TanrıBeniNiyeKorudu

amk bu tarz sorular nereden aklınıza geliyor ,bu tarz soruları sormak bence paralı olmalı.. ipini koparan soru sormamalı.. tabiki yemek..

neden bilime göre değilde ataizme göre ? sanki ataizm bir aşiretmiş gibi ataizme soruluyor bu ,bunuda anlamak zor? benim bir özne olarak fikrim özgür irade yoktur,herşey neden sonuç ilşkisine dayalıdır nacizane cahilce durumum bundan ibarettir .ha, belki yanılıyor olabilirim ama bendeki fikir şu an için bu ..

yaşamın anlamı güzel göğüsler değildir,yarattığı hissin farkında olmaktır.. (ben)

kanki aynı çayırda ikikere otlayamazsın heraklitos..

filmlerini anlamak zordur,spritüel bir yönetmendir,sadece 5 filmini izledim bunlar 1. katiller(kısa metraj) 2.ayna(Zerkalo) 3.kurban(Offret ) 4.is sürücü(Stalker) 5.Solyaris kendisine sinemanın babası denir,kurgucu bir yönetmen değildir,şiirsel dir ayna filmini kendi çocukluğundan esinlenerek çekmiştir,ve nasıl çekebilmiştir anlamak zordur,çünkü kendi tarzı var hiçkimse gibi değil..

sana kesinlikle katılıyorum annibal bu kesinlikle sağlam bir dayak yememiş..

sana basit görünebilir ama,başlık sahibi öyle düşünmüyor,onun için bu okadar basit birşey değil,kendini ezik,başkalarıyla kıyaslayan ve kendini bundan alıkoyamayan biri,bunun anne babayla çevreyle yetiştirilme tarzıyla hiçbir alakası yok. genetik olarak yatkınlık olabilir,ama bu hiçbirşeyi değiştirmez, bunu ona çevre yapmamış o doğuştan böyle olmaya müsait senin anlamakta zorlandığın asıl şey bu benim imlam değil..

nuri bilge aydın bir yönetmendir ve insanlara anlatmak istediği şeyleri sinema diliyle anlatır..

hayatımda hiçkimseye akıl verme ihtiyacı duymadım verendende nefret eder tiksinirim.Mesela bu sonradan görme keko gitmiş, hazır almanyaya yerleşmiş hatta bunu yaptığını unutup balkanlardan türkiyeye gelip yerleşmiş insanlara laf edip taa oralardan buralara millete akıl dağıtacak kadar kadar fikir fukarası ve eski zamanlardan kalma bir ergen.ulan madem millete böyle akıl dağıtacaktın neden bunu türkiyedeyken yapmadın,zaten siktirolup gitmişsin bu ülkeden bak keyfine,sanene bu ülkeden..göt..

özgüvensizlik olarak ortaya çıkmış kavram kişinin yorumlama sorgulama konusundaki yetisiszliğinden kaynaklanmaktadır.kişi içinde bulunduğu ve ilişkide bulunduğu insanların, doğru ortam doğru kişi hakkında kendi doğuştan yapısı hakkında uygunluğuna dair doğru veya yanlış olduğuna dair bir yorum getirebilse yada sorgulayabilse bu sözde özgüvensiz kavramını benimsemez onu sorgulamış olur ve bir karara varır, yani işin derinine inmiş olur bunu yapamadığı için sözde özgüvensizlik kavramına takılmış bir şekilde olumsuz düşünce ve duygulara kapılmaktan kendini alıkoyamaz.

hemfikirim..

hayır aynı çayırlarda otlamıyorum artık.. dosteyevskinin şu dizelerinden bir alıntı ile sizin anlattıklarınızı birleştirince konu benim için açıklığa kavuştu sayın annibal,sizin bu sözlerinizle dostayevskinin bu sözlerini ayrı ayrı anlamıyordum ama birleştirince anladım.size ve dostayevskiye teşekkürler.. neredeyse unutuyordum böyle bir başlık açtığı için hacı yada teşekkürler.. yemin ederim size baylar,fazla bilinçli olmak bir hastalıktır.Gerçek, tam bir hastalıktır.sıradan bilinç,insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir. Yeraltından notlar.

zihin ve akıl arasındaki fark nedir?

tamam bilincin canlılık sayesinde oluştuğunu kabul ediyoruz,peki canlılık sayesinde meydana gelen bilinç herhalde boşu boşuna meydana gelmemiştir .bunun canlılığa bir faydası varmıdır?

ölene kadar gelişiriz yoksa yaşamın başka ne anlamı olabilirki?

tamam ne fark eder sen ozaman bilince farklı bir isim koy,bilinçsiz bilim olurmu nasıl olucak..? bilinçsiz bir canlılğın nasıl meydana gelebileceğini bana anlat ozaman,madem çok biliyorsun bana saldıracağına bunu açıkla..ama sende bilmiyorsun..

tamam bunu anlamayı çok istiyorum işte orada diyeceğine kaçıncı sayfa olduğunu söyle ..bence sen kendine söylemek istediklerini bana söylüyorsun..hödük..

nerde yazmışım bunu kaçıncı sayfa bulamadım yedinci ayın beşinde yazdığım şeyi cımbızla çekip önüme sunmuşsun..

evrende dünya dışında başka hiç ölmeyen canlılar var olabilirmi? çünkü michio kaku ya göre böyle varlıklar var,fakat bu varlıkların ölümsüz olmaları için canlılığın tam zıttı olan ölümü tamamiyle kavramış olmaları gerekir..eğer bu doğru ise bizler dünyada yaşayan varlıklar olarak ölümsüz varlıklar olmamız için bence bunu yapabilmemiz gerek..

sünnet olucak birey yetişkin olduğunda eğer kendi isterse gidip olmalı bu dışında sağlıksız bir durum yok he sünnetsiz sex hiç yapmadığım için,eğer varsa iki durum arasındaki haz farkını bilmiyorum..

demek istediğim sakın yanlış anlaşılmasın .eğer şarap içmek seni iyi hissettiriyorsa neden şaraba devam etmeyesinki bence sözüm ona özgüven meselesi budur.yani şu anlamda neden başkalarının doğrularının peşinde gidip canını sıkacaksınki ?bu kendini kandırmak değilmi yada çoğunluk şarap içmiyor kitap okuyor ozaman bende şarap içmemeliyim kitap okuyan biri olmalıyım gibi aptal bir düşünceyi benimsediğimin farkında olmadan buna devam etmeliyim gibi kendini salakça kandıran bir düşüncenin esiri olasınki. bu sadece bir örnek , asıl demek istediğim senin yaptığın yada neden yaptığını bilmediğin şe

özgüven nerede kaybediliyor derken neden kaybediliyor anlamında sormak istemiş olabilirsin,belkide özgüven kaybı gereklidir ve birşeyleri ele alabilmen için özgüven kaybına ihtiyacın vardır ki bu kesinlikle böle çünkü insanın daha ileri gitmesi için birşeylerin tetikliyiciliğine ihtiyacı var, yani kayıp özgüvenin bir amacı vardır o bir araçtır durumuna birde bu açıdan bak, belki birşeyleri değiştirmen gerekiyordur,olmaman gereken yerlerde bulunuyor olabilirsin biraz kendi ezberlerinin dışına çıkman gerekiyor olabilir,buda biraz cesaret işi..

asıl sorun sizin özgüvensiz olduğunuz alanda neden bulunma zorunluluğu hissetiğinizi sorgulama öngörünüzüzden sizi nelerin mahrum ettiğini anlayamamanızdan kaynaklanıyor..

öz güven veya özgüvensizlik kavramı kendiliğinden oluşmuş ve psikoterapinin ekmek teknesi haline gelmiş bir kavramdır, bunun sebebi kişinin yanlış inançlara sahip olması ve bu yanlış inançlarının farkında olmamasından kaynaklanması özgüven yada özgüvensizlik kavramlarına takılı kalmasına neden olmaktadır .sizdede bu yanlış inançlar mevcut gibi görünüyor, çünkü birini kavgada dövmek veya dayak yemek ne sağlam bir özgüvenin temelini oluşturur nede bir özgüvensizliği sizin bu kavgada dayak atmak yada dayak yemek gibi konulardaki inançlarınızı gözden geçirmeniz gerek. ayrıca antidepresanlara ihti

selam ,geçen gün otobüsteyken cep telefonumdan bir dosya sildim ve o anda sildiğim dosya sanki otobüsün içine düşücekmiş gibi irkildim,o andan itibaren telefondan silinen dosyanın nereye gittiği hakkında kafamda bir soru işareti kaldı ve bu konu hakkında hiçbir fikrim yok,akabinde kafamda başka sorularda belirdi mesela böyle birşeyin aklıma gelmesi aptalca birşeymi yoksa akıllıcamı , fakat bana birazda tipik istanbul da yetişmiş bir insanın sorabileceği çapta bir soruymuş gibi görünüyor çapsız bir soru yani bu konu hakkında fikirlerinizi dökmenizi rica ederim..