Jump to content

Allah vardır. İşte size ıspatı.


Recommended Posts

Evet... Ama olup olmaması gibi takıntılarım yok. Yani şu an ki Teist ve Ateistlerin birbirlerinden gelen her bir bilgiyi reddetmesi gibi bir prensibim yok. İkna olduğum gün Ateist de olurum, Teist de... Umarım sen de böyle sadece gerçeğin peşindesindir.

Beni tanrısız kılan şey onun var olabilme ihtimalinin dahi olmadığını anlamış olmamdı.

Tanrısız olmak benim için ,ispatlanamamaktan kaynağını alan bir ön yargı değildir.

gerçeği ararken ulaştığım bir sonuçtur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 380
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Akıllı insanın inanmayla işi olmaz.

Bilme ile işi olur.

İnanmak aptallıktır.

Uydurmaktır.

Bu da bir görüş tabi. O kadar...

Beni tanrısız kılan şey onun var olabilme ihtimalinin dahi olmadığını anlamış olmamdı.

Tanrısız olmak benim için ,ispatlanamamaktan kaynağını alan bir ön yargı değildir.

gerçeği ararken ulaştığım bir sonuçtur.

Bence de yöntem bu olmalı zaten. Ama Bbu derece kesin bir sonuca ulaşabilmenin mümkün olmadığına inanıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hastasın sen.

Hasta olan sizsiniz.

Kendinde olan iddialara bir bakarsan bu yeterlidir.

İddiaya bak :)

Hayır neden noel baba, çaydanlık, kavanoz veya bebek çıngırağı değil de tanrı? :)

Hasta herifler!

tarihinde Ateist Bakış tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçekten bu mu? Anlaşılan sana yetişkin insan düzeyinde zekaya sahip olduğunu varsayarak cevap vermekle hata etmişim. Ama bundan sonra daha basit anlatırım merak etme. Başlıyorum. Şöyle demişsin:

"Hayır neden noel baba, çaydanlık, kavanoz veya bebek çıngırağı değil de tanrı?"

Şöyle diyorum: Bak küçüğüm, sayıp saymadıklarının hepsi insan ürünü ve bir şey varetmekten uzak, varedilmişlerdir. Yok bunu anlamazsın sen, daha basit olayım. Yani bu saydıkların bir yaratıcıyla eş değer örnekler değil. İnsanların ortaya çıkardığı bu ürünler insanları ortaya çıkaran güç ve varlıklarla bir tutulamaz. Kıyas bile edilemez. Daha basit olamıyorum kusura bakma. Konu çoluk çocuk meselesi değil çünkü. Ha hala anlamadıysan bırak bu işleri derim. Öyle çocuk mantığıyla sorular sorma.

Bu arada mesaj aralarına gülücük ekleyerek yarattığın sahte cevap vermiş olduğun hissiyle kendini tatmin etmekten vazgeç. Komik oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçekten bu mu? Anlaşılan sana yetişkin insan düzeyinde zekaya sahip olduğunu varsayarak cevap vermekle hata etmişim. Ama bundan sonra daha basit anlatırım merak etme. Başlıyorum. Şöyle demişsin:

"Hayır neden noel baba, çaydanlık, kavanoz veya bebek çıngırağı değil de tanrı?"

Şöyle diyorum: Bak küçüğüm, sayıp saymadıklarının hepsi insan ürünü ve bir şey varetmekten uzak, varedilmişlerdir. Yok bunu anlamazsın sen, daha basit olayım. Yani bu saydıkların bir yaratıcıyla eş değer örnekler değil. İnsanların ortaya çıkardığı bu ürünler insanları ortaya çıkaran güç ve varlıklarla bir tutulamaz. Kıyas bile edilemez. Daha basit olamıyorum kusura bakma. Konu çoluk çocuk meselesi değil çünkü. Ha hala anlamadıysan bırak bu işleri derim. Öyle çocuk mantığıyla sorular sorma.

Bu arada mesaj aralarına gülücük ekleyerek yarattığın sahte cevap vermiş olduğun hissiyle kendini tatmin etmekten vazgeç. Komik oluyor.

Var sayım var sayım :)

Var etmek de ne demek?

Komik olan sensin.

Devam etmeni sağlamak için gerekirse 100 gülücük korum.

Çünkü ben sizlerin ne pislikler olduğunuzu çok iyi biliyorum.

Sen leşe üşüşen akbaba gibisin.

Teistlerden kopyaladığın o saçma hastalıkla teistlerin leşlerini yiyen bir akbaba.

Farklı olduğunu iddia eden akbaba.

Aklında köpükten balon olan ben değilim.

Sensin.

O yüzden gireceğin her türlü sidik yarışında sidiğin yüzüne gelecek :) bu 2 x 2 = 4

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Var Mı Yok Mu - Albert Einstein'dan ALLAH'ın Varlığı Hakkında Yorumu

Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar;

- Var olan her şeyi ALLAH mı yarattı?

Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.

- Evet her şeyi ALLAH yarattı!

Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine 'evet efendim' diye yanıtlar.

Profesör devam eder;

- Eğer herşeyi yaratan ALLAH ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı da

ALLAH yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız 'kesinleştirme' prensibine göre de (haşa) ALLAH şeytandır.

Öğrenci böyle bir önerme karsısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör ise

öğrencilerine bir kez daha ALLAHın bir efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.

Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve

-Bir soru sorabilir miyim profesör? der.

Profesör de sorabileceğini söyler. Öğrenci ayağa kalkar ve

- Soğuk var mıdır? diye sorar.

Profesör;

- Nasıl bir soru bu böyle? Tabiî ki vardır diye cevaplar. Sen hiç soğuktan üşümedin mi?'

Öğrenci;

- Aslında fizik yasalarına göre soğuk yoktur hayatta/gerçekte biz soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin mutlak 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir). Bütün maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve değişir. Soğuk yoktur o yalnızca sıcaklığın yokluğunda

duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir der ve devam eder

- Profesör karanlık var mıdır?

Profesör;

- Tabiî ki vardır.

Öğrenci cevaplar:

- Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü karanlık da yoktur.

hayatta/gerçekte karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık ışını karanlık bir mekânı aydınlatarak karanlığı kırmış olur. Yani karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekânın/uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık tarafından ışığın olmadığı yer/mekân için kullanılan bir kelimedir. Son olarak öğrenci profesöre gene bir soru sorar;

- Efendim şeytan var mıdır?

Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;

- Tabiî ki. Açıkladığım gibi biz onu her gün her yerde onu görürüz. Şeytan(kötülük) bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O dünyadaki işlenmiş bütün suçlarda

şiddette yer alır. Bunların hepsi şeytanın kendisinden başka bir şey de

değildir der.

Öğrenci devam eder;

- Şeytan yoktur efendim. Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın ALLAHın yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir. ALLAH şeytanı yaratmadı. Şeytan/kötülük insanın ALLAH sevgisini yüreğinde duyumsamadığı zaman edindiği tecrübelerin bir sonucudur. O aynensıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir.

Profesör yerine oturur. Genç öğrencinin adı ALBERT EINSTEIN'dir.

-Yani evrimin olmadığı yerde yüce ALLAH vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Galileo Galilei (1564 - 1642)

Galileo Galilei, teleskop kullanarak gökyüzüne bakan ilk kişidir. Galilei, hem Dünya'nın yuvarlak olduğunu söylemiş, hem de Ay'daki karanlık bölge, kraterler ve tepeleri ilk ortaya çıkaran kişi olmuştur. Bilime yaptığı bu büyük hizmetlerle tarihte önemli bir yeri olan Galilei, duyuları, konuşma yeteneğini ve zekayı insanlara verenin ALLAH olduğuna ve bunların en iyi şekilde kullanılması gerektiğine inanıyordu. Doğanın bir Yaratıcı tarafından tasarlandığının her haliyle açık olduğunu savunuyordu. "Tabiat hiç şüphesiz, ALLAH'ın hiç vazgeçemeyeceğimiz, okunması gereken diğer bir kitabıdır" diyen Galilei, ALLAH'ın Kitapları ile yarattıkları arasında hiçbir çelişki olamayacağını, çünkü her birini ALLAH'ın yarattığını söylüyordu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öğrenci Albert neye inanır neye inanmaz bilemem, ama önermesi şeytan ve allahı soyut kavramların mitolojik kahramanlarına dönüştürmüş. Şeytana kötülük diyorsa allaha da iyilik demek durumunda. Ama bunlar doğrudan gözlenemeyen soyut kavramlar olduğu için (ışık ve sıcaklık somuttur nihayetinde) önceki karşılaştırmalarıyla da paralel gitmemiş son açıklaması. Ki iyilik ve kötülük soyutluk dışında özneldir de. Toplumda zaman içerisinde genele faydalı olanlara iyi, genele zararlı olanlara kötü deniyorsa bu; olan şeyi sonucundan ötürü niteleyiş biçimimiz olur. Koşullar değişirse aynı durum için kullanılan nitelemeler(iyi-kötü) zıt kutba kayabilir ya da nötrleşebilir. Halbuki ilk açıklamalarda niteleme sonuca değil o anki duruma göre yapılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Günümüzün İman Eden Bilim Adamları

Michael J. Behe

Evrenin ve tüm canlıların akıllı bir tasarımın ürünü olduklarını savunan ünlü bilim adamlarından bir diğeri de Michael J. Behe'dir. Behe, Pennsylvania'da Lehigh Üniversitesi'nde biyoloji profesörüdür. The New York Times ve Boston Review gibi ünlü gazetelerde pek çok makalesi yayımlanan Behe, Darwin's Black Box (Darwin'in Kara Kutusu) isimli kitabın da yazarıdır. Evrim teorisinin biyoloji açısından kabul edilmesi imkansız bir teori olduğunu kanıtlayan bu kitap, uluslararası alanda 80'den fazla baskı yapmıştır.

Behe, "indirgenemez komplekslik" adını verdiği bir kavramla evrim teorisinin imkansızlığını kanıtlamaktadır. Bu fikre göre, canlı bedenlerindeki pek çok organ, pek çok farklı parçanın birarada ve uyum içinde çalışmasıyla işlev görmektedir. Eğer bir parça işlevini kaybederse bu bütün organizmaya yansıyacak ve canlı fonksiyonlarını yitirecektir. Bu yüzden tesadüfi ya da aşamalı bir varoluşun söz konusu olması mümkün değildir.

Michael Behe, Darwin'in Kara Kutusu isimli kitabında şöyle demektedir:

"Bunlar doğanın kanunları tarafından, tesadüfler sonucu veya bir ihtiyaçtan dolayı tasarlanmamıştır; aslında bunlar önceden planlanmıştır. Tasarımı yapan ise, sistemlerin en son halinin nasıl olacağını en iyi şekilde bilmektedir; bu nedenle sistemlerin oluşacağı her adım da planlanmıştır. Yeryüzündeki hayat da en basit örneğinden en kritik parçalarına kadar, bu akıllı dizaynın sonucudur. Akıllı dizaynın sonucu aslında tüm gerçekliğini kendi içinde barındırmaktadır. Biyokimyasal sistemlerin akıllı bir tasarımcının eseri olduğunu anlamak için, yeni bir prensibe dayalı mantık veya bilim de gerekmemektedir. Son kırk yıl içinde biyokimya dalında yapılan çalışmalar zaten bu gerçeği görmeye yeterlidir ve ortaya konanlar da günlük hayatımızda rastladığımız unsurlardır."

Dr. Allan Sandage

Günümüzün en tanınmış gök bilimcisi olan Dr. Allan Sandage, sonradan dini kabul eden bir bilim adamıdır. 1998 yılında "Bilim Allah'ı Buluyor" kapak konulu Newsweek dergisine verdiği röportajda Sandage, dini kabul etmesini şöyle açıklıyordu:

"Beni bu sonuca götüren, dünyanın bilimle anlaşılamayacak kadar karmaşık olmasıydı. Varoluşun sırrını anlayabilmem ancak imanla mümkün."

Philip Johnson

Chicago Üniversitesi'nde hukuk profesörü olan Johnson, evrim teorisinin ideolojik yanını içeren pek çok araştırmanın da sahibidir. Johnson bu konuda Darwin on Trial, Reason in the Balance, Objection Sustained isimli kitapları başta olmak üzere pek çok makalenin de yazarıdır. Evrim teorisine karşı verdiği büyük mücadele ile tanınan Johnson, aynı zamanda ALLAH'a iman eden bir bilim adamıdır. Johnson'ın ALLAH inancını ifade ettiği sözlerinden bazıları şöyledir:

"Dindar biri olarak ALLAH'ın varlığına ve yaratıcılığına inanıyorum."

"... Materyalist evrime meydan okumayı ilerletmek istiyorum. Gelin Yaratanın etrafında birleşelim."

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...