Jump to content

AhmetBaha

Üyeliği Sonlandırılmış Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    474
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler bölümüne AhmetBaha kullanıcısının eklediği dosyalar

  1. Peygamber Efendimiz (s.a.v) anlatıyor

    Bakınca gördüm ki, cehennem birbirinin atında yedi tabakadır. En yukarısı cehennemdir ki; oraya müminlerin en asileri (asilleri) girer.

    1-bir alıntı yapıyorsanız kaynağını da yazmanız gerkir

    2-alıntının işinize gelen yerlerini alıp gelmeyen yerleri sansürlemek forumu okuyanları kandırmaktır mesela yukarının doğrusu:

    Peygamber Efendimiz (s.a.v) anlatıyor

    cehennem birbirinin atında yedi tabakadır.En yukarısı cehennemdir ki; oraya müminlerin en asileri girer.

    Bunun azabı, diğerlerinden hafiftir.

    3-Hem islamı inkar etmek hem hadislerle dine karşı argüman üretmeye çalışmak ve onları doğru kabul etmek

    yaman bir çelişkidir hacı görse kulaklarınızı çekerdi

    4-müminler cehenneme girer günahı nisbetinde azap çeker zerre miktar imanı olan cehennemde ebedi kalmaz

    yazının kalanını da bunun gibi dir ama vaktim yok hepsini izah etmeye

    her zamanki gibi boş işlerle uğraşıyorsunuz

  2. :lol::lol: :lol:

    Bir dinsizin Kuranı veya şeriatı esas alarak Risale-i Nuru eleştirmesi çok komik

    arkadaşım dinsizsen zaten kuranı şeriatı inkar etmişsin

    şimdi onu doğru kabul ederek itham ve idialarda bulunmak hangi akla beyne uygundur?

    bunu iddia edene ateist denilebilirmi?

    2. mevzu

    Bediüzzamanın telifi = RİSALE-İ NUR külliyatı = Kuranı Kerim ayetlerinin Tefsiri

    bu basit formülü anlamaktan aciz iseniz

    mesela E.hamdi yazır kuran tefsirinde yazmışki filan filan bu hamdi yazırın şahsi fikrimidir?

    yoksa kuran ayetlerinin tefsirinde geldiği manamıdır?

    3.Risale-i nur son 85 yıldır mahkemelerde 100 lerce kez (1960 akadar daha fazla) tetkik edilmiştir

    hakkında dinsiz veya dindüşmanı bir çok bilir kişi raporu mevcuttur

    aynı zamanda diyanet bilirkişilerince de araştırılmış hakkında raporlar düzenlenmiş

    bunlardan hiçbiri yukarıda mevzu edilen nedenlerden dolayı Risale-i Nuru suçlu kusurlu bulunmamıştır

    evet risalei nur "ilhamen" yazdırılmıştır bu vahiy değildir

    ilhamla vahiy arasındaki farkları netten araştırıp bulabilirsiniz

  3. Madem ısrar ediyorsun :

    "İşte insan, Cenâb-ı Hakkın böyle antika bir sanatıdır ve en nâzik ve nâzenin bir mucize-i kudretidir ki, insanı bütün esmâsının cilvesine mazhar ve nakışlarına medâr ve kâinata bir misâl-i musağğar sûretinde yaratmıştır.

    Eğer, nur-u imân, içine girse, üstündeki bütün mânidar nakışlar o ışıkla okunur. O mümin, şuur ile okur ve o intisabla okutur. Yani, "Sâni-i Zülcelâlin masnuuyum, mahlûkuyum, rahmet ve keremine mazharım" gibi mânâlarla, insandaki sanat-ı Rabbâniye tezâhür eder. Demek, Sâniine intisabdan ibâret olan imân, insandaki bütün âsâr-ı sanatı izhâr eder. İnsanın kıymeti, o sanat-ı Rabbâniyeye göre olur ve âyine-i Samedâniye itibâriyledir. O halde, şu ehemmiyetsiz olan insan, şu itibarla bütün mahlûkat üstünde bir muhatab-ı İlâhî ve Cennete lâyık bir misafir-i Rabbânî olur.

    Eğer kat-ı intisabdan ibâret olan küfür insanın içine girse, o vakit bütün o mânidar nukuş-u esmâ-i İlâhiye karanlığa düşer; okunmaz. Zîrâ, Sâni unutulsa, Sânia müteveccih mânevî cihetler de anlaşılmaz; âdetâ baş aşağı düşer. O mânidar âlî sanatların ve mânevî âlî nakışların çoğu gizlenir; bakî kalan ve göz ile görülen bir kısmı ise, süflî esbâba ve tabiata ve tesadüfe verilip, nihayet sukut eder. Her biri birer parlak elmas iken, birer sönük şişe olurlar. Ehemmiyeti yalnız madde-i hayvaniyeye bakar. Maddenin gâyesi ve meyvesi ise, dediğimiz gibi, kısacık bir ömürde, hayvanâtın en âcizi ve en muhtacı ve en kederlisi olduğu bir halde, yalnız cüz'î bir hayat geçirmektir. Sonra tefessüh eder, gider. İşte küfür, böyle, mahiyet-i insaniyeyi yıkar; elmastan kömüre kalbeder."

  4. " İnsan fıtraten mükerrem olduğundan, hakkı arıyor.

    bazen bâtıl eline gelir; hak zannederek koynunda saklar.

    Hakikati kazarken, ihtiyarsız, dalâlet başına düşer;

    hakikat zannederek kafasına giydiriyor."

    Ateist forumlar hep olacak maalesef

    çünki bir fikri batıl ne kadar zayıflasa da (şimdiki gibi) asla yok olmuyor

    bazen durum ve ortama göre neşvü nema bulup yayılır.

    Hacı bilimsel olarak dinin yanlışlığını isbat etmeyi kendine bir vazife saymış

    diğer dinsizlerin dinin argümanlarıyla dine saldırmalarını ve aşağılamalarını etik bulmuyor olabilir

    Ancak ben ondan bir bilim adamı olarak

    dinin lehinde bulunan 100 lerce kanıtı da tarafsızlığına leke düşürmeyecek şekilde

    burada paylaşmasını bekliyorum :)

  5. Bediüzzamana deli diyip işin içinden çıkamazsınız

    Her yıl 100 lerce seminer kongre toplantı bu Risale-i nur üzerine tertipleniyor

    tüm dünyada 10000 lerce yerde medreseleri açılmış

    deli dediğiniz şahsın eserleri 26 dile çevrilmiş

    tr de ençok satan ve okunan kitaplar listesinde daima bir numara

    Tüm dünyada Risale-i Nur sempozyumların önemli üniversitelerin profları tebliğler sunuyor

    Abd gibi üniversitelerin ilahiyat profesörleri Risale i nur üzerine çalışmalar yapıyor

    hepsi nette mevcut delilli isbatlı

    buyrun aksini isbat edin :lol:

  6. Arkadaşım bir boşlukta yaşıyorsunuz

    sevdiğiniz her şey anne baba çoluk çocuk çiçek böcek sex vs

    bitmeye yok olmaya mahkum

    sevdiklerinden ebedi ayrılmak ve yok olacaklarını bilerek(inanarak) onların yüzüne bakmak

    dehşet verecek kadar acı (bir süre ateist gibi düşündüm)

    peki buna nasıl dayanıyorsunuz?

    günü kurtararak eğlenceler beyni uyuşturup düşünmeyi engelleyen aktiveteler

    ha nasıl bu acıyı hafifletiyorsunuz?

    dindarların sağlam imanı sayesinde

    çünkü diyorsunuz ki bazen bu kadar çok kişi inanıyor acaba gerçekten Allah varmı ki?(haşa)

    belki de Allah vardır (haşa)

    dinsizliğiniz şüpheli bir dinsizliğe dönüşüyor

    bu iddialara cevap verip yanlışlığını isbat etmek yerine

    küfür hakaret henüz gelimemiş bir kişiliğin belirtisi olsa gerek

    aynen iade ediyorum

    şu hayatın anlamı neyse bir yazında kurtulalım arkadaş

    Hayatın manası imanla anlaşılır. İman herşeyi aydınlatan boşluktan abesiyetteen

    kurtaran yegane güçtür "iman hem nurdur hem kuvvettir"

  7. Sizin bilim dediğiniz safsata (kanıtlanamamış iddialar yumağı)

    Allahın varlığına ve birliğine karşı neyi isbat edebilmişki bir din gibi ona tapıyorsunuz

    Sıcak su soğuk sudan daha hızlı donar?

    al cevapla 3000 euroluk ödülü kap

    daha bunu bulamamış bilimin nesine tapıyorsunuz?

    :lol:

  8. Bakın insanlık alemi nasıl gelişiyorsa insanın bilgi ve diğer yetenekleri gelişiyorsa

    dinler buna paralel gidiyor Ancak değişmeyen insanın fıtratı

    Musa ya gelen 10 emir Kuran da 100 yerde tafsilli detaylı anlatılıyor

    her şeyin ömrü olduğu gibi dininde dünyanında kainatında bir ömrü var

    son kullanma tarihi var

    Kuranda sonra kıyamet bütünsel bakışla çok mantıklı

  9. inkarda birlik yoktur olamaz her inkar eden kendi kişisel nedenlerine göre inkar eder

    kimi benim nazarımda kimi benim fikrimde yoktur der

    birlik olmayınca bir birine kuvvet veremez

    halbuki imanda birlik vardır teklik vardır

    1.5 milyar müslümanın aynı cümleye iman etmesi gibi

    konuyu başka noktalara ve teferruata çekmek yerine

    yukarıdaki iddianın yanlışlığını isbat eddin de görelim

    hodri meydan :)

  10. Ben Adana'dan.Bende kız tavlayabileceğim bir sosyal ortam sanmıştım.Kız tavlama hayal oldu,sosyal ortamı gerçek.

    Ben bir sosyal ortama içine çok giricek kadar takılamam.

    Kişiliğimin erimesinden korkuyorum.Korku işte aşsam neye yarar bilmiyorum.Eee çalışıyorumda,belki-belki emeklilikte daha faal olurum,kimbilir ?

    48 yaşındayım ama yaklaşık 4 yıllık bir hristiyanlık geçmişim var o nedenle nickimde genç var.Eee ruhumuz genç olsun,olabiliyorsa

    Gece gece çok güldürdün beni :lol:

  11. Arkadaşım bir boşlukta yaşıyorsunuz

    sevdiğiniz her şey anne baba çoluk çocuk çiçek böcek sex vs

    bitmeye yok olmaya mahkum

    sevdiklerinden ebedi ayrılmak ve yok olacaklarını bilerek(inanarak) onların yüzüne bakmak

    dehşet verecek kadar acı (bir süre ateist gibi düşündüm)

    peki buna nasıl dayanıyorsunuz?

    günü kurtararak eğlenceler beyni uyuşturup düşünmeyi engelleyen aktiveteler

    ha nasıl bu acıyı hafifletiyorsunuz?

    dindarların sağlam imanı sayesinde

    çünkü diyorsunuz ki bazen bu kadar çok kişi inanıyor acaba gerçekten Allah varmı ki?(haşa)

    belki de Allah vardır (haşa)

    dinsizliğiniz şüpheli bir dinsizliğe dönüşüyor

    dindarlara çok şey borçlusunuz

    :-))

  12. Bu konudanda dinsizlere ekmek çıkmaz neden?

    inkarda birlik yoktur olamaz her inkar eden kendi kişisel nedenlerine göre inkar eder

    birlik olmayınca bir birine kuvvet veremez

    halbuki imanda birlik vardır teklik vardır

    1.5 milyar müslümanın aynı cümleye iman etmesi gibi

    boşuna çırpınmayın batmaya mahkumsunuz :-))

    not:bunla ilgili ayrıntılı bir konu açmıştım dakkasında yönetim tavanarası yaptı

    anlayın artık

  13. İmam İskender Ali Mihr : (Gemi) gözlerimizin önünde yüzerek akıp gidiyordu, inkâr edilmiş olana (Hz. Nuh'a) bir mükâfat olarak.

    Diyanet İşleri : Gemi, inkâr edilen kimseye (Nuh’a) bir mükâfat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu.

    Abdulbaki Gölpınarlı : Gözümüzün önünde akıp giderdi; bir mükâfattı nankörlük görene.

    Adem Uğur : İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

    Ahmed Hulusi : (Tekne) gözetimimizde akıp gidiyordu. Nankörlük edilene (Nuh'a) bir ceza olmak üzere!

    Ahmet Tekin : İnkâr edilen, nankörlük edilen Nûh’a bir mükâfat olmak üzere, gemiler gözlerimizin önünde, himayemizde akıp gidiyordu.

    Ahmet Varol : O (gemi) inkar edilen kişiye bir mükafat olarak gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

    Ali Bulaç : Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkâr edilmiş/nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere.

    Ali Fikri Yavuz : Öyle ki, muhafazamız altında akıb gidiyordu. Bunu, (peygamberlik nimeti) inkâr edilen Nuh’a, bir mükâfat olarak yaptık.

    Bekir Sadak : (13-14) Onu, tahtadan yapilmis, mihla cakilmis bir gemiye bindirdik; inkar edilmis olan Nuh'a mukafat olarak verdigimiz gemi nezaretimiz altinda yuzuyordu.

    Celal Yıldırım : Nankörlük ve inkâr edilen kimseye (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözetim ve denetimimiz altında yüzüp yol alıyordu.

    Diyanet İşleri (eski) : (13-14) Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu.

    Diyanet Vakfi : İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

    Edip Yüksel : Reddedilmiş olan kişiye bir ödül olarak gözetimimiz altında akıp gidiyordu.

    Elmalılı Hamdi Yazır : Nezaretimizle giderdi o nankörlük edilen zata bir mükâfat olarak

    Elmalılı (sadeleştirilmiş) : gözetimimiz altında yürüyüp yol alıyordu, inkar ve nankörlüğe uğramış kimseye mükafat olmak üzere.

    Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nankörlük edilen (kulumuz)a bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

    Fizilal-il Kuran : Mesajı inkar edilen kulumuza ödül olarak bu gemi gözetimimiz altında yüzüyordu.

    Gültekin Onan : Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) küfredilmiş olan (Nuh)'a bir mükafaat olmak üzere.

    Hasan Basri Çantay : ki (o gemi; hakkında) nankörlük edilmiş bulunan (o zât) e bir mükâfat olmak üzere, bizim gözlerimiz önünde akıb gidiyordu.

    Hayrat Neşriyat : (O gemi) bizim nezâretimizde akıp gidiyordu. İnkâr edilmiş olan (Nûh)’a bir mükâfât olarak (böyle yaptık).

    İbni Kesir : Küfredilmiş olana mükafat olmak üzere Bizim gözetimimizle yüzüyordu.

    Muhammed Esed : ve (gemi), gözlerimizin önünde akıp gitti. (Bu,) nankörce reddedilmiş olan o (Nuh) için bir ödüldü.

    Ömer Nasuhi Bilmen : (13-14) Ve O'nu (Nûh'u) levhaları ve kenetleri bulunan şey üzerine yükledik. (O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm'a) bir mükâfaat olarak.

    Ömer Öngüt : İnkâr edilen (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, nezaretimiz altında akıp gidiyordu.

    Şaban Piriş : Gözlerimizin önünde akıp gitti. İnkar edilen (Nuh’a) bir ödül olarak.

    Suat Yıldırım : O kadri bilinmemiş değerli insana, bir mükâfat olarak gemi, Bizim inayetimiz altında akıp gidiyordu.

    Süleyman Ateş : (Kendisine karşı) Nankörlük edilen (kulumuz)a (bizden) bir mükâfât olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

    Tefhim-ul Kuran : Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisine ve getirdiklerine karşı) Küfredilip nankörlük edilmiş olan (Nuh)'a bir mükafat olmak üzere.

    Ümit Şimşek : İnkârla karşılaşmış kulumuza ödül olarak, gözetimimiz altında gemi akıp gidiyordu.

    Yaşar Nuri Öztürk : Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için.

  14. aslında işin ilginç tarafı...müslümanlar farkında olmadan gidip "yaratıcı Brahma" ya taparlar neden mi ? ,

    Kabe’de sekizgen şekilli kaide (bir taş) ibrahim’in makamı adıyla bilinir. Hinduizm’de yaratıcı Brahma’nın kaidesi de sekizgen şeklindedir.

    Müslüman hacılar, Kabe’nin etrafını yedi kere dönerler. Hindular da tanrı ve tanrışalarını tavaf (paradakshina) ederler.

    Güzel bir nokta yani Cenabı Hak değişik zamanlarda değişik kavimlere elçilerini göndermiş

    ama zamanla ve insanların kötü niyetleriyle bu dinler saptırılmış

    bunla ilgili bu forumda güzel bir konu vardı bir zamanlar

×
×
  • Yeni Oluştur...