Mare
Normal Üye-
İçerik sayısı
485 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
Mare kullanıcısının paylaşımları
-
Türk Toplumunda Türbe Fenomeni Üzerine Psiko-sosyolojik Bir Araştırma
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
zaten birazda amacım bu idi... Bilimsel iki kurumun çıkarttığı araştırmanın sonucunu görebilmemiz... ((( -
Türk Toplumunda Türbe Fenomeni Üzerine Psiko-sosyolojik Bir Araştırma
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
aynısını bende düşünmüştüm ama araştırma Marmara Üniveristesi İlahiyat Fakültesi tarafından yapılmış bir araştırma, yapanların adını yazmışım ama kurumu yazmamışım çok özür dilerim.... Aslında beni ilgilendiren durum ne halkı olursa olsun duaları için araya aracı koyması vb. gibi durumlar olarak görmem türbe ziyaretlerini ve bunuda bir araştırmanın kanıtlaması idi.. -
Îmânı olmayan kimsenin Cehennem ateşinde sonsuz yanacağını
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
hahaha -
Türk Toplumunda Türbe Fenomeni Üzerine Psiko-sosyolojik Bir Araştırma
bir konu Mare içerik ekledi : ATEİSTFORUM
Marmara Üniversitesinde Tübitak destekli bir araştırma ... Elime araştırmanın tüm bilgileri yeni geçti bir kaç önemli satır başı bilgiyi sizinle paylaşmak istedim.. Sevgiler.. Araştırma şu sorulara cevap aramaktadır: (1) Ziyaretçilerin sosyo-demografik özellikleri. (2) Ziyaret nedenleri ve motivasyonları. (3) Ziyaret ritüelleri. (4) Dini bilgi ve pratik düzeyleri. Araştırma ayrıca, kutsal kabul edilen mekanları ziyaret etmenin, buralarda dilekte bulunup dua etmenin ruh sağlığıyla ilişkisini, hastalıklarla ve hayatın getirdiği problemlerle başa çıkmadaki etkisini survey metoduyla ele alma -
Îmânı olmayan kimsenin Cehennem ateşinde sonsuz yanacağını
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
Aynı sorulara muhammet olarak cevap verelim..... Tolkien yazar, şair, dilbilimci ve üniversite profesörü , muhammet tüccar...... El emin mi bilmem ne mi kimse bilemez öyle deniyor işte....... Kendi yazdığı 1 yıllık bile bir kitabı yok , gibi gibi gibi gibi... Gandalf a inanmak için bile daha çok sebeb var düşündüğümüzde ))) -
Evrimi okuduğun zaman cahillikten yırtmış olmazsın, kabul edip red ettiğnde de yırtmış olmazsın, sadece evrim teorisinin ne olduğunu bilen bir insan olursun... Tabii ki herkes burda bilima adamı değil ama burasıda insanlar birşeyleri araştırıp, yorumlayıp öğrenip geliyorlar yani emek veriyorlar, ama bu emeğe karşılık sen eğer okuduğun iki kelime ile gelip birde çok bilmişlik yapıp üstünede "evrim ile ilgili kertenkele yumurtasından kuş çıkmaz gibi" saçma bir lafla bilimsel bir yazı yazdığını iddia ediyorsan ve evrime bakışın bu ise kusura bakmayın ama bu cahillik değil DİĞERLERİNİN EMEĞİNE SA
-
islam mitelojisine göre tanrı insanı sıfırdan mı var etti? Hiçbir şey kullanmadan? Hadi yaptı diyelim aynı üründen iki tane yapamıyor mu Adem'in kaburgası olmadan Havva üretemiyor mu? Tanrı Adem'i topraltan yaptı insan demirden treni ))
-
Îmânı olmayan kimsenin Cehennem ateşinde sonsuz yanacağını
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
Tolkien tarafından yüzüğün Mordor Dağında yakılmaması halinde insanoğlunu sonsuz acıların ve karanlığın beklediği haber verildi. Bu haber elbette doğrudur. Buna inanmak ve Galdalf’ın insan ırkına yardım edeceğini bilmek onun peşinden gitmek lazımdır. Sonsuz acılar ne demektir.. Sauron'un Kara Şövalyeleri tarafından sonsuza kadar işgence görmek demektir. Bu sonsuz felaketten kurtulmanın çaresini aramak lazımdır.. Bu ise çok kolaydır, “ Froda ve tüm hobitlerin peşinden giderek onların Mordor’a ulaşabilecek cesareti olduğuna ve yüzüğü yakabileceğine inanamak , onun bir hobitten ziyade bir kahra -
Artık geleneksel hale gelen Metis ajandası çıktı. Metis ajandasının bu yılki teması "inanmama hakkı"". Bu ajandayı hazırlayan bizler, inanma hakkına saygı duyuyoruz. Ama biraz daha derin bir saygıyı, inanmama hakkına duyduğumuzu da belirtmemiz gerek. İnanmanın bir kez daha tartışılmaz bir şekilde insan varoluşunun temellerinden sayılmaya başladığı günümüz dünyasında, (ülkesine ve mekânına bağlı olarak) inanma hakkı örgütlü dinlerle, devlet bütçeleriyle, polis ya da asker kuvvetleriyle koruma altına alınmış durumda; buna karşılık, varoluşlarını inanma temelinde tanımlamak istemeyenler genell
-
ütopyalardan bahsediyorsun ah keşke demekten baska birsey gelemiyor elimizden ama kimseyi egitim ozgur irade ile karar vermesini istemezler bunu islam degil hiçbir din yapmaz... Aslında ne kadar da kendilerine güvenmiyorlar ....
-
Hangi metot ateistleri İslam'a yaklaştırır?
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
gölge etmeyin baska insan istemeyiz ..... -
sadece google a göçmen kuşlar nasıl yolunu bulur diye yazarsan sana tonla cevap çıkar.. Wikipedia der ki : Sonbaharda güneye göçeden bir kuş yakalanarak bir kafese konursa, ilginç bir olay gözlenir. Kafes ne tarafa çevrilirse çevrilsin, kuş daima göç istikameti olan güneye döner. Alman kuş bilgini Gustav Kramer yapmış olduğu gözlem ve deneyleriyle kuşların yönlerini güneşe göre kestirdiklerini ilk bulanlardandır. Ekim aylarında yakaladığı Avrupa sığırcıklarını altı şeffaf olan yuvarlak boş kafeslere koydu. Kafesin şeffaf kısmında davranışlarını gözledi. Bunların kafeslerinde rahat durmadıkla
-
Tanrı’nın yokluğuna sizi en çok ikna eden argüman hangisidir?
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
Benim için en önemli söz Gothe nin Faust eserinde geçen Mepisto nun bir sözüdür : "neden bu amaçsızca yaratılış yok olacaksa birgün tüm insanlık..." Bunun dışında ise : *Dogmanın yanıtları vardır, soruları yoktur. Bilimin ise soruları vardır, yanıtları yoktur, onları insanlar arayıp bulacaklardır. Erdal Atabek *Bilmez ki sorsun/ Sormaz ki bilsin/ Bilse sorardı/ Sorsa bilirdi. ? Keşifler ihtiyaçlarla ortaya çıkar. Friedrich Engels *Elle tutup gözle göremediğimiz şeylere inanmak, elle tutup gözle görebildiğimiz sorunlara yol açıyor. Harzem Özger *İnanç , gerçeği bilmek istememektir. ~ Ni -
Bilim,Tanrı’nın varlığını veya yokluğunu kanıtlıyabilir mi?
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
bilim , şimdiye kadar ortaya çıkan tüm dinlerde ki yaratılış olayını koca bir yalan olduğunu , evrenin ve insanın yaratılışının hiç de tanrının kitaplarında yazdığı gibi olmadığını kanıtlamış durumda... Bilim tanrının varlığı ve yokluğunu kanıtlayabilir mi bilemem ama tanrı nın koca bir yalancı olduğunu kanıtlamış durumda )) -
hmm demek insanlar bunun için islam a geçmek istemedi.. tembel, hazıryiyici oldukları için... bu nedenle eski istanbulda azınlıklar ticaret ile uğraşır didinirlerdi hani onu geçtim istersen Gümüşhane bölgesinde yaşayan Kromnilileri bir incele... O garipler zaten madenci idi bir köyde yaşıyordu.. madencilik yapılardı ne tembelliği adamlar zaten fakirdi ne hazıryiyiciliği... Kromnilileri ve gizli din taşıyanları bir araştır canım sonra konuşalım...
-
afferin sana... Bu arada ayna nöronlar ile empati bağlantısı hala araştırılan bir konu... Sana birkaç bilgi de verey,m ayna nöronlar ilk maymunlarda çıktı sonrasında hayvanlarda sürü psikoloji dediğimiz şeyi yaratan nöron olduğu ortaya çıktı ancak insan beyninde ayna nöronlar sadece broca denen bölümde olduğu biliniyor.... bu bölge konuşmadan sorumlu olan bölge yani ayna nöronların insanlar da ki etkisi, konuşmanın, başkalarının hareketlerini tanıma ve algılama ile başladığını düşündüler. Önceleri el kol işaretlerine ve mimiklere dayanan haberleşme, zaman içinde konuşmaya dönüşmüştü. En iy
-
herkes kurbana acır zaten.. )))) işgence yapanada empatik yaklaşabiliyormusun acaba.. işte empati yapabilme yeteneği burda yatar.. burda da acıma ile empatiyi karıştırdın sanırım neyse anladğım kadarı ile cevabım bu.... duyguları taklit etmek lafın ise bu günüme damgasını vurdu sağolasın varolasın ))) yukarda anlattım herkes kurbana acır zaten... yine sorumu tekrarlıyorum ... eeeee ))
-
Bundan sonraki yazılarında sana yardımcı olması için bir iki bilgide yolluyorum.. En basit tanımları ile : Vicdan : Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç Empati : başkasının duyguları, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir
-
Bunun bana göre olduğunu belirttim zaten ama testten okuma işte zor durumdur.... Empati , vicdanın eş anlamlısı değil, empatinin içinde parantez ile vicdan yazarsan anlaşılan bu olur, hangisini kastettin bunu önce belirt istersen... Ondan sonraki cümle için eeeee sonuç demekten başka bir şey elimden gelmiyor sözlerime karşı çıkıyorsun ama antitezin yok.. ee peki.. Ondan sonraki iki satırın zaten benim yazdığımı hiç okumadığın anlaşılıyor, artı hala bir antitez yok peki diyorum... Beynin mi var demedim size cahilde de demedim.. tersten okuma dedim ama onu bile okumamışsın sanırım.... Bu k
-
Bir ateist bir teistten daha mı çok ağlar ölülerinin arkasından?
Başlık, Mare kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTFORUM
bana göre bir farkı yoktur ölünün arkasından ağlamak bana göre bencilce bir duygudur , ölen kişi için ağlanmaz... ölen kişinin artık hayatında olmaması onla yaşayamama durumuna ağlarsın.... bunun için ölünün arkasından ağlayan inançdan bağımsızca sadece onun artık orda olmaması için ağlar -
Burda konuşulan toplum içinde normal şartlarda ki insan davranışları, ,işin işine ideolojiler veya inançlar girdiğinde insaların bulunduğu davranışlar değil... Diğer insanların yaşaması için kendisini feda etme ideoloji veya inancın verdiği bir sonuçtur her an her durumda her gün toplum içinde başımıza gelen bir durum değildir.... Hayvan toplulukları bu durumla sık karşılaşır ve kendi içlerinde feda kuralları vardır.... Yapmam demiyorum insanoğlu yapmazdı diyorum ama sizler yine yazıları tersten okuduğunuz için bunu sadece hapis yatmazsam yada salt cennet cehennem korkusu ile pişmanlık duyar
-
bir an gelipte ben tamamen yok olacak mıyım... Eh beni bir wampir ısırmazsa olacağım.... yoksa benden bir parça ebediyyen var olacak mı.... var olacak toprakta mineral, beni yiyen böcekte enerji olacağım... yaşama güdüsü en temel güdüyse eğer....olabildiğince gidebildiğince sürebildiğince yaşamak....yokluk ve yok olacağını düşünmek insana kapkaranlık geliyor...yokluk karanlıkla zihinde betimleniyor....yok olmayacağımıza dair ufacık bir işaret bile bir ışık oluyor o karanlık içinde... onun içinde dinleri icat ettik... yaşamayı gördük var olmayı çok sevdik ve ayrılmak istemiyoruz ...bize en
-
Yok olmak ve var olmak aslında üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken konular bana göre... Tabii ki olaya sadece realist görüş açısından baktığımızda sokakta kedi gördüğünde bu kedi vardır hala nefes alıyorum ben yokum gibi bir bakış açısında isek üzerinden konuşulması veya tartışılması çok basit konular olacaktır.... Ama beni "var" ve "yok" kavramları uzun uzadıya meşgul eden konular.. Hani insanın neye göre var kime göre var diyesi geliyor )))) İnsanoğlu "var" oldu andan bugüne "varlık" ve "yokluk" kavramını devamlı düşünmüş ve üzerinden düşünmeyede devam edecektir , geçmişte bu kavraml
-
İnsanın genlerinin en dibine kadar işleyen 2 önemli kaygısı vardır... Üremek ve hayatta kalmak... Bugün vicdan dediğimiz şey ise hayatta kalma içgüdüsünün bir uzantısıdır, (tabii tüm bunlar bana göre böyle ki vicdanın kökenleri hala araştırılmaktadır) ilk insanları düşünün toplu olmak zorundalardı, o zaman ormanda tek başınıza yürüyorsunuz eğer karşınıza vahşi bir hayvan çıkarsa ölme riskiniz %100 dür , iki kişi iseniz %50 ......vb.. Bu matematik sonucunda da insan toplu yaşayan sosyal bir canlı olmuştur. Birbirini öldüren , mallarını çalan insanlar, çocuklarına tecavüz eden, yalan söyleyip
-
sonrada gökten 3 elma düşer, biri cubbeliye, biri tüm müslolara biride hikaye yazıcısına ....