/Yasam

  10. Hiç mızmızlanmayın:

    30larda Stalin Nazilerin silahlanmasına dikkat çekmiş, bu tehlikeyi büyümeden durdurmak için İngiltere ve Fransa'dan yardım istemişti ama reddedilmişti. Yalnız kalınca çareyi Hitler'le anlaşmakta buldu. Bu pek de uzun süremedi hiç şaşırmayacağımız gibi.

    Bütün orta avrupa işgal edilince -ne ironiktir ki- batının çaresi artık SSCB idi.

    SSCB düşseydi, savaş mihver zaferiyle biter ve dünyanın yarısı faşist olurdu. Amerika bölgeye ancak uzaktan el sallardı.

    SSCB düşmese, ama Normandiye çıkartması da yapılmasa, dünyanın bu yarısı bu sefer de bolşevik olur, Amerika gene uzaktan el sallardı.

    İnsan odun da olsa, bügün insanlık dışı bir rejim altında yaşamadığı için doğu cephesinde olanların önemini anlar. Adam hala bir pazarlamacı tavrıyla verilen silahları anlatıyor. Bazılarına sabun olmak bile bir lütuf mu acaba..

    Bu ironileri olayın perde arkasıyla birleştirirsek ; mesela nazi silah ve sermaye yapısı, SSCB'ile anti-tez oluşturulması, Nazilerin işgal edeceği yerlerin nazi karşıtı oldukları söylenen karanlık güçlerle hedef gösterilmesi, amerikanın savaşa dahil olmasındaki komedi , gibi gibi gibi...

    Belki gerçeği bir gün Marksistlerde anlar. 8)

    Onlar hala bir takım kişilerin yedekte bekleyen anti-tezi.

×
×
  • Yeni Oluştur...