Jump to content

KAOS...


Recommended Posts

Ya bilinçte böyle birşeyse. Git git bitmeyen, açıldıkça açılımları olan birşey. Bilinç evrende bu akış içinde iken, başka bir yola gitmeyi seçmiş olabilir. Aynı şeyler aynı şeyler sıktı belkide. O akışta değişimi getirmiştir. Kimbilir. Ama nasıl tutundu o değişim onu bilemem işte. Çünkü tutunması zor iş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 44
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ya bilinçte böyle birşeyse. Git git bitmeyen, açıldıkça açılımları olan birşey. Bilinç evrende bu akış içinde iken, başka bir yola gitmeyi seçmiş olabilir. Aynı şeyler aynı şeyler sıktı belkide. O akışta değişimi getirmiştir. Kimbilir. Ama nasıl tutundu o değişim onu bilemem işte. Çünkü tutunması zor iş.

Hah iste, bana bunlarla gel, canimi al baglanti. Oyle yok oteki boyutlardi, yok fizik ustu bilincti, bunlari gecelim. Karsimizda gercekten cok anlamli modeller var bilinc konusunda. Cok basit kurallarin ortaya cikardigi su kompleks yapilara bakinca, fiziksel dunyasinin oyle sanildigi gibi guduk olmadiginin farkina variyorsunuz.

Insan bilincinede gelecegiz konu olarak, ama once kaosu iyi bir sindirmek lazim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hah iste, bana bunlarla gel, canimi al baglanti. Oyle yok oteki boyutlardi, yok fizik ustu bilincti, bunlari gecelim. Karsimizda gercekten cok anlamli modeller var bilinc konusunda. Cok basit kurallarin ortaya cikardigi su kompleks yapilara bakinca, fiziksel dunyasinin oyle sanildigi gibi guduk olmadiginin farkina variyorsunuz.

Insan bilincinede gelecegiz konu olarak, ama once kaosu iyi bir sindirmek lazim.

Bazı noktalarda anlaşınca canımı al, öyle mi?:)

Evrenin o kadar sınrılı birşey olduğuna neden bu kadar derinden inanıyorsunuz anlamıyorum. Erkek kafasının taş kısmı bu olsa gerek. Bazı kadınlarda erkek beyinlidir.

Diyelim ki kaos teorisi üç aşağı beş yukarı gerçek. Bu herşeyin bizim gördüğümüz ve bildiğimizden ibaret olmasını gerektirmez ki. Bizim görmediğimiz evrende kaos teorisi kimbilir neler var etmiştir. Sınırlı olmayı neden bu kadar çok seviyorsunuz? Elin gavuru sınır mınır tanımıyor. Adamlar uçmuş ki ne uçmak. Ben ki sınır sevmem. Ama onların sınırsızlığı karşısında daralıyorum. Yüksekten düşer gibi oluyorum. Miğdemde kelebekler uçuşuyor. Sonra yavaş yavaş alışıyorum. Bu ne akıl bu ne hayal gücüdür anlamıyorum ki. İyi ki böyle insanlar var. İmzamda Bach ın dediği gibi, sınırlarını tartışıyorlar ve aşıyorlar.

Bana göre bizler saf bilinciz. Hayal ettiğimiz herşey olabilriz, herşeyi yapabiliriz. Ne zamanımız var ne mekanımız. Zaman tek bir an her daim. Mekan bilincimiz. Aç pencereyi mekan olsun sana. Sanal pencere gibi.

O zaman neden kaos teorisi olmasın? Sınır yok ki. Kaostan çıkart çıkartabildiğini. Herşeye açık. Ha peki bazı temeller ve sabitler nasıl oluşmuş? Bir idealizm kokusu var ortalıkta. Onun da kaostan çıkmadığı ne belli ama değil mi? O kısmı henüz çözemiyorum. Zaman gerekli. Yaş ilerleyip kemal buldukça belki daha çoık anlamaya başlarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazı noktalarda anlaşınca canımı al, öyle mi?:)

Evrenin o kadar sınrılı birşey olduğuna neden bu kadar derinden inanıyorsunuz anlamıyorum. Erkek kafasının taş kısmı bu olsa gerek. Bazı kadınlarda erkek beyinlidir.

Diyelim ki kaos teorisi üç aşağı beş yukarı gerçek. Bu herşeyin bizim gördüğümüz ve bildiğimizden ibaret olmasını gerektirmez ki. Bizim görmediğimiz evrende kaos teorisi kimbilir neler var etmiştir. Sınırlı olmayı neden bu kadar çok seviyorsunuz? Elin gavuru sınır mınır tanımıyor. Adamlar uçmuş ki ne uçmak. Ben ki sınır sevmem. Ama onların sınırsızlığı karşısında daralıyorum. Yüksekten düşer gibi oluyorum. Miğdemde kelebekler uçuşuyor. Sonra yavaş yavaş alışıyorum. Bu ne akıl bu ne hayal gücüdür anlamıyorum ki. İyi ki böyle insanlar var. İmzamda Bach ın dediği gibi, sınırlarını tartışıyorlar ve aşıyorlar.

Bana göre bizler saf bilinciz. Hayal ettiğimiz herşey olabilriz, herşeyi yapabiliriz. Ne zamanımız var ne mekanımız. Zaman tek bir an her daim. Mekan bilincimiz. Aç pencereyi mekan olsun sana. Sanal pencere gibi.

O zaman neden kaos teorisi olmasın? Sınır yok ki. Kaostan çıkart çıkartabildiğini. Herşeye açık. Ha peki bazı temeller ve sabitler nasıl oluşmuş? Bir idealizm kokusu var ortalıkta. Onun da kaostan çıkmadığı ne belli ama değil mi? O kısmı henüz çözemiyorum. Zaman gerekli. Yaş ilerleyip kemal buldukça belki daha çoık anlamaya başlarım.

Basladin sen yine ama. Ben senin gayipten gelen bilincin ile gorunmuyor diye dalga gecmedim ki. Gorunur spektrum, butun spektrumda cikkadacik birsey zaten. Goremedigimiz tonla sey var. Ancak bu onlarin doga disi yani fizik disi olduklarini gostermez. Seninkisi gorunmuyor, duyulmuyor, hic birsey edilmiyor, fizik disi birsey. Kaldi ki varsayiyorum, oda senin hatirina, sonrada soruyorum; peki bu fizik disi bilinc, fiziksek beyin ile nasil iletisime geciyor, arada bir interaksiyon olmasi lazim. Bunun cevabini dahi veremiyorsun, cunku bu konuda hicbir bilgin ve fikrin yok. Kafadan sallama, bir temeli, bir kolonu olmayan, omurgasiz bir iddia oldugu ortada. Ya sen sallamissin, yada sallayan birisinden kopya cekmissin. Yoksa bu bilgiye dayanarak ortaya cikacak bir iddia degil.

Kaosa gelecek olursak, kaos kurallara tabi, kurallar disinda birsey ortaya cikarmayan bir modeldir. Deterministik olmasina karsin, hesaplanamaz yapisi ile bize bilinemeyecek gelecek vaat eden bir tur makine. Bundan daha fazlasini bekleme. Hele fizik disi yaratiklar hic bekleme. Fakat kaos insan zihninin fiziksel ve dolayisi ile dusunsel ozelliklerini aciklamakta gercekten etkili olabilecek bir teoridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

arkadaşlar

bu konuyla alakalı bir yazı yazmıştım, eğer değerlendirirseniz çok yararını görürüm.

İsim anlamı içine alır, sınırlarını belirler ve onu bir kalıbın içine hapseder. Anlam kelimenin öncesindedir, bu yüzden kelime ile sınırlandırıldığında ve bir kalıbın içine girdiğinde eksiktir. "Modernite, anlık olandır; geçip gidendir, olumsal olandır; sanatın yarısıdır; öteki yarısı ise sonsuz olan değişmeyendir." * Anlamın sonsuz bir düzlemde varlığını sürdürebilmesi gerekir. Biçimlendirmeler, anlamın yapısına aykırı, organik olmayan sunî ölçeklerdir.

Nesnelere, durumlara ve olgulara isim verip onları belli bir biçime indirgeme, onların kozmosla olan bütünselliğine zarar verecek ve içlerinde barındırdığı anlamı azaltacaktır. Çünkü bu daha önce de dile getirdiğim gibi anlamın sonsuz düzlemde devinen yapısını yadsıyacak; yalnızca belli form içerisinde belli koşullar altında var olmasına olanak sağlayacaktır. Şeyleştirme nesnenin kozmostaki yerini çizgisel bir anlayışla tayin etmek, onun anlamına en, boy, önce, sonra, ilk, son gibi ölçeklendirmelerle müdahale etmektir. Bu ölçeklendirme lineer düzlemde bir incelemeyi gerektirir.

Ancak gözden kaçırılan bir nokta vardır ki, bu da çizgisel bilim anlayışının günümüzde geçerliliğini yitirmek zorunda olduğudur. Maddenin özünü tanecik olarak belirlemek dolayısıyla ona "atomik"

bir yapı kazandırmak, ışığın salt taneciklerden oluştuğunu savunmaya

delildir ki; bu anlayış da tamamıyla materyalist bir yaklaşımın ürünüdür.

Birtakım biçimlendirmelerle nesneleri sıradanlaştırmak, bir kalıp içerisine sokmak ve onların belli yerlerde belli zamanlarda nasıl davranacaklarını hesaplamak yetkesi; geçerliliğini yitirmiş bir iddiadır. Laplace'in cisimlerin değişmeyen bazı yasalara uyarak hareket ettikleri ve bu yasaların her zaman geçerliliğini korumaları durumunda, davranışlarının kesin olarak belirlenebileceği teoremine karşılık Heisenberg 20. yüzyıl ortalarına doğru belirsizlik ilkesini ortaya atar.

Bu ilke bir elektronun aynı anda hem hızının hem de momentumunun belirlenemeyeceğini temellendirir. Tüm durumlar, her an değişen koşullar altında hesaplanamaz bir biçimde vuku bulmaktadır. Bu belirsizlik evrenin ve tüm bileşenlerinin iç içe bir hareket halinde olduğu "kaos" yaklaşımını doğurmuştur. Evrendeki hiç bir şeyin davranışı kesin olarak belirlenemez ve önceden saptanamaz; çünkü her bileşen her an birbirini etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu etkileşim süreci çizgisel bir yaklaşımı çürüterek döngüsel/içkin bir yaklaşım gerekliliğine işaret eder ki, bu da her şeyin her an farklılaştığı, başka bir şeye dönüştüğü bir varlık dünyasından bahsetmemizi zorunlu kılar.

Heraklitos'un "aynı nehirde iki kere yıkanmaz" sözü nesnenin esnek ve değişken yapısına işaret eder. Birbirlerini etkileyen sayısız bileşenle dolu bir düzlemde nesneler eski yapılarını kaybedecek ve daha önceki yapılarından farklılaşacaklardır.

Konuya psikolojik açıdan yaklaşmalıysak eğer Freud'un birtakım neden sonuç zinciri kurarak, belli davranış kalıplarının belli nevrotik durumlardan ve bastırılmış güdülerden kaynaklandığı savına karşılık kendisinin bir öğrencisi olan ve kendisine karşıt görüşlere sahip Carl Gustav Jung kollektif bilinç dışı teoremiyle, Freud'un bu determinist anlayışına protest bir teori sunar. Bu tez bir davranışın belirli bir nedensellik zinciri sonucu değil, bilinçdışına kollektif bir biçimde aktarılan bilgilerin, işaretlerin ve imgelerin davranışların şekillenmesinde rol oynadığını öne sürer. Bu yaklaşım kaos teoremi ile benzerlik gösterir. Kollektif bilinçdışı teorisine göre, bilinçsiz bir bicimde zihnimizin arka planında yer edinen imgeler bizi yönlendirir; dolayısıyla davranışlarımızı şekillendiren tek bir neden yoktur ve buradan yola çıkarak diyebiliriz ki; bir nedenin bir sonucu doğuracağı kesin olarak bilinemez. Dolayısıyla determinizm artık çökmüş bir yaklaşımdır.

Ancak konuyu daha derinlemesine incelemek için öncelikle ışığın davranışını anlamlandırmamız gerekir ki bu da içinden zor çıkılacak bir düalist yaklaşım zorunluluğuna davet eder bizleri. Thomas Youngun tek yarıklı deneyinde parçacık halinde hareket edebilen bir yapı, çift yarıklı deneyinde ise dalga özelliği gösteren bir yapı olduğu tespit edilmişti. Einstein'in foton teorisi ile dalgacıkları taşıyan parçacıklar önerisinden sonra elektronlar daha sonrasında ışığın yalnızca bir parçacık halinde değil de "quanta" adı verilen hem dalga hem de parçacık özelliği gösteren bir yapıya işaret eder. Bu yapı bir nevi belirlenmiş bir formdan kurtuluştur. Çünkü düalist yaklaşım maddenin ikili doğasını yadsımayacak; tam aksine onun irrasyonel yapısını da dikkate alacaktır. "Şeyleştirme" veya "metalaştırma" anlayışlarının yerine varlığı daha üst düzeylere çıkarma; onun niteliklerini belirlemek, belirlenmiş bir formla birlikte bir varlık biçmek, bu varlığa da hükmedebilmek, yerine; onu sınırlayan kalıpları yok edip, onu sonsuz bir düzleme tasıma gerekliliğini doğurur. Maddeyi bir sekle, forma büründürme çabasına sahip Modernizm'e karşılık madde ışığın yapısındaki dalga ve tanecik düalizmine benzer bir biçimde ikili bir yapı içinde bulunur. Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki, kapitalizmin insanı şeye/metaya indirgeyerek, ona yalnızca materyalist bir perspektiften bir dünya sunması insanın doğasına aykırıdır. Çünkü daha önce açıklamaya çalıştığım gibi insanın doğası düalist bir yapıdadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 8 months later...

Daha önce bu konuyu tartışmıştık ama, bir kere daha gündeme getirmede yarar olduğuna inanıyorum...

Güncelleme.

Forumda madde ve enerji kavramlarından sonra en yanlış kullanılan terimler arasında kaos ve düzen geliyor.

Bunları anlamayan insanların saçma sapan iddialara inanması çok doğal.

Bu biz ateistlerin suçu. Bazı şeyleri anlatamamak bizim hatamız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha önceki bazı iletilerde kısa ve herkesin anlayacağı şekilde kaos kavramı anlatılmış. Ama yine de kaosu anlamayanlar için en kısasını yazmak için adayım.

Kaos: Fiziksel bir olayın kendisini aynen tekrar edememe durumudur.

2'den fazla parçacık içeren evren modellerinin tümünde kaos vardır.

Örnek:

Daha kısa anlatmanın yolunu bilmiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha önceki bazı iletilerde kısa ve herkesin anlayacağı şekilde kaos kavramı anlatılmış. Ama yine de kaosu anlamayanlar için en kısasını yazmak için adayım.

Kaos: Fiziksel bir olayın kendisini aynen tekrar edememe durumudur.

2'den fazla parçacık içeren evren modellerinin tümünde kaos vardır.

Örnek:

Daha kısa anlatmanın yolunu bilmiyorum.

Anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek için kendinize şunu sorun:

Yukarıdaki videoda dönen kollardan herhangi birinin dönüş süresi üst üste 2 kere aynı olabilir mi?

Eğer cevabınız "hayır asla" ise tebrikler kaosu anladınız.

tarihinde mammal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Güncelleme.

Forumda madde ve enerji kavramlarından sonra en yanlış kullanılan terimler arasında kaos ve düzen geliyor.

Bunları anlamayan insanların saçma sapan iddialara inanması çok doğal.

Bu biz ateistlerin suçu. Bazı şeyleri anlatamamak bizim hatamız.

Ben de öyle düşünürdüm ama, Müslümanlara bazı kavramları anlatmak mümkün değil.

Ateistlerin suçu gibi duruyor ama değil. Müslümanların beyni gerçekten İslam tarafından dumura uğratılmış.

Kaç akıllı insan çıkar aralarından bilmiyorum ama bir iki tane zor çıkar.

Onlar da İslam'a rağmen başarılı olanlardır.

Dini kendine ilerlemek için alet edenler asla başarılı olamazlar.

Bu salaklara hak ettiklerinden çok önem veriyoruz. Anlarlar veya anlamazlar.. Bu bizim değil onların sorunu..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de öyle düşünürdüm ama, Müslümanlara bazı kavramları anlatmak mümkün değil.

Ateistlerin suçu gibi duruyor ama değil. Müslümanların beyni gerçekten İslam tarafından dumura uğratılmış.

Aşağıdakine doğru cevap verebileceklerinden umutluyum.

Anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek için kendinize şunu sorun:

Yukarıdaki videoda dönen kollardan herhangi birinin dönüş süresi üst üste 2 kere aynı olabilir mi?

Eğer cevabınız "hayır asla" ise tebrikler kaosu anladınız.

Anlayamazlarsa gerçekten dumura uğramışlardır. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki simetrik ve geometrik varlıklar nasıl varoldular. Herşey tamamen büyük bir kaosun ürünü ise simetri yada geometrik varlıkların olması imkansız değilmidir.

Mesela bence şöyle birşey kaosun ürünü olabilir.

http://upload.wikime..._mechanics).jpg

Bu sayfanin en ustunde ilk iletide bir video asili. O videodaki sekiller size yeterince geometrik veya simetrik gelmedi mi?

Sunu unutmayin, dogada okulda ogrendigimiz sekliyle simetri veya geometri yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki simetrik ve geometrik varlıklar nasıl varoldular. Herşey tamamen büyük bir kaosun ürünü ise simetri yada geometrik varlıkların olması imkansız değilmidir.

Kaos konusundan stokastik kesikli uzay modellerine geçişten bahsediyorsun. Bu ayrı bir konu (ve ayrı bir başlık olması daha uygun) ama kısaca bahsetmek gerekirse: Stokastik kesikli uzay modellerinde de kaos vardır ancak lokal olarak geçici süreler için simetrilerin oluşmasını sağlar. Modern fiziğe göre makro ölçekte kaostan beklenmeyecek kadar simetrik görünen varlıkların arkasında stokastik kesikli uzay yaklaşımı diğer bir deyişle kuantum mekaniği vardır.

Mesela bence şöyle birşey kaosun ürünü olabilir.

http://upload.wikime..._mechanics).jpg

Doğru, bu resimde kaosun etkisi çok belirgindir ancak stokastik etkiler de her ölçekte vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
  • 6 months later...

Üzerinde sonsuz sayı olan sonsuz tane zarı sonsuz kere atarsanız her sayının vuku bulma olasılığı artar. Evren büyük. Tahayyül edebileceğimizin ötesinde bir büyüklüğe sahip. Bizim için imkansıza yakın görünen olasıklar evrenin bir yerinde vuku bulabilir. Hatta bir çok kez gerçekleşebilir. Bu durum bir düzenin kanıtı değil, evrenin ana dili matematiğin kurallarının işlediğinin kanıtıdır.

Düzen; bir gözlemcinin yorumudur. Gözlemci olmadan önce ve gözlemci gittikten sonra da evren aynı kurallarla işlemeye devam edecektir.

İnsanın zihninin “herşey bana gore” kibri yerine “ben herşeye göreyim” mütevaziliğini kabul etmesi derin bir düşünme, araştırma ve öğrenme süreci gerektiriyor. Dünyanın etrafında dönen evren modelini red etmemiz 1000 yıl aldı. İnsanın etrafında dönen evren modelini red etmemiz, içinde bulunduğumuz yüzyılda olacak kuvvetle muhtemel.

Bugünün “e bugünkü maymunlar neden insan olmuyor” sorusuyla dünün “dünya dönüyorsa neden fırlatıp atmıyor bizi üstünden” sorusu takdir edersiniz ki aynı mantıktan fışkırıyor. Bugün herkes (yani hemen hemen herkes, dünyanın düz olduğunu savunan imamlar var) dünyanın neden bizi fırlatıp atmadığını biliyor. Gelecekte de herkes neden bugünkü maymunların insan olmadığını, bu sorunun aslında çok saçma ve alakasız bir soru olduğunu bilecek.

tarihinde Deschain tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Günlük yaşamda kullanılan kaos terimi, bilimsel anlamda kullanılan kaos teriminden çok farklıdır.

Bilimsel anlamda kaos kargaşalık ve basit bir düzensizlik değildir..

Kaosda her nokta kararsızdır ama, ortaya çıkan manzara şekilsiz değildir.

Kaos yüzeyel olarak düzensizdir. Periyodik değildir. Kendini tekrarlamaz.

Ama gizli (kriptik) örnekler bazı katı kurallara uyarlar.

O kurallar evrenin her yerinde aynıdırlar.

Sayın hacı,bu kaos ile ilgili kafamda kaç günden beri bir düşünce var.Saçma gelebilir diye çekindiğimden yazamadım ama yazıcam artık.

Acaba evrimin nedeni kaos olabilirmi ? Şimdi kaosa göre bir olay sadece bir kere olur ikinciye tekrarlanmazdan yola çıkarak şöyle bir örneklendirme ile kafamdaki düşünceyi izah etmeye çalışacam.

Şimdi elimizde iki zar var ve rastgele atıyoruz.Olaslıklar dahilinde 2-2,3-5,5-4..vs gibi olasılıklar olabiliyor fakat kaosa göre bir kere zar 2-2 geldiyse ikinciye gelmemelidir.Eee ama zar tekrar atılacak ve 2-2 gelme ihtimali var vede sınırlı sayıda kombinasyon şansımız var ve kaos elindeki bütün kombinasyonları denedi 2-2 gelmesin diye ama tükendi,işte tam burda evrim devreye girip 2-2 deki 2 lerden birini roma rakamına çevirip 2-II gibi bir formasyona girmesi için zorluyor.

Şimdi burdan yola çıkarak kendi şahsi fikrimce evrimin nedeni olarak kaosu görüyorum.Bu kadarını kafamda çözdümde ama şu soruyu çözemedim,kaos neden bir olayın aynının ikiciye tekrarlanmasını istemiyor,böyle bir şey nasıl olur hala aklım almıyor sanki kaos bilinçli hareket edermiş gibi davranıyor ama kaos diyor ki ; ben bir kere yaptığım şeyi ikiciye yapmam, aptal deilim bir olayı bir kerede anlayabiliyorum .

Umarım doğru düzgün izah edebilmişimdir saygılar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim kaotik bir süreçtir. Böyle demek istediyseniz haklısınız.

Evrim başlangıç koşullardaki değişikliklere duyarlıdır. Başlangıç koşullarındaki en ufak değişiklik sonucu etkileyecektir.

Kaos da başlangıç koşullarındaki değişikliklerle ilgilidir zaten.

Kaos bir neden değildir. Bir mekanizmadır.

Tekrarlanan kaotik süreçler farklı sonuçlar vereceklerdir. Ama bu farklı sonuçlarda bir örnek var olacaktır.

Kaos evrimin nedeni değildir. Evrim kaotik bir süreçtir. Evrimin kendisi kaosdur.

Bir sürecin kaotik olması demek, her seferinde sonucun farklı olması ama, o sonucun tümüyle rastgele olmayıp, bir örnek oluşturması demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...