Satsuma54

"Polis niye tarikatçıların elinde?" diye soranlara: Bu İçişleri Bakanı, emniyet örgütünü Fethullahçılara teslim eden adamdır. Kendisi, önceki dönemlerde iki kez Milli Eğitim Bakanlığına getirilmek istenen ama Cumhurbaşkanı Sezer'in vetosunu yemiş adamdır. Eğer olsaydı öylesi mi daha iyi olurdu, böylesi mi daha iyi? Kırk katır mı, kırk satır mı? Seçin. Son ayların flaş ismi; despotizmin yılmaz savunucusu; parti devletinin gözüpek muhafızı.. Tam devrin adamı. Helal olsun.

Bu 'kanıtı', birçok Müslümandan duydum: "Ne yani, Peygamber Efendimiz (sas) yalan mı söylüyor?" Konu, Muhammed'in Miraç'ta Allah'ı gördüğünü söylemesine dayanıyor. Bu minvalde hadisler var. Yani özetle: Muhammed gördüğünü söylemese Allah'ın varlığı kanıtlanamayacaktı. Sırf, Muhammed söyledi diye Allah var.

Tamamen katılıyorum. Bir arkadaş da, 'İyi de, ne yapalım o zaman?' diye sormuş. Bu forumda geçen yıllarda: * Müslümanlarla ayet-hadis yorumlama yarışına girişilmesinin boşuna çaba olduğunu, * buranın Kuran Kursu olmadığını, * 1400 yıllık devasa şeriat külliyatının iki tartışmada haksız çıkarılmasının olanaksız olduğunu, * ve 'içine kuşku düşmemiş' bir Müslümanın asla muhatap alınmaması gerektiğini söylediğimde, her türden ateistin itirazıyla karşılaştım; onlar aksi düşüncedeydiler. Bakınız, size bir örnek vereyim: Sigara nasıl bırakılır? Sigarayı dost değil, düşman olarak görmedikçe

Avrupa'daki Müslüman nüfusundaki büyüme, tümüyle Müslüman göçmenlerin hızlı nüfus artışından kaynaklanmaktadır. Avrupalıların İslam'a koştuğu falan yok. Tam tersine, özellikle 11 Eylül İkiz Kuleler olayı ile İngiltere ve İspanya'daki terör saldırıları İslam'a fatura edilmiştir. Günlük yaşamda sıkılaştırılan güvenlik önlemleri, Avrupa toplumlarında büyük çaplı sıkıntılara yol açmaktadır ama insanlar, bunları Müslüman teröristlerin faaliyetlerini önlemeye yönelik çabalar olduğuna yormaktadır. Kısacası, Hıristiyanlıktan Müslümanlığa geçme niyeti olanlar varsa bile, bu sıkıntılı ortamda bunu g

Bu forum şimdiye dek, senin gibi şarlatanlardan epeyce gördü; sen ilk değilsin.. Her konu başlığına saldırmak zorunda mısın? Ağır ol da molla desinler.. (Kadın mollaya ne denir bilmiyorum. Belki de hiç kadın molla olmadığındandır. Bak, çok savunduğun sevgili dininde kadından molla olmuyormuş; bunu öğrenmiş oldun.) 1) 'Birebir dinlemek' demek, o zat röportajı sana vermiş demektir. Ama öyle değil, sen de bizim gibi TV'lerden, gazetelerden öğrendiysen ne demeye kendi kaynağını doğru kabul edersin? 2) Bak sana üç dinci kaynaktan Nazım'ın söyledikleri: Kendisini ziyarete gelen işçiler için Şey

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1033374&Date=20.12.2010&CategoryID=81 Şilili madenciler şeyh ziyaretinde Şilili 4 madenci Kıbrıs'ta Şeyh Nazım'ı ziyaret etti LEFKOŞA- Şili'ye yaklaşık 45 kilometre uzaklıktaki maden işletmesinde 5 Ağustos 2010 tarihinde meydana gelen göçük sonucu yerin 680 metre altında mahsur kalan ve aylar süren bir çalışmayla kurtarılan 33 madenci işçiden 4'ü KKTC'ye geldi. Şili'de 5 Ağustos'da 2010'da meydana gelen göçük sonucu yerin metrelerce altında 69 gün mahsur kalan 33 Şilili madenciden 4'ü KKTC'de Nakşibendi ta

Eskilerde bir gün nasıl olduysa, bir Musevi, bir Hıristiyan ve bir Müslüman arkadaşla biraraya gelmiş, oturuyorduk. Konu döndü dolaştı, Cennet'e kimlerin gireceğinde takılıp kaldı. 1) Üçü de kendilerinin Cennete gireceği konusunda emindiler. 2) Üçü de, Cennetin sadece kendi dindaşları için hak olduğunda ısrarlıydılar 3) Üçü de, diğer dinlerden olup da, sağlığında çok sayıda iyilik yapmış olanların Cennete gireceği konusunda kuşkuluydular. Kısacası, herkesin kibri kendineydi. Sanırım hala öyledir...

Durumlar ne kadar benzeşiyor: * Araplar Türkleri kese kese Müslüman yaptı. Bugün Türkler, Araplardan daha fazla 'Müslüman'. * Avrupalılar Afrikalıları kese kese Hıristiyan yaptı. Bugün Afrikalılar, Avrupalılardan daha fazla 'Hıristiyan'. Ah, 'inanç' denen saçmalık; sen nelere kadirsin...

Egemen güçler Mevlevileri hiçbir zaman dışlamamış, tam tersine hem Osmanlı'da hem Türkiye Cumhuriyetinde el üstünde tutmuşlardır. Aleviler, yüzyıllar boyunca katledilip sürgünlere gönderilirken Mevleviler hep sistemin kaymağını yemişlerdir. Mevleviliğin özü İslam'ı reforme etmek falan değil, Server Tanilli'nin deyimiyle 'şeriatın üzerindeki tozu almak' ve bu suretle İslam'ı sevimli göstermektir. Az önce TRT-1'de Konya'daki Şeb-i Arus törenlerinden izlenimler aktaran sunucu "Hazreti Mevlana, İslam'ın engin höşgörüsünü kanıtlamıştır" diyordu. Birileri hala "Mevlana deisttir, yok şudur, yok b

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1032935&Date=16.12.2010&CategoryID=82 100 milyon dolarlık Mevlana filmi Mevlana'nın hayatını konu alan 'Esans: Diyar-ı Aşk' adlı film için ilk adım atıldı. Senaristliğini ve yönetmenliğini Mustafa Altıoklar'ın yapacağı ve 100 milyon dolar bütçe ayrılan film, Antalya'da yaklaşık 300 bin metrekarelik alanda kurulacak ve Mevlana'nın yaşadığı dönemi yansıtan mimariden oluşturulacak olan bir yeni yerleşim yerinde çekilecek. ...................................................... Madem bu kadar masraf öngörülmüş, çe

Meraklısı için not edelim: 'Kutsal' kitaplarda sözü edildiği anlamda bir kıyamet hiçbir zaman olmayacaktır. Öyle 'göklerin dürülmesi', 'güneş sağ elde yıldızlar sol elde' falan, bütün bunlar, insanların yüreğine salınan ölüm korkusuna paralel bir 'kainat ölümü' blöfüdür. Evren o kadar büyüktür ki o kitapları yazanların aklına havsalasına sığmayacak hacim ve boyutlara sahiptir. Bu ölçekteki bir madde topluluğunun nasıl 'yok olacağı', buharlaşsa bile nereye gideceği asla bilinemez. (Ama 'Allah yarattı, Allah yok edecek' kolaycılığı insanı rahatlatmıyor da değil. Elbette, düşük zekalar için mü

Sözde bunlar liberal: 'Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler' sloganları. Ama SBF'de öğrenciler yumurtalı protesto yapmış diye etmedikleri küfür kalmadı. Bozacının şahidi şıracı: Şeriatçıların dediğine sözde liberaller, sözde liberallerin dediğine şeriatçılar kafa kekiyor. Şeriatçı takım işini işliyor da, onların çanağını yalayan liboşlar kraldan fazla kralcı. Utanmazlar.. Şimdi de öğrencileri 'anarşistlik yapmakla' suçlamaya başladılar. Yumurtalı protestonun adı anarşistlik oldu. Yuh yani! Hani 'ileri demokrasiye' geçtiydik? Hani özgürlükler genişlediydi? Hepsi yalan, hepsi dolan.. Gö

Üniversite gençliği, üzerine serpilen ölü toprağını silkelemeye başladı. Nihayet.. Darısı sendikalarımızın başına. Tez zamanda.. AKP, köpeksiz köyde deyneksiz dolaşmaya fena alıştıydı. Şimdi zoru görünce, hiç de 'ileri demokrat' falan olmadıkları ortaya çıkıyor.

İnsan, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini de haritaya almaz mı? Çok ayıp, sayın Davutoğlu'na hiç yakıştıramadım. Hatta Kazakistan'ı bile. Çin Seddi'ne kadar falan.. Nasıl olsa Türkçe konuşuluyormuş. Ne yani? Hazır elimiz değmişken, Kızıl Elma'yı da gerçekleştirsek fena mı olur? Allah hepinize akıl fikir ihsan eylesin, amin.

Soru, 'İslam öncesi Araplar medeni miydi?' biçiminde de sorulabilir. Elbette değildiler. O dönemden kalan bir mimari anıt ya da edebi eser gösteremezsiniz. ('Kabe' demeyin; son derece ilkel bir küp biçimli yapı mı 'medeniyet' ölçüsü olacak? Onun yanında Mısır piramitleri şehinşah kalır.) Ama İslam yokken dünyanın birçok bölgesinde medeniyet vardı. En başta Avrupa'da Yunan ve Roma uygarlıkları, Asya'da Pers, Hint ve Çin uygarlıkları; Afrika'da Mısır, Amerika'da Aztek, Maya ve İnka uygarlıkları.. Toplumların tarihinde yükselme ve gerileme dönemleri vardır. Koskoca Roma İmparatorluğunu

http://www.camimarket.com/kalemli-kuran/ * Kalemli Kuranı kerim 190 TL ÜCRETSİZ KARGO * Kalemli kuran özel basım olarak üretilen Kur`an-ı Kerim`de sayfa numarası, sure adı veya ayet üzerine dokundurmak sureti ile çalışmaktadır. * Kalemli kuran sure üzerine getirildiğinde ise tüm sureyi okur. * Sayfa numarası üzerine dokunulduğunda tüm sayfayı okumaktadır. * Kalemli kuran ayet üzerinde dokunulduğunda sadece ayeti okumaktadır. * Arapça ve tükçe tercümesi bir arada * Kâbe imamlarının Kur`an-ı Kerim okuyuşlarının orijinal kayıtları bir araya getirilerek hazırlanmıştır. * Farklı makamla

Geçen yıllarda Forum'da, doğum günü kutlama salgını vardı. Çok şükür bitti.

'İman' ya da 'inanmak' denen kavram, bunların %100 gerçek ve doğru olduğunu kabul etmek demektir. Bunun ötesinde söylenecek bir harf bile fazla ve gereksizdir.

Köylüler, bunun bir mucize olduğunu söylemiş. O köylülere soruyorum: Peki, cami neden yandı? Cami Allah'ın evi ya, onun için soruyorum. Yoksa kendi evlerini arada bir böyle yakar mı, yoksa yanmasına izin mi verir? Yoksa evini yakar ama mucize olsun diye, kitabının dış kapağını yakıp içini sağlam mı bırakır? Öfff, ne yorucu bir oyun ... Yakışıyor mu?

"Namaz dinin direğidir." Bu 'Hadis-i Şerif'i hatırladınız mı? Hangi dinden söz ediliyor burada? İslam'dan, değil mi? "Namaz, Hicret'ten 1,5 yıl önce farz kılınmıştır." Yukarıdakini hatırlıyorsanız, bu ifadeyi de hatırlıyorsunuzdur mutlaka. Peki, bu hesaba göre Muhammed'in 50 yaşına kadar 'namazsız' geçen ömrü hakkında ne diyeceksiniz bakalım?

Türk Ateistler Rahatsız Ayrıntılı haber için: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1031028&Yazar=BERRİN&Date=02.12.2010&CategoryID=41 Türkiye'de bile dinin olumsuz etkisi olduğunu söyleyenlerin oranı %55'miş:

Olayın püf noktası, Bing Bang denen patlama. Gün meselesine takılmayın. Kuran'da 'Allah tüm kainatı bir patlamayla yarattı' demedikten gayrı, ikna olmamız çok zor. 'Ol (kün) deyince oldu' ifadesinin neresinde 'patlama' ritüeli var? Tam tersine, gayet sessiz ilerleyen bir 'yaratılış' süreci var bu cümlede. Gerçi yeni meallerde buna da yer verilmesi büyük olasılık; çünkü Müslüman zihniyet bukalemun gibidir, kendini her duruma gayet kolay uydurur. (Bazıları buna 'kıvırmak' diyor ama o kadar da olacak artık, değil mi?)

10 yıl önce, çoluk çocuğu bile sokaklara çıkarıp "Apo'yu asacağız" diye bağırttıklarında "Siz Apo'yu asamazsınız" demiştim. Apo hala hayatta. Şimdi de diyorum ki: "Siz Evren'i yargılayamazsınız, buna gücünüz yetmez." Aksini düşünen varsa, karşıma çıksın. Hodri meydan..

Merhamet, dinler için sadece bir vitrin süsüdür. Bundan sadece İslam'ı anlamayalım. Bütün dinler, kendi egemenlik ve yayılmaları sözkonusu olduğunda insanlık duygularını kolayca bir kenara bırakıp olanca vahşetiyle katliamlar yapmakta hiç beis görmemişlerdir. Yahudilerin kendini beğenmişlikleri ve diğer ulusları insan yerine koymadıkları, 'kutsal' kitapları Tevrat'tan kolayca görülebilir. 'Öldürün', 'yok edin', 'acımayın' türü ifadeler Tevrat'ın başından sonuna kadar yaygındır. Hıristiyanlar, her ne kadar 'İncil'de insanlara karşı anlayışlı ve merhametli olmak yönünde yumuşak ifadeler kulla

Güney Amerika'da Peru'nun Amazon ormanlarında mı? Biraz zor görünüyor. Ama bir önerim var: Bu nurlu vazifeyi hızlandırmak için hayırhah Müslümanlardan bir grup, Fethullah Hocaefendinin rızasını da alarak bir 'Türk okulu' açabilirler orada. Ne dersin? Nasıl öneri ama?