cubbelii

Ciddimisin? pekala..

Bende buna samimi cevap istiyorum.

Saffat Suresi

51. İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı."

mazi sigasıyla yazılmış cümle. Var-dı. (geçmişte)

52. Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"

53. "Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?"

54. Dedi: "Siz de bir araştırır mısınız?"

55. Araştırdı, nihayet onu cehennemin ta ortasında gördü.

Yani şüpheci arkadaşını cehennemin ortasında gördü.

56. Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."

Sendeki fitne ve şüphe az daha beni de esir alıyordu. İşte bu yüzden insan arkadaşını iyi seçmeli. Çünkü bir hadiste: Kişi arkadaşının dini üzeredir. buyurulmuş.

57. "Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım."

Allah kurtarmayıp sana uysaydım ben de seninle beraber bu cehenneme girecektim.

cübbeli ateist oldugu halde foruma yobaz kılıgında giren ve kendisine bu sekilde eglence cıkartan sahtekarın tekidir .

NAHL suresi 125- Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.

Kur'an'da aşılama geçmez, aşılamayı ima eden bir ifade de geçmez.

Bahsedilen ayet Hicr-22 ise eğer; Bu ayete aşılayıcı sözcüğü mealcilerce katılmıştır. Ayette aşılayıcı'nın karşılığı olan bir kelime yoktur. Ayet, rüzgarın bulutlarla su getirdiğini belirtir.

Hicr-22. Ve erselner riyâha levâkıha fe enzelnâ mines semâi mâen fe eskaynâkumûh, ve mâ entum lehu bi hâzinîn(hâzinîne).

Ve biz gönderdik yüklü rüzgarları, böylece indirdik suyu semadan da sizi suladık. Ve onun hazinelerini yapan siz değilsiniz.

Kelime kelime çevirisi bu.

Evirip çevirip yanlış yorumlarla ayetten mucize çıkartmaya kalkışılıyor.

Ebu Hureyre (r.a.) da dedi ki: Ben Rasulullah (sav)'ı şöyle buyururken din­ledim: "Güney rüzgârı cennettendir ve yüce Allah'ın kitabında sözünü etti­ği aşılayıcı rüzgârlar bunlardır; bu rüzgârlarda insanlar için menfaatler var­dır."

Din denilen seyin insanlara huzur vermesi gerekir, varolus amaci bu olmali diye dusunuyorum. Islam dini ne yazik ki bu hedeften cok uzak gorunuyor. Ben eger dinsizken kendimi daha huzurlu hissediyorsam, bu kimi, neden ilgilendirsin ki?

Geçici bir huzur seninkisi. Kalpler ancak Allah'ın zikriyle mutmain olur..

ben tanrı olsam insanoğlununda hayvanlar gibi içgüdüleri ile hareket etmelerini sağlardım belki böylece dünyanın içine etmezlerdi...

İnsanlar ne ile hareket ediyor?

Aşılayıcı gönderdiği rüzgar arada kontrolden çıkıp kasırga, tayfun, hortum olup can alıyor, ortalığı yıkıyor ama olsun... Aşılayıcı işte... O kadar kusur kadı kızında da olur.

Ayrıca rüzgardan faydalanan yelkenliler de nimeti amacı dışında kullandıkları için şeytan icadıdırlar, rüzgarı amacı bitkilerin sex yapmasıdır.

Müslümanlar, sizce, Allah size niye beyin verdi? Kullanmamaktan böylesine körelteceğiniz organı niye taşır durusunuz?

O azabı vadilerine doğru yayılan bir bulut olarak gördüklerinde, “Bu, bize yağmur getiren bir buluttur” dediler. Hûd, “Hayır, o sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde elem dolu azabın bulunduğu bir rüzgârdır” dedi.

Ahseni takvim, en güzel kıvam.Bu Muhammed'in insana bakışının tarifi.İnsan kendisini mükemmel ve en üstün varlık sanıyor sanırım.

Oysa ,üşüyen altına sıçan,hasta olan,ölen,doğal felaketlere karşı çaresiz insan mı Allah'ın en güzel kıvamı?

Allah bence beceriksiz.

En güzel suretli insanla ilgili Allah'ın diğer yorumları,

100/6 İnsan Rabbine karşı çok nankördür.

80/17 Kahrolası insan, ne kadar da nankördür!

43/15 Kullarından bazılarını O'na bir pay olarak ayırdılar. İnsan gerçekten apaçık bir nankördür.

21/37 İnsan, aceleden yaratılmıştır. Ayetlerimi size göstereceğim. Benden acele istemeyin!

Allah'ta karar verememiş madem en güzel kıvamda yarattın acelecilik nankörlükten ne şikayet ediyorsun.

Bu Allah'ta harbi mal karar verememiş insanın ne olduğuna:D

NAHL suresi 4- İnsanı nutfeden (bir damla sudan) yarattı. Böyle iken bakarsın ki o, Rabbine açık bir düşman kesilmiştir.

Cübbeli muzice iddialarının mucize olduklarına dair hiçbir somut veri yok.Arapça metni yamulta yumulta ve bilimsel verileri yamulta yumulta aa mucize diyorsunuz.

Kuran'da 0(sıfır) mucize vardır.Gerçek mucize sizlersiniz.

“Muhakkak ki, biz insanı ahsen-i takvim üzere (en güzel bir sûrette) yarattık.”

Aşılama ve aşılanmak kelimesi ayette mevcut mudur?Bu kelime ayette mevcut ise aşılama ve aşı 6 yy'da biliniyor muydu?

Aşı ne ve aşılama ne zaman keşfedildi?Yoksa bu ayetin orjinalinde aşılama diye birşey yokmu?

Asıl bu soruları sormalıyız.Ayet güncel çevirilerle evrime uğramış görünüyor.

KALEM suresi 36- Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?

37- Yoksa size ait bir kitabınız var da ondan mı okuyorsunuz?

38- Onda, “Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir” (diye mi yazılı?)

39- Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?

44- (Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanlarla beni baş başa bırak. Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helâka yaklaştıracağız.

Anibal'in söylemi çok iddialı olmuş evet.Rüzgarın etkisi olmadığını söylemek doğru değil.

:good: ANİ MAL OKU.

Yalnız dediğim gibi ayetin bitkilerden bahsettiği konusunda bir referans yok.

ONU DA SEN BULACAN. HERŞEYİ ÖNÜNE BEKLEME. İMTİHANDAYIZ.

Polenleme işinde rüzgarın katkısı filan yoktur. Hikayedir bunlar, allahınız gibi bir masaldan ibarettir. Polenleme işi, en başta arılar olmak üzere, böcekler tarafından yapılır. Şu sallayıp durmayı bir bırakın artık, iyice çıktınız zıvanadan.

Rabbin balarısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır. (Nahl Suresi, 68-69)

Ayet bitkilerin aşılanmasından vs bahsetmiyor bana kalırsa.Arıların yokolması bitkilerin yokolmasını tetikliyor denmekte Arılar rüzgardan daha aşılayıcıdır bitkiler açısından.

Muhammed gözleminde hata yapmış olmalı.Eksik bir ifade.

HAC suresi (8-9) İnsanlardan öylesi de vardır ki, bir ilmi, bir yol göstericisi, aydınlatıcı bir kitabı olmadığı hâlde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.

Tamam bazı bitkiler de rüzgarın taşımasıyla olur. :good:

biz rüzgarı aşılayıcı olarak gönderdik" diyordu kuran

convert: öyle diyor ama yanlış.

rüzgar yıkım da yapar.

aşılamayı arı sinek böcek yapıyor.

aynı teraneyi burda tekrarlama. :acute:

biz rüzgarı aşılayıcı olarak gönderdik" diyordu kuran

convert: öyle diyor ama yanlış.

rüzgar yıkım da yapar.

aşılamayı arı sinek böcek yapıyor.

aynı teraneyi burda tekrarlama.

wikipedia:

Rüzgâr, atmosferdeki havanın dünya yüzeyine yakın, doğal yatay hareketleridir.

Hava hareketlerinin temel prensibi, mevcut atmosfer basıncının bölgeler arasında değişmesidir. Rüzgâr, alçak basınçla yüksek basınç bölgesi arasında yer değiştiren hava akımıdır, daima yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru hareket eder. İki bölge arasındaki basınç farkı ne kadar büyük olursa, hava akım hızı o kadar fazla olur. Rüzgâr sahip olduğu hıza göre fırtına, hortum gibi isimler alır.

Rüzgârın yönü rüzgâr gülü, hızı ise anemometre ile ölçülür. Anemometre, pervanenin dönüş hızı ile rüzgâr hızını gösteren basit ölçü aletidir. Yükseklerdeki rüzgârlar, balonlar yardımı ile ölçülmektedir. Yükselme hızı bilinen balonlar belli yüksekliğe gelince rüzgâr hızı ile yol almaya başlar. Trigonometrik hesaplarla balonun birim zamanda kat ettiği yoldan hızı bulunur. Daha hassas ölçümler için balon ya radarla takip edilir veya balona bir telsiz vericisi monte edilir.

Okyanuslardaki akımların ve dalgaların meydana gelmesinde büyük rolü olan rüzgârlar, kara şekillerinin değişmesine de neden olur. Özellikle çöllerde kimi tepeler devamlı değişir. Rüzgârların bitki sporlarını sağa sola taşıyarak çiçeklerin döllenmesini sağlaması bitki neslinin devamı açısından çok önemlidir.

...devam edecek

Yılın yorumu olarak ilan ediyorum. Çok bilgilendim,bilim adına atılan koca bir adım oldu.

Son günlerde, forumda sıkça tartışılmakta olan bir konu hakkında, bende 1-2 kelam edeyim dedim.

Gelenekçi müslümanların öne sürdükleri idda, murtedin öldürülmesi. Bu tür absürd iddalar, ateist camia tarafındanda desteklenmektedir..

Fakat, bu gelenekçi müslümanların idda ettikleri gibi, murtedd öldürme diye bir şey kuranda yoktur.

Hatta, islamı hiç kabül etmeyen ve hiç müslüman olmamış birinide öldürmek yoktur..

Şimdi diyeceksiniz ki, bunu nerden biliyorsun?

Ben bildiğimi idda etmiyorum. Kuran`da, Allah diyor bunları..

Öncelikle, dinde zorlama varmımış yokmuymuş, ayetlere bir bakalım

2/256. Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O halde kim tâğûtu tanımayıp Allah'a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

88/21-22. Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın. Onlara karşı bir despot değilsin.

Bu ayetlerden anladığımız, dinde zorlamanın olmadığı. Yani, ayetlerde bu kadar açık belirtilmiş iken, halen dinde zorlama var diyipte, laga luga yapmak kimin haddine kardeşim.

Gelelim savaşla ilgili bir kaç ayete.

60/7-8-9. Belki Allah, sizlerle onlardan kendilerine karşı düşmanlık besledikleriniz arasında bir sevgi-bağı kılar. Allah, güç yetirendir. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz.Çünkü Allah, adalet yapanları sever.. Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır. Kim onları dost edinirse, artık onlar zalimlerin ta kendileridir.

2/190-191. Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez. Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke?den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.

Evet.. mavi ile boyadığım yerlerde bahsedilen olayın, bir savaş olduğunu, ilkokula giden bir çocuk bile anlar..

Demek istenilen, sizinle savaşılmadıkça siz de savaşmayın, sizle savaşan ile savaşın fakat aşırı gitmeyin.

Size saldıranla siz savaşmazmısınız kardeşim. Varmı böyle bir insan ya da devlet. Bir kedi`nin bile canını yaksanız, yüzünüzü tırnaklarıyla yaralayabilir.

Şimdi birileri gelecek, yok efendim öyle değilde böyle. Şu ayet şöyle diyor da, murtedler öldürülmelidirde bilmem ne..O diyeceğiniz ayetlerde savaşla ilgili.

Biz, gelenekçiler gibi, hadislerle değil, ayetlerle geliyoruz..Hiç boşuna gak guk yapmayın..Hz Allah, zaten dinsizlerin/murteddlerin durduk yere öldürülmesini isteseydi, sizle savaşmayanlarla, yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik edin demez di. Hepsini öldürün ve kesinlikle iyi davranmayın derdi..

Öldürmeyi boşverin, müslüman ile dinsizin arkadaş bile olduklarını/olabileceklerini belirten bir ayet var..Şok oldunuz dimi?

işte ayet

Saffat Suresi

51. İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı."

52. Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"

53. "Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?"

54. Dedi: "Siz de bir araştırır mısınız?"

55. Araştırdı, nihayet onu cehennemin ta ortasında gördü.

56. Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."

57. "Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım."

Şimdi gelelim, murtedd ya da dinsizlerin öldürülmesi gerektiğini idda eden, gelenekçilere..şu ayette onlara hitaben diyor.

11/18. Allah?a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? İşte bunlar, Rablerine sunulacaklar ve şahidler: "Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır" diyecekler. Haberiniz olsun; Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir.

Evet diyeceklerim bu kadar

:hi:

DİNİ BİLMEDEN KONU AÇIYORSUNUZ. şAPKAYLA SELAMLIYORSUNUZ İNSANLARI SANKİ BİR HALT ETMİŞ GİBİ, DAHA İLK AYETTE MORT OLUP KALIYONUZ AŞAĞIDAKİ GİBİ SONRA DA KAYBOLUP GİDİYONUZ. :fool:

Tevbe 11. Eğer tevbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse dinde kardeşleriniz olurlar. Biz âyetleri, bilen bir kavme açıklarız.

12. Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler.

Dini terkeden her insan gayet doğal olarak islamı eleştirir yani ayetin ifadesine göre dine dil uzatır. Eğer hadisleri bir kenara bırakırsak kurana göre islamı eleştiren mürdetlerin cezası ölümdür.İslama karşı hiç bir eleştiri yapmadan sessiz sedasız kendi halinde yaşarsa işte o zaman belki ölüm cezası yok denilebilir.

Bilim Adamları Listesinin En Son Güncellenmiş Halini İndirmek için:

http://www.discovery.org/scripts/viewDB/fi...load&id=660

mareee 1-1 olduk.

bende bekliyorum hala gönderemedi listeyi site o kadar gereksiz bilgi dolu ki arasında kayboldu sanırı...

Böyle sallamak ne hoş o zaman on yüz bin milyon bilim adamıda allah yoktur dedi :PPPPP

Sallamak bedava

http://forum.vatan.tc/evrim-teorisi-yeters...i-t42065.0.html

yaz işte sen isimlerini

http://www.evrimcilerinitiraflari.com

http://209.85.129.132/search?q=cache:cp6_4...&lr=lang_tr

Darwinizm Batıl Bir Dindir

GÜNÜMÜZ EVRİMCİLERİ DARWİN'DEN BİLE DAHA KATIDIR

Archaeopteryx'in uçan bir dinozor olmasının evrim kuramının doğruluğu ve geçerliliği açısından fazla bir önemi yoktur. Hiçbir geçiş fosili bulunmasa bile bu evrim kuramını çökertmez... Varsayalım ki, henüz hiçbir fosil bulamadık; bu tüm ara canlıların kaybolduğunu, doğaya karıştığını gösterir.... Diyelim ki tüm fosiller fos çıktı! Bu bile evrim kuramını çökertmez, çünkü fosiller, Archaeopteryx ve diğer geçiş hayvanları sadece mekanizmaların izahı için gereklidir.10

Yani yazar, "hiçbir fosil kanıtı bulamasak da, evrime olan inancımızı koruruz" demektedir.

cübbeli dünya üzerinde kaç prof var?

Ayrıca şu 400 profun birkaçından isim versene? İlahiyatcılar ve teologlar hariç

hangi branştan olmasını istiyorsunuz.

Evrime inanmamanın dünyanın döndüğüne inanmamaktan,atoma,hücreye,uzaya inanmamaktan farkı yoktur.Evrime inanmıyorum demek bilime de uygarlığa da hakarettir.Hem bilimi aşağılayıp hem de bilimin her nimetinden yararlanmaksa kişinin ne kadar aşağılık olduğunu gösterir.

Dünyanın çeşitli üniversitelerinde 400 adet prof. evrimin kabul edilemez olduğunu vurgulamış ve bu konuda imza toplamışlardır. Buna rağmen sizin gibi bir avuç cahilin yukardaki lafları söylemesi anca zorlama ürünüdür.

Yaaa..

Sizin gibi olayım değil mi?

İslam'ın dümen suyunda gideyim.

Müslüman'lara her türlü özgürlüğü hoş göreyim.

Atatürk'e küfrederek, eskiye dönmek isteklerini yasal kabul edeyim.

Evrimi reddetmelerini anlayışla karşılayım.

Bu ülke sizin gibiler yüzünden önündeki bu din engelini geçemiyor.

Sorun din değil. Çünkü din her zaman öyle..

Sorun dine çanak tutan ve İslam'ın dümen suyundan ayrılmayan sizin gibiler.

Evrimi reddetmelerini anlayışla karşılayım.

otur ağla len çok da tınnnnn...

maide-33 ayetin tefisirdir o yazanlar kafadanmı uydurcağım tefsirini tabiki kopyala yapıştır yapacağım okuyun belki bişey anlarsınız.

sen yazmaya devam et kardeşim. bunlar anlamasa da belki bunların çocukları anlar.

Yarım doktor candan yarım hoca imandan eder.

Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman aynı şoföre rastlıyormuş.

Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 "kuruş" fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturunca, parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine düşünmüş "20 kuruşu geri versem mi şoföre?"... Ama içinden bir ses diyormuş ki "çok küçük bir para ve şoförün zaten umurunda da değil. Otobüs şirketine 20 kuruş ne fark eder?. Bu parayı Allahtan gelen bir hediye gibi... düşünebilirim"

İneceği durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki : "paranın üstünü fazla verdiniz."

Şoför gülümsemiş ve demiş ki : "Siz camiinin yeni imamısınız değil mi? Aslında uzun zamandır sizi ziyaret etmek istiyordum caminizde, İslam’ı öğrenmek için ve bilerek size fazla para verdim nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim."

İmam inerken nerdeyse bacaklarını hissetmiyormuş, yere yığılacakmış-casına bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışmış, gözlerinden yaşlar dökülerek gökyüzüne bakmış ve demiş ki:

"Allah’ım az daha İslam’ı 20 kuruşa satıyordum!"