Jump to content

DEFORME ESKİ KAFATASLARI


Recommended Posts

DEFORME ESKİ KAFATASLARI

GİRİŞ

Mexico ve Peru' da garip şekilde deforme olmuş Hominoid kafatasları bulunmuştur. Dünyanın diğer yerlerinde farklı kafatasları bulunmuştu ama böyle küçük bir alanda (bu olayda Peru'nun Paracas bölgesi) ilk kez kafatası farklılıkları incelendi. Bazı kafatasları oldukça farklı sanki; başka türlere aitlermiş gibi, Homo cinsinden oldukça uzak türler

10lt9.jpg

Sıradışı Paracas kafatasının kafabağlamayla deforme olmuş bir çocuk kafatası olduğu düşünülüyor.

Sonuçta oluşan kubbeli başın güzel olduğu kabul ediliyordu.

“he Museo Regional de Ica” da fotoğraflanmıştır.

İnsanların çoğu, bu kafataslarının eski Nubia, Mısır ve diğer kültürlerde iyi bilinen baş bağlamaya iyi örnek olabileceğini düşündü. Fakat; anthropolojistler Peruvian kafataşı sekillerinin bağlamayla oluşan deformiteden farklı olduğunu kabul ediyor.

Bu örneklerin sadece deformasyon ya da patalojik vaka olduğuna dair varsayımları kanıtla-mak oldukça zor. Akılda tutulmalı ki cranium'un patalojik büyümesinin; istisnasız gelişiminin erken döneminde olan özürlü biri için oldukça kötü sonuçları vardır.Doğa bu konuda oldukça hoşgörüsüz. Burdaki tüm örnekler ergindi.

11rp9.jpg

Arkeoloji, Antropoloji ve Peru Tarihi National Museum'da fotograflanmıştır.

12ou4.jpg

Deforme kafatasları “ Museum Regional “ da fotğraflanmıştır.

Peruvian ve Meksikalı kafataslarıyla ve benzer şekilde bozulmuş Mısır kafatasları arasında bir bağlantı varmıdır. ?

13hu5.jpg

İnsanların kitaplarda gördüğü en eski tarih , kuzey amerikada 35000 M.Ö civarı ve çok daha sonra kuzey Amerikada’dır.Sadece modern tip anatomiye sahip insanlar peruda bulunmakta dır.Bu tür kafatasları normal şartlar altında burada bulunmamalıydı.

ICA , PERU VE MERİDA ; MEKSİKADAKİ KAFATASLARI

Bu kafatasları Robert Connolly tarafından dünyayı gezerken ve eski medeniyetlere ait materyal toplarken fotoğraflanmıştır. Bu yüzden bu olağandışı kafataslarının keşfi kendisinin çabalarının tesadüfi yan ürünleridir. Robert Connolly fotoğraflarını ' Search for Wisdom ' adlı CD-ROM da 1995'te yayınlanmıştır.

Kafatasları hakkında bilgi eksik ve bu, yaşları hakkında kesin bir kanıya varmayı, diğer hominidlerle ilişkilendirmeyi ve kökenlerini belirmeleyi oldukça zorlaştırıyor. Bazı kafatasları sanki tamamen başka türlere aitlermişcesine farklı. Homo cinsine hiç benzemiyor. Dikkat çeken ilk şey, tüm örneklerdeki cranium ölçüleri ve şekilleri. Resimlerde gösterilen 4 farklı grup var. Kolaylık olması açısından onları 'Conehead' (konikafa) , 'Jack-to-lantern' veya “J” ve “M” şeklinde adlandırdım. Bu sınıflandırmayı kafataslarının şekillerini baz alarak yaptım ve bunu yaparken “premodern” dediğim, ilk ve muhtelemen en eski tür olan kafatasını hariç tuttum.

Bu resimlerden bazıları (ilk ikisi) bir yıldan fazla bir süre önce “Compute Serve ” de yayınlandığında, insanların büyük bir çoğunluğu kafataslarının baş bağlamaya (eski Nubia, Mısır ve diğer kültürlerdeki) örnek teşkil ettiğine inandı. Fakat bu teoriyle alakalı sorun; bahsedilen kafatasların craniumum içi. Arkaya doğru uzayan tümseğe rağmen , yassılaşmış alınla birlikte normal insan kafataslarıyla aynı kapasiyete sahipler, tek fark ön ve yan deformasyonlarla birlikte oluşan şekil. “Konikafa” tipinden ziyade yuvarlak arka şekilleriyle ilk tip kafatasına ('premodern' )benziyorlar. Koni şeklindeki kafatasları bağlamayla deformasyonyana uğramış örneklerin arasında bulunmuyor.

İlk kafatasının kendi içinde problemler var. Kafatasının ön kısmı onun pre-Neanderthal familyasından bir bireye aitmiş gibi düşündürüyor.Fakat alt çene, modern insanlarınkinden daha sağlam olmasına rağmen modern şekil ve özelliklerine sahip.

Cranium şeklinin Erectus, Neanderthal tiplerle ya da modern insan tipinin şekliyle alakası yok. Bazı ufak Neanderthal özellikleri mevcut. Kafanın arka dibindeki artkafa tümseği ve yassılaşmış cranium dibi gibi. Fakat Homo Erectus un karakteristik özellikleri daha fazla. Cranial dip açısınun oldukça sıradışı olmasına rağmen. Bu durumun bir deforme olma olasılığını gözardı edemeyiz fakat kafatasının ön kısım açısının, büyüme sürecinde bilinen çene şekilleriyle normal insan tiplerine benzemek için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duymayacağı yüksek bir ihtimal.

Öyle görünüyor ki cevap şu; kafatası bilinmeyen premodern insan sınıfı ya da humanoid bir tipe ait.

Moder insan kafatasıyla karşılaştırıldığında açıkça görülüyor ki, kafatası kapasitesi insan ırkıyla bağlantılı. Aslında bu fazla şaşırtıcı değil çünkü; son Neanderthal ve ilk modern

insanlar (cro-Magnon) daha geniş kafatası çaplarına sahipti.( kabaca 1600 ccm-1750 ccm) Modern insanlarda bu 1450 ccm.

Kafatası çapındaki azalma şaşırtıcı bir durum, fakat bu başka bir konu.

Pre-modern insan tipine Güney Amerika kıtasında rastlanması da oldukça şaşırtıcı bir durum. Orthodox anthropolojisine göre, böyle bir kafatası yok, çünkü olamaz. Kaynak kitaplara göre insanların Kuzey Amerika'da bulunduğu en eski tarih 3500 M.Ö ve çok daha sonra Güney Amerika görünmüşlerdir. Kıtaya girdigi kabul edilen tek tip modern anatomisidir. Her tür insan cinsini her iki kıtayada (Amerika) daha önceki tarihlerde yerleştiren başka kaynaklarda var. Tabi bunu yaparken anormal bulguları baz alıyorlar. Ama akademi dünyası ne olursa olsun önyargılı kanılarına yapışmış durumda. Bu daha güvenli onlar için.

14ej0.jpg

premodern

Premodern kafatası ve takip eden Perunun Paracas bölgesinde bulunan diğer 3 türün biribiriyle bağlantılı olması gerekmiyor. Premodernin aslında “konikafa” tipinin öncüsü olması gibi bir ihtimal var, fakat elimizde yeterli analiz sonuçları olmadığı için bunlar hakkında sadece spekületif fikirlere sahip olunabilir.

Konikafa tipi cranial seklinden dolayı oldukça sıradışı. Elimizde tesadüfi ya da sonradan oluşan deformite olasılığını saf dışı bırakan 3 tür var Nubian deformasyonları her birinde birbirinden oldukça farklı.Morpholoji açısından herbirinin kendine has karakteristik farklılıkları var.Şüphe yokki hepsi birbiriyle sıkı sıkı bağlantılı ya da muhtemelen tamamen farklı türlerden olmasalar bile Homo cinsinin farklı dallarından örnekler.

C1'in modern insan kafatasıyla karşılaştırıldığında küçük uyumsuzluklar var. Bunlarda kafatasını yerine yerleştiriken oluşan biçim bozukluğundan kaynaklarınıyor.C2 ve C3

incelendiğinde görülüyor ki, craniumun dip açısı normalden çok farklı değil.Genel oranlar uyuşuyor

16bc9.jpg

Tüm resimlerde büyük cranial bombesi belirgin. İç değerlerle minimum cranial kapasitesinin 2200 ccm olduğunu düşünebiliriz.Fakat hacim 2500 ccm kadar yükselebilir. Kafatasının şekli; türlerin yokolma tehlikesine sokmadan beyin hacmini yükseltebilir miyiz veya biyolojik bir üretim (bozulmamış) sağlayabilir miyiz sorusuna cevap sunabilir.Fakat modern insanlarda konikafa tipinin örneklerini göremediğimiz için adını koyamadığımız birşeyler bu tipin günümüz modern tip kadar yayılmasını önlemiş

17nr6.jpg

J tipi kafatası bir çok problem teşkil ediyor. Tüm açılardan moderntip kafatası ile eşdeğer( bazı oran faktörleri hariç) . Farklılıklardan biri; göz yuvaları normal insanlarınkine göre % 15 daha büyük. Daha önemli bir farklılık ise kafatası tepesinin büyüklüğü. Tahmin edilen kafatası kapasite oranı minumum 2600 ccm ile 3200 ccm arası. Örneğin (J tipinin) yaşı bilinmiyor ve bügüne kadar bu türün diğer cinslerine rastlanmamıştır.

18hj0.jpg

M tipi kafatası belkide öncekilerden çok daha ilginç. M tipi kafatası tam değil. Yüz kısmının alt bölümü yok. Yüz kısmında kalan kısımlara bakıldığında karakteristik özelliklerin normal insan kafatasıyla örtüştüğü görülüyor.Diğer bir yandan, cranial kafatsı tepesi diğerlerinin içinde en geniş olanı.Ayrıca tepedeki iki çıkıntının oldukça anaormal bir görüntüsü var. Kafatası kapasitesinin rahat 3000ccm nin üstünde olduğu söylenebilir.

19yi0.jpg

Hem J hem M tipi biyolojik imkansızlığa sınır koyuyor. Örnekler hakkında yapabileceğim tek açıklama doğuştan böyle olmaları. Sanki her iki türün neoteny( türlerin olgunlaşmadan önce büyüme sürecini uzatma yetisi)'si normal tip insan ırkından çok daha öte bir şekilde gelişmiş.Bu aynı zamanda bu türlerin ortalama yaşam sürecinin modern insan tipininkine göre daha fazla uzamış olabileceği anlamına geliyor.

Bu örneklerin sadece deformasyon veya patalojik bir durum olduklarını saymak yanlış olur. Anormal tipte büyüme veya şekiller, modern insanlar arasında da zaman zaman görülebiliniyor ama bu vakalar farklı bir tür. Tıp literatüründe kayda geçen en büyük kafatası kapasitesi 1980 ccm, fakat kafatası şekli normaldi.

Ayrıca akılda tutulmalı ki craniumun patholojik büyümesi istisnasız gelişimin ilk evresindeki bir birey için olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Doğa bu konuda oldukça hoşgörüsüz. Burda örneklendirilen türlerin hepsi ergindi.

Cranial çıkıntı sınırı (ve dolayısıyla beyin hacmi) ve zeka diğerleriyle bağlantılı değil. Yukarıda bahsi geçen en büyük kafatasına sahip insan bir özürlüydü. Anotole France 1100 ccm lik kafatası kapasitesiyle başarılı bir yazardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kafatası gelişim kusurlarından internette bir ara istersen bakalım senin kafatasları hangisine daha çok benziyor.

Altta ICD10 koduyla en sık görülenleri verdim.

More common cephalic disorders

* Anencephaly (Q00.0)

* Colpocephaly (ICD10 unknown)

* Holoprosencephaly (Q04.2)

* Ethmocephaly (ICD10 unknown)

* Hydranencephaly (Q04.3)

* Iniencephaly (Q00.2)

* Lissencephaly (Q04.3)

* Megalencephaly (Q04.5)

* Microcephaly (Q02)

* Porencephaly (Q04.6)

* Schizencephaly (Q04.6)

Less common cephalies

* Acephaly (Q00.0)

* Exencephaly (ICD10 unknown)

* Macrocephaly (Q75.3)

* Micrencephaly (Q02)

* Otocephaly (Q18.2)

* Craniostenosis (ICD10 unknown)

o Brachycephaly (ICD10 unknown)

o Oxycephaly (Q75.0)

o Plagiocephaly (Q67.3

o Scaphocephaly (ICD10 unknown)

o Trigonocephaly (Q75.0)

* MOMO syndrome

* Positional plagiocephaly

* Polycephaly

* Encephalocele

* Cyclopia

Davulda kocamandır ama vurunca ses verir sadece. Bilim adamlarıda bazen zırvalıyor. Sendrom isimleri sadece kafatası incelenerek verilmez üstelik sen 35000 M.Ö önce yaşamış birinden bahsediyorsun. Belki çok eskiden hastalığa yol açan genetik bir mutasyon vardı zaman içinde azalarak yok oldu tarih sayfalarında kaldı yada değişerek günümüz sendromlarına dönüştü. Tıpta sendrom isimleri sadece kafatasına bakılarak koloy kolay verilmez sepmtomlar kümesidir. Senin araştırmacıların kafatası avcılığında nazi yanlısı faşhist antropolog bilim adamarı olmasın sakın.

tarihinde synapsis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Davulda kocamandır ama vurunca ses verir sadece. Bilim adamlarıda bazen zırvalıyor. Sendrom isimleri sadece kafatası incelenerek verilmez üstelik sen 35000 M.Ö önce yaşamış birinden bahsediyorsun. Belki çok eskiden hastalığa yol açan genetik bir mutasyon vardı zaman içinde azalarak yok oldu tarih sayfalarında kaldı yada değişerek günümüz sendromlarına dönüştü. Tıpta sendrom isimleri sadece kafatasına bakılarak koloy kolay verilmez sepmtomlar kümesidir. Senin araştırmacıların kafatası avcılığında nazi yanlısı faşhist antropolog bilim adamarı olmasın sakın.

synapsis yorumların şaşırttı beni.

kaldıki bu sıra nationalda bu konu çok gündemde.

bu bir tane iki tane bulunmuş kafa tası değildir.

peru ve mısır ve sümerde bulunur , ve ilginçtir yönetici tayfasının kafatası hep böyledir.

biraz incelersen şaşırtıcı benzerlikleri göreceksin.

nihayetinde bunları inceleyenler bir takım şeyleri biliyorlardır tahmin edersen. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu hakkında çok bilgim yok kusura bakma eğer bu kafatası kemikleri yaygınsa sadece müferit bir kaç kemikten ibaret değilse hastalık veya ırka has özelik ayırımı tam yapılıyorsa ve böyle bir ırk olabilirliği var ise ancak o zaman geçerlilik kazanır. Konuyu bende araştıracağım şimdiden daha fazla birşey söylemek istemem

tarihinde synapsis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Konu hakkında çok bilgim yok kusura bakma eğer bu kafatası kemikleri yaygınsa sadece müferit bir kaç kemikten ibaret değilse hastalık veya ırka has özelik ayırımı tam yapılıyorsa ve böyle bir ırk olabilirliği var ise ancak o zaman geçerlilik kazanır. Konuyu bende araştıracağım şimdiden daha fazla birşey söylemek istemem

link vereyim ;

http://members.cox.net/ancient-sites/inca/day2_Lima.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş

diyelimki bir ırka has özellikler değil ozaman bu adamların aklından zorumu vardıda kafalarına ip bağladılarda bu şekli aldılar ve nerden akıllarına geldi böyle yapmak cünkü böyle bişey yapmannın ne getirisi var nede götürüsü besbelliki var bir sebepleri birilerine benzemek istemişler yada insan haricinde baska bir akıllı yasam türü teorilerim şimdilik bu kadar

Link to post
Sitelerde Paylaş

davincinin linkinde daha ayrıntılı anlatılmış.

Patoloji uzamanları kafatasıların aşırı simetik yapsısına dikkat çekmiş. Diğer kafa tası bozuklukları prekürsörü olabileceği söylenmiş. Tek başına kafa tası yapısı ile yetersiz veri olduğunu ve bu yönüyle aksi ispat edilmediği sürece bir kafatası yapısı bozukluğu olarak değerlendirileceği yazılmış.

Ama benim AKHENATON daha önce gönderdiği linkte çömlek heykeller geldi. Şimdi kendime soruyorum:

Eğer oradaki çömlek heykeller ile kafatasları arasında bağlantı kurulursa.

1. Gerçekten böyle kafatasına sahip birileri yaşamış ve normal popülasyondan farklı olduğu ilgi çektiği için olayın fotarafını çeker gibi heykele döndürmüşler yada tüm popülasyon böyle sadece sanat eseri gibi kendilerini ifade etmişler. (Ama aynı kronolojik döneme ait kazı alanı etrafında sıradan insana ait kafa tasları varmı? Yada baskınlık oranı ne?)

2. Afrikada boynuna halka geçiren bayanlar gibi kafatası daha yumuşak iken bebeklik döneminde deforme edici şekilde sarmışlar vs. Ama bu tarz bir deformite hasara yol açacağı kesin bu yönüyle mantıksız.

3. Bunlar uzaylı insan hibridi genetik deney ürünü :)

4. Heykaller yanlış yada taraflı değerlendirildi.

Patoloji uzmanları yetersiz veri diyor. Heykellerin de ne ifade ettiği şaibeli. Uzaylıda değildir herhalde. linklerde okuduğum ve kendi yorumlarıma bakarsam bu kafatasları ne birşey nedebirşey değil yetersiz veri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kafa tası bebeklik dönemlerinde çok kolay şekillenir. Hatta "hasar" olarak nitelenemeyecek kolaylıkla şekillenebilir zannediyorum. Yapılan şey bıngıldağın henüz esnekken biçimlenmesine yön vermekten ibaret.

Bu doğru...

Ben bu kafataslarını gördüğüm sitede (siteyi imdi unuttum) bunların nasıl şekillendirildiklerini gösteren çizimlerde vardı...

Bunların tamamı normal insandır.O toplumun kültürü gereğince kafatasına daha bebekken çeşitli yöntemlerle şekil verilir.

Tıpkı boyuna halkalar takılarak uzatılması gibi yada ayağı çok sıkı sararak küçük kalmasını sağlamak gibi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...

onları diğer insanlardan farklı yapmak için küçükken o yumuşak kafataslarını a birşeyler yapmış cahiliye toplumu işte diyeceğim ama hala piramitler i çözmüş değiller yada açıklamalar %100 tatmin edici değil.

beni de küçükken tuzlu suyla yıkamamışlar terim leş gibi kokuyor. annem cahillik diye yıkatmamış

eskiler bazen birşeyler biliyorlar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer bu bir deformasyon sonucu oluşmuşsa günümüzde hala bu gibi olaylar yaşanıyor bilhassa Afrika'da boyunlarına halkalar takan kadınların boyunları normal bir insan boynundan çok daha uzun olabiliyor bunda dini ve sosyokültürel etkiler büyük ölçüde pay sahibi ne kadar halka varsa o kadar güzel olduklarına inanıyorlar tuhaf ama gerçek :rolleyes: :rolleyes:

tarihinde manyakodepresifpsikoz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
onları diğer insanlardan farklı yapmak için küçükken o yumuşak kafataslarını a birşeyler yapmış cahiliye toplumu işte diyeceğim ama hala piramitler i çözmüş değiller yada açıklamalar %100 tatmin edici değil.

beni de küçükken tuzlu suyla yıkamamışlar terim leş gibi kokuyor. annem cahillik diye yıkatmamış

eskiler bazen birşeyler biliyorlar

Konu ile doğrudan ilgili değil ama; ter kokması hızlı bakteri üremesi sonucu ciltteki yağ asidlerinin bozunması sonucudur. Doğuşta değil tuzlu suyla yıkmak, bebeği tuzlama yapsanız dahi, ergenlik sonrası ter kokusuna çözüm olmaz. Bakteri florasının düzenlenmesi, gerektiğinde diyet alışkanlığının düzenlenmesi gerek. Bazı besinlerin sindirim ile parçalandıktan sonra doğrudan veya değişmiş şekilde, ter ile atılması ve salgı niteliğini değiştirmesi koku nedenidir. En tipik örnek pastırmada kullanılan Çemen ve B vitamini haplarıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ICD-10 kodlu listede verilen kafa şekil bozukluklarının çoğu genetik sendromlarla ilişkilidir.

Genetik sendromun tek bileşeni kafatası şekli değildir. Buna eşlik eden santral sinir sistemi bozuklukları, diğer organ sistemlerinin bozukları bir aradadır.

Kafa şekli değiştirmenin geleneksel olduğu örneklerde ise, zeka ve diğer beyin işlevleri çok fazla etkilenmez. Yalnız, kafa gelişiminin tümüyle baskı altında tutulması durumunda beyin gelişemeyebilir. Kafa deliklerinden çıkan sinirler üzerine yaş ilerledikçe bası olabilir.

İlkel toplumlarda geleneksel olarak, (bir anlamda ilkel toplum modası), vücuda şekil vermek, kafası bağlamak sık uygulanabilmektedir. Anadolu da bile bazı yerlerde oksipital çıkıntının (kafa ardı) düzleşmesini engellemek için bebeği yan yatırma geleneği vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...