ozedonus_

Dediğiniz doğru.Allah her şeyi önceden biliyor ve evrende tüm yasaları ona göre oluşturuyor. Buna rağmen bilmiyormuş gibi insanlara "cehennemden korunun, cennete koşun demektedir. Sorun şu bildiği şeyi nasıl ister? Zaten bildiği gibi her şey olacak? Bu konu genelde ilim maluma tabidir(BİLGİ BİLİNENE BAĞLIDIR) şekliyle açıklanmıştır. Tanrınin bilgisi malum dediğimiz bilinenleri etkilemez. Ancak sizde ve beni anlama özürlüsü olarak nitelendiren kenzonun anladığı ters yöndedir.Size göre bilinen bilgiyi değil,bilgi bilineni etkiliyor.İsterseniz din konusundan kopup ele alalım.Gerçekten bir olgu

İslam literatüründe bir durum vardır.Yeni bir sorun doğdu.Bakılır,Kuran da var mı?Bulunmadı ise hadise bakılır,hadis te sağlamlığı kesinleştikten sonra varsa alınır,hala bulunmadı ise icma,kıyas,maslahatve ictihad vesaire devreye girer.ilk üç asır bu başarılı bir şekilde yapılmıştır.Çünkü ilk asırda din sınıfı yok.Herkes kendisini kurandan hüküm çıkarabilen biri görüyor.Bundan dolayı mezhep falan da yok.Hangi hükümlerin değişken olduğu hangilerin olmadığı olduğu ayırtedilebiliyor. Ben salt mealciliği de diğer kaynakları kurandan önce ele almayı da tasvip etmiyorum. Modernist ve mealcilik har

Dinden çıkan kişilerin öldürüleceği ile ilgili hadislerin sorunlu olup olmadığı tartışılmıştır.Hala da bu tartışma devam etmektedir.Dinde zorlama yoktur ilkesi gereğince böyle bir uygulamanın olmaması gerektiğini söyleyenler var.Ancak bu konudaki içtihadlar daha çok mürtedin öldürüleceğine dairdir.Fakat bu hükümlerin dayanaklarının tam tahlil yapılıp yapılmadığı çok öenemli.Son dönem ilahiyatçı kitaplarından okuduğumuza göre mürtedin öldürülmesi ile ilgili hadisler sağlıklıdır,uydurma değildir.Ancak bu hükümler her zaman geçerli olan hükümler değil. Şöyleki,peygamber döneminde dinden çıkış p

"İtiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacağım: Big Bang modeli, bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir. Çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: Evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. Ben hala ateizme inanıyorum, ama bunu Big Bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını itiraf etmeliyim" Henry Margenau, Roy Abraham Vargesse. Cosmos, Bios, Theos. La Salle IL: Open Court Publishing, 1992, s. 241 "Bence, bu noktadan daha da ileri gitmek ve tek kabul edilebilir açıklamanın yaratı

İslam adaleti gözetir. İnsani algı ve zeka böyle (Mevlana ya da Yunus Emre gibi) hümanitsçe bir yaklaşımı kabul edebilir. Ama bu adaleti sağlamaz. Sonuç olarak diğer tüm insanların da hak ve hukuku korunmuş olmalıdır. İslam kişisel bir öğreti değil, kişiyi huzura eriştirirken, adeleti şiar edinen toplumsal yapıyı sağlamayı amaçlayan bir dindir. Kişilerin İslam'ı farklı yorumlamaları ve farklı hayat görüşleri ortaya koymaları tüm insalığa dağıtılırken adaletsizliklere neden olur. İslam, "itidal"i emrederek orta yolun herkesi için gerekli ve geçerli olması gerektiğini savunur.

Ahirette sebep sonuç ilişkisi kalkmıştır demişsin bunu neye dayanarak iddia ettin? 1.Said Nursiye göre hem mucizelerde hem de ahirette sebep ve sonuç ilişkisi yoktur. Çünkü sebeplerin yaratıcısı da Allahtır.Bu sebepleri bu aşamada yaratmışsa da ahrette gereksinim duymaz.Çünkü burada oluşum var.Ahirette ise yokoluş var.Bu dünyada habire madde olmakta ama ahirette habire küçülmektedir.Taki big bang anı gibi olan a kadar.Sebepler kıyamete kadar devam eder. 2.İslam Fıkıh Ansiklopedisinde sebep-sonuç bölümünde muhyeddin bagçeçi de kıyamette sebep ve sonucun bittiğini söyler. 3. Mustafa islamo

1. Birinci maddede ele aldığın konu kader konusu hakkındadır. Allah her şeyi önceden biliyor ve evrende tüm yasaları ona göre oluşturuyor. Buna rağmen bilmiyormuş gibi insanlara cehennemden korunun, cennete koşun demektedir. Sorun şu bildiği şeyi nasıl ister? Zaten bildiği gibi her şey olacak? Bu konu genelde ilim maluma tabidir(BİLGİ BİLİNENE BAĞLIDIR) şekliyle açıklanmıştır. Allah ilminin malum dediğimiz bilinenleri etkilemediğini söylediğimiz halde "bildiğine göre" diye soruyu devam etmenin anlamı yoktur. Ancak bunu, konunun anlaşılmasının dikkat istediğinin farkında olarak normal karşıl

Öyle görülüyor ki bu konu buradaki birçok kişinin anlamak istemediği bir konudur. İki ayrı sayfada dört tane mesajım vardır. Bu mesajlarda ilgili konu hakkındaki değişik bakış açılarını getirdim. Konu hakkında tek kaynaktan beslenmenin yanlışlığına vurgu yaptım. Buna rağmen mesajımın içeriğini medeni ölçütler içerisinde ve paragraf paragraf çürütebilecek bir mesaj bulamadım. Bu aslında bu forumda yazanlarının çoğunun konuyu öğrenme niyetinde olmadığını sadece daha da bulandırmak gibi bir işlevi kendilerine yöntem olarak seçtiklerini göstermektedir. Konuya hâkim olmayan Müslümanların tespitleri

Bu tespitlerinizden anladığım kadarıyla siz bir çalışma yöntemini oluşturmamışsınız. İlk bakışta ne bilgi elde edilmişse o bilgi üzerinden kesin kararlar verileceğini düşünüyorsunuz. Bu forumda başka bir başlıkta söylemiştim. Dinden dönmelerin kökeninde genelde din olgusuna bakışlarındaki yöntemsizlik bulunmaktadır. Önce çevresinden elde ettiği çoğu olumlu din bilgisi ile dinin temel kaynaklarını okuduğunda içinden çıkamadığı konular ve ilk bakışta yanlış anlaşılmaya sebep verecek konular ile karşılaşıyorlar. Yani o ana kadar taklidi olan imanlarını tahkiki yapabilecek bir şans elde edebilecek

Şüphe içinde değilse be bilgisiyle gelse anlarım.Ben bu forumlara 2006 da başladığımda hiçbir şüphem yoktu.Aksine ateistlerin islamı bilmediklerini hesaba katarak yazıyordum.Oysa bu vebenzeri kişiler şüphe ile geliyor.Bunu anlamıyorum.Bu forum dini bilgileri bilimsel olarak eleştirebilse anlarım da o olmadığı için bir faydası olmayacaktı.

Son mesajımı okusanız eldeki verilerden yaşının 14 olabileceğini söyledim.Oysa 14 yaşı günümüzde rüşd yaşı değil.Bu konuda gelen tüm haberleri birarada değerlendiriyorum.Sadece buharide geçen hadis ölçü değil.Yani ne 9 ne 19.dedim fakat 13-14 olabilir dedim.Grekirse daha uzun da hesaplama yapabiirim.9 da abartı vardır.Çünkü o yaşta büyük ihtimal aişe ergen bile olamaz.Çünkü aile bedenen ufak biri. Mesela Hz. Aişe’nin vücut yapısıyla ilgili bazı rivayetler, onun ufak tefek biri olduğunu ifade etmektedir. Hz. Aişe o kadar hafiftir ki onu, bindiği devenin üzerindeki mahfe ile aşağı indirenler,

Sn jadi Aslında ben islamı dinlerden bir din olarak görmüyorum.Yanısıra islamı bir bağlılık(kimlik) olarak da görmüyorum.ben Hz.Ademden Hz.Muhammede kadar gelen tüm peygamberlerin dinlerinin aynı olduğuna inanıyorum.İsimleri değişebilir.Hz.Muhamed Arap olduğu için buna arapçada "islam" adı verilmiş olabilir. Hırisstyanlık da yahudilik de budistlik te hatta dinsiz değerler de eğer insanın vicdanının sesi ile yaşanacaksa ve o öğretileri insanlara iyi olacaksa bence o kişi yinemüslümandır.Bu dünyada değil se bile ahirette iyilerden sayılacaktır. Diğer yandan beni ise bildiğiniz islam şekill

Bazı ayetlerde bir kısım iyiliklerin kötülüklere keffaret olduğunu söylediği gibi bazı ayetlerde de bazı kötülüklerin iyilikleri yaktığı anlatılır.Bu duruma bakarsak cehennemi hakka edenlerin kötülüğü iyilikleri kuşatmış ve iyilik namına bir şey bırakmamıştır.Fakat buna rağmen sizin ifade ettiğiniz "zerre miskali iyilik karşılığını görecek" tespitini nasıl anlamalıyız?Kanaatimizce bu cehennemin dereceleri ile açıklanabilir.Kötülük terazisi ağır gelmişse de iyilikleri biraz olduğu için diğerlerine göre daha hafif bir ceza görecektir. Bir de kötülük ve iyilikleri eşit olanların Araf'ta bekleti

İslam tarihi dalında en sağlam kitap sahibi olarak kabul edilen İbn İshak, İslam’a girenlerin listesini verip açıklamalar yaparken Hz. Aişe’nin adını, Habeşistan’a hicretten önce Müslüman olanlara arasında zikretmektedir ve Küçük olduğu halde Aişe” veya “Aişe bint Ebibekr. O, bu günlerde küçüktü” diye kaydeder.Ama yine yaşının ne olduğunu söyleyemez.Alanı olduğu için ve eser yazması çok erken döneme denk geldiği için onun bu tespitleri belki buhari ve diğerlerinin rivayetlerinden daha çok önemsenebilir.Zaten verilecek rakamşlar da tahminin ötesine geçmeyecektir.Ancak habeşistana hicret 615 old

İlk sayfadaki tespitlerim her nedense ilgi görmemiş.Aslında o makale,konuyu anlamak isteyenler için herşeyi açıklıyordu.ne var ki amaç öğrenmek olmayınca sayfalar dolusu konu dışı içi boş mesajlarla önemli bir konu şişirilir. Benim için öneMli olan şudur:Kaç yaşında olursa olsun üç yıl beklendiğine göre ergenlik yaşına girilmesi beklenmiştir.Bu açıdan çocukla evlilik olduğunu söyleyemeyiz. Karşı olduğum konuya modernist gözle bakmaktır.Yani 1400 sene öncesinin Arap toplumu hakkında konuşurken bugün “modernleşmiş” (yani değer erozyonuna uğrayarak Batılı gibi düşünmeye/algılamaya başlamış) b

Kerem Said,burası sıfırdan sorgulayanların dini sağlıklı öğrenecekleri bir yer değil.Sizin ise biraz birikimli olduğunuz gözüküyor.Yani kafanızdaki soruların burada verilemeyeceğini bilecek kadar.Buna rağmen müslüman görünümlü ve şüphelenen konumunda olmanız, hakkınızda "zaten müslüman değil de numara yapıyor" şüphesini oluşturuyor.Kafalarında şüphelerin bu forumda gideceğini sanan genelde salaklardır,siz ise hiç salaklara benzemiyorsunuz.

Katılıyorum.Ve bu sitedeki tüm konular için de geçerli bir yaklaşım gibi...Hepimiz için geçerli.

Sn kenzo Bu doğrultudaki sorular etti kaçıncı bilmiyorum.Kimi özel mesaj ile yazıyor.Benden daha çok radikal eleştiriler yapıyorsun buna rağmen neden müslümansın diye.Oysa ben burasını ben bir sorgulama ve araştırma forumu olarak biliyorum.Onun için çok büyük forumlara atmadığım mesajları sadece buraya atıyorum.Fmtr!de,turkforumda,islamiforumda,bu tip yazıları yazmıyorum.Bu konuda bir kötü niyetim yok.Anlamaya çalışıyorum. Aslında ateistleri bilmem ama deistlerden tespitler bazında farkım yok.Onlardan farkım bakış açısı.Onlar sözgelimi Kuranda çözemedikleri konu olunca kendi mizanları ile

Benim için yeni ama..

İslam ülkelerindeki uygulamaları islama mal etmek yanlış öncellikle.Çünkü hiçbir fikir ve din her insanı samimi bir bağlı yapmaz.Onun için orayı es geçiyorum.Tıpkı emevileri samimi müslüman yapmadığı gibi..Bunu Allahın beceriksizliği ile açıklamak da yanlış.Çünkü müslümanlar Allahın evrene müdahalesinin ancak yaratma ve ilham veya vahiy ile gerçekleştiğini bilirler.Müslümanlar becermedi diyebilirsiniz.

Sn jadı Ebu bekir ve Ömerin iradesi dışında gerçekleşen ve ikisinin yetişmemesi durumunda daha kötü sonuçları beklenen beni sakif toplantısı anlık yapıldı.Ebubekir ve Ömer önce işi düzeltmek için gitmişlerdi.Olay karara kadar vardı.Bu kadar önemli bir konuda görüşü alınmadığı için elbette Ali üzülmüş ve geç biat etmiştir.Ama sonradan biat etmiş ve çekirdek kadronun halifelerinin hepsinin bir numaralı başdanışmanı olmuştur. Birbirini yiyen sahabeler çekirdek kadrodaki yani peygamberin "sizden birinizin uhud kadar altını olup Allah yolunda harcarsa onlara ulaşmaz" dedikleri güzide sahabe değ

Yukarıdaki açıklamaların sonunda da yazılmış olmasına rağmen tekrarlayayım.İslam evlilikte denklik meselesini de getirdi.Ancak bazı içtihadlarda zorla evlendirme yöntemi kaldı.Hanefi içtihadında kız babasının zoruyla evlendirilemez.Öte yandan hadislere bakılırsa aişe evliliğinden memnundur.Hatta tüm peygamber eşleri memnundur.Kan davası konusunda da veda haccındaki hadis açık yasaklama getirmiş.Peygamber tüm kan davalarının kaldırıldığını söylemiştir.Kıssas için bir yöntem getirmiştir.Bu ise kan davasının kalkmasını sağlamıştır. Evlatlıkların öz evlat gibi görülmesi geleneği de anında kalkmı

Atatürk, Türkiye'nin referansı..İnancı ve siyasi görüşü ne olursa olsun bunu kabullenmek gerekir.Ancak kemalistlerin yptığı gibi Atatürk'ü tartışılmaz bir tabu yapmak bu referansa büyük zarar verir.Bu insanlar,Atatürk'e saygı göstermenin, onun her yaptığının ve söylediğinin mutlak doğru olduğuna da inanmayı gerektirdiğini varsayıyor. Ama Türkiye artık eski Türkiye değil. Toplum hızla açılıyor, çoğulculaşıyor, renkleniyor.Türk insanı dünü ve bugünü artık çok çeşitli kaynaklardan okuyor, araştırıyor.İnsanlara 'öyle ince eleyip sık dokumayın, ne diyorsak inanın işte' di-yemezsiniz. Dolayısıyla

Sn jadı Konuyu baştan sona okumaya ne dersiniz? Yaptığım daha çok görüşlerin arka planının gözler önüne sermektir.OLayın arka planının öğrendiğinizde durumun aslında sanıldığı gibi olmadığı görülecektir.Siz birinci görüşte misimniz? Yoksa dördüncü görüşte? Birinci görüşte iseniz bunun tarihi alt yapısı yok.Dördüncü görüşte iseniz biraz şüpheci davranmanız gerekir.Sosyloji ve tarih ilimlerine göre davranmanız gerekir.Bizim yaptığımız bu iki bilim dalına son derece uygundur.

Şu ana kadar yapılan yorumlardan bu konuya ait dört görüş olduğunu görmekteyiz. 1. Bu yaştaki evliliği ‘’Hz. Muhammed’e özel ’’ gibi gösteren görüş. 2. Bu yaştaki evliliği kabul etmeyen görüş. 3. Yaşı kabul eden ancak dönemin bir uygulaması olarak normal gören görüş. 4. Yaşı dönem olarak görse bile bunun söz konusu asır içinde düzeltilmesi gerektiğini söyleyen görüş. Şimdi bu görüşleri analiz edelim. Birinci görüş: Bu görüşte olanlara göre küçük yaşta evlilik konusu, Hz. Muhammed’e özel bir durumdur. Döneminde, bu yaşta evlenen yoktur. Bunlar bundan olsa gerek O’na ‘’pedofil