Jump to content

Satsuma54

Normal Üye
  • İçerik sayısı

    856
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne Satsuma54 kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. bana bir mutlu huzurlu ateist gösterin,iç depdebelerinden arınmış ferahlamış bi ateist,çok değil 1?

    Uzun bir süre önce bir kiliseye devam etmiştim. Bir ayinin konusu Cennet'ti.

    Rahip Cennet'i anlattı, anlattı; en sonra "Öldükten sonra nereye gideceksiniz?" diye cemaate tek tek sordu.

    Hepsi de "Cennet'e" diye yanıt verdi. Çok ilginçtir; Bir tek kişinin bile Cennet'e gidemeyeceği konusunda en küçük kuşkusu yoktu. Hepsi de son derece 'huzurluydu'.

    "İşte, dedim, din öyle yüksek dozlu bir uyuşturucudur ki insanda idrak, izan ve muhakeme bırakmaz. Hepsini dondurur, dipfirizin rafındaki ilgili bölmeye yerleştirir."

  2. http://haber.sol.org.tr/spor/bursaspor-besiktas-maci-iptal-edildi-haberi-42283

    post-8670-0-07888900-1304874290_thumb.jp

    Bursaspor-Beşiktaş maçı öncesinde Bursasporlu taraftarlar, siyah-beyazlı taraftarların stada girmesini engellemek için polisle tartıştı. Çıkan arbede ve olayların büyümesi üzerine maç iptal edildi.

    Bursaspor-Beşiktaş maçı öncesinde çıkan olaylar nedeniyle maç iptal edildi. Maç öncesinde Bursasporlu taraftarlar, siyah-beyazlı taraftarların stada girmesini engellemek için önce polisle tartıştılar sonra etrafa taş atmaya başladılar. Gerginlik nedeniyle Beşiktaşlı taraftarların şehre girişine izin verilmedi.

    Maç öncesinde Bursa Atatürk Stadı önünde bekleyen yeşil beyazlı taraftarlar, siyah beyazlı taraftarların maça gelmesini istemediklerini belirterek polisle tartışmaya başladı. Yaşanan olaylar sırasında polise taş atan taraftarlara biber gazı ile müdahale edildi.

    Yaşanan arbede ve Bursasporlu taraftarların taş ve sopalarla stadın etrafında beklemesi üzerine önce Beşiktaş taraftarları şehre sokulmadı sonrasında ise maçın iptal edildiği duyuruldu.

    Kentte gerilimin sürdüğü belirtiliyor.

    Federasyon maçı iptal etti

    Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanvekili Lutfi Arıboğan bir açıklama yaparak, maçın, "Beşiktaş'ın stada gelememesi ve gerekli güvenlik önlemleri alınmadığı" gerekçesiyle TFF Yönetim Kurulu tarafından iptal edildiğini belirtti. Kararı alan mercinin TFF Yönetim kurulu olduğu ve maçın ertelenmediği, iptal edildiği özellikle belirtildi.

    Buna göre, Bursaspor-Beşiktaş maçı hiçbir şekilde oynanmayacak. Maç skoru için kesin kararı TFF ve Disiplin Kurulu verecek.

    Beşiktaş kafilesi ise yaşanan gelişmelerin ardından İstanbul'a dönüş yaptı.

    .............................. (alıntı sonu)

    Yıl 2011... Biz bu tür hazımsızlıkların artık yok olduğunu sanıyorduk ama anlaşılan hala yaşıyormuş. Toplumların içgüdüsü de hayvanlarınki gibi galiba: Köşeye sıkıştıklarında su yüzüne çıkıyor.

    'Türkiye'nin üçüncü büyük ili olacağız' gazıyla havaya giren bu arkadaşların konukseverlik/insaniyetlik etkenini unutacaklarını düşünmemiştik.

    Neyse, BJK'ya büyük geçmiş olsun. Ucuz atlattılar sayılır.

  3. İncil'i düzenleyen, sıralayan, kitap haline sokan İsa değilse?

    'nin yanıtı, bir yukarıdaki sorunun da yanıtıdır aynı zamanda.

    Müslümanlar:

    * Musa'yı Yehova'dan 'inen' Tevrat adlı bir kitapla,

    * İsa'yı da Baba Tanrı'dan 'inen' İncil adlı bir kitapla

    dolaştılar sanır.

    Halbuki bilinen şudur ki;

    * Tevrat, (eğer yaşadıysa) Musa'dan yüzyıllar sonra Ezra'nın öncülüğündeki 70 kişilik bir hahamlar kurulu tarafından 20 yıllık bir süreçte,

    * İncil de, (eğer yaşadıysa) İsa'dan en az 30 yıl sonra Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından 30 yıllık bir süreçte 'Tanrısal esinle'

    yazılmıştır.

  4. o ahenk,o doyumsuz çekiçi güç hangi itapta bulunur? direk kişiye bize hitap,hayatının her evresinin reçetesi,yol arkadşaın,yol göstericin,başına ne gelirse çözümünün olduğu bilgisi sonsuz cümleler yığını..okduğunuzda hiç kopmuyormu içinizde bişiler,gözleriniz dolmuyor mu,bi inşirah yetmiyormu tüm dertlere,bi zümer silmiyormu tüm yalnızlığınızı..1400 yıldır tükenmeyen yazıya nasıl ki kul icadı dersiniz!

    (Fonda ney sesleri yükselirken bir koro haykırır:)

    Ya Allah! Ya Muhammed! Ya Allah! Ya Muhammed!

    (Salonu güçlü bir hıçkırık dalgası sarar...)

  5. Ünlü Araf/179 ‘Kalpleri Vardır …, Gözleri Vardır …, Kulakları Vardır...’ ayeti de İncil’den çalmadır.

    Aşağıdaki alıntıları karşılaştırın. Birbirine ne kadar benzediğini görüp şaşıracaksınız.

    Kuran’dan alıntı:

    Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefislerine zulmedenlerin örneği ne kötüdür. Allah kime hidayet verirse o artık hidayeti bulmuştur; kimi şaşırtıp-saptırırsa artık onlar da hüsrana uğrayanlardır. Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır.’

    (Kuran, Araf, 177-179)

    İncil’den alıntı:

    ‘Öğrenciler İsa’ya yaklaşıp, “Niçin onlara simgesel öykülerle konuşuyorsun?” diye sordular. İsa yanıtladı: “Göklerin hükümranlığına ilişkin gizleri bilebilmek sizlere sağlanmıştır, ama onlara sağlanmamıştır. Çünkü az malı olana daha da çok verilecek, hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elinde bulunan bile kendisinden alınacak. Bu nedenle onlara simgesel öyküler kullanarak konuşuyorum. Çünkü görürken görmüyorlar, işitirken işitmiyorlar ne de anlıyorlar. Böylece, Yeşaya’nın peygamberliği kendilerinde bütünleniyor:

    “‘Çok dinleyeceksiniz ama bir şey anlamayacaksınız.

    Çok göreceksiniz ama bir şey kavramayacaksınız.

    Çünkü bu halkın yüreği yağ bağladı,

    Kulakları iyi duymaz oldu.

    Gözlerini yumdular.

    Gözleriyle görmesinler,

    Kulaklarıyla duymasınlar,

    Yürekleriyle anlamasınlar diye;

    Dönmesinler de ben kendilerini iyi etmeyeyim diye.’

    “Ama ne mutlu sizin gözlerinize, çünkü görüyorlar. Ve kulaklarınıza çünkü işitiyorlar. Doğrusu size derim ki, nice peygamberler ve doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmeyi özlediler ama görmediler. İşittiklerinizi işitmeyi özlediler ama işitmediler.”

    (İncil, Matta, 13/10-17)

  6. uhud savaşında taş atıldığı vakit yüzüne bu nidasını söylemiştir Efendim (asm) !

    Bu ifade şuradan aşırmadır:

    İNCİL, LUKA, 23-32/34

    İsa'yla birlikte idam edilmek üzere ayrıca iki suçlu da götürülüyordu. Kafatası denilen yere vardıklarında İsa'yı, biri sağında öbürü solunda olmak üzere, iki suçluyla birlikte çarmıha gerdiler. İsa, «Baba, onları bağışla» dedi. «Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.» O'nun giysilerini aralarında paylaşmak için kura çektiler.

  7. Tevrat'ı açın: Düzenlemesine hayran olursunuz. Her konunun giriş, gelişme ve sonuç bölümleri bellidir. Olaylar ve kişiler birbirini izler. Anlattığını apaçık biçimde ve müthiş bir ifade gücüyle anlatır. Kah bir sopayla döver, kah bir avuç şeker verir. Hani "Kutsal kitap dediğin böyle olur" dedirten bir kitaptır Tevrat.

    İncil de, Tevrat kadar olmasa da aynı niteliklere aşağı yukarı sahiptir. Okuduktan sonra aklınızda hiçbir soru işareti kalmaz; hani neredeyse, İsa Mesih'e iman edesiniz gelir.

    Bu iki kitabın ortak bir yönleri vardır: Anlattıkları olay ve kişilikler uydurmadır. İçlerindeki öykülere benzer şeyler geçmişte elbette olmuştur ama bunlarda o kadar değiştirilmiş ve abartılmıştır ki kökenleriyle ilişkileri son derece zayıflamıştır. Çünkü tamamen yazarların hayal gücüyle -ama tutarlı zihinlerin ürünüdür bu- süreç boyunca kılı kırk yararak, sonraki nesillerin de özümseyebileceği bir üslupla ve hiçbir otoritenin müdahalesine tabi olmadan yazıya dökülmüşlerdir.

    Kuran ise, büyük kısmı bunlardan yalan yanlış devşirmeler yanında, Arap kabilelerinin çarpık Tanrı anlayışını en yalın haliyle aktarmaktadır. Hiçbir düzen ve konu bütünlüğü kaygısı taşımadan, son derece zayıf dilbilgisi kurallarıyla, kapalı ifadelerle dolu, çoğu zaman ne anlattığını unutup alakasız konulara atlayarak oluşturulmuş bir cüzler bütünüdür.

    Bir araya getirilirken de tarih ve 'nüzul (iniş)' düzenine uyulmamış, çoğu kısımlar birbiri içine geçmiş; tekrarlar, tekrarlar ve tekrarlarla tipik Arap eğitim sistemi (anlama değil ezber) örneği bir kitaptır.

    Muhammed gerçekten yaşamayıp manevi otoritesi sürmeseydi, böyle bir 'kutsal kitabı' yazmaya kim cesaret edebilirdi ki?

  8. Ölen masum insanların canına kıymış yahut kıyılmasını tetiklemiş bir cani.Öldürülmesi İslam hukukuna göre de gerekliydi kanımca.

    İslam'da müslüman olan biri de cani ise idam edilir yahut öldürülür.

    Bin Ladin hakkında Yeni Akit gazetesinde tam sayfa çıkan başsağlığı ilanı:

    "İnna Lillâhi ve innâ lleyhi Raciûn Ey Usame Bin Laden! Ne mutlu sana ki; Dünyayı ahiret karşılığı satıp malın ve canınla cenneti satın alarak, Allah katında rızıklara mazhar olabilme diriliğine ulaştın.

    Ne para, ne makam, ne de o özenilen şatafatlı hayat seni asla Allah yolundan döndürmedi, kılcal damarlarına kadar hissettiğin Allah aşkı ulaşmak istediğin cennete kavuşturdu.

    Diğerleri gibi Allah'ın ayetlerini az bir bedel karşılığı satmayıp vahyin emrettiği doğrultuda öyle bir mücadele ettin ki, haçlıların çizmeleri altında ezilen Müslüman kardeşlerinin özgürlük umudu ve onuru oldun.

    Yeryüzünde din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla mü­cadele ettin; oyun, oyuncak ve aldatmadan ibaret bir saniye son­rası meçhul dünya yaşamına zerre kadar meyletmedin.

    Özgürlük ve bağımsızlığın ne demek olduğunu tarihe altın harflerle kazıdın, sadece Müslümanlara değil insan­lıkla şereflendirilmiş hiçbir eşrefi mahlûkata zincir vurula­mayacağını emperyalist azgın barbarlara kanıtladın.

    Her Müslüman gibi cennete kavuşmana üzülmüyor bila­kis imreniyorum.

    Eğer Müslüman kimlikler, inançlarında sebatkâr davranıp kendilerini müstemlekeye dö­nüştüren barbarların değil de senin yanında yer alsaydılar, dünyadaki zulümler sona ere­cek ve Allah'ın vaadi olan zafere mutlaka ulaşılacaktı. Ancak iktidarları, mahkûmluğu öz­gürlüğe tercih ettiler...

    Milyonlarca erkek, kadın ve çocuğun katliamından ve esaretinden sorumlu ABD, İsrail ve Avrupa'nın masum addedilip senin terörist ilan edilmen, şüphesiz Allah nezdinde hiçbir kıymeti harbiye taşımamaktadır.

    Naaşın tüm İslam alemine mübarek olsun."

    http://haber.sol.org.tr/medya/akitte-bin-ladin-icin-taziye-ilani-haberi-42133

  9. Duymuş olmalısınız.

    İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu'da AKP propagandacıları özellikle kırsal kesimlerde şu propagandayı yapıyor:

    "Tayyip bey Müslüman adam. Onu üzen Allah'ı da üzer. Ona göre oy verin."

    "Duymadım" diyenleri haklı görürüm. Çünkü büyük şehirlerde söylem oldukça farklı. Oralarda AKP'nin ve onun

    liderinin ekonomideki, dış politikadaki vb. başarıları kullanılıyor.

    Yani nerede ne kullanılacağı çok iyi hesaplanmış. Kim ne yerse, önüne o atılıyor: İte et, ata ot...

    Anlaşılan, Amerikalı danışmanlar işlerini gayet iyi yapıyor.

  10. Bu Müslümanlar bir tuhaf: İşlerine gelince 'din kardeşlerinden' iyisi yok, işlerine gelmeyince 'geberip gitti' oluyor.

    Kardeşim, Amerikalı kafirlerin öldürdüğü Usame Bin Ladin Müslüman değil miydi?

    Bütün yaptıklarını İslam için yaptığını söyleyip durdu.

    Senin gibi namaz kılmıyor, oruç tutmuyor, kelime-i şahadet getirmiyor muydu?

    Peygamberi Muhammed, kitabı Kuran değil miydi?

    Onu öldüren Amerikalılar bunların hangisini yapıyor?

    Müslüman bir din kardeşiniz kafirler tarafından öldürüldü diye, bir zil takıp oynamadığınız kaldı.

    Siz, yarın bir gün Cennette köşk komşusu olacağınız Bin Ladin'in yüzüne nasıl bakacaksınız?

    Yuh sizin Müslümanlığınıza...

  11. Biliyorsunuz, ligin en zayıf ekiplerinden Kasımpaşa, Recep Tayyip Erdoğan Stadı'ndaki son maçında berabere kaldığı Konyaspor'la birlikte Süper Lig'den düştü. Üçüncü düşenin Bucaspor olması da kesin gibi.

    Kasımpaşa Spor takımı, sayın başbakanımızın semtinin takımı olması hasebiyle onun her türlü maddi ve manevi desteğini de almıştı (Stadın adına dikkat edin). Her konuda laklak konuşmakta üstüne olmayan Başbakan'ın, takımının ligden düşmesi konusunda ağzını açmaması ilginç. Anlaşılan, çok bozulmuş.

    Ama durmak yok; şimdi sıra onda. 12 Haziran seçimlerinde, İnşaallah, takımı gibi onu da küme düşüreceğiz. Ülkesini, ulusunu, cumhuriyetini seven herkesin bu korku imparatorluğunu yıkmak için sandığa gidip oy vermek boynunun borcu.

    Haydi bakalım, kolay gelsin.

  12. 10 milyar dolar ciddi bir rakam değil(1 yıllık GSMH'ının 75'te 1'i %1,5 uğu ya da) Türkiye için ayrıca Türkiye bu kanalı yapamayacak yaptıramayacak bir ülkede değil.

    Eleştirini eleştiri sanmış olabilirsin ama doğru bir eleştirel tarz değil.

    Türkiye böyle bir kanalı açar açtırır ama böyle bir kanal çok mu gereklidir?Bu kanalın açılması birilenin rantı için midir vs gibi somut eleştiriler olmalı.

    Seninkisi slogan şapşallık ve eleştirdiğin kesimin orta alt zeka seviyesinden daha alt seviye belirtisi.

    Zoruna mı gitti utangaç Tayyipçi?

    'Birilerine rant sağlanacak' gibi bir sözde itiraza takılmışsın, sureti haktan görünüyorsun.

    Ama satır aralarında "Sen bunlara bakma, devam et Tayyibim" diyorsun.

  13. Büyük çoğunluğu orta-alt zeka grubuna mensup bireylerin oluşturduğu toplumlarda bu tür 'çılgınlıklar' pek bir heyecanla karşılanır.

    Çünkü hafızalar balık hafızası düzeyindedir; unutkanlıklar zirvededir ve alkole düşman zihinler uyuşmayı bunlarla sağlar.

    Sormazlar mı insana:

    * Sen, 21. yüzyılda İstanbul'un ortasındaki bir derenin taşmasıyla güpegündüz 34 kişinin boğularak öldüğü bir ülkenin başbakanısın;

    * Sen, bilmem kaç yıldır bir Bolu dağı tünelini delememiş bir ülkenin başbakanısın;

    * Sen, daha hiçbir akarsuyunu reel verimle kullanamayan bir ülkenin başbakanısın...

    Sen Marmara'yla Karadeniz'i insan yapısı 45 kilometrelik bir kanalla birleştirmeyi çocuk oyuncağı mı sanırsın?

    Sen doğayla oyun oynamayı, Kars'taki zavallı bir anıtı efelenerek yıktırmak mı sanırsın?

    KISACASI: Sen bir garip çingenesin, neyine gümüş zurna?

  14. Başbakan Erdoğan'ın "ucube" dediği ve yıkılmasını istediği Kars'taki İnsanlık Anıtı'nda yıkım başladı. Heykellerden birinin başı, çevredeki halkın "Allahuekber" nidaları eşliğinde dün kesildi.

    http://www.haber3.com/nereye-gidiyoruz--797578h.htm

    Böylece Hasan el-Harakani Hazretlerinin ruhu da yatışmaya başlamıştır artık. Heykel, onun türbesine gölge yapıyormuş ya!

    http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=43468

  15. maya takvimi diyorsan, adamların takvimi sonsuza kadar hesaplayacak hali yok ya, takvimin mantığına göre bir çağın sonunda bırakmışlar, bir yerde bitecekti elbette. Kehanet sahibi biriyle de tanışmadım henüz, 10 tane atıp 1 tane tutturmak marifet değil. 10'da 9 tutturan birisi varsa hemen tanışalım)

    Memlekette hemen her gün birkaç deli "Yarın büyük bir deprem olacak" diyor. Haberiniz olmuyor, değil mi?

    Ama yarın bir gün büyük bir deprem olduğunda, bu delilerden biri 'büyük kahin' olacak.

    Benden söylemesi.

  16. Bildiğim kadarıyla, hayvanlarda akıl olmadığı için bizim gibi 'imtihanda' değiller.

    Bu nedenle 'cüzi irade' vb. saçmalıklarından da sorumlu olmadıklarına; namaz, zekat, oruç ve hac 'farizalarıyla'

    yüklenmediklerine göre, neden tümü değil de hepsi hepsi 10 (on) hayvan Cennete giriyor? Öbürlerinin ne suçu

    var? Hayvanların Cennete girme kıstası, illa da bir 'mucizeye' konu olmaları mı? Böyleyse diğerlerine çok yazık

    olmuş.

  17. 1- "Allah'ım eğer herkese vahy gönderiyorsan, bana da gönder" diyecerek dua edeceksiniz. (İçinizden etseniz de olur)

    Dakika bir, gol bir!

    Bu duanın kabul edilmeyeceği kesin. Çünkü Allah Türkçe dua ve ibadet istemez. Malum, kendisi dil öğrenme özürlüsü...

    Mümkünse, bunun Arapçasını rica edelim. O zaman pek makbule geçer!

  18. Yukarıda aktarılan ayetlerin altında da, Ayşe'nin Muhammed’e söylediklerine değinmemek eksiklik olur:

    “Görüyorum ki, senin Allah’ın yalnız senin şeyinin keyfi için koşturuyor.”

    (Kaynak: Buhari, Tefsir/7; Tecrid, Hadis/1721; Müslim, Rıda/49,50-Hadis/1464; Ibni Mace, Nikah/57-Hadis/200; Ahmet Ibn-i Hanbel, 6/134, 158, 261) )

  19. Allah rüzgarı keserse gemiler yüzemezmiş! :lol:

    Şura/ 32-33. Denizlerde yüce dağlar gibi gemilerin yürümesi de O'nun kudretinin delillerindendir.

    O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

    Lokman-31. Size varlığının delillerini göstermesi için, Allah'ın lütfuyla gemilerin denizde yüzdüğünü görmedin mi? Şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

    Muhammed döneminin insanlarına gemilerden bahsedip, rüzgarın gücüyle nasıl engin sularda yol aldıkları ve bunun Allah'ın lutfu olduğunun söylenmesi etkili olabilir ve tasdik görebilir.

    Ama günümüz insanına bunlar söylendiğinde gülüp geçecektir.

    Çünkü artık yelkenli gemiler değil, motorlu gemiler vardır ve Allah, rüzgarı kesmiş olsa dahi gemiler yüzmeye devam eder.

    Bu ayetteki mantıksızlık, gemilerin yüzmesinin Allah'ın delillerinden olduğunun söylenmesidir.

    Ayrıca rüzgarı durdurmasıyla gemilerin yüzemeyeceği iddiası da Kur'an'ın evrensel olmadığının kanıtlarındandır.

    O devirde gemiler sadece yelkenle gitmezdi; 'forsa' denen yüzlerce köle, mahkum, tutsak veya ücretli kürekçi, rüzgar kesildiğinde ya da hafiflediğinde bir tempoyla kürek çekerek gemiyi hareket ettirirlerdi.

    Cehaletin bu kadarına da pes doğrusu...

×
×
  • Yeni Oluştur...