Jump to content

Allah vardır. İşte size ıspatı.


Recommended Posts

  • İleti 380
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

  • 2 months later...
çok yararlı bir çalışma olmuş.ben de bilmiyordum kıblenin tanrıça kibeleden geldiğini.ayrıca muhammedin babasının adının abdullah olması da müslümanları birazcık da olsa düşünmeye ve araştırmaya sevketmeli.

Neresi yararlı bizide bilgilendirirmisiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlık çok fazla yanlış içeriyor,ama bunda kötü niyet aramak doğru değil.

Ay tanrısı masalı Robert Morey'nin ortaya attığı,artık pek ciddiye alınmayan bir görüş.Burada hala hararetle savunulması ilginç.

Birde bu teorinin karşıtı var,Allah'ın güneş tanrısı olduğunu savunanlar!Sanırım bu teori daha moda,ama enaz diğeri kadar bilimsellikten yoksun.Ellerindeki tek delil İbn-el Kalbi'nin putlar kitabında güneş tapınaklarının dört köşe olduğunu belirtmesi.

Allah adının Al-lat'tan geldiği ve aslında tanrıça olduğu da doğru değil.Aslında kelimenin eril-müzekker olduğu sonunda ki h sesinden kolayca anlaşılır.Arapçada bir kelimenin dişil olabilmesi için bazı kurallar vardır,kelime sonundaki t sesi de bunlardan biridir.

Al-Lat sadece bir Arap tanrıçası değil,birçok Semitik halk tarafından tapınılan yaygın bir tanrıçadır ve tam olarak ''tanrıça''demektir.Buna ''t'' ekinin dişil değil çoğul anlam verdiği Akad dili istisnadır.

Eski Sami dillerinde tanrı anlamına gelen il,lil ve el kelimelerinin sonuna müennes ek getirilerek türetilmiştir.

Allah-İlah kelimeleri de aynı kökten gelir,el,il kökünden,ve aynı mantıkla ek yoluyla müzekker-eril olmuştur,'erkek tanrı' anlamına gelir.

Allah kelimesine tarihte ilk kez Nebatilerin başkenti Petrada raslanır.Duşara tapınağına kazınan taş ustası Wehballah'ın ismi Allah'ın günümüzdeki haliyle ilk kez kullanılmasıdır.Her ne kadar daha önce İbrani ve Arami dilinde eloh,elohim kullanılsa da tekil hali eloh çok az yerde geçer ve birçok etimolog bunun elohim'in tekili olmadığını bildirir.

Nebati yazıtlarında İlah,çok sık kullanılan bir kelimedir,en büyük tanrı Duşara'nın sanı bile ''Duşara ilah Manbatu'',Manbatunun tanrısı Duşara'dır.Bazende ''Duşara ilah Madrasa'' olarak geçer.

Nebatiler sadece Allah ve İlah kelimelerinin evrimindeki son halka değildir,Araplar kullandıkları alfabeyide onlara borçludur.

John F. Healey ve Winnett gibi birçok Semitolog Allah kelimesinin Nebatilerden Araplara Lihyan yoluyla geçtiğini düşünür.

Başlıktaki ''namaskara''gibi diğer hatalardan bahsetmeye bile gerek yok.Bu dinin köklerini uzaklarda aramanın da anlamı yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
çok yararlı bir çalışma olmuş.ben de bilmiyordum kıblenin tanrıça kibeleden geldiğini.ayrıca muhammedin babasının adının abdullah olması da müslümanları birazcık da olsa düşünmeye ve araştırmaya sevketmeli.

hz.ibrahimi bilir misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
hz.ibrahimi bilir misin?

Yine şu İbrahim maskaralığı.Madem İslam öncesi Araplarda İslami kavramların kökeni İbrahime dayanıyor,neden onun zamanına yakın tarihlerde Allah ismine raslamıyoruz?

Tam tersi ''il''den Allah'a kadar düzenli bir evrim görüyor ve bu isme ilk kez M.Ö. 5. yy da raslıyoruz.

Yoksa Allah bizi şaşırtarak imtihan mı ediyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
hz.ibrahimi bilir misin?

Mitolojiyi severimi,ibrahimi de bilirim.Ancak ne ibrahim diye birinin yaşadığına dair,ne de Allah diye bir puta taptığına dair elimizde kanıt yok.Herkül ne kadar gerçeğe dayanıyorsa ibrahim de o kadar gerçeğe dayanır.Bazıları ibrahim hammurabidir der,ancak hammurabi kanunlarında da Allah diye bir tanrıdan söz edilmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mitolojiyi severimi,ibrahimi de bilirim.Ancak ne ibrahim diye birinin yaşadığına dair,ne de Allah diye bir puta taptığına dair elimizde kanıt yok.Herkül ne kadar gerçeğe dayanıyorsa ibrahim de o kadar gerçeğe dayanır.Bazıları ibrahim hammurabidir der,ancak hammurabi kanunlarında da Allah diye bir tanrıdan söz edilmez.

hammurabicode.jpg

Kanunlarını Tanrıdan aldığını iddia eden ilk hükümdar Hammurabidir.Yukarıdaki resim Hammurabi kanunları,üstündeki kabartmada Hammurabi yasaları tanrıdan alırken resmedilmiş.Tanrının kim olduğu tartışmalı;Şamas yada Marduk,orası kesin değil.

Kaldı ki İbrahim'in kim olduğu da o kadar önemli değil,yaşadığı varsayılan yıllarda neden Allah lafı yok,neden 1000 kusur sene sonra ortaya çıkar Allah?Hani İbrahimin mirasıydı bu kavramlar?

Neden tarih bize tersini ispatlıyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hem müslüman,hem milliyetçi.İki ayağın da çukurda yani.Senin gibileri bırak bilgilendirmeyi 30 metre yakınına bile yaklaşmıyorum gerçek hayatta.

hem hristiyan hem ateist.Komik çocuklar sizi. Ay tanrısı olarak gösterdiğiniz tablet Uruk çağına aittir. Uruk çağı nerde islam nerde.

Utanmadan birde ateistcilik oynuyorsunuz.

Her hangi bir yerde müslüman olduğumu yazmadım veya söylemedim.heralde ak sakllı dededen vahiy aldın. Birazda Etik kavramı üzerinde yoğunlaşırsan beni daha rahat anlarsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hz İbrahim diye biri yoktur. Av-Ram 'ın sami dillerine cevrilmesidir.Anlamı ise kozmik biilgi sahibidir.Kişisel değil geneldir.

Kozmik bilgi ne demek?Kozmik bilgi sahibi nasıl olunur?Sen kozmik bilgi sahibi misin mesela?

Link to post
Sitelerde Paylaş

1-Arapların İslam öncesi Allah inancı olduğu fikri yeni bir buluş değildir. Peygamberimizin babasının adı bizzat “Abdullah” ( Allah’ın kulu) dur. Kuran’da bu gerçek, bir çok ayette ifade edilir. Bunlarda birisi şöyledir:

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." ( 39 Zümer Suresi 3)

Bu ayetten de anlaşılacağı gibi peygamberimizin döneminde müşrikler Allah’ı biliyordu; ama “Putlara bizi Allah’a yakınlaştırsın diye tapıyoruz” diyorlardı. Onlarda Allah’ı tümüyle bir inkar söz konusu değildi. Sadece bazı putları ona ortak koşuyorlardı.

Allah inancı İslam öncesi diğer hak dinlerden geliyordu. İslam dininin ilk geldiği dönemde İbrahim dininden gelen “Hanef” dini de bu ortamda bulunmaktaydı. Bunlar dinlerini dejenere etseler de İbrahim’in dininden gelen birçok ibadeti ve inancı korumayı başarmışlardı. O yüzden İslam öncesinde de Allah inancı ve hac, namaz, oruç gibi ibadetler de bozulsa da hala mevcuttu. Dolayısıyla İslam geldiğinde bu kavram ve ibadetleri onlardan almamış, aksine onları ilk defa insanlara buyuran Allah, hataları düzelterek tekrar Hz. Muhammed vasıtasıyla tüm insanlara emretmiştir.

2-Bu konuda delil olarak gösterilmeye çalışılan arkeolojik bulgularda kasıtlı olarak çarpıtılmaktadır. Bu bulgular Mekke bölgesinde değil oradan çok daha uzak güney Arabistan bölgesinde bulunmuştur. Bu bulgular kasıtlı olarak Kuzey Arabistan’da bulunmuş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.

3- Ay tanrısı Arkeolojik bulgularda “Sin” olarak geçer. Allah (el-ilah) kelimesinin ay tanrısı olduğu iddiasını destekleyecek hiçbir kanıt yoktur. Buna rağmen bu tarz iddialarda birkaç resim koyup altına böyle bir yorum yazarak Ay tanrısının Allah olduğunu iddia ederler. Eğer biraz bunun kökeni soruşturulsa, bu iddiaların fanatik din düşmanlarının vehmi olduğu ortaya çıkacaktır.

4- Camilerin Kubbesinde ay sembolünün bulunması Ay kültünün bir uzantısı olduğunun delili olarak sunulmaktadır. Bu da oldukça desteksiz bir iddiadır. Camilerin tepesine ay sembolü konması Peygamberimizin döneminde kullanılan bir sembol değildir. Hatta halifeler döneminde de kullanılmamıştır. Bu adeti ilk yapanlar Emeviler de olmamıştır. Bu adet ilk defa Araplar tarafından değil, Türkler tarafından uygulanmıştır. Alparslan 1064'te Ani'yi fethedince camiye çevrilen katedralin kubbesindeki büyük haç indirilip yerine büyük bir hilal konulmuştur. Ve bundan sonra bu uygulama gelenek haline gelmiştir. Müslümanların ay takvimi kullanmasının yine Ay kültüyle alakası yoktur. İslam geldiğinde var olan takvim budur. Ve Müslümanlar da bunu kullanmışlardır. Sonradan bu takvime geçmemişlerdir. Bu iddiaların hiç birinin temeli yoktur. Sadece akla gelen her şey, temelsizce bu şekilde vehimlerle açıklanmaya çalışılmıştır. Yoksa herhangi bir akli ve bilimsel bir dayanağı yoktur.

5- Bu konuda en açıklayıcı nokta ise Allah kelimesinin kökeni ile ilgilidir. Allah kelimesi “El-İlah”tan gelir. “El” takısı İngilizcedeki “the” gibidir. Allah (El- İlah) “The God” anlamına gelir. Yani Allah El- İlah belli bir ilahtır. Bu kelime sadece Arap dilinde yoktur. Arapçanın mensubu olduğu Sami dillerinde de bu kelime vardır. Örneğin İbranice’de “Elohim” ( Tanrı) kelimesi bu kökten gelir. Ayrıca yine aynı dil ailesinden gelen ve Hz.İsa’nın ana dili olan Aramicede de aynı kelime vardır. Hem de Arapçadaki “İlah” kelimesiyle aynı kelimedir. Okunuşu da aynıdır.

Bu konuda Aramice bir sözlüğe ulaşamayanlara bir filmi kaynak olarak gösterebiliriz. Mel Gibson’un yönettiği “Passion” filminde, konu orijinali gibi olması için o dönemde konuşulan diller seçilmiştir. Filmde, İsa rolünde oynayan kişi de Aramice konuşmaktadır. Bu filmde bir çok yerde Tanrı kelimesi kullanırken Aramice “İlah” şeklinde telaffuz edilir. ( Bu filmi seyretme imkanı bulunanlar, Hz. İsa rolündeki kişinin çarmıha gerildiği sahnede, Aramice Allah’a dua ederken “İlah” diye seslendiğini duyabilirler, yine benzer bir şeyi Yahudi rolündeki kişinin Hz. İsa’yı sorgularken, “Sen Allah’ın oğlu musun?” diye sorarken, yine Aramice “ilah” kelimesini söylediğini duyabilirsiniz.”)

Passion2.mpg time cod:01:38:40- 01:38:45

Bu gerçek Fanatik Hıristiyanların iddialarını tümüyle boşa çıkartmaktadır. Eğer El- İlah ay tanrısıysa, Hz. İsa’da bu tanrıya inanıyordu. Ona bu isimle dua ediyordu. Böyle bir şey söz konusu değildir. Hz. Muhammed’in seslendiği Allah ile Hz. İsa’nın seslendiği Allah aynıydı. Ve o her şeyin yaratıcısı olan eşi ve benzeri olmayan yüce Allah’tır.

Dolayısıyla bu iddiada bulunan Hıristiyanlar bilmeden kendi kendilerini yalanlamaktadırlar. Bu iddialarda bulunanlar kendi dinlerini bilmeden, Aramicede tanrının ne demek olduğundan haberleri olmadan, İsa’nın konuştuğu dilin farkında olmadan bu vehimleri söylemişlerdir.

6-Bu tip çalışmalar yukarıda da söylediğim gibi fanatik Hıristiyanlar tarafından ortaya atılmaktadır. Bağımsız bilim adamları bu iddialara destek vermez. Bu konuda Türkiye’de ateist çevrelerin destek olmasının sebebi, olayın bilimsel temellerine dayanması değildir. Adeta “Düşmanıma atılan çamur benim çamurumdur.” mantığında bu iddialara sahip çıkmaktalar. Bu çevreler için söylenenlerin bilimsel olup olmaması önemli değildir. Önemli olan dine bir saldırıda bulunulmasıdır. Aynı çevreler İslam’ın kökeni “güneş kültü”dür diye de iddialarda bulunmaktadırlar. İşine geldiğinde işine gelen şeyleri söylemekten çekinmezler. Onlara göre, bunların bilimsel bir alt yapısı olmasına gerek yoktur.

www.geocities.com/kurandaceliskiyoktur/ay2.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah kavramının da bir çok iddia gibi Yerel Ateistlerimizin yüksek deha çalışmalarının sonucu olmaması ve Batılı Oryantalizmine dayanması benim için ilginç oldu. Çünkü Batının daha çok Peygamberle uğraştığını Tanrı inancının onları pek ilgilendirmediğini düşünüyordum.Bu açıdan bu iddianın sahiplerinin Tanrıya inananlar olması ilginç oldu.

İnternneten batılıların bu konudaki söylemlerini araştırdım.Karşımıza bir sürü bilgi yetersizliği ve çarpıtma çıktı.Şimdi bunları ele alalım:

Mesela Ortadoğu Araştırmacılarından H.A.R.GİB Alıntı:“Hz.Muhammed inananlarına “Allah” kelimesinin Muhammed’in doğmasından,Kur’andan önce olduğunu açıklamamıştır.(Muhammedizm”Tarihi Bir Bakış.N.Y Mentor Books 1955 s:38 )

Yazar, Muhammed(as)in sahabelerine Allah adında eski bir ismin bulunduğunu söylememiştir” demektedir. Yukarıdaki 1.maddede bildirilen zümer süresi 3.ayet ve “onlara yeri görü kim yaratı dersen Allah diyecekler” türünden onlarca ayeti görmemiş olacak ki böyle bir iddiaya sahip olabilmiştir.

İlk İslam araştırmacılarından Colombia Unv.Orta Doğu ve İslam Profesörü ve Çağdaş zamanların Batı İslam Alimlerinden olan Arthur Jeffery’den bir alıntı:

Alıntı:“Allah” adı,Kur’an’ın da şahitlik ettiği islam öncesi Arabistan’ında bilinmektedir.Aslında, kelime olarak “Allat” dişi formunda Kuzey Afrika yazıtlarında bulunmaktadır. (Islam,Muhammed,ve Dini N.Y.Liberal Arts 1958-s:85)

Allah aslında ne eril ne de dişi bir forumda gelmektedir.İlah kavramı Arapçada mastardır.Arap alfabesinde mastarlarda dişil v eril farkı yoktur.Ama eğer mastarı dişi formatında getireceksek Allah,allahe olur.Nasıl halim halime oluyorsa,kerim kerime oluyorsa Allah da allahe olur.Böylece Arap yarımadasında islamdan önce Allah kavramının geçmesinin bir eril tanrıya hasretme imkanımız kalmıyor.Şu vereceğimiz bilgiler ise adeta Hz.İbrahimden kalma tevhid dinine yardımcı olacak bir tespit niteliğindedir.

“Araplar Muhammed öncesi yaygın olarak “Allah” adlı üstün bir tanrıya ibadet etmişlerdir.(Encyclopedıa of İslam1:302 Leıden E.J.Brill.1913 Houtsma)

Ortadoğu Araştırmacılarından E.M.WHERRY’ye göre Kur’an’ın bu günkü tercümesinde,İslam öncesi zamanlarda “Allah’a –İbadet,Ay,Güneş,Yıldızlara tapılan Yıldız Dinlerinde ve BA’al’a tapınmak gibidir.( Kur’anın kapsamlı yorumu Osnabruck:Otto Zeller Verlag 1973 S.36)

Bunlara sabilik denir. Bunların İslam inancıyla ilgisi olmadığını bırakın Hz. Muhammed döneminde aramaya, bu ta Hz. İbrahim dönemine kadar götürülebilir. Daha o zaman Hz.İbrahim gökcisimlerinin battıkları üzerinden mantık yürüterek Allah inanacının bunları aşan bir inanç olduğunu söylemiştir.Bu gibi anlatımlar duruken ikisini bir tutmak ne kadar doğru olabilir.

Allah ,Ay Tanrısı Güneş Tanrıçası ile evlenir .Birlikte üç tanrıça üretirler.Bunların isimleri,”El Lat”,”El Uzza”, ve “Menat” tır.“Allah’la beraber daha küçük tanrıçalar olarak ve Allah’ın Kızları adlarıyla tapınıldılar.”(Encyclopedıa of world mitology and legend 1:61)

Bu tamamen tarih bilgisini çarpıtmadır veya Arabistana uzak bölgelerin inançlarını hicaz inancı gibi göstermektir.İslam tarihi kitablarında bu üç put için şu bilgiler verilir.Malumdur ki zümer 3,4 nbunların Allahın kızları olduğu yönündeki bilgileri şiddetle rddedtmektedir. "Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, elbette yaratacağından, dileyeceğini seçecekti. Ama o bundan münezzehtir. O, tek ve kahredici olan Allah'tır."

(ZÜMER suresi 3-4. ayet)

Cüveybir'in İbn Abbâs'tan bu âyet hakkında tahric ettiği bir haberde o şöyle diyor: Bu âyet-i kerime üç kabile hakkında; Amir, Kinâne ve Selime oğulları hakkında nazil oldu. Onlar, putlara tapar, melekler Allah'ın kızlarıdır, biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye tapınıyoruz." Derlerdi.Razi ve diğer alimler bu putların Suriye bölgesinden arabistana geldiklerini söylemişlerdir.Bunlar kutsanan varlıklardır.

Kısacası Müslümanlığın temel kitabının şiddetle Allah kavramını öne çıkardığını,bunun Tanrı ile eş anlamlı olduğunu ve mutlak yaratıcı olarak bunu düşündüklerini herkes bilmektedir.Ne var ki bunlar bazı insanları kutsayarak tapacak seviyeye getirmişlerdi.

tarihinde oze_donus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2-Bu konuda delil olarak gösterilmeye çalışılan arkeolojik bulgularda kasıtlı olarak çarpıtılmaktadır. Bu bulgular Mekke bölgesinde değil oradan çok daha uzak güney Arabistan bölgesinde bulunmuştur. Bu bulgular kasıtlı olarak Kuzey Arabistan’da bulunmuş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.

3- Ay tanrısı Arkeolojik bulgularda “Sin” olarak geçer. Allah (el-ilah) kelimesinin ay tanrısı olduğu iddiasını destekleyecek hiçbir kanıt yoktur. Buna rağmen bu tarz iddialarda birkaç resim koyup altına böyle bir yorum yazarak Ay tanrısının Allah olduğunu iddia ederler. Eğer biraz bunun kökeni soruşturulsa, bu iddiaların fanatik din düşmanlarının vehmi olduğu ortaya çıkacaktır.

Katılıyorum,yukarıda da bahsettiğim gibi Ay tanrısı teorisi Robert Morey'in ortaya attığı,günümüzde geçerliliğini yitirmiş bir teoridir.Şimdi de güneş tanrısı çıktı başımıza,bakalım nolacak.

4- Camilerin Kubbesinde ay sembolünün bulunması Ay kültünün bir uzantısı olduğunun delili olarak sunulmaktadır. Bu da oldukça desteksiz bir iddiadır. Camilerin tepesine ay sembolü konması Peygamberimizin döneminde kullanılan bir sembol değildir. Hatta halifeler döneminde de kullanılmamıştır. Bu adeti ilk yapanlar Emeviler de olmamıştır. Bu adet ilk defa Araplar tarafından değil, Türkler tarafından uygulanmıştır. Alparslan 1064'te Ani'yi fethedince camiye çevrilen katedralin kubbesindeki büyük haç indirilip yerine büyük bir hilal konulmuştur. Ve bundan sonra bu uygulama gelenek haline gelmiştir. Müslümanların ay takvimi kullanmasının yine Ay kültüyle alakası yoktur. İslam geldiğinde var olan takvim budur. Ve Müslümanlar da bunu kullanmışlardır. Sonradan bu takvime geçmemişlerdir. Bu iddiaların hiç birinin temeli yoktur. Sadece akla gelen her şey, temelsizce bu şekilde vehimlerle açıklanmaya çalışılmıştır. Yoksa herhangi bir akli ve bilimsel bir dayanağı yoktur.

Ay yıldız en eski Türk sembollerinden biridir.Aşağıdaki resim bir Göktürk parasına ait ve üzerinde ay yıldız var.

gktrk.jpg

5- Bu konuda en açıklayıcı nokta ise Allah kelimesinin kökeni ile ilgilidir. Allah kelimesi “El-İlah”tan gelir. “El” takısı İngilizcedeki “the” gibidir. Allah (El- İlah) “The God” anlamına gelir. Yani Allah El- İlah belli bir ilahtır. Bu kelime sadece Arap dilinde yoktur. Arapçanın mensubu olduğu Sami dillerinde de bu kelime vardır. Örneğin İbranice’de “Elohim” ( Tanrı) kelimesi bu kökten gelir. Ayrıca yine aynı dil ailesinden gelen ve Hz.İsa’nın ana dili olan Aramicede de aynı kelime vardır. Hem de Arapçadaki “İlah” kelimesiyle aynı kelimedir. Okunuşu da aynıdır.

Bu konuda Aramice bir sözlüğe ulaşamayanlara bir filmi kaynak olarak gösterebiliriz. Mel Gibson’un yönettiği “Passion” filminde, konu orijinali gibi olması için o dönemde konuşulan diller seçilmiştir. Filmde, İsa rolünde oynayan kişi de Aramice konuşmaktadır. Bu filmde bir çok yerde Tanrı kelimesi kullanırken Aramice “İlah” şeklinde telaffuz edilir. ( Bu filmi seyretme imkanı bulunanlar, Hz. İsa rolündeki kişinin çarmıha gerildiği sahnede, Aramice Allah’a dua ederken “İlah” diye seslendiğini duyabilirler, yine benzer bir şeyi Yahudi rolündeki kişinin Hz. İsa’yı sorgularken, “Sen Allah’ın oğlu musun?” diye sorarken, yine Aramice “ilah” kelimesini söylediğini duyabilirsiniz

Farklı Arami dillerde Allah'ın Aloha ve Alaha olarak da geçtiğini ekleyeyim.Ayrıca Arapçada ''tanrım''anlamına gelen İlahi kelimesinin Aramcası da aynıdır.

Allah aslında ne eril ne de dişi bir forumda gelmektedir.İlah kavramı Arapçada mastardır.Arap alfabesinde mastarlarda dişil v eril farkı yoktur.Ama eğer mastarı dişi formatında getireceksek Allah,allahe olur.Nasıl halim halime oluyorsa,kerim kerime oluyorsa Allah da allahe olur.Böylece Arap yarımadasında islamdan önce Allah kavramının geçmesinin bir eril tanrıya hasretme imkanımız kalmıyor.Şu vereceğimiz bilgiler ise adeta Hz.İbrahimden kalma tevhid dinine yardımcı olacak bir tespit niteliğindedir.

Mastar günümüz Arapçasında İlah,oysa eski Sami dillerinde İL olduğunu varsayarsan ''Allahe''diye ucube bir kavrama değil,EL-LAT'a ulaşırsın.Ellat zaten tanrıça demek.Ama Müslüman olduğun için Allah'ın eril olduğunu kabul etmeni bekleyemem.

Verdiğin bilgilerin çoğu doğru,ama iman ettiğin için objektif olamıyorsun,ister istemez çelişkiler de beliriyor.Allah isminin evrimine bakıp çelişkini göstereyim;

İl-lil--- M.Ö 2200

il-el--- M.Ö 1400

EL---- M.Ö 800

El-Eloh-- M.Ö. 500

Aloha,Alaha M.Ö 500-300

ALLAH M.Ö. 200

Verdiğim tarihlerde hata yapmış olabilirim,ama aşağı yukarı böyle.

Gördüğün gibi Allah isminin evrimini net olarak görebiliyoruz.Yani ortada Müslümanların savunduğu gibi İbrahimden günümüze yadigar bir Allah yok,tam tersi değişimi açıkça gözlenebilen,evrilen bir kavram sözkonusu.Bu da meşhur İbrahim teorisinin sonu demek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1-Arapların İslam öncesi Allah inancı olduğu fikri yeni bir buluş değildir. Peygamberimizin babasının adı bizzat “Abdullah” ( Allah’ın kulu) dur. Kuran’da bu gerçek, bir çok ayette ifade edilir. Bunlarda birisi şöyledir:

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." ( 39 Zümer Suresi 3)

Bu ayetten de anlaşılacağı gibi peygamberimizin döneminde müşrikler Allah’ı biliyordu; ama “Putlara bizi Allah’a yakınlaştırsın diye tapıyoruz” diyorlardı. Onlarda Allah’ı tümüyle bir inkar söz konusu değildi. Sadece bazı putları ona ortak koşuyorlardı.

Allah inancı İslam öncesi diğer hak dinlerden geliyordu. İslam dininin ilk geldiği dönemde İbrahim dininden gelen “Hanef” dini de bu ortamda bulunmaktaydı. Bunlar dinlerini dejenere etseler de İbrahim’in dininden gelen birçok ibadeti ve inancı korumayı başarmışlardı. O yüzden İslam öncesinde de Allah inancı ve hac, namaz, oruç gibi ibadetler de bozulsa da hala mevcuttu. Dolayısıyla İslam geldiğinde bu kavram ve ibadetleri onlardan almamış, aksine onları ilk defa insanlara buyuran Allah, hataları düzelterek tekrar Hz. Muhammed vasıtasıyla tüm insanlara emretmiştir.

allahı biliyorlar, namazı, orucu biliyorlar.

hatta haccı da biliyorlar.

bu durumda son peygamberin kendilerine gönderilmesi tuhaf değil mi?

son dinin ve peygamberin,

dünya üzerinde sizin ademden beri tebliğ edildiğine inandığınız tevhid dininin

kalıntısına dahi sahip olmayan o kadar çok toplum varken

allahı ve tek olan hak dinin ritüellerini çok büyük oranda bilen

kabahatleri allahı bilmemek ya da ona inanmamak olmayıp

allahla beraber aracılara tapmak olan bir topluma gelmesi ne kadar mantıklı?

madem islam öncesi arabistandaki devreye cahiliye devri deniyor.

araplar cahilse dünyanın geri kalanı ne?

'bunların bu cahilliklerine binaen son din bunlara geliyor.' denir hep..

oysa aksine en az cahil olanlar bunlar.

siz bunların, yani arapların muhammedden evvel bildiklerinin

eski hak dinin, tevhid dininin, allahın insanlara sürekli tebliğ ettirdiği dinin kalıntıları olduğunu söylüyorsunuz.

ama nedense bu kalıntılar sadece ortadoğu coğrafyasında var.

bu size mantıklı geliyor mu?

öte yandan bilim, elinden geldiğince dini kavramların ve inançların

nasıl toplumdan topluma geçip şekil değiştirdiğini açıklıyor.

bu durumda bir müslümanın

'allahın tüm kavimlere temelde aynı şeyleri emretmiş olduğu' dogmasına

sıkı sıkı sarılması kendini kandırmaktan başka birşey değildir.

çünkü dünyanın her yerinde cirit atmış olması gereken peygamberlere

ortadoğu dışında rastlayamıyoruz.

oysa allah her kavme peygamber gönderdiyse

dünyanın farklı coğrafyalarında tahrife uğramış olsa bile

allahın gönderdiği dine, onun izlerine rastlamamız gerektir.

ama sizin gibi düşünenlerin söyledikleri buda peygamber olabilir,

konfiçyüs peygamber olabilirden öte değil maalesaf.

uyumak isteyenlere iyi uykular dilemekten başka birşey gelmiyor elimizden.

iyi niyetinizden, dürüstlüğünüzden zerre kadar şüphem yok.

ama duygusallığınız ve içselleştirdiniz bu inanç,

gerçeği görmenizi engelliyor zannımca.

son olarak;

bu ay tanrısı, güneş kültü vs. mevzularının büyük oranda

spekülatif şeyler olduğunu düşünüyorum.

ama bu demek değildir ki

bir gün eldeki bulgularla allahın kökeni tam olarak açıklanamayacak.

sadece şuan elimizde allah şudur, şurdan gelmiştir demek için

kesin deliller olduğunu sanmıyorum.

sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hz.Muhammed kendi kavminin adetleri ve örfü üzerinde idi.Onun değiştirmeye çalıştığı en önemli özellik şirk olmuştur.Bu şir kde sanıldığı gibi çok tanrılı değil,zaten bilinen tek tanrıya ortaklar koşulmasıdır.Bu çeşit inançlar ise bugün çok müslüman yerlerde de mevcuttur.

Hz.Muhamed toplumu sadece ıslah etmeye çalışmasına rağmen peygamber oluyor da dinden zerre kadar haberi olmayanlar neden peygamber alamıyor?Bunu bilemiyoruz.Diğer dinlerin yeteri derecede bilgileri elimizde olşmadığından bazıları hakkında bilgi sahibi olmadığımız gibi peygamberlik kurumu her yerde aynı nitelikte gerçekleşmeyebilir de.farabiya bakarsak hakikat filozoftan da peygamberden de ortaya çıkıyor.Bu durumda özellikle doğu haklarının peygamberlik yöntemi ile gerçeği bılmları daha çok olası olmuştur.

tarihinde oze_donus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

<<İslam semavi din filan değildir. Semavi dinler musevilik, hristiyanlık ve satanizm olarak 3 tanedir.

İslam ise, putperest dinlerden bir tanesidir................>>

Var mı böyle bi saçmalık ya ?

Ateist OLMAYAN birinin, bu forumu, karşıt olduğu bir dine saldırmak için kullanmasına neden izin verir bu adminler anlayamadım doğrusu.

Hem, aylar önce de bu yazıyı bire bir yazmıştın.

Neden tekrarlama gereği duydun ki ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...