BUKET

Beyinde kalbin bir karşılığı elbette var. Ama kalpteki derinlik ve duygular söz konusu olduğunda madde olarak göremediğimiz birşey söz konusu. Ateist anlayış maddeyi tek gerçek kabul edince tabii bunu red eder. Ancak biz insan olarak deneyimlediklerimizi hiçe sayamayız. Üstelik Kuran bunu anlatıyorsa bu çok etkileyicidir. Zaten Kuran bize görmediğimiz ve bilmediğimiz çok şeylerden haber veriyor. İnsanlar yüzyıllarca bu bilgilerden faydalanmış. Kültürler medeniyetler kurmuş bununla. Ne olmuş, kötü mü olmuş? Batı berbat zamanlarını yaşarken İslam toplumları güzel yaşamışlar. Sonra batı yükselişe

Bir ateiste göre hayatta dolu olan ne var? Herşey boş. Yaşananlar gelip geçici olduktan sonra ha var ha yok. Bir ateist huzurdan bahsedemez. Huzuru falan bilmez. Madde tek gerçekse sadece maddenin dönüşümleri vardır. Ölünce herşeyin bitmesi vardır. Bir ateiste vicdan, sevgi, birlik ve baraberlik duguları birşey ifade etmez. Bunlar hayatın akışı içinde varmış gibi olan yanılsamalardır. Aslı faslı yoktur. Önemli olan an an yaşanan madde anlayışına dayalı hayattır. Önemli olan nefsen ondan fazla sıkıntı bulmamaktır. Bir ateist bencil olmak durumundadır bakış açısına göre. Neden dürüst olasınız ki

Gerçekten merak ediyorum. O zaman neden bu tür duyguları kalp bölgemizde hissediyoruz? Maddi bulgusu yok diye hissedişimizi göz ardı mı edeceğiz? Bilim bu konuda kesin bir gerçeklikten bahsediyor mu? Bilim vicdanı beyinde bulabilmiş mi? Yapmayın arkadaşlar bilim henüz çok eksiktir.

Dehri, ingilizce bir video izledim. Evrazorun imzasında olanı. Orada anlatılanı çok iyi anlayamadım. Ama gravitasyondan bahsediyordu. İki parçacığın çarpışmasının gravitasyona sebep olduğu anlatılıyordu sanırım. Bunun mahiyeti nedir?

Ateist düşünce çeşit çeşit kılıklar altında karşımıza çıkar. Müslümanların epey bir kısmı müslüman olmasına rağmen bir ateiste yakın bakış açısına sahiptir. Bu sebeple ateizm hafife alınacak bir konu değildir. Hele böyle ortalığa çıkıp anlatılıyorsa ve hele İslam ağır eleştirilere maruz kalıyorsa gelip savunmak gerekli. Size incelikli düşünceleri bir türlü öğretemiyoruz. O derin maneviyatı bir türlü yakalatamıyoruz. Ama herkes için anlatmak gerekli.

Hıııımmm şimdide Kuranı ve İslamı tartışıyorsun ama. Her ne kadar inanmasanda hayatından çıkartamıyorsun. Oysa önemsiz ve gereksiz şeyler insanın hayatından kolaylıkla çıkar gider. Şimdi sen bu kadar insan inanıyor ondan tartışıyorum dersin. İyide bir sürü ateistin bu umurunda bile değil. Onlar neden rahatsız olmuyor acaba?

Murted lütfen bana Buket der misin? Bu konu bence çok ilginç ve önemli bir konu. Sizler forumda aynı şeyleri tartışmaktan sıkılmadınız mı? Size böyle pek tartışılmayan bir konu açtım işte. Daha ne istersiniz? Konu Kurandan yola çıkarak aklıma gelmişte değil. İnsanda aklın ve duyguların nasıl işlediğine takılmıştım. Birşeyler çıkarttım kendimce ama yeterli gelmedi. Derken Kurana bakayım dedim. İçinde sadece akıl kelimesi geçen bir sürü ayet var. Örneklerini verdim. Orada kalpten hiç behsetmiyor. İçinde kalp kelimesi geçen bir sürü ayette var. İşte orada anlayış düşünme gibi aklı çağrıştıran ifa

Kuran hayatın gerçeklerinden konuşuyor. İnsanlara dünyanın zorlu bir yer olduğunu ve imtihanın epey ağır olduğunu anlatıyor. Dünya hayatı lay lay lom değil ki. Hangi ülke zayıf düştüğünde düşmanları bunu fırsat bilmez? Hangi toplum içsel ve ahlaki çöküş yaşarda büyük çalkantılar yaşamaz? Bunlar basit şeyler değil. Kuran insanları hayatın gerekleri ve aihret için uyarıyor. Sersemliği bırakın aklınızı başınıza alın diyor. Yahudi ve Hristiyanlara gidip düşman olunda demiyor. Ama onlarla ilgili bilgi verip bir yol gösteriyor. Elbette aynı dünyada yaşayacağız. Kuran uyarıcı ve gerçekçi yaklaşımı il

Kalp kelimesi bizdede iki anlamda. Kalp organı kastedilerekte kullanılıyor, insan duyguları kastedilerekte kullanılıyor. Ne var bunda? Ama cümleye göre ne kastedildiği anlaşılıyor. İşinize gelmeyince dil özürlü gibi ele alıyorsunuz konuyu. İşinize gelince öyle değil ama. Bilmeyenleri etkilersiniz siz. Bilenleri ve öğrenenleri değil.

Kalben anlamak mümkündür. Bir şeyi aklen anlarsın. Ama birde kalben anlamak vardır. Mesela empati yapabilenler vardır yapamayanlar vardır. Bu duygu ile ilgilidir daha çok. Empati yapabilenler kalben hisseder ve anlar. Bir ahlaksızlıktan rahatsız olanlar vardır olamayanlar vardır. Bu vicdan ile ilgilidir. Vicdan nerede? Onun içinde pekala kalpten bahsedebiliriz. Vicdanlı kişi kalbi hasta olmayan kişi vicdansız kişide kalbi hasta olan kişi diyebiliriz.

Hac(*) Sûresinin 46 . Ayetinde Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur. Bakın bu ayette düşünecek kalpleri diyor. Ama çok güzelde açıklıyor. Kalp gözünün kör olmasından bahsediyor. Yani insan aklı düşünebildiği gibi insan kalbininde kendisine göre bir düşünmesi var demek ki. Yani duygularında kendisine göre bir görmesi ve bilmesi var. Kimi insanların duyguları onlara huzur verir. Kimilerininkide vermez. Hatta hasta olurlar bu sebeple.

Nahl Sûresinin 108 . Ayetinde İşte onlar, Allah’ın; kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar gafillerin ta kendileridir. Bu ayeti mi kastediyorsun? İyide senin söylediğinden farklı.

Kanıtla. Organ olduğuna dair sen delil getir. Kalplerinde hastalık olanlar derken kalp organının hastalığından bahsetmiyor. Duyguları ve anlayışları bozuk insanlardan bahsediyor. Bugünde biliyoruz bunu. Sevgisiz insan deriz mesela. Kalbi bozuk onun deriz. Yada şu iş için kalbini bozma deriz. Madem bu kadar hatalı hala neden kullanılıyor? Demek ki çoğu insana birşey ifade ediyor. Bencede kullanımı yerinde.

Modern bilim duygunun nasıl oluştuğunu çözememiştir. Bir insana ilaç yada hormon verilerek yapılan duygu ve düşünme değişiklikleri başka şeydir. Normal bir insanda var olan duyguların kaynağı sadece hormonlarla açıklanamaz. Vatan sevgisi, aile sevgisi, erdemlilik, hoşgörü, empati, doğruluk, vefa v.b. duygular ve haller labratuarda araştırılarak açıklanacak şeyler değildir.

Yok kıvırtmıyorum. Ben dürüstçe kabul ederim. Kuran beyin organından söz etmemiş. Ben meale bakıp söz ediyor sandım. Ama kelime kelime meal açıklamasına bakınca öyle olmadığını anladım. Ancak anladığım kadarıyla Kuranın hiçbir yerinde kalp yada beyin organından bahsetmiyor. Varsa gösterin.

Bunu bugünde kullanıyoruz. Kalbim sevdi yada kalbim istedi diyoruz. Duygularına söz geçirememek gibi ifadeler var. Kalben huzur buldum yada bulamadım diyoruz. Bunları söylerken kalp organını kastetmediğimiz belli.

Sefih kelimesi ahmak manasına geliyorsa pekala beyinsiz manasınada gelir. Kuranda kalp organından bahsetmediği gibi beyin organındanda bahsetmiyor. İç organlardan bahsetmek gerekli görülmemiş. Akıl ve kalpten bahsediyor. Yani akıl ve insan duygusundan. Zaten akıl sahiplerine hitap ediyor diye belirttim

Kuran beyni nasıl bilmiyormuş Euclid? Bilmese beyinsiz kelimesi ne arasın içinde? Ama beyin değil akıl önemli tabii insanlara hitap ederken. Çünkü beyni olup aklı iyice kıt olan yada hastalıklı çalışan insanlar var. Din akıl sahipleri içindir. Siz gerçekten sadece kendinize göre yorumlayarak bu yargılara varıyorsunuz. Bence insanlar sizin söylediklerinize araştırmadan inanmamalı. En’âm Sûresinin 140 . Ayetinde Beyinsizlikleri yüzünden bilgisizce çocuklarını öldürenler, Allah’ın kendilerine verdiği rızkı -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar, mutlaka ziyan etmişlerdir. Gerçekten onla

Mealler çeşit çeşit. Ben diyanetinkine bakarım. Hatta onda bile yanlışlar olabilir. Herkesin yaptığı meal kendini bağlar. Birileri bir mealde böyle dedi diye aslı öyle olmak zorunda değil.

Kalp için anlayış diye belirttim zaten. İnsan duygularınında bir yapısı vardır. Yani bir anlayış yapısı vardır. Bir tarzı vardır duygulanmanında insanlarda. Anlamak düşünce ile olur. Ama kalbinde bir anlayışından bahsetmek mümkündür. Zaten insanda akıl ve duygu karışması yaşanan bir durumdur. İkisinin çekişmesi yada uzlaşması bilinir. Bu sebeple bence karışık bir durum yok Kuranda.

Duyguların sadece hormonlardan kaynaklandığını kim ispat etmiş? Ateistler böyle diyor diye böyle olmak zorunda değil. Kalpte olsun beyinde olsun insan duygularının nereden ve nasıl kaynaklandığı daha çözülememiş bir durumdur. Hormon falan duyguları açıklamaya yetmez. Çoluk çocuk lafı bunlar. Getirdiğin kaynak kalbin organ olarak işlevini anlatıyorsa duygu olayı çözüldü mü yani? Böyle basit ve küt yaklaşımlarla gelme. Komik oluyor.

A’râf Sûresinin 179 . Ayetinde Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.26 Not: Âyette sözü edilen kimseler, kendilerine verilen bu yetenekleri kötü kullandıkları için, cehennemlik olmuşlardır. Allah, bunların böyle davranacaklarını ezelde bildiği için, onları “cehennemlikler” olarak belirlemiştir. Sangre, ayetin doğrusu böyle. Bak bakalım burada ö

İşte akıl ile ilgili ayetlerden bazıları: Bakara(*) Sûresinin 76 . Ayetinde Onlar iman edenlerle karşılaşınca, “İman ettik” derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: “Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah’ın (Tevrat’ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?” Bakara(*) Sûresinin 269 . Ayetinde Allah hikmeti70 dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar. Not: Hikmet, neyin doğru neyin yanlış olduğunu a

Can var diyoruz. Zaten bilirsin canı veren Allah denir dilimizde. Allah verir Allah alır denir. Ruhçu öğretiye göre bilinen anlamda ruh yok diye anlayışımı düzeltmeye başladım. Çünkü İslam yeniden dirilişten bahsediyor. Yani ölen insanlar ancak Allah tarafından yeniden yaratılarak diriltiliyor. Tabii kıyametten sonra. Bu durumda bilinçli ve yöneten bir ruh nerede? Öyle olsa İslamın anlatımı bu şekilde olabilir miydi? Bunları iyi incelemek lazım. Diğer mesajlarımda da yazdığım gibi gerek bu alem gerek öte alem maddidir. Ama maddeleri farklı tabii. Anlatılan cennet ve cehennemde bol bol maddi ta

İşte bu tartışmalı bir konu. Kuran meallerinde ruh diye geçenlerin aslı can deniyor. Ruh tabiri Kuranda ayırca var ama Cebrail için kullanılıyor. İyice araştırmak gerekli. Yani arapçasından bilenlerin bakması lazım.