Jump to content

Mempish

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    215
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Mempish kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Şu ana kadar bilinen tüm ütopik tanrıları akıl yarattı.

    Akıl en büyük tanrıdır. Çünkü hiç bir varlık ondan daha hızlı yol alamaz.

    Kötü akıl kötülüğü, iyi akıl iyiliği yaratır.

    tüm düşünceleri projeleri o yaratır. sevgiyi aşkı mutluluğu,ıdır.

    doğa ona ilham kaynağı olur.

    akıl korkuları yaratır bencilliği de

    sonra yerine koyamadığı korkular için tanrılar yaratır ve ona sığınır.

    O tanrılara dinler yaratır. kendi yada bir tanıdığını ona peygamber ilan eder.

    Akıl bu dinlere güçlü olsunlar diye insanlar toplar.

    Ve onları korkularıyla tanrıya kul ederler.

    Bu akıllar kötü akıllardır.

    Çılgınlaşınca din adına savaşlar yaratır. Akıl onları öldürür. İşkenceler yapar.

    Aç susuz bırakır. aklın şeytanı adrenalindir. aşağılanınca sinirlenir.

    Sadistleşir. Ben-i kureyzada katleder karşı gelen akılları.

    Akıl kendi düşmanlarını yok etmeye çalışır.

    akıl iyidir, Yada kötüdür. Ama kesinlikle bencildir.

    Akıl bir tanrıdır. aktif ve pasifleri vardır.

    Ama sadece aklı olanlar tanrıdır. diğerleri kuldur.

    kul olan akıl korkak akıldır. Kulluk kolayına gelir.

    Cennet ister fansastik cehennemler yaratır.

    Hem günah işler hem tövbe eder.

    Marş basmayınca yükümlüğü kendi yarattığı tanrıya yükler.

    Sen çöz yarabbi der.

    en büyük tanrı akıldır.akıl bilinen ve gözle görülemeyen tek tanrıdır.

    Ona tapar ona kulluk ederiz.

    öyleyse tanrı vardır.

    Ne mutlu bana benimde tanrım var bende insanım.

    Selam olsun tüm güzel tanrılara.

  2. Biyolojik evrim kuramını araştırıp irdelemek bilim adamlarının işi olduğu tartışılmazdır.

    Dinsel teoriler ve yazılar evrimi araştırma zahmetinin gereksiz olduğunu bunun dine aykırı olduğundan bahseder..

    Ama her ikisinden ayrılıp başka bir boyuta geçelim..

    İnsan aklının terazi olduğunu farzedelim. Tartma gücü 1000 gram olsun..

    Evrim sentezi yada varoluşu çözmek için gerekli ağırlığı 1 ton kabul edelim. İnsan aklının 21.yüzyıl model mantık tartısı 1 kğ ise aradaki tartılmayan fark 999 kğ dir.

    Şimdi bir karşılaştırma yapalım.

    17 YY da Yer çekimi kanununu bulan newtonun zeka terazisi bu ağırlığı kaldıracak kadar güçlümüydü. Bence Hayır Durup dururken ağaçtan Başına düşen elmanın neden-niçin ilişkisini çözmesinden kaynaklıyordu.

    Bu bir evrim sürecidir. Hemen ispatlayalım.

    dünyanın yuvarlak olduğu macellan ve kristof kolomb tarafından deklare edilmiştir.

    Dünyanın yuvarlak olduğunu ilk farkeden bilim adamı M.Ö. 500 Pisagor'dur. Ancak Genel kanı oluşturmadığı için Bu Teori Pisagor ve öğrencileri arasında kalmıştır.

    Neden?

    Çünkü Pisagor döneminin genel insan zeka tartısı bu kavramı tartamazdı. Ancak Colomb döneminde Kabul görmüş ve benimsenmiş olması zeka tartısı grostonunun daha yüksek olduğunu bize göstermektedir.

    Zeka ve mantıksal açıdan insanın evrimleştiği açıktır.

    icatlar ve buluşlar kronolojisinde sıralama hatası olamaz.

    Örneğin Tekerleğin icadından önce kuduz aşısının bulunması gibi..

    şimdi bu bilgiler ışığında Evrim kuramının toplumda genel kabul görmesi babına bakalım.

    Bigbang ile ilgili teoriler sağlam temellere dayansa da teist toplum nezdinde salt gerçekliği

    Oluşturacak kadar ileri bir teknoloji şu anda yoktur. S.hawkings in evren modeli bilimsel bakış açısından mantıklı görünse de teolojik fikirleri ikna etmeye yetmeyecektir.

    Ta ki 2012 somut sentez ve 2039 varlık doktrininin kesin kanı oluşturması gibi.. (21.yüzyıl delisi’nden

    Alıntıdır. Digital yayın 2045.)

    Oysa bir volkmeni ortaçağa götürseydik. Varlığı kesin kabul görmekle birlikte olağanüstü varlıklara ait bir nesne olarak algılanacağı muhakkaktı.

    Temel prensip te hızlı evrim söz konusu olmadığı gibi yavaş evrim de mümkün değildir. Evrim gerektiği gibi işler..

    Tıpkı hücre metobolizmasının geniş zaman diliminde mükemmel mutasyon oluşturma sürecini teolojik kuramcıların ilahi komedya ya dönüştürüp “İşte un, işte yağ, işte şeker , haydi helva yapında görelim” deyişini güya bilimselleştirerek “işte potasyum, işte karbonat, işte fosfor haydi hücre yapın da görelim” dayatması gibi ..

    Evrim teorisi emekleme dönemindedir. Teoriye inananlar bu emekleme döneminin bir gün evrimleşerek sabit adımlara dönüşeceğinin bilincinde olanlardır.

    Zaten içinde bulunduğumuz zaman diliminde fikir çatışması oluşturan biyolojik evrim olmayıp odak noktasının felsefik evrim de yoğunlaşmasıdır. Çünkü biyolojik evrim labaratuar sonuçlarına dayandırılmaktadır. Örneğin bir canlının gen haritasının çıkarılması yada bir hücrenin klonlanması gibi tartışmaya gerek kalmayan somut bilimsel çalışmaların evrim kuramını reddeden çevrelerce kabul görmesi gibi..

    Rasyonel çağın başında son tesadüfün puzzle ı tamamlanması ile ortaya çıkan gerçek, doğmatik fikirleri kasırga gibi yeryüzünden silerken, bu fikirlerin yerine geçecek olan fantastik inançlar varlığını sürdürmeye devam edecektir.

  3. Ben bir topic açayım dedim..

    Fakat yeterli Kredimiz olmadığındanmıdır nedir. izin çıkmadı..

    Her neyse..

    Eğer açsaydım Başlık şu olacaktı..

    Camiler insan haklarına uygunmudur.?

    İşyerimin hemen yanında bir cami var ve 5 vakit ezan hergün beynimizde çalkalanır..

    İster müslüman ol ister hristiyan farketmiyor. 5 vakit ezanı dinlemek zorundasın..

    Neden?

    Çünkü din öyle emretmiştir ve devlette onu uygulamakla yükümlüdür.

    Kısaca laiklik insan hakları felan bu cami ezanlarına sökmez.

    Müezzin bet sesiyle 5 vakit kafanızda öter..

    Hele birde biri ölünce değme hocanın keyfine yarım saat okur aynı şeyi

    üstelik aheste aheste..

    Ya adam.. Ara sırada türkü söyle müzik çal Çaykovski felan kat şu ezanlara..

    bunu neredeyse düşünmek bile yasaktır bu ülkede.. Çünkü bazılarının beyni hemen hemen yok gibi..

    Her ezan da sıkıysa gel iş düşün, ne iş, ders, ne de başka bir sosyal aktiveyi icra etmek neredeyse imkansız.

    Birtek ezanı dinlemeyen Sütcünün eşeği.. Ara sıra güçlü sesiyle anırıp ezana renk katmaktadır.

    Hoca eşşeği kaale alıpta "Bire edepsiz zındık Bu ezanı senmi okuyacaksın yoksa benmi" dese ortaya harika bir

    skeç çıkacak.. ama maalesef

    kulaklık aldım şimdilerde..

    askıda duruyor..

    Ezanla birlikte kulağıma takıyorum.. ucunda bir player felan yok.. öylesine Arkdaş geçende ne dinliyorsun slowmu repmi demişti..Bende işkence müziği demiştim gülmüştük..

    İşte böyle..

    Tahminim.. ezana yakın oturanların ömrünün diğerlerinden kısa olduğudur.

    Belki geç ölebilirler..

    Ama ezan süresini hayatlarından düşünce en kısa yaşayan onlardır. sanıyorum.

    iyi günler..

×
×
  • Yeni Oluştur...