DreiMalAli

Cami imamının bağıra çağıra vaiz vermesini anımsatır bana. Ya - Breh müslüman bilmezmesmisin... veya - O kafirler var ya, o kafirler... diye cümlesine yüksek sesla başlar ve cümlenin devamında sesini daha da yükseltir. Bu kadar alışkanlıkdan sonra bir müslüman ne yapsın? İnternette ancak büyük harflerle "bağırmaktan" başka. Sevgiler

Bence bu soruları sormak için henüz çok erken. Konunun kendisini okumadan, kim, neyi, nasıl açıklıyor/açıklamaya çalışıyor okumadan/anlamadan bu sorularla uğraşmak anlamsız. Sevgili pante'nin sıraladıkları ise herhalde ciddi değildi. Sevgiler

Sevgili murteddd, 1,5 yıldan beri Almanya kazan ben kepçe. İyi tarafı, işlerimin iyi gidiyor olması. Kötü tarafı da, kendime pek zaman ayıramaz oluşum. Son aylarda da ancak hafta sonları foruma uğruyorum. Yazılarımın bazılarını da otel odalarında yazdım. Bu süre içinde aslında bu konu ile de daha fazla ilgilenemedim. İki foruma konu hakkında yazı yazı hazırlama sözü verdiğim halde, hala sözümü de tutamadım. Bu yüzden, hangi başlığı okuyup hangi başlığa yazma konusunda da seçici olmak zorundayım. Ben de hemen seni kınayayım.... Da ödeşmiş olalım. Muhammed yaşadı mı? başlıklarında geçm

Zamanda yolculuk ile ilgili bir kaç link: http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...manda++yolculuk http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...manda++yolculuk http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...manda++yolculuk http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...manda++yolculuk http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...manda++yolculuk http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...manda++yolculuk Sevgiler

Sevgili Mohammed (Peygamber Muhammed değil haaa... Forumumuzun moderatörü Mohammed) İslam ve Budizm arası benzerliklere sık sık değiniyor forumumuzda. Muhtemelen Sassanilerin uyguladığı bu sürgün/göçettirme olayı İslama (= zamanının Hristiyan mezhebine) Budizmin nasıl etki ettiğini anlamaya yardımcı olabilir. Mesela Abdul Melik'in Merw'den geldiği tahmin ediliyor. Merw Hazar denizin doğusunda bir şehir. Sassanların hükmettiği alan isa çok daha doğuya kadar uzanıyordu. Sevgiler

Her yağmur damlasına 1 melek yeterli midir acaba? Daha fazlası gerekiyorsa, meleklerin çok bi beceriksiz olduğuna inanacağımda... Bu yüzden sordum. Sevgiler

Sevgili Haci, Muhammed'in ve peşinden gelen dört halifenin sadece masal figürleri olduğu düşüncesine ben de başka yollardan gelmiştim. Muhammed hakkında bilgilerin kaynağını araştırken ilk darbeyi Muhammed'in mektupları ve Topkapı Sarayındaki Kutsal Emanetlerin uydurma olduğu fikri ile aldım. Daha sonra Hicri Takvimin halifeler döneminde ve onlardan en az 100 yıl sınra dahi kullanılmış olamayacağını, bunun müslümanlar tarafından sonradan uydurulmuş bir yalan olduğunu anlayınca ikinci darbeyi yemiş oldum. Bir sefer pirelendim ya... Gerisi kolaydı. Muhamed ve dört halife hiç yaşamadan aniden

Sevgili Haci, K.H. Ohlig'in anlatımana bakarsam, hristiyanlar arasında da İsa'nın teolojik durumu için çeşitli inanışlar/akımlar/mezhepler vardı. Ve hala da var. Her mezhep kendine bir teolojik İsa tanımı yapıyordu. Birisi İsa'nın 1/3-lük tanrı sayarken, diğeri 1/5-lik tanrı + 2/5-lik ruh sayıyordu. Tanrı/Tanrının oğlu/ruh/insan kombinasyonları epeyce fazla. Bunların içinde İsa'nın sadece bir insan olduğu mezhebi de vardı tabi. Tabi bu yüzden, arda bir, birbirlerinin kafalarını kesip gözlerini de oyorlardı karşılıklı. İsa'nın tanrısallık/oğulluk/ruhsallık/insanlık oranı hristiyanlı

http://www.evrimteorisi.org/ ve oradaki SSS bölümü: http://www.evrimteorisi.org/?page_id=293 Sevgiler

Cahiliye dönemi İslamiyet öncesi dönem diye adlandırırsak... Geleneksel İslam literatürüne göre en geç 622 yılından önceki dönem olur. Ama 750 yıllarına kadar İslam hakkında ciddi bilgi bulmak mümkün değil. 800-lü yıllardan sonra ise aniden bir literatur furyası başlıyor. Bu literatur kendisine bir tarih icad ediyor. Öyle veya böyle... Bu zaman diliminde ve Orta Doğuda kimler yaşıyor? http://upload.wikimedia.org/wikipedia/comm...nian_Byzanz.png http://de.wikipedia.org/w/index.php?title=...=20070717214650 Persler (Sassaniler) haricinde, lakmitler e bizanslar. Bizanslar çoğunlu

Sevgili Haci. Kuran Muhammedin yaşadığına dair bir delil değildir. Kuranda "Muhammed" kelimesi dört sefer geçse de kritik gözle bakınca Muhammed hakkında delil olmadığı daha iyi anlaşılır. Muhammed kelimesinin övülmüş, övülesi, övülen, methedilmiş, methedilen, seçilmiş, seçilesi... anlamlarını da göz önüne alırsak belki daha iyi anlaşılır. Muhammed kelimesinin Kuranda 4 sefer geçmesi haricinde İbrahim 79 sefer geçer Musa 136 sefer Harun 20 sefer İsa 24 sefer Meyem 34 sefer Adem 25 sefer Nuh 33 sefer Firavun 74 sefer Nebi 43 sefer Elçi, Allahın elçisi vb. 300 den fazla g

Sevgili Haci, Kalisch konusu hakkında bir başlık açmıştım. Ama ilgilenen olmamıştı. Bu başlıkta da linkini vermiştim. http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=12942 Gerçi işin içine ciddi konular girdiğinde forumda ilgilenen katılımcı sayısının az olduğunu biliyorum. Ama dikkatimi çeken bir bir nokta daha var. Ben gıcık alırım ama, birisinin isminin önünde dr., prof. vs. varsa, daha çok dikkat ve ilgi çekiyor. Bu başlıkda verdiğim isimlerin veya linkini verdiğim yazarların isimlerinin önünde de aslında benzer ünvanlar var. Fakat bu ünvanlar verilmediği için hem dikkat çekmedikler,

Sevgili murteddd. alıntıladığın yazı sahibi Kuranı yine çarpıtarak şirin göstermeye çalışmış. Kuranın 24/33de söylediğine göre, köle sahibi kölesi olan kadını (cariyesini) fuhuşa teşvik edebilir. Hatta fuhuşa zorlamasındada bir sakınca yoktur. Allah fuhuşa zorlayan köle sahibini affedeceğini bildiriyor. Anlaşılan o ki, köle kadın kendiliğinden fuhuş yapmasın. Köle sahibinin bilgisi, isteği, arzusu doğruştusunda, ve köle sahibinin teşviki ile fuhuş yaptırılsın. Sevgiler

Ahikar'ın oğluna öğütleri: http://www.pseudepigrapha.com/pseudepigrapha/ahikar.htm Mesela CHAP. II'deki 11 numaralı öğüt bir yerlerden tanıdık geliyor bana... Ya size? Sevgiler

Burayı daha yeni gördüm. Mektupları okurken benim de aklıma gelen buydu. DrejMalAli, Muhammed dönemine ait olmasa dahi, 4 halife dönemine ait bir belge görmüş olacak. Tabi ne denli doğru, birşey diyemiyorum. Bu arada Sexy Huri'ye teşekkürler. Böyle önemli bilgi ve belgeleri kayıt almakta fayda var. Aramakla bulunmayacak değerde. Sevgili Pante bir kaç gün önce TD forumunda aynı soruyu sormuştu. OOraya yazdığım cevabı alıntılıyayım. Bir kaç satırlık arapca yazıdan roman uzunluğunda mektup yazısı çıkarmak büyük bir marifet olsa gerek. Her keramet sahib

Arkadaşların da belirttiği gibi, inanmak ile tarih yapılmış olmuyor. "Bilindiği gibi" diye başlayan cümleler hiç bir işe yaramıyor. Peşinden gelen "Kuran-ı Kerim tahrif edilen Yahudilik ve Hıristiyanlığı tekamül amacıyla indirilen ulvi bir kitaptır aslında." cümlesi hiç bir tarihi bilgi kırıntısı içermiyor. "Muhammed"in başına "Hz." sonuna "(SAV)" koymakla tarihi bilgi verilmiş olmuyor. "İbrahim"in başına "Peygamber Hz." konulunca, o ne peygamber oluyor ne de tarihi bir kişilik. ... En iyisi sen tarihi konulara bulaşmaktan vaz geç ve "dini konularda ahkam kesmeyi" dene. Sevgiler

Başarılar sevgili Sexy Huri. Ve tebrikler. Sevgiler

İşaretlediğim yer Kurana göre doğru değil ama. 4/24'e göre efendisi (köle sahibi) cariyesi (kadın kölesi) ile cinsel ilşkiye girebilir. Cariyenin (kadın köle) evli olması buna bir engel teşkil etmez. Sevgiler

Yazının linki şurada: http://books.google.de/books?id=CxIZ...VVp9w#PPA20,M1 Sayfa 20 ve 21'in bir özeti: Pers kralı Hormizd'in ölümünden sonraki karmaşalda II. Chosrau Bizansa sığınıyor. Bizans İmparatoru Maurikos'un (582 - 602) yardımıyla ve bir bizans ordusuyla Chosrau tekrar tahta geçiriliyor. Karşılık olarakda bizans ile barış anlaşması yapıyor ve Doğu Ermenistanın büyük bölümünü Bizansa devrediyor. Bizans imparatoru II. Chosrau'yu bir bizans prensesi ile de evlendiriyor. (Başka bir sayfada bu prensesin ismi Shirin olarak geçiyor.) Daha sonraki Bizans İmparatoru Heraklios

Muhammedin ayıbını şirin göstermek için Türkiye gibi ülkelerde uydurulmuş bir palavradan başka bir şey değil. İlk uyduranlar kendisini emniyette hissediyordu zamanında. Ne de olsa kimse gidip kontrol etmeyecek, yalanı meydana çıkmayacak ümidi vardı. Ama şimdiki internet çağında artık haberimiz oluyor. Bir ara merak edip Almanca sitelerde bakmış, forumumuzda bir kaç örneğini vermiştim. Çeşitli arap ve Afrika ülkelerinden gelenlerin yazıştığı islami sitelerden alıntılardı. Kendi sıcak ülkelerinde erken ergenliği bilmedikleri/yaşamadıkları için, Muhammedin ayıbını, yine aynı taktikle ama

Ve birileri, kendi hayal dünyasındaki ilkel komünal toplumun yapısına bakarak, benim bu günkü kaderimi hemen bildi(!). Daha da ileri giderek, benim geleceğimi dahi bildi(!). Sağ olsunlar. Var olsunlar. Kendi adıma konuşayım: Teorisyenlerin ve özellikle filozofların o deriiiin mi derin sırlarına ermiş birisi değilim. İşin pratik tarafı beni daha çok ilgilendirir. Bir taraftan üzerine methiyeler düzülen sosyalist Cennet-ü Ala. Diğer taraftan gidip gördüğüm sosyalist Cennet-ü Ala. Birbirine hiç mi hiç uymayan bu iki olgu arasında bir seçim yapmak gayet basitti: Kendi yaşam tecrü

Teşekür ederim sevgili Dragon. Sevgiler

Bir zamanlar sosyalistlerin Cennet-ü Ala'sı olan Sovyetlere montaj için gidip gelenler de anlatırlar oradaki yaşamı. Uzaktan davulun sesinin hoş gelmesi gibi, zamanın devrimcilerinin methiye nutukları da kulağa hoş geliyordu. Ama gidip de oradaki proleterlerle beraber çalışınca, bizim o zamanın sosyalistlerinin ne kadar palavracı ve "inançlı" olduğu hemen anlaşılıyordu. Sevgiler

Hadi bir tekrar daha olsun sevgili Haci. Ama bu son olsun. Bu tartışma bir noktaya gelince tıkanıyor. Muhammedin varlığından bahsedenlerden kanıt istendiğinde bulamıyorlar. Bu andan itibaren ya sudan bahanelerle geliyorlar. Ya da Joosef'in yaptığı gibi, kendi görevlerini bana yüklemeye çalışıyorlar. Bu yüzden Joosef'in aşağıdaki iletisine cevap vermeye değmez. Eş zamanlı kanıt: Bir sikke, bir yazıt, bir çeşme, bir tuvalet, bir yazışma. Tek şartı var. Tarihi bellirlenmiş olacak. Ve bu tarih şu malum kişilerin yaşadığı zamanla uyuşacak. Üzerinde İslam ile ilgili herhangi bir şey de olsa

Sataşma yerine konuya odaklanılnılması dileğiyle. Sevgiler