Jump to content

TEVBE 5 HILESI


Recommended Posts

Hiç kendine sormuyormusun..

Biran empati yapıver..

Sana mükafat diye , canlı hediyeler (huriler) verilmesi..

Sen'ce normal bir olaymı ?

Saglıcakla

Cennet hayatı ebedıyet ıhtıva eden bır hayattır.Bu ebedı alem içersındekı hayatı dunya hayatı ile kıyaslamamak gerekır.Kaldı kı dunya hayatının bu denlı kısa olması bıle ınsana ne kadar tat verıyorsa.Varın ebedı hayatın tadını siz düşünün.Bu öylesıne bır hayattırkı türlü türlü zevklerın,tatların barındırılıpta mumınlere hedıye edılmesınden ıbarettir.

Allah sana bu dunyada da canlı hedıyeler vermiş.Erkeğe dişiyi eş yaratması onun nımetlerındendir.Hayvanları emrımıze amade kılması onun nımetlerındendır.Canlı bırkıler güzelım çiçekler ınsana hedıye edılen guzellıklerdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 162
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Cennet hayatı ebedıyet ıhtıva eden bır hayattır.Bu ebedı alem içersındekı hayatı dunya hayatı ile kıyaslamamak gerekır.Kaldı kı dunya hayatının bu denlı kısa olması bıle ınsana ne kadar tat verıyorsa.Varın ebedı hayatın tadını siz düşünün.Bu öylesıne bır hayattırkı türlü türlü zevklerın,tatların barındırılıpta mumınlere hedıye edılmesınden ıbarettir.

Allah sana bu dunyada da canlı hedıyeler vermiş.Erkeğe dişiyi eş yaratması onun nımetlerındendir.Hayvanları emrımıze amade kılması onun nımetlerındendır.Canlı bırkıler güzelım çiçekler ınsana hedıye edılen guzellıklerdır.

Hımm hayvanların kendisi için yaratıldığına inanan megaloman arkadaşım,hepsinden doğru şekilde faydalanabilelim diye soruyorum,bukalemunu hangi ulvi hizmet için kullanıyorsun sen mesela?bilelim de ona göre hizmetimizi görsün..öyle renk değiştirmeyle olmaz bu işler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> Normalde ınsanlar açık saçık mını eteklı bır bayanı görduklerınde sehvet dolu bakıslarla seyre dalar.Musluman içinse bunun gunahtan öte bır yanı yoktur.

Valla onu müslümanlar yapar.. Etrafımda hep öyle gezen bayanlar oldu, ben hiç öyle şehvetle bakanı görmedim.. Dilersen, şuradan Mallorca'ya, Moskova'ya filan bir uğra, kendin gör.. Hatta, seni afrikalıların arasına götüreyim, anadan doğma kızlara şehvetle bakan kimseyi göremezsin..

Ama bu değil mesele, mesele, açık saçık giyinmenin ve/veya ona şehvetle bakmanın neden günah olduğudur. Zira bunu yaptıran gene insanın kendisidir.

>>> Sapık ınsan baskasının karısına çoluğuna çocuğuna kızına sulanan saplantılı insandır.Musluman bu dunyada böyle bır seyın cezasının cehennemde yanmak oldunu bıldığı için böyle bır seytansı davranıştan uzak olur.

Yani, babasını kandırıp bir yaşında eve tıkarak, sandalyede ayağı yere değer değmez üzerien abanıp malına vurması, sapıklık değildir diyorsun.. Sana bir ayet daha hatırlatayım:

Velisi olduğunuz yetim kızlarldan 2,şer, üçer, dörder nikahlayın.. Ne demek bu, bir açıklasana.. İstersen ben sana açıklamasını getireyim, fikir vermesi açısından:

Buhari ve Müslimde de rivâyet olunduğu üzere Urve b. Zübeyr (r.a.) demiştir ki: "Ben, Hz. Âişe (r.a.)den ilâhî kelâmının mânâsını sordum. Hz. Âişe dedi ki: "Kızkardeşimin oğlu! Bu o yetimdir ki velisinin gözetimi altında bulunur ve mal hususunda ortak da bulunurlar. Malı ve güzelliği velisinin hoşuna gider, mehrinde adalet yapmıyarak onunla evlenmek ister. Başkalarının vereceği mehir kadar mehir vermez. İşte bu âyette bu gibi velilerin hakk ve adalete riâyet edip, mehirlerini özellikle en yüksek miktarına eriştirmedikçe gözetimleri altında bulunan yetim kızlarla evlenmeleri yasaklanmış ve hoşlarına giden diğer kadınlarla evlenmeleri emredilmiştir. "Hz. Âişe devamla şöyle demiştir: Bu âyetten sonra insanlar bunlar hakkında Resulullah'tan fetva sordular, Aziz ve Celil olan Allah Teâlâ da: "Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. De ki: O kadınlar hakkında size fetvayı Allah veriyor. Yazılan haklarını vermediğiniz ve kendileriyle evlenmek istediğiniz yetim kadınların, zayıf düşürülen çocukların hakkındaki ve yetimlere adaletli davranmanız hususundaki hükümleri, Kur'ân'da size okunan âyetler açıklar. Ne hayır işlerseniz, şüphesiz ki Allah onu bilir". (Nisâ, 4/127) âyeti indirildi. Bu "Kur'ân'da size okunan" önceki âyetidir. âyeti de herhangi birinizin, himayesi altında bulunan yetim kıza, mal ve güzelliği az olduğu zaman rağbet göstermemesidir. Bundan dolayı, bunlara rağbet edilmediğinden dolayı mal ve güzelliğine rağbet ettikleri yetim kızları hak ve adaleti gözetmedikçe onlarla evlenmekten men edildiler."

Diğer yandan hafifçe dövün diye bir şey de yok.. Allah sadece dövün der o kadar..

Anıbal ayetten haberın bıle yok sallamışsın yıne

2. Allah'tan korkun da yetimlere mallarını verin, murdarı temiz ile, haramı helal ile değişmeyin; onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin, çünkü o, büyük bir günahtır.

3. Eğer yetimlerin haklarını gözetemeyeceğinizden korkarsanız, size helal edilen kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın ve eğer bu takdirde adaletli davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir kadın ile veya sahibi bulunduğunuz cariye ile yetinin. Bu, azmamanız, haksızlık yapmamanız için daha elverişlidir.

Bu ayette yetımlerle evlenın dıye nerde yazıyor.

Eğer yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, o hâlde (yetim kızlarla değil) gönlünüzün rahat ettiği (başka) kadınlardan ikişer, üçer ve dörder evlenebilirsiniz. Arapların cahilleri arasında çoğu zaman savaşlar, vuruşmalar, baskınlar, saldırılar olurdu. Bu yüzden onlarda ölüm olaylarına çok sık rastlanırdı. Bunun sonucu olarak daha önce işaret edildiği gibi yetimlerinin sayısı çoktu. Onların ileri gelenleri ve güçlüleri yetim kızları malları ile birlikte alıp onlarla evlenirler ve mallarını kendi mallarına katarak yerlerdi. Onlar hakkında adaleti gözetmezlerdi. Bazen mallarını yedikten sonra onları dışarı atarlardı ve bunlar kimsesiz zavallılar hâline gelirlerdi. Ne geçimlerini sağlayacak malları olurdu, ne de kendileri ile evlenip geçimlerini sağlayacak bir talipleri bulunurdu.

Kur'an-ı Kerim bu çirkin geleneğe, bu koyu zulme şiddetle karşı çıktı, yetimlere zulmetmeyi ve mallarını yemeği ısrarla yasakladı. Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Şüphesiz, haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler ancak, karınlarını ateşle doldururlar ve yakın bir zamanda alevlenmiş ateşte yanacaklardır." (Nisâ, 10) "Yetimlere mallarını verin. (Kendi malınızdan) kötü olanı (onların mallarından) temiz olanla değiştirmeyin ve onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin; çünkü bu, büyük bir günahtır." (Nisâ, 2)

Bu ısrarlı yasakların sonucu olarak Müslümanlar büyük bir kaygıya kapıldılar. Şiddetli bir korku duygusu içinde yetimlerin malları konusunda iyi bir imtihan verememe ve onlara haksızlık etme endişesi ile gözetimleri altındaki yetimleri evlerinden çıkardılar. Yanında yetim barındıranlar da onun yiyecek ve içeceklerden payını ayırdılar. Eğer yetimlerin yiyeceklerinden bir şey artarsa, ona yanaşmıyorlardı. Böylece o yemek artıkları kalıyor ve bozuluyordu. Bu yüzden sıkıntıya düştüler. Durumu Peygamberimize (s.a.a) sorarak şikâyetlerini dile getirdiler. Bunun üzerine şu ayet indi: "Sana yetimler hakkında soru sorarlar. De ki: Onların işlerini düzeltmek, (onları kendi hâllerine bırakmaktan) daha hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar kardeşlerinizdir. Allah bozgun çıkaranı, ıslah ediciden ayırt eder. Eğer Allah dileseydi, size güçlük çıkarırdı. Hiç şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hikmet sahibidir." (Bakara, 220) Böylece yüce Allah onlara yetimleri koruma altına alma, durumlarını düzeltme amacı ile onları gözetimleri altında tutma müsaadesi verdi. Eğer bir arada yaşarlarsa onları kardeşleri gibi kabul etmelerini bildirdi. Bunun üzerine Müslümanların korkuları geçti, kaygıları ortadan kalktı.Eğer bunları düşündükten sonra, "Eğer yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, o hâlde... evlenin" ayetine dönersen ve bu ayetin "Yetimlerin mallarını verin..." ayetinin arkasından geldiğini göz önüne alırsan, açıkça görürsün ki, bu ayet bir önceki ayetteki yasaklamayı daha ileri dereceye yükseltme amacı taşıyor. Bu durumda -Allah doğrusunu herkesten daha iyi bilir- ayetin anlamı şöyle olur: Yetimler konusunda Allah'tan korkun, kalitesiz mallarınızı onların kaliteli malları ile değiştirmeyin ve onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin. Hatta eğer yetim kızlara adil davranamayacağınız korkusuna kapılırsanız ve [bu sebepten dolayı] onlarla nikâhlanıp evlenmek hususunda gönlünüz rahat etmiyorsa, onları bırakın, gönlünüzün rahat edeceği başka kadınlarla ikişer, üçer ve dörder evlenin.Buna göre şart cümlesi yani "Eğer yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, o hâlde gönlünüzün rahat ettiği (başka) kadınlardan... evlenin." ifadesi şu anlama geliyor: Eğer adaleti sağlayamamaktan korktuğunuz için yetim kızlarla gönül rahatlığıyla evlenemiyorsanız, onlarla evlenmeyin, başka kadınlarla evlenin. "evlenin" ifadesi, şart cümlesinin gerçek cezası ve cevabı mesabesindedir. [Şart cümlesinin gerçek cevabı, "onlarla evlenmeyin" cümlesidir. "evlenin" ifadesi gerçek cevabın yerinde zikredilmiştir.] "Gönlünüzün rahat ettiği" ifadesi evlenilecek kadınların niteliğini, yani "başka kadınlar" ifadesini kullanmayı gereksiz kılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah sana bu dunyada da canlı hedıyeler vermiş.Erkeğe dişiyi eş yaratması onun nımetlerındendir.Hayvanları emrımıze amade kılması onun nımetlerındendır.Canlı bırkıler güzelım çiçekler ınsana hedıye edılen guzellıklerdır.

Zehirli bitkiler, bitler, pireler, sivrisinekler ne oluyor... Sadece sivrisinek kaynaklı sıtma hastalığı insanlığın ulaştığı medeniyet seviyesini 1000 yıl geriye atmıştır... Aynı mantar türünün kimisi zehirli (çok ciddi, öldürücü ve dönüşümsüz hepatotoksik etki), kimisi zehirsiz... Aynı şekil, tad ve kokuya sahip.. Bu ne şimdi ilahi tuzak mı insanlara ?...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zehirli bitkiler, bitler, pireler, sivrisinekler ne oluyor... Sadece sivrisinek kaynaklı sıtma hastalığı insanlığın ulaştığı medeniyet seviyesini 1000 yıl geriye atmıştır... Aynı mantar türünün kimisi zehirli (çok ciddi, öldürücü ve dönüşümsüz hepatotoksik etki), kimisi zehirsiz... Aynı şekil, tad ve kokuya sahip.. Bu ne şimdi ilahi tuzak mı insanlara ?...

Bir şekilde dengeyi sağlıyorlar.

O saydığın ve saymadığın canlıların tümü bu büyük döngüde tabiatın ya da tanrının biçtiği rolu oynuyorlar. Ya da bu mücadelenin birer parçaları ya da dediğin gibi bugünün esas mimarları(zira 1000 sene geri demişsin), kimbilir sivrisinekler varlıklarıyla hangi canlıyı yok etmişler ve o canlının ilerlemedeki firenini kaldırmışlar, o da olabilir yani. ;)

Zehirli bitkilerden ilaç elde edildiğini duymuştum. Kesin konuşmamalı, bilim yarın sivrisineklerin faydasını ortaya çıkarırsa çuvallarsın..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zehirli bitkiler, bitler, pireler, sivrisinekler ne oluyor... Sadece sivrisinek kaynaklı sıtma hastalığı insanlığın ulaştığı medeniyet seviyesini 1000 yıl geriye atmıştır... Aynı mantar türünün kimisi zehirli (çok ciddi, öldürücü ve dönüşümsüz hepatotoksik etki), kimisi zehirsiz... Aynı şekil, tad ve kokuya sahip.. Bu ne şimdi ilahi tuzak mı insanlara ?...

Allah doğayı öylesıne harkulade yaratmıştırki üzerındekı canlılar bırbırının hayatını devam ettırırler.Yanı her sey bırbırını izleyen zıncırın halkaları gıbıdır.Hiç mi belgesel izlemıyorsunuz küçük balık mınık canlıları ( su piresini ) yıyor.Büyük balıkta küçük balığı yiyor.Sende bu balığı yakalayıp masana meze yapıyorsun.Allah her türlü canlıyı yaratma kudretıne sahıp olduğunu kullarına göstermek için çesıt çesıt yaratmıştır.Bu halıyle bıle butun canlılar ınsanlığa hızmet edıp allahın varlığına işaret etmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah doğayı öylesıne harkulade yaratmıştırki üzerındekı canlılar bırbırının hayatını devam ettırırler.Yanı her sey bırbırını izleyen zıncırın halkaları gıbıdır.Hiç mi belgesel izlemıyorsunuz küçük balık mınık canlıları ( su piresini ) yıyor.Büyük balıkta küçük balığı yiyor.Sende bu balığı yakalayıp masana meze yapıyorsun.Allah her türlü canlıyı yaratma kudretıne sahıp olduğunu kullarına göstermek için çesıt çesıt yaratmıştır.Bu halıyle bıle butun canlılar ınsanlığa hızmet edıp allahın varlığına işaret etmektedir.

O halde tabiatta bir rahmet yok, bir rahmetsizlik var ve bunun sebebi Allah.

Tanrı'nın Kuzuyu kurda teslim ettiğini kabul ediyorsun ve rahmetin bu şekilde tecelli ettiğini de.

O halde Tanrı'ya rahmet sahibi diyemeyiz, rahmetsizlik sahibi deriz.

Anlıyacağın Rabbimizin rahmet sıfatının karizması önemli ölçüde çizilmiş oldu..

tarihinde Hunter tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir şekilde dengeyi sağlıyorlar.

O saydığın ve saymadığın canlıların tümü bu büyük döngüde tabiatın ya da tanrının biçtiği rolu oynuyorlar. Ya da bu mücadelenin birer parçaları ya da dediğin gibi bugünün esas mimarları(zira 1000 sene geri demişsin), kimbilir sivrisinekler varlıklarıyla hangi canlıyı yok etmişler ve o canlının ilerlemedeki firenini kaldırmışlar, o da olabilir yani. ;)

Zehirli bitkilerden ilaç elde edildiğini duymuştum. Kesin konuşmamalı, bilim yarın sivrisineklerin faydasını ortaya çıkarırsa çuvallarsın..

Şimdi bakın; "ekosistem" veya "evrim" gözlüğü ile olaylara bakınca bu canlıları açıklamak çok güç değil zaten... Yani ben bu gözle baktığım için çuvallamam mümkün değil... Ama "her şey insanlar için yaratılmış bizim hizmetkarımız yapılmış" diyen bir şahıs bence bu çelişkiyi açıklamalıdır... Evrenin niye bu kadar büyük yaratıldığı bile bir din paradoksudur... Hiç ulaşamayacaksak ve göremeyeceksek bu evren niye bu kadar büyük... Her şey insan içinse bunun tatminkar cevabını teist görüş vermelidir... "Milyarlarca ışık yılı uzakta" da ne demek insan ölçeğinde; bu ne anlamsızlıktır... Rahmet sahibi bir tanrı niye canlıları birbirine yem eder; başka yolu mu yok; bulamıyor mu? Evrim tatminkar cevaplar verirken aslında çuvallayanlar teistler... Evrimci bakış açısı ile dünya zaten böyle olmalı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Eğer adaleti sağlayamamaktan korktuğunuz için yetim kızlarla gönül rahatlığıyla evlenemiyorsanız....

Yani? Evet, adaletli davranabileceksiniz, onlarla evlenin diyor işte açıkca.. Daha ne diyecekti?

O adaletli davranma hususu, öyle değil zaten. O husus, onlara vereceğiniz mehirde, denklerine verilen mehir kadar veremiyorsanız demektir ayrıca.. Yani, ucuza kapatmayın, mehirlerini tam verin diyor anlayacağın..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Değerli arkadaşlar konunun akışını değiştirmek gibi anlaşılmasın ama tarihte bir kaç yüz arap arasında geçen mahalle kavgalarının savaş, fetih gibi ifadeler ile anlatılmaya çalışılması bana gülünç geldi. Özür diliyorum.

Tin'e katiliyorum...

Canakkale'de can vermis yuzbinlere "bedrin aslanlari" demezler mi, cildirmamak elde degil..

Iste araplarin ve ulkemizde olan arap yalakalarinin kutsal diye ovundukleri celik comak dovusleri..

Bedir'de dovusen toplam asker sayisi 1300

Kayiplar: sadece 13

Gelelim hendek celik comak dovsune..

Hendek'te savasan toplam asker sayisi 15000

Kayiplar : 14 :D

Uhud catismasi toplam asker sayisi 3700

Kayiplar :92

Uc catismada dovusen toplam asker sayisi 20000 kadar ama olenler 100'u zar zor geciyor..

Acaba bu adamlar gercekten dovustu mu yoksa birbirlerine uzaktan laf dalasi mi yaptilar demekten alamiyor insan kendini..

Bedrin aslanlariymis..pehhhh!! bedrin pisi pisileri desek daha yerinde olur..

Ustteki komik rakamlari birde Turk'un savaslari ile kiyaslayalim...

Malazgirt Savaşı

Tarih: 26 Ağustos 1071

Taraflar: Bizans - Büyük Selçuklular

Kumandanlar: Romen Diyojen, Nicephorus Bryennius, Theodore Alyates, Andronikos Doukas - Alp Arslan

Güçler: 30000 - 30000

Kayıplar: 8000 - Bilinmiyor

Alp Arslan ele gecirilmis bizans kumandanina sorar;

Alp Arslan: Senin karsina bir esir olarak getirilseydim bana ne yapardin?

Romen Diyojen: Herhalde seni oldurur, ya da Konstantinopolis sokaklarinda ibret olsun diye gezdirirdim.

Alp Arslan: Oyle ise benim sana verecegim ceza cok daha agir olacak. Ozgursun...gidebilirsin.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çanakkale Savaşı

Tarih: 19 Şubat 1915-9 Ocak 1916

Taraflar: Britanya, Fransa, Hindistan, Avustralya, Yeni Zelanda, Newfoundland - Osmanlı Devleti

Kumandanlar: Sir lan Hamilton, John de Robeck - Esat Paşa, Cevat Paşa, Fevzi Bey, Mustafa Kemal Bey

Güçler: 14 tümen - 14 tümen

Kayıplar: 141,113 - 195,000

Muhammed'e gore dusman mallari ganimet, karilari cariye..Kafirleri ise gordugunuz yerde oldurun!!!!

Ulu Onder ise Canakkale'de sehit dusmus "Dusman" askerleri icin ulkelerine su sozleri soylemistir;

"Bu Memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız.

Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.

Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."

ATATURK

Link to post
Sitelerde Paylaş
şimdi adamın atalarından gelen bir dini var.senin atalarından gelen dinin islam olması gibi

muhammed bunlara ya müslüman olursunuz yada bizim gözümüzde müşriksiziniz,sizi yakaladığımız yerde öldürürüz diyor.

bu adamlar atalarının dinini bırakmak istemiyor.sen nasıl ki sen ne olursa olsun islam dinini bırakmazsın,aynı durum.olaya bu perspektiften bakmaya çalış,

islam dinini bırakıp x kişisinin istediği dine geçmezsen,antlaşmayı bozmuş olacaksın,yakalandığın yerde öldürülmen gerekecek

şimdi bunun nesini savunabiliyorsun?kıvırtmadan cevap ver

anlaşma o muşriklerin musluman olsun yada olmasınla ılgılı degıl olayı carpıtmakta sız ateistlerin üzerine yok ınanmamak ıcın dırenıyorsunuz ama az da olsa vıcdanınız varsa bunu kendınıze bıle ınandıramazsınız ateizim ve darwinizim safsatasını ,

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tin'e katiliyorum...

Canakkale'de can vermis yuzbinlere "bedrin aslanlari" demezler mi, cildirmamak elde degil..

Iste araplarin ve ulkemizde olan arap yalakalarinin kutsal diye ovundukleri celik comak dovusleri..

Bedir'de dovusen toplam asker sayisi 1300

Kayiplar: sadece 13

Gelelim hendek celik comak dovsune..

Hendek'te savasan toplam asker sayisi 15000

Kayiplar : 14 :D

Uhud catismasi toplam asker sayisi 3700

Kayiplar :92

Uc catismada dovusen toplam asker sayisi 20000 kadar ama olenler 100'u zar zor geciyor..

Acaba bu adamlar gercekten dovustu mu yoksa birbirlerine uzaktan laf dalasi mi yaptilar demekten alamiyor insan kendini..

Bedrin aslanlariymis..pehhhh!! bedrin pisi pisileri desek daha yerinde olur..

Ustteki komik rakamlari birde Turk'un savaslari ile kiyaslayalim...

Malazgirt Savaşı

Tarih: 26 Ağustos 1071

Taraflar: Bizans - Büyük Selçuklular

Kumandanlar: Romen Diyojen, Nicephorus Bryennius, Theodore Alyates, Andronikos Doukas - Alp Arslan

Güçler: 30000 - 30000

Kayıplar: 8000 - Bilinmiyor

Alp Arslan ele gecirilmis bizans kumandanina sorar;

Alp Arslan: Senin karsina bir esir olarak getirilseydim bana ne yapardin?

Romen Diyojen: Herhalde seni oldurur, ya da Konstantinopolis sokaklarinda ibret olsun diye gezdirirdim.

Alp Arslan: Oyle ise benim sana verecegim ceza cok daha agir olacak. Ozgursun...gidebilirsin.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çanakkale Savaşı

Tarih: 19 Şubat 1915-9 Ocak 1916

Taraflar: Britanya, Fransa, Hindistan, Avustralya, Yeni Zelanda, Newfoundland - Osmanlı Devleti

Kumandanlar: Sir lan Hamilton, John de Robeck - Esat Paşa, Cevat Paşa, Fevzi Bey, Mustafa Kemal Bey

Güçler: 14 tümen - 14 tümen

Kayıplar: 141,113 - 195,000

Muhammed'e gore dusman mallari ganimet, karilari cariye..Kafirleri ise gordugunuz yerde oldurun!!!!

Ulu Onder ise Canakkale'de sehit dusmus "Dusman" askerleri icin ulkelerine su sozleri soylemistir;

"Bu Memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız.

Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.

Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."

ATATURK

Verdiğim rakkamlara göre dunya nufus artısını karsılastır istersen.Ayrıca müslümanlığı secenlerın sayısınıda hesaba katmak gerekır.Çanakkale destanının atatürk ve değerlı komutanlarının savaş stratejısı ile askerlerdekı ıman gucunun birleşmesıyle yazıldığının farkına varmak gerekır.

Yıllar

Dünya nüfusu

1000

310 milyon

1250

400 milyon

1650

500 milyon

1700

610 milyon

1750

790 milyon

1800

980 milyon

1850

1.260 milyar

1900

1.650 milyar

1910

1.750 milyar

1920

1.860 milyar

1930

2.070 milyar

1940

2.300 milyar

1950

2.520 milyar

1960

3.020 milyar

1970

3.700 milyar

1980

4.440 milyar

1990

5.270 milyar

2000

6.060 milyar

Link to post
Sitelerde Paylaş
anlaşma o muşriklerin musluman olsun yada olmasınla ılgılı degıl olayı carpıtmakta sız ateistlerin üzerine yok ınanmamak ıcın dırenıyorsunuz ama az da olsa vıcdanınız varsa bunu kendınıze bıle ınandıramazsınız ateizim ve darwinizim safsatasını ,

nerde cevap? Ortada cevap yok?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Verdiğim rakkamlara göre dunya nufus artısını karsılastır istersen.Ayrıca müslümanlığı secenlerın sayısınıda hesaba katmak gerekır.Çanakkale destanının atatürk ve değerlı komutanlarının savaş stratejısı ile askerlerdekı ıman gucunun birleşmesıyle yazıldığının farkına varmak gerekır.

Yıllar

Dünya nüfusu

1000

310 milyon

1250

400 milyon

1650

500 milyon

1700

610 milyon

1750

790 milyon

1800

980 milyon

1850

1.260 milyar

1900

1.650 milyar

1910

1.750 milyar

1920

1.860 milyar

1930

2.070 milyar

1940

2.300 milyar

1950

2.520 milyar

1960

3.020 milyar

1970

3.700 milyar

1980

4.440 milyar

1990

5.270 milyar

2000

6.060 milyar

Dünya nüfusu ya da nüfus artışıyla ne alakası var ? Ve savaşların şiddeti ve ölen insan sayısıyla ne alakası var?

Cehaletini kusmayı bırak artık arkadaşım,araştır bakalım Antik dünyada Büyük İskender'in,Roma'nın savaşlarına bir bak bakalım kaç kişi savaşmış,kaç kişi ölmüş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dünya nüfusu ya da nüfus artışıyla ne alakası var ? Ve savaşların şiddeti ve ölen insan sayısıyla ne alakası var?

Cehaletini kusmayı bırak artık arkadaşım,araştır bakalım Antik dünyada Büyük İskender'in,Roma'nın savaşlarına bir bak bakalım kaç kişi savaşmış,kaç kişi ölmüş.

Ben de sana osmanlı ımparatorluğunun yaptığı savaşları arastırmanı tavsıye ederım.Bızansın fethı için kaç sehıt verdık sence ? Gerçi romanın savasları senı daha çok ılgılendırıyor bellıkı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çünlü allah ırkçı bir arap.

Komiksiniz....Komikliğin ötesindesiniz...

Bu kadar aymazlık bu kadar saçmasapanlığın bir arada olduğu bir kitle görülmemiş duyulmamıştır tarihte..Hatta o çok içtenlikle yanınıza aldığınız Cahiliyye devri bile Tanrı inancı besliyordu ki siz onlar kadar bile aymamışsınız..

Hem inanma hem küfret........

Allah arap olsada vardı demek manasındaki bu sözü alıp editleyip odamın duvarına asasım geliyor..

Aymazlığın örneği başlığı altrında tabii...

Tanrı arap olsada zenci olsada sarı yada beyaz olsada Tanrıdır ve sen bunu mu ima ediyorsun bize???????

Komedi dükkanı bu kadar komedi üretemedi bir dakika içinde...

Yazık size bu kadar icat bu kadar saçmasapan icat içinde yazacak bir bunu mu buldunuz???

Tanrının yokluğunu ispatlayan yokmu içinizde????????????? yok oluşunu varlık ispatlarını çürütmeye çalışmadan anlayacağımız dilde ispat edebilen yokmu???????????

Bu kadarmı aymazsınız????????

Link to post
Sitelerde Paylaş
bu öldürme emri olanlar müslümanlara saldıran müşrikler.tabiki savaşta ölmekte var öldürmekte.

Cok yanlis bir dusunce. Islamin kelime anlami baris degil mi zaten? Savaslari kokten kaldirip, herkesi kardes, bariscil yapamayan allah, ustelik islam alemine savaslarda bir de melekler yollamis, savasin ey kullarim! ben arkanizdayim psikolojisi ile savaslara tesvik bile etmistir. Psikolojik sorunlari var bu allahin diyorum ama, hic... :)

Matt

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah arap olsada vardı demek manasındaki bu sözü alıp editleyip odamın duvarına asasım geliyor..

Aymazlığın örneği başlığı altrında tabii...

Birebir muhammedin kendi agzindan soyledigi cumleleri arapcadaki soz sanati deyip gecistirenler siz degil misiniz? Turkcedeki soz sanatlarini biliyor musunuz peki de ne anlatilmak istendigini sak diye anlayiverdiniz? :) Daha mantikli bir soru, soz sanati ne biliyor musunuz?

Tanrının yokluğunu ispatlayan yokmu içinizde????????????? yok oluşunu varlık ispatlarını çürütmeye çalışmadan anlayacağımız dilde ispat edebilen yokmu???????????

Ula insan gul gibi gecinip giderken, siz getirdiniz dini, mitolojiyi...vs inanclari, allah da var siz dediniz. Ispatlamak bize mi dustu simdi? Insana oyle bir baski kuruyorsunuz ki, her gun mektuplastigimiz bir allah var da onu yokmus gibi gosteriyoruz sanki.

Matt

tarihinde Matt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Birebir muhammedin kendi agzindan soyledigi cumleleri arapcadaki soz sanati deyip gecistirenler siz degil misiniz? Turkcedeki soz sanatlarini biliyor musunuz peki de ne anlatilmak istendigini sak diye anlayiverdiniz? :) Daha mantikli bir soru, soz sanati ne biliyor musunuz?

Ula insan gul gibi gecinip giderken, siz getirdiniz dini, mitolojiyi...vs inanclari, allah da var siz dediniz. Ispatlamak bize mi dustu simdi? Insana oyle bir baski kuruyorsunuz ki, her gun mektuplastigimiz bir allah var da onu yokmus gibi gosteriyoruz sanki.

Matt

İSLAM DİNİ GELMEDEN ÖNCE KIZLAR DİRİDİRİ TOPRAĞA GÖMÜLÜYORDU.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Cok yanlis bir dusunce. Islamin kelime anlami baris degil mi zaten? Savaslari kokten kaldirip, herkesi kardes, bariscil yapamayan allah, ustelik islam alemine savaslarda bir de melekler yollamis, savasin ey kullarim! ben arkanizdayim psikolojisi ile savaslara tesvik bile etmistir. Psikolojik sorunlari var bu allahin diyorum ama, hic... :)

Matt

Allah kullarına doğru yolu sevgi ve barış yolunu islamı göstermişken,insanlar buna karşı gelıpte şeytanın yolunu yol edınmışlerse suçlusu allahmıdır ?

Yunus suresi

44. Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.

Savaşlarda meleklerı destekçi olarak göndermesının nedenıde kendı yoluna tabı olanları korumak içindir.Allah elbetteki bozgunculuk yapmak isteyen şeytanın yolunu tavsıye etmez.Psıkolojık sorunları olanlar ıslamı anlama engellı olanlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...