Jump to content

Sosyal Darwinizm


Recommended Posts

Sosyal Darwinizm

Sosyal Darvinizm, Darwin'in kuramının genişletilerek sosyal alanda uygulanmasıdır. Yani, bireysel organizmalar arasındaki rekabetin çevreye en uygun olanın idame etmesi yoluyla biyolojik evrimsel değişikliğe neden olması gibi; bireyler, gruplar veya uluslar arasındaki rekabetin de insan topluluklarında sosyal evrime neden olduğu kuramıdır.

Darwin, “Türlerin Kökeni” adlı ve evrimin temel taşı olarak yorumlanan ilk kitabından uzunca bir süre sonra “İnsanın Türeyişi” adlı eserinde insan ve diğer memeliler arasında fiziksel ve fizyolojik açılardan temelde farklılıklar olmadığını savunmakla beraber, benzerliklerin insanın kültürel ve ahlaki yaşamı için de geçerli olduğunu da belirtmişti. Yani ahlak, zeka, yardımseverlik, yurtseverlik vs yi de biyolojik yapı gibi kalıtımın parçası olarak görmüştü. İşte bu husus sonradan Darwin’in haksız olarak suçlanmasına, fikirlerinin yozlaştırılmasında önemli nokta oluşturulmasına yol açmıştır. Çünkü Darwin’in ve bazı Darwin’cilerin toplumsal olay ve olguları “en güçlünün yaşaması” ilkesi içinde yorumlama girişimi insanlığa karşı suçlardan birisi için bilimsel kılıf oluşturmuştur. “Sosyal Darvincilik” adı verilen bu akım “madem ki en güçlülerin yaşaması doğa yasasıdır, o halde zayıflar ortadan kaldırılmalıdır” görüşüyle tarihteki en utanç verici sayfalardan birini oluşturmuştur. Ancak elbette Darwin ırkçılık, kölecilik, soykırımdan yana değildir. Onun Beagle Gezisi notları baştan sona insan topluluklarına değer veren, hoşgörülü bakışlarıyla doludur. Esasen bazı tarihçiler Darwin’in “İnsan’ın Türeyişi” ve daha sonra da “Cinsiyete göre Seçilim” adlı eserlerinde kendisini yukarda belirtilen anlamda Sosyal Darvinizm’den uzak tuttuğunu kaydederler. Ancak Darwin’i karalamaktan ısrar edenler bu görüşü de ona mal etmekte direnirler.

Sosyal Darvinizm Darwin’in adını taşımasına rağmen esas olarak kuramı ilk geliştirenler Herbert Spencer, Thomas Malthus, Francis Galton gibi başkaları olmuştur. Sosyal Darvinizm terimi ilk defa 1879’da Oscar Scmidth tarafından “Popüler Bilim” dergisindeki bir makalede kullanılmakla beraber 2. Dünya Savaşı sırasında (1944) Amerikalı tarihçi Richard Hofstadter’in “Amerikan Düşüncesinde Sosyal Darvinizm” adlı kitabından sonra gündemden düşmemiştir. Sosyal Darvinizm’in diğer sosyal değişiklik kuramlarından farkı, değişikliğin biyolojik alandan sosyal alana aktarılmasında yatar. Bununla beraber konunun ilginçliği pek çok felsefi tartışmaya ve araştırmaya neden olmuştur.

Etik bir kuram olarak Sosyal Darvinizm’in babası sayılabilecek Herbert Spencer, Darwin ile çağdaştı ve Darwin kuramını yayınlamadan önce de “güç doğruyu yapar” cinsi makaleler yayımlıyordu. (Hatta “Gelişme: Yasası ve Nedenleri” adlı kitabı, Darvin’in “Türlerin Kökeni’nden 2 yıl önce basılmıştı). Spencer, Darvinci fikirleri kendi etik kuramına hemen uyarlamıştır. Darwin'in uyarlanma (adaptation) kavramını, zengin ve güçlülerin zamanın sosyal ve ekonomik ortamına en iyi uyarlandığı savı için, ve doğal seçilim kavramını ise güçlülerin, zayıfların harcanması uğruna idamesini uygun, normal ve doğal bulduğu tartışması için kullanmıştı. Bununla da kalmamış, “en uyumlu olanın idamesi”nin doğal olması yanında, ahlaki olduğunu da savlamıştı. Hatta bazı aşırı Sosyal Darvinciler, insanın kendinden daha zayıf birisine yardım etmesinin ahlaken yanlış olacağını, çünkü temelde uyumsuz olan birinin idamesini ve olası üremesini teşvik etme anlamına geldiğini savlamışlardır.

Tabii, işin felsefi yanında çok değişik yorumlar vardır. Örneğin H.Spencer toplumun, bireylerin artan özgürlüğü yönünde evrildiğine inanıyor, dolayısıyla devletin sosyal ve politik alana müdahalesinin en aza indirilmesini istiyordu. Buna karşılık, sosyal reformcular da çeşitli sosyal kuralların konulması ve devletin daha güçlü rolünü savunmak için Darvinizm’i kullandılar. Bu hareket “Reform Darvinizm” olarak adlandırılmıştır. Onlar da insanların değişen şartlara uyarlanmaları için yeni fikir ve kurumlara ihtiyacı olduğunu öngörüyorlardı.

Bazı reformcular da evrim ilkelerini cinsel ve ırkçı fikirleri haklı çıkarmak üzere kullanmışlardır. Bunların en aşırıları da “öjenik”ler olmuştur. (Sir Francis Galton tarafından 1881’de Yunanca eugenav – iyi-doğmuş anlamında – kelimesinden türetilen (eugenics) bir terim). Bunlar belli ırk veya sosyal grupların (genellikle zengin Anglo-Sakson’ların) “doğal

olarak” başka gruplardan üstün olduklarını savlamış, suçlu ve akıl hastaları gibi uyumsuzların üremelerinin sınırlandırılması, ırklar arasında evliliğin yasaklanması yoluyla insan kalıtımının kontrol altına alınmasını önermişlerdi. Francis Galton zamanında genetik bilimi henüz bilinmiyordu. Bununla beraber Darvin kuramı türlerin doğal seçilimle değiştiğini göstermişti. Dahası, suni olarak da bazı özellikleri güçlü olan hayvan ve bitki yetiştirilmesi de yapılıyordu. Galton, “aynı şekilde insan ırkı da geliştirilmez miydi” diye merak etmişti.

Sosyal Darvinizm, bu gün ahlaki değerini şüpheli olarak nitelediğimiz çok sayıda eylemi mazur göstermekte kullanıldı. Sömürgecilik doğal ve kaçınılmaz görülüyordu. Yerliler zayıf ve idame edemeyecek kadar uyumsuz bulunuyor ve Sosyal Darvinci etik tarafından mazur gösterilerek topraklarına, kaynaklarına el konulması normal algılanıyordu. Askerlik alanında ise en güçlü ordunun kazanacağı ve dolayısıyla en uyumlu olacağı, kaybedenin ise doğal olarak uyumsuz olduğu kabul ediliyordu. Sonunda bu etik olarak insanlıktan uzak sömürgeci hükümetlerin tebasına karşı baskıcı taktikler uygulamasına onay vermeye kadar gitti.

Sosyal bağlamda ise Sosyal Darvinizm, kapitalizmin işçilere uzun saatlerde ezici iş karşılığında kuruşla ödeme yapılan daha yoz şekillerini ve büyük iş çevrelerinin işçi sendikaları gibi kurumları tanımamasını mazur göstermekte kullanıldı. Zenginlerin fakirlere veya daha az talihlilere bağışta bulunmasına gerek olmadığını, çünkü bunların nasıl olsa daha az uyumlu olduğunu ima ediyordu. Onların beslenmesi ve barındırılması, sadece onların idame etmesine ve uyumsuzluklarının çocuklarına aktarılmasına yarıyordu. Bu, nesilden nesile aktarıldıkça toplum uyumsuzlardan kurtulamıyordu.

Diğer taraftan 20. yüzyılın başından itibaren yaklaşık 30 sene süresince öjenik en parlak devrini yaşamıştır. Sosyal önyargı insan genetiği üzerinde yayılmış ve genellikle ırk ve sınıf üzerindeki sosyal farklılıkları genetiğe atfetmiştir. Bu sırada ABD’de 24 eyalette kısırlaşma yasaları yürürlüğe konmuş, kongre bazı ülkelerden göçü yasaklamıştır. Daha sonra Sosyal Darvinizm Naziler tarafından da kendi öjenik programları için kullanılmıştır.

2. Dünya savaşı sonrasında biyologlar insan genetiğini bu cins sapmalardan kurtararak insan kalıtımının karmaşıklığını açıklayan güvenilir bir bilim dalı yapmak için epey uğraştılar. Son 50 yılda molekül genetiği ile hastalık ve diğer şartlarda bulaşmış binlerce insan geni belirlenmiş, inceleyip çözümlenmiştir. Bu çalışmalar 1980’lerden itibaren İnsan Genom Projesi ile hızlanmış ve 2001’de insan genomundaki ilk tam DNA dizisinin taslağı ile sonuçlanmıştır. Uzun vadede insan genetik bilgisinin pek çok hastalık için tedavi ve terapiye yol açacağı şüphesizdir. Ancak gen terapisi, embriyo seçilimi ve sperm mühendisliği gibi tekniklerin insan geninin manipüle edilmesinin araçları olup insani ve eşitlikçi değer yargılarını hedef almasından endişe edilmektedir.

Sosyal Darvinizm’in felsefi problemi, bir temel kuram olarak gayet göz korkutucu ve kendini yıkıcı olmasındadır. Bunlar öncelikle doğal olanın ahlaken de doğru olacağı önermesini yapması, sonra da mevcut durumu bir mecburiyet durumuna çevirmek gibi bir doğallık yanlışlığına düşmesidir.

Görüldüğü gibi gerçekte Sosyal Darvinizm ile Darvinizm’in adı ve Sosyal Darvinciler tarafından yanlış uygulaması yapılan birkaç kavram dışında bir ortak noktası yoktur. Ancak Bilimsel bir kuram olan Darvinizm, etik bir kuram olan Sosyal Darvinizm ile karıştırılması yüzünden olumsuz tepki almaya devam ediyor. Bu karıştırmayı özellikle yaratılış taraftarları evrim ve Charles Darwin’i kamu karşısında gözden düşürmek üzere ırkçı, emperyalist ve öjenik göstermeye çalışarak kullanıyorlar.

Kaynakça:

What Darwin Really Said – Benjamin Farrington

http://en.wikipedia.org/wiki/Social_Darwinism

http://library.thinkquest.org/C004367/eh4.shtml

http://encarta.msn.com/encyclopedia_761579..._Darwinism.html

http://www.fordham.edu/halsall/mod/spencer-darwin.html

http://www.pbs.org/wgbh/evolution/darwin/nameof/index.html

Alıntıdır. alıntı adresi: http://www.evrim-teorisi.org//index.php?op...8&Itemid=34

NOT : Bu yazı son günlerde ahlak çığırtkanlığı yaparak ateistlerin korkkunç birer canavar olduğunu idda edenlere yöneliktir. İçeriği okuduğunuzda bu arkadaşların aslında yeni birşeyler söylemediklerini göreceksiniz. Ve baktığınızda Sosyal Darwinizme hangi tarafın daha yakın olduğunu göreceksiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vicdan denilen kavram herkeste vardır ve sadece teistlere özgü değildir ...Hatta dinler, diğer insanları ve toplumları kolaylıkla ötekileştirerek insanları türdaşımız gibi görmemizi engelleyerek büyük kötülüklere kapı açabilirler ... Yani sosyal Darwinizm için teistler tarafından ileri sürülen tüm olumsuz argümanlar dinler için de fazlasıyla geçerlidir ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesela savaşta ele geçen kadınları köle veya cariye yapmak, vicdanlı bir insanın aklından bile geçmezken veya geçmememsi gerekirken, din emredince doğal bir hale gelebilir...İslamın ilk zamanlarında birçok vicdanlı insan bu cariyelik kurumuna itiraz etmişlerdir ama o hengamede sesleri bastırılmıştır ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

pavel:Sosyal Darwinizm <BR>NOT : Bu yazı son günlerde ahlak çığırtkanlığı yaparak ateistlerin korkkunç birer canavar olduğunu idda edenlere yöneliktir. İçeriği okuduğunuzda bu arkadaşların aslında yeni birşeyler söylemediklerini göreceksiniz. Ve baktığınızda Sosyal Darwinizme hangi tarafın daha yakın olduğunu göreceksiniz.

Sn pavel tartışmaya değer bir sahsiyet olduğunuz söylenebilir.sanırım beni kastediyorsunuz.size bir soru sormak istiyorum.ancak buradaki tartışmalarla ilgili olan değil.buradakileri tartışrız zaten sürekli herkes tartışıyor.

ancak dediğim gibi benim aslına bakarsanız başka bir sorum var.bu soru tamamen konu dışıdır.konuyu tartışmak için yada ne bileyim aklımca sizi belli bir noktaya getirmek için değildir. basit bir soru.son derece samimiyim bu dediklerimde..

neyse uzatmadan soruma geçeyim.şimdi ben bir soru sordum: insan öldürmek ile sinek öldürmek farklı mıdır diye?tartışıldı edildi belli bir noktaya gelindi neyse.

cevap olarak burada 9-10 ateist söz birliğine vardılar.(yazışmayan belki daha 10 larcası da aynı fikirde) dedilerki ;""Arada teknik olarak fark yoktur.Hatta sinek öldürmek daha fena bir durumdur.En azından sineğin ekolojik dengede bir yeri vardır.İnsan ise sadece tüketicidir .insan sürüsü içinde zaten 3 te 2 si işe yaramaz sadece tüketici kesimken birinin ölmesi bişey kaybettirmez yada 100 tanesinin.Öldürülebilinir rahatlıkla.""(imzamda da diğer cevaplar ve hepsi paralel zaten)

şimdi buraya kadar zaten tartışıldı edildi ok.

ancak anladığım kadarı ile siz bu cevaplara katılmıyorsunuz.ve karşı çıkıyorsunuz (yok eğer katılıyorsanız sizi yanlış anlamış olabilirim)ve; tepki gösteriyorsunuz.

şimdi sorum:sizin tepkiniz bana mı yoksa bu cevabı verenlere mi dir?soru sormak cevabı kısıtlamadıktan sonra serbesttir değilmi?.eğer bir tepki gösterilecekse bunu asıl muhattabı cevabı verenler değilmidir.yani eğer tepkiniz bana ise; neden onların bu cevabı vermelerine sebep olan bir soru soruyorsunuz mu demek istiyorsunuz?

sorum inanın herhangi bir gizli kasıt içermemektedir.eğer içerdiğini düşünüyorsanız cevap vermeyin.sizin istemediğiniz veya karşı olduğunuz şey sorudamıdır yoksa cevaptamı?

samimiyetle cevap vereceğinizi umuyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fakat, bilhassa unuttuğunuz ve atladığınız bir husus var..

Bugüne kadar bilinen hiç bir savaşta, propaganda malzemesi vs. olarak dahi, sosyal darwinizm bir parametre olarak öne konmuş değildir..

Çanakkale'ye getirilen anzaklar örneğin, "Amanda biz Türklerden üstün ırkız, o aşşağı ırkı yok etmeliyiz.." gibi bir söylevle toplanmış değildir. Holokost mevzusunda bile, ne evrim ne de sosyal darwinizme atıf bile yapılmaz.

Bugün bile böyle bir söylevle hiç bir savaşı yapmaya yetecek personel ve motivasyon bulamazsınız.. Ama ,din elden gidiyor, huriler, cennet, isa, muhammed vs. diyerek dev kitleleri arkanıza alabilirsiniz..

Kısaca, yaşanan savaşların sebebinin buna dayandığı lafı, boş, bom boş bir laftan ibarettir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Fakat, bilhassa unuttuğunuz ve atladığınız bir husus var..

Bugüne kadar bilinen hiç bir savaşta, propaganda malzemesi vs. olarak dahi, sosyal darwinizm bir parametre olarak öne konmuş değildir..

Çanakkale'ye getirilen anzaklar örneğin, "Amanda biz Türklerden üstün ırkız, o aşşağı ırkı yok etmeliyiz.." gibi bir söylevle toplanmış değildir. Holokost mevzusunda bile, ne evrim ne de sosyal darwinizme atıf bile yapılmaz.

Bugün bile böyle bir söylevle hiç bir savaşı yapmaya yetecek personel ve motivasyon bulamazsınız.. Ama ,din elden gidiyor, huriler, cennet, isa, muhammed vs. diyerek dev kitleleri arkanıza alabilirsiniz..

Kısaca, yaşanan savaşların sebebinin buna dayandığı lafı, boş, bom boş bir laftan ibarettir.

anibal pavele bir soru sordum ama öyle bir cevap vermişsin ki o soruyu sana sormak istiyorum.yani itirazın sorumamı yoksa cevaplara mı?

birde sen biyolojiyi biliyodun.

insan ile sinek öldürmek başlığını okursanız iyi olur çünkü konu burdan çıkmıştır.

imzamdaki tüm cümleler oradaki ateisterin verdiği cevaplardan derlenmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> imzamdaki tüm cümleler oradaki ateisterin verdiği cevaplardan derlenmiştir.

Ben öyle bir şey göremedim nedense.. Bunlar ateistlerin verdiği cevaplar değil, görünen o ki, tek bir kişinin verdiği cevaptan alınma..

Bu yaptığınıza ne denir? Cımbızlama.. Bilinen bir safsatadır.

Durun madem öyle, bende size dinler ne der onu söyleyeyim: İnsanlar çarmıha gerin, el ve ayaklarını çaprazlama kesin. Yakaladığınız yerde öldürün.

Hımm, demekki bizim ateistler gene iyi söylemiş.. Siz daha ötesine, herkesi öldürün, işkence edin diyorsunuz, inananlar olarak..

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> imzamdaki tüm cümleler oradaki ateisterin verdiği cevaplardan derlenmiştir.

Ben öyle bir şey göremedim nedense.. Bunlar ateistlerin verdiği cevaplar değil, görünen o ki, tek bir kişinin verdiği cevaptan alınma..

Bu yaptığınıza ne denir? Cımbızlama.. Bilinen bir safsatadır.

Durun madem öyle, bende size dinler ne der onu söyleyeyim: İnsanlar çarmıha gerin, el ve ayaklarını çaprazlama kesin. Yakaladığınız yerde öldürün.

Hımm, demekki bizim ateistler gene iyi söylemiş.. Siz daha ötesine, herkesi öldürün, işkence edin diyorsunuz, inananlar olarak..

inanın şunu kırpıyımda anlamı değişsinde millet de kansın da gibisinden bir niyetim yoktu.

insan ve sinek başlığına bakın çarpıtmışsam söyleyin.

inanın dediğiniz gibi değil

nihili ben ateisst sanıyordum .deistmiş peki ya diğerleri.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pek çok hayvan türünde olduğu gibi insanda da güçlü

olanın zayıfın yaşam koşullarını zorlaştırması, ortadan

kaldırması gerçeği geçmişten geleceğe devam edecek

doğa kurallarının bir sonucudur. Ancak doğa kuralları

ile savaşan türümüzün her geçen gün dünyayı yaşanılır

olmaktan çıkarması söz konusu doğa kurallarının bir

sonucu olabilir mi? Bu soruyu sormaktan kendimi alamıyorum,

elbette Sosyal Darwinizm değil savunmuyorum, kapitalizmi haklı

çıkarmaya çalışmanın güçlü ama aciz bir yolu bu -sonuçta

kapitalizmden nefret ediyorum en az dinden nefret ettiğim

kadar- ancak dünyayı daha yaşanılır bir yer haline getirmek

için bir mücadele verilecekse nelerle karşı karşıya olduğumuz

iyi bilinmeli.

Eşitliğin, özgürlüğün temel olduğu insan ilişkilerinin tüm dünyada

gerçekleşmesi belki mümkün olmayabilir, ama sonuçta bu düşü

kuranların insanlık anlayışları gelmiş geçmiş tüm mal, din

tüccarlarının pazarladıklarından çok daha değerlidir, ki onca

yenilgiler aldığımız halde hala ayaktayız ve direniyoruz, bu

durum başka nasıl açıklanabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Darvin insanlık tarihine öyle bir kelime kazanmıştır ki pek çok sorunun cevabı bu kelimede yatmaktadır.Evrim ...

Sosyal Darwinizm konusunu okuduğumda ahlaki olarak , paylaşan arkadaşımıza katılmakla birlikte ,Sosyal darwinizmin gerçekliğini savunmaktayım ancak ilk başta bahsettiğim gibi evrim sadece biyolojide , sosyal olgularda değil ,psikoloji de ve soyut düşünde de kısaca tarih süresince değişen herşeyde vuku bulmaktadır..

Sosyal Darwinizmde ki üstünlük ve ahlaksal anlayışı , savunduğum düşüncelerin dığında tutarak söyliyebilirim ki toplumlar da değişen dünya koşullarına ayak uydurmakta , gelişimekte ( yada gelişememekte )ve değişmektedirler..

Öyleki buna en iyi örneklerin başında Türk toplumu gelmektedir.

Türk toplumunu ele alalım , yok olmamak için hantallaşmış , dağılmış , yok olmaya mahküm hale gelmişken varolabilmek için koklü değişiklikler yapmıştır. (ATATÜRK ün sayesinde ).

Aynı şekilde Japonlarda bu konuya iyi bir örnektir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Fakat, bilhassa unuttuğunuz ve atladığınız bir husus var..

Bugüne kadar bilinen hiç bir savaşta, propaganda malzemesi vs. olarak dahi, sosyal darwinizm bir parametre olarak öne konmuş değildir..

Çanakkale'ye getirilen anzaklar örneğin, "Amanda biz Türklerden üstün ırkız, o aşşağı ırkı yok etmeliyiz.." gibi bir söylevle toplanmış değildir. Holokost mevzusunda bile, ne evrim ne de sosyal darwinizme atıf bile yapılmaz.

Bugün bile böyle bir söylevle hiç bir savaşı yapmaya yetecek personel ve motivasyon bulamazsınız.. Ama ,din elden gidiyor, huriler, cennet, isa, muhammed vs. diyerek dev kitleleri arkanıza alabilirsiniz..

Kısaca, yaşanan savaşların sebebinin buna dayandığı lafı, boş, bom boş bir laftan ibarettir.

İkinci Dünya savaşını ve Nazi'leri nasıl unutabilirsin Anibal..

Adamların tek ilkesi sosyal Darwinizm idi. Değil mi?

Yahudilerle birlikte, çingeneleri, Rus'ları, Türk'ler hatta ve diğer aşağı gördükleri insanları derleyip toplayıp konzantrasyon kamplarıan tıkan ve sonra öldürenlerden ben mi sorumluyum?

Tabii senin öyle bir savaştan falan haberin olmayabilir. Haberin olmadığını söylersen mazur görülebilirsin.

Bu arada Nazi'ler Nietzsche'yi bile sömürmüşler ve onu kendi sapık ideolojilerine alet etmişlerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sosyal Darwinizm İkinci Dünya savaşından sonra kaybolmuşa benzemekte ise de, sağdır ve sıhhattedir.

Çeşitli verziyonları dünyada yaygındır. Ve hala etkindir.

İnsanlar birbirlerini aşağılamak için her türlü delile baş vururlar.

En son örneği IQ'nun ırklara göre dağılımdır. Zencilerde beyazlardan 10 kadar aşağıda olduğu haberi yayılır. Zenciler her fırsatta aşağılanır.

Bu arada çingenelerle birlikte Türk'lerin de aşağılandıklarına şahit olmuşumdur.

Ayrıca Türk'ler de bu konuda şaibelidir.

Ağzımı açtırmayın bana.. Bu forumda bile nelerini gördük, yaşadık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sosyal-darwinizm bir ideolojidir, darvincilik ise bilimsel bir teori.

sosyal-darwinizmi savunan neden ahmaktır.

1) sosyaldarvinci malthusun nufus teorisinin insan toplumuna uygulanmasından yanadır. ona göre besin maddeleri aritmetik insanlar ise geometrik cogalır buda rekabete ve ezme-ezilme ilişkisine yol açar der. ama gerizekalı sosyal darwinci hayvanın çoğunlukla topladığını, insanın ise hammaddeyi emekle işleyerek değer yarattığını ve bunun rekabet ile ezme-ezilme ilişkisini yok edebildiğini göremez. bugün rekabetin ve ezme-ezilmenin varolmasının tek nedeni üretilen bu değerin belli bir ayrıcalıklı sınıfın elinde servet ve zenginlik olarak birikmesi yol açmaktadır. ayrıcalıklı-asalak bu sınıf zor yoluyla mülksüzleştirildiğinde insanda insan olacaktır.

hayvan postunu doğadan almıstır, insan ise giysisini kendi üretir. gene hayvan ormandaki bitkileri hazır toplar ve yer, insan ise tarım yaparak yediklerini üretir.

2)sosyal darwinci ırkların evrimsel sıralama ile düz bir çizgi halinde olustuğunu söyler ve obna göre beyaz sarıdan sarı kızıldan kızılda karadan üstün ırktır. aynı şey bu ten rengine bağlı kafatası yapısı ile korelasyon içerisindedir. breakisefel kafatası onlara göre dolikosefallığı ortadan kaldırır.

ama bu gerizekalı sosyaldarwinci bilmez ki türleşme denilen şey bir kesikliliktir. yani bir tür diğerinden olustuğunda artık köklü ayrışmıştır, ve bu türün alt bölütleri yani ırklar arasındaki farklılık ise 10 bin yıl gibi kısacık bir süre olup çok önemsizdir. başjka bir değişle maymun afrikadaki ormanların yok olmasıyla açık araziye geçmiş ve afrikadan 14 milyon yıllık bir çıkışla (out of africa) anadoluya gelip insan olmustur. insan olduktan sonra ise bu insanlarin farklı populasyonları farklı kıtalara göç ederek farklı iklim kosulları tarafından doğal ıslaha yani doğal secmeye ugrayarak ırkları meydana getirmiştir. anadoludan avrupaya giden bölüt beyaz, afrikaya tekrar dönen bölüt kara, asyaya geçen sarı asyadan bering bogazı yoluyla amerikaya geçenlerde kızılderili ırkı meydanaa getirmiştir. yani ırklar arasındaki farklılık ardarda gitgide gelişen bir dizilim değil bir bilekten farklı parmakların cıkması gibi tek bir insan türünün 4 farklı kıtadaki farklı sürümleridir. bu insanların insan özellikleri (duygular zeka vb..) eksiksiz olarak aynıdır. aralarındaki fark çevre tarafından yapılan basit ıslahlardır. mesela sarı ırktan kimse şekerli besin tüketmez, zenciler deri hastalığına yakalanmaz, bir kısmı bazı hastalıklara bağışıklığı vardır vb.. gibi.

tarihinde antiliberty2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Engels de sosyal darwinist, onu ne yapacaz antiliberty yoldaş ?

bunu diyen olsa olsa maldır.

yukarıdaki çürütmeyi ben engels'in tabiatin diyalektiği adlı kitabından aldım.

engels darwin'in teorilerinin bile düzeltilmesi gerektiğini ve diyalektğe uygun hale getirilmes gerektiğini söylemiştir.

üstelik sosyal-darwinizm 20.yy ın ideolojisidir. engels 19.yy da yaşamıştır.

tarihinde antiliberty2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bunu diyen olsa olsa maldır.

yukarıdaki çürütmeyi ben engels'in tabiatin diyalektiği adlı kitabından aldım.

engels darwin'in teorilerinin bile düzeltilmesi gerektiğini ve diyalektğe uygun hale getirilmes gerektiğini söylemiştir.

üstelik sosyal-darwinizm 20.yy ın ideolojisidir. engels 19.yy da yaşamıştır.

Dediğimi kanıtlarsam mal oğlu mal olduğunu kabul edecek misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
adnan hoca'nın sitelerinde olabilir :)

Yok yok, orjinal kaynağından getireceğim. Kanıtlarsam ne yapacaksın onu söyle sen :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yok yok, orjinal kaynağından getireceğim. Kanıtlarsam ne yapacaksın onu söyle sen

kanıtlarsam diye bir ihtimal yok, çünkü böyle bir şey yok.

marx engels ve lenin'in savunduğu görüş sosyalizmdir. dolayısıyla sosyal-darvincilik denilen kapitalizm usagı şeyi "desteklediğini" iddia etmek gülünç hatta ahmaklıktır.

bir kaynak bile versen tamamen iftira yada uydurmadan ibaret olduğundan eminim ama genede ver bakalım neymiş.

ed: engels darwin in evrim teorisini savunmustur, sosyal-darwincilik ise engelsten sonra yani 20.yyda ortaya cıkarılmıs bir ideolojidir.

tarihinde antiliberty2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İhtimal yok ha, vay dinci kardeşim vay.

http://www.jstor.org/stable/494920?origin=JSTOR-pdf Şu linkteki makaleden alıntı yapıyorum.

Indeed, Marx himself consistently raged against the "rapacious" Jews

who stood in the way of socialist progress, and praised Darwin's notions

of survival of the fittest as "the scientific foundation of the historical class

war." Nor was Marx speaking only metaphorically. "We are ruthless," he

wrote defiantly in 1849, "and ask no quarter from you. When our turn

comes, we shall not disguise our terrorism...."

Marx's close collaborator, Friedrich Engels, took up the same thread

when he argued that there could be a reactionary people as well as a

parasitical class. Writing in 1849, in an article which was reprinted in

European editions of Marx and Engels at least through World War I,

Engels arguedt hatc ertainn ationsw ere counter-revolutionaryn, ot bearers

of progress, and therefore must perish. In the process of historical

development, Engels noted, these peoples had been left behind. Not even

bourgeois in a bourgeois era, the socialist revolution would leave them so

farb ehinda s to be irreclaimable. They were Volkerabfall( racial trash)and

as such their fate was to disappear. Engel's language was uncompromising:

Until its complete extermination, or loss of national status, this national thrash(völkerabfall) always becomes the most fanatical bearer there is of the counter-revolution.10

Concluding, Engels predicted that:

the next world war will cause not only reactionary classes and dynasties but also entire reactionary peoples to disappear from the earth. And that too is progress.11

Bu alıntıların kaynağı da şöyle:

10. W.H. Chaloner and W.O. Henderson, "Marx/Engels and Racism," Encounter,

45, (July 1975), 18, 22; George Watson, "Race and the Socialists. On the Progressive

Principleo f RevolutionaryE xtermination,"E ncounter,4 7, (November 1976), 19; idem,

"Was Hitler a Marxist?," 20-21; idem, "Nolte," 36; Robert Payne, The Unknown Karl

Marx: Documents Concerning Karl Marx (London, 1972), 14-15.

11. Friedrich Engels, "Der magyarische Kampf," in Franz Mehring, ed., Aus dem

literarischen Nachlass von Marx, Engels und Lassalle (Stuttgart, 1902), vol. 3. 236-237

(The articlei s translatedi n W. Blackstock andB .F. Hoselitz, eds., TheR ussianM enace to

Europe: A Collection of Articles, Speeches, Letters and New Dispatches (London, 1953),

61-62; Watson, "Race and the Socialists, 20; idem, "Was Hitler a Marxist?," 20; See also,

Chaloner and Henderson, "Marx/Engels and Racism," 18-23.

Çevirmeme gerek var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...