zazo
Üyeliğini Sildirmiş Kullanıcı-
İçerik sayısı
690 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
zazo kullanıcısının paylaşımları
-
Freddie, siz diyelim ki devrim yaptınız ve sosyalizmi getirdiniz. Bu buffalo sürüsü halk, muhtemelen eski sümürü düzenini geri getirmek için sizin ölmeni bekleyecektir. Sonunda tekrar eski düzenlerini sağlayacaklardır. Aynısını Atatürk'e yaptılar adam öldü ve eski düzen yavaş yavaş geri geldi. Çünkü zorbayla, devrimle, darbeyle bu iş olmaz. Sorun bilinç sorunudur. Bilinci oluşmamış, düşünemeyen insan yığınlarını lastik gibi çekerek şekil vermeye çalışırsan bu kalıcı olmaz birgün lastik elinden çıkıverir hooop eski yerine gelir. Bilinç zorla verilmez, bu biyolojik bi
-
Çok sağol Neferkamin
-
Oğuz iki konu hakkında sorum olacak yanıtlarsan sevinirim. Birincisi niçin yeni konu başlığı açamıyorum, böyle bir hakkım neden yok. İkincisi eski ve yeni bütün iletilerime pratik olarak nasıl erişe bilirim.
-
Devrimi ne hükümetler, ne iktidar partileri nede bir yığın işci- halk yapabilir. Devrimi ancak doğa yapar, diğerleri yapay devrimdir, kalıcı ve sağlıklı olmaz. Devrimden kastımız mesela eşit üretim, eşit paylaşımsa bunu devrim değil doğa yani evrimin geliştirdiği beyin yapacaktır o da belki milyon seneler sonra olacaktır. Şu anda doğanın - evrimin yapmış olduğu beyin ve sinir yapısı, insanımsıların ortak üretip, eşit paylaşmasına olanak vermemektedir, gen bencildir. Doğanın izin vermediği bir değişimi, milyonlarca Deniz Gezmiş değil, milyarlarca Che Guevara gelse değişt
-
İlginç bir başlık olmuş, doğru anlaya bildiysem bu olanaksız. Rna' nın, yeni öğrenilmiş bilgilerin, yeni tecrübelerin saklanması için özel proteinler ürettiğini okumuştum. Ancak bunlar sonradan öğrenildiği için kalıtılmıyorlar.
-
Bana kalırsa evcil kedi ile vahşi aslan arasında pek fark yoktur. Hayvanlarda, beslenme alışkanlıklarından doğan bir rol yeteneği vardır. Kediler, onlara sevimli ve evcil göründükleri için yiyecek verdiğimizin farkındalar ve bu sevimli rolü oynamaya devam ederler. Çünkü besinini bu özellikten sağlamaktadır.. Oysa ki, bizlere bir tırnak geçirebilse bizi paramparça ederler. Bizden küçük ve güçsüz oldukları için sevimli görünür karşılığını alırlar. Nasıl ki; Bir fare gördükleri zaman o sözde masum kedimiz korkunç bir yırtıcı oluveriyor minicik fareyi parçalayarak yiyorsa v
-
cinsiyet neden evrimleşmedi ? fikri olan varmı? yada gözler yada burun ? yani hepsi hep aynı ALLAH VARDIR. Bir kere sormuş olduğunuz soru, lüzumsuz ve yanlış. Cinsiyet evrimleşmiştir, siz ise neden evrimleşmemiştir diye soruyorsunuz. Sorunuz -cinsiyet neden evrimleşdi- şeklindeyse kabaca şöyle diye biliriz; Dna daki değişmelerin evrime katkısı büyüktü, ancak, dna yı bozmadan değiştire bilecek bir sisteme ihtiyaç vardı. Bu da karşılıklı dna alış verişi ile mümkündü. Böylece değişerek avantaj sağlamış olan dna, popülasyonda yayıldı ve vazgeçilmez oldu. C
-
Yüzde yüz, kusursuz, aynı şartlara tabi tutulacak kopyaların aynı davranışı sergilemeleri bir zorunluluktur. Farklı davranmaları imkansızdır. Eğer böyle birşey olursa, hata bizdedir yani, şartları eşit şekilde yapamamışızdır. Nasıl ki, aynı marka çamaşır makinaları, değişik evlerdeler ama aynı şeyi yapıyorlar, çünkü programları aynıdır. Kopya insan da, aslının özelliklerine göre programlandığı için aynı şeyleri yapacaktır.
-
Sevgili Bilgehanbengi, bence biraz önyargılı düşünmüşsünüz. Bu belgesel Ulusal tv de yayınlanmış ekranın sol üst köşesinde logosu mevcut. . Ulusal tv aydın kesime hitap eden bilimden yana bir çizgisi olan bir kanal. Kaldı ki, bu kanal Harun Yahya' ya karşı savaşım içinde. Hatta bu tür yayınları nedeniyle yaşadığım ilin akp li belediyesi bu kanala engelleme koydu. Bu tür belgeseller, amatörlere iyi bir başlangıç olduğu gibi, bağnaz, yobaz sürüsü içinde, algılanması daha kolay olur. Görme duyusuna hitap eden bilgiler, daha anlaşılır ve algılanır. Tabi ki eksikleri
-
Mutlak bir sonsuzluk var, bu bir zorunluluktur. İnsanların bunu algılıyamaması gerek alışıla gelmiş düşünce tarzından, gerekse içinden çıktığı kültür kalıpları ve sağ duyusundan kaynaklanmaktadır. İnsan, bütününü göremediği şeyleri algılamakta çok zorlanır. Bizler sonsuzluğu bütünü ile göremeyeceğimiz için algılamada zorlanıyoruz. Birde şu, sonsuzluğun sonunda ne var espirisine gelirsek, artık bu soruları, çocuklar aralarında oyun amaçlı oynuyorlar. Şöyle ki; En büyük sayıyı kim bilecek diye yarışa başlıyorlar, trilyonlar, sentirilyonlar havada uçuşuyor. Sonra içlerinden
-
Teşekkürler Prometheuss Bu tip belgeseller, göze ve kulağa hitap ettiği için, evrimi algılamakta zorluk çeken yobaz sürüsü ve bağnazlar, belki bir nebze anlama olanağı bulabilirler. Sorun bu yobazların bu belgesellere nasıl ulaşacağıdır. Çünkü bu tür yayınların Türkiye' de yayınlaması en az 150-200 yıl süresince olanaksız.
-
Bilinç, kabaca kişinin kendisini ve evreni algılayarak, bilmesidir. Hayvanlarında kendisini ve çevresini tanıdıkları söylenir o zaman şöyle diyebiliriz; Bütün canlılar bilinçlidir ancak insan, bilincinin bilincindedir. Davranışlarımız beynimizdeki nöron, sinaps,hormon gibi maddelerin zorunlu işleyişinin ürünüyse en azından bunun bilincindeyiz yani robotsak robot olduğumuzun bilincindeyiz. Bilinç -bil- kökünden gelir bilmektir ve beynin bir ürünüdür.
-
Beyin kabuğunun bir noktasında başlayan inhibisyon dalgası (Bastırma) yavaş yavaş yayılarak canlıyı derin bir uykuya sokar. Bütün beyin yarım kürelerini kaplayan bu inhibisyon dalgaları arasında bazı hücreler etkilenmez, bu uyanık hücre adacıkları uyku sırasında işlev gören uyanık bölgeler olarak rüyaların oluşumuna sebeb olurlar. Davranışlarımızın Kökeni (Serol Teber) Günlük pratik hayatta gördüğümüz yerleri rüyamızda da gördüğümüzü sanmamız, bencede beynimizin boşlukları doldurma eyleminden kaynaklanmaktadır. Son olarak şunu da belirtmek ist
-
Madem ki beni yöneten bedenimi kontrolü altında tutan fizik ötesi gözle görülmeyen elle tutulmayan bir ruh var.Ben motorsikletimle hızla giderken duvara çarpıyorum beynim hasar görüyor ve hafıza kaybına uğruyorum ne yani şimdi ruh duvara mı çarpmış oluyor. Alkol aldığım zaman neden sarhoş oluyorum,madde ötesi bir ruh neden bir duble içkiden etkileniyor.Yoksa alkol ruha dokunuyor mu.
-
Laikliğe karşı olmanın sebeblerinden biri daha
Başlık, zazo kullanıcısının konusunu cevapladı: ATEİSTCAFE
Önemli olan devletin değil bireyin laik olmasıdır.Halkının %99 'unun laik olmadığı bir ülkenin devleti laik olsa nolur olmasa nolur.Bu şuna benzer; halkı hırsız olan dürüst devlet. Laiklik yaşamın merkezine tanrı,din,örf adet vs... değil aklın zekanın ışığında bilimin gerçeklerini,doğrularını koymaktır.İnsan iradesinin yönetimini inançlardan alıp bilince vermektir.Laiklik; akılcı,gerçekci ve onurlu bir yaşam için gerekli olan dinsizliktir. Aslında M.Kemal laik devletden ziyade laik birey yaratmak istiyordu ancak yaratma işi doğaya aitti ve laik bireyi evrimsel süreçte doğa y