Jump to content

AhmetBaha

Üyeliği Sonlandırılmış Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    474
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne AhmetBaha kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. AhmetBaha Gönderildi Bugün, 06:22

    İslam içinde Harun Yahya ne ise İskender evrensoğlu gibi sahte mehdiler ne ise

    ateizm dünyasında da hacı odur.Yalnız diğerleri gibi meşhur olamamış

    ama gayretleri var bizde destekliyoruz tabi neden zaten bundan sonra bir dinsiz çıkıp

    "sizin Peygamberiniz sav. kaç kadınla evlenmiş? bak kaç cariyesi varmış falan filan lagaluga edince

    direkt hacı abinin linkini yapıştıracam zönk diye kalacak başka suçlamalar bulması gerekecek

    bulamayınca da müslüman olacak bundan sonraki taktiğimi de söyledim işte

    ------------

    yalnız kafama takılan bir iki konu var be hacım

    mesela Peygamber sav. yaşamadıysa eğer:

    1-Suudi arabistan hükümetinde nüfus kayıtları yokmu?

    2-yaptırdığı eserler mesela mescidi nebevi duruyor tahrip edilse de Kabri şerifi bulunuyor

    3-peygamber soyundan gelen seyyidler şerifler gökten zembillemi indi?ya da kim uydurdu haşa

    4-Kuranı kerimde geçen Muhammed sav. nasıl oluyor?

    5-Çok dindar ve takvalı muhaddisler ömürlerini sadık hadisleri toplamaya adamışlar

    bir hadisde bir kelimenin doğruluğunu tesbit için şehir şehir gezmişler ve Peygamber sav. ın ağzından sözü ilk duyan veya ikinci duyanla birebir görüşüp

    yazmışlar kitaplarına eğer yaşamadıysa bu 100binler hadis nereden geliyor

    bir iki 5-10 hadis olsa iddia inandırıcı olabilirdi belki

    6-Peygamberin hayatını anlatan binlerce siyer kitabı yanında yabancılarında yazdığı siyer kitapları var hepsi mi yalan

    7-herkes aynı anda yanılıyormu? yani 1.5 milyar müslüman ve 100bin hristiyan bir okadar dinsiz

    yanılıyor hacım ve 3-5arkadaşı doğruyu biliyor bu , kafama pek yatmadı

    8-bir konuda yalan olabilir ama 1-2 unsurda veya teferruatta olabilir

    Peygamber sav. ın yaşadığına dair milyon kanıt var

    hacım sen milyon kanıtın hepsinin birden yalan olduğunu isbat emeden fikrini bana kabul ettiremezsin

    bunu da yapamayacağını bildiğim için sana prim vermiyorum veremiyorum kusura bakma

    ------------

    ya hacım kuranın olağanüstü ve gizemli olduğunu kabul ediyor ve "ateistlerin işi zor" ,"ateistlerin paçası tutuştu"" diyorsun (başka biyerde)

    ve kendini haklı çıkartmak için en olmadık iddiaya aklen delil arıyorsun gel en kolay ve akla uygun yolu seç

    şehadet getir müslüman ol bak sorunların hepsi nasıl halloluyor ateist forumda sende rahat et

    Hacım iletime bi yorum yapmamışsın yoksa elinden gelmediği ve acze düştüğün için mi?

    Bak sana İslam tarihiyle ilgili boş vakitlerinde okumak için kaynak linkler:

    http://www.tarihportali.net/tarih/arastirm...-b148.0/;imode=

    http://www.islamtarihi.org/

    http://www.enfal.de/tarih.htm

    http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0slam_tarihi

    islamtarihianasayfa.jpg

    bak hacım bu kitapları okumanı tafvsiye ederim belki o zaman

    "...Görüldüğü üzere Kur'an'ın gizemi bu durumda da açıklık kazanmamakta, hatta derinleşmektedir(hacı)"

    sözün bir anlam kazanır yoksa böyle işkembei kübradan sallamakla olmaz hacım

    iyigünler hacım

  2. nartkaan terkiksiii:

    Hindistan'da havalar nasıl?

    Abdullah Çekralevi ne yapıyor, halen hayatta mı?

    Ahmeduddin Amritsari nasıl?

    İnayetullah Han El-Meşriki ne yapıyor?

    Gulam Ahmed Perviz nasıl?

    Seyyid Refiuddin, Muhibbulhak, Alois Sprenger, hepsi iyilerdir de mi?

    !!!

    Alois Sprenger, hadislerin toptan inkar edilmesinde rol oynayan oryantalist...

    Hindistan'da İngliz emperyalizmine kültürel katkı koyan şeytan!!!

    Bir sömürgesi ajanının peşinden giden zavallı münkirler, bir de biz Kuran'a inanıyoruz diyorlar,

    hadi ordan emperyalist işbirlikçisi...

    alıntıdır

    ama gerekirse arkası gelir...

  3. Nihayet dinlilerle dinsizlerin üzerinde ittifak ettikleri bir konu çıkmış

    demek hakikat payı büyük bende bir katkı yapayım hatta oran vereyim:

    "Herkesin, iman mukabilinde, bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlarla müzeyyen ve

    bâki ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek dâvâsı başına açılmış.

    Eğer iman vesikasını sağlam elde etmezse kaybedecek.

    Ve bu asırda, maddiyyunluk tâunuyla çoklar o dâvâsını kaybediyor.

    Hattâ bir ehl-i keşif ve tahkik, bir yerde kırk vefiyattan yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş; ötekiler kaybetmişler.

    Acaba bu kaybettiği dâvânın yerini, bütün dünya saltanatı o adama verilse doldurabilir mi?"(1945)(meyve risalesi Risale-i Nur On Birinci Şua - s.953)

    yani Türkiye gibi biryerde ve 1940-45li yıllarda imanla kabre girme oranı %5

    %95i imansız gider ebedi cehenemde kalır diyor. Enteresan değilmi?

  4. İslam içinde Harun Yahya ne ise İskender evrensoğlu gibi sahte mehdiler ne ise

    ateizm dünyasında da hacı odur.Yalnız diğerleri gibi meşhur olamamış

    ama gayretleri var bizde destekliyoruz tabi neden zaten bundan sonra bir dinsiz çıkıp

    "sizin Peygamberiniz sav. kaç kadınla evlenmiş? bak kaç cariyesi varmış falan filan lagaluga edince

    direkt hacı abinin linkini yapıştıracam zönk diye kalacak başka suçlamalar bulması gerekecek

    bulamayınca da müslüman olacak bundan sonraki taktiğimi de söyledim işte

    ------------

    yalnız kafama takılan bir iki konu var be hacım

    mesela Peygamber sav. yaşamadıysa eğer:

    1-Suudi arabistan hükümetinde nüfus kayıtları yokmu?

    2-yaptırdığı eserler mesela mescidi nebevi duruyor tahrip edilse de Kabri şerifi bulunuyor

    3-peygamber soyundan gelen seyyidler şerifler gökten zembillemi indi?ya da kim uydurdu haşa

    4-Kuranı kerimde geçen Muhammed sav. nasıl oluyor?

    5-Çok dindar ve takvalı muhaddisler ömürlerini sadık hadisleri toplamaya adamışlar

    bir hadisde bir kelimenin doğruluğunu tesbit için şehir şehir gezmişler ve Peygamber sav. ın ağzından sözü ilk duyan veya ikinci duyanla birebir görüşüp

    yazmışlar kitaplarına eğer yaşamadıysa bu 100binler hadis nereden geliyor

    bir iki 5-10 hadis olsa iddia inandırıcı olabilirdi belki

    6-Peygamberin hayatını anlatan binlerce siyer kitabı yanında yabancılarında yazdığı siyer kitapları var hepsi mi yalan

    7-herkes aynı anda yanılıyormu? yani 1.5 milyar müslüman ve 100bin hristiyan bir okadar dinsiz

    yanılıyor hacım ve 3-5arkadaşı doğruyu biliyor bu , kafama pek yatmadı

    8-bir konuda yalan olabilir ama 1-2 unsurda veya teferruatta olabilir

    Peygamber sav. ın yaşadığına dair milyon kanıt var

    hacım sen milyon kanıtın hepsinin birden yalan olduğunu isbat emeden fikrini bana kabul ettiremezsin

    bunu da yapamayacağını bildiğim için sana prim vermiyorum veremiyorum kusura bakma

    ------------

    ya hacım kuranın olağanüstü ve gizemli olduğunu kabul ediyor ve "ateistlerin işi zor" ,"ateistlerin paçası tutuştu"" diyorsun (başka biyerde)

    ve kendini haklı çıkartmak için en olmadık iddiaya aklen delil arıyorsun gel en kolay ve akla uygun yolu seç

    şehadet getir müslüman ol bak sorunların hepsi nasıl halloluyor ateist forumda sende rahat et

    :lol:

  5. En gıcık olduğum saçmalıklardan biride budur

    sanki islamı isbat edecek delil kalmamış gibi yok rakamdı

    yok karpuz çekirdeğinde Alah yazıyordu filan gibi uydurmasyonlar

    linkteki kitap piyasaya çıkmış yerseniz fiyatı 17lira dün gördük

    güzel rant elde edyor arkadaşlar oturdukları yerden

    Allah bildiği gibi yapsın bunları

  6. Pante Gönderildi Bugün, 17:09

    Bu çevirilerilerdeki sahtekarlık onlarca kez ortaya konsa da, bunlar usanmaz, yine aynı iddiaları tekrarlarlar.

    Tevrat; incil ve Zebur'a ait iddiaların tümü uydurma çıktığı gibi Bhavişya Purana'ya ait iddialar da uydurma.

    Bu kitabın İngilizce çevirisi aşağıda:

    http://www.sacred-texts.com/hin/vp/index.htm

    Şimdi gösterin bakalım, nerede ne yazıyormuş..

    Arkadaşım verdiğin linke baktım ama benim iddialerıma aykırı bişey yok

    varsa da yaz adam gibi bilelim

    şimdi bende sana 100 ingilizce siteden isbat diye 100 link yazayım

    sen herbirine bak bakalım doğru mu uydurma mı diye

    sen şuna cevap ver çok biliyorsan:

    "Hindistanlı ünlü yazar ve Sanskritçe uzmanı Prof. Dr. Pundit Vaid Prakash tarafından kaleme alınan kitap Hindistan çapında büyük tartışmalara neden oldu. Hindu dilinde kaleme alınan ve İngilizcesi yakında ?The Last Kalki Autar? adıyla yayımlanacak olan kitapta Prof. Prakash, ?Son Peygamber?in

    Hz. Muhammed olduğunu söylüyor."

    yoksa işkembei kübradan sallama

    ----------------------

    Mohammed Gönderildi Bugün, 14:45

    Al bak sana Kabe nin Hindu tapınağı olduğuna dair yazılar..

    Sen işi Muhammed e uyduracağım diye Arabistanı ada yaptın, Muhammed i Brahman bir ailede doğurttun, Vişnu nun reenkarnesi yaptın.. Birde bu Hinduların kitaplarını kutsal kabul ettin.. Çok komiksiniz sizler yaaa.

    convert Gönderildi Bugün, 12:53

    kabe sabian'lar tarafından inşa edilmiştir.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Sabians

    çok sonra vedikler arab yarım adasına gelince kendi dinlerini ve putlarını da taşımışlardır.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Vedic

    siz bi aranızda anlaşın kabeyi kimin yaptığı ile ilgili

    ben sonra size katılırım hattı zatında beni pek ilgilendirmiyor kimin yaptığı

    iddiamı da iptal etmez

    --------------

    herakles79 Gönderildi Bugün, 17:24

    Bir adam müslümansa sorgulamasını ve araştırma metodunun doğru olmasını sağla,

    Nurcu ise salla çünkü sorgulayacak beyni yok biggrin.gif (bkz:illegaltm,sadeceta,ahmed baha)

    bu senin yaptığına genelde psikyatri biliminde "amele avuntusu" diyorlar

    takıl aleminde serbestsin

  7. haci Gönderildi Bugün, 02:43

    Muhammed'in Kur'an'ı yazıp, İslam'ı başlatmadığı artık kesin olarak bilinmektedir.

    Muhammed ile başlamamış olup, kitabı da onun tarafından yazılmamıştır.

    Bütün bilinen İslam'ın Muhammed tarafından Kur'an'ı yazarak başlatıldığıdır.

    Başlangıcı belli değildir.Kim ve ne tarafından başlatıldığı belli değildir.

    HACIM HANGİSİ DOĞRU

    BU ÇELİŞKİLER İÇİNDE BAŞIM DÖNDÜ?

    Hiç bir dinin başlangıcı İslam gibi değildir. İslam dinler arasında birçok bakımdan özgündür.

    galiba yazıda tek doğru bu

  8. convert Gönderildi Bugün, 12:53

    QUOTE

    Mekke eskiden de bir dini merkezdi hem ticaret hem dini aktivite için

    geliniyordu bu ziyaretler sırasında hind heykellerinin putlarının getirlmesi doğaldır

    şimdi herkes bir iddiada bulunuyor ama bizim iddiamız sadece buna dayanmıyorki birçok başka

    delilimiz var

    kabe sabian'lar tarafından inşa edilmiştir.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Sabians

    çok sonra vedikler arab yarım adasına gelince kendi dinlerini ve putlarını da taşımışlardır.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Vedic

    zırvalamaktan vazgeç.

    zır cahil bir karakter olduğunu her zaman gösterme.

    itiraz ede ede bun a itiraz ediyorsun demek diğerlerini kabul ediyorsun

    bi de dayandığın vikipedinin nekadar spekülatif güvenilmez olduğunu biliyorsundur

    bilmiyorsan öğren bir

    2.si bu konu senin gibi5-9 yaş grubuna uygun değil

  9. murteddd Gönderildi Bugün, 02:28

    bunlar o kadar beyhude çabalar ki;

    sizi rezil etmekten öte bir fonksiyonu yok.

    sadece acıyorum size.

    allah yok, namaz yok, oruç yok...

    ama muhammede işaret var;

    öyle mi?

    ne haliniz varsa görün.

    bak arkadaşım biz arı karıncadan tut Peygamber sav.in 300 mucizesinden tıbbı nebeviden çık

    Kuranın icazı belagatinden tut Kainattaki galaksilerden çık milyon delilleri sunuyoruz

    kişi kabul eder etmez kendi bilir.Diğer mesajlarda yazdım sen biliyorsun

    her bir delile zayıf desen (ki içinde %100 ikna edeni de var)

    burun kıvırsan hepsi bir araya gelince kopmaz sağlam bir halat olur

    yukarıda ve şimdi aşağıda vereceğim bilgiler bir çok açıdan kıymeti vardır.

    Mohammed Gönderildi Bugün, 03:31

    Hindularda Kabe yi kendilerinin kurduğunu iddia ediyor.. Ne diyeceksin buna ?

    Ayrıca Hinduların elinde buna dair kantlarda var..

    Özellikle Mekke civarında çıkartılan Hindu Tanrı heykelleri..

    Bu arada Hırıstiyanlarda hayır o İsa dan bahsediyor diyorlar..

    Şu hale bak putataparların uyduruk hikayelerinden medet umar olmuşunuz..

    Mekke eskiden de bir dini merkezdi hem ticaret hem dini aktivite için

    geliniyordu bu ziyaretler sırasında hind heykellerinin putlarının getirlmesi doğaldır

    şimdi herkes bir iddiada bulunuyor ama bizim iddiamız sadece buna dayanmıyorki birçok başka

    delilimiz var özellikle tavanarsına göndediğin konuda 50-60 yerde Hüseyni Cisri 114 yerde

    incil ve tevratta işaret bulmuş mesela: İSA DER:

    Yu.14: 1617 Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı*, Gerçeğin Ruhu'nu verecek. Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz O'nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır.

    diyor başka örnekelrde var şimdi gelşelim eski hint yazmaları ve budha meselsine:

    "Hindistanlı ünlü yazar ve Sanskritçe uzmanı Prof. Dr. Pundit Vaid Prakash tarafından kaleme alınan kitap Hindistan çapında büyük tartışmalara neden oldu. Hindu dilinde kaleme alınan ve İngilizcesi yakında ?The Last Kalki Autar? adıyla yayımlanacak olan kitapta Prof. Prakash, ?Son Peygamber?in

    Hz. Muhammed olduğunu söylüyor."

    http://www.bizimwebsite.com/forum/showthread.php?tid=73

    şimdi bakın adam profesor ve hintli ve kendi ifadesi:

    "17 ciltten oluşan Puranaların temel kitabı Bhavişya Puran?da şu ifadelere yer verilmektedir:

    ?Melekhalı öğretici, kendi dostlarıyla zuhur edecek. Adı MOHAMMAD olacak.

    Raca ona en samimi sadakatini ve bütün saygılarını sunduktan sonra şöyle dedi:

    Sana bağlı kalacağım. Sen ey Parbatis Nath/Beşeriyetin Efendisi, Arabistan?ın sakini.

    Sen şerri yok etmek için büyük bir güç topladın. Ve o, Melekhalı düşmanlardan kendi kendini korudu. ?..

    ben senin kölenim, beni ayaklarının altına yatır.? Metnin kelimesi kelimesine tercümesi böyle.

    Efendimiz?in ismi, başka hiçbir şahsa uygulanamayacak şekilde açıkça yazılmıştır.

    Bir kaç kitaptan oluşan Vedaların Sama Veda adlı kitabında Rişi Vatsah?ın ağzından çıkan cümleler açıkça

    Efendimiz?i anlatmaktadır: ?Ahmed, şeriati Rabbından aldı.

    Bu şeriat hikmet doludur. Ben ondan ışığı aldım, tıpkı güneşten aldığım gibi.?

    ayrıca yine Peygamber sav. e işaret eden yerler:

    ?Kalki Autar? Hz. Peygamber

    Hindistanlı Prof. Dr. Pundit Vaid Prakash?ın Hindu kutsal metinlerinde ?Kalki Autar?ın Hz. Muhammed?e işaret ettiğini gösterdiği delillerden bazıları şunlar:

    1- Vedalarda ?Kalki Autar?ın son peygamber olduğu, Bhagwan (Allah)?ın Resulü olduğu ve tüm insanlığa gönderileceği haber veriliyor.

    2- Hinduların kutsal kitapları Vedalar, Upanişadlar ve Puranalar?a göre son peygamberin çölün hakim olduğu bir yarımdada dünyaya gelecek.

    3- Yine Hindu kutsal metinlerine göre ?Son Kalki Autar?ın babasının adı ?Vishnu-bhagat? ve annesinin adı da ?Somanib? olacak. Sanskritçe bir sözcük olan ?Vishnu?nun manası ?Allah? ve ?Bhagat?ın manası da ?Köle-kul? manasına gelmektedir. Buna göre ?Vishnu-bhagat?ın manası ?Slave of Allah? yani Arapça anlamıyla ?Abdullah? anlamına gelmektedir. Yine Sanskritçe bir kelime olan ?Somanib? ise ?Barış içinde, huzurlu, sakin? manalarına gelmektedir. Bu da Arapça?daki ?Amine? ismine tekabul etmektedir.

    4- Hinduların dini metinlerinde ?Son Kalki Autar?ın hurmalıkların bol olduğu bir yerde yaşayacağı ve herkes tarafında sözüne güvenilir ve emin bir şahsiyet olacağına da işaret ediliyor. Bu bakımdan Prof. Pundit Parkash, bunların Hz. Muhammed?in son peygamber olduğunu doğruladığını kaydediyor.

    5- Vedalarda ?Kalki Autar?ın bulunduğu bölgede soylu ve saygı gösterilen bir kabile içinde dünyaya geleceği haber veriliyor. Hz. Peygamber de Arap yarımadasında saygı gösterilen ve soylu bir kabile olan ?Kureyş? kabilesinde dünyaya gelmişti.

    6- ?Kalki Autar?a ilk vahyin bir mağarada Bhagwan (Allah)?ın çok özel bir elçisi tarafından getirileceği bildiriliyor. Hz. Peygambere de ilk vahiy Hira mağarasında Allah?ın elçisi Cibril tarafından getirilmişti.

    7- Hindu metinlerinde ayrıca ?Kalki Autar?ın Bhagwan (Allah)?ın ona göndereceği çok süratli özel bir at ile dünyanın etrafını dolaşacağı ve yedi kat göğe yükseleceği haber veriliyor. Burada Hz. Peygamber?in mirac olayı ve Burak tarafından göğe yükselişi anlatılıyor.

    8- Hindu kitaplarında ?Kalki Autar?ın Bhagwan tarafından destekleneceği ve özel elçilerinin ona savaşta destek vereceğine de vurgu yapılıyor. Prof. Prakash bu ifadelere de özellikle Bedir Savaşı?nı örnek olarak gösteriyor.

    9- Hindu kutsal metinlerinde bunların yanısıra ?Kalki Autar?ın çok iyi at, ok ve kılıç kullanıcı olduğuna da işaret ediliyor.

    Vedalar: Mantra 1-11

    1) O ?NARASANSAH (övülen)?tir. Barış Prensi?dir. Düşmanlarının arasında bile emniyettedir.

    2) O, deveye binen Rişi?dir. Arabası göklere ulaşır. (Burakla Mirac?a çıkış)

    3) Kendisine 10 Buket (Müjdelenmiş 10 Sahabe),100 altın sikke (Habeşistan?a göçen ilk sahabeler), 300 safkan at (Bedir Ashabı) ve 10000 inek (Mekke?yi fetheden 10000 sahabe)

    4) O ve O?nu izleyenler ibadeti düşünür. Savaşta bile.

    5) O dünyaya hikmeti yaymıştır.

    6) O dünyanın Efendisi ve Rehberidir.

    7) O insanlara emin bir yer sağlamış ve barışı yaymıştır.

    8, 9,10) İnsanlar O?nunla mutluluğa kavuşur. Yozlaşmaktan kurtulur.

    11) O?ndan insanları uyarması istenmiştir.

    Kaynak: yeni şafak Gazetesi, 10 Eylül 2005

    Turan Kışlakçı

    -----------

    BUDHA MESELESİNE GELİNCE:

    Evet buda mö 1000-600yıllarda yaşamış ve kendinden önce de budhalar gelmiş moh. dediği gibi

    kendinden sonrada gelmiş şimdi bizim üzeride durduğumuz yine batılıların budha ya atfedilen

    yazılı kaynaklarındaki deliller.mesela:

    ...

    Burma kaynaklarında:

    Buda, Sariputta'ya şöyle dedi: Bizim devrimiz mutlu bir devirdir. Önder zamanımızda yaşadı: Kakusanda, Kanogama ve Kasapa. Ulu Buda benim ama benden sonra Metteya geliyor. Bu mutlu çağ devam ederken onun yıllarının sayısı tükenmeden önce bu Buda "Ulu denen Metteya, tüm insanların Önderi gelecektir." ( Warren, Buddhism in translation, s.481-82. http://www.students.itu.edu.tr/~kusak/gecmiskutsal.htm ))

    ...

    Seylan kaynaklarından

    Ben yeryüzüne gelen ilk Buda değilim, son da değilim. Zaman içinde dünyaya bir başka Buda gelir ki bu kişi kutsal ışıkla tam aydınlanmış, davranışları hikmet dolu, hayırlı, eşi olmayan birisidir... Size benim açıkladığımı açıklar. Dinini ve amacını bildirir. Benim ilan ettiğim gibi saf ve hakiki dini tebliğ eder. Onun talebelerinin sayısı binlerce olur halbuki benim yüzlercedir. O Metteya olarak bilinecektir.(John Hogue, The Messiahs, The visions and prophecies for the second coming, Element Books limited, s. 35)

    kaynaklar:

    http://www.bizimwebsite.com/forum/showthread.php?tid=73

    http://www.islamvebudizm.com/4.html#14a

    http://www.students.itu.edu.tr/~kusak/gecmiskutsal.htm

    http://ilim2000.tripod.com/Kitaplar/Biyogr...nler_tarihi.htm

    -------------------

    TOPARLAYACAK OLURSAK:

    1-ÖNCELİKLE:Bu konuyu kesin delil mucize diye öne sürmedim ama güçlü işaretler

    ve belirgin deliller olduğu aşikardır

    2-Eski kaynaklar gerek hint gerek budhayla ilgili zamanla tahrif olmuş olabilir ve belkide çok daha açık delillerin

    gizlenmesine neden olmuş olma ihtimali yüksek.Herhalde tahrifatı herkes kabul eder ama kimse

    belki tahrifatla Peygambere işaret var diyemez çünkü 1000 yıl önce yazılmıştır

    3-Bizim bakış açımız bu konuda Kuranı Kerimin şu ayetleri şeklinde:

    "Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın. (Fatır Suresi, 24)"

    "Allah diğer ayetlerinde ise "Her ümmetin bir Resulu vardır..." (Yunus Suresi, 47)"

    "...Her ümmet kendi kitabına çağrılır..." (Casiye Suresi, 28)

    bu ayetler bize budha olsun başka dini metin olsun Kuranda bahsedilen 124bin enbiyaya işaretidir.

    4-Peygamber SAV. ın binyıl önceden haber verilmesine getirdiğimiz herbir delile zayıf deseniz bile bunlar

    altalta konup toplandığında gayet sağlam bir delil ve isbat olur şöyle:

    BUDİST KAYNAKLARDA PEYGAMBER SAV. E İŞARETLER:

    http://www.bizimwebsite.com/forum/showthread.php?tid=73

    Peygamber sav. e tahrif olmuş incil tevrat ve zeburdan 114 işaret

    http://www.bizimwebsite.com/forum/showthread.php?tid=72

    Hindu kutsal metinlerinde Hz. Muhammed sav. müjdesi:

    http://www.bizimwebsite.com/forum/showthread.php?tid=73

    5-Hasılı kelam Kuranda bildirilen ayetler Peygamber sav. ın hadisleriyle ve o dönem müslüman olan

    yahudi ve hristiyanların "evet biz senin vasıflarını kendi kutsal kitaplarımızda gördük" beyanları

    tümü şüpheye yer bırakmayacak şekilde Cenabı Hakkın birliğini Peygamber sav.ın Risaletini

    isbat eder diye düşünüyorum.

  10. Kuranın dışındaki mukaddes kitaplara zamanla insan elinin karıştığı halde Peygamber Efendimizin (asm.) bu mukaddes kitapların değişik nüshalarında yer alan isim ve sıfatlarında, büyük bir benzerlik mevcuttur.

    Kuran-ı Kerim, Cenab-ı Hakkın zaman zaman tebliğciler veya peygamberler gönderdiğini ve onlara vahiy suretiyle kanunlar, emirler veya kitaplar indirdiğini bildirir. Kuran, bu ifadeye bağlı olarak Hz. İbrahimin sahifelerinden, Hz. Musaya gönderilen Tevrattan, Hz. Davuta indirilen Zeburdan ve nihayet Hz. İsaya gönderilen İncilden bahseder. Kuranda beyan edilen “zuhurul-evvelin”, yani “eskilerin kitapları” şeklindeki ifade ise, Zerdüştler veya Brahmanların bazı kitaplarına (kesin olmasa bile) işaret eder denilebilir.

    Eski İran mukaddes metinlerindeki işaretler:

    İran dini, Hindu dininden sonra dünyanın en eski diniydi. Mukaddes yazıları, desatir ve zend-avesta adını taşıyan iki kaynakta toplanıyordu. Bunlardan Desatir No. 14 de, İslam dinine ait bazı prensipler dile getiriliyor ve Efendimizin ((asm.) geleceğine dair şu ifadeler yer alıyordu: “İranlıların ahlak seviyesi düştüğünde, Arabistanda bir nur doğacaktır. Takipçileri onun tahtını, dinini ve her şeyini yükseltecektir. Bir bina inşa edilmişti (Kabeye işaret ediyor) ve onun içinde, ortadan kaldırılacak pek çok putlar bulunmaktaydı. hâlk, yüzünü ona doğru dönüp ibadet edecektir. Takipçileri, İran, Taus ve Belh şehirlerini alacak ve İranın pek çok akıllı adamı, onun takipçilerine katılacaktır.”

    Yukarıdaki satırlardan açıkça anlaşıldığı gibi, asırlar sonra doğacak İslam güneşi ve onun yüce peygamberi, son derece net bir şekilde tarif edilmiştir. Ve bu peygamberin ( a.s.m), “ziyadesiyle övülmüş”, “Ahmet” ve “alemlere rahmet” unvanlarıyla, putları kaldıracak birinin olduğu yazılıdır.

    Bu kitabın hâlen mevcut olan kısımlarından Yasht 13 ün 129. Bölümünde, aynı hakikatler bir daha dile getirilir ve putları kıracak olan zattan, “herkese ve âlemlere rahmet” ismiyle bahsedilir. Bilindiği gibi efendimizin bir ismi de, rahmeten-lil-alemin (alemlere rahmet olan) şeklindedir.

    Hind mukaddes metinlerindeki işaretler:

    Paru 8, Khand 8, Adhya 8 ve Shalok 5-8 gibi hind mukaddes metinlerinde, Efendimizden (asm.) şöyle bahsedilmektedir: “Arkadaşlarıyla birlikte bir mellacha (yabancı dil konuşan veya yabancı bir ülkenin mensubu) olan ruhi bir terbiyeci gelecek ve ismi Muhammed olacaktır. Onun gelişinden sonra raja, pencap ve ganj nehirlerinde yıkanır... Ona der ey sen! Beşeriyetin iftiharı, arap ülkesinin sakini, şeytanı öldürmek için büyük bir güç topladın.” (Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, Kuran-ı Kerim Tefsiri)

    Yukarıdaki ifadede Efendimizin (asm.) has isminin aynen belirtilmiş olması, son derece dikkat çekicidir. Aynı satırlarda geçen “beşeriyetin iftiharı” kelimeleri ise, peygamberimizin (fahr-i âlem) şeklindeki ismiyle aynı manadadır.

    Buda (gautama buddha) kendisinin ölümünden sonra dünyayı şereflendirecek olan bir yüce kişiden bahseder. Palice lisanında adı “matteya”, sanskritçede “maitreya”, burmacada ise “armidia” olarak geçen bu kişi müşfik ve iyi kalpli olup, insanları doğru yola çağıracaktır. Budanın çok önceden vermiş olduğu bu haberde geçen isimlerin manası da, ”rahmet” demektir. Bilindiği gibi peygamberimiz için, Kurandaki 21. Surenin 107. Ayetinde, “Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” buyurulmaktadır.

    Bu yazmalardan birinde, şu ifade geçer: “Buda şöyle dedi. Ben dünyaya gelen ilk buda (yol gösterici) değilim, son da olmayacağım. Belli bir zamanda dünyaya bir başka kişi gelecektir. O da kutsi, aydınlanmış ve idarede fevkalade kabiliyetli olan biridir. O benim size öğretmiş olduğum aynı ebedi gerçekleri öğretecektir... Ananda sordu: o nasıl bilinecek? Buda cevapladı: o, maitreya (rahmet) olarak bilinecek.”

    Pali ve sanskrit yazılı metinlerinde, ileride gelecek olan o yüce kişinin isimleri Maho, Maha ve Metta olarak geçer. Bu isimlerden ilk ikisi, “yüce aydınlatıcı” sonuncusu ise “inayetli” manasına gelir ki, bunlardan her ikisi de peygamberimizin sıfatlarıdır. Zaten dikkat edilecek olursa, başka kutsi metinlerde geçen efendimizin has ismini gösteren Mohamet veya Mahamet adının, maha ve metta kelimelerinden teşekkül ettiği açıkça görülecektir.

    Araştırmamızı, şimdi de Tevrat, İncil ve Zebur üzerinde sürdürelim. Bu konuda yapılan en detaylı inceleme Hüseyin-i Cisriye aittir. Hicri 1261-1327 yılları arasında yaşayan ve anne ile babası ehl-i beytten olan bu Suriyeli alim, söz konusu mukaddes kitaplardan Efendimizle (s.a.v.) Alakalı 114 işaret çıkartmış ve bunları Türkçeye de çevrilen Risale-i Hamidiyyesinde neşretmiştir.

    Eski mukaddes metinler arasında en çok tahrif edilmiş olma özelliğini taşıyan Tevratta bile, peygamberimize (asm.) ait şu işaretler vardır: “O, iki binici gördü, biri merkep üzerinde, diğeri deve üzerindeki binicilerdi. O, dikkatle dinledi.” (İşaya xxı, 7)

    Burada peygamber İşaya tarafından bildirilen iki biniciden merkep üzerinde olanı Hz. İsa dır (a.s.). Çünkü İsa peygamber, Kudüse bir merkep üzerinde girmiştir. Deve üzerinde olan kişiyle de, peygamber efendimize (s.a.v.) İşaret edildiği açıktır. Efendimiz Medineye girişte devesinin üstündeydi.

    Yeri gelmişken şunu da belirtelim ki, İncil tercümelerinde faraklit veya paraklit (perikletos) kelimeleri aynen muhafaza edilirken, yakın zamanlarda basılmış olan İncil tercümelerinde bu kelime değiştirilerek Arapça tercümelerinde “muazzi”, Türkçe tercümelerinde ise “teselli edici” şeklinde verilmiştir.

    Hazreti Şuaybın suhufunda, efendimizin ismi müşeffeh şeklinde geçer ki, kelime olarak tam karşılığı “Muhammed” dir. Tevrat ta geçen münhemenna isminin karşılığı da, yine Muhammeddir. (bilindiği gibi Muhammed kelimesinin lügat karşılığı da, “tekrar tekrar methedilmiş” şeklindedir.) Bunların dışında, efendimizin (s.a.v.) İsmi, Tevratta çoklukla “ahyed”, İncilde ise, ”Ahmet” olarak geçmektedir.

    Konumuzu, bir hadis-i şerifle noktalıyoruz. “Benim ismim Kuranda Muhammed, İncilde Ahmet, Tevratta ise Ahyeddir.”

    kaynak: http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage....na&id=10002

    ***

    Merhaba daha evvel açtığım ve forum yönetimince apartopar tavanarısına gönderilen

    "İNCİL TEVRAT VE ZEBURda PEYGAMBER SAV.i HABER VEREN AYETLER:, TAHRİF edilmiş incil tevrat ve zeburda Peygamber sav e 114 işaret....."

    http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=27471

    başlıklı konuyla alakalı netteki arştırmalarım sırasında eski hint iran ve Budha metinlerinde Peygamber sav. e ismen veya sıfatla işaretler edildiğini gördüm.

    Elbette ne ben nede siz bir din tarihçisi değiliz ve bu bizim uzmanlık alanımız değil.Bir insan ne kadar zeki de olsa her konuda uzman olamaz

    Lakin forumda bu konuda bilgili olanlardan yardım istiyorum ki hakikat neyse ortaya çıksın

    bilmediğim yada uzman olmadığım konuda ahkam kesmiyorum ve kesin doğru da demiyorum

    hep beraber değerlendirelim ve dürüstçe bu iddia da doğruluk payı varmı? yoksa uydurma mı görelim

    burada geçirdiğimiz zamanın bir geri dönüşümü olsun .

    Yukarıdaki yazı bir alıntıdır değerlendirmeyi bu konuda kendini yetkin hissedenler bırakıyorum:

    Ayrıca forumda benzer konuları arama özelliği ile aradığımı ve budha ile ilgili

    budha heykellerinin patlatılmasından başka bilgi-konu bulamadığımı belirtmek isterim

  11. ben size islamla ilgili oldukça sağlam bir iddia belirtmek isterim:

    mesela islamdan Peygamber sav. doğmadan 200yıl önce incil ve 1000yıl önce tevrat zebur onu haber veriyor

    işaret ediyor

    inanmıyorsanız bakın tahrif edilmiş incil zebur ve tevratta 114 yerde Peygamber sav a işaret var

    alelacele tavanarısna kaçırılan bu konuda isbat ediyor:

    http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=27471

    daha detaylı bilgiyi buradan bulabilirsiniz:

    http://bizimwebsite.com/forum/showthread.php?tid=72

  12. Aslında hristiyanlık islamın gelmesine bir hazırlıktı

    tahrif edilmiş incilde ve tevratta 110 adet Peygamber sav. eişaret bulunmuştur ve kitaplaştırıılmıştır

    Peygamberin sav Risaletini isbat eden bu konuda ayrıntılı bilgi

    yönetim tarafından alelacele tavanarsına gönderilerek gizlenen şu konuda isbatlıdır:

    http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=27471

    daha detaylı ve tam blgi almak için bunu tıklayın:

    http://bizimwebsite.com/forum/showthread.php?tid=72

  13. EVET hristiyanlık musevilik ve islamiyet Cenabı Hakkın değişik dönemlerde

    ama aynı şeriatin değişik versyonlşarı gibi gönderdiği ortak dindir

    insanların dini değiştirmesi bir şey ifade etmez

    hattı zatında tahrif olmuş incil tevrat ve zeburda Peygamber sav. in geleceğine dair

    114 adet delil hüseynii cisrinin kitabında mevcuttur

    yönetim tarafından üyelerin görmemesi için tavanaarsına yollanarak

    herkesten gizlenmeye çalışılan konu linkim budur:

    http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...mp;#entry468746

    bu konu gerçekelrin %10u dur

    %100 tüm delillerle isbat eden link budur:

    http://bizimwebsite.com/forum/showthread.php?tid=72

  14. signature Gönderildi Bugün, 11:46

    Din olgusunun insanlar üzerindeki baskın etkileri aşikar, anlam verilemeyen, bilimsel bir açıklama getirilmemiş, doğa üstü diye nitelendirilen herşeyi din ile bağdaştıranların sayısı, bağdaştırmayanlardan daha çok. Her gün yeni bir örneğini görüyoruz, bu olgu zaman zaman insan hakları çerçevesinde kişileri suç işlemeye de teşvik ediyor, bakış açısına göre suçtan uzak da tutabiliyor. Din ile ilgili doğru, yanlış, anlamlı, anlamsız, gerekli, gereksiz tüm yönlendirmeler çevre ve yaşam tarzıda buna eklendiğinde ciddi kişilik bozukluklarına neden olabiliyor. Zarar verebiliyor. Yaşamı doğrudan etkiliyor ve büyük hasarlar bırakabiliyor. Kendileri ve çevreleri için tehlike oluşturabilecek toplumları, kontrollü bir baskı içinde tutabilmek için belkide bu olgu var... Belki de yok..!

    Ama tüm bunların dışında din olgusu hiç olmasaydı ya da tümüyle ortadan kalksaydı nasıl bir yaşantımız ya da nasıl bir geleceğimiz olurdu?

    Düşüncelerinizi merak ediyorum.

    Sevgiler.

    din olgusunun tamamen ortadan kalktığı bir dönem gelecek

    en azından bazı hadislerde Cenabı Hak dini dünyadan kaldırır

    ve kıyamet vakti gelmiş olur der

    çünkü Allah cc dünyayı ve içindekileri kendisine ibadet etmek için yaratmıştı

    bunlar ibadetten vazgeçerlerse dünyanında yaratılma amacı ortadan kalkar ve kainat hercü merc olur

    kıyamet kopar

    bunun haricinde din dünyadan tamamen kalkarsa tam bir kaos ortamı olur

    kanun kuvveti dışında kuvvet tanımayan din-ahlak vb kurallar manzumesini kabul etmeyen güruh

    hayvanattan farksızdır ancak bir farkla ki son derce zeki hayvanat ve şerde gücü sınırsızdır

    birbirlerine yapabilecekleri kötülüklerin sınırını ancak hayal çizebilir.

  15. Avam tabakasının cımbızlamaları tamamen doğrudur çünkü Kuranın öğüdüne ve ruhuna uygundur ve fetva-hüküm derdi yoktur basit kurallardır

    Dinsizlerin cımbızlamaları tamamen yanlıştır Kurandan hüküm ve fetva çıkarmaya yönelik saptırmacı ve inkarcı amaç gütmektedir.

    Neden dinsizlerin bu cımbızlama şekilleri yanlıştır?

    Çünki bir meselede medarı münakaşa olmuş bir konu varsa o konunun uzmanına müracaat edilir

    Kurandan bir insan şeri fetva hüküm çıkarmaya çalışıyorsa (dinsizlerin yaptığı gibi) bu konunun ehli ne diyor? yani müfessiri

    yani muhaddsi din alimi ne diyor önce ona bakılır dinsiz fizik profesörüde olsa dini konuda avam dır cahildir kararı hükmü yatersizdir

    herkes takdir ederki bir hastalık konusunda pratisyen doktor mimar ordinaryüs profesörden daha muteberdir çünki konunun uzmanıdır

    toparlayacak olursak

    cahil avam dinsiz gibi cımbızlamayla hüküm fetva kural koyma çabasında değil ki suçlaansın ama

    dinsiz tüm islamı suçlamak zan altında bırakmak için ayetleri kafasına göre tefsir eder fetva çıkradığını sanır hata eder

    Buna bir itirazınız yok anlaşılan

  16. haci Dün, 14:35

    İleti #146

    QUOTE

    Karıncaların mucizesine, mucize demek suç mu?, Bunu Allah'a atftmek suç mu?

    Başlığa dönelim..

    Evet suç.. Büyük suç.. İnsanlık suçu..

    Bu cümlelerle AhmetBaha bizden şefaat bekliyor.

    Kendi sapık inancının kahramanı Allah'a bizden biraz olsun insaf dileniyor.

    Evet. Bu açıkça dilencilik. Herşeye kadir olduğu söylenen Allah adına yapılan bir dilencilik...

    Ortada bir mucize olmadığı halde, kendi sınırlı akıllarına göre Allah'ın mucize yarattığına inanan sapıkları hoş görmek suç...

    Karınca mucizesi diye bir mucize yok.

    Çünkü Allah yok..

    Tuvalette gördükleri garip mokta Allah arayanlar bundan utanmıyorlar mı?

    Allah'a kurban ettikleri sayısız insanlardan dolayı hala taze kan peşinde koşmaktan utanmıyorlar mı bu reziller?

    Allah kavramı masum bir kavram değildir.

    Allah eli kanlı bir ilahı simgeler. .

    Eli kanlı, gözü dönmüş, vahşi bir ilahtır O...

    Kana doymaz.

    Ve O'nun adına bizden dilenen şefaate ben hayır diyorum.

    Anibal'in astığı resme iyi bakın sapık Müslüman'lar, Nurcular.

    Onlar gibi daha kaç kurban istiyorsunuz kanlarını Allah'a dökecek...

    Sizde utanma ve arlanma da mı yok reziller...

    Konuyu açan ben olmadığım halde benim adım geçmiş

    yazdığınız hakaretleri aynen iade ederim

    şimdi kartlarımızı açalım

    evet ben ısrar ediyorum "arı da "karıncada" "örümcekte " bir çok mucize vardır

    zerreden kürreye herşey Cenabı Hakkı tesbih eder ve onun kudretini sanatını isbat eder

    elimde buna delil 1400yıl önce okuma yazma bilmez 40 yaşlarında el emin lakaplı

    Muhammedi Arabi sav. a nüzul etmiş ve bir tek harfi değiştirilmemiş

    bir kitap ve bilimsel veriler var

    sizin elinizde ne var?

  17. bayşapka Gönderildi Dün, 22:07

    Merhaba

    Dinini savunmak için ateistle diyaloğa giren insanlarda gözlemlediğim kadarıyla aslında inanmak istemediğimiz izlenimi var.

    Belki bazılarımız için bu geçerli olabilir. Belki de dinin çılgınca hikâyeleri gerçek bile olsa inanmak istemeyen insanlar çıkabilir.

    Fakat asıl konu bu değil.

    Asıl konu dini hikâyeleri ilk duyduğumuz andır. Önce şöyle bir afallayıp kalırız. Bizi şu şu tanrı yarattı, cennette şunlar bunlar var dediklerinde kim "yahu gerçekten mi?" demez? Bundan sonra insan kendi kendine bırakılırsa, ona bir şans tanınırsa şöyle bir düşünür, ne diyor bunlar, ne demek oluyor şimdi bu? Böyle birşey nasıl mümkündür?

    Fakat tabii ki de insanlar kendi hallerine bırakılmıyor. Gelenekler, bayramlar, hikâye ardına hikâye, ardından korkutmacalar, kıstırmacalar, çoğunluğun baskısı ve artık insan kuşku duyarsa ötekileştirme, nefret. Bence çocukken bu evrelerden geçmeyen çok az insan vardır. Genelde "eğitilip doğru yola yerleştirilmiş" insanlarız. Hâlbuki geniş düşünmemize, karşılaştırma yapılmamıza izin verilmiyor. Ancak tek yönde düşünce caiz.

    Dini eğitim, dini sosyal baskı yok olursa din kaç sene dayanır? Dini ayakta tutmak için insanlar günlerinin büyük kısmını feda ediyor. Bu ne biçim nihai gerçektir ki ayakta tutmak bu kadar çaba gerektiriyor? Ne biçim evrenin anahtarıdır ki görünmez bilinmez kapıları açtığına inandırmak için nesil ardına nesil ardına nesil ikna edilip tüm sorgulamalar sindiriliyor?

    Ben dinsizlerin dinsiz olmak için bir çaba sarfettiğine inanmıyorum sizde katılırsınız buna

    daha doğrusu bir tembellik ve vurdumduymazlıkla kendilerini bu durumda buluyorlar

    bir kaç ayet mealinden başka bildikleri kitap tefsir vb yoktur

    kaynakalrı akla sığdıramadıkları bir kaç ayet meali ve Peygamberin izdivaçlarıyla ilgili (ki o zamanlar 40-50 yaşlarındaydı) hikayelerdir

    yani dinsizlik bir kabulsuzlükdür ve çok basittir "kabul etmiyorum" "namazı kılmıyorum işte" (haşa) dedinmi biter

    halbuki iman bir kabul ve emek meselesidir.

    Çaba sarfedip ibadet etmek dini emirler çereçvesinde yaşamak sizinde takdir ettiğiniz gibi günümüzün bir kısmını alır

    ama bunu dini ayakta tutmak için yapmıyoruz çünkü dini Allah cc ayakta tutar isterse de ortadan kaldırır (kıyamette olacağı gibi)

    biz kendimiz ayakta kalabilmek için ibadet ediyoruz.

    Çünkü "kalpler yalnız Allahın zikriyle mutmain olur"

    Uzun uzadıya düşünse irdelese herkes dinsiz olcakmış gibi bir hava ortaya çıkmış

    bu belki de doğrudur belki müslümanım diyenlerin %97.5 i dinsizde de farkında değildir

    dinszi olduğunu isbat etsen kabul etmez ama öyle davranır

  18. cantona Gönderildi Bugün, 01:59

    Hayrettin Karaman kim ?

    Muhammed ,yani bu dinin kurucusu diyor ki, "faizin her türlüsünü yasakladım,ayağımın altındadır,kim bunu yaparsa bana savaş ilan etmiş kabul ederim"

    hayrettin karaman İslami fetvaları dindarlarca makbul bir alimdir

    elbette şeri islam ülkelrin ekonomi modelleri para ve finans sistemelri farklıdır bir kere fazisiz kar payı temelli finans vardır

    daha detaylı bilgi:

    http://www.google.com.tr/search?hl=tr&...mp;aq=f&oq=

  19. Bir ateistin nasıl sorusu yerine neden? niçin ?

    sorusuna cevap vermesi ondan beklenecek son şeydir

    bazen olur çok büyük hakikatler dar kafalara sığmayabilir mesela sonsuzluk

    bazan uzaktan gördüğünüz dağlar çok küçük ve sıradan gözükebilir ama yakınına gittiğinizde

    onların heybetini tam hissedersiniz

    İslam da böyledir.Uzaktan bakmayla sathi değerlendirmelerle önyargılarla sırlarını size açmaz

    çünkü çaba sarfetmenizi ister emek vermenizi

    yoksa bir iki meal okudum bak nisa... da böyle ahzap... da böyle bak Peygamber sav. böyle evlenmiş

    hooop ateist oldum bitti.........mi? o zaman kimsenin ağlamaya zırlamaya Cenabı Hakkı suçlamaya

    hakkı yok

    -----

    egzerisz endorfin salgılatır

    neden ? savaşırken yaralanırsın acı çekersin ama savaşmaya devam etmen gerekir değil mi?

    yoksa herkes meydan muharebesinde acıdan kıvranıyor savaşı başka bir tarihe erteliyor

    veya tarlanı süreceksin kaslarını zorlayacaksın acırsa işi bırakırsan sonra ne yiyeceksin?

    bu mükemmel sistemi kim tasarladı?

    cansız atomlarmı?,

    akılsız amino asitlermi?

    ben olsam sorularıma cevap ararım ve tam tatmin olana kadar da ararırm

  20. İslam sevgi ve barış dinidir

    köküde "selam" dan selamete çıkmaktan gelir

    lakin İslamın hem bireysel hem toplumsal hem ülkesel uygulama alanları vardır

    biz burada sadece bireysel islamdan bahsederiz diğerleri şeri yönetilen devletlerle ilgilidir

    şeri devletlerin İslami uygulamaları benimgibi islamı bireysel yaşayan ve

    islamın bu yönünü irdeleme gereği duymayan biri için gereksizdir

    şeriatla yönetilen devletlerin anaayışlarını ve mezheplerini benimek savunmak zorunda değiliz

    Gelelim esasa insanların %80i avamdır yani cahidir

    bunlar alıp ellerine kuranı fetva vermek veya kurandan hüküm çıkarmak salahiyetine sahip değildir

    ancak Kuran bütün bütün de anlaşılmaz değildir gayet basit ve etkili düsturları vardır

    karıştırılan nokta şudur:

    Avam tabakasının cımbızlamaları tamamen doğrudur çünkü Kuranın öğüdüne ve ruhuna uygundur ve fetva-hüküm derdi yoktur basit kurallardır

    Dinsizlerin cımbızlamaları tamamen yanlıştır Kurandan hüküm ve fetva çıkarmaya yönelik saptırmacı ve inkarcı amaç gütmektedir.

    Neden dinsizlerin bu cımbızlama şekilleri yanlıştır?

    Çünki bir meselede medarı münakaşa olmuş bir konu varsa o konunun uzmanına müracaat edilir

    Kurandan bir insan şeri fetva hüküm çıkarmaya çalışıyorsa (dinsizlerin yaptığı gibi) bu konunun ehli ne diyor? yani müfessiri

    yani muhaddsi din alimi ne diyor önce ona bakılır dinsiz fizik profesörüde olsa dini konuda avam dır cahildir kararı hükmü yatersizdir

    herkes takdir ederki bir hastalık konusunda pratisyen doktor mimar ordinaryüs profesörden daha muteberdir çünki konunun uzmanıdır

    toparlayacak olursak

    cahil avam dinsiz gibi cımbızlamayla hüküm fetva kural koyma çabasında değil ki suçlaansın ama

    dinsiz tüm islamı suçlamak zan altında bırakmak için ayetleri kafasına göre tefsir eder fetva çıkradığını sanır hata eder

    vesselam

  21. cantona Gönderildi Bugün, 00:24

    Siz ey imana ermiş olanlar! Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ve eğer (gerçekten) müminseniz faizden doğan kazançların tümünden vazgeçin; Bakara 278

    Çünkü eğer böyle yapmazsanız, bilin ki Allah'a ve Elçisine savaş açmış olursunuz. Ama eğer tevbe ederseniz, ana-paranız(ı geri almay)a hak kazanırsınız: Böylece ne haksızlık yapmış ne de haksızlığa uğramış olursunuz. Bakara 279

    +++++++

    Öncelikle söyleyim ki ekonomi hakkında pek birşey bilen biri değilim.

    Muhammed en sert tepkilerinden birini faize karşı ortaya koymuş ve savaş ilanı olarak kabul ettiğini söylemiş.

    Zeitgeist addendum'da merkez bankaları ve faiz aracılığıyla insanların köleleştirildiğinden bahsediliyor.Ne kadar gerçek ,ne kadar değil bilmiyorum tabi.

    1) Muhammedin ifade ettiği faiz ile bugün kullandığımız faiz terimleri aynı anlamda mıdır ?

    2) Muhammed neden en sert tepkilerinden birini ortaya faiz konusunda koymuştur,muhammed zamanında faizden ne boyutlarda söz edilebilir ki bu kadar sert bir tepki ortaya koymuştur ?

    "İşârâtü'l-İ'câz'da ispat edildiği gibi, bütün ihtilâlât-ı beşeriyenin madeni bir kelime olduğu gibi, bütün ahlâk-ı seyyienin menbaı dahi bir kelimedir.

    Birinci kelime: "Ben tok olayım; başkası açlıktan ölse bana ne!"

    İkinci kelime: "Sen çalış, ben yiyeyim."

    Evet, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede(sosyal hayat) havas(üst seviye) ve avam(alt tabaka), yani zenginler ve fakirler, muvazeneleriyle(ölçü) rahatla yaşarlar.

    O muvazenenin esası ise, havas tabakasında merhamet ve şefkat, aşağısında hürmet ve itaattir.

    Şimdi, birinci kelime havas tabakasını zulme, ahlâksızlığa, merhametsizliğe sevk etmiştir.

    İkinci kelime avâmı kine, hasede, mübarezeye sevk edip rahat-ı beşeriyeyi birkaç asırdır selb ettiği gibi,

    şu asırda sa'y, sermaye ile mübareze neticesi, herkesçe malûm olan Avrupa hâdisât-ı azîmesi meydana geldi.

    İşte, medeniyet, bütün cem'iyât-ı hayriye ile ve ahlâkî mektepleriyle ve şedit inzibat ve nizâmâtıyla beşerin o iki tabakasını musalâha edemediği gibi,

    hayat-ı beşerin iki müthiş yarasını tedavi edememiştir.

    Kur'ân, birinci kelimeyi, esasından "vücub-u zekât" ile kal' eder, tedavi eder. (zekatın farz olması)

    İkinci kelimenin esasını "hurmet-i ribâ" (faizn yasaklanması) ile kal' edip tedavi eder.

    Evet, âyet-i Kur'âniye âlem kapısında durup ribâya(FAİZ) "Yasaktır" der.

    "Kavga kapısını kapamak için ribâ kapısını kapayınız" diyerek insanlara ferman eder, şakirtlerine "Girmeyiniz" emreder."(Yirmi Beşinci Söz s.184)

    -------

    HASILI KELAM bu iki kelime/cümle "Ben tok olayım; başkası açlıktan ölse bana ne!"

    "Sen çalış, ben yiyeyim." günümüze kadar bir çok sosyojik patlama kaos ve isyanın devrimin nedeni olmuştur

    İslam iki önemli düsturla bu zararı engeller faiz meselesinde ise

    bu gün ABD gibi bankacılık sektörünün ileri gelenleri ekonomik krizleri ve

    kapitalist sistemin zararlarını bankaların "faizle" borç para vermesine bağlıyor

    hatırlarsanız içinde bulunduğumuz ekonomik krizde mortgage kredileri nedeniyle batan büyük bankalar yüzünden başladı

    İslami ekonomi faizi her şekilde reddeder bunda şiddetli bir yasaklama vardır

    ancak vadeli satışlarla satış fiyatında artma ve zarurui ihtiyaçlar için alınabilecek krediler müstesnadır(bknz Hayrettin Karaman fetvalar,Diyanet İşleri fetvaları)

  22. drekinci Gönderildi Bugün, 11:56

    Son bir şey daha, Sevgili AhmetBaha

    Bir daha böyle akılsız mantıksız iddialarlar gelirsen. Ve kimse yanıt vermiyorsa. Sakın olaki kimse yanıt veremiyor diye aklından geçirme.

    Bir daha böyle akılsız ve mantıksız iddialarla gelirsen. Artık seni kimse ciddiye almaz. Yanıt da vermez.

    Sevgiler

    mecazı gerçek anlamak teşbihi olmuş bilmek senin zeka seviyende insanlara mahsus

    özelikjler olduğu için seni kaale almıyorum sana soru sormuyorum

    senin birşey anlamanı beklemiyorum, kapasite meselesi anlatabildimmi?

    serbestsin takıl kendi kendine

  23. drekinci Gönderildi Sep 6 2009, 22:37

    Bir tıp profesörü düşünün ki 1400 yıl öncesinin tıbbından, günümüze bir şeyler taşımak gayreti içinde.

    işini gücünü bırakmış, islamın hadislerinden, kuranından günümüz tıbbına ışık tutacak bir şeyler aramaya vaktını harcamış.

    Böyle bir çalışma içine girme ihtiyacını neden hissetmiş. İçinde bulunduğun toplum müslüman diye. Çünkü mümlümanları inançları üzerinden yakalayıp, müşterisi yapacak.

    Bu nedenle öğrendiği tıp bilimini müslümanlığa uyarlamaya çalışıyor?

    1400 yıl öncesinden bulup çıkarabildiği şeyler işte böyle boktan sidikten ibaret.

    Peki! soralım bu profesöre, O günlerden bu günler için ne buldun. Ne tavsiye ediyorsun. Dişlerimizi misvak ile mi temizleyelim. Lepra olan yere gitmeyelim, lepra olan yerden ayrılmayalım mı? Buradaki aptallığı göremediği gibi bir de keramet atfetmiyormu gel de çatlama.

    sen daha okuduğunu anlamaktan acizsin 2gr beyninle bana laf yetiştriyorsun

    kim profesör hangi profesörler tıbbı nebevi konusunda araştırma yapmış

    ne bulmuş kaynaklarıyla önceki sayfalarda isbat ediliyor

    tüm bunlar gösteriyorki Peygamber hakdır Resulullahhtır

    yoksa ben prof olduğumu filan iddia etmiyorum

    okumadan sallarsan böyle baltayı taşa vurur salak pozisyonuna düşersin

    sevgileer

  24. AhmetBaha Dün, 18:50

    İleti #86

    BENDE Mİ GARİPLİK VAR?

    TARTIŞMA NEYE DÖNMÜŞ arkadaşım 100 vey a 1000 veya 100bin bilimadamı

    inansa sana ne inanmasa sana ne?

    sen kendi aklına ve fikrine bak sen kendi elindeki deliller e bak

    bak milyonlar deliller Cenabı Hakkın varlığını birliğini isbat ediyor

    en basitinden arı ve karınca hayatlarıyla faaliyetleriyle

    isbat ediyor ki biz akılsız şuursuz mahluklar Cenabı Hakkın iradesiyle hareket ediyoruz

    aksini iddia ediyorsan şuna cevap ver "bir işi yapan bilir ve bilen konuşur" değilmi?

    o zaman arıya sor nasıl bal yapar hangi çiçekelrden özü toplar harmanlar sana anlatsın

    hem KÜFÜRDE SAYI NE KADAR ÇOK OLSA DA BİR ŞEY İFADE ETMEZ:

    yani milyon bilimadamı inanmasa bizim iman daavmızı iskat etmez

    çünkü küfür nedenleri kişiseldir inkar nedenleri bir noktada toplanıp bir birine kuvvet veremez

    bir örnek:

    bu gün okulda baha yı gördünmü ? bu soruyu git 800kişilk okulda tüm çocuklara sor

    798i desin ki "bahayı okulda görmedik" 2 sözüne güvenilir çocuk desinki "evet geldi gördük"

    kime inanırsın? görmedik diyenlerin sayıca fazla olması hiçbirşey ifade etmez

    çünkü görme me nedenleri kişiseldir.kimi kantindedir kimi şurda burda gerekçeleri farklı farklı

    halbuki 2 çocuğun gördük demesi birbirine kuvvet verir ve bahanın okula geldiğini isbat eder

    bunun gibi İslama Cenabı Hakkın varlığı ve birliğine milyonlar sadık güvenilir sahabe

    evliya imam sıddıkin asfiya kutub imza basar hepsi "evet bizde aynı hakikate inanıyoruz" der birbirine

    tam destek olur buna karşı milyar inanmasa bir kıymeti olmaz

    şen ve esen kalın

    Cenabı Hakka ve İslama gelen itirazların (milyon inkar da olsa) ne kadar değersiz olduğunu gösteren bu mesajıma

    hiç bir itiraz gelmemesi kabul edildiğinini gösteriyor evet isbatta biz akla mantığa hitab ediyoruz.

    ------------------

    Arıya gelen vahiy ve karıncaya gelen ilham gösteriyorki mevcudat başı boş değil abesiyet yok

    Cenabı Hak zerreden kürreye herşeyi Hakimane Kadirane tedvir eder ve

    en küçükten en büyüğe herşey ONU TESBİH EDER.

    EN BASİT CANLILAR ARI VE KARINCADA Kİ HİKMETLİ İŞLEYİŞE BİLE CEVAP VEREMEYEN DİNSİZ BİLİM VE FELSEFE

    NEREDE KAİNATA EVRENE AİT SIRLARA CEVAP BULACAK?

    zaten bulamıyor daima eleştirdiği fanatik dindarların "Allah böyle emretmiş olmuş" söylemini kendisi kullanıyor

    beynini kullanmıyor diye kızdığı dindarların aynını yaparak

    kendi kazdığı kuyuya düşüp "içgüdüdür" der "milyon yılda böyle olmuş" der "dna da yazıyor" der geçer

    cevap bulamadığı 1000ler sorunun üstünü böyle örter bir nevi kendi kendini tatmin eder

    vesselam

×
×
  • Yeni Oluştur...