Jump to content

kuran allah'ın sözleridir diyenler..


Recommended Posts

"biz insanı en güzel kıvamlamada yarattık"

beni son aylarda en çok etkileyen ayet belki budur. insanı budan daha harika bir şekilde tanımlayan bir söz görmedim. ayete göre insan terkiplerin en güzeli...bak kendine içinle dışınla öylesin..bu terkip seni bazen çok büyük bazen çok küçük yapar..terkiin yani kıvamlamanın güzelliğidir seni düşüren ve kaldıran.

bu ayet öyle yüksek bir ayettir ki..çoğu müslüman bile anlayamamış ve burayı hep "insanı mükemmel şekilde yarattık" diye düşünürler, osya ayette mükemmel demez...kıvamlamada der, yani uyumda.. insanın uyum kabiliyeti çok yüksektir.. bu yatte evrimcilere de çok yem ve argüman var..şöyle ki:

gerçekten bir evrim varsa, öyle anlaşılıyor ki insan bunun son halkası.. peki soruyorum sana, neden biyolojik olarak insandan daha komplex bir varlık çıkmıyor ve bence çıkmayacak...çünkü insan en güzel ve yüksek uyum yeteneğine sahip. bu yetenek sayesinde alet yapabildiği için organizmasında bir değişim olmuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 68
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

gerçekten bir evrim varsa, öyle anlaşılıyor ki insan bunun son halkası.. peki soruyorum sana, neden biyolojik olarak insandan daha komplex bir varlık çıkmıyor ve bence çıkmayacak...çünkü insan en güzel ve yüksek uyum yeteneğine sahip. bu yetenek sayesinde alet yapabildiği için organizmasında bir değişim olmuyor.

İnsan öyle pokemon gibi zart diye evrilmez...Senin bir canlının hele şuanki insanın evrildiğini anlayabilmen gözlemleyebilmen için asırlarca yaşaman lazım..

Link to post
Sitelerde Paylaş
teşekkürlerr nihil abla..bu veridğin öğüdü hiçbir zaman unutmayacağım..tuhhh beee nasıl da düşünemedim yaa şimdiye kadar..hakikaten doğru söylüyorsun.

iyi demkki ben yanlış anlamışım.Neden bahsettiğini anlamak mümkün değil çünkü..

nihil abla--Bunu eşekliğine mi yapıyosunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
"biz insanı en güzel kıvamlamada yarattık"

beni son aylarda en çok etkileyen ayet belki budur. insanı budan daha harika bir şekilde tanımlayan bir söz görmedim.

bak allahın işine..

ne kadar mükemmel bir tarif vay anasını..

insan hakkında her şeyi özetlemiş bir cümleyle allahcan helal olsun..

bana nedense yoğurt tarifi gibi ya da çorba tarifi gibi geldi..

bi kilo çamur, yarım kilo balçık, bunu iyice karıştırıyon..

aha al sana insan..

oluşan kıvamın içinden çıkan kaburga kemiklerinide kıvamına gelene kadar pişiriyon..

aha al sana kadın..ama dikkat bu kadın ilki insandı..ilk yarattığım ikinci yarattığımı dövebilir..

şu ayete bakıpta mı aha işte allah kesin diyebildin..

demek seni bu kadar çok etkiledi..

tarık suresi 5. ayettende umarım bu kadar etkileniyorsundur..

bilmiyorum biliyor musun da erkeğin menisi karnın içinde bir yerlerden gelmez..

testislerden gelir..

ama tabi 7. yy çöl bedevisinden bunu bilmesini bekleyemeyiz değil mi..

bizim onun bilmeme hususuna lafımız yok..

bizim lafımız 21. yy ın ortaçağ beyinli insanlarına..

Link to post
Sitelerde Paylaş

umarım kruan seni de birgün adam eder. ama bunun için önce kendin buna hazır olmalısın,yoksa istediğin kadar oku bir işe yaramaz. kelimeleri öyle kafana göre çevirip anlamlandırmaya devam edersen allah da seni çarpmaya devam eder. meni diye çevirdiğin sözcük "zürriyet"tir. oysa kuranda (yasin:72) meni kelimesi "nutfe" olarak geçer.

nerede diyormuş meninin sırttan-belden geldiğini. göster bana öyle bir ayeti kuranı yere çalıp yırtacağım. ben senden tabii ki böyle radikal değişim beklemem. sadece dürüst ol derim. adam gibi okuyorsan oku. başkasının lafına gidip kendini kandırma.

gelelim asıl üzerinde durduğumuz ayete:

ne yani, sen şimdi alay edince ayetin değeri düşmüş mü oldu. varsa itirazın göster. nedir ayette saçma anlamsız, ilkel olan.

"AHSENİ TAKVİM" insanı artı ve eksileriyle tanımlayan ilahi bir nitelemedir. bak ne diyorum sana. bu ayet öyle harika ki, sonradan gelenler bile, müslümanlar bile çoğu kez bunu "mükemmellik olarak tercüme ederler ki ayette öyle anlam yoktur. en güzel kıvamlamadadır der ki enfes bir tanımdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsan öyle pokemon gibi zart diye evrilmez...Senin bir canlının hele şuanki insanın evrildiğini anlayabilmen gözlemleyebilmen için asırlarca yaşaman lazım..

Peki nihil

Evrim evrim diye paralanan ve olduğunu savunanın en babası kaç sene yaşamış?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ey iman edenler! Yemeğe izin verilmeksizin, vaktine de bakmaksızın, Peygamberin evine girmeyiniz. Fakat dâvet edildiğinizde girin. Yemeği yiyince hemen dağılın, yemekten sonra sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamberi rahatsız ediyor, lâkin utandığından, size karşı bir şey söylemiyordu.Oysa Allah, gerçeği açıklamaktan çekinmez. Eğer müminlerin annelerinden bir şey soracak veya isteyecek olursanız, onu perde arkasından isteyiniz. Böyle yapmanız, hem sizin hem de onların kalpleri yönünden daha nezihtir. Sizin Allah’ın Resulünü rahatsız etmeniz ve kendisinin vefatından sonra onun eşlerini nikâhlamanız asla helâl değildir. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır. (Ahzab 53)

"Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe peygamberin evine girmeyin..." Ümmetin Peygamber ile ilgili durumu iki şekildedir: Birisi Peygamberle başbaşa olduğu durumdur. O zaman vacip olan onun rahatsız etmemektir. İşte bu sûrenin 53. âyeti olan "Ey iman edenler! Peygamberin evlerine yemeğe çağrılmaksızın vakitli-vakitsiz girmeyin" emri ile bu, beyan buyuruluyor. İkincisi ise Peygamber (s.a.v.) insanların arasında bulunduğu esnadadır. O zaman vacip olan da ona hürmet göstermektir. Yine bu sûrenin 56. âyeti" olan "Ey iman edenler! Siz de ona salat ve selam getirin" ayetiyle de bu beyan buyruluyor. Nur Sûresi'nde de "Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere izin alıp sahiplerine selam vermeden girmeyin." (Nur, 24/27) buyurulmuş, kendi evlerinizden başka evlere sahiplerinden izin almaksızın girmeyiniz diye yasaklama getirilmişti. Bu hüküm genel nitelikli olduğu için, elbette Peygamberin evlerini dahi kapsıyordu. Fakat "Peygamber müminlere canlarından ileridir. Onun eşleri de müminlerin anneleridir." (Ahzab, 33/6) buyurulmakla, Peygamberin müminlere canlarından daha ileri ve hanımlarının onların anneleri olması, müminlerin Resulullahı'ın evine kendi evleri gibi izin almaksızın girebilmelerine caizlik verecek zannedilebilirdi. İşte bu ayet hem böyle bir zanna yer olmadığını anlatıyor, hem bu vesileyle Resulullah'ın eşlerine "hicab"ı (tesettürü) emrediyor, hem de müminlerin anneleri olmalarının mânâsını açıklıyor. Âyetten anlaşıldığına ve İbnü Abbas'tan rivayet olunduğuna göre, birtakım kimselere zaman zaman Resulullah'ın evinde yemek yediriliyordu. Bunlar bazen, yemekten önce yetişinceye kadar bekliyorlar, yemekten sonra da hemen çıkıp gitmiyorlar, Resulullah (s.a.v.) sıkılıyordu, bu ayet nazil oldu. Hz. Zeyneb ile evlendiği zaman yapılan düğün yemeğinde nazil olduğu da Buharî, Tirmizî ve başka kitaplarda Hz. Enes'ten rivayet olunmuştur. Sizin için yemeğe izin verilmedikçe, denilmeyip denilmesi, izin kelimesinin içine davet manasını da yüklemek içindir. Beydâvî'nin ifadesine göre bu mânâ yüklemenin sebebi de, izin verilse bile yemeğe çağrılmadan varmanın güzel olmayacağına işaret etmek içindir. Yemek zamanına bakmaksızın veya yemeğin olmasını gözetmeksizin veya gözetmemek üzere girmeyin.

İNÂ, bir şeyin zamanı gelip çatmak, yahut bir şey kemaline erip yetişmek mânâlarına gelir. Burada ikisiyle de tefsir edilmiştir. Bu "bakmaksızın" kaydı "Girmeyiniz" fiilinin fâilinden haldir. Yani zamanı gözetmemeniz, beklememeniz üzere, size yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat çağrıldığınız zaman da girin. Zamanından önce de olsa girin. Fakat yemeği yediğiniz zaman da hemen dağılın. Hiç durmayın. Söz dinlemek veya sohbet etmek üzere izin verilmedikçe girmeyin. Bu da üzerine atfedilmiştir. Bizim anlayışımıza göre, bu kaydın yararı, yemekten başka maksatlar için de izinsiz girmenin yasaklığını genellemektir. Çünkü o izinsiz, zamansız giriş ve duruş Peygambere eziyet veriyordu. Evini daraltıyor, ev halkını sıkıyordu; fakat sizden utanıyor, girmeyin çıkın demekten sıkılıyordu. Halbuki Allah gerçeği söylemekten çekinmez, sıkılmaz. Yani Nûr Sûresi âyeti gereği, başkasının evine izinsiz girenlerin ve ihtiyaçtan fazla duranları çıkarılması bir haktır. O halde Allah'ın söylediği gibi söylemekten sıkılmamak gerekir. Şayet size "Geri dönün' denilirse dönüp gidin. Bu sizin için daha temizdir." (Nûr, 24/28) İzin ile girdiğinizde de kadınlara bir meta, gerekli bir şey soracağınız veya isteyeceğiniz zaman artık onlara bir "hicab", yani görülmelerine engel bir perde, bir siper arkasından sorun. Bundan böyle "harem", farz kılınmışıtır ki, o zamana kadar Araplar da adet değildi. Öyle yapmanız, izinsiz girmemek, çabuk dağılmak, hareme soracağınızı perde arkasından sormak hem sizin kalbleriniz, hem onların kalbleri için daha fazla temizliktir. Şeytanî düşüncelerden, vesveselerden uzaklaşırsanız, hem kadınların, hem erkeklerin iffet ve ismet hisleri daha fazla yükselir, edeb, nezihlik, takva, hürmet gösterme artar. Hem Resulullah'ı üzmeniz, incitmeniz sizin için doğru ve caiz olamaz. Ona hak ve yetkiniz olmadığı gibi, size yaraşmaz ve hakkınızda iyi olmaz. Onun için onu incitmesi düşünülen durumların ve hareketlerin hepsinden sakınmalı hiçbirini caiz görmemelisiniz. Onun arkasından, yani vefatından sonra hanımlarını nikahlamanız asla olamaz. İşte onların müminlerin anneleri olmalarının asıl mânâsı budur. Öz anneler gibi nikahlarının ebediyen caiz olmamasıdır. Çünkü o günah, Peygamberi üzmek, buna dahil olmak üzere o vefat ettikten sonra hanımları ile nikahlanmak günahı Allah katında çok büyük bulunuyor. Peygambere kasten eziyet etmek inkâr olduğu gibi, hanımları ile nikahlanmayı, helal saymak da öyledir. Resulullah, vefatında da Allah katında öyle muazzam ve öyle saygı gösterilmesi vacip olandır.

Bu âyet-i kerimeye "Hicab âyeti" denmekte ve nüzul sebepleri hakkında çeşitli rivayetler zikredilmektedir. Bunları şöylece sıralamak mümkündür:

Bu âyet-i kerimenin, Resululullahm, Zeyneb Bint-i Cahş'la evlenmesi sı­rasında düğün yemeği verirken, sahabilerin geç vakitlere kadar oturmaları üzeri­ne nazil olduğu rivayet edilmektedir.

Enes b.Mâlik diyor ki:

Ben bu ayetin nüzul sebebini çok iyi biliyorum. Zeyneb Bint-i Cahş (r. anh.) Allah tarfmdan Resullulaha hediye edilince (onunla evlenmesini emredin­ce) Resullullah ile Zeyneb bir araya geldiler. Resullalah yemek yapıp insanları1 yemeğe davet itti, Onlar oturup konuşmaya daldılar. Onlar oturup konşurken Resulullah (s.a.v.) dışan çıkıp içeri giriyordu. Bunun üzerine Allah teala: "Ey iman edenler...perde arkasından isteyin.," âyetini gönderdi. Artık bundan sonra kadınlarla erkekler arasına perde çekilir oldu. (Haramlık selamlık başladı)

Diğre bir görüşe göre ise Enes b Mâlik şöyle diyor:

Resullah (s.a.v.) Zeyneb Bİnt-i Cahş ile evlenince insanları düğün yeme­ğine edavet etti. İnsanlar yemek yedikleri sortra oturup konuşmaya başladılar Resullullah kalkıp gidecek gibi oldu. Fakat oturanlar kalkıp gitmediler. Resulul­lah bu durumu görünce kalkıp dışan çıktı. Oturanların bir kısmı da onunla bera­ber kalkıp gittiler. Fakat içlerinden üç kişi oturmaya devam ettiler. Kesulullah içeri girmek istedi. Ben de koşup Resulullaha herkesin gittiğini söyledim. Resu­lullah gelip içeri girdi. Ben de içeri girmek istedim Resulullah benimle kendi ansna perde çekti. Bunun üzerine Allah teala bu âyeti gönderdi.

Enes b. Mâlik diğer bir rivayette bu âyetin nüzul sebebi olarak Hz. Ömer'in Resulullahtan hanımlarını örtmesini istemesini zikretmiş ve şöyle diniştir.

Ömer (r.a) dedi. ki: Dedim ki: "Ey Allanın Resulü, senin yanına takva sa­hibi de giriyor fâtir de giri>or. Müminlerin annelerine emretsen araya perde çekse­ler nasıl olur? Bunun üzerine Allah teala hicab âyetini (Kadınlarla erkeklerin arası­na perde çekilmesini emreden âyeti) indirdi.

Âyet-i kerimede, müminlerin, izinsiz olarak Resuluflahın evine girmeme­leri, yemek için davet edildiklerinde yemek yedikten sonra oturup sohbeti uzat­mamaları, Peyamberin hanımlarından birşey istendiğimde, perde arkasından is­lenmesi ve Peygamber (s.a.v.) in vefatından sonra onun hammlanya cvlenilc-meyeceği beyan edilmektedir.

Selam ve dua ile...

Sorularla İslamiyet Editör

[Kaynak]

Link to post
Sitelerde Paylaş
umarım kruan seni de birgün adam eder. ama bunun için önce kendin buna hazır olmalısın,yoksa istediğin kadar oku bir işe yaramaz. kelimeleri öyle kafana göre çevirip anlamlandırmaya devam edersen allah da seni çarpmaya devam eder. meni diye çevirdiğin sözcük "zürriyet"tir. oysa kuranda (yasin:72) meni kelimesi "nutfe" olarak geçer.

nerede diyormuş meninin sırttan-belden geldiğini. göster bana öyle bir ayeti kuranı yere çalıp yırtacağım. ben senden tabii ki böyle radikal değişim beklemem. sadece dürüst ol derim. adam gibi okuyorsan oku. başkasının lafına gidip kendini kandırma.

gelelim asıl üzerinde durduğumuz ayete:

ne yani, sen şimdi alay edince ayetin değeri düşmüş mü oldu. varsa itirazın göster. nedir ayette saçma anlamsız, ilkel olan.

"AHSENİ TAKVİM" insanı artı ve eksileriyle tanımlayan ilahi bir nitelemedir. bak ne diyorum sana. bu ayet öyle harika ki, sonradan gelenler bile, müslümanlar bile çoğu kez bunu "mükemmellik olarak tercüme ederler ki ayette öyle anlam yoktur. en güzel kıvamlamadadır der ki enfes bir tanımdır.

tarık:

5. Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.

6. Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı.

7. Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.

bir çok müslüman burda bahsedilenin meni olduğunu kabul ediyor..

ve bu kabulle bel ile kaburga kemikleri arasından geleme olayında kıvırmalar yapıyorlar..

fışkıran su menidir..

nerden fışkırdığı bellidir..

kimiside şöyle kıvırıyor bak söyleyeyim..

aslında bu su insanmış..

kadının bel ile kaburga kemikleri arasından insan çıkıyormuş..

ahanda al sana mucize..

kuranı apaçık indirdik diyor allahın ama herkes farklı anlıyor nedense..

Link to post
Sitelerde Paylaş

5. Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.

6. Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı.

7. Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.

Sanırım Muhammed orgazm olurken en çok bel ve kaburga kemiklerinin arasını hissediyordu..Orgazm sırasında en fazla o bölgesi kıpraşıyor olabilir.. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
işte benden de etkileyici bir ayet... EVLERE KAPILARINDAN GİRİNİZ.(BAKARA 189) ben hep ya pencereden ya da bacadan giriyordum. ayeti okuyunca kapıyı keşfettim.size tavsiyem siz de kapıdan girin.

Sidarta,

"Eve arkadan girmeyiniz!" ifadesi arapçada bir deyimdir

Yani lafı dolandırmayın demek.

:lol: :lol: :lol: :lol: :lol:

Allahın kendisi neden lafı dolandırıyor?

Allah bukadar önemli bir kitap yazarken resmiyetten uzak mahalle diliyle yazarsa böyle komik duruma düşer işte.

Tüm insanlığa gönderilen kitapta sadece arapların kullandığı bir deyim neden var?.

Allahın kendisi neden lafı dolandırıyor?Allahın insan icadı olan deyimleri kullanması size hiç ilginç gelmiyor yani...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...

NAHL suresi 74- Artık Allah’a (şanına uymayan) benzetmeler yapmaya kalkmayın. Çünkü Allah bilir, siz bilmezsiniz.

CÂSİYE 22 Allah, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak, herkese kazandığının karşılığı verilsin diye yaratmıştır. Onlara zulmedilmez.

ENBİYÂ suresi 47- Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onurun ayeti güzelmiş hakkaten ;

Tevbe-5

O kafirlerin anasını, avradını, sulalesini......Neyse iste, o kafirleri yakaladığınız yerde öldürün, ayrıca karı ve kizlarini da cariye yapıp, bafileyin. Eger Müslüman olmayı kabul ederlerse, bunu kutlayıp, beraberce halay çekin. Allah öyledir, böyledir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslinda Kuran´da Ahzab´in tamamina yakinini begenirim, ancak favori ayetim Ahzab-53´tur. Buyrun...

<b>Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat çağırıldığınız vakit girin. <!--coloro:#FF0000--><span style="color:#FF0000"><!--/coloro-->Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O'nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz.<!--colorc--></span><!--/colorc--> Çünkü bu Allah katında çok büyük bir günahtır.</b>

aynen. bende bu ayeti arıodum baktım yazmşsın. harika bir ayet bunu okur okumaz allahın varlığını iliklerimde hissettim :D

yanlız eski ahitteki "karanlıklar vadisi" ayrıca incilde geçen: ezekiel 25:17 favori ayetimdir:

tam türkçesini bulamadım ama aklımda kaldığı kadarıyla: "erdemli adamın yolu bencillerin insafsızlıklarI ve zulmüyle sarmalanmıştır. yanlız karanlklar vadisinde iyilere rehberlik eden kişi kutsanmıştır. kayıp çocukların babası ve kardeşlerimin gerçek hamisidir o. kardeşlerimi zehirlemeye ve yok etmeye kalkışanlardan birgün intikamımı mutlaka alacak ve onları büyük bir öfke ve güçle vuracağım. VE SENDEN İNTİKAM ALMAYA GELDİĞİMDE ADIMIN TANRI OLDUĞUNU ANLAYACAKSIN"

hele bir de samuel L jackson sölüyorsa tanryı gerçekten hissedersiniz :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saptırmayı dilediğinin de göğsünü öylesine dar ve sıkıntılı kılar ki, o göğe yükseliyormuş gibi olur. 6/125

Efendin dişi bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda, insanların kurdukları kovanlarda evler edin. 16/68

Hepsi de alçalmış bakışlarla mezarlarından çıkarlar. Tıpkı yayılan çekirgeler gibi. 54/7

Dağları görürsün de onları durgun sanırsın, oysa onlar bulutların hareketi gibi hareket etmektedirler. Bu her şeyi sapasağlam, mükemmel yapan Allah'ın sanatıdır. Gerçekten O yaptıklarınızdan haberdardır. 27/88

Doğrusu, buna son vermezse, yakalarız perçeminden, O yalancı, günahkâr alından (perçemden). 96/15-16

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...