Jump to content

Materyalizm Ve Tanrının Kesin Yokluğu


Recommended Posts

Freddie Roq bir Omphalos Hipotezi konusu açmıştı, hatırlar mısın? Senin "kanıt" ile ne alakası var düşün bul.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 76
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Her zaman söylediğim bir atasözünü tekrarlamak istiyorum.

"Delinin biri kuyuya taş atmış,40 kişi çıkaramamış."

Tanrının var olduğunu kim söylüyor.Kim görmüş,kim konuşmuş.Yazılan her felsefi kitabı,yargılamadan sorgulamadan kabul mü edelim.Benim milletim,benim atalarım,benim ailem,Allah vardır demeyle varmı oluyor.Daha bebekken beyinlere kazılmıyormu? Bu konuda dayatmalar,şartlandırmalar olmasa insanın kendisi sorgulamaz mı? Allah kimdir,niçin vardır,amacı nedir,onuda kim yaratmış,ne yer ne içer?Ama o olmuyor işte.Şartsız kabullenme var.Var diyorlarsa vardır.Sorgulanmaz.Peki neden ihtiyaç duyulmuş bu inanca? Günümüzde bile medyumlar,falcılar ve benzerleri 21.y.y toplumunda insanları etkileyebilmektedirler.İnsanların gizemli olaylara her zaman zaafı olmuştur.Dinlerin bu noktada devreye girdiğini düşünüyorum.Toplum hareketlerini kışkırtıcı yada durdurucu etken olduğunu düşünüyorum.Kitaplarda yazan her bilginin uydurma olduğu aşikar.Bu kitaplara inananlarında çok zayıf insanlar olduğunu düşünüyorum.Ama şu var,aklı ile tanrı varmı yokmu ikilemine giren insan,büyük bir yol almıştır.O insanın araştırma yaparak birgün doğruları bulacağına inanıyorum.

tarihinde loneliness tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Her zaman söylediğim bir atasözünü tekrarlamak istiyorum.

"Delinin biri kuyuya taş atmış,40 kişi çıkaramamış."

Tanrının var olduğunu kim söylüyor.Kim görmüş,kim konuşmuş.Yazılan her felsefi kitabı,yargılamadan sorgulamadan kabul mü edelim.Benim milletim,benim atalarım,benim ailem,Allah vardır demeyle varmı oluyor.Daha bebekken beyinlere kazılmıyormu? Bu konuda dayatmalar,şartlandırmalar olmasa insanın kendisi sorgulamaz mı? Allah kimdir,niçin vardır,amacı nedir,onuda kim yaratmış,ne yer ne içer?Ama o olmuyor işte.Şartsız kabullenme var.Var diyorlarsa vardır.Sorgulanmaz.Peki neden ihtiyaç duyulmuş bu inanca? Günümüzde bile medyumlar,falcılar ve benzerleri 21.y.y toplumunda insanları etkileyebilmektedirler.İnsanların gizemli olaylara her zaman zaafı olmuştur.Dinlerin bu noktada devreye girdiğini düşünüyorum.Toplum hareketlerini kışkırtıcı yada durdurucu etken olduğunu düşünüyorum.Kitaplarda yazan her bilginin uydurma olduğu aşikar.Bu kitaplara inananlarında çok zayıf insanlar olduğunu düşünüyorum.Ama şu var,aklı ile tanrı varmı yokmu ikilemine giren insan,büyük bir yol almıştır.O insanın araştırma yaparak birgün doğruları bulacağına inanıyorum.

yazı stilin ve fontun çok kötü, insanların gözünü yoruyor okurken. düzeltirsen sevinirim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allahü teâlânın var olduğu ve bir olduğu, hattâ Muhammed aleyhisselâmın, Onun resûlü olduğu ve hattâ onun getirdiği her emrin ve haberlerin, doğru olduğu, güneş gibi meydândadır. Düşünmeğe, isbât etmeğe hiç lüzûm yokdur. Kalbin bunlara inanması için, kalbin bozuk olmaması, manevî hastalığı bulunmaması lâzımdır. Kalb hasta ve bozuk olunca, kalbin inanması için, akıl ile düşünmek, incelemek lâzım olur. Ancak bu sûretle kalb hastalıkdan kurtulur. Kalb gözünden manevî perde kalkarsa, bunlara seve seve inanılır.

Meselâ,

Safrası bozuk kimse, şekerin tadını duymuyor. Şekerin tatlı olduğunu ona anlatmak, isbât etmek lâzım olur. Fekat, safra hastalıkdan kurtulunca, isbât etmeğe lüzûm kalmaz. Hastalıkdan dolayı isbât etmek lâzım olması, şekerin tatlılığına bir kusûr vermez.

Şaşı olan, bir şeyi iki görür ve iki kişi var sanır. Şaşıdaki göz hastalığı, karşısındaki bir şeyin, iki olmasını îcâb etdirmez. O iki gördüğü hâlde, görünen yine birdir. Bunun bir olduğunu isbât etmek çok zordur.

Din bilgilerini, akıl ile isbât ederek inandırmak, kolay değildir. Yakînî, vicdânî bir îmân elde etmek için, isbât yoluna gitmekdense, kalbi hastalıkdan kurtarmak lâzımdır.

Nitekim, safra hastasını, şekerin tatlı olduğuna inandırmak için, isbât etmeğe kalkışmakdansa, onu hastalıkdan kurtarmak lâzımdır.Şekerin tatlı olduğu, ne kadar isbât edilirse edilsin, yakîn hâsıl edemez. Çünki, şeker ağzına acı gelmekde, vicdânı acı olduğunu bilmekdedir.

Görülüyor ki, bu açık, parlak islâmiyyete ve temiz, doğru yola inanmıyan kimsenin kalbi, şekerin tadını anlıyamıyan safralı gibi, hastadır.

Fârisî mısra tercemesi:

Bir kimse, kör ise, güneşin suçu ne?

Bakara sûresinde,

Kalblerinde hastalık vardır, meâlindeki dokuzuncu âyet-i kerîmede bildirilen hastalık tedâvî edilmedikçe, hakîkî îmân ele geçmez.

Bu âfetler var iken,Akıl yolu ile kalbde hâsıl olan îmân, îmânın sûretidir. Çünki nefs, bu îmânın tersini istemekde, küfründe inât ve isrâr etmekdedir. Böyle îmân, safra hastasının, şekerin tatlı olduğuna îmân etmesi gibidir. Herne kadar inandım dese de, vicdânı, şekeri acı bilmekdedir. Safrası düzeldikden sonra, şekerin tatlı olduğuna hakîkî îmân hâsıl olur. Îmânın hakîkati de, nefsin tezkiyesinden ve kalbin itmînânından sonra kalbde hâsıl olur. İşte böyle hakîkî îmân yalnız Evliyâda bulunur ve elden gitmez. Yûnüs sûresinde, (Biliniz ki, Allahü teâlânın Evliyâsı için, azâb korkusu, nimetlere kavuşmamak üzüntüsü yokdur!) meâlindeki altmışikinci âyet-i kerîmedeki müjde, böyle îmân sâhibleri içindir. Allahü teâlâ, hepimizi bu kâmil, hakîkî îmânla şereflendirsin!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne kalbi arkadaşım;

Siz hatayı baştan yapıyorsunuz zaten böyle beyninizi kalbinize havale ederek; sonra başı açık kadın görünce dayanamıyor ):

tarihinde Kale180 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ismailagarezaleti

kafanda kurduğun hayali bir dünyada cemaatinle uçkurunuz doğrultusunda yaşıyorsunuz.Hiçbir kanıtı olmayan varlıklar yaratıyorsunuz.Sen buraya yazdıkça cemaatinden hergün birileri eksiliyor.Konu, kadın zinası olunca 4 tane şahit arıyorsunuz.Allahın varlığı olunca kanıt aramaya gerek yok diyorsunuz.Beyniniz ile değilde kalbinizle düşünüyorsunuz.Siz insanmısınız......

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güneş doğarken, yıldızlar, yok oluyor demek, doğru değildir. Yıldızları görmemek doğrudur. Güneşin ziyâsı çok olduğu ve insanın gözü kuvvetsiz olduğu için yıldızlar görülmemekdedir. Eğer, güneşin ziyâsı, insanın gözünü kuvvetlendirseydi, güneşle birlikde yıldızları da görürdü.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Güneş doğarken, yıldızlar, yok oluyor demek, doğru değildir. Yıldızları görmemek doğrudur. Güneşin ziyâsı çok olduğu ve insanın gözü kuvvetsiz olduğu için yıldızlar görülmemekdedir. Eğer, güneşin ziyâsı, insanın gözünü kuvvetlendirseydi, güneşle birlikde yıldızları da görürdü.

Büyük gelişme var.Astronomi ve tıptan bahsetmeye başladın.İyi bir başlangıç.Ama şimdiden söyleyeyim,evrende huriler yok haaa!!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
... Bana idealizmi kanıtlayan bir örnek verebilecek olan var mı? Yok! O halde tanrı (ister deist ister teist tanrı olsun) KESİNLİKLE yoktur!!! Olma olasılığı da yoktur!..

Sevgili Freddie, ben Ockhamlı olsaydım, alıntı yaptığım şu kısım dışındaki tüm yazdıklarını keser atardım.

Olay bu kadar basit aslında: Varlığına dair elde tek bir kanıt bulunmayan bir şey, zaten yoktur.

İlgili hemen tüm iletilerimde bunu vurgulamaya çalışıyorum: Yapılan hiçbir bilimsel çalışma, hiçbir gözlem, açıklanabilmesi için doğaüstü/doğaötesi bir güce veya varlığa ihtiyaç duymazken, bizlerin doğaüstü/doğaötesi bir varlığa ihtiyaç duymamız, akli sorunlarımızın varlığını gösterir sadece, tanrının veya metafizik her hangi bir varlığın varlığını değil.

Tanrı yoktur, çünkü olması için hiçbir sebep yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Anlattık ama kafan basmıyor galiba.

Tanrının, şunun, bunun v.s.'si yok bunun, bir zihin(hangi zihin olursa olsun) bir şeyler düşünebilmek için malzemeye muhtaçtır. Hafızamızdaki bilgilerle yeni şeyler düşünürüz ve bu söz konusu bilgileri de nesnelliğe ilişkin eski tecürbelerimizle toplarız. Örneğin, hiç balık görmemiş ve nasıl birşey olduğu kendisine anlatılmamış bir zihin, balığı düşünebilir mi? Hayır düşünemez. Peki hiç kız görmemiş ve kzın nasıl birşey olduğu kendisine anlatılmamış bir zihin, kız düşünebilir mi? Cevap yine hayırdır. Ama balığı ve kızı öğrenen bir zihin, bu iki malzemeden hareketle bir deniz kızı düşünebilir.

Freddie, bu savının ayrıca tanıtlanmaya ihtiyacı var.. Örnek vererek, analoji yaparak, başka türlü nasıl olabilir diyerek mantıksal tanıtlama yapamazsın. Yapmaya kalkarsan da, nurcu derler, çünkü ispat ettik, bürhan bilmemne diye zırvaladıkları şey, tam da senin metodolojinle aynı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sevgili Freddie, ben Ockhamlı olsaydım, alıntı yaptığım şu kısım dışındaki tüm yazdıklarını keser atardım.

Olay bu kadar basit aslında: Varlığına dair elde tek bir kanıt bulunmayan bir şey, zaten yoktur.

İlgili hemen tüm iletilerimde bunu vurgulamaya çalışıyorum: Yapılan hiçbir bilimsel çalışma, hiçbir gözlem, açıklanabilmesi için doğaüstü/doğaötesi bir güce veya varlığa ihtiyaç duymazken, bizlerin doğaüstü/doğaötesi bir varlığa ihtiyaç duymamız, akli sorunlarımızın varlığını gösterir sadece, tanrının veya metafizik her hangi bir varlığın varlığını değil.

Tanrı yoktur, çünkü olması için hiçbir sebep yoktur.

çakırcalı sen de diğer arkadaşlar gibi iş dine gelinde bilim aşığı oluyorsunuz ama bilimsel bir yazı yazmak isteseniz elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz....

benim gerikafalı ve yobaz bilimaşığı arkadaşım sen veya dünyada yaşamış veya şuanda yaşayan herhangi bir varlık atom denen maddeyi herhangi bir organı ile farkedebilmişmidir....veya varlığı ile ilgili herhangi bir kati delili varmıdır.....peki daha atom madde ile ilgili elde kesin deliller yok iken atomaltı parçacıklarla ilgili yapılan açıklamalar nedir ozaman daha atomu görmeden... hissetmeden....duymadan....tatmadan....koklamadan bundan daha küçük ve atomu oluşturan bu maddelerde ne olaki benim bilim aşığı kardeşim.....nedir bu hepsi havada olan bilimsel veriler......bunları gören duyan oldumu aranızda....hiç merak edip atomu resmini görmek istemedinizmi benim bilim aşığı arkadaşlarım (cin ali resimleri hariç).....sonuç nedir koskocaman bir sıfır....peki bu kadar yazılıp çizilen şeyler ne olaki benim bilim aşığı arkadaşlarım....... nedir bu varlığı bilinen ama herhangi bir duyumuzla algılayamadığımız maddi varlıklar......sen daha bunları çözemezken adama bunu yaratanı soruyosun.......aslında bu atom denen varlık bizzat sana yaratanın varlığını gösteriyor ama sen hala şu çok değer verdiğin gözlerinle görmek istiyorsun yada ellerinle tutmak istiyorsun.....

ah benim bilim aşığı ama bilimden uzak yobaz kardeşim atom diyorki benim güzel insanlarım beni şu bir boku göremeyen gözlerinizle görmeye çalışmayın....(çalışsanızda bu sizin ahmaklığınızdır).....ama benide yoksaymayın (işte bakın evrendeki herşey benden oluşuyor)......

ah benim güzel kardeşim sen bu göz bu kulak vb organlarınla şu anda bilimsel olarak varlığı kabul edilen bir maddeyi bile farkedemezken aynı maddeyi yaratanı görmek istiyorsun.....

uzun oldu daha sonra yazarız devamını....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlıkta yazdığına benzer cevaplar vermiştin. Oradaki cevapların için burada dile getirilen itirazlar aynen geçerli.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Freddie, bu savının ayrıca tanıtlanmaya ihtiyacı var.. Örnek vererek, analoji yaparak, başka türlü nasıl olabilir diyerek mantıksal tanıtlama yapamazsın. Yapmaya kalkarsan da, nurcu derler, çünkü ispat ettik, bürhan bilmemne diye zırvaladıkları şey, tam da senin metodolojinle aynı.

Daha ne kanıtı gerekiyor?

Bir çocuğu al, ıssız bir adaya koy.

Hayatında hiç araba görmemiş olsun.

Sonra ondan bunu düşünmesini iste.

Bakalım düşünebilecek mi?

Hayır düşünemeyecek.

Ama onun önüne dört tane tekerlek ve birkaç koltuk koy, tekerlek üzerindeki koltuğu çeken bir fayton koy, ondan sonra düşünmesini iste.

Bu malzemeleri kullanarak araba veya ona benzer birşeyi düşünmeye başlayacaktır.

Al sana kanıt işte!

Bak önceden çocuğun düşünmesini sağlayacak hiçbir malzeme olmadığı için bizim veled düşünemedi.

Ama malzemeyi onun önüne bırakınca, bakarak ve kurcalayarak düşünmeye başladı.

Yani önce gerekli maddeleri etrafına bıraktık, sonra düşünüp birşeyler türetmeye başladı.

Yoksa, hiçbir malzeme yokken düşünemedi.

Bu durum, materyalizmin doğru olduğunu kanıtlar.

Önce madde, sonra düşünce geliyor; sıralama bu şekilde.

Dünyadaki herşey böyle zaten.

Materyalizmin gerçekliğini kanıtlayan herşey etrafımızda bolca mevcut.

Maddenin düşünceyi belirlediğini kanıtlayan milyonlarca örnek verilebilir, ama düşüncenin maddeyi belirlediğini kanıtlayan bir tanecik bile örnek verilebilir mi?

Tanrının varolmasına en küçük bir olanak bile yoktur.

Herşey açık ve net.

Ne o? Böyle diyerek de mi ''kaba maddeci'' olduk yoksa?

Materyalizmden şüphe ediyor ve doğa-üstünün varlığını olanaklı görüyorsan sen maddeci değil bir çeşit agnostiksin demektir.

Sovyet eleştirisi yapmayı abartıp, materyalizmden kuşkuya düşmemek gerekir.

''Marksizm herşeye kadirdir, çünkü hakikattir'' (Lenin)

Hakikati inkar etmeyin, ona boyun eğin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Daha ne kanıtı gerekiyor?

Bir çocuğu al, ıssız bir adaya koy.

Hayatında hiç araba görmemiş olsun.

Sonra ondan bunu düşünmesini iste.

Bakalım düşünebilecek mi?

Hayır düşünemeyecek.

Ama onun önüne dört tane tekerlek ve birkaç koltuk koy, tekerlek üzerindeki koltuğu çeken bir fayton koy, ondan sonra düşünmesini iste.

Bu malzemeleri kullanarak araba veya ona benzer birşeyi düşünmeye başlayacaktır.

Al sana kanıt işte!

Böyle kanıt olmaz.. Tümel bir önerme, tekil örneklerle tanıtlanamaz.

Bak önceden çocuğun düşünmesini sağlayacak hiçbir malzeme olmadığı için bizim veled düşünemedi.

Ama malzemeyi onun önüne bırakınca, bakarak ve kurcalayarak düşünmeye başladı.

Yani önce gerekli maddeleri etrafına bıraktık, sonra düşünüp birşeyler türetmeye başladı.

Yoksa, hiçbir malzeme yokken düşünemedi.

Bu durum, materyalizmin doğru olduğunu kanıtlar.

Keşke bu kadar kolay olsaydı her şey..

Önce madde, sonra düşünce geliyor; sıralama bu şekilde.

Dünyadaki herşey böyle zaten.

Bence de öyle ama bunu ileri sürmek için mantıksal bir tanıtlama gerekmez..

Materyalizmin gerçekliğini kanıtlayan herşey etrafımızda bolca mevcut.

Maddenin düşünceyi belirlediğini kanıtlayan milyonlarca örnek verilebilir, ama düşüncenin maddeyi belirlediğini kanıtlayan bir tanecik bile örnek verilebilir mi?

Tanrının varolmasına en küçük bir olanak bile yoktur.

Herşey açık ve net.

Ne o? Böyle diyerek de mi ''kaba maddeci'' olduk yoksa?

Materyalizmden şüphe ediyor ve doğa-üstünün varlığını olanaklı görüyorsan sen maddeci değil bir çeşit agnostiksin demektir.

Sovyet eleştirisi yapmayı abartıp, materyalizmden kuşkuya düşmemek gerekir.

''Marksizm herşeye kadirdir, çünkü hakikattir'' (Lenin)

Hakikati inkar etmeyin, ona boyun eğin.

Ne Marx ne Lenin, materyalizmi mantıksal olarak tanıtlama yoluna gitmediler. Böyle bir savları ve çabaları asla olmadı. Dayanaklarını insanlık pratiğinden aldılar.. Ama asla senin burada yapmaya çalıştığın gibi karikatürize bir şekilde değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Böyle kanıt olmaz.. Tümel bir önerme, tekil örneklerle tanıtlanamaz.

O tekil örneklerden daha bir sürü verebilirim ama.

Yine de tümel önermemiz için yetmez mi?

Tekil örneklerden hareketle hiçbir tüme varım yapamayacak mıyız yani?

Senin mantığınla bakarsak, o zaman evrimin herhangi bir veya birkaç kanıtını bulduğumuzda bile, ''herşey evrim geçirir'' biçimindeki tümel önermemizin yine de kanıtlanamayacağını veya doğru kabul edilemeyeceğini iddia ediyor olmalısın.

Materyalizm de evrim de kanıtlanamaz şeyler ise, bu durumda bunları da bir çeşit inanç durumuna düşürmüş olmuyor musun?

Tekil örnekler, tümel önerme için kanıt teşkil etmiyormuş ya sana göre, o yüzden söylüyorum.

Tümel önermenin her ayrıntısı için kanıt istiyorsun galiba.

Fakat bu mümkün değildir.

Ve bunun olanaksızlığına dayanarak ulaşılabilecek tek sonuç, hiçbir tümel önermeye -marksizm ve evrim de dahil- bağlanmamak gerektiğidir.

Bu durum, insanı agnostisizme iter.

Her türlü tümevarıma dayanmayı ve hayata bir öğretinin penceresinden bakmayı tu kaka etmektir bunun adı.

Senin bu Popper'in etkisinden bir an evvel kurtulman gerekiyor.

Resmen agnostik takılıyorsun.

Diyalektiği fazla abartınca, insan maddecilikten çıkıp Hegelciliğe savruluverir; aman dikkat et Deicide'cim.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allahın varlığı ve birliği kesindir

bunun bir çok isbatı var isteyene bilimsel isteyene Kuransal isbatlarım

benim asıl mesaj niyetim

"Materyalizm Ve Tanrının Kesin Yokluğu" gibi iddiALI fakat içi boş saçmalığa

cevap vermek cevap şu:

bir şeyin yok olduğunu isbat edemezsiniz.

Tanrının yokluğunu iddia edenlerin bunu isbatlaması mümkün değildir

inanmıyorsanız bakın ateistlerin gerekçelerine

herbiri birbirinden farklı ve birbirine desteksizdir daha doğrusu kişiseldir

birbirine destek vermez bir noktada asla birleşmez

ama iman bir noktada birleşşir 124bin enbiyanın takiben Peygamber (sav) ın imza bastığı yere

ondan sonra gelen 100binler ulema binler muhakkikin ve evliya ve aktab ve alim

parmak basar evet bizde inanıyoruz ALLAH VARDIR PEYGAMBER SAV HAKTIR der.

hepsi birbirini destekelr kuvvet verir

ateizm ölmüştür arkadaşlar

Link to post
Sitelerde Paylaş
O tekil örneklerden daha bir sürü verebilirim ama.

Yine de tümel önermemiz için yetmez mi?

Tekil örneklerden hareketle hiçbir tüme varım yapamayacak mıyız yani?

Yapsan bile bu mantıksal bir tanıtlama olmaz. Ayrıca tümevarım da burada yaptığın gibi basit bir şey değil. Hangi bilimsel kuram, şu şöledir, bu böyledir, bu da böyledir.. o halde bu sınıfa giren her ey böyledir gibi basit bir yapıdan oluşur? Hani bunun matematiksel modeli, hani formülü, hani bağıntısı? Yapılan gözlemi nicelendirmeden bilim mi yapılır?

Senin mantığınla bakarsak, o zaman evrimin herhangi bir veya birkaç kanıtını bulduğumuzda bile, ''herşey evrim geçirir'' biçimindeki tümel önermemizin yine de kanıtlanamayacağını veya doğru kabul edilemeyeceğini iddia ediyor olmalısın.

Materyalizm de evrim de kanıtlanamaz şeyler ise, bu durumda bunları da bir çeşit inanç durumuna düşürmüş olmuyor musun?

Daha önce de konuştuk bu konuları.. Bilimsel konuların mantıksal tanıtlaması yapılamaz. Çünkü tümevarım mantıksal bir tanıtlama yöntemi değildir (Matematikteki tümevarımla karıştırma.. O ayrı bir şey) Evrim kuramı, kertenkele evrim geçirir, kuş evrim geçirir, böcek evrim geçirir.. o halde tüm vanlılar evrim geçirir gibi bir basitlik değildir. Soyut öngörüleri olan, evrimle ilgi mekanizmalar öneren, olguları derinlemesine açıklayan bir kuramdır.. Senin önüne sandalye ve tekerlek konmuş çocuğun gibi ilkel bir ucube değildir.

Ayrıca bütün kuramlar gibi evrim kuramı da insanlık pratiği tarafından sınanır. Bireysel bir fantazi değildir. Her yönü ile binlerce, onbinlerce gözlem ve deneyin konusu olmuş, basitçe sınanmakla kalmayıp, her gözlemin ortaya çıkardığı yeni sorunların çözümü için defalarca kullanılmıştır. Pratikten çıkmış ve tekrar pratiğe dönmektedir.. Bütün bilimsel kuram gibi. Sen, insan aklının ürünü olan bu muhteşem kuramın prestijini, kendi ilkel uslamlamanı haklı çıkarmak için kullanıyorsun. Yaptığın vulgarizasyon bile değil.. Neymiş, hiçbir zihin olmayan bir şeyi hayal edemezmiş. Ne şimdi bu? Böyle bir öngörü nasıl ve ne şekilde yanlışlanabilir? Söylesene, şöyle bir şey hayal edilirse o zaman benim söylediğim önerme yanlış çıkar diye.. Bu kriteri bile sağlamıyor senin bu hayal ürünü fantazin.

Tekil örnekler, tümel önerme için kanıt teşkil etmiyormuş ya sana göre, o yüzden söylüyorum.

Tümel önermenin her ayrıntısı için kanıt istiyorsun galiba.

Fakat bu mümkün değildir.

Ve bunun olanaksızlığına dayanarak ulaşılabilecek tek sonuç, hiçbir tümel önermeye -marksizm ve evrim de dahil- bağlanmamak gerektiğidir.

Bu durum, insanı agnostisizme iter.

Her türlü tümevarıma dayanmayı ve hayata bir öğretinin penceresinden bakmayı tu kaka etmektir bunun adı.

Senin bu Popper'in etkisinden bir an evvel kurtulman gerekiyor.

Resmen agnostik takılıyorsun.

Diyalektiği fazla abartınca, insan maddecilikten çıkıp Hegelciliğe savruluverir; aman dikkat et Deicide'cim.

Bir şey anlamadığın gibi, kendin uydurup kendi uydurduklarına inanıyorsun.. Biraz derinlik..

Link to post
Sitelerde Paylaş
çakırcalı sen de diğer arkadaşlar gibi iş dine gelinde bilim aşığı oluyorsunuz ama bilimsel bir yazı yazmak isteseniz elinize yüzünüze bulaştırıyorsunuz....

benim gerikafalı ve yobaz bilimaşığı arkadaşım sen veya dünyada yaşamış veya şuanda yaşayan herhangi bir varlık atom denen maddeyi herhangi bir organı ile farkedebilmişmidir....veya varlığı ile ilgili herhangi bir kati delili varmıdır.....peki daha atom madde ile ilgili elde kesin deliller yok iken atomaltı parçacıklarla ilgili yapılan açıklamalar nedir ozaman daha atomu görmeden... hissetmeden....duymadan....tatmadan....koklamadan bundan daha küçük ve atomu oluşturan bu maddelerde ne olaki benim bilim aşığı kardeşim.....nedir bu hepsi havada olan bilimsel veriler......bunları gören duyan oldumu aranızda....hiç merak edip atomu resmini görmek istemedinizmi benim bilim aşığı arkadaşlarım (cin ali resimleri hariç).....sonuç nedir koskocaman bir sıfır....peki bu kadar yazılıp çizilen şeyler ne olaki benim bilim aşığı arkadaşlarım....... nedir bu varlığı bilinen ama herhangi bir duyumuzla algılayamadığımız maddi varlıklar......sen daha bunları çözemezken adama bunu yaratanı soruyosun.......aslında bu atom denen varlık bizzat sana yaratanın varlığını gösteriyor ama sen hala şu çok değer verdiğin gözlerinle görmek istiyorsun yada ellerinle tutmak istiyorsun.....

ah benim bilim aşığı ama bilimden uzak yobaz kardeşim atom diyorki benim güzel insanlarım beni şu bir boku göremeyen gözlerinizle görmeye çalışmayın....(çalışsanızda bu sizin ahmaklığınızdır).....ama benide yoksaymayın (işte bakın evrendeki herşey benden oluşuyor)......

ah benim güzel kardeşim sen bu göz bu kulak vb organlarınla şu anda bilimsel olarak varlığı kabul edilen bir maddeyi bile farkedemezken aynı maddeyi yaratanı görmek istiyorsun.....uzun oldu daha sonra yazarız devamını....

atom ile ilgili kesin deliller yokmu ?

yani atomun varlığı kanıtlanmadı mı?

resmen hayal kırıklığına uğradım,demek bize öğretilenlerin ve pek işbilmez bilimadamlarının üstünde uğraş verdikleri onca şeyin hepsi bir bilinmezlik üzerine kuruluymuş.

atomun varlığı ile ilgili kesin deliller olmadan atomu parçaladılar,atom bombası ürettiler,içindeki enerjiyi açığa çıkarmaya uğraştılar.

mikrodan makroya geçişi maddeden tanrıya geçiş için kanıt olarak kullanmak istemek ancak,kısır bir döngüye götürür boşuna böyle klasik argümanları kullanmayın.

matematiksel ifade olarak sonsuz kelimesini kullandığımızda soyut bir anlam taşır,ama tanrı eğer sonsuzun(yani döngünün bir noktada kesilmesi için bir dayanak) matematiksel karşılığı olarak kabul edilirse soyut bir kavram olmaktan öteye gidemeyecektir.

soyut bir kavram da evrene veya dünyadaki yaşama müdahale etmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...