Satsuma54

Bir İslamcı siteden alıntı: Hz. Adem (S.A.) Hz. Adem, yeryüzünde ilk insan ve ilk peygamber, bütün insanların babasıdır. Çeşitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp insan şekline koydular. Mekke ile Taif arasinda 40 yıl yatıp salsal oldu. Yani pişmiş gibi kurudu. Önce Muhammed aleyhisselamın nuru alnına kondu. Sonra Muharrem'in onuncu Cuma günü ruh verildi. Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi. Boyu ve yaşı kesin olarak bildirilmedi. Allahü tealanın emri ile bütün melekler Adem'e secde etti, ama İblis (şeytan) kibirlenip bu emre karşı geldi ve secde

Ehl-i sünnet hadisleri (Kaynak vermiyorum; merak edenler araştırıp öğrensinler): * 'Ben yaratıklar içinde insanların ilkiyim.' * 'Allah’ın ilk yarattığı şey benim nûrumdur.' * 'Âdem henüz su ile balçık arasındayken ben peygamberdim.' Ehl-i sünnetçiler bunları uydurur da Şiiler boş durur mu? * 'Şanı Yüce Allah'a yemin olsun ki dünya yaratılmadan 14000 sene evvel, ben ve Ali bir nur idik ve dünyanın yaratılışını beraber izledik.'

Konu şuydu: Bunu kabul etmeyip aşağıdaki soruyu sordun; Allah'ın Kuran'da İsa için Kelimetullah demediğinden emindin: Sana şu cevabı verdim: Allah'ın Kuran'da İsa için Kelimetullah dediğini gördükten sonra aşağıdaki mesajında 'başkaları için de demiş, ne var bunda?' diyorsun. Sen söylediklerinde tutarlı mısın? Allah Kuran'da İsa için Kelimetullah demiş mi? Evet. Başkaları için de demiş mi? Evet. Peki, senin sorunun ne?

'Ey Kitap Ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin ve Allah hak­kında gerçek olmayan şeyleri söylemeyin. Meryem oğlu Me­sih, sadece Allah'ın elçisi, O'nun Meryem'e attığı ke­li­mesi ve O'ndan bir ruhtur.' (Kuran, Nisa, 171) "Ağızdan çıkan manalı sesler veya kitapta yazılan manalı ya­zılar 'kelime' olduğu gibi, aleme bir bakıldığı zaman, bakışta seç­kinleşen ve gözden gönüle geçip duygu tesiri altında az-çok bir mana telkin eden varlıklar ve görünen yaratıklar da birer ke­li­medirler ki, Hz.İsa da bunlardan biri idi ve Meryem'e böyle bir te­sirle geldi." (Elmalı Tefsiri, c.2, S.363) Ayrıntılı izah

Bilimsel takılan arkadaşın kanıtlarını inceliyoruz: 1) Hz İbrahim aleyhisselamı ateş yakmamış: Kanıt: Kuran. 2) Hz Musa aleyhisselamın asası, taş ve toprağı delip geçmiş. Kanıt: Kuran. Ey akıl, ey mantık, ey izan, ey muhakeme, ey idrak, ey düşünce, ey ... : Geldiyseniz üçer kere vurun!

Kuran, İsa'yı Kelamullah - Kelimetullah (Allah'ın Sözü) olarak tanımlar. Aşağıdaki metni okuyun ve 'Ey Muhammed! Eğer sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım' ifadesinin kimin yerini almak için söylendiğini irdeleyin: (Yuhanna İncili, 1. Bölüm, 1-18) 'Başlangıçta Söz (Kelam) vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. Her şey O`nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi. Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı. Tanıklık am

Son günlerde, internetin gerek forumlarında gerekse sohbet odalarında Müslümanlardan şöyle eleştiriler yükselir oldu: 'Ateistler, hep İslam'a saldırıyor. Hıristiyanlık ya da Musevilik'e ya hiç dokunmuyor ya da hafifçe eleştirir gibi yapıp geçiyorlar. Ateistler aslında Hıristiyan misyonerleri ama bunu gizlemek için ateist kılığına giriyorlar.' Arkadaşlar, aklınıza başınıza alın. Tamam biliyoruz; nakilcilik sizde idrak (kavrayış) yeteneği falan bırakmadı ama düşünmeye çalışın, bu da olmazsa önsezilerinize başvurun. Bir Hıristiyan misyonerin İslam'a karşı kullanacağı hiç argümanı yo

Bir İslamcı siteden alıntı: Sual: Allahü teâlâ, Peygamber efendimiz için, 'Eğer sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım' buyuruyor. Bu kudsi hadis hakkında bilgi verir misiniz? CEVAP: Âdem aleyhisselam, Arşta gördüğü nurun mahiyetini sual etti. Hak teâlâ buyurdu ki: 'Bu nur, gökte Ahmed, yerde Muhammed denilen, zürriyetinden bir peygamberin nurudur. O olmasaydı, seni de, yer ve gökleri de yaratmazdım.' [Mevahib-i ledünniyye] Allahü teâlâ yine buyuruyor ki: 'Ya Âdem, Muhammed aleyhisselamın ismi ile her ne isteseydin, kabul ederdim. O olmasaydı, seni yaratmazdım.' [Hâkim] 'Ey Resulüm,

HADİSLER: "Hakim-i Tirmizi'nin Nevadiru'l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, 'Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez' buyurdu. Oradakilerden biri tarafından, 'Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?' diye soruldu. Resulullah da, 'Cennet ehlinin okuyucularıdır' buyurdu." [1] "Ebu Hüreyre radıyallahü anh anlatır: Resulullahın sallallahü aleyhi ve sellem huzuruna bir kimse gelip, 'Ya Resulallah ses çok hoşuma gidiyor. Ondan çok haz alıyorum. Cennette güzel ses var mıdır?' sordu. Cevabında: 'Nefsim yed-i kudretinde o

Müslümanların birbirini yemesi gayet normal bir haber. Çatışmanın nedeni ise çok ilginç. Okuyun: Yemen'de Mezhep Çatışması Sünni ve Şii gruplar birbirine girdi: 10 ölü Yemen'in kuzeyinde Sünni ve Şii gruplar arasındaki çatışmalarda 10 kişinin öldüğü bildirildi. Hükümet yetkilileri, Şii direnişçiler ile parlamentodaki ana muhalefet partisi El Islah yandaşlarının hafta sonu çatıştığını açıkladı. Çatışmanın El Jouf bölgesindeki bir caminin kontrolü konusunda çıktığı belirtildi. http://www.haberturk.com/haber.asp?id=1602...p;dt=2009/07/21

Evli Suudi prenses bir İngiliz'den gayrimeşru çocuğu olunca recm edilme korkusuyla ülkesinden kaçtı. Bir İngiliz'den gayrimeşru çocuk dünyaya getiren bir Suudi Prenses'in hem Suudi Arabistan Kraliyet ailesinden, hem de eşinin ailesinden kaçıp, “ülkesine dönerse taşlanarak öldürüleceği” gerekçesiyle İngiltere'den siyasi sığınma hakkı kazandığı öne sürüldü. Suudi Prensesi'nin iltica davasına bakan mahkemenin, genç kadının isminin gizli tutulması konusundaki talebini de kabul ettiği bildirildi. Eşini aldattığı ve bir başka erkekten çocuk doğurduğu için ülkesinde idam cezasına çarptırılmasın

Zahid Akman'ın gitmesini isteyenler, gözünüz aydın: Kendisi gitti ama yerine daha da laiklik düşmanı birisi geldi. Hem de Batı'nın El-Ezher'i denen Sakarya Üniversitesi'nden.. Hayırlı, uğurlu olsun. http://www.ekolay.net/haber/haber.asp?pid=...;haberid=632271 Gel de fıkrayı anlatma: Köyün birinde Osman adında bir adam varmış. Osman köyün hırsızı; girmedik, soymadık ev bırakmamış. Köylü yaka silkiyormuş ama yapacak fazla bir şeyleri de yokmuş. Yalnızca kahvede, şurda burda dert yanıyorlarmış. Osman'ın bir marifeti daha varmış ki evlere şenlik: Mezar soygunculuğu.. Köyden birisi öl

Son 20-30 yıllık süreçte, Alevi toplumunun olmazsa olmazları 'dışarıdan' kız almama ve 'dışarıya' kız vermeme davranışlarında yaygın bir çözülme gözleniyor. Özellikle kentleşme olgusu sonucunda mezhepler arası ilişkilerin yoğunlaşması, eskinin kapalı toplum alışkanlıklarını yıkıyor. Bir bölümü başarılı biçimde yürüyen Sünni-Alevi evliliklerinin büyük kısmı ayrılıkla sonuçlanıyor. Bu tip boşanmalarda mezhepsel nedenlerin ağırlığını tam kestiremesek de, en azından 'hatırı sayılır' olduğu söylenebilir. Alevilerin insancıl ve hoşgörülü yapısı, ‘dışarıdan’ gelen gelinlerin uyum sağlamas

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=23154&hl=

Kolaylık olması açısından, Kuran'da sayılan peygamberleri verelim: Adem - İdris - Nuh - Hud - Salih - İbrahim - Lut - İsmail - İshak - Yakub - Yusuf - Eyüb - Şuayb - Musa - Harun - Zülkifl - Davud - Süleyman - İlyas - Elyesa - Yunus - Zekeriya - Yahya - İsa - Muhammed. Elbette bunlarla sınırlı değilsiniz; bildiğiniz başka peygamber varsa (örneğin Yeşaya, Samuel, Buda, Tao vb.) onları da aday gösterebilirsiniz. Benim favorim İbrahim: Tevrat'ta yazdığına göre, gittiği her yerde karısını kızkardeşi olarak tanıtıp krallarla evlendirmiş ve kayınbirader sıfatıyla bol miktarda mal mülk sah

Kuran, Meryem'in yaşamını ve İsa'yı doğurmasını anlatırken birçok yerde İncil'den farklı ve bambaşka şeyler anlatır. Birçok konuyu Tevrat'tan aynen aktarmasına rağmen İncil'e itibar edilmemesinin temelinde, Yahudilere göre Hıristiyanların daha kolay kazanılabileceği sanısı vardır. Çünkü o dönemin Hicaz'ında Hıristiyan nüfusu çok azdı, bu durum da onların 'kolay lokma' olmasını getiriyordu. Kuran yazılırken 'Hıristiyanlar ne der?' kaygısı güdülmediği açıktır. Onun için olaylar sallandıkça sallanmış ve akla hayale gelmeyen öyküler uydurulmuştur. 1) Meryem’in babası kimdir? * Kura

Amerikalı ünlü aktris Sharon Stone'un zeka puanı, İngiliz doğa tarihçisi ve ünlü Evrim Kuramı'nın kurucusu Darwin'den yüksek çıkmış. Bazı Amerikan sinema eleştirmenleri 'Temel İçgüdü'deki sahneleri başka hiçbir oyuncu oynayamazdı' diye boşuna dememişler. Bizim 'yaratılışçı' şeriatçı dostlar bu durumdan hoşnut kalacaklardır mutlaka. Ağızlarını yaya yaya 'Koskoca Darwin, bir aktris kadar bile zeki değilmiş' diyeceklerdir. Haklılar elbet, çünkü 'yaratılış' denen saçmalığın iler tutar tarafı olmadığını idrak edip anlamak için yüksek bir zeka gerekmiyordu zaten. Darwin de zekasının gereğ

Sen hayatında hurma ağacı gördün mü? Sen hayatında zeytin ağacı gördün mü? Eğer ikisini de gördüysen, karşılarına geçip bir bak: Hurma ağacının zeytin ağacından, hurmanın zeytinden daha pahalı ve kaliteli olduğunu söylüyorsan, sen Araptan daha Arapsın demektir. Sana göre Arabistan'ın çölleri de, Anadolu'nun helva gibi toprağından daha değerli ve daha kalitelidir, he mi? (Tavus yumurtasının tavuk yumurtasından ne üstünlüğü varmış, onu da kanıtlarsın artık. Eğer protein hesabın tutmazsa, vay haline..)

Müslüman, düşünmesine gerek olmayan adamdır. O sadece, öncekilerin yazdıklarını nakleder. Adam bu devirde, bize hala hurma çekirdeği örneğini gösteriyor: Nerede yaşıyorsun sen? Bir gram idrak yeteneğin olsa, 'Yahu, ben bunları Türkiye'de yaşayan insanlara naklediyorum; bari 'zeytin çekirdeği' diyeyim de azıcık katkım olsun' demek yok.. Eh, 'hurma çekirdeği' dendiğine göre elbet bir hikmeti vardır, değil mi? Allah, kendi yarattığı Şeytan'a söz geçirememiş; sonra da onunla pazarlık yapmış.. Bunda bile hikmet arayan kafaya ne denir ki? Hiç bir şey.

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=1584...p;dt=2009/07/11

Öncelikle şunu belirtmemiz gerekir: Muhammed dönemi kişileri arasında en masum ve mazlumu gibi göstermeye çalışılan Ali tek eşli konumuyla istisna değildi. Ebu Süfyan’dan tutun da Ebu Bekir’e kadar birçok kişinin tek karısı vardı. Kaldı ki Ali, birkaç kez Fatma’nın üstüne evlenmeye kalkışmış ama Muhammed’in sert direnişiyle karşılaşınca geri çekilmiştir. (Bunların en ünlüsü Ebu Cehil’in kızı olup, Muhammed ‘İslam peygamberinin kızıyla İslam düşmanının kızı aynı erkeğin yayında birleşemez’ sözüyle olayı bitirmiştir.) Muhammed ve hemen arkasından Fatma’nın ölümüyle Ali’nin önündeki tüm enge

Müslümanlar, Muhammed’in ölümünden sonra başlarında hep bir halifeyle yaşamaya alıştılar. Halife, en kısa tanımıyla ‘Muhammed’in vekili’ demektir. Son halife Abdülmecid Efendi’nin 1924 Mart’ında TBMM tarafından işine ve vatandaşlığına son verilip yurt dışına çıkartılmasından beri 85 yıldır Müslümanlar halifesiz. Müslümanlar hep söyleyip dururlar: ‘Hıristiyanların Papa’sı var da, Müslümanların niye halifesi yok?’ Bu, son derece ‘hüzün verici’ soruya sırayla şöyle karşılık verebiliriz: 1) Dünyada bugün 2 milyara yakın Hıristiyanın üçte birini oluşturan Ortodoks ve Protestanlar, Papa’nın di

Yeniyetme gazetelerimizden Haberturk, gericilikte diğerlerinden geri kalmayacağını kanıtlamak için erkenden iki koldan saldırıya geçti. İster Yaşar Nuri Öztürk'ün, isterse Elmalılı Hamdi Yazır'ın 'Kuran-ı Kerim' mealleri 39 kupona; hem de Ramazan'dan önce elinizde olacak şekilde. İkisi de gül kokulu. Yanlarında birer destek kitapla birlikte.. Haydi bakalım, kuponları biriktirmeye başlayın ve 'mübarek' Ramazan'a bu eserlerle nurlanmış olarak girin. http://www.htgazete.com/promo8/index.html

Tevrat'tan alıntı: 'Başlangıçta dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşur, aynı sözleri kullanırlardı. Doğuya göçerlerken Şinar bölgesinde bir ova bulup oraya yerleştiler. Birbirlerine, "Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim" dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar. Sonra, "Kendimize bir kent kuralım" dediler, "Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız." RAB insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi. "Tek bir halk olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar

Bu ülkenin görüp göreceği en liberal adam Turgut Özal, yapılan suikast girişiminde kurşunla parmağından yaralanınca kürsüye çıkıp: 'Allah'ın verdiği canı Allah'tan Başka Alacak Yoktur' demişti. Liberalizm, politik yelpazede orta-sağ diye tanımlanacak bir konumda olup sol görüşlere -sözde- en hoşgörülü davranan kesimdir. Şimdilerde ortalıkta sol-liberaller diye bir tanım da dolaşıyor ama sakın aldanmayın, solcu adam liberal falan olmaz; ilerici olur, sosyal demokrat olur, sosyalist olur, komünist olur. Solun sağın her kesimine karşılık gelen tabakaları vardır. Sağ görüş, dini olmazsa olm