-
İçerik sayısı
195 -
Katılım
-
Son ziyaret
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
İletiler bölümüne insanemektir kullanıcısının eklediği dosyalar
-
-
Bu arada bugün doğum günüm şey edeyim dedim

Doğum günün kutlu olsun meiuqer! Nice yıllara...
-
Ne gariptir şu insanoğlu, Böyle sorularla karşımıza çıkar!
Toprakları uluslararası anlaşmalarla çizilmiş her ulusun bir marşı, bir bayrağı, bir ulus kimliği vardır, değil mi arkadaşlar? Bu marş kimimize müzikal, kimimize sentaks (sözdizimi) olarak hoş gelmeyebilir. Kimimiz de yere göğe koyamayız. Bu soru teknik anlamda sorulduysa, ona teknik anlamda bir yanıt gerekir.
Kitleleri harekete geçirmek, ulusal heyecanı, direnci yaratmak adına derseniz, bence İstiklal Marşı başarılıdır.
-
BU BİR HATIRLATMADIR
(Eski bir yazımdan alıntı)
Kadınlar üzerine genelde başlık açılmadığından, buraya taşıdım bu yazıyı
Bugün kaç kişi hatırlıyor?
Evden kaçtıktan kısa bir süre sonra yeniden evine dönen, sonrasında başı taşla ezilerek öldürülen; cenazesi, ailesi sahip çıkmadığı için belediye görevlilerince defnedilen 7 aylık hamile Leyla Gök’ü;
Tecavüz edilerek hamile bırakılan, daha sonra “aile meclisi” tarafından idam kararı onanıp öldürülen Güldünya Tören’i;
Berdelle evlendirilen, kocasından dayak yediği için baba evine sığınan, ama “Senin yerin kocanın yanıdır” diyerek sahip çıkılmayan, bunun üzerine evin banyosunda intihar eden Şahe Fidan’ı;
“Namuslarına halel getirdiği” gerekçesiyle kardeşi tarafından yakılan Nurgül Akın’ı;
Erkek çocuk doğuramadığı için sürekli baskı altında tutulan, bu baskıdan kurtulmak amacıyla İstanbul’a kaçan, fakat berdel belası yüzünden makineli tüfekle taranarak öldürülen Gülistan Gümüş’ü;
Hizbullah üyesi eşi tarafından öldürülerek dereye atılan, kanal işçileri tarafından uzun süre sonra (tesadüfen) bulunan cesedine kimlik tespiti yapılamadığı için kimsesizler mezarlığına gömülen, polisin araştırmaları sonucu kimliği ve katili ortaya çıkarılan Medine Kızmaz’ı;
Sevdiği insanla birlikte olmak için evden kaçan, bu sebeple aile üyelerince kurşuna dizilen Hülya Taş’ı;
Hakkında çıkan dedikodular yüzünden eşi tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülen Zehra Karagöz’ü:
Çocuklarıyla birlikte bir evde yaşam mücadelesi veren, fakat bu mücadeleleri erkek kardeşleri tarafından ölümle sonlandırılan iki kız kardeş Aysen Cihangir ve Bahargül Öztürk’ü…
-
''Kadın Nedir?''
KADIN
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir
harman yerinde dokuz zilli
köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki hayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran,
Ne o,ne bu,ne döşek,ne köçek,
Ne hayal,ne vebal
O benim kollarım,bacaklarım
Yavrum,annem,kız kardeşim,
Hayat arkadaşımdır.
Nazım Hikmet Ran
-
ASIL ADALET
insanlarda tek sıcak kanun
üzümden şarap yapmaları
kömürden ateş yapmaları
öpücüklerden insan yapmalarıdır
insanlarda tek zorlu kanun
savaşlarda yoksulluğa karşı
kendilerini ayakta tutmaları
ölüme karşı yaşamalarıdır
insanlarda tek güzel kanun
suyu ışık yapmaları
düşü gerçek yapmaları
düşmanı kardeş yapmalarıdır
hep var olan kanunlardır bunlar
bir çocuğun tâ yüreğinden başlar
yayılır, genişler, uzar gider
tâ akla kadar
Paul Eluard
-
ANAYASASI İNSANIN
Paul Eluard için yazılmıştır
Kan yasası bu insanın:
Üzümden şarap yapacaksın
Çakmak taşından ateş
Ve öpücüklerden insan!
Can yasası bu insanın:
Savaşlara yoksulluklara
Ve binbir belaya karşın
İlle de yaşayacaksın!
Us yasası bu insanın:
Suyu şavka döndürüp
Düşü gerçeğe çevirip
Düşmanı dost kılacaksın!
Anayasası bu insanın
Emekleyen çocuktan
Uzayda koşana dek
Yürürlükte her zaman
Can Yücel
-
YORGUN DEĞİLİM
Yorgun değilim,
seni beklemekten,seni düşlemekten,geçen günlerden,
yeniden başlasam da bir başka yenilgiye.
Yorgun değilim,
ne aşktan,ne dostluktan,ne de ölümden,
geceye gözlerimi açarak bakıyorum.
Yorgun değilim,
ne acıdan,ne umuttan,ne de korkudan,
sonbaharla birlikte kazıya başlıyorum.
Yorgun değilim,
ne geçmişten,ne şimdiden,ne de gelecekten;
bir yanlızlığım vardı,gittikçe aşıyorum.
Özdemir İnce
-
MERHABA CANIM
ben az konuşan çok yorulan biriyim
şarabı helvayla içmeyi severim
hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
annemi ve allahı da çok severim
annem de allahı çok sever
biz bütün aile zaten biraz
allahı da kedileri de çok severiz
hayat trajik bir homoseksüeldir
bence bütün homoseksüeller adonistir biraz
çünki bütün sarhoşluklar biraz
freüdün alkolsüz sayıklamalarıdır
siz inanmayın bir gün değişir elbet
güneşe ve penise tapan rüzgârın yönü
çünki ben okumuştum muydu neydi
biryerlerde tanrılara kadın satıldığını
ah canım aristophones
barışı ve eşek arılarını hiç unutmuyorum
ölümü de bir giz gibi tutuyorum içimde
ölümü tanrıya saklıyorum
ve bir gün hiç anlamıyacaksınız
güneşe ve erkekliğe büyüyen vücudum
düşüvericek ellerinizden ellerinizden ve
bir gün elbette
zeki müreni seviceksiniz
(zeki müreni seviniz)
Arkadaş Zekai Özger
-
TERTEMİZ YÜREK
Ne anam var, ne babam.
Ne yurdum var, ne tanrım.
Ne beşiğim var, ne kefenim.
Ne sevgilim, ne aşkım, ne evim barkım.
Tam üç gün var açım,
komadım ağzıma bir lokma.
Veririm ömrümün yirmi yılını,
gücümü kuvvetimi, varımı yoğumu.
Kim alacak onları? Hiç kimse.
Şeytan isteyecek onları benden.
Bu tertemiz yüreği, bu iyi kalbi
Ne diye çalıp öldürmemeli?
Alacaklar gelip bir gün beni,
koyacaklar kutsal, karanlık toprağa.
Gelecek bir ot uzanacak alacak
şu güzelim yüreğimden gücümü.
Attila Jozsef
-
HAYKIRAN BEN DEĞİLİM
Haykıran ben değilim, yer gümbürdüyor,
Dikkat et, dikkat, çünkü çıldırdı şeytan,
Uzan kaynakların duru dibine,
Yapış pencere camına,
Gizlen elmasların ışıltısı ardına,
Taşlar altında böcekler arasına,
Gizle kendini sıcak ekmek içinde,
Sen yoksul, sen.
Yeni sağanaklarla süzül toprağa -
Boşuna yıkanıyorsun kendi içinde,
Yalnız başka suda yıkayabilirsin yüzünü,
Bir çim yapracığında minik bir uç ol
Daha büyük olacaksın bu dünya ekseninden.
Hey, makineler, kuşlar, yapraklar, yıldızlar!
Kısır anamız çocuk için yakarıyor.
Dostum, değerli, sevgili dostum,
İster korkunç, ister olağanüstü,
Haykıran ben değilim, yer gümbürdüyor.
Attila Jozsef
-
Sigara içmek yasaktır, nargileyi hiç söyleme, pipo desen örfümüze aykırı!
İzinsiz konuşmak yasaktır, yüksek sesle konuşmak yasaktır, konuşmak zaten yasaktır. O kıza bakmak yasaktır, şu kıza bakmak da, hele o kıza bakmak külliyen yasaktır.
Oraya park etmek yasaktır, buraya ise park etmemek yasaktır, illa ki park edeceksin, eve otobüsle git!
İçki içmek yasaktır, ama hangi içki? Sormak yasaktır, soruya cevap vermek de yasaktır. Su içsen yarar, su yasaktır! Şu yasaktır, bu da yasaktır! Buda yasaktır, Zerdüşt de!
Yasak babam yasak işteeee!
Sigara içmek öldürür mü Usta?
Sus!
-
Güncelleme
-
Bir kez daha, Serap kardeşimin değerli anısına, saygıyla...
Barbarlar kendi lanet kuyularında boğulsun!
-
Sevgili murteddd, işçi haberleriyle bir sıkıntınız yoksa bu haber burada kalsın lütfen!
-
İşçiler yüzyıllardır bu karabasan çarkın içinde öğütülüyor. Çocukluk yıllarımın tek kanallı siyah beyazlığında izlerdim bu grizu haberlerini. Maden ocaklarından gelecek haberler benim için kabus demekti.
Yaklaşık 20 yıl geçti üzerinden, yine aynı haberler...
Süper tekniklerimiz yetmedi yine...
Mağlubuz değil mi?
-
Daha öncesini anımsamıyorum. 1965 ve 1969 seçimlerinde Demirel'in Adalet Partisi'nin, 1973 ve 1977 seçimlerinde Ecevitin CHP'sinin, 1983 ve 1987 seçimlerinde de Özal'ın ANAP'ının aldığı oyları gördüğümde bu partilerin sonsuza kadar başımızda kalacağını sanmıştım. Ama öyle olmadı. Koca koca partiler kağıttan yapılmış kuleler gibi devrildi, sonra yok olup gittiler.
Şimdi de 2002 ve 2007 seçimlerinde AKP'nin aldığı oy oranına bakarak umutsuzluğa kapılanlar var.
Hiç tasalanmayın. Mamma yavaş yavaş ellerinden gidiyor, ufalanmaları yakındır.
Aha şuraya yazıyorum: İlk büyük darbede yıkılacaklar. Delikanlı ayaklarına yatmaları, korkaklarını gizlemek içindir.
Tespit doğrudur...
1950 seçimleri... Demokrat Parti fırtınası... Sonra 27 Mayıs-1960 Askeri Darbesi... 1970'ler Adalet Partisi, Milliyetçi Cepheler, vesaireler... 12 Mart Muhtırası... K. Maraş, Çorum, Malatya Olayları, taranan kahveler... 1980 Askeri Darbesi... ANAP, DYP, RP, Madımak Katliamı, "Kanlı mı olacak kansız mı"lar, Sincanlar... 28 Şubat Süreci... Anayasa fırlatmalar, 2001 Krizi, AKP, Cumhuriyet Mitingleri, Demokratik açılımlar, arapsaçı derin devletler...
AKP çökecek, çünkü süreç böyle! Tarih böyle yazıyor çünkü!
-
Tanrı olsam... Herhalde uçsuz bucaksız evrenimin küçücük bir gezegeninin küçücük bir yarımadasında yaşayan küçücük bir kavmine, o kavimden de sürülen bir kişisine kitap göndermezdim. Yarattığım evrenin sesi olacak çapta bir bildiri yayınlardım. O da sadece dünyayı uyarmaz, bütün evrene dağılan bir mesaj olurdu. Üstelik peygamberlerim, küçük hesapların peşinde koşamazdı; peygamberlerimin aile ilişkilerini-cinsel münasebetlerini düzenlemek, ganimet savaşlarından söz etmek için kitap göndermezdim.
-
AĞLAMA LEANDROS
çağa ayak uyduruyor İstanbul
Kızkulesi, viskili varyetelerin
hizmetçi kadını şimdi
ağlama Leandros,
sana göre de bir iş var!
-
BAHAR GELİNCE
Mağazalar indirim
Belediyeler kaldırım yapıyor
İnsanlar mağazalara giriyor
Kaldırımlara çıkıyor!
-
BİTPAZARI
bu küçücük çocuğun
gözleri kocaman ve masmavi
gazete satar sabahları Şişli’de
ömrümün tortusu İstanbul, Yeditepe
yol bulsam şiirime…
bitpazarında daha ucuzadır
bu esmer portre
-
Güncelleme
-
Madımak'ta, barbarlar tarafından katledilen Behçet Aysan'dan...
Aşk için prelüd 2
İstasyon önünde bir top ağaç
ağacın
gölgesinde
ben
ve uzanıp giden
sapsarı bir tül
bozkır
ve bir türkü
"daha senden gayrı aşık mı yoktur
nedir bu telaşın vay deli gönül"
ve bir tren
ne bir düdük çalar
ne el eder
kar yüklü yağmur yüklü
kalbim gibi
keder yüklü
bir tren
durmaksızın geçer
o böyle bir akşam böyle bir trene
bineceğini düşler
ben
böyle bir akşam böyle bir trenden
ineceğimi…
Avunuruz.
Behçet Aysan
-
SİGARA İÇMEK ÖLDÜRÜR
Senin dudaklarını içmek
son fırtını çeker gibi
son sigaranın
ekrana düşmeden
mozaiklenmeden hem de...
Büyük bir iştahla soğurmak
dişlerimin arasında
sıcaklığını...
Dilimin tutuşması
kül olması bir anda...
Sonra gidişin
Sonra teknik bir arıza
Sonra Van Gölü manzarası
ve dahası...
Yokluğun,
dumansız hava sahası!
-
Bulutlu bir ekim sabahı...
Bir tırtıl uyku sersemi dolaşmakta
yeşil bir kaldırımda, sarı parkelerinde yaprakların...
Bir şiir daha çıkaracak pastoral abi
toprağın rahminden
gülün elleriyle...

Sanatçı dostlar...
in ATEİSTCAFE
gönderildi
ycoskun, edebiyatı seven biriyim diyelim. Şu yangın yeri hayatta edebiyat, ama genel anlamda sanat=oksijen tüpü! Kısa öykü, şiir ve deneme yazıyorum. Yazmaya çalışıyorum.