Jump to content

Tanri,Tanri oldugunu bilebilir mi?


Recommended Posts

  • İleti 665
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Merhaba Arkadaşlar:

Bakalım bu konuda ayet ne diyor:

Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır… (Araf Suresi, 54)

Tabi burdan altı günden kasıt ne, gökler ve yerden kasıt ne ve arştan kasıt ne bunları bilmek gerekir ki, sezanın sorusuna mantıklı bir cevap yolunda ilerlemelerimiz olsun.

Ancak yaratıcı bunların bilgisini size vermez, tabi ki bugünkü idrakle söylüyorum bunu, 1000 yıl sonra ne olacağını bilemem de yine de çok şey değişeceğini sanmıyorum. Kaldı ki bugünkü bilimin geldiği nokta bize ne kadar ileri gelse bile Allah katında çok çok geride....

Hepiniz Rahmana emanet olasınız....

Link to post
Sitelerde Paylaş

seza,

Demek bütün bu kanıt çabalarından sonra geldiğin nokta "Sen kuramıyor musun alâkasını?" cümlesi. Evet, aynen öyle, ben kuramıyorum alâkasını. Madem bu kadar basit bir şey, göster diyorum o hâlde.

Benden aksinin kanıtını istemişsin. Neyin aksinin kanıtını? "Tanrı ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yarattığını bilemez"in aksinin kanıtını. Nedir bunun aksi? "Tanrı ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yarattığını bilir"dir. Ee, sen istedin, kanıtlayayım o hâlde.

Tanrı derken alim-i mutlak ve ezelî bir Tanrı'dan bahsediyoruz. O hâlde,

1. Tanrı her şeyi bilir.

2. Ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yaratmış olması bir şeydir.

3. O hâlde, Tanrı ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yarattığını da bilir.

Kanıtın nasıl bir şeye benzediğini anladın mı şimdi?

Bir başka dayanağım şudur: Sen bir iddiada bulunuyorsun ve bunu göstermen gerekir. Gösteremiyorsan biz de doğruluğuna inanmayız doğal olarak. Ortaya atılan her abuk sabuk iddianın aksini ispatlamak değil benim işim. Ha sen bunu bir dayanak olarak gösterebilirsin. İddialarını kanıtlayamayacağını fark etmişsindir artık, aksinin kanıtlanamıyor oluşuna bağlarsın olayı. O zaman öyle de, bu iddiaların doğruluğu gösterilemiyor ama aksi kanıtlanmadığı için doğru kabul etmeliyiz de.

Gelelim senin kanıt çabalarına.

Sen eger o sayi kumesinin sonsuz oldugunu bulursan ve sonsuz sayinin bilgisine ulasirsan Allah ta ebediyet bilgisine ulasir.

Bu bilgiye nereden ulaştın? Benim sayı kümesinin sonsuz olduğunu bulmamla Tanrı'nın ne ilgisi var? "Bu böyle olursa şu da şöyle olur." diyorsun ama sadece diyorsun, öyle olduğu filân yok.

Tanri bilgiyi yaratiyor ise bilgiden once Tanri var olmalidir.

İki tane iddian var bu konuda. Birisini kanıtlamanı isteyince ötekini öne sürüyorsun. Bir "Bilgi ezelîdir." diyip "Tanrı o ezelî bilgiyi kendisinin yaratmış olduğunu bilemez." diyorsun bir "Bilgi ezelî değildir, Tanrı onu yarattığı için sonradan var olmuştur." diyorsun. Sakin ol, bunlardan bir tanesini kanıtla, sonra ötekine geçersin.

Kardesim sen harbi den odunsun diyecegim ayip olacak

Hakaret etmeye başlamışsan benim için tartışma bu noktada bitmiştir. Sana iyi eğlenceler.

mantik,

Öncelikle, matematikte ∞ - ∞ tanımsız değil belirsizdir. İkisi arasındaki farkı matematik kitaplarından öğrenebilirsiniz. Belirsiz olan bir ifadenin 0'a eşit olduğunu varsayıp işlem yapamazsın. Kaldı ki belirsiz ifadeler bizim aklımızın almayacağı ifadeler de değildir. Üzerilerinde işlem yapılabilir. Bunun için, en basitinden, bir lise son matematik kitabına başvurmak yeterli olacaktır. Netice olarak, matematikteki sonsuz kavramını aklımız alıyor, ortada herhangi bir paradoks yok.

Diyelim ki aklımız almıyor sonsuzluğu, bunun Tanrı'yı etkileyeceğini düşünmek saçmadır. Çünkü Tanrı alim-i mutlak olandır. Onun bir şeyleri nasıl bildiğini bilmiyor olmamız onun o şeyleri bilmediği anlamına gelmez. Nasıl bildiğini bilmeden de bilip bilmediğini bilebiliriz.

tarihinde Trajito tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Merhaba Arkadaşlar:

Bakalım bu konuda ayet ne diyor:

Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır… (Araf Suresi, 54)

Tabi burdan altı günden kasıt ne, gökler ve yerden kasıt ne ve arştan kasıt ne bunları bilmek gerekir ki, sezanın sorusuna mantıklı bir cevap yolunda ilerlemelerimiz olsun.

Ancak yaratıcı bunların bilgisini size vermez, tabi ki bugünkü idrakle söylüyorum bunu, 1000 yıl sonra ne olacağını bilemem de yine de çok şey değişeceğini sanmıyorum. Kaldı ki bugünkü bilimin geldiği nokta bize ne kadar ileri gelse bile Allah katında çok çok geride....

Hepiniz Rahmana emanet olasınız....

Altı günde yaratmak ne demektir ve bunun bize söylenmesinin ne gibi bir ilahi faydası vardır sizce ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Diyelim ki aklımız almıyor sonsuzluğu, bunun Tanrı'yı etkileyeceğini düşünmek saçmadır. Çünkü Tanrı alim-i mutlak olandır. Onun bir şeyleri nasıl bildiğini bilmiyor olmamız onun o şeyleri bilmediği anlamına gelmez. Nasıl bildiğini bilmeden de bilip bilmediğini bilebiliriz.

biraz konudışı bir soru:

Alimimutlak bir Tanrı kendine kullar yaratıp onlara "size özgür irade veriyorum"dese bu anlamlımıdır?

Onun bir şeyleri nasıl bildiğini bilmiyor olmamız onun o şeyleri bilmediği anlamına gelmez. Nasıl bildiğini bilmeden de bilip bilmediğini bilebiliriz.

Onun Alimutlak ve kadirimutlak olmasından yola çıkılarak bir çelişki elde edilebilir mi edilirse bu onun varlığını zedeler mi?

tarihinde DeHRi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Altı günde yaratmak ne demektir ve bunun bize söylenmesinin ne gibi bir ilahi faydası vardır sizce ?

GÜzel soru, işte insanı bilime yönelten bu tip sorulardır, devam arkadaşlar, doğru yoldasınız...

biraz konudışı bir soru:

Alimimutlak bir Tanrı kendine kullar yaratıp onlara "size özgür irade veriyorum"dese bu anlamlımıdır?

Kesinlikle anlamlıdır, anlamsız bulman için hepimizin robot olması ve ona inanıyor olması gerekirdi ve böyle bir sitede yazan insanlardan yani inanmayanlardan vs lerden bahsedemezdik...

Hepiniz Rahmana emanet olasınız....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kesinlikle anlamlıdır, anlamsız bulman için hepimizin robot olması ve ona inanıyor olması gerekirdi ve böyle bir sitede yazan insanlardan yani inanmayanlardan vs lerden bahsedemezdik...

Hiçbir anlamı yoktur Allah varsa eğer herkes herşey onun kuklasıdır sadece

Onun bilgisi tamdır değil mi? Bizi etimizde ruhumuzla yaratmadan önce bizim kaderimizin bilgisi onda saklıydı

Ona herkes inanmıyorsa ancak ve ancak bu onun tam olan bilgisinde böyle oldugundandır. Herkesin ona inanmaması zaten bir zorunluluk olarak karşımıza çıkar. Bundan kişinin kendisi asla sorumlu olamaz. Zaten sen diye ben diye özgür irade yoktur hepimiz bir kitaptaki sayfalar gibiyiz o kitabın dışında değiliz

Link to post
Sitelerde Paylaş
Benden aksinin kanıtını istemişsin. Neyin aksinin kanıtını? "Tanrı ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yarattığını bilemez"in aksinin kanıtını. Nedir bunun aksi? "Tanrı ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yarattığını bilir"dir. Ee, sen istedin, kanıtlayayım o hâlde.

Tanrı derken alim-i mutlak ve ezelî bir Tanrı'dan bahsediyoruz. O hâlde,

1. Tanrı her şeyi bilir.

2. Ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yaratmış olması bir şeydir.

3. O hâlde, Tanrı ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yarattığını da bilir.

Kanıtın nasıl bir şeye benzediğini anladın mı şimdi?

Degerli arkadasim sen zeka ozurlu falanmisin,12 yasinda Feynman'in fizik kitaplarini okudum diyorsun,yazdigin seylere bak.

Sen simdi kanit mi sundun bize??????

Yahu Tanri bilgiyi nasil yaratir????????

Bilgiyi yaratmadan once de Tanri olmasi gerekir !!!!!

Bilgisi yoksa zaten tanri degildir ve yaratamaz???????

Yaratilmis ne demek arkadasim,ne demekkkkkkkk?????

Senin kafa ile herhalde Tanri kendi kendini de ezeliyette yaratmistir !!!!!!

1,maddede diyorsun ki Tanri her seyi bilir,her seyi bilirse bilgiyi niye yaratsin?????????

Eger bilgiyi tanri yaratmis ise

Tanri var fakat Bilgi yok konumu olmalidir,baska turlu yaratamazzzzzz

Tanri ver ve Bilgi yok konumu mumkun degildir,cunku bilgi yoksa zaten Tanri da yoktur.

Tanri nin bilgisi ezeli olmalidir burada sanirim hemfikiriz

Ama bu bilgiyi Tanri yaratmis olamaz,nedenleri yukarida,

Iki tane mantik terimi ogrenmekle olmuyor,kafan vcalisacak kafannnnn

Bir milyon senedir hala itiraz ediyorsun,ayni seyleri yazdiriyorsun biraz dusunsene.

Ortaya atılan her abuk sabuk iddianın aksini ispatlamak değil benim işim degil

Ama benim isim !!!

Burada abuk subuk iddia nin ne oldugunu ve onun aksini ve ondaki celiskileri kimin gostermeye calistigini hala anlamadiysan senin icin hic bir sey yapamam.

Sen eger o sayi kumesinin sonsuz oldugunu bulursan ve sonsuz sayinin bilgisine ulasirsan Allah ta ebediyet bilgisine ulasir.

Bu bilgiye nereden ulaştın? Benim sayı kümesinin sonsuz olduğunu bulmamla Tanrı'nın ne ilgisi var? "Bu böyle olursa şu da şöyle olur." diyorsun ama sadece diyorsun, öyle olduğu filân yok.

Seninle calisan insanlar vs varsa hepsine kolayliklar diliyorum

hala anlamiyormusun ha sayi saymissin ha zamani saymissin ayni sey !!!!!!!!!

zaten zamani da sayi ile ifade edersin,sayi nin nesnel dunyada karsiligi yoktur ama sayi saymanin vardir.

Bak sana bir kume sayi veriyorum bana o kume nin sonlu mu sonsuz mu oldugunu nasil soylersin?????

Var mi bir yolu?????

İki tane iddian var bu konuda. Birisini kanıtlamanı isteyince ötekini öne sürüyorsun. Bir "Bilgi ezelîdir." diyip "Tanrı o ezelî bilgiyi kendisinin yaratmış olduğunu bilemez." diyorsun bir "Bilgi ezelî değildir, Tanrı onu yarattığı için sonradan var olmuştur." diyorsun. Sakin ol, bunlardan bir tanesini kanıtla, sonra ötekine geçersin.

Bu kadar mi anladin,inanmakta gercekten zorlaniyorum,yazilarindan belli olmasa mahsus yaoptigini dusunecegim.

Bilgi ezeli dir demiyorum,Tanri yi tanri yapan ezeli bilgidir diyorum

ama bu durumda onu yaratmis olamaz veya yarattigini bilemez

Eger Bilgiyi tanri yaratti ise\bilgi ezeli olmaz,ondan onceki tanri da bilgisiz kalir yani tanri olamaz o yuzden yaratamaz

nerede 2 tane iddia,burada anlamdigin su 2 ozellik celisiyor,biri dogru desen,oburu celisiyor,oburu dogru desen,onceki celisiyor, yoksa ben ikisini de iddia ediyor degilim

Neden cunku soru soruyorum

Bilgiyi Tanri mi yaratti?????

Bunun da 2 cevabi olur

iste o 2 iddia dedigin 2 cevaptir ama her 2 cevapta dogru yere cikmiyor.

Diyelim ki aklımız almıyor sonsuzluğu, bunun Tanrı'yı etkileyeceğini düşünmek saçmadır. Çünkü Tanrı alim-i mutlak olandır. Onun bir şeyleri nasıl bildiğini bilmiyor olmamız onun o şeyleri bilmediği anlamına gelmez. Nasıl bildiğini bilmeden de bilip bilmediğini bilebiliriz.

Bu uyutma mantigi,nasil i kurcalamak goruldugu kadar hic te zor degil.

Sana odun dedigim icin ozur diledim.

Yeni baslik actik oraya bekleriz,burasi karisti.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Trajito,

Öncelikle, matematikte ∞ - ∞ tanımsız değil belirsizdir. İkisi arasındaki farkı matematik kitaplarından öğrenebilirsiniz. Belirsiz olan bir ifadenin 0'a eşit olduğunu varsayıp işlem yapamazsın. Kaldı ki belirsiz ifadeler bizim aklımızın almayacağı ifadeler de değildir. Üzerilerinde işlem yapılabilir. Bunun için, en basitinden, bir lise son matematik kitabına başvurmak yeterli olacaktır. Netice olarak, matematikteki sonsuz kavramını aklımız alıyor, ortada herhangi bir paradoks yok.

Diyelim ki aklımız almıyor sonsuzluğu, bunun Tanrı'yı etkileyeceğini düşünmek saçmadır. Çünkü Tanrı alim-i mutlak olandır. Onun bir şeyleri nasıl bildiğini bilmiyor olmamız onun o şeyleri bilmediği anlamına gelmez. Nasıl bildiğini bilmeden de bilip bilmediğini bilebiliriz.

Benim verdigim kanit, ∞ - ∞ 'un neden belirsiz olduguna dair matematikte verilen kanit.

Cikis noktasinin ∞ - ∞ = 0 olmasi, cogu kisinin baslangicta oyle olmasi gerektigini dusunmesinden. Cunku tum sayilari, ayni benzerinden cikartirsam, geriye 0 kalir. Buradan yola cikarak, normal olarak cogu insan ∞ - ∞ = 0 olmasi gerektigini dusunuyor. Ama farketmiyor ki ∞ normal bir sayi degil. Cunku kendisine birsey eklenince de ayni kaliyor ∞. Bu yuzden de, ∞ - ∞ = 0 'in gecersiz oldugu sonradan ortaya cikartiliyor. Cunku goruluyor ki eger ∞'u normal bir sayi gibi kabul edip islem yapmaya kalkarsam, ∞ - ∞ 'u istedigim sayiya esitleyebiliyorum. Bu da belirsiz oldugu anlamina geliyor.

Belirsiz olmasi ise, tanimsiz olmasi demek. Bazi matematik kitaplarinda belirsizdir, bazilarinda tanimsizdir diye geciyor. Bizim amacimiz acisindan cok bir farki yok bunun.

Tanri'nin birseyleri nasil bilip bilmedigini biz bilemeyiz demissin. Dikkat edersen yazimda buna deginiyorum. Diyorum ki, biz bunu ancak kendi aklimiz cercevesinde degerlendirebiliriz. Varolup olmadigi bile belirsiz farazi bir varligin, farazi bir zihinsel yetisi turunde kabullerden yola cikarak bir yere varilamaz. Dayanmak zorunda oldugumuz sey kendi zihnimiz ve kendi mantigimizdir.

Eger bunlara dayanirsak, o zaman da bizim zihnimiz ve mantigimiz bir seyi nasil anliyorsa, Tanri da ayni seyi anliyor demektir. Bizim zihnimiz ve mantigimiz bir seyi anlamiyorsa, Tanri da anlamiyor demektir. Biz buradan cikmak zorundayiz. Cunku eger bunu yapmazsak, zaten hic tartismayalim. Butun soyleyecegimiz sozler sacmaliktir, safsatadir o zaman. O zaman hickimse hicbirsey gosteremez cunku.

Hep soyluyorum, rasyonel bir tartisma icin belli sinirlarin cizilmesi gerek. Tanri bizim aklimizin disindadir dersek, o zaman akil mantik kullanarak neden bu kadar tartisiyoruz? Neden birbirimizin zamanini ve dikkatini bos yere harciyoruz? Tanri akil disidir demek, bir kacistir. Rasyonel tartisma zeminini kabul etmemek, tartismayi reddetmek demektir. Tanri'nin akil ve mantik disi, absurd bir kavram oldugunu kabul etmek demektir.

Tabi buna ragmen de inanc mumkun. Cunku inancin dayanagi sanilanin aksine akil ve mantik degildir.

Inanc akil ve mantik urunu olmadigindan, akil ve mantik ile yok da edilemez. Ancak inancin akil ve mantik urunu oldugu sanisi yok edilebilir. Bu bir kez yok edildiginde ise, inancin geri kalan dayanagi tek basina gucsuz kalir. Cunku geri kalan dayanaklar psikolojik ve duygusal kokenlidir. Bunlardan insanlar eger cevresindeki sosyal ve psikolojik kosullar el veriyorsa zamanla kurtulabilir. Eger kosullar elvermiyorsa omrunun sonuna dek inancli olarak kalir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

seza,

Hep söylüyorsun "Düşün", "Anlamıyor musun?" diye. Yani senin kanıtındaki boşluklar düşünmeyle doldurulacak türden şeyler. Ben düşünerek bu boşlukları dolduramıyorsam ve sen dolduruyorsan kanıtın subjektif demektir. Sinek kanadına bakıp Allah'ı gören müminler gibi sen de bu dediğin şeylerden kendince bir imkânsızlık çıkartıyorsun. Olabilir, tamam, bu imkânsızlık senin kafandadır ve seni ilgilendirir.

Yaratılmış bir bilgi için "Tanrı var fakat bilgi yok konumu olmalıdır." diyorsun. Bunu nedenlendirmiyorsun. Neden böyle bir şey olmalıdır? Dikkat edersen ben hep tek bir şeyin kanıtını istiyorum ama sen konuyu dallandırıp budaklandırıyorsun. Bak ben sana Tanrı'nın ezeliyetteki bilgiyi kendisinin yarattığını bilebileceğini kanıtladım. Kanıt öyle olur, seninkiler gibi "Ama nasıl olurrrrrr?" diyerek değil. Senin yaptığın "Benim aklım nasıl olacağını almıyor." demekten başka bir şey değil.

Senden tek bir şeyi kanıtlamanı istiyorum. Birden fazla şeyi kanıtlamaya çalışma. Bir iletide bir şeyi kanıtla, sonra ötekilere geçersin. Anlıyorum kafanın karışıklığını bana yansıtmak istiyorsun ama işi karambole getirmek sadece konuyu uzatır. Birden fazla şeyi kanıtlarsan tartışmayı yürütmemiz olanaksız görünüyor. Ayrıca sensin geri zekâlı. Hehe! R. Feynman'ın fizik kitaplarını okuduğumu filân sanmışsın, Fizik Yasaları Üzerine isimli kitabını okuduğumu yazmıştım hâlbuki. Yoksa sen onu fizik kitabı mı sanıyordun?

mantik,

Kendi aklımız Tanrı'nın bir şeyleri, meselâ sonsuzluğu, bilip bilemeyeceği konusunda fikir yürütmeye yetiyor. Fikir yürütemediğimiz kısım o şeyleri nasıl bildiği. Matematikte çok vardır bu soruna benzeyen kanıtlar ve sorular. Meselâ bir sayının ne olduğunu bilmeyiz ama tek mi çift mi olduğunu biliriz ve oradan yola çıkarak bir şeyler kanıtlarız vs. Sayının kaç olduğunu bilmeye gerek yoktur onunla ilgili çıkarımlarda bulunmak için. Bu da onun gibi işte. Tanrı'nın alim-i mutlak olmasından her şeyi bildiğini çıkartabiliyoruz, nasıl bildiğiyse ayrı bir mesele.

tarihinde Trajito tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kendi aklımız Tanrı'nın bir şeyleri, meselâ sonsuzluğu, bilip bilemeyeceği konusunda fikir yürütmeye yetiyor. Fikir yürütemediğimiz kısım o şeyleri nasıl bildiği. Matematikte çok vardır bu soruna benzeyen kanıtlar ve sorular. Meselâ bir sayının ne olduğunu bilmeyiz ama tek mi çift mi olduğunu biliriz ve oradan yola çıkarak bir şeyler kanıtlarız vs. Sayının kaç olduğunu bilmeye gerek yoktur onunla ilgili çıkarımlarda bulunmak için. Bu da onun gibi işte. Tanrı'nın alim-i mutlak olmasından her şeyi bildiğini çıkartabiliyoruz, nasıl bildiğiyse ayrı bir mesele.

Matematikte hangi sayi oldugunu bilmeden, sadece tek mi cift mi oldugunu bilerek bazi sonuclara ulasabiliriz, ama gerektiginde farzettigimiz turde bir sayinin ornegini verebiliriz (ornegin baska bir tek ya da cift sayi), uzerinde konustugumuz spesifik sayinin hangisi oldugunu bilmesek de, o sayi yerine gececek baska sayilar dusunebiliriz. Yani o ornege konu olan kavrami anlayabiliriz, kavrayabiliriz, hatta gerekirse ornegini verebiliriz. Bu kavram zihnimize sigar.

Ama Tanri kavraminin o kosullar altinda nasil bilecegi konusu zihnimize sigmaz, bunun bir ornegini veremeyiz. Yani konu ayni degil. Kac oldugu bilinmeyen, sadece cift oldugu bilinen bir sayi ornegi Tanri'nin her seyi bilirligine uygulanabilecek bir ornek degil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yaratılmış bir bilgi için "Tanrı var fakat bilgi yok konumu olmalıdır." diyorsun. Bunu nedenlendirmiyorsun. Neden böyle bir şey olmalıdır? Dikkat edersen ben hep tek bir şeyin kanıtını istiyorum

Olur tek tek gidelim.

Simdi cevap sordugun sorunun icinden elini cikarmis buradayim diye salliyor ama sen hala analitik,plastik ve epismolitik pesindesin.

Bak adi ustunde YARATILMIS BILGI (SONRADAN OLMA)

yani onu kim yaratmis TANRI

BU BILGI YARATILMIS SA,

YARATILMADAN ONCE DE YOKMUS DEGIL MI !!!!

AMA ONU YARATAN VAR OLMALI,

ONDAN ONCE VAROLMALI KI YARATSIN

YARATAN HER ZAMAN YARATILANDAN ONCE VAROLMALIDIR KI YARATABILSIN !!!!!!

YARATILMIS HER SEYIN BIR BASI VARDIR !!!!!!!!

Buraya kadar hemfikir miyiz???????

Sen de sadece buraya cevap ver tek tek gidelim.

R. Feynman'ın fizik kitaplarını okuduğumu filân sanmışsın, Fizik Yasaları Üzerine isimli kitabını okuduğumu yazmıştım hâlbuki. Yoksa sen onu fizik kitabı mı sanıyordun?

Fizik yasalari uzerine adli kitabin icerigini biliyorum,su an elimde 1995 te basilmis ilk olarak 12 yasinda bir cocugun okuyabilecegi bir kitap degil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

mantik,

Tek-çift sayı örneğini aynı gerçekliğin bir başka örneği olarak sunmadım zaten. "Buna benzeyen" dedim – ki benziyor da. Kaç olduklarını bilmediğimiz tek-çift sayıların yerine başka sayılar verebiliyor olmamız benzetmeyi geçersizlemiyor. Kaldı ki bazı örneklerde tek-çift sayıların yerine başka sayılar vermek mümkün olmaya da bilir. Örnek ver dersen gösteremem şimdi ama anlatmak istediğimi açıklayabildim sanırım. Ya da tümden vazgeçelim örnekten, çok da mühim değil zaten.

seza,

Yaratılmış bilginin "sonradan olma" olduğu adı üstünde filân değil, yaratılmış olan ezelî olamaz diye bir kural yok. İlk önermede takıldık yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yaratılmış bilginin "sonradan olma" olduğu adı üstünde filân değil, yaratılmış olan ezelî olamaz diye bir kural yok. İlk önermede takıldık yani.

O zaman Tanri da ezeli o da yaratilmis olabilir mi??????

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanri'nin Tanri oldugunu bilemeyecegine dair, bu baslik altindaki yaklasimdan farkli, daha ust Tanri kavramlarina dayali baska bir arguman gelistirmek bence mumkun. Hem bu daha kolay anlasilir ve daha zor itiraz edilir bir arguman olacaktir kanimca.

Bu baslik cok uzadigi icin bunu TANRI SAHIP OLDUGU BILGIYI KENDISI MI YARATMISTIR basligi altinda (http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=1197) asacagim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...