kodoman

Virüs, viroidlere canlı diyemeyiz o halde? Canlı ile cansızın ayrımını, duplikasyon ve replikasyon süreci ile evrilen organizma diye yapabiliriz.

Bu bilimsel değil, felsefi bir soru...

Realty show bağımlılarına gelsin:

Ya neyi atfediyorsun? Açtığın başlıkta aldığın cevaplar sonrasında kıvırmaya başladığın kısımlardan bahsetmiyorum... Başlıktaki yazı da ne diyorsun "Göçmen kuşlarda yolu bulacak donanım yok; demek ki Allah var!" diye zırvalamıyor muydun? Peki, o donanımın olduğunu gösteren cevaplar gelince ne yaptın, her iyi bir müslüman ve nurcu gibi kıvırdın. Elma, ağaç, perde, kumanda diye bir şeyler gevelemeye başladın... Ben de onu diyorum işte... sizin "Allah" denilen şeye inanmak için hiçbir şeye ihtiyacınız yok. Çünkü siz, Allah'a inanmak istediğiniz için inanıyorsunuz... Sebep: Çevir kazı, yana

Özellikle bir türk izleyicisinin kesinlikle izlenmesi gereken bir film: Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü. Bu filmi sırf önyargılarım(kötü filmlerin çıktığı dönemdi ve beyazıt öztürk --Ayrıca Ezel Akay ve Levent Kazak'ın işlerini tanımadığım bir dönemdi) nedeniyle sinemada izleyemedim ve geç farkettim. Senaryosu, kurgusu, diyalogları, yönetimi, sanat yönetimi, müzikleri... bir filmin kalitesini belirleyecek ne varsa herşeyi ile harika bir film. Filmi her izleyişimde(çok izlerim) büyük bir buruklukla izlerim. Filmin gişede başarısız olması ve filmin arkaplanındaki trajedi... İzlemediğim diğer t

Hani nerede veriyor? Bana niye vermedi? Hayır, elmayı ağaç veriyor; sen sadece sayıklıyorsun. Konu bu kadar basit.

Anlatılanların neresinde akıl vardı?

İşte problem zaten bu... yapacağım açıklama herhangi bir önem arzetmiyor. Bunu açıklasam ne olacak? Sana, o kuşların burnundaki manyetizmaya duyarlı organlarını anlatacağım, ama sen yine utanmadan ve sıkılmadan doğada bilimin -henüz- açıklayamadığı bir şeyler bulup bunu yine Allah'a yamamamayacak mısın? Binlerce yıldır bunu yapmıyor musunuz? Bilim kovalıyor, siz bilinmeyenlerin ardına saklanmıyor musunuz? Problem açıklanıp açıklanmayacağında değil... problem sizin tutumunuzun ilkelliği ve yobazlığında. Bilinmeyenlere saklanıp duran tanrı anlayışınızda.

İspat ile öne sürdüğüm "tespit" kavramı benzerlikler taşımakla birlikte, kesinlikle farklı şeylerdir. Zaten problemde buradan kaynaklanıyor. İspat, yadsınamayacak nihai bir sonuç anlamına gelir. Ancak, gözlemlere dayalı tespitlerin çok daha farklıdır. Gözlemlere dayalı tespitler, gözlemlerde bulunduğunuz kontollü ve soyutlanmış şartlar altındaki kestirimci çıkarsamalardır. Hemen örnek vereyim... "Güneş gökyüzünde hareket eder" bu yanlış bir gözlem midir? Tabii ki değil, kendi tanımları içerisinde tamamiyle doğru ve gerçeği yansıtan bir gözlemdir; Çünkü, güneş gerçekten de gökyüzünde hareket

Asma yüzünü hemen Arada bakıyorum, hakkımı yeme...

Başlığı tekrar güncelleyelim. Şu yeni programlama dili D hakkında ne düşünüyorsunuz?( http://www.digitalmars.com/d/ ) C++'ın ağır toplarından Andrei Alexandrescu katılmış bile. C++'ın yıllardır dile getirilen en büyük eksiklerini yeni bir yapı ile gidermişler gibi görünüyor. Native bir dilde, script dili yapısı sunuyor. Bir de google'ın go'su var...

İspat, felsefi olarak en ilkel ve en zayıf kavramlardan biridir. Genel kanının aksine ispat kavramının içi tamamen boştur ve yüzlerce yıldır bilim ve bilgi felsefesinde bu kavramı ciddiye alan kalmamıştır. Günümüzde ispat yalnızca matematik ve mantıkta tamamen soyut disiplenlerde yeredebilmiştir. Felsefi olarak ispatın hiçbir geçerliliği yoktur; çünkü ispat edilebilir hiçbir varsayım yoktur. "Düşünüyorum öyleyse varım" gibi kendi içinde geçerliliğini ortaya koyan varsayımlar bile ispat gerektirmeyen aksiyomlardır. Bilimde de, ispat diye bir yoklama ve çıkarsama yoktur. Bilimin felsefi temell

Zamanında senin gibileri, yıldırımın harikalarından "Zeus'un büyük azametini" görüyorlardı.

Sürekli olarak, ilgili ilgisiz her konuyu sosyalizm-kapitalizm tartışmasına taşıyıp; tartışma gündemini saptırarak baltalamayı alışkanlık haline getirmiş gibi bir haliniz var. Kapitalizmin ne kadar kötü olduğunu bilmiyorum ama, bu yaptığınız kaba ve itici bir davranış olduğu kadar, forum için zarar verici bir hal almaya başladı. Buna daha fazla müsamaha gösteremeyiz.

Mevcut teist tanrı varsayımlarındaki "kader" tanımı tek başına bir problem teşkil etmez. Hatta, kader varsayımı için öncül bir tanrı varsayımına bile ihtiyacınız yoktur. Asıl problem, kader ve özgür irade varsayımının neden olduğu çelişkidir. Sürecin sonucunu bilen bir tanrı varsayımı, özgür irade ile çelişidir. Özgür irade olmadığı zamanda, sorumluluktan bahsedilemez. Özetle, eğer bir tanrı varsa ve benim tercihlerimi, daha ben tercih etmeden biliyorsa, benim herhangi bir özgür iradem yoktur ve özgür iradem olmadığı içinde o tercihlerden sorumlu tutulamam.

Hepsinin değilde, araştırılıp, incelenmiş olanları açıklar diyelim... Araştırılıp, incelenmemiş olanların, evrim modeli ile açıklanacağını varsayar. Bu önemli bir ayrımdır. İlmi değil, bilimsel. Tabi bir istek olabilir, ama samimi olduğu söylenebilir mi emin değilim. Gayet normal, müslümansın sonuçta derim. Ben biliyordum halbuki... Adamın gitmesinden sonra biraz düşündüm. Makine... makine?.. makine, yani mekanik... yani evremsel kanunlara tabi. Bunu aklımızda tutalım. Hayvanlar arasında herhangi bir mevki yok. Farklı bir açıdann yaklaşalım: Bu adam, kargo şirketinin adı

O akrabanın yanına, koluna kürt bir sevgili takıp git bakalım, tavırları nasıl değişiyor. Hatta sevgiliyi bırak, arkadaşın olarak tanıştır. Bir aleviyi, hatta hristiyan ve ermeniye bile itiraz etmezler ama, sözkonusu kürt ise, İzmir'lilerin çoğunun tepkisi benzer şekilde çirkindir. Çağdaş İzmir'in, çağdaş bir fakültesinin, çok çağdaş bir kep atma töreninin ardından muhattap olduğum tartışmaya şahit olsaydın... kanın donardı. İzmir, din virüsünü en çabuk atlatmış şehirdir, ama faşizm virüsünün en çabuk enfekte olduğu şehirdir ayrıca. Rum "azınlık" zamanından kalma bir şey sanıyorum.

Bir izmirli olarak, "hayır izmir faşist değildir" demek isterdim... ama maalesef diyemiyorum. İzmir, çağdaştır, ama çağdaşlığı daha çok ırkçı küçük burjuvazi çağdaşlığıdır. İzmir'in büyük bir kısmı ırkçı ve bilinçsiz faşisttir. O olaylar, benim evime 2 durak ötede oldu. Ve gazetelerdeki o fotoğraflarda görünen gencin çoğunu okul ve mahalleden tanıyorum. Çoğu, ülkücü veya pamukoğlu"cu"dur. İzmir hakkında kimi haksız ithamlar varsa da, maalesef faşistliği hakkındaki ithamlara itiraz edemiyorum.

Güvenlik kaygıları, geniş kitlelelerin önünde özgürce tartışma açısından ister istemez engel teşkil eder. Ama herhangi bir baskı altında olmadığı taktirde, herhangi bir teistin, az biraz birikimli herhangi bir ateistle başedebileceğini hiç zannetmiyorum. Teistin tek çaresi var; demagoji ve ajitasyon...

Yok öyle bir şey. Ben de dahil buradaki ateistlerin uzaydan geldiğini, marslılarla mı tartıştığını zannediyorsunuz?

"Ben ateistim" demek ciddi bir güvenlik problemine neden olmaz. Ama geniş kitlelere yönelik "ben ateistim, sizler bir masala inanıyorsunuz vs." diye konuşmaya başlar, insanları düşünmeye sevkedecek olursanız, ciddi bir güvenlik riski ortaya çıkar.

Senin gibi... beynin nöral networkünün kimyasal etkileşimleri ile. Tamam; şöyle yapalım... sözünü ettiğimiz ateistler seninle burada tartışıcaklarda, ne diye yüzyüze tartışmadan çekinecekler? İletilerle sokratçılık oynayamıyor musun? Sokrates, internet üzerindeki tartışmalarda ortaya çıkmaya yediremiyormu? O televizyon denen aptal kutusunu neden bu denli önemsediğin ayan beyan ortadadır. Konuya hakim olmaktan uzak, beyinleri dinlerin hakimiyeti altına girmiş geniş kitleye kendini "ateizme karşı dini savunan malkoçoğlu" izlenimi bırakmanın peşinde olduğun açık seçik ortada. Bu sitede kal

Sizinle yüzyüze tartışarak prim vermek istemedikleri için olsa gerek? Türkiye toplumu, islamın tahrip ettiği bir toplum olduğu için, geniş kitlelerin önünde özgürce Allah'ın varolmadığını söylemek bir ateist için hala tehlikelidir. Türkiye'de bu konuları yüzyüze mi tartışmak istiyorsunuz; Savunduğunuz dinin neden olduğu tahribatı düzeltmeye çalışın.

Öncelikle şu konuya bir açıklık getirelim: Kafir terimi kökenini kafirlikten alır. Yani kafirlik eylemine küfür denir... Tabii bu durumda ateistlerde kafirdir ve haliyle eylemlerinin küfür niteliği taşımasının dışında bir olasılık yoktur ve eğer kafir olan ateistlerin kafirlik gibi bir hakkı olmadığını savunuyorsanız, siz, inanç, vicdan ve ifade özgürlüğü karşısında tavır almışsınız demektir. Ancak, günümüzde, ağır hakaret içeren ifadelere de küfür denir... eğer kastınız bu tür küfürlerse, bu tür küfürlere forumda pek rastlayamazsınız. Ancak, tek tük gözden kaçmış, kıyıda kalmış küfürler olab

İslama bir hakaret eden varsa o da kendisi... biz, islamın kendi tanımlamaları dışında bir şey kullanmıyoruz. Söylenenleri bir çeşit hakaret olarak algılıyorsanız, o söylenenlerin ateistler tarafından değil, islamiyet tarafından söylendiğine emin olabilirsiniz.